Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
-13 EYLÜL 2003 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
17
ŞaşkmUf
Yargıtay Başkanı Eraslan Özkaya'nın "sı-
nırsız din ve vicdan özgûrlüğü isteyenlerie,
Islami devlet kısma heveslilerinin aynı amaç-
ta birteştıkleri Lışkusuzdur" yolundaki söz-
lerini Fecep Tayyip Erdoğan, "çirkin yakla-
şım" diye degertendirince şaşınyoruz. Niye şa-
şınyoruz ki? Yargıtay Başkanı, "Tutturmuşlar
laiklik elden gidyor... Yahu bu milletistedik-
ten sonra, tabiieden gidecek!Sen bunun önü-
ne geçemezsin ki... (RTE-Ümraniye-1995)"
dese, "lyi" diyecek... Yargıtay Başkanı, "El-
hamdulillah şeriatçıyız (RTE-21 Kasım 1994-
Milliyet gazetesi)" dese, "Güzel" diyecek.
Yargıtay Başkarı, Türkiye Cezayir olur mu
dıye soruyoriar. Biz hazmettire hazmettire
geliyoruz, Allah'n izniyle... Bu düzenin koru-
yucusu olamayız, mümkün değil... Bu huku-
ku hazıriayanlar, bu düzenin kaldmlmasının
maşası olacaklardır (RTE-Ümraniye-1995)"
dese, "Mükemrml" diyecek...
BuMumcuk
CHR 9 Eylül'de 80. yaş gününü kutladı.
Anadolu ve Rumeli Mûdafaa-i Hukuk Cemi-
yeti'nin devamı olan CHR Türkiye Cumhuri-
yeti'ni kuran partidir. Deniz Baykal, CHP'nin
bugünkü Genel Başkanı'dır. Aslı Baykal da,
Deniz Baykal'ın geçen Haziran ayında ABD
vatandaşlıgını nüfus kayıtlanna geçirmiş olan
kızıdır. Aslı Baykal, "Burada, önünüzde, şim-
diye kadar tabiyetinde bulunduğum her tür-
fü devlet tabiyeti ve egemenliğini reddettiği-
me, bundan böyle ABD Anayasası'nı veya-
salannı iç ve dış düşmanlara karşı savuna-
cağıma..." diye başlayan "ABD vatandaşlık
yemini"ri\ etmediğini, çünkü doğuştan Ame-
rikalı olduğunu söylemiş: "ABD'de doğduğum
için doğal olarak Amehkan vatandaşı kabul
ediliyorum." Aslı Baykal, ABD vatandaşı ol-
duğunu, Antalya Nüfus Müdüriüğü'ne "Bu-
lunsun diye" kaydettirmiş. Niye bulunsun? Tür-
kiye Cumhuriyeti Maliye Bakanlığı, Enerji Ba-
kanlığı, Dışişleri Bakanlığı, Başbakan Yardım-
cılığı yapmış bir babanın kızına Türk vatan-
daşlığı yetmiyor mu?
IŞIK KANSU
YSK'nin Emsalsiz Başkanı
Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Tufan Al-
gan, DEHAP'ın 3 Kasım seçirnlerinde "evrak-
ta sahtecilik" yaptığının Yargıtay tarafından
onanması halinde gelişecek olaylan yorumlar-
ken, YSK'nin TBMM'deki sandalye sayısının
değişmesine ve yeniden genel seçime gidil-
mesine ilişkin vereceği bir karann Recep Tay-
yip Erdoğan m Başbakan'lığının düşmesine,
dolayısıyla "kaos"a yol açacağını söylüyor ve
ekJiyor:
"YSK'nin bazı eski karariannı emsal olarak
gösterme çabasını doğru bulmuyorum. Bu-
günkü duruma destek olacak hiçbir YSK ka-
ran bulunmuyor."
Acaba öyle mi?
Siirt seçımlerini iptal ederek Recep Tayyip
Erdoğan'a Başbakanlık yolunu açan YSK'nin
978 numaralı karanna bir göz ataJım isterse-
niz:
YSK bu karannı, AKP'nin itirazı nedeniyle Si-
irt'e bağlı Pervari ilçesi Doğan köyünde "3
sandığın hazır bulunmaması, sandık kurulla-
nnın usulünce oluşturulmaması ve seçmen-
lerin oy kullanmaması" verileri üzerine kur-
muş. Kararda şöyle deniyor:
"Nedeni ister görevlilerin ihmali, ister köy-
de oluşturulan baskıya dayalı olsun, Doğan
köyünde 17, 18, 19 nolu sandıklarda sandık
kurullannın fiili teşekkülü sağlanmamış, seç-
menin idaresini sandığa yansıtmasına imkân
verilmemiş, kjşilerin en tabii hakkı olan seç-
me hakkı engellenmiş, seçim işlemi tam ka-
nunsuzlukla sakatlanmıştır."
Anlaşılacağı üzere YSK, topu topu 706 seç-
menin bulunduğu bu üç sandığın "seçim so-
nucuna etkiyapacağı"nı karar altına alarak, 83
bine yakın geçerli oyun kullanıldığı Siirt se-
çimlerini "tam kanunsuzlukla sakatlandığı"
gerekçesiyie iptal etmiş!
YSK, karannda ince hesaplar da yapmış:
Siirt'te üçüncü milletvekilliğinin 111 oy farkla
CHP'ye gittiğini beliriemiş, sorunlu üçsandık-
taki oy sayısının 706 olduğunun altını çizerek
"tam kanunsuzluk" vurgusuyla seçimi bir çır-
pıda iptal etmiş!
YSK Başkanı Tufan Algan, şimdi diyor ki, "em-
sal karar" yok!
Durup düşünelim:
Pervari'nin bir köyünde üç sandıkta oy kul-
lanılmamasını hem ilçe, hem de il seçim ku-
rulu "seçmenlerin seçimi boykot etmesi"ne
bağlamış, YSK ise, bir anlamda "seçmenle-
rin seçimi boykot etmesi"ni "tam kanunsuz-
luk" olarak nitelendirmiştir. Oysa, DEHAP'ın
"sahtecilik" suçu yerel mahkeme tarafından ka-
nıtlanmış, Yargıtay'a gönderilmiştir. Yargıtay
bu kararı onarsa, "sahtecilik" suçu, yani "tam
kanunsuzluk" kesinleşmiş olacaktır. "Seçim
boykotu "nu "tam kanunsuzluk" diye tanımla-
yan bir YSK Başkanı için "evrakta sahtecilik"
ne anlama gelir acaba?
Diğer bir yön: YSK, 83 bin 855 geçerli oyun
kullanıldığı Siirt seçimini, toplam geçerli oyun
binde 8'i olan 706 oyun kullanılmamasını ba-
hane ederek iptal etmiştir. Oysa, "sahtecilik"
yaparak seçime girdiği yargı kararı ile sapta-
nan DEHAP'ın 3 Kasım'da aldığı oy 1 milyon
933 bin 680'dir ve bu oy oranı yüzde 6.14'e
karşılık gelmektedir.
Binde 8'lik oy oranı "tam kanunsuzluk" ne-
deniyle bir seçimin iptal gerekçesi olabilirken,
yüzde 6.14'lük bir oy oranının yok sayılması
nasıl olur da bir başka seçimi iptal ettiremez?
Gelelim Tufan Algan'ın; DEHAP karan son-
rası, yeniden genel seçime gidilmesi ya da
DYP'nin Medis'e sokulması yönünde bir ka-
rar verilmesi halinde Recep Tayyip Erdoğan'ın
milletvekilliği, dolayısıyla Başbakanlığı'nın dü-
şeceği ve bu durumun "kaos " yaratacağı kay-
gısına...
Aynı mantıkla hareket edersek; YSK, Siirt se-
çimlerini "tam kanunsuzluk" nedeniyle iptal
ederken, hukuksal verileri bir yana bırakıp
"AKPIideri Recep Tayyip Erdoğan Meclis dı-
şında kaldı, Başbakan olamadı. Bu bir kaos
nedenidir. Biz Siirt'te seçimiyenileyelim, o da
anayasa değişikliğiyaptınp aday olabilsin, Si-
irt'ten seçilsin, kaos da ortadan kalksın" diye
mi düşünmüştür?
özetle, YSK Başkanı Tufan Algan'ın, DE-
HAP ile ilgili dosya önüne gelmeden yaptığı ve
şimdiye değin "emsaligörülmeyen" degerlen-
dirmeleri, önceden oyunu açıklamanın da öte-
sinde anlamlartaşımakta ve YSK'nin ciddiye-
tine, tarafsızlığına gölge düşürmektedir.
Alevilik, İslamın Anadolu'ca
Yorumu ve Yoludur
PERİHAN ERGUN Emekli
Yazın Öğr. SHP PM Üyesi
AB hükümet ve devlet baş-
kanlan Aralık 2003 sonuna dek
üç kez bir araya gelerek AB
anayasasını saptamayı karar-
laştırmışlar. Bu saptamalardan
bin de Hıristiyan kimliğin "Av-
rupa anayasasına" konmasıy-
mış. Ispanya Başbakanı Az-
nar'ın, Recep Tayyip Erdo-
ğan'ın da katıldığı toplantıda bu
anayasa şekillenmeden Islam
topluluklannın AB'ye girmesi-
ne itirazına Erdoğan, "Böyle
aynmcılıkyaparsanız mum gi-
bı sönersiniz"diye haklı bir kar-
şı çıkışta bulunmuş. Orada bu
sağduyulu davranışı gösteren
Başbakan, Anadolu'daki din
ve vicdan özgürtüğünü yalnız-
ca Nakşibendiliğe, Iskender
Paşa Dergâhı'na, Ehl-i sünnet
akidesine bağlariken Aznar'ın
yanlışına düşmüyor mu?0 za-
man o da mum gibi eriyip sön-
meyecek mi? Cami cemaat
öğretisinden gelenlerin kesin-
likle bilmeleri gereken Kur'an-
ı azimşan'ın ilk emri Ikra (oku)
sözü değil mi?
Bilmemek ayıp değil, öğren-
memek, bilgi sahibi olmadan fi-
kir yürütmek ayıptır. Tüm din-
lerie birlikte Islam tarihini oku-
yup öğrenmek büyük yer ve
davalara soyunan kişilerin 20-
runlu görevi değil midir? Bu
soruyu şunun için gündeme
getiriyorum. Recep Tayyip Er-
doğan, Avrupa'daki sivil top-
lum örgüt/eriyle yaptığı toplan-
tıda bir soruya, "Alevilikbirdin
ve mezhep değildir. Eğerbirdin
ise ibadetyerine ihtiyaç vardır.
Cemevi ibadethane değildir.
Camilere sağlanan yardım ce-
mevlerine sağlanamaz" yanı-
tnı vermiş. Recep Tayyip Erdo-
ğan'ın Aleviliği bilmediğini, asır-
lardır onlan tanımak isteme-
yenlere uyduğunu, yok saydı-
ğmı, tüm yurttaşların başba-
kanına yakıştıramadım, kına-
dım, şaştım kaldım.
Doğrudur. Alevilik İslamın
dışında ayn bir din değildir.
I slamın Asya ve Anadolu halk-
lainca Arap'tan ayn ve farklı bir
yjrumu ve yoludur (tarik). Do-
leyısıylacemevleri de bu anla-
yşın ve kültürün ibadet hane-
(eridir. Cem, cemaatin tekilidir.
Dn kültürünün öğretiyle geliş-
titliği toplantı yerieridir. Cami
gbi din bilgisinin Anadolu'ca
yorumlandığı okullarıdır. Iba-
ztet, imanın davranışlarla güç-
eıdirilmesinin aracıdır. Aslo-
aı inançtır.
• • •
Muaviye'nin imamet tutku-
5inun savaşı:
Recep Tayyip Erdoğan'ın da
7. asırda Muaviye'nin oğlu Ye-
zit tarafından görevlendirilen
Şimr'in Muharrem'in 10. gü-
nünde, Kerbela'da 40 gün 40
gecesusuz bırakılan, Hz. Mu-
hammet'in (S.A.) sevgili toru-
nu Hz. Hüseyin'in ensesinden
kesilerek şehit edilişinin acıla-
nnı kesinlikle yaşadığına inana-
rak, Şia'nın (Ali Dostlan) bu
olayla oluştuğunu bildiğini de
düşünüyorum. Islam tarihinin
bu kanlı, bölücü tragedyasını
asıriardır islamın dışındaki din-
ler ve hatta dinsizler nefretle
anagelmişlerdir.
Imam Cafer-i Sadık tüm
imamlann öğretidsi olarak Şia'yı
Ehl-i Beyt'le(Hz. Muhammet'in
ailesi, evi, 12 imam) ilgili düşün-
ce sistemini ortaya koyan bir
ulemadır. Bu anlayış ve kabu-
lün Anadolu yorumunun köke-
ninde halen Orta Asya'da sü-
regelen Şamanizm, onu Islam
inancıyla yoğuran Ahmet Ya-
sevi öğretisiyle Horasan eren-
lerinin Anadolu ortasındaki sim-
gesi Hünkâr Hacı Bektaş Ve-
li'ye dayanır. Bu sofiliği izleyen
Yunus Emre, Taptuk Emre,
Kaygusuz Abdal, Pir Sultan
Abdal vb'leriyle tutuculuğa ve
haksızlığa hoşgörü yoluyia kar-
şı koyan Türk ululannın öğre-
tjsidir. "Uzun ince biryoldaki"
Âşık Veysel'in sazında, sö-
zünde de çağımıza ulaşmış,
halk ozanlanyla yürüyegelmiş
ve gelmektedir.
Bu kültürdeTürktoplumunun
güzel sanatlara tutkusuyla bağ-
nazlığı yenmesi de söz konu-
sudur. Nakşıyla, tezhibiyle, saz
eşliğindeki semahıyla inancını
dile getirmiş, onu güzelleştir-
miş, özenilir, sevilir kılmıştır.
Horasan erenlerinden gelen
Mevlâna Celaleddin-i Ru-
mrnin ney ve küdümle semah
dönerek, mesnevisini çığıra-
rak yaradanına ulaşması gibi.
Cemevlerinde Ehl-i Beyt için
dualar edilir, adaklar üleşilir,
oruçlar açılır, semahlar saz eş-
liğnde dönülür. Bu Arap kültü-
ründen aynlan gerçek Anado-
lu Islamıdır.
Kurtuluş Savaşımızda, iş-
gal kuvvetlerini Kuvayi Milliye
ruhuyla Atatürk'ün yanında
yer alarak yurdumuzdan ko-
vanlann başında da Bektaşi
Alevi dedeleriyle çelebiler var-
dır. Onlan kurtuluşumuzda
yok saymak insan haklanna,
eşitliğe, demokrasiye, huku-
kun üstünlüğüne karşıt olmak-
tır.
Bu gidişin sonu da mum gi-
bi eriyip yok olmaktr. Bu ger-
çek iktidar sarhoşluğuyla göz
ardı edilmemelidir.
KİM KtME DUM DUMA BEHIÇAK bebicakıa turk.net
ÇİZGtLlK KÂMtL MASARACI kamilmasaracia mynet.com
r r ^
HARBİ SEMİHPOROY semihporoy(âyahoo.com
HAYAT EPtK TÎYATROSU MUSTAFA BILGÎN
CEZAEVLERÎNDE
PAkASI OLANA
KONFORLU Ot>A
ĞÜNDEMbE!..
TARİHTE BUGÜN MLMTAZARIKAN 13EYUU utcıc mumtaz-arikan. com
MARMARİS ASLtYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN
Esas No: 2001 '469 Karar No: 2003'414
Davacı SSK vekili tarafindan davahlar Ragıp Duran ve Mehmet Ay-
dın Gûnenç aleyhıne işveren Ragıp Duran'a aıt işyeri sıgortalılanndan
Fesih Çalı^'ın 1994 yılmda geçinniş oldugu iş kazasından dolayı davacı
kurumun uğramış oldugu 1.330.679.888.-TL. lira kurum zaranmn da\-
lılardan tahsilıne karar verilmesi için bu dava açılmış olup dava sonun-
ia davanın 1.330.679. 888.66.- liranın onay tarihınden ıtibaren faızı ile
jırlıkte alınmasına karar verilmiş olup işbu karar aynca SSK tarafından
k temyiz edilmıştir. Davalılar Ragıp Duran ve Mehmet Aydın Gü-
aenç'e karar örneğinin ve temyiz dilekçe tebliğ edilemedığinden karar
imeği ve temyiz dilekçesinin ilanen tebhğüıe karar verilmıştir. 7201
ayüı Teblıgat Yasasrmn 28 ve 29 maddeleri u>p
annca temyiz dilekçesı
<e karaı ömeğinın ilanen tebliğine aynı yasanın 31. maddesi uyannca
ianın yayımîandığı tanhden ıtibaren 8 gûn ıçerisinde tebligatın yapıl-
TUŞ sayılmasına karar verileceği hususu ilan olunur. 28.7.2003
Basın: 39265
A7ÜNAL MUZIK
18M'TE 8U6ÜH, ÜMUJ 8S$r£O ARNOlP SeHO£NS£BS
(ŞÖH8£*6), VİrANA'D* POSPU. )*U*liDl 81* AİLENİN
ÇOCU6U OLAN SCMOENBESG'İN YAŞAMININ BÜYÜK
AfH'M SEÇeCEK^ Ç>ÛNX« SAMŞ"NIN
8A$IÜM İSE NAZİLER'tN ETKİSİYLE AMERİ&*)*
SÖÇ EDEÇ£/aİff. YİRMİAJCI YÛZYIL MUZJS/HPE
BÜYÜK SİH PEH&M SAYtlAN ATONAL \VJZIK AA1-
LAVI$I VE 8UNUN İÇİN 6EHEKBN peSiŞitUiKLEei
G£Tf£EC£J< OLAN BeSTSCİ, "12 A/CWf SİSTEMİ\İ
OR7XW tCmC/UCTIR. gl# MÜ2IK YAPfTINPAKİ
NOTA I/E AKOGLARlN, SELU SJfi &4fL4Atö/Ç
NOKfflSfNPAKİ NOmLA£LA İlJŞKİSİNİSA&IA-
YAN *TOHAU7E*NİN PlÇINM YEHİRİR DÜ2EN
OLAN "12 Nom"SCHOENB&S6'İN BULU$UOUH.
ATONAL MÛ2İK ÇAĞt BAŞUyAG4KT7l? ARTt/(..
SAGNAK
NİLGÜN CERRAHOĞLU
İmparatorluğun Krizi
önceki akşam CNN'de "11 Eylül" belgeselini iz-
ledim. Başlangıçta şöyle bir bakar geçerim diye dü-
şünmüştüm. Iki saat TV'nin başından aynlamadım.
CNN programı 11 Eylül hakkında bilmediğimiz ye-
ni şeyier mi ifşa etti? Hayır. Belgesel, bildiklerimize ye-
ni bir şey ilave etmedi, bilmediklerimize yeni bir açı-
lım getirmedi... Beni ekrana bağlayan şey ilk günkü
"hayret ve şaşkınlığı" aynen muhafaza ettiğimi fark
etmem oldu. Bu çok garip.
Film gibi...
Üzerinde sayfalarca yazılmış çizilmiş olmasına; yıl-
lara ve aradan geçen bunca olaya rağmen.. bir türtü
gerçeklik kazanamayan kötü bir "rüya" gibi sanki 11
Eylül... Devasa gökdelenleri tereyağı gibi yaran o ko-
ca uçaklar; alevler ve dumanlar arasından çaresizce
elini kolunu sallayan zavallı kurbanlar, bez bebek gi-
bi havada uçuşan bedenler... Bu manzaralar bende
hep hep o ilk günkü "Hayır. Olamaz. Bu ne garip şey
böyle?" duygusu uyandınyor.
Defalarca gördüğümüz bu imajlann iki yıl boyunca
hiç "aşınmamış" olması tuhaf. TV, eninde sonunda,
çünkü en kötü trajedilere bile alıştınyor ve nasırlaştı-
nyor insanı. Ekranda izlediğimiz tüm savaş ve katli-
amlan hatırlayın. Bosna'daki pazarkatliamlannı, Sreb-
renica soykınmını, Tel Aviv ya da Kudüs sokaklann-
da patlayan canlı bombaian.. ekranda birkaç kez gör-
dükten sonra "içselleştiriyorsunuz". 11 Eylül'ün şim-
diye dek izlediğimiz tüm diğer olaylardan farkı bu
bence: "içselleştirilmesindekigüçlük..." Birtürtü "film
g/b/"duygusundan kurtulamryor insan. Afganistan, Irak
gibi 11 Eylül üzerine inşa edilen diğer olayiar için de
aynı şey söz konusu...
Bu duyguyu ilk kez Bush'un Rorida'da kazandığı
seçimlerde yaşadık. Tekrar tekrar sayılan ve bir avuç
oy farkıyla kazanılan o seçimlerde önce bir "Allah Al-
lah?" dedik. Bush'un kardeşi sonra Florida Valisi çık-
tı. Uçaklar birbiri ardına New York gökdelenlerini de-
ierken, Bush gene Florida'daydı... "Antraks terörü",
kamikazeler de gene önce Ftorida'dan çıkt... Florida
Frankenstein üretiyordu habire...
Ama kimse araştıımadı, üstüne düşmedi, sorgula-
madı. Araştırmaca gazetecilik nasıl olsa ölmüş, yeni
bir gazetecilik nesli türemişti. "Embedded" basının
gazıyta açılan Afganistan ve Irak savaşian mesela, "bu
ülkelere demokrasi götümnek" içindi... Bin Ladin ve
Saddam "yakalanacak", 11 Eylül kurbanlannın kanı
yerde kalmayacaktı...
Bush "bizler ve onlaf diye dünyayı karpuz gibi iki-
ye bölüyor; "Islama değil teröre savaş açıyordu"... Kur-
tanlmış petrol ülkelennin gariban halklan Amerikan as-
kerlerini davul, zuma ve "çiçeklerie karşılıyor"; refah
ve istikrara kavuşuyorlardı. Bu "film gibi" hikâyeter 11
Eylül'den bu yana ana haber büttenlerinde en yetkili
agızlardan bize her gece anlatıldı.
Iki yıl sonra Bush
Aaa o da ne? 11 Eylül'ün ikinci yıldönümünde bir
de ne görelim? Usame bin Ladin, El Cezire'den pa-
patyalar arasında kameralara el sallıyor. Guantana-
mo'nun "film gibi" hapishaneleri Taliban esirleriyle
dolup taşarken, meczup Bin Ladin mağarasından
Amerika'ya meydan okuyor... O devreden çıktığında
"ratinglen Saddam kurtanyor Arap TV'lerine birkaç
kaset de o yolluyor... Bu arada milyarlarca dolar har-
canmış, ABD bütçesinde inanılmaz delikler açılmış,
bilmem şu kadar ABD askeri ölmüş, Afganistan pe-
rişan, Irak iç savaş eşiğinde, Ortadoğu kan revan için-
de, BM bitmiş, NATO iflas etmiş, AB bölünmüş falan
derken bu "film gibi" duygusu bir türiü bitmek bilmi-
yor. Ama izleyicilerin bu fllmden sıkıldığına dair ilk işa-
retler nihayet gelmeye başladı. 11 Eylül anma tören-
leri için Bush New York'a gidememiş bu yıl. ABD'nin
yaşadığı en büyük felaketin ikinci yıldönümünü Be-
yaz Saray yakınındaki küçük bir kilisede "duayla'ge-
çiştirmiş Başkan. Beyaz Saray yetkilileri, bu müteva-
zı "dua töreninin" gerekçesini "ulvi" ve "ruhani"r\e-
denlere bağlıyorlar. Ancak sondajlann dili farklı. 11 Ey-
lül ertesinde yüzde 88 destekle tavan yapan Baş-
kan'ın arkasındaki güç her gün eriyor. Iki yılda 35 pu-
anlık gerileme kaydeden Bush'un popülaritesi 2003
yazı sonunda yüzde 53'e indi. Inandıncılığını (!) yftiren
Başkan, 11 Eylül'den iki yıl sonra önceki gün "Gno-
undZero"ya adım atamadı!
Tılm gibi" dizisinde "gerçek" unsuru taşıyan ilk ha-
ber bu bence.
BULMACA SEDAT YAŞAYAM
1 2
SOLDANSAĞA:
1/Doğu ile il-
gili, Doğu'yu
anınısatan. 2/
"Veba" hasta-
lığına verilen
bir başka ad...
Amaç. 3/
Uluslararası
Para Fo-
nu'nun sim-
gesi... Iri ta-
neli bezelye.
41 Çabuk ku-
rumasını sağlamak
amacıyla boya ya da
verniğekatılanmad-
de. 5/Balık avlamak-
tayadayüktaşınıak-
ta kullanılan büyük
kayık. 6/ "San —": 6
ReşatEnis'inroma- 7
nı... Avrupa Birli- 8 |
ği'ninkısayazıhşı... 9 |
Eşi olmayan, biricik. II Bahçeleri süslemek için
yapay olarak düzenlenen ve çeşitli yükseklikler-
deki kaya bloklannın birinden öbürüne akan kü-
çük çağlayan... Kenar süsü. 8/Bir gösterme sıfa-
tı... Kum falı. 9/Marmara Bölgesi'ne özgü bir halk
oyunu.
YUKARTOAN AŞAĞIYA:
1/lçe kapanılc. 2/îstanbul'unbirsemti... Kurutü-
tün yaprağını andıran kızılunsı kahverengi. 3/
Sacda pişirilen bir ekmek türü... Kale duvan. 4/
tki tarla arasındaki sınır... Kuran "da bir sure. 5/Art-
vin yöresine özgü bir halk oyunu. 61 Bir bilim ya
da sanat dalında kullanılan özel anlamlı sözcük...
"Zülfîinden bir — versene / Koklayayun gül ye-
rine" (Karacaoğlan). II Mekke'nin doğusunda,
hacıJann arife günü toplandıklan tepe... Eski dil-
de su. 8/Arnavutluk'un para birimi... Hafif esin-
ti. 9/ Sürtme ağlarında yanlarda bulunan takviye
ipleri.