28 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
18 AĞUSTOS 2003 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA DIŞ BASIN Saldında ölenlerin yakınlanna verilecek tazminatm ödeme planı üç aşamalı. Amaç, Libya'nın dış pazara girmesi Kaddafî'den Lockerbie rüşveti• ABD'nin Libya'ya uyguladığı bazı ambargolar Lockerbie'den önceye dayanıyor. Saldında ölenlerin yakınlan, tazminat için belirlenen ve Libya'nın yapacağı üç etaplı ödeme. takviminin, bu ülkenin ABD'nin petrol pazanna yeniden girmesine izin vermesini sağlayacak bir rüşvet paketi olduğunu savunuyorlar. GERARD SEE.NAN Libya, Bırleşmış Milletler Güvenlik Konseyi'ne, bugün, Lockerbie saldın- sının sorumlusu olduğunu kabul eden bir mektup gönderecek. Bu mektup, ülkenin yıllardır içinde olduğu zor du- ruma, yalıtılmışlığa son verecek. Zorlu geçen görüşmeler sonucunda Muammer Kaddafi hükümetı 1988 de bomba konulan Pan Am uçağına düzen- lenen terör saldınsının ardında olduğu- na dair bir açıklama hazırladı. Bu açık- lamayı hem ABD'liler hem de tngiliz- ler kabul ediyor. Iskoçya'nın Locker- bie kenti üzerindeyken patlama olan uçaktaki 259 kişinin yanı sıra uçağın düştüğü bölgede bulunan 11 kişi öl- müştü. Libyanın suçunu kabul etme- sine ve terorizmi lanetlemesine karşı- lık, Ingiltere, Birleşmiş Milletler'in 1992 den beri bu ülkeye uyguladığı am- bargolann kaldınlmasını öngören bir ka- rar tasansı önerecek. Bir Ingiliz yetki- linin söylediğine bakılırsa hafta başın- da karar tasansı GüvenJik Konseyi 'nin önünde olacak. Toplam 2.7 mllyar dolar Libya'nın suçunu resmen kabul et- mesınden (mektubun Birleşmiş Mil- letler'e gönderilmesinden) iki gün ön- ce avukatlar, saldında ölen 270 kişinin yakınlanna 2.7 milyar dolarlık tazmi- nat ödenmesini kararlaştırdı. Anlaşma kapsamında Libya, tsviç- redeki uluslararası bankalara parayı bugün yatıracak. Birleşmiş Milletler'in uyguladığı ambargolar kalİonca da ölen 270 kişinin aileleri ilk etapta 4'er mil- yon dolar çekecek bu heseplardan. 4'er milyon dolar da ABD'nin Libya'ya uy- guladığı ambargo kaldınlırsa alacaklar. Son olarak da ABD, Libya'yı terörü destekleyen ülkeler listesinden çıkar- dığı ve Iran - Libya Ambargo Yasası'nı yürürlükten kaldırdığı zaman 2 şer mil- yon dolar daha alacaklar. Başka deyiş- İklim değişikliği konusunda uyanma vaktigeldi • însanoğlunun günlük yaşamdaki etkinliklerinin iklim değişikliği üzerinde büyük ölçüde etkisi var. Dünya Meteoroloji Organizasyonu'nun verilerine göre 20'nci yüzyılda son bin yılın en yüksek derece artışı yaşandı. Ve, önlem alınmazsa sıcaklık artmaya devam edecek. Bu nedenle insanoğlunun bu konudaki uyurgezerliğinden vazgeçmesi, uyanması şart. GEORGE MONBIOT Hayal ve düşler dünyasında yaşı- yoruz. Varoluşumuzun maddesel gerçeklere bağlı olduğunu ve bu gerçekler değiştiğinde yaşamımı- zın da değişeceğini düşünüyoruz. Ancak bizim düş görmemiz şimdi- den yerkürede yaşayan insanoğlu için gereken hayati şeylere zarar vermeye başladı bile. Her geçen gün sayılan artan Range Rover ve Nissan'Ian kullanarak kömür kul- lanılan enerji istasyonlan kuruyo- ruz. Bunlan yaparken de aşın sıcak- lardan, her geçen yıl artan derece- den şikâyet ediyor, tzlanda'ya tati- le gitmek için broşür araştınyoruz. Gelecekte olacak şeyler aslında önü- müze konuhnuş durum- da ancak bizim geniş gö- rüş sahasına sahip göz- lerimiz bu derinlikte ko- nuya bakamıyor. Elbette, bu hafta Av- rupa'da yaşanan, bazı y/'^ bölgelerde rekor sevi- / # /( yelere ulaşan aşın sıcak- lann direkt küresel ısın- manın sonucu