28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 EYLÜL 2003 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER ZOOLOJİMUZESİ NesiDeri hızla tûkenen hayvanJann büyük bir bölümünün örnekleri, İÜ Fen FaküJtesi BKoloji Bölümü'nde bulunan Zooloji Müzesi'nde yer abyor. Yıflar süren titiz bir çahşma sonucu oluşuturulan müzede, çok geniş bir böcek, kuş, deniz dibi materyali, kuş, yarasa, kelebek, yırtıcı hayvan, balık arşhi yer abyor. Mûze hafta içi her gün ziyaret edilebiliyor. Bozulan ekolojik denge yüzünden canlılann yok olma hızıjeolojik devirlerden 400 kat fazla Hayvan nesli tehdit altında• Bir zamanlar aslanlann, kaplanlann, fillerin dolaştığı Anadolu'da bugün kurt bile mumla aranıyor. Zoolog Prof. Dr. Dinçer Gülen'e göre, sanayileşme, küresel ısınma, ormanlann ve sulak alanlann yok edilmesi, avlanma gibi nedenlerle nesilleri hızla tükenen hayvanlann yasalarla korunması. laboratuvarlarda üretilip doğaya bırakılması gerekiyor... ÖZLEMGÜYTMLİ Modern dünyada canlı türlerinin yok olma hızı, jeolojik devirlerde gözlenen kayıplardan 400 kat daha fazla. Bilim dünyası, bozulan ekolojik denge nedeniyle yeryüzündeki canlı türlerinin beşte birinin 20 yıl içinde kaybolacağını tahmin ediyor. Türkıye"de yaşayan pek çok memeli hayvan ve yırtıcı kuş ise avlanma, ormanlann ve sulak alanlann yok edilmesi gibi nedenlerle tehdit altında.Anadolu'da yaşayan canlı türlerinin korunması, bu topraİdann tarih boyunca geçiş yeri olması nedeniyle ayn bir öneme sahip. Bir zamanlar, fillerin, aslanlann. kaplanlann, leoparlann, çitalann dolaştığı Anadolu, artık o eski zengin ekolojik yaşammdan çok uzaklarda. Bilim insanlan. yasalarla koruma altında olmasına karşın kurt, çakal, tilki, ceylan, karageyik gibi memelilerin de yok olmaya mahkûm olduklanna dikkat çekiyorlar. Türkiye'de kaplan en son 1970'te Hakkâri Uludere'de görülürken, Anadolu Parsı için 1946'da Fzmir'de kayda ahnan fotograf, son örnek oldu. 12. yüzyılın sonuna kadar yaşadığı bilınen aslan en son 19. yüzyılın ikinci yansında görüldü. Asya fili ve yaban öküzü, MO 1. yüzyılın başlanna kadar yaşadı. Güneydoğu Anadolu'da yaşayan çita ıse 19. yüzyıldan sonra görülmedi. Kurtların düsmanı köylüler tstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Dekanı ve Zooloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Dinçer Ğülen. Türkıye'de özellikle, omurgalı memelilerin, kuşlann ve balıklann denetimsizce avlandıklan için tehdit altında olduğunu Mirguladı. Bu hayvanlann yok olmasının tüm ekolojik dengeyi altüst edeceğini ifade eden Gülen, "Marmara Denizfndeki kirlilik nedeniyie pek çok balık türü yok olup gitti. Bütün köytüler kuıHara düşmandır. Yasalarla koruma altında olan kurt, köyiüler tarafindan vurula vumla yok olma noktasuıa geldi" dedi. Gülen, insanlar tarafindan bozulan ekolojik denge, küresel ısınma, sanayileşme gibi nedenlerle yeryüzündeki canlı türlerinin yok olduğunu anlatarak, büyük tehdit altındaki türlerin laboratuvarda üretilip doğaya salınması gerektiğini söyledi. Foklann, yunuslann, çakallann, vaşaklann ve bütün yırtıcı kuşlann uluslararası kuruluşlann hazırladığı kırmızı bültende yer aldığını anımsatan Gülen. bu hayvanlann avlanmasının ve evcilleştirilmesinin yasak olduğunu belirtti. Nesilleri hızia tükenlyor Türkiye'de 134 memeli, 460 kuş, 105 sürüngen. 22 kurbağa, 127 tatlı su balığı, 384 deniz balığı olmak üzere 1230 omurgalı tür bulunuyor. Nesli tükenmek üzere olan hayvanlardan bazılan şöyle: GEYİKLER: Alageyik, karageyik. KOYUNLAR: Kızıldağ keçisi, yaban koyunu, ceylan YIRTICILAR: Vaşak, yabani kedi, leopar, kurt. çakal. kızıl tilkı KUŞLAR: Dalgıçkuşlan, albatroslar, pelikanlar, karabataklar, bahkçülar, kela>Tialdar, leylekler, flamingolar, ördekler, atmacalar, doğanlar, dağhorozlan, turnalar, yağmurkuşlan, çulluklar, kumkuşlan, martılar, güvercinler, gugukkuşlan, baykuşlar, çobanaldatanlar, kuzgunlar, ağaçkakanlar. kırlangıçlar. çekirge kuşlan, bozboğazlar, tarlakuşlan, çalıbülbülleri, ardıçkuşlan, kirazkuşlan, ispinozlar, serçeler, sıâırcıklar, yarasalar BALİNALAR ve YUNUSLAR: Yunus, sıyah yunus (denızdomuzu), yuvarlakbaşlı yunus, foklar. domuzbalinası, kaşalot, denizanalan, mersinbalıklan, denızkaplumbağası, süngerler, denizatı, denizkulağı, kırmızı ve siyah mercanlar. Güvenlik güçlerine yardımcı olan polis köpekkri, asayiş, nar- kotik dedektör, canh insan arama, patiayıcı dedektör köpeği eğiti- mi olmak üzere dört ana eğitinıden ge- çtikten sonra 'göreve başhyorlar.' Günlük yaşam programlanna katılan köpekler, sahipleri ile daha kolay anlaşıyor Heııı sadık lıeııı eğithııliStVlGEAKARSL "EnsadtkdosT olarakbilinen kö- pekler. eğitmenler tarafindan ha- zırlanan günlük yaşam prog- ramlanyla sahipleri ile daha kolay anlaşıyorlar. Söyle- diklennizi tamamıyla uy- gulayan bir köpeğe sahip olmak düşünüldüğu ka- dar zor değil... Eğitmen- ler tarafindan hazırla- nan günlük yaşam programlan, köpekle- re yemeklerini nerede yiyecekleri, tuvaletleri- ni nereye yapacaklan- nı öğretiyor. Doğurrda- nnın ilk 45 gününü an- ne sütü emerek geçirdik- leri için herhangi bir eği- timden geçmeyen köpek- lere, bu sürenin ardından ev- de yaşama biçimleri öğretili- yor. Uzman köpek eğitimcisi Cem Bakaçhan, köpek eğitiminin x bilınenin aksine çok uzun bir süreç olmadığını ve eğitimli bir köpekle yaşa- manın her iki taraf için de daha kolay olduğunu \ıırguluyor. Bakaçhan, köpeklere verilen eğitimleri şöy- le özetliyor: Eflltmen sertlflkalı olmalı "İlk aşamada itaat eğitimleri veriliyor. Temel itaat komutlan olan •yürü, otur, kalk, dolaş, bekle. bırak, hayır, serbest' komutlannın öğretilmesinin ardından üeri itaat yöntemi üe öğrendikleri komutlan kayışsız yapmaJan sağlanryor. Bundan sonra ise sıra özel itaat yöntemine geliyor. Bu yöntem ile de köpeklere engel ve parkur eğitimi -aporteğitimi- uzaktan kumandaeği- timi, isteğe bağjı özel komutlar öğretibjor". Tümü bir buçuk ay süren bu eğıtimlerin kışıye bın dolara mal olduğunu ifade eden Bakaçhan, alan ve bireysel ko- ruma eğitimi için ise fiyatlann arttığuıı belirtiyor. Yaklaşık 1.5 aylık eğitimin ardından bahçe ve fab- rika koruma eğitimi ısteyenlerin 500 dolan, bireysel koruma eğitimi isteyenlerin ise bin dolan da- ha gözden çıkarmalan ge- rektiğini söyleyen Bakaç- han, köpeklerin eğitim ücretlerinin köpeklerin cinsine veya yaşına gö- re değışmedığini an- latıyor. Fema sertifi- kalı ve afet köpekle- ri eğitmeni Cengiz TüfkıseköpeE önnediğini , nnannelenndenay- sövlüyor. nldıklan andan ıtı- Fotoğraf: / baren sosyalleşme VEDAT / sürecine girmeleri ARTK I gerektiğini, aksi hal- de köpeğin korkak yetişebıleceğini belir- tiyor. Türk, köpek sa- hiplerinin eğitmen arar- ken sertıfıkalı olup olma- dıklanna dikkat etmeleri ge- rektiğini söylüyor. Köpekle- rin temel eğitimlerinin ardından her geçen gün yeni bir şeyler öğre- nebileceğini belirten Türk, "Köpeğin gez- dirilmesi ve sevilmesi de ona çok şey öğretir" diye ko- nuşuyor. Köpek almadan önce araştırmayapılması ge- rektiğini ifade eden Türk, köpeğin geçmişinin de çok önemli olduğunu vurguluyor. Polis köpeklerl Güvenlik güçlerine yardımcı olan polis köpekle- rinin eğitimi ise Emniyet Genel Müdürlüğü Eğitim Daire Başkanlığı Köpek Eğitim Merkezi Müdürlü- ğü tarafindan gerçekleştiriliyor. Asayiş, narkotik de- dektör, canlı insan arama, patlayıcı dedektör köpe- ği eğitimi olmak üzere dört ana eğitimden geçen köpekler, daha sonra itaat eğitimine başlıyorlar. Çe- şitli ırk ve yaşlardaki köpekler, iki-üç aylıkken ya- pılan karakter testlerinin sonuçlanna göre yatkın ol- duğu alanda eğitime alınıyor. Fiyatlar cinsine bağlı Türkiye'de köpek edinmenin maliyeti, 70 dolarla 1000 dolar arasında değişiyor. Cins köpek- lere sahip olmak isteyenlerin ise 2 bin 500 dolan gözden çı- karmalan gerekıyor. Köpek fi- yatlan şöyle: Boston Terrler: 350 dolar Alman Kurdu: 250 35 dolar İngllizBuldog: 1000 dolar PitbUİI: 400- 500 dolar Bull Terrier: 300- 600 dolar ChOW ChOW: 250- 750 dolar ChOCer: 350 dolar Danua 500 dolar Doberman: 250- 500 dolar ROttweiler: 300- 500 dolar BOXer: 150-250 dolar HUSky: 300- 600 dolar Fransız Buldog: 350 dolar COllle: 300- 400 dolar SıvasKangal: 100-250 dolar Kanlş Kırması Fino: 70-150 dolar Sokaktayaşayan hayvanlann öldüriilmesine dikkat çekmekiçin anma günüyapıldı Onların dayaşam hakkı var• Öldürülen hayvanlar için Istanbul'da ilk kez anma günü düzenleyen Hayvanların Yaşam Haklannı Koruma Derneği Başkanı Kurşun: Maalesef hayvan dostlanmızı andığımız gün bile Sanyer'de sokak köpekleri öldürüldü. GÖKÇE UYGUN Dünyanın çok sayıda ülkesinde sokak- ta yaşayan hayvanlann öldürülmelenne dikkat çekmek amacıyla Uluslararası Hayvan Haklan Derneği (International Society for Animals Rıghts-ISAR) tara- findan her yıl düzenlenen "Öldürülen Hayvan Dostlannun Anma Günü" bu yıl Türkiye'de de gerçekleştırildi. Şid- dete maruz kalan, zehırlenen, bannaklar- da ıhmal ve yetersiz bakım nedeniyle ölen sokak hayvanlan için yapılan anma günü, tstanbul'da Hayvanlann Yaşam Haklannı Koruma Derneğı (HYHKD) ta- rafindan hayata geçirildı. Dernek başkanı \Udan Kurşun. *Du- yarsız insanlanmıza yeryüzünde yaşa- yan tek canlının insan olmadığını haür- latmak isth oruz. Bizler kadar hayvanla- nn da yaşama haklan bulunduğunu, so- kakta, bannaktayaşayan hayvanlann öl- dürülmelerini istemiyoruz. Hayvan hak- lanna dikkat çekmek için yapoğımız bu etknüıkgününde bile Sanyer'de sokak kö- pekleriöldürüldü'' diye konuştu. Kurşun. sokakta yaşayan hayvanlann şartlannın iyileştirilmesi için bannak sayısının art- tınlması gerektiğini vurgulayarak her belediyenin mutlaka en az bir hayvan bannağına sahip olması gerektiğini söyledi. Kurşun, Meclis'ten çıkması bek- lenen "Hayvan HaklanYasaa"nı da des- teklediklerini ifade etti. Suçluları teshlr etmek gerek Derneğin kurucu üyelerinden Eva Ak- soy da önce Sanyer Büyükdere Vapur îskelesi'nde yapılması planlanan anma etkinliğine, kaymakamlığın ve polisin son anda izin vermemesınden yakına- rak şunlan söyledi: "Gerekü iznin çıkma- ması nedeniyieetkmfğimizi bir kafede yap- makzorunda kakuk. Ölen hayvanlarmm da anıhnası için çok sayıda kişiden tele- fon almak bizi çokduygulandırdı ve mut- lu etti." Aksoy, hayvan haklannı ve hay- vanlara karşı işlenen suçlan toplum için- de tanıtmak istediklerini ifade etti. DUZYAZI ORHAN BtRGİT Günaydın Ankara! Üç gün önce "Haber Türk" teleyizyonunun Ba- sın Kulübü programında Korkut Özal'ı izleyenler, AKP'nin ve özellikle Başbakan Erdoğan'ın "guru'su olaraktanrtılan bu eski politikacının, Irak konusun- dafikirdeğiştirmiş olduğunu fark ettiler mi acaba? Korkut Bey, o konuşmasında ABD'nin Irak'a sal- dın düzenlediği 2003 Martı'nda, tezkere rededil- memiş olsaydı bile, askerierimizin Kuzey Irak'ta bu- lunmasına VVashington'ın izin vermeyeceğini söy- lüyordu. Oysa, tarn tezkere görüşmelerinın yapıldığı sı- rada, Hüsamettin Cindoruk ve Murat Sökme- noğlu ile birlikte Flash TV'de benim de katıldığım YılmazTunca'nın programınaçıkmış ve Mehmet- çığin de bu savaşta sorumluluk üstlenmesi için Meclis'in tezkereyi kabul etmesi gerektiğini sa- vunmuştu. Aynı günlerde çok sayıda "önemlikişi" askerle- I rimizin bu saldında ABD ve Ingiltere koalisyon bir- likleri ile omuz omuza görev almamasından dola- yı Türkiye'nin neler yitirdiğini anlatırken, özellikle Kuzey Irak'ta söz sahibi olamayışımızı ilk sıraya alı- yorlardı. Başta Tayyip Erdoğan, hükümetin tümü- ne yakın üyeleri de aynı düşünceyi savunuyorlar- dı. Bu yüzden, Korkut özal'ın da o günlerde öğ- rencisi ile bu konuda aynı telden çalmış olmasını doğal karşılamahydık. Ama, 2003 Martı'ndan bu yana köprülerin altın- dan hayli su aktığı anlaşılıyorve Korkut Bey, "ABD o zaman da bizim Kuzey Irak'ta bulunmamıza ra- zı değildi" açıklamasını, saldın altındaki topraklar- da tam bir karmaşa yaşandığı sırada yaparken, bel- ki sadece vicdanını rahatlatmak istiyor; belki de ar- tık Başbakan'ın da böyle düşünmesi gerektiğini söy- lemeye çalışıyor. Acaba kısaanlatımıyla Ankara, yani devletinyö- netim sorumluluğunu üstlenenler, 1 Mart 2003'te tezkerenin reddedilmesi ile Türkiye'nin ne büyük bir felaketin eşiğinden dönmüş olduğunu kabul etmekte ittifak sağlamışlar mıdır? Yoksa, yine çe- şitli lobilerin etkileri ile "Doğru muyoksayanlış mı yaptık?" mantığıyla düşünce cimnastiğini mı sür- dürüyorlar? ABD Başkanı Bush'un 1 Mayıs'tan bu yana yap- tığı ilk kez ulusa sesleniş konuşmasında söyledik- lerinegösterilen tepkıye bakarsak, "Ankara'daen azından Dışişleri Bakanlığımızın, yani ülkenin res- mi dış politikasını oluşturanlann, bu konuda tam bir şaşkınlık içinde olduğunu" anlamış oluruz. Öteki Ankara'nın jetonu yeni düşüyor! Bush, o konuşmasında Irak'ın kuzeyinin "ken- disini yönetme" yolunda ilerlediğini söyleyince, "Ankara" bu söylenenlerden dolayı duyduğu kay- gıyı Beyaz Saray'a iletmek için kıpırdanmış! Bush ve ekibinin Irak saldınsını planlarken, pet- rol getirisinden yola çıkarak Avrasya'ya kadar uza- nan yeni bir ABD imparatorluğunun sınıriannı çiz- meyi amaçladıklannı, bu yüzden ünlü nükleer si- lahlar yalanını yaydıklannı ve Kuzey Irak'ta, adıyla sanıyla bir Kürt devletinin bir an önce kurulmasını amaçladıklannı başkentimizde birçok kişi söylüyor- du. öteki "Ankara" yani AKP'nin başındakiler, bu- nu şimdi mi anlıyorlar? Ve dahası, anlamaları için Başkan Bush'un ulu- suna sesleniş konuşmasını dinlemeleri mi gereki- yordu? öteki Ankara, yeni yeni kaygı duyuyor ABD'nin Irak'ın kuzeyinde, özel amaçlarla belirli bir planı, adım adım uygulamasından. Ne Süleymaniye'de özel biriiğimize yönelik çu- val operasyonu, ne Talabani ve Barzani klanlan- nın silahlandırılması, hatta ne de PKK çetelerine karşı, "Onlan bulundukları yerden birlikte çıkan- nz" türünden yılan hikâyeleri o kaygıyı açığa vur- durtmamıştı, "ötekiAnkara"ya. Bağdat'ta oluşturduğu Geçici Hükümet'te Dı- şişleri Bakanı yaptığı kimsede VVashington, ada- mın sadece KYB'de aynı görevı yapmasından baş- ka hangi diplomatik nitelikleri bulmuş olmalı ki, "öteki Ankara", ABD Başkanı son konuşmasında artık bütünlüğünü koruyan bir Irak yerine ülkenin kuzeyinde kendisini yönetmede ilerleme sağlan- mış olduğunu söyleyince şaşınyor? Asıl şaşırması gerekenler, stratejik müttefikten sadece Irak olayında değil Kıbns'ta ve Ege'de de sürekli kazıkyediğimizi gördükleri halde, AKP dal- kavukluğu yapmaktan vazgeçmeyi düşünmeyen- ler olmalı. Faks: 0212- 677 07 62 obirgrtae-kolay.net 78'li yoldaşımız, kardeşimiz, yiğit canımız Psikiyatri Uzmanı AHMET YEMENİCİOCLU nu kaybettik. Başımız sağ olsun. Cerrahpaşalı yol arkadaşlan ve tüm devrimciler adına Sebati Özdemir, Ömer Kurtaş, Orhan Dörttepe, Üm'ıt Biçer DUYURU .^dıew Mango' nun ATATÜRK adlı kitabının basım \ e > a- yın hakkı 25 07.1999 tanhınde Sabah Kılapçılık San ve fic A Ş 'ye %enlmıştir. Ancak, kitabın o günden bu vana sadece bir baskısı yapılmış. kaç adet basıldığı. kapak fıyaü \ e stok mık- tan tarafımıza bıldınlmemiştır Bu yolda noter kanalı ile dıta- nmız \ e gazete ile duyurumuz semeresız kaldığından bu kerre 15 gün içinde kitabın 2. baskısının yapılmasının. aksı halde FSK'nun 58 maddesıne göre sözleşmeden cavinış olacağımı- zın ıhtar makamına kaım olmak üzere Sabah Kjtapçılık San. ve Tıc. A Ş "ye dujoırulur Telıf Haklan ONK Ajans Ltd. Ştı. tnönu Caddesı, 31 -" Taksim 34437 lstanbul Faks 0 212-252 51 53
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle