Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 18 AĞUSTOS 2003 PAZARTESİ
8 HABERLERIN DEVAMI
TURKİYE
Istanbul
Edirne
_B 31 Sınop B 27 Adana A 37
B 36 Samsun PB 28 Mersın A 33
Kocaelı B 33 Trabzon
Çanakkale B 34 Giresun
Izmir B 37 Ankara
_Y 26 Dıyarbakır A 39
_Y 26 Şanlıurfa
B 32 Mardin
Manisa B 39 Eskışehır B 33 Sıırt
Aydın
Denızlı
_B 38 Konya B 31 Hakkân
B 37 Sıvas B 30 Van B
Zonguldak B 26 Antalya A 39 Kars PB 25
Yundunkuzeydoğu
kesımlerı parçalı bu-
lırtlu, Doğu Karadenız
kıyılan sağanak yağış-
lı. dığer yerler az bu-
lutlu veaçıkgeçecek
Hava sıcakhgında
onemlı bır değışıklık
olmayacak. Rüzgâr
kuzeyvedoğuyonler-
den hafıf ara sıra orta
kuvvette esecek.
DIŞ MERKEZLER
Oslo
Helsınkı
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Parıs
Bonn
PB
PB
PB
PB
Y
Y
PB
Y
23
21
21
26
26
27
29
28
Münıh Y 26 Zünh
Berlın
Budapeşte
Madrıd
Vıyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atına
Y
B
B
Y
A
B
B
A
19
27
32
36
36
33
34
35
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bışkek
Tiflis
Kahıre
Y
B
Y
B
B
B
Y
B
19
28
26
38
32
22
15
36
Y 23 Şam B 39
CjAçık ı buluti k
Çok bulutiu
=A=.i.i.°
j Sulu «ar t Gok guruftulu
Şiliden Anadoluya'
Yüreklerden
sevda ve
isyan iaştı
HATİCETUNCER
Inti-Illimani, Moğollar ve Grup Yo-
rum'un Açıkhava Tiyatrosu'ndaki "Şi-
li'den Anadolu'ya" konserinde, And
Dağlan'ndan ezgiler, Bergama köylüsü-
nün mücadelesi, isyancı gençlerin kav-
gası kucaklaştı. Bağlama, zampona, cha-
rangonun seslendirdiği, insanın banş ve
özgürlük istemlerinin, sevdalannın ifa-
desiydi. Latin Amerika'dan ve Anado-
lu'dan 1960'iann sonlannda yirmili yaş-
larını yaşarken seslenen Horacio Du-
ran, Jorge Coulon, Cahtt Berkay, En-
gin Yöriikoğlu, Taner Öngür, bugünün
beyaz saçlılan aynı sahnede buluştu.
Harbiye Açıkhava Tiyatrosu'na uzun sü-
re kuyrukta bekledikten sonra içeri girip
merdivenleri biJe dolduranlan ilk oJarak
Moğollar selamladı. Hep birlikte söyle-
nen şarkılann ardmdan Moğollar, Coca
Cola firmasının Rock'n Coke Festiva-
li'ne alternatif olarak 6-7 Eylül tarihinde
düzenlenen "Banşa Rock" Festivali'ni
desteklediklerini belirtti. "Türküler
susmaz, halaylar sürer" sloganlan ara-
sında sahne aîan ve "Banşa Rock"
konserini desteklediğini açıklayan Grup
Yorum'a seyirciler halaylarla eşlik etti.
inti-lllimanl
Horacio Duran, Jorge Coulon, Marcelo
Coulon, Efren Viera, Daniel Cantilla-
na, Manuel Merino, Cristıan Gonza-
les ve Juan Flores'ten oluşan Inti-Illı-
mani grubu alkışlar ve "El Pueblo Uni-
do Jamas Sera Vencido- Örgütlü balk
yenilmez" sloganlan arasında sahnede
yerini aldı.Horacio Duran sahnede sü-
rekli dolaşarak grubu yönetirken grup
elemanlan her şarkıda farklı bir enstrü-
manın başına geçti. Gitarlann yanı sıra
Latın Amerika'ya özgü vurmalı, üfle-
meli çaigılar sırayla çalındı, vokaller sü-
rekli değişti. Horacio Duran, Açıkhava
Tiyatrosu'nu dolduran bınlerce kışinin
"Venceremos"u beklediğinin farkın-
daydı. "Ne dinlemek istediğinizi bili-
yoruz ama bunlan da dinleyin" diye-
rek programı sürdürdü.Inti-Ilîimani is-
yanı, And Dağlan'ndan topladıklan în-
İca, Maya ezgileriyle kanştınp, Latin
Amenka, Akdeniz, Avrupa, Küba, Afti-
ka etkileriyle kendi kimliklerini yitirme-
den yaptıklan şarkılarla bir büyü yarattı.
Inti-Illimani, yalnızca isyanın, işkence
acılannın değil, sevincin, sevdanın, hüz-
niin, güzelliklerin, banş ve özgürlüğü-
nün şarkılannı söyledi. 1973'te gitar ça-
lan kollan kesilen, işkencede öldûrülen
"Yeni Şarkı" akımının öncüsü Victor
Jara'dan da şarkılar söylediler, And
Dağlan'nda avcılık yapan köylülerin
haykınşlannı da dile getirdiler.
Çakmaklardan yıidız
Cunta döneminde Şili'de işkence edil-
dikten sonra helikopterden denize atılan
sendikacı bir kadın öğretmen için yazı-
lan"O Denizden Geldi" şarkısının yü-
rek acıtan müziğine izleyiciler çakmak-
lanyla oluşturduklan yıldızlarla karşıhk
verdi. Inti-Illimani, müziğiyle izleyicile-
rin yüreğine sızarken, izleyicilerin sev-
gisinden etkilendi. Açıkhava'da yaşanan
yalmzca bir konser değildi. Birbirlerine
binlerce kilometre uzaklardaki toprakla-
nn halklanrun duygulannın, seslerinin
etkileşimi, bütünleşmesiydi. Horacio
Duran, grubun elemanlannı tek tek tanı-
tırken sıra siyahi Kübah Efren Viera'ya
geldiğinde büyük bir alkış koptu. Siyah
ırkın ezilmişliğine protesto biçiminde
yûkselen alkışlar, Viera'nın solo perküs-
yon gösterisi sırasında daha da büyüdü.
Horacio Duran'ın ön plana yerleştirdiği
grubun genç elemanlan nefesli otantik
çalgılarda Christian Gonzalez, kemanda
Daniel Cantillana ustalıklanyla müzik
şölenine katkıda bulundular.
Final Venceremos'la
Artık bir slogana dönüşen "El Pueblo
Unido Jamas Sera Vencido" söylenir-
ken Moğollar ve Grup Yorum eleman-
lan da sahneye gelerek Latin Ameri-
ka'nın sesleriyle kucaklaştı. Inti-Illima-
ni elemanlan kendilerine armağan edi-
len bağlamalan kaldırarak seyircileri
selamladı. Ama artık Açıkhava'yı dol-
duranlann sabn tükenmiş "Vencere-
mos"u Türkçe söylemeye başlamışlar-
dı. Inti-Illimani, tüm dünya sosyalistle-
rinin marşını tspanyolca söylerken ya-
vaş yavaş çekilip sözü seyirciye bıraktı:
"Venceremos, Venceremos... Kıralım
zincirlerimizi..."
Erdoğan özerkliğiunuttuI Baştarafı 1. Sayfada
Yazıda, "Bu çerçevede atanma-
sı zorunlu görülen personel için
bilgiierle birlikte izin talep edil-
mesi halinde konu değerlendi-
rilecektir" denildi.
Mevcut yasaya göre, üniversı-
telere alınacak akademik perso-
nel için üniversiteler öncelikle
duyuruda bulunuyor. Kadro sayı-
lan YÖK tarafından onaylandık-
tan sonra. üniversitelerde kurulan
bilim jürileri tarafından onlarca
akademısyen adayı arasından se-
çim yapılıyor.
'Atanmadan bllgi olmaz'
YÖK ıse Başbakanhk'ın dik-
kate almadığı mevzuatı, mevcut
uygulamayı ve bilimsel özerkliği
ammsatan bir yanıt gönderdi.
YÖK Başkanlığı, öğretim üyesi
olmak için üniversitelere başvu-
rulduğunu ve kurulan jürilerce
akademik kadrolara atama yapıl-
dığını bildirdi. Adaylann bilgıle-
rinin ancak atamalan yapıldıktan
sonra YÖK'e bildirildiği vurgula-
nan yazıda, Başbakanhk'ın de-
mokratik ülkelerde eşi görülme-
miş bir istemde bulunduğu kay-
dedildi. Başbakanhk'a 7 Ağustos
2003 tarihinde göndenlen yazıda
şöyle denildi:
" Üniversitelerde yapılan baş-
vurular, ilgili fakültenin yöne-
tim kurulunca belirlenen bilim
jürilerince değerlendirilir ve
rektör tarafından atanır. Yapı-
lan işlem, yargı denetimine
açıktır. Gerek başvuran aday-
lar gerekse ataması yapılan
personelle ilgili hiçbir bilgi ata-
madan önceya da sonraYÖK'e
intikal etmez. Atanacak perso-
neie ilişkin bilgilerin atama iş-
lemlerinden önce yükseköğre-
tim sistemi dışındaki başkaca
bir makama sunulması, evren-
sel akademik işleyişe tamamen
aykırı bir uygulamadır. Kaldı
ki bu yürürlükte olan mevzuat
uyarınca fiilen de mümkün de-
ğildir. Bu tür bir uygulama ya-
pıldığı takdirde yükseköğretim
kurumlarının özerkliğinden
söz etmek mümkün olmaya-
caktır."
Başbakan Erdoğan, üniversite-
lerde kadrolaşmaya dönük ilk adı-
mı 19 Temmuz 2003 tarihinde ya-
yımladığı bir genelgeyle atmıştı.
Kadro alımını kısıtlamıştı
Başbakanlık genelgesiyle üni-
versitelere alınacak akademik
personel kadrosu kısıtlandı. Ge-
nelgede, "Doçent ve profesör
kadrolanna yapılacak atama-
lar dışındaki her türlü nakien
ve açıktan personel atamalan,
ikinci bir talimata kadar dur-
durulmuştur. Ancak, kamu hiz-
metlerinde aksamaya meydan
verilmemesi amacıyla ivedi ve
zorunlu hallerde yapılacak ata-
malar için Başbakanhk'tan izin
alınacaktır" denilmişti.
ELÎN DOĞAN OKÖSS'DE TÜRKlYE BİRİNClSl OLDU CÜLER: RİSKLİ
OKUL KALMADI
Yalovalı Pelin Doğan, başarısındaki en büyük payın öğretmenleri ve ailesinin desteği olduğunu söyledi.
Enkazdan başarıçıktı
tstanbul Haber Servisi -
îstanbul Bakırköy ilçesinde
meydana gelebilecek olası bir
depremde hasar görebilecek
12 okuldaki 16 binanın
güçlendirilmesi için çalışma
başlarıldı. Projenin
başlatıldığı Ataköy
Lisesi'ndeki törende konuşan
Istanbul Valisi Muammer
Güler, Istanbul'da deprem
açısından yüksek risk taşıyan
hiçbir okul kalmadığıru
söyledi. Vali Güler
konuşmasında, güçlendirme
çahşmalannda geç kalındığı
yönündeki eleştirileri ise
şöyle yanıtladı: "Bu kolay
bir şey değil. fstanbul için
20-25 katrilyon liralık bir
rakam gerekiyor. Herkes
evinde oturarak devlet
gelecek, bunu yapacak diye
beklemesin."
FARUK K1RTAY
YALOVA - Yalovalı öğrenci-
ler. Marmara depreminde kaybet-
tiklen 27 öğretmen \e yiLzlerce
arkadaşlanna verdikleri "başa-
n" sözünü bu yıl yerine getirdi-
ler. 4 yıl boyunca çadır \e pre-
fabnke konutlarda eğitim gören
öğrencıler, Milh Eğitim Müdürü
İsmail Kocaçalıkoğlu'mın 2 yıl
önce başlattığı "Bilgi İşlem
Merkezi ve Soru Bankası Pro-
jesi" sayesinde ÖSS"de Türkiye
birincihğinı elde ettiler. Yalovalı
Pelin Doğan Ortaöğretım Ku-
nımlan Öğrenci Seçme ve Yer-
leştirme Sınavı'nda (OKÖSS)
Türkiye birincisi oldu.
1997 ve 1998 yıhnda ÖSS Tür-
kiye binncılığinı, 1999"da ÖSS
Türkiye ikıncilığını alan Yalo-
va'da 17Ağustos 1999'da yaşa-
nan deprem felaketinin enkazın-
dan başan çıktı. Depremde yıkı-
lan ve yeniden inşa edilen Oncü
tlköğretim Okulu, bu yıl
OKÖSS'de Türkiye birincisi çı-
kardı. Okulun öğrencileri ise tüm
bırincilikleri depremde yaşamı-
nı yitiren öğretmenlerine arma-
ğan etmişlerdı.
Öğrencilerden Yağmur Balki
deprem anıtındaki taziye defteri-
ne yazdığı yazıda, "...Artık bü-
tün Türkiye birinciliklerini siz-
lere armağan etmek istiyoruz.
Ve size öğretmenim, burada bir
deprem anıtı değil, birer başa-
rı anıtı yapmışlar. Seni kucak-
lamav ı ve sesini çok özledim öğ-
retmenim..." demişti.
Soruların tamamını bildi
Yağmur'un sözünü, aynı okul-
daki arkadaşı Pelin Doğan, Türki-
ye birincisi olarak yerine getirdi.
Depremden en çok zarar gören il-
çelerden Çınarcık SSK Dispan-
seri 'nde doktor olan babası Gün-
han Doğan ve market işleten an-
nesı Fatma Doğan ile birlikte ya-
şayan Pelin Doğan, OKÖSS'de
100 sorunun tamammı doğru ya-
nıtlarak büyük başan kazandı.
Başansmdaki en büyük payın
öğretmenJeri ve ailesinin desteği
olduğunu ifade eden Doğan,
"Başanm tesadüfi değil. Bugü-
ne kadar evde bana kimse ders
çalış demedi. Kendim çalıştım
sommJuluğumu ve yapmam ge-
rekeni biliyordum. Oğretmen-
lerimiz de bizlere sevgi ve saygı
ile yaklaştı" diye konuştu.
Yalova'nın başansında en bü-
yük pay sahiplerinden bin de Mil-
li Eğitim Müdürii ismail Kocaça-
hkoğlu. Bu yıl ÖSS'de Türkiye
6.'sı olan ve kent genelinde başa-
n oranı yüzde 83.7'ye yûkselen
Yalova'da Kocaçalıkoğlu'nun en
önemli çahşması, iki yıl önce hiz-
mete giren "Bilgi tşlem Merke-
zi ve Soru Bankası Projesi" ol-
du. Projeyle öğrencıler sanal or-
tamda sınava hazırlandı.
ENCELLİLERE
DEPREM EĞİTİMİ
tstanbul Haber Servisi -
Eski Boğaziçi Üniversitesi
Kandilli Rasathanesi ve
Deprem Araştırma Enstitüsü
Müdürü Prof. Dr. Ahmet
Mete Işıkara. engelli
yurttaşlara, deprem ve
depremden korunma eğitimi
verdi. Şişli Belediyesi'nde
gerçekleştirilen eğitimde
konuşan Işıkara, tüm
engellilerin üzerinde "Acil
Sağlık Bilgi Kartı"
bulundurmalan gerektiğini
vurgulayan Işıkara, bu
kartlann il sosyal hizmetler
müdürlüklerinden
ahnabileceğini kaydetti.
Işıkara, "5-10 yıl sonra
Japonya'daki gibi
depremden zarar
görmeyecek hale
geleceğizr>
diye konuştu.
17 Ağustos'ta yaşamını yitiren yurttaşlar, çiçekler ve gözyaşlanyla anıldı
Depremiıı 4. yıldönümüYurt Haberleri Servisi - 17
Ağustos depremmm 4. yılmda sa-
atlerO3.O2'yigösterdiğinde "dep-
rem bölgesi"nde gözyaşlan yıne
sel oldu. Depremın merkez üssü
Gölcük'te yurttaşlar önceki gece
Kavaklı sahilindeki Barbaros
Hayrettin Lisesi bahçesmde top-
landı. Depremde yaşamını yıtiren-
lerin adlannın ve fotoğraflannın
yer aldığı standlarda mumlar ya-
kıldı, öğrencıler anı defterlenne
duygulannı yazdılar.
Cökyüzüne balonlar
Saatler 03.02'ye yaklaştığında
ise saygı duruşunda bulunuldu.
Ardından depremde yaşamını yi-
tiren 52 öğrenci ve 5 öğretmenın
adınının yazılı olduğu beyaz ba-
lonlar gökyüzüne bırakıldığında
gözyaşlan tutulamadı.
YaJova'da da Deprem Anıtı
önünde toplanan 5 bin kişi yakın-
lajını gözyaşlan ve çiçeklerle an-
dı. Yalova Beledıyesı \e Müftü-
lükçe gerçekleştinlen sınevizyon
gösterisinde depremi yeniden
anımsayan onlarca kişi baygınlık
geçirdi.
CHP Yalova Milletvekili Mu-
harrem İnce. AKP milletvekili
Şükrü Önder'in de katıldığı et-
kinlikte anıtta ölen yakınlannın
X/epremin mer-
kez üssü Göl-
cük'te yurttaşlar
önceki gece Ka-
vaklı sahilindeki
Barbaros Hay-
rettin Lisesi bah-
çesinde toplandı.
Depremde yaşa-
mını yifirenlerin
adlannın ve fo-
toğraflarının yer
aldığı standlarda
mumlar yakıldı.
(Fotoğraf: AA)
adlarını arayanlar gözyaşlanna
boğuldu. Kent merkezinde bazı
eğlence merkezleri açılmazken,
prefabrikeler ve kalıcı konutlann
ışıklan sabaha kadar yandı.
Adapazarf nda da dün Serdı-
van beldesindeki Deprem Şehitli-
ği'nde anma töreni düzenlendi.
AKP Sakarya Millen ekıllen Re-
cep Yıldırım, Şaban Dişli, Erol
Aslan Cebeci, Süleyman Gün-
düz, Ayhan Sefer Ûstün'ün de
katıldığı törende ^rttaşlar göz-
yaşlan içinde yakınlannm mezar-
lannı temizleyerek çiçeklerle süs-
lediler.
Eskişehir'de de depremde 32
kişiye mezar olan Tarhan Apart-
manı'nın bulunduğu alanda tören
düzenlendi.
Tepebaşı Belediye Başkan Yar-
dımcısı Melih Görk ve 4 kişilik
bir heyet, apartmanın bulunduğu
yere yaptınlan deprem tabelasının
önüne çelenk koydu ve 1 dakika-
lık saygı duruşunda bulundu.
Kayseri'de de Ali tu'k başkanh-
ğındaki 19 kişilik dağcı grubu,
depremde yaşamını yitirenler anı-
sına gece yansı Erciyes Dağı'na
tırmandı. Şeytanderesi Kulva-
n'ndan yaklaşık 8 saatte 3.916
metre yüksekliğindeki zirveye ula-
şan dağcılar, saygı duruşunda bu-
lunarak zirve defterini imzaladılar.
GUNDEM MLSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
ni ele alıyorduk. Hükümet, tatil öncesi pek çok ya-
sayı art arda çıkanp Çankaya'ya gönderdiği için
Meclis'in ve hükümetin çalışmaları da fiilen gün-
demde...
Bu haftaya, hatta devamında sonbahara yan-
sıyacak konulardan bazılarını sütuna yatıralım...
Türkiye'nin kaynaklarına sağlıklı bakış vasfını
yitirmiş olan hükümetin, orman vasfını yitirmiş
Hazine arazileriyle ilgili anayasa değişikliği
Köşk'ten döndü. Hükümetin bu tür durumlarda-
ki bakışında şaşılacak bir şey yok:
Aynen iade!
Ancak, gerek AKP'nin gerekse AKP'nin tam
resmi yayın organlarının ormanlarla ilgili Cumhur-
başkanı Ahmet Necdet Se2er'e yönelik haber-
leri eleştiriden çok saldırı içerikli. Üstelik saldırı
günler öncesinden başladı. Sezer değişikliği
onaylamazsafaizci, rantiyeci kazanacaktı, onay-
larsa kaybedecekti!
Sezer'in veto kararını şöyle duyurdular:
"Işgalciye Sezer kıyağı!"
Bu yasadan yararlanacaklar arasında Maliye
Bakanı Kemal Unakrtan da var. Kendisi durumu
kabul etti. AKP'nin yayın organlanmn yorurnunu
temel sayarsak, Türkiye Cumhuriyeti'nin Maliye
Bakanı bir "işgalci" ve "rantiyeci"1
.
Hükümete göre orman arazilerini işgalcilere sat-
mak ekonomiyi rahatlatacak, 25 miiyar dolar ge-
lirsağlanacak... Bu mantık bir kişinin daha iyi ta-
nm yapmak ve gelir elde etmek için tarlalarını sat-
masına benziyor!
Hükümet AKP'lilerin deyimiyle "Çankaya muha-
lefetine" karşı Meclis'in olağanüstü toplanması-
nı sağlayacak bir hazırlık yapmıştı. Eylül başında
milletvekıllerimiz tatillerini kesmek durumunda
kalabilir.
Başlıkta vurguladığımız gibi karman ç-orman
birdurum...
Çark etmek ya da çark olmak!
Sonbaharda kabaracak önemli bir konu da
YÖK yasası olacak. Yasama yılı bitmeden üniver-
sitelerin hükümetin emrine girmesini sağlayacak
değişikliği Meclis'ten geçirmeyi planlayan hükü-
met, üniversite yönetimlerinden sert tepki gelin-
cebunu başaramadı. "Tamam"dedi, "sizededa-
nışacağız. Görüşlerinizi, değişiklik önerilerinizi en
kısa sürede yazıp bize bildirin, dikkate alalım."
Yeni yasa taslağının da üniversite yönetimleri-
ne toslayacağı anlaşılıyor. Dün ODTÜ Senato-
su'nun hazırladığı raporkamuoyunayansıdı. öze-
ti şu:
"Taslak reform niteliğinde değildir... Bugünkü
sistemden de geridir... Üniversiteleri siyasal bas-
kıya veyönlendinveye açık hale getirecektir..."
ODTU'nün bu değerlendirmesinin doğruluğu-
nu ve hükümetin niyetini ortaya koyan bir geliş-
meyi aktaralım:
Başbakanlık, 30 Temmuz'da YÖK'e yazı yazı-
yor. Içeriği özetle şöyle:
"Üniversitelereyeniakademısyen kadrolan açıl-
ması konusundaki isteminiz yerine gelmişti. Şim-
di bu kadrolara kimleri atayacağınıza ilişkin bilgi
verin, listeyi bildirin."
YÖK de her üniversitesinin kendi gereksinimi-
ne göre akademisyen aldığını, alınacaklarla ilgili
olarak YÖK'ün devrede olmadığını belirten bir ya-
nıt veriyor.
Tam birskandal...
Yasa geçmeden bunu yapan, üniversiteleri Mil-
li Eğitim Bakanlığı'nın şubesi haline getirecek ya-
sa geçtikten sonra ne yapar?
Ormanların satışı ve üniversitelerın siyasete kur-
ban edilişi için bu kadar ısrarh olan hükümet, Tür-
kiye'nin iç ve dış dengelerini büyük ölçüde etki-
leyecek Irak'a asker gönderme konusunda kula-
ğının üstüne yatmış, devlet çarkının dönüşüne
bakıyor.
Tam AKP usulü icraat:
Işine gelmiyorsa çark et, işi devlet çarkına bı-
rak, geliyorsa çarkın dişlisi ol, döndür babam dön-
dür!
[email protected]
İtalya Dışişleri Bakanı Frattini:
Türkiye'nin
yeri Avrupa
ATİNA (AA) - AB
Dönem Başkaru Ital-
ya'nın Dışişleri Bakanı
Franco Frattini. "Tür-
kiye'nin Avrupa Birii-
ği (AB) perspektifinin
geri dönüşü olmayan
bir yol olduğunu" be-
lirtti. Türkiye'nin yeri-
nin Avrupa olduğunu
söyleyen Frattini, İtal-
ya'nın Türkiye'nin AB
üyeliğini desteklediğini
açıkladı.
Yunanistan'ın baş-
kenti Atina'da yayımla-
nan Kathimerini gazete-
sine açıklamalarda bu-
lunan Frattini, Türkiye-
AB ilişkilenne değırur-
ken "Türkiye'nin yeri
Avrupa'dır" dedi. Av-
rupa'nın tarihinde Tür-
kiye'nin varlığının inkâr
edilemeyeceğini de be-
lirten Frattini, dın konu-
sunun bir aynm unsuru
değil, dayanışma faktö-
rü olması gerektiğini
kaydetti. Türkiye'nin
Avrupa yolunun "geri
dönüşü olmayan bir
yol" olduğunu ve bunun
da karşılıklı çıkar içerdi-
âim bildiren Frattini,
italya'nın, Türkiye' nin
AB üyeliğini destekle-
diğini belirtti. Frattini
şöyle konuştu:
"Açıkça söylüyo-
rum. Itatya uzun yıllar
önce başlayan ve Ko-
penhag'da onaylanan
bir süreci destekliyor.
Türkiye'nin AB'ye
yaklaşması için gerek-
li önkoşul olan reform-
ların gerçekleştirilme-
si konusunda Türk hü-
kümerini cesaretlen-
dirmeliyiz. Bizim ar-
zumuz üyelik müzake-
relerinin başlaması-
dır."
Kıbns konusuna da
değinen Frattini,
AB'nin bu konuda BM
Genel Sekreteri Kofi
Annan'ın çabalannı
desteklediğini belirtti.