olduğunu yüzde yüz emin olarak söyleyemeyiz. Ancak, bu sıcaklığın iklimbilim d uzmanlannın önceden bu yönde yaptığı tah- (j minlerle paralel oldu- ı ğunu söyleyebiliriz. Ay- V*r nca bundan sonra sıcak ^ ^ geçecek günlerin sayısı- nın artacağım da açüdadı uzmanlar. Geçen aralık ayında 2003 yılının sıcaklık açısından rekor kıracağı yolunda tahmin yürütülmüştü. Bu tahmin de tuttu. tki hafta önce de me- teoroloji ofisinden yapılan açıkla- mada insanoğlunun günlük yaşam- daki etkinliklerinin iklim değişikli- ği üzerinde büyük ölçüde etkisi ol- duğu açıklandı. Geçen hafta ise Dünya Meteoro- loji Organizasyonu "20'nci yüzyıl- daki derece arbşının son bin yılda- ki her yüzyıkiakinden daha fazla ol- duğunu" açıkladı. Açıklamada, ik- lim değişikliğinin sadece Avrupa ve Hindistan'da rekor sıcaklık artı- şına değil ABD'deki tufan ve Sri Lanka'daki sellere de neden oldu- ğuna dikkat çekildi. Tabii, ortalıkta herhangi bir ısın- manın olmadığını ve sıcaklık artı- şının doğal nedenlere bağlı oldu- ğunu savunanlar da var. Ancak, bu savı dile getirenlerin çok azı iklim bilim uzmanı. Kuraklık artacak tklimin değişmesine neden olan sıra dışı olaylar geçen yüzyılda kü- resel sıcaklıkta 0.6 derece artışa ne- den oldu. Yaşadığımız yüzyıldaki ar- tış için de uzmanlar bu rakamın 1.4- 5.8'e kadar çıkabileceği konusun- da hemfikir. Bu büyüklükteki bir iklim deği- şikliği dünyanın kaynaklannı, üre- ticiliğini mahveder. Avustralya'da yapılan yeni bir araştırmaya göre yağışın az olduğu bölgelerde yağ- mur ve ırmaklara ula- şan su miktan dörtte bi- re düşecek. Bu, tanmı olumsuz etkiler. Aşın sıcak havanın neden ola- . cağı ölümler artar. Bu N \ yaz Hindistan'da 1500 kişi öldü, Fransa'da ise 3 bin. Çelişkili olarak bu so- nına yaklaşım başka bir soruna yaklaşımla bir noktada buluşuyor. Önümüzdeki 10-20 yıl içindeki küresel petrol gereksinimi artacak. Görünen o ki ikinci kriz birinciyi çözecek. Dün- yanın yüzeyinin altın- da bu gezegeni kavur- maya yetecek, yeteri kadarpetrol var. Ancak, fiyat arttıkça insanlar daha da fazla kirlilik yaratacak enerji kaynaklanna yöneleceklerdir. Halbuki kendimizi teknolojiye endekslersek güneş ve rüzgârdan enerji elde etme yolunu yaygınlaş- tırabiliriz. Bunlar hem iklim ve çev- re sorununu hem de petrol gerek- sinimi sorununu çözer. Ancak. bu farklı ve çevreci ener- ji kaynaklannın kullanımı, petrol fiyatlarının artışı bunların kul- lanımını zorunlu kılana kadar yay- gınlaşmaz. Fiyat artışının zorunlu kıldığı noktada ise çevre açısından çok geç olur. Ama asıl önemli olan biz tüm bunlann farkında mıyız, yoksa uyurgezerliğimiz devam mı edecek? (The Observer - lOAğustos) Lockerbie'debombah saldındaölenlerintophımezanve biranıtbıdunuyor.(REUTERS) le bir engel olmazsa üç etapta toplam 10 milyon dolar ödenmesi planlandı Lockerbie faciası olarak tarihe geçen bombalı terör saldınsında 15 yıl önce yakınlannı kaybedenlere. Tazminat deflll rüşvet Eğer önümüzdeki sekiz ay içinde ABD verdiği bu sözleri tutamazsa ilk 4 milyon dolardan sonra aileler ekstra olarak sadece l'er milyon dolar ala- caklar. ABD'nin Libya'ya uyguladığı ambargoların bir kısmı Lockerbie'den önceye dayandığı için saldında ölenle- nn yakınlannın bazılan üç etaplı öde- me takviminin Libya'nın ABD'nin pet- rol pazanna yeniden girmesine izin vermek için planlanan bir rüşvet pake- ti olduğunu savunuyorlar. Ve yakınla- nnın ölümünden böy le ticari bir amaç- la yararlanılmasını istemiyorlar. Saldında 20 yaşındaki kızlan Thea'yı kaybeden New Jersey "li Dan ve Susan Cohen, ilk aşamadaki ödemeden son- ra yapılan ödemeden bir dolar bile al- mayacaklannı, bu konuda avukatlan- na talimat verdiklerini açıkladılar. Co- hen Çifti "ne göre Kaddafı, ödenecek taz- minat meselesini ticari amaçla kullanı- yor. Buna karşılık Ingilizlerin yakınla- nnın çoğu ise Libya'ya uygulanan am- bargolann kaldınlmasının zamanı gel- diğini savunuyorlar. Saldında 19 yaşın- daki kızı Helga'yı kaybeden VVorces- tershire'lı John Mosey, "Parayı ahyonız çünkü izole edibniş olan Libya'nuı çağ- daş dünyadaki yerini almasuun tek yo- lu bizce bu. Ulke yönetiminden istedi- ğimiz şeyler vardı ve görünen o ki istek- lerimiz yerine getirihyor" diyor. Tazminat ve Birleşmiş Milletler'e gönderilen mektup, 1999'da, Kaddafi saldınlarda parmağı olduğu sanılanAb- dül Baset el Megrahi ve El Emin HaB- fe Fimah'ı teslim edince son verilen ambargolann sonsuza dek kaldınlma- sının yolunu açacak. Megrahi suçlu bu- lunmuş, Fünah serbest bırakılmıştı. Cözler Fransa'va çevrlldl Bu anlaşmalara darbe, 1989'da bir uçağı bombalanan ve Libya dan taz- minat bekleyen Fransa'dan gelebilir. Fransa ambargolann kaldınlmasına yö- nelik karan veto edebilir. ABD'nin petrol şirketlerinin Lib- ya "da çalışmak için yanıp tutuşmalan- Siyasetle dinin kartftınlmasının neden bu kadar abartıldığmı anlamıyorum 1 / ^ den zaten yanmakta olan 5u5h'tan emir alıyorum. THE INDEPENDENT Sürgündeki Taylor'a Nijerya'nın istenmeyen misafiri gözüyle bakılıyor O, Liberya'yı uzaktan da yönetir MORENtKE TAİRE Istenmemesine ve Nijerya'nın tüm sığınma izni tekliflerini son dakikaya kadar reddetmesine rağ- men Liberya'nın eski devlet başkanı Charles Taylor sonunda Nijer- ya'ya geldi. Onun tarzı- nı bilenler hilekâr tavn- nı hiç yadırgamadılar. Ni- jerya'yageldiğtni söyle- meyip nereye gittiğini sakladı. Tabii, bu daha önce planlandığı gibi Ka- labar yerine Abujada kal- mak için gerek görülen bir hamle değilse anlam- sız bir da\Tanış biçimiy- di. Taylor'ın özgürce do- laşmasına izin vermenin kötü sonuçlar doğuraca- ğı ve uzun vadede başka diktatörleri davrandıkla- rından daha zalimce ve kötü davTanma konusun- da cesaretlendireceği yo- lunda uluslararası kamu- oyunun kaygılan var. Bu pek de haksız bir varsa- yım ve kaygı değil. Bir de yerine eski yardımcısı Moses Blah'ı devlet başkanı olarak bırakan Taylor'ın sürgünden Liberya'yı yöneteceğine, ülkenin iç işlerine kanşacağına dair haklı kaygılar var. Liberya'daki banş gü- cünden sorumlu olan Nijerya'nın gö- revi Taylor benzeri liderlere gözdağı vererek onlan yönetimden düşürmek ol- madığı, ülkede istikran sağlamak, kan dökülmesini önlemek olduğu için bu ikinci görüş fazla ilgilendirmez Nijer- ya yönetimini. Ancak önemli olan, Charles Taylor aramızdayken istenme- yen misafirimizin bir savaş yönetebi- İeceğini aklımızın bir köşesinde tut- malıyız. Burada, oturduğu yerden hü- kümeti fişekleyebilir ve biz onun Liber- ya 'dan uzakta olması- mrnnlln m n '3 a n Ş1 sağlayacağı- -* -* Ui*** ru umarken ortalığı da- ha da karıştırabilir. Taylor Liberya halkı- na yönelik acıklı bir veda konuşması yaptı. Clkesinden aynlır- ken ABD tarafından aynlmak zorunda bıra- kıldığını, ambargola- nn kalkıp hallonın da- ha fazla acı çekmeme- sini istediği için yöne- timi bırakmaya karar verdiğini söyledi. Hal- kının iyiliği için sür- güne gittiğini iddia eden Taylor, konuşma- sının sonunda "ABah izin verirse geri döne- ceğini'' söylemeyi de ihmal etmedi. Bu söz- ler de yerini yardım- cısınabırakan Charles Taylor'ınNijerya'da olduğu sürede Li- berya'nın iç işlerine pek de kayıtsız kalmayacağının kamtı gibi görünüyor. (Vanguard- ISAğustos) için gitti! Liberya'nın eski devlet başkanı Charles Taylor, veda konuşmasında ABD'nin kendisini sürgüne zorladığnu söyledi. Halkuun iyiliği için gittiğini söyleyen Taytor, '•ADah izin verirse geri döneceğnn" diyerek ülke yönetiminden va^eçmeyeceği yönünde mesaj verdi. \'e,el sallay arak basın mensuplanna poz verdi.(AP) na rağmen Bush yönetimi bu konuda bölünmüş durumda. Geçen yıl yönetim 1994'ten beri Libya'nın terör saldınla- nn kanştığına dair gösterge olmadığı- nı açıklamıştı. Ancak, yakın geçmişte yayımlanan bir CIA raporunda, Lib- ya'nın kitle imha silahı peşinde oldu- ğu iddia edildi. Petrol zengini Libya'da işsizlik ora- nı yüzde 30'a ulaştı. Ülkenin ekonomik reform süreci eğer ABD'yle ilişkiler dü- zelmezse başansızlıkla sonuçlanacak. Muammer Kaddafi de ABD yönetimi gibi kendisi için en büyük tehdidi Is- lamcı militanlann oluşturduğunu düşü- nüyor. Libya, uluslararası arenaya dö- nüşünü Amerikan hukuk bürolanyla diplomasi trafığine borçlu. Megrahi'nin Hollanda'daki mahkemede seri cina- yet suçuyla mahkûm edilmesinden son- ra Amerikalı yakınlan temsil eden avu- katlar Libyalı avukatlarla kontak kur- du. Libya önce sorumluluğu kabul et- medi. .\ncak görüşmeler sürdü ve son iki hafta içinde anlaşma sağlandı. Uzun lafın kısası şu anda Libya'nın uluslararası pazara girmesinin önün- deki tek engel Birleşmiş Milletler'de am- bargolan kaldıracak karar tasansını veto edebilecek olan Fransa gibi görünüyor. (The Guardian - lSAğustos) NATO'da başlayan yenidönem KATJA RIDDERBUSCH Geçen gün ilk kez "yeniNATO" yüzünü gösterdi. Kuzey Atlantik " Paktı, 54 yıllık tarihinde ilİc kez Afganistan'ın başkenti Kâbil'de ISAF'ın yönetimini devralarak Avnıpa dışında bir bölgede sorumluluk aldı. Kâbil'deki dönemle NATO'nun kimlik çatışmalanyla dolu tarihimn üçüncü bölümü başladı. Ilki, Soğuk Savaş döneminde Batı ve Doğu Avrupa arasında güvenlik koridoru oluşturan klasik NATO'ydu. Ikıncisı ise 1995 sonrasında NATO'nun Balkanlar'da, Bosna, Makedonya ve Kosova'da _ ^ _ ^ _ ^ ^ ^ _ ^ ^ • Afganistan misyonu, yeni NATO'nun başlangıcı anlamına geliyor. ve yeni NÂTO Şimdilik görev doğdu l üstlendiği sorumluluktu. 11 Eylül saldınlan sonrasındaki süreçte ise NATO siyasi komaya girdi doğdu. Bundan sonra terorizmden sivil savaşa, doğal afetten açlığa, her rür krize karşı müdabale etmeye hazırlıklı olan NATO. b a ş k e n t Kabıl le sınırlı olan Kuzey Atlantik Paktı'nın sorumluluk alanı yakında BM tarafındanAfganistan'da yükiendiği genişletilebilir. misyon, yeni — - ^ — — ^ ^ ~ NATO'nun başlangıcı anlamına geliyor. Şimdilik görev alanı, başkent Kâbil'le sınırlı. Ancak çok yakında NATO'nun bu ülkedeki sorumluluk alanının genişletilmesi, yakm gelecekte Birleşmiş Milletler'de tartışmaya açılabilir. Irak'ta bir NATO gücü ise bundan sonra ahlacak mantıklı adımlar arasmda yer alabilir. NATO, artık bölgesel bir organizasyon olma özelliğinden vazgeçti. Kuzey Atlantik Paktı 'nin sadece bir bölgeye odaklanarak geleceğinin garanti altına alamayacağımn uluslararası kamuoyu da bilincinde. Zaten başanlı olmak için bundan başka yol yoktu. Çünkü Avrupa Birliği, NATO'nun bıraktığı boşluğu kullanarak Irak savaşmdan bağımsız bir savTinma gücü kurma yolunda ilerlemek amacıyla yararlandı. Bunun üzerine ise NATO uyandı. Kuzey Atlantik Paktı ve Avrupa Birliği'nin bir yanş içine girmiş olmalan NATO'nun yaranna olur. (DieWeh-12Ağustos>
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle