28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 EYLÛ 2003 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA 17 znmriJârUye'yeUtt Mnsş. «o smnda tMUktuttri Bekfrortik posta: 6enizsomocumhuriyetcom.tr Tel: 0.212.5*2 05 05 faks: 0.212.512 44 97 -Başbakan, Yargrtay Başka- nı'na sert yanıt vermiş... "Kuvvetfer aynlığında kuvvet gösterisi!" Çukurova Üniversitesi Eğitim Fakültesi 'nden Prof. Dr. Tahir Bal- # cı: "Gerici basın, kuUandığı dilden dolayı Cumhur- başkanı AJımet Necdet Sezer'e saldınyor. Sezer'in dilini halk anlamıyormuş:! Şu- rası bir gerçek ki, anla- mak isteyen anlıyor, is- temeyenler anlamıyor. Öztürkçe konusunda ta- kıntısı olanlann bilimsel hiçbir dayanağı yok. Dil degişir ve gelişir. Bilinç- li dil politikalarıyla dilin kendi malı olan e k ve kökierden yeni sözcük- lerüretilir. Birbölümtj tu- tar, bir bölümü tutmaz. Bırakın Arapça Arap'ın, Farsça Iranlı'nın, Türkçe Türk vatandaşiarının ol- sun. Konuşmak ve yaz- mak için ne Arapça, ne Farsça ne de son yıllar- daki gibi Ingilizce söz- cüklere gereksinimimiz var. Bunlan Türkçe sev- mezler anlamıyor Çün- kü çıkış noktalarımız ay- rı. Onlar ümmetçi gözlü- ğüyJe bakıyorlar her şe- ye, bizse ulusçu gözüy- le değerlendirme yapı- yoruz. Onlara kalsa Arapçayı Türkiye'nin resmi dili yapacaklar, başka dilleri konuşanla- rı kurşunlayacaklar." B ı ergama'da siyanürle altın ureten Nevvmont I şirketinin genel müdürii Sabri Karahan'ın i göndereceği hiçbir "hukuki", "teknık" ve "ti- ' cari" eksikleri olmadığına ilişkin belgeleri beklerken memleketin bırinde siyanürle altın üreten yabancı bir şirketin yerel yöneticilerinden "Sadri Al- tinışık"ın, merkezdeki yöneticilerinden"Jo Golden- boy"a gonderdiği mektubu okumaya devam ediyo- ruz: "Benim müsteşar yardımcısı ve izin departmanı yetkilisi ile yaptığım görüşmede aşağıdaki konular- da görüş birligine varıldı: Tehlikeli ve Zehirli Atıklar Yönetmeliği gerçekten maden atıklarına uygulanamaz. Bu yönetmelik daha çok, zehirli maddelerin ve en- düstriyel atıkların depolanması içindir. Yönetmelikte madencilikle ilgili bir referans nokta- sı bulunmadığından, ızin veren yetkililer madencilik konularını da bu yönetmeliğe dahil etmeyi kolay bul- Maden atıkları dular. özellikle de memleketteki Sanayi Işleri Bakanlığı bu konudan haberdardır. Devletin madencilik organi- zasyonlan ve Türk özel sektörü bu konudan kaçıyor görünmektedir. Bu sistemi by-pas etmemiz hiçbirzaman mümkün olmayacaktır; beraberindea/eyhimıze birtakım mah- kemelerin açılmasını getirebilecektir. Bu prob/emi çözebilmemiz için, bız bakanlıkla ma- den atık yönetmeliği konusunda görüşmekteyiz ve aJ- tı ay önce bu konuda taslak bir öneriyi kendilerine ver- dik. Koşullar olaylar nedeniyle gelişme kaydedilme- di. Geçenlerde bakanlık bu konularda. taslak üzerin- de görüşlerimizi istedi. Çokuluslu başka bir şirketin yan kuruluşu olan yerlı şırketle beraber taslak üze- rinde değişik/ikler yaptık ve yeni taslağı bir hafta ön- ce bakanlığa gönderdik. Dün, Çevreyi Koruma Bakanlığı'yla görüştükten sonra, ciddi bir izin sürecine başlamadan önce Teh- likeli ve Zehirli Atıklar Yönetmeliği'nin bizim istediği- miz gıbı yeniden düzenlenmesi konusunda fikir bir- liğine vardık. Bakanlık tarafından sanayicilerle birlikte bu konu- da politik makamlarca bastırmamız, bu makamların da bürokratlara bu yönetmeliğin bir an önce çıkanl- ması ve işin hızlandınlması için talımatlarda bulunma- sını gerçekleştirmemızi sağladı. Herşey iyi giderse, bizim çıkarlarımız doğrultusun- da yeniden düzenlenecek Tehlikeli ve Zehirli Atıklar Yönetmeliği'nı üç ay içinde elde edenz. özet olarak, bazı problemler var, fakat hiçbir şey üstünden gelinemez gibi değil. "Mektup uzun; devamı yarın... SESStZSEDASIZ (!) Yüksek Yerilim Hattı erdincutku • yahoo.com | Öğretmen maaşlan yoksulluk sının altında.. Bana bir harf oğretenı, 40 yıl köle gibi çalıştınnm1 Kültüp ve Tupizm'de vekâleten kadrolaşma Kültür ve Turizm Bakanı Erkan Mumcu, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'i devre dışı bıraka- rak yoğun bir şekilde kadrolaşıyor... Kültür ve Turizm bakanlıklannın birieş- tirilmesinden sonra ortaya çıkan yeni yapıda Erkan Mumcu, 42 üst düzey yöneticiden 26's/nı "vekâlet" yoluyla görevlendirerek Çankaya'nın atama kararnamelerinı geri çevirme olasılığı- nı ortadan kaldınyor. Ataması iki kez Çankaya'dan dönen Ismail Kökbu- lut, vekâleten müsteşar yardımcılığı yapıyor... Kültür ve Turizm Bakanlı- ğ/'nın beş müsteşar yardımcısından dördü vekâleten görevde bulunuyor... Vekâleten yürütülen öteki görevler şöyle: Teftış Kurulu Başkanlığı, Araş- tırma Planlama Kurulu Başkanlığı, Ba- sın veHalkla llışkiler Müşavırliği, Gü- zel Sanatlar Genel Müdürlüğü, Milli Kütüphane Başkanlığı, Dış llişkiler ' ve AB Koordınasyon Daire Başkanlı- ğı, Personel Daire Başkanlığı, idari ve Mali Işler Dairesi Başkanlığı,Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü, Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü, DönerSermaye Işletmesi Merkez Mü- dürlüğü, Tanıtma Genel Müdürlüğü, Tanıtma Genel Müdür Yardımcılıklan, Enformasyon Daire Başkanlığı, Rek- lam ve Seyahat Geliştırme Daire Baş- kanlığı, Tanıtıcı Yayınlar Da/re Başkan- lığı, Gösteriler ve Kongreler Daire Baş- kanlığı, Kontrol Kurulu Başkanlığı, Se- yahat Âcenteleri Daire Başkanlığı, Te- sisler Daire Başkanlığı, Proje ve Inşa- at Daire Başkanlığı. ÇED KOŞESI OKTAY EKİNCİ 'Kelkit Dayanışması'm Kutlayalım... KİM KİME DÜM DUMA BEHÎÇAK behicak n turk.net KaynakJannı Çinıen ve Köse dağlanndakı pınarlardan alan ve doğduğu ilçenın adını taşı- yan "Kelkit ÇayT, batıya doğ- ru 320 km. boyunca çok sayıda akarsuyu da kendisine katarak Erbaa ilçesındekı Boğazkesen mevkisinde Yeşihrmaka kavu- şuyor... Karadeniz bölgemizin Iç Anadolu ile buluştuğu bir ku- şakta kim bilir kaç bin yıldır sü- ren bu bereketii yolculuk. bu- gunkü Gümüşhane, Erancan, Sıvas, Giresun ve Tokat illeri- mizdeki yerleşmelere de tarih boyunca yaşam ve uygarlık de- ğerlennı armağan etmiş... Ne var ki aynı uygarlığın bi- rikimlen son "birkaçon yıldır" hızla yitirildiğı gibi, Kelkit san- ki artık zenginlik yerine yok- sulluk ve çaresızhgın vadısinde akıyor.. Çünkü tarihsel miras koru- namıyor; tanmsal ve doğal zen- ginlik önemsenmiyorve destek- lenmnor; kalkınma adına ya- şam kâynaklannın tahribaö ar- 2003'te Tokat'takı kuruluş top- lantısmda destegini verdiği bu hareketin adeta bir "gurur ve coşku gösterisine" dönuşen İs- tanbul etkinlikieri ise "ulusal zafer günlerimizuT yıldönümü olan 30 ve 31 Ağustos tanhle- rinde gerçekleştirildı. Taksim Parlanda düzenle- nen standlan gezenler. Er- baa'dan yola çıkıp Niksar. Re- şadiye, Koyiılhisar, Suşehri, Şe- binkarahisar.Akıncılar.GöJova, ÇamoJuk. Refahiye, Şiraa, Kel- kit ve Köse ılçelenyle bırlikre Yolüstü kasabasının da bu hav- zadan beslenılerek yaratılmış yöresel ürünleriyle tanıştılar. Platform katilımcılan ıle çev- re ve kültür dostlan da fstikJal Caddesi'nde. binlerce kişinin buluştuğu yürüyuşlennde her- kesi "Kelkit kunin için akrvor* sorusunu düşünmeye davet et- tiler... Havza için birlikteük Kelkit Platformu. özellıkJe 1980'lerden bu vana artık Kelkit çajı "Sıvas ellerinden" geçerkeıu. tarker gelişme adına da çevre- nin ve kültûrün eşsiz değerieri gözdeı çıkanlabiln or.M Işte DU sürecin durdurulması ve yaşımla uygarlığın yeniden Diıluşaoılmesi için, aynı vadiyi oayiaşaı yerleşmelerde başla- nlan çdışmalar, son zamanlar- iabirdenbıre yüksek ve coşku- ubir aşamagösterdi... Nedeni se ayn çalışmalann artık *avTi çn" oeğil. Kelkit'ın yaratnğı anhse! dostluğa ve 'Şazgı bir- i^ne"" yakışır bir dayanışma çode, *tûm vadni kucaklaya- âk' orak bir güçbirliğiyle ya- aaa g\-irilmesi karan. »ezer'den destek isa.a "Kelkit Platformu" d.verien ve 5 ilimizle bu iller- SÜ 1 4ılçemiz, Tokat Gazios- nınpas Ünhıersitesi ve Srvas "ınntauiyet Ünrversitesinin atlımvla oluşan platform, z.-Uikl; ÇEKÜL'ün öncü ve tlen leakianyla, "bö^ewhav- a ilçe^nde kültür ve çevreye uariıkalkmma işbiriiğrnin" kMİyûorneği olarak, tüm ül- j\; ÖTiek bir toplumsal hare- ;narm.. Carnlurbaşkanımız Ahmet etdet: «zer'in de 14 Ma>ıs "unutulur" gibi olan "bölgesel kalkınmaplanlajnaa" ka\ramı- nı, bu kez v *çoğuJcu,katılımcıve demokratik" bir içenkle yeni- den gündeme getırmesi bakı- mından da "uJusal" bir değer taşıyor. Çünkü bu guçbirliğini oluşturanlar sadece kamu ku- rumlan ile yerel yönetimler de- ğiller... Aynı akarsu boyundakı tüm yerleşmelenn sivil toplum kuruJuşlan. özel sektör temsii- cileri, bilimsel kuruluşlarvedi- ğer toplumsal kesimler, Kelkit vadısinin tarihinden ve doğa- sından gelen yaşam ve uygarlık değerlerini koruyarak kalkın- manın "havza dajanışmasına" ortakoluyorlar... Bu büyük güç ve amaç birli- ğinin amacına ulaşabilmesınde ikinci büyük adırru ise "Kelkit Vadisi - ÇevTe \e Kültür Önce- liküKoruma ve Getişim Planla- ması"oluşturacak... Böylece. Gümüşhane dağla- nndan akmaya başlayan sular Yeşilırmak'la birleştiğınde bi- le, ilk pınarlanndaki kadar te- miz ve tarihlen kadar da aklın, emeğin yaratıcılık kaynağı ola- caklar... Oekinci a cumhuriyet.com.tr ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACI kamilmasaraci« mynet.com HARBf SEMİHPOROY semihporoyia yahoo.com < BIÇH- M i ?mf. H. ÖKJC rMlKTy^T- imve (Kı T4M£..'Pöfatö$£ YAZlLAt S ve *vm$& MEKTUPLAR..." r " < HAYAT EPİK TtYATROSU MLSTAFA Biwi\ DEVLET BAKANI (AEH/AET AYÖIN : "OİNLER ÖZ ELEŞrîfİİ VAPMALV DEMI5 '.. EVET, OZ EL.ESTr.RI YAPIYORUZ ; OINLER TOPLÜMMRIN AFVONUOUR. j V nt ) ı "• ı ı i i İ \ i | l 1 I I I I i TARİHTE BUGÜN MCMTAZARIKA\ 10 Evliil ıctctc.mumtazHirümn. com FR4NK£N$7£(N'fN YAZARL SH£LCSY'NlM ÖLÜMSÜZ- y ÜfJLÜ OZ4M P££CY İ&'NCt £$İ OLJ\N MA£Y, YAZMişrt- /'sv/çsze 'oe, I^MAU GÖLÜ lYfStAJD/4 gUt-UHAN S/fZ V(LLAPA TOP- CAMAM BDeBİYATÇtLAlZ, £1/ SAHtgi OZAN '/ OR7#rA ATTTĞt Sr/S KONUYU : KfM DAHA tri 8İG. KDfi&J ÖYKÜSÜ ?. AO4LA&/NPA &4HS£ çeçirü C£senseae/y AUHĞI PA&ÇAI-AIZLA vv&rtp "£4A/ l/£eOI3/ APAMlfiJ ÖYKÜSÜNÜ YAZDI• 18'8'PE YAY/MC/İAJAAJ MAN ÇOK POPÜLS* OU>U, SrgÇOt: K££ PrUA£ PANO DENİZ KAVUKÇUOĞLU Yol İzlenimleri Kapadokya'da başlayıp Kahramanmaraş, Adı- yaman-Nemrut, Diyarbakır, Midyat, Mardin, Şan- lıurfa üzerinden Gaziantep'te sona eren dokuz günlük Güneydoğu gezisinden pazar akşamı döndüm. Yeni yerler gördüğüm, yeni insanlarta- nıdığım, tadı damağımda kalan güzel, güzel ol- duğu kadar da ilginç ve yoğun birgeziydi. Insan bu tür gezilerde farklı coğrafyalar, farklı insanlar, farklı diller ve farklı yaşam biçimleriyle karşılaş- tıkça, "Türkiye'nin içinde ne kadar çok Türkiye varmış..." demeden edemiyor. llerideki yazıla- rımda Hasankeyf 'ten, Halfeti'den, Fırat'ın sulan altında kalmış ve kalacak batık kentlerden, Sür- yani manastırianndan, mağaralardan, mağaralar- da yaşayan insanlardan mutlaka söz edeceğim. Fakat insan kısa süre içinde o kadar çok yeni "şey" görünce, izfenimlerini toparlamada zorla- nıyor. • • • Ürgüp'e gelen turist sayısı, televizyondaki "As- malı Konak" dizisiyle birlikte neredeyse ik/ye kat- lanmış. Türkiye'nin dört bir yanından insanlar pe- ribacalanyla birlikte dizinin çekildiği konağı gö- rebilmek için kente akın ediyorlar. Konağın çev- resinde başlı başına bir "Asmalı Konak sektörü" oluşmuş. Bildiğimiz sürmeler, eşarplar "Elif'in sürmesi", "Bahar'ın eşarbı" diye markalaşmış. ömründe gözüne sürme çekmeyi hiç düşünme- miş kadınlar bile dayanamayıp "Elif'in sürme- s/"nden alıyorlar. Dizinin oyunculanndan olan, ama daha önce çevirdiği filmlerden tanıdığımız aktör Menderes Samancılar konağın yakınında "Sanat Evi" adın- da bir kafe-lokanta açmış. Mekân, kendisiyle fo- toğraf çektirmek isteyen yerii turist gruplanyla do/up dolup taşıyor. Menderes sıcakkanlı, güler yüzlü bir insan. Kimsenin dileğini geri çevirmiyor. Bu yıl bir de şiir kitabı yayımlamış. Om Yayıne- vi'nden çıkan "Sonbaharın Sansını VurdularGe- ce Yansı" adlı kitabını Erdal Öz'e ve bana imza- lıyor. Birlikte birer bardak Öküzgözü-Boğazkere şarabı içiyoruz. • • • Diyarbakır-Midyat yolu üzerinde bir benzin is- tasyonunda mola veriyoruz. Güneydoğu'nun in- sanları çok konukseveroluyorlar. Istasyonun sa- hibi genç bir Kürt. Bizleri çay içmeye buyur edi- yor. Yan1nda bir de arkadaşı var. Konuşkan mı ko- nuşkan... "Siz, Istanbul erkeklerinin işi bu tek- nolojik ortamda çokzor..." diyor. Ne demek is- tediğini anlamaya çalışıyoruz. O ise sözlerini sür- dürüyor: "Bizde ise kadının kendisi başlı başına teknoloji... Aynı zamanda hem çamaşırmakine- si, hem bulaşık makinesi, hem elekthkii süpür- ge hem de fınn..." Delikanlının bu "antifeminist" yaklaşımına grubumuzdaki kadınlar bozuluyor- larsa da karşılık vermemeyi yeğliyorlar. Onun da sozü kadınlara değil zaten... Biz erkeklere, ken- disi "teknoloji" olmaktan çıkıp teknolojiyi hizme- tine sokmuş eşlerimizle "işimizin zor" olduğunu demeye getiriyor. Delikanlılan domates, kaymak, lorpeyniri, zey- tin ve sac ekmeğinden kahvattılanyla baş başa bırakıp yola çıkıyoruz... • • • Kimi yörelerde turizm pek gelişmemiş, fakat in- sanlarda yabancıları olabildığince iyi ağırlama çabası göze çarpıyor. Eski bir peygamber kenti olan "Şuayip Şehri"nde modern bir tuvalet ya- pılmış. Tuvalet, yıkık dökük köy evlerinin arasın- da bir "süs eşyası" gibi görünüyor. Otobüsümüz durur durmaz grubumuzdan 8-10 kişi tuvalete koşuyor. Fakat "erkek bölümü"nun çelik kapısı "duvar". Rengârenk entarili, puşulu köy erkek- leri ne değin uğraşsalar da nafile, kapı açılmıyor. Köyün muhtarı, "Bir daha geldiğinizde kapıyı açık bulacaksınız..." diyor. İyi de, tuvalet işi bu tür ertelemeleri kaldırmıyor. Kulağımızda muhta- rın verdiği "iyi niyet mesajı", görünmez duvar diplerine koşuyoruz. (e-posta: dkavukcuogluc superonline.com) (Faks: 0212 - 234 68 73) B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 SOLDA.NSAĞ.A: 1/XVII. yüz- yılda Sabetay Se\i tarafın- dan kurulan ve Müslü- manlık görü- nüşü altında faaliyet gös- 6 teren Yabudi -, tarikatı. 2/ Her yanı suy- ° laçevriJikara 9 parçası... Samsun'un bir ilçe- si. 3/Gümüş... Yap- raklann düz ve par- Iak bölümü. 4/Ocak. soba gibi ısınma aracı... Ender, sey- 5 rek. 5/Agırtempolu 6 | bir Ispanyol halk dansı. 6/ Türki- 81 ye'nin plaka işare- 9 | ti... Betondan, dört köşe döşeme taşı. 7/Herhan- gi bir kuvvet alanından geçtiği varsayılan güç çiz- gileri... Israil'in para birimi. 8/Yerleşmiş ilke ya da yasaya uygun durum... Erkek ördek. 9/Yeni Ze- landa'nın yerli halkı. YUKARIDAN AŞAĞIYA: II Rusya'nın Avrupa'daki kesiminin güneyinde özerk bir cumhuriyet. 2/Yanarken güzel koktuğu için tütsü olarak kullanılan bir ağaç... Kemik, kı- kırdak. kas. bağdoku gibi dokularda oluşan kötü huylu ur. 3/ "Hiçbir şeyden çekmedi dünyada / - -"dan çektiği kadar" (Orhan Veli)... Karakter. 4/ Gözü kapalı inanıJan düşünce, dogma... Molibden elementinin simgesi. 5/Dalıcı bir ördek cinsi. 6/ Birnota... Balıkesir'in eski adı. 7/Tavır, da\xaruş... GenellikJe bayramda konuklara ikram edilen bir tür kokulu çörek. 8/ Suudı Arabistan'ın başken- ti... Arapçada "ben". 9/Asya'da yaşayan Türk so- yundan bir halk.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle