Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 22 AĞUSTOS 2003 CUMA
8
Istanbul
HABERLERIN DEVAMI
TURKIYE
PB 30 Sinop Y 27
Edirne PB 33 Samsun Y 27
Kocaeli Y 30 Trabzon Y 25
Çanakkale PB 32 Gıresun Y 26
Izmır B 34 Ankara B 30
Manısa B 35 Eskişehır B 30
Aydın B 36 Konya B 29
Denızlı B 35 Sıvas PB 27
Zonguldak Y 25 Antalya A 39 Kars
Adana
Mersın
Dıyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Siirt
Hakkân
Van
A
A
A
A
A
A
B
PB
36
33
38
41
36
38
32
26
Y 22
Yurdun kuzey kesımlen
parçalı bulutlu Marma-
•3 nın aoğusu Batı ve Or-
ta Karadenız kıyılan. Dogu
Karadenız ıle Doğu Ana-
dolu nun kuzeydoğusu
sağanaK ve gok guruttulu
sağanakyagışlı, dıgeryer-
ler az bulutlu ve açık geçe-
cek. Hava sıcaklıgı yur-
dun kuzeydoğu kesımle-
nnde bıraz azalacak dığer
yerlerde onemlı t»r değı-
şıklık olmayacak
DIŞ MERKEZLER
Oslo
Helsınkı
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Pans
Bonn
Y
Y
Y
B
B
B
PB
PB
20
20
20
25
24
24
26
29
Münıh PB 29 Zürıh
Berlın
Budapeşte
Madrıd
Vıyana
Belgrad
Sofya
Boma
Atına
PB
PB
Y
PB
PB
Y
PB
B
•ıı
33
30
31
33
30
32
34
Moskova PB 21
PB 29 Şam
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bışkek
Tıfhs
Kahıre
B
B
Y
Y
Y
Y
A
37
27
32
26
28
25
35
A 37
Parçal buflu t Çok bulutlu ;Karlı ı Gok gururtjiu
* «
G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
başlayan irdelemelere, geleceğe dönük dış po-
litika dıye bakılabilir mi?
Bir zamanlar devlet ve hükümet politıkalarına
yön veren Dışişlerimiz, Müsteşar UğurZiyal sa-
yesinde AKP'ye boynu kıldan ınce.
Dış politikasını güncel hareketlenmelere göre
ayarlamayan ülkelerde hemen her konuda ol-
duğu gibi, Irak ve sonrasıyla ilgili geleceğe dö-
nük çeşitli olasılıklara göre senaryolann hazırlan-
dığı bilinen bir gerçek. Bizde ise sonraki geliş-
meleri irdeleyen, ınceleyen, araştıran senaryola-
nn varlığından söz edilebilir mi?
Türkiye'nin yaşamsal yararlarını gözeten seçe-
nek politıkalan olmadığı, ABD'nin, askerinizı sı-
nır ötesine gönderemezsiniz, dayatması ile bir-
likte ortaya çıktı.
Kuzey Irak'ı askerle güvence altına alacağımı-
za, PKK'yi bir hamlede temize havale edeceği-
mize o kadar güveniyor, Kuzey Irak politikasının
kabul gördüğüne o kadar inanıyordu ki hükümet-
ler; ABD'nin Kürt aşiretleriyle birlik olarak Irak sa-
vaşına başlamadan Türk askerinin sınır ötesi bir
harekâta girişmesine karşı çıkmasına önce şa-
şırdı, sonra sindirdi.
ABD'den -asker sivil- böyle bir dayatma bek-
lemiyorduk. Stratejik dostumuz ABD, madem ki
askerimin Türkiye'de konuşlanmasına, Irak'a ku-
zey cephesi açmamıza olanak sağlamıyorsun; o
zaman devlet politikanı al, istersen şey yap, is-
tersen çöp sepetine at, deyiverdi.
Şimdı o noktadayız ki; Adalet Bakanı Sözcü
Cemil Çiçek, kameraların karşısına geçmiş,
"ABD, aşiretleh bize tercih etmesin" diyor.
• • •
Uzun lafın kısası, hükümet apışıp kaldı.
Kuzey Irak ve PKK politikalarında ABD'yi izli-
yor. Ne derse uygun adım yürüyoruz. Eve Dö-
nüş maskaralığı son somut örnek.
Çağırırsam gelirsin. yoksaterörörgütüne kar-
şı adımını atma Kuzey Irak'a, diyor ABD. "Tut-
mayın beni ha" diye bağırarak, ününe leke sü-
rülmemesi için elini kolunu tutanlardan güya kur-
tulmaya çalışarak adam dövme numarasına ya-
tan mahalle kabadayısı gibi arada bir böbürleni-
yor Ankara.
Kulis görüşmelerınde ABD'yi; "patronsensin!"
dıye alttan alıyor.
• • •
Sualname mi yoksa yanıtsızname mi, ne tür-
den bir "name" olduğu anlaşılamayan metne
ABD karşılık verdi mi vermedi mi, verdi ise kime
verdi? Askere niye verdi? Askere verdi ise ne-
den imzasız bir metin gönderdı? Asker ne de-
mek, önce sivile otoriteye derken...
ABD, yüz yıllığına planlamış Türkiye'yı. Bir de-
ğıl beş, beş değil belki de on senaryo yazmış
üzerimize. Yazılı yanıt niyetine sözlü nameler sı-
ralayan Kongre heyetleri gönderiyor.
Gelenler de hani öyle böyle adamlar değil.
Türk siyasal otoritelerine daha başka türden bas-
k uyguluyor.
"Siz bilirsiniz" diye başlıyorlar: "Beklentimiz
yok. Kararsizin!"
Velakin, TBMM'nin asker gönderme konusun-
da vereceği ikinci bir "hayır" karannın ABD'de
"layal kınklığına uğratacağına" değiniveriyorlar.
Tavşana kaç tazıyatut, hükümetin orasını bu-
rasını okşayarak, AKP Meclis çoğunluğunun ku-
lağına kar suyu kaçırma hikâyesi.
ABD dış politikasının etkin ismi diye tanıtılan
Senato Dış llişkiler Komitesi Başkanı Richard
Lugar, olancasevimliliğiyle ekrandan baskı yap-
nayacaklannı söylerken, ama alacağınız olum-
SJZ karardan sonra başınıza gelecekleri gayri siz
resaplayın, demeye getiriyor.
"Irak'a askerin gitmesinde Türk halkının des-
tiği şart" diyor.
Yüzde 34'ün başbakanı, başka birine ait ka-
nuoyu araştırma kuruluşu olsa herhalde ınan-
naz ama devlet bakanlarından Beşir Atalay'ın
3hıbi olduğu ANAR'ın son anketi üç beş gün
cnce açıklandı: "ABD'nin asker talebini, TürkJ-
js 'nin olumlu karşılayarak askergöndermesi ge-
nktiğini düşünenler yüzde 26, buna karşı çıkan-
hr yüzde 68" Yani:
Asker göndermeye halk desteği yok!
Kulak asmayın halkçı nutuklarına; "değişim"
larakterli RTE, harem-i ismetinden gelen anket-
»re bakmaz:
ABD desteğini halk desteğine yeğler!
1. Kopenhag Film Festivali
'Altın Kuğu'
'idülü Irlanda y
ya
KOPENHAG
\FP) - '1. Kopenhag
ilm Festivali"nde 'Al-
n Kuğu Ödülü' tr-
ında yapırru 'Song for
Raggy Boy'unoldu.
Yarışma bölümünde
4 filmin yer aldığı
:stıvalde. 'En İyi Er-
«k Oyuncu Ödü-
i nü Falling Sky'
ılmındekı oyunuyla
Jorveçli Kristoffer
oner alırken 'En İyi
Iıdın Oyuncu Ödü-
i', 'Scratch'teki ro-
iyle genç Danimar-
alı yıldız Stephanie
vton "un oldu. Norveç
apımı güldürü "Kitc-
*n Stories', yönet-
*eni Ben Hanımer'a
'Altın Kuğu Ödü-
lü'nü getirdi.
Aisling VValsh'un
yönetmenliğini yaptığı
'Song for a Raggy
Boy'un öyküsü, gerçek
olaylara dayanıyor.
Başrolde Aidan Qu-
inn'ın olduğu film,
1939'da, İrlanda'daki
bir ıslahe\ ine bağlı
okulun katı yönetımıne
karşı koyan bir adamın
yaşadıklanndan esinle-
niyor.
Festıvalde, 'Özel Jü-
ri Ödülü' ise Fransız
canlandırma sineması-
na, Sylvain Cho-
met'nin 'The Triplets
of Belleville' adlı fıl-
mıne verildi.
ZiıaatV samk müdürSahte fatura düzenlemekten yargılanan Fehmi Akın, Bankacılık Yasası'na göre
imza yetkisi kaldınlması gerektiği halde, Ziraat International'm başma getirildi
GÜLŞAH KARADAĞ
Ziraat Bankasf nın en büyük
yurtdışı iştiraki Almanya'daki
Ziraat International'a genel mü-
dür olarak gönderilen Fehmi
Akın, İzmır'de sahte fatura dü-
zenlemekten yargılanıyor. Fay-
sal Finans'ta dolandıncıhk yap-
tığı iddiasıyla hakkında kovuş-
rurma da istenen Akın, Bankacı-
lık Yasası'na göre imza yetkisi
kaldınlması gerektiği halde, Zi-
raat InternationaF ın başına geti-
rildi. Alman bankacılık denetle-
me kurumu BAFIN, Akın'a iki
aydır imza yetkisi vermiyor.
Akın, AKP'nin eş dost atama-
lannuı da Bankacılık Düzenle-
me ve Denetleme Kurumu'nun
(BDDK) ihmallerinin de son ör-
neğini oluşturdu. Haziran ayın-
da, faizsiz bankacılık kurumu
Albaraka Türk'tekı görevinden
aynlarak Almanya'daki Ziraat
International'a genel müdür ola-
rak gönderilen Akın, tçişleri Ba-
kanlığı Mülkiye Başmüfettişle-
ri'nin Faysal (Family) Finans
Kurumu'yla ılgilı hazırladıklan
üç raporda haklannda kovuştur-
ma açılmasını istediği dönemin
yöneticileri arasında bulunuyor.
Hâlâ sa\ cılıkta bekleyen soruş-
turma nedeniyle Akın'ın banka-
cılık yapamaması gerekiyor.
Çünkü, Bankacılık Yasası'nın 9.
madde 5. fıkrasında, "Yapılan
denetlemeler sonucunda, bu
kanun veya ilgili diğer mevzu-
at hükümlerini ihlal ettikleri
ve bankanın emin bir şekilde
çalışmasını tehlikeye düşür-
dükleri tespit edilen banka
mensuplarının, haklannda
kanuni kovuşturma istenmesi-
ni müteakip Kurul'un talebi
üzerine geçici olarak imza yet-
ETİBOR Dinlenme Tesisleri
thale bakan
çocuklanna
I Baştarafı 1. Sayfada
Erkan Yıldırım'ın ortak olduğu
"'Denport İnşaat ve Liman tşletme-
ciliği" şirketı kazandı. 23 dönümlük
alanın 350 milyar liraya ihaleye çıka-
nldığı, Denport'un 400 milyar lira
vererek ihaleyi kazandığı öğrenildi.
ETtBOR AŞ yetkilılen, ihale sonucu-
nun henüz kesinleşmediğinı, yönetim
kurulu onayından sonra açıklama ya-
pılabıleceğini söylediler. Denport şir-
ketinin 23 dönümlük arazinın yanın-
da bulunan hazineye ait iskeleyi de
kiralaması ise kafalan kanştırdı.
Denport'un bu iskeleyi yükleme-bo-
şaltma ve Ro-Ro seferleri içın kulla-
nacağı öne sürüldü.
Gemi ihaleleri tartışılmıştı
Ulaştırma Bakanı'nın oğlu Erkan Yıl-
dırım'ın ismi, geçen ay îtalya'da iha-
leye girerek 445 bin Euro'ya bir yol-
cu gemisi satın almasıyla gündeme
geldi. 24 yaşındaki bir gencın "Derin
Deniz" adı verilen gemiyi nasıl satın
aldığı tartışma yaratırken Bakan Yıl-
dınm oğlunu, "Başanlı bir işadamı-
dır. 245 bin Euro'yu kendisi ödedi.
200 bin Euro'yu da vereceği biletle-
re mahsuben Santour şirketinden
aldı" açıklamasıyla savundu. Daha
sonra ise Türkiye Denizcilik Işletme-
leri'ne bağlı "Ankara Feribotu"nun
ihalesiz olarak günlüğü 9 bin dolar-
dan Santour şirketine verildiği ortaya
çıkmış, Bakan Yıldınm'ın da Santo-
ur'un bağlı olduğu Sancak Line adlı
şirketin eski genel müdürlerinden ve
ortaklanndan olduğu belgelenmişti.
Basına da yansıyan haberlerle kamu-
oyunda. "L laştırma Bakanı Binali
Yıldırım'ın Ankara Feribotu'nu ta-
nıdık şirkete ucuza kiralamasıyla
oğluna yüklü krediler sağladığı"
tartışmalan yaşanmıştı.
CHP Meclis'e taşımıştı
CHP de bu konuyu TBMM gündemi-
ne taşıyarak Bakan Yıldınm'ın ıstifa-
sını istemişti. Binali Yıldırım iddialar
karşısında, "Bakan oğlu diye ticaret
yapmayacak mı? Oğlumun bildiği
tek i§ bu" açıklamalannı yapmıştı.
Yıldırım, o dönemde basına yansıyan
demeçlerinde oğlunun 3-4 ay içinde
"300-500 bin dolar" para kazanaca-
ğını da söylemışti. Feribotu bir yıl ön-
ce kiralayan Kıvanç Özel, basına
yaptığı açüdamada, "geminin elin-
den usulsüz şekilde alındığını, gün-
lüğü 10 bin dolardan kiralamaya
hazır olduğunu" belirtmışti.
OMk çocuJdarahmz terşM
Anadolu L niversitesi'nde yapılan bir araştırma, otistik
çocukların, havuzda yüzerken çevreyle daha çabuk ilcrişim
kurdukları beh'rlendi. Anadolu Üniversitesi Engelliler
Araştırma Ensrirüsü'nden Yrd. Doç. Dr. Bünyamin Birkan.
Beden Eğitimi \ üksekokulu'ndan Yrd. Doç. Dr. İlker Yılmaz,
Central VVashington Cniversitesi'nden Dr. Ferman
Konukman ve Tızyoterapist Mehmet Yanardağ birlikte otistik
çocuklara yüzme becerisini kazandınlması yönünde çalışma
yaptı. Eskişehirde yaşlan 7 ila 9 arasında değişen üç otistik
çocuk, temel kulaç atına tekniklerini 1.5 ayda öğrendi. Zor
iletişim kuran çocukların, havuzda çevreyle etkilejimlerinin
daha çabuk olduğu gözlendi. (CAN HACIOGLl)
kilerinin kaldınlması zorunlu-
dur" deniliyor. Ancak bu ko\-uş-
turma isteğine karşm, çeşitli özel
finans kurumlannda çalışmaya
devam eden Akın, haziran başın-
dadaZiraat International'agön-
derildi. Akın'ın iki ayı geçen Al-
manya macerası, Alman
BDDK'sinin onay vermemesi
yüzünden, maaş almaktan ıbaret
oldu. Akın'la ilgili incelemesini
sürdüren BAFIN'in, güvenilir
bulmadığı kişinin genel müdür-
lükten uzaklaştınlmasını isteme
yetkisine sahip olduğu öğrenildi.
Ziraat Bankası'nın internet site-
sınde, Ziraat Internatı-
onal'ın genel müdürü B.A.
VVilleke olarak görünüyor.
Akın, Örümcek Ağı ope-
rasyonu kapsamında thlas
Bısanlar Bisiklet San. \e
Tic. AŞ'nın sahte ihracat
yaptığına daır davada da
yargılanıyor Izmır Cumhu-
nyet Başsavcılığf nın 13
Arahk 2002 tanhli \e
20022474 No'lu ıddıana-
mesinde, Örümcek operas-
yonu olarak bilinen araştır-
ma "Bir organizasyon da-
hilinde hareket eden kişi-
lerin ihracat yapmış gibi
işlemler yaptırdıklan, sah-
te gümrük çıkış beyanna-
meleri, faturalar düzenlet-
tirdikJeri; ihraç edilmiş
görünen ürünlerle ilgili
olarak KDY iadeleri aldık-
larının haber alınması
üzerine arıştırnıa yapıl-
mış(tır)" diye anlatılıyor.
Dava devam ediyor
Bu incelemelenn uzantı-
sı olarak, adı daha sonra Bı-
san Bisiklet Sanayı olan th-
las Bisanlar'ın 1997'de Sür-
teks Tekstıl San. ve Dış Tıc.
Ltd. Şti.'den satın almış; ay-
nca tekstil ve diğer malze-
meleri ihraç etmış gibi gö-
ründüğü, ancak ıhracatın
gerçek olmadığının ortaya
çıktığı behrtiliyor. İddiana-
mede, "Şirket yetkilisi
olan sanıklar, 1997'de Sür-
teks'ten sahte faturalar te-
min edip kullandıkları gi-
bi ihracatla ilgili sahte fa-
turalar düzenlemişlerdir"
deniliyor. Bu iddıaname
üzerine tzmir2'nci Ağır Ce-
za Mahkemesf nde açılan
kamu da\ası de\am ediyor.
Özok, CHP üyeliğinden istifa etmesine karşın görevi kabul etmemişti
Sağlam,AnayasaMahkemesiüyesi
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cum-
hurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer. Anayasa
Mahkemesi asıl üyeliğine avukat Prof. Dr. Fa-
zılSağlam ı atadı. Sezer,dahaöncebugöre-
ve Türkiye Barolar Birliği Başkanı Özdemir
Özok'u atamış ancak Özok, CHP üyeliğinden
istifa etmesine karşın, bunun tartışma konu-
su yapılması üzerine görevi kabul etmemişti.
Sezer'in kendisine tanınan kontenjandan
Anayasa Mahkemesi asıl üyeliğine atadığı
Sağlam, 1940'taTrabzon'dadoğdu. Ortaokul
ve liseyi Saint Georg Avusturya Lisesi'nde
okuduktan sonra yüksekögrenimini Istanbul
Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde tamamladı.
Federal Almanya'nın Köln Üniversitesi'nde
1971'de iş hukuku daJında doktora yaptı.
1973'te Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler
Fakültesi'nde göreve başladı ve 1980'de ana-
yasa hukuku dalında doçent oldu. Sağlam, tez
konusunu "Temel haklann sınırlanması ve
özü" olarak seçmişti. 1983 Mart ayında üni-
versiteden istifa etti ve Istanbul Barosu'na ka-
yıtlı avukat olarak çalıştı. 1995 ve 1996'da Is-
tanbul Barosu Yönetim Kurulu üyeliğine se-
çildi ve başkan yardımcıhğı yaptı. Haziran
j 996'daYıldız Teknik Üniversitesi Iktisadi ve
Idari Bilimler Fakültesi'nde göreve başladı.
Kasım 1999'da anayasa hukuku dalında pro-
fesörlüğe yükseltildi. Sağlam'ın anayasa ve iş
hukuku alanında çeşitli çahşmalan var.
Zorunlu bağış 5 ıııilyara çılvtı
I Baştarafı 1. Sayfada
olarak eğitimin parasız olması
gereken devlet okullannda zo-
runlu bağış bu yıl "devlet des-
teğiyle" de\r
am ediyor.
Tlköğretim ve ortaöğretim ku-
rumlannda, en tanınmış okullar-
dan en az bilinen, mahalle arala-
nndaki okullara kadar kayıt yap-
tırmak isteyen \elilerden 100
milyonlardan başlayan \ e 5 mil-
yar liraya kadar çıkan bağışlar
toplanıyor. Bazı okullarda kayıt
için gıden veliler önce bir "gö-
rüşme odası"na alınıyor. Görüş-
me odasına girmeden önce de
velılere "Öğrenci Bügi Formu"
doldurularak velinin "ortalama
aylık geliri" öğreniliyor. Gelire
göre velilerle bağış miktan ko-
nusunda "pazarlık" yapan okul
yöneticileri, daha sonra velileri
kayıt odasına alıyor.
Kızı tstanbul'un tanınmış ana-
dolu liselerinden birini kazanan
bir veli, istenen bağış miktannın
500 milyon lira olduğunu söylü-
yor. Adını açıklamak istemeyen
veli, "Ne yapacağımızı bilmi-
yoruz, çünkü okulun istediği
bağış miktan çok yüksek" di-
yor. Ilköğretim okulunu bitiren
oğlunu mahallelenndeki lıseye
kayıt ettirmek isteyen A.K. ise
"Okulun yakıt sıkınhsı oldu-
ğunu söyleyerek bağış istediler.
Odeyemeyeceğimi söy lediğim-
de de 'Yanında ne kadar varsa o
kadar ver' dediler. Yanımda 90
milyon vardı, verdim" dedi.
Okullar, öğrenci hyafetlerini
de banka dekontu ve anlaşmalı
yerler aracılığıyla satarak veliye
zorlamada bulunuyor. Her oku-
lun kendine göre öğrenci kıyafe-
tı belirlemesı nedeniyle \elıler
kendi bütçelerine uygun alışve-
nş yapamadıklanndan şikâyet-
çiler. Velilere dayatılan ünüfor-
malann fiyatlan 50 milyonla 200
milyon arasında değişiyor.
Milli Eğitim Bakanlığı \etkı-
lileri. "bağış zorunlu değil, is-
teğe bağlı" açıklamalan yapsa
da okullara gönderdilderi genel-
geyle bunun tam tersini söylü-
yor. Ortaöğretim Genel Müdürü
Hüseyin Atılgan unzasıyla 9 O-
cak 2003'te yayımlanan genel-
gede "TEVDAK üyesi eğitim
vakıfları bulunan okullara öğ-
renci velilerince yapılacak ba-
ğışlann her okulun eğitim vak-
fınca alınması ilgili onayla uy-
gun görülmüştür" denildi. Bir-
çok okul tarafından büyTİtülerek
okulun duvanna asılan genelge-
de aynca "Bu okulların çeşitli
giderleri ve ihtiy açlannın kar-
şılanması hususunda kapla-
dıkları alan. bina sayısı ve çev-
re özellikleri de dikkate alına-
rak Eğitim Vakıflannca bağış
toplanmasında Genel Müdür-
lüğümüzce bir sakınca görül-
memektedir" ifadeleri yer aldı.
GUNDEM MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
dum:
- Derslerde Türklerle ilgili bir şey okuyor musu-
nuz?
"Evet" deyip, devam etti:
"Osmanlı'yla ilgili bilgiler veriyorlar. Öğretmeni-
miz Yemen'in 20. yüzyıl başındaki adının Makbarat
alEtrek, yani Türkler mezarlığı olduğunu söyledi..."
Bir coğrafya düşünün ki, baştan sona "Türkler
mezarlığı" diye anılıyor. Salt bu durum bile, "Aca-
ba bunca kanı niye döktük" diye sormayı gerekti-
rir!
Birkaç gündür gezi kitabını karıştırırken bugün-
kü durumla karşılaştırılabilecek 3-4 yazı konusu
çıktı karşıma. Şimdilik genel bir ufuk turu yapalım,
devamını tartışmanın seyrine bırakalım...
Yemen'de ne kadar Memet yitirdik?
30.11.1921 tarihli lctihad dergisine göre,
1869'dan 1914'edek45yıldaardıarkası kesilme-
yen Yemen isyanlarını bastırmak için 1 milyon as-
ker yitirildi.
1870'te isyan büyüyünce salt Yemen için 7. Or-
du kurulmuştu. Yüzbaşı rütbesindeyken 1894'te
Yemen'e "memuredilen"GeneralGalip, 1937'de
Tan gazetesinde yayımlanan anılarında şöyle di-
yor:
"Yemen'de bütün kuvve-i umumuyi cetvelleri
elimden geçiyordu. Yemen 'e gelen askerle malûl
edilen asker arasında geniş ve feci bir boşluk gö-
zümden kaçmadı. 1287 (1871) yılından 1310
(1894) yılına kadar Yemen'e sevk edilenlerı sağ
kalıp memleketlerine dönebilenlerin miktanyla mü-
vazeledim. Vardığım netice şu oldu; aradan geçen
22yılda Hicaz ve Yemen çöllerinde tamam 130 bin
Anadolu yavrusu gömülmüştür."
Tarihçilerin üzerinde birleştiği rakam ise 300 bin!
Bu rakam tiraj değil, kaybedilen Ertuğrul, Ha-
san, Cengiz, Mehmet Ali sayısı.
Padişaha özel harita!
özellikle 1870 sonrası Yemen'de Osmanh'ya kar-
şı isyanlar neden yükseldi?
Bu dönem, Ingilizlerin Asya'nın zenginliklerini
Hint Okyanusu üzerinden Batı'ya taşıdığı yıllar. In-
gilizler Osmanlı'dan, Aden'de büyük bir kömür de-
posu istediler. Verildi. Almanlarve Italyanlar da Ye-
men'in Kızıldeniz'e hâkim limanı Hudeyde'de de-
polar istediler. Verildi. Böylece tek kurşun atmadan
Hint Okyanusu'nda ve Kızıldeniz'de çok önemli
alanlar elde ettiler.
Aynı dönemde Yemen'de etkin olan imamlar,
"Halife Istanbul'da değildir. Sana 'dadır" deyip ken-
dilerini öne çıkardılar. En öne imam Yahya çıktı. Os-
manlı da onun karşısına çıktı.
Yahya'nın Sana yakınlarında doğal taş doku için-
deki tarihi evi bugün de çekim merkezi. Saatlerce
içinden çıkamamıştım... Yahya, "Halife benim" de-
yip Osmanh'ya başkaldırırken babası karşı çıkınca
köşedeki kocaman testiyi alıp taş duvara çarpıyor.
Testi parçalarını gösterip babasına sesleniyor:
"Burası Yemen... Şu karşı dağlara bak... Çölü dü-
şün... Burada ordular böyle kırıiır..."
Yüz binlerce Memet nasıl öldü?
En etkili kurşun kolera, onu öteki salgın hasta-
lıklar izliyor. Devamında arkadan vurmalar, bir mik-
tar da savaş!
Yıl 1907... ingilizler, Aden'de kömür deposuyla
kalmamış, tüm kenti ele geçirmiş. istanbul kabul-
lenmiş ama, Saray'a söylememişler. Padişah, bir
gün harita istemiş. Tüm dünya Aden'ın Ingilizlere
ait olduğunu bildiği halde, "Padişah nasıl olsa bil-
miyor" deyip, burayı da haritada göstermişler!
Yemen'e askerler Kızıldeniz üzerinden gidiyordu.
Kızıldeniz'in pek çok yeri suyun hemen altında kü-
melenmiş şap adacıklarıyla doluydu. Pek çok ge-
mi bu şaplara oturur, hareketsiz kalırdı. Türkçemiz-
deki "şapa oturma" deyimi buradan geliyor.
Söz uzun sütun kısa... Küçük bir kesit aktardığı-
mız Yemen'de bunca olup bitenlerden sonra bir ki-
şi hasta yatağından kalkıp, "Bunlann hepsidoğruy-
du"diyorsa...
Bir an önce hasta yatağına geri dönmesi gere-
kir!
[email protected]
Atalay bütçeyi agklamaktan kaçındı
Cunthuriyet'in 8O.yılı
tasamıflu kutlanacak
A.NKARA (Cum-
huriyet Bürosu) - AKP
iktidan Cumhuriyet'in
80. kuruluş yıldönümü-
nü suıırlı bütçe olanak-
lan içinde kutlamaya
hazırlanırken, Devlet
Bakanı Beşir Atalay,
etkınlıklere ne kadar
kaynak aynlacağını
açıklamaktan kaçındı.
Atalay. olabıldiğınce ta-
sarruf içinde ve ekono-
mik şartlar nedeniyle
israfa kaçmadan etkın-
likler yapılacağını bıl-
dirdi. Ekim ayında baş-
layarak tüm yıla yayıla-
cak etkinlikler arasuıda
Gelibolu Yanmadası
Tarihi Mıllı Parkı'nm
yeniden düzenlenmesi,
Cumhuriyet Treni ve
Cumhuriyet Vapu-
ru'nun halkla buluşma-
sı ve tzmir'de tkinci Ik-
tisat Kongresi'nin top-
lanması gibi projeler
yer alıyor.
Diyanet Işleri Baş-
kanlığı'nın etkinlikJeri
kapsamında ise tüm ca-
milerde '"İslam açısın-
dan devlet ve cumhu-
riyet" konulu vaaz ve-
nlecek; "İslam dini ve
cumhuriyet" konulu
da hutbe okutulacak.
TRT'de halkın din ko-
nusunda aydınlatılması
için sohbet programı
yayunlanacak. Tüm il-
İerde "Cumhuriyet
döneminde iz bırakan
din adamları" ile
"Türkiye Cumhuriye-
ti'nin kuruluş ve yer-
leşmesinde din adam-
larının rolü" konulu
panel \e konferanslar
düzenlenecek. Aynca
"Milli mücadele ve
din adamları" adlı
belgesel yayunlanacak.
Marmara Ünıversitesı'nden aldığım
öğrenci kimliğimı kaybettım. Hükümsüzdür
CA\ER ÖZTÜRK