05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 4 T E M M U Z 2 0 0 3 C U M A HABERLER UNESCO, tarihi kentin kendisini değil, bakanlığın'tanıtım bilgilerini' uygun görmedi Mardin'in 'dosyası' yetersizOKTAYEKtNCİ Dünyanın en eski uy- garlık birikimlerini taşı- yan Mardin'de hüzün var... Bu zengin biriki- mın UNESCO dünya mi- rası listesine "uygun gö- rüünemesi" şok etkısi ya- rattı... Çünkü, hem Mar- diıTı,hemUNESCO"nun amaçlarını, hem de 'olumsuz' rapor veren IC0MOSım"hassasiyet- lerini* yakından bilenler, bu kentın dünya mirası listesi için gerekli tüm "kültürdözdfflderi"taşı- dığından eminler... An- cak, aynı uzman çevreler bir yana, yerel kuruluşla- rın da "etnin obnadıkla- n" tek konu, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın UNESCO'ya sunduğu dosyanın "jçeriğr... Ni- tekım. bu dosyanın. yi- ne Bakanlık tarafindan "genişlet- mek" üzere geri çekildiği bilgisi de ay- nı "girifliğiır nedenlerini tartışmagün- demıne geti- riyor. Çünkü ICOMOS'un raporu sade- ce Mardin'i değil, dahada önemlisi bu dosyanın içe- riğini de irde- liyor.Eğer, kentin kültü- rel zenginliği üzerindeki uluslararası gözlemlerle, "bakaniık tanıtımı" arasında bır "uyumsuzluk'' varsa, ön- ceki hafta Paris'teki UNESCO Dünya Mirası Komitesi toplantısından çıkan "havTr" karanna iş- te bu "eksikfiğür neden olabileceği herkesin ortak kanısı.... UNESCO krlterieri Peki, acaba Bakanlık dosyası hangi "yetersziik- leri" gidermek üzere ge- nçekildı?..(Yada*iade'' edildi...) Bu sorunun ya- nıtı için, kurumun dünya mirası başvurulannda ön- gördüğu "temel üketeri" anımsamakgerekiyor. En başta da; *tüm kültürle- rin eş saygmlıkta resmen tanınması ve korunma- sı" geliyor... Örneğin , özellikk Süryani uygar- lığı ve buna bağlı "Dey- rüfeaferan" manastın ile • Mardin 'in 'dünya mirası listesi 'ne uygun görülmemesi şok etkisi yamtırken sorunun uluslararası gözlemler ile Kültür ve Turizm Bakanlığı 'nın kentin kültürel zenginliği üzerine hazıriadığı dosya amsındaki 'uyumsuzluk' olduğu ortaya çıktı. "Mor Yaknp" Kilisesi ve külliyesi gibi evrensel inanç merkezleri olmak üzere, tarih boyunca dost- ça ilişkileriçinde "ortak Manfin küJturünü" yarat- mış; Yakubi, Keldani, Ya- hudi, Nesturi, Yezidi, Türk, Ermeni, Kürt ve Arapgeleneklerinin Sar- hğı vegözetümesT konu- sunda yeterli açıklıkta sözler ve pohtikalar içer- meyen bır "resmidosya" için ICOMOS'un oJum- lu göriiş vermesi olanak- sız... Benzer şekilde, bir başka UNESCO ilkesi olan "bölgesel konum" açısından da basvurunun kapsamı geniş olmalıy- dı... Aynı kültür ve tarih havzasındaki örneğin bir "HasankeyPin de korun- ması, ya da "Midyat" gı- bi ortak uygarlık değerle- rini taşıyan merkezlerin de yaşatıj- ması, Mar- din'in "dünya mi- rası olma sorumMu- ğu" içinde göstenlme- liydi... Yı- ne UNES- CO'nunbu liste koşul- lan arasın- daki; "ko- ruma ey- lem planı " konusunda da yeterli "güvence" verilmediğı anlaşıhyor. Mardin'de hangi koru- ma projelennin ne zaman, nasıl ve ne kadar bütçey- le devreye gireceği ko- nusunda "sözveremeyen" bir başvuru daha baştan puan kaybediyor... Bütün bunlann yanı sıra, valiliğin dışında *ve- rel ve tnerkeziyönetimin" de aynı çabaya yeterli desteğı vermediğı, UNESCO'nundikkatin- den kaçmıyor olsa ge- rek... Söz gelimi devlet Mardin'in eski dokusunu ilk "kaöeden" yapılar- dan "eski PTT binasınT ( Telekom) da bu süreç- te yıkarsa ya da "beledi- ye başkanT tanhi kentin dışmdaki yeni hizmet bi- nasına "kaçmak" yeri- ne, sıt içinde "kentiyle beraber" olmayı yeğler- se, 2004 yılının şubat ayındaki yeni başvuru- nun sonucu da bu kez "Mardin'e yakışır" bir kararla yaşanabilir... Türkiye'nin çeşitü yerierinden İstanbui'a gelen 'yazhk' seyyar satıcılar. kentin tarihi ve tıirisfik mekânlan ile dinlence yerierinde mevsimin avantajını kazanca dönüştüriiyorlar. Köfte-ekmekçiler, seyyar salıncakçılar, şort, mayo, tişört satanlar... Yaz, oıılariçîn iş demek EVHİM KAYA Yaz mevsimi, kimileri için tatil, dinlenme ve eğlenme, kimileri için de sağladığı iş olanaklanyla "çahşma" ve "para kazanma"yı ifade ediyor. Türkiye'nin çeşitli yerierinden gelen ve düzenli bir işi olmayan yurttaşlar. tstanbul'un tarihi ve turistik mekânlan ile dinlence yerierinde su, köfte-ekmek, çerez, simit, mısır, deniz malzemeleri gibi ürünleri satarak ya da atış poligonu, polaroid fotoğraf çekimi, seyyar dönen salıncak gibi hizmetleri vererek yaz mevsiminin avantajlannı işe dönüştürüyor. Yaz gelince geldlk Aılesinin geçımıni seyyar salıncağı ile kışın Adana'da, yazuı ise Istanbul'da mahalle mahalle dolaşarak sağfamaya çalıştığını anlatan AB Akyiiz, yaşam koşullannın ekonomik krizler ve ABD'nin Irak işgalinin arduıdan çok ağırlaştığını söylüyor. Akyüz, "Eskiden mahaflelere girdiğinıde etrafını çocuklarla dolardı, şinıdi ise sadece bakjyorlar" diyor. Elle çevirerek hareketlendirdiği sahncağına lunaparkJardaki dev oyuncaklann yayguılaşmasıyla ilginin azaldığını söyleyen Akyüz, u Ben, saati şu kadar, daldkası bu kadar demhorum. Beliıü bir süre çeviriyorum sonra da çocuklar 100 6in, 250 bin, 500 bin; ne verirse anyorum" diye konuşuyor. Konya'dan çocuklannın okul masraflannı karşılamak için İstanbui'a geldiğini söyleyen Cemal Durmaz ise Sarayburnu'nda balonlarla kurduğu atış poligonunda bir atış karşılığında aldığı 200 bin lira ile üç çocuğunun okul masraflannı karşılayabilmeyi umut ediyor. Urfa'dan geJerek edindiği polaroid marka fotoğraf makinesiyle hafta içi Sarayburnu'nda çektiği karelerden, hafta sonu ise gemilerde yük taşıyarak elde ettigi gelirle yaşamaya çalışan MehmetGöçebeler, "Arük yaşamak çok zor. Bir şekilde r.4ü Ak\iiz, laşın Adana'da yazm da İstanbul'da se>yar sanncağı ile mahalle mahalle dolaşarak kalabatak aılesinin geçimini sağlrvor. ayakta durmak zorundayız" diye konuşuyor. Eminönündekl satıcılar yazı sevmlyor Sarayburnu'nda çalışanlar yaz mevsiminin avantajlı olduğunu belirtirken Eminönü'ndeki seyyar satıcılar, yaz ile birlikte satışlann durma noktasına geldiğini anlatıyor. Kurduğu güneş gözlüğü tezgâhında kendı deyimiyle "ekmek parası"nı çıkarmaya çalıştığını ifade eden Sebahattin Banş. satacak ürünlerin yazla birlikte çeşitlilik kazandığıını belirterek "Ürünlerceşitlendi ama İstanbuDulann birçoğu ya kenti terk etti ya da sıcaklar nedenhle e% lerinden dışan çıknuyorlar" diyerek satışlannın azaldığını anlatıyor. Hemen her yerde sıkça karşılaşılan su satıcılanndan Şaban Çetin de daha önce tekstilci olduğunu, fakat ekonomik krizle birlikte işsız kaldığını vurguluyor. Çetin, "Yaşamak için çanşmaya mecburum. Hanr yaz da gelmişken hem insanlann su ihö> acını karşthyor hem de para kazamvorum" diyor. Cumhuriyet gazetesine dava açan Bakan Pepe'ye mahkemeden ret EleştiriyekatlanmakzorundaANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara 31. Asliye Hukuk Mahkeme- si. Cumhuriyet gazetesi ile Orman Mühendısleri Odası Başkanı Salih Sönmezışık aleyhine 3 milyar lirahk manevi tazmınat da\^sı açan Çevre ve Orman Bakaru OsmanPepe'nin iste- mini reddetti. Mahkemenin gerekçeli karannda haberin "gerçekfiğinin ve günceffiği- nin" bulunduğuna işaret edılerek, "Haber,basın özgürlüğü suuıiarıiçe- risindekamuoyununolus- , masL halkın ayduüanma- sı amaçh olarak dengeli- dir" denildi. Mahkeme, Çe\Te ve Orman Bakanı Pepe'nin, siyasikişiliği ne- deniyle eleştirilere katlan- makzorunda olduğunu da \"urguladı. Gazetemizin 22 Ocak 2003 tarihli sayısında Ok- tay Eldnci imzalı "Or- manlara Akfirat Yasası" başhklı ha- ber yayunlanmıştı. Ekinci haberin- de, Orman Mühendisleri Odası Ge- nel Başkanı Salih Sönmezışık'uı or- man arazilerinin satışını öngören duzenlemeye yönelik eleştirilerine yer vermişti. Haberin yayımlanmasının ardın- dan Bakan Pepe, Cumhuriyet ga- zetesi ve Sönmezışık aleyhine 3 mil- yar lirahk tazminat davası açtı. Is- temi reddeden mahkeme gerekçe- li karannı açıkladı. Kararda, anayasanın 28. maddesi ge- reğınce basının özgür olduğuna işa- ret edilerek, kişilik haklanna saldın- nın sırurlannm Türk Medenı Yasa- sı "nın 24, 25. ve Borçlar Yasası'nm 49. maddelerinde belirtildiği anımsa- tıldı. Salih Sönmezışık'm kamuoyu oluşmasına katkıda bulanan birmes- lek kuruluşunun başkanı olduğuna işaret edilen kararda, şöyle denildi: "Oda başkanuun geçmişte kamu- • Çevre ve Orman Bakanı Pepe'nin istemini reddeden Ankara 31. Asliye Hukuk Mahkemesi, Cumhuriyet'te yayımlanan haberin kamuojoınun oluşması, halkın aydmlanması amaçh olarak dengeli olduğunu vurguladı. oyunca bilinen hususlan dile getirip eieştiriamaçholarakorman alanlan- nın daralübnasısonucunu doğuracak şekilde uygulamaiann olduğunu. Ak- firatyerleşik yerineiüşkin uygulama- nm da böylece geKştigi. aynı yerin be- iediye yapılıp işgal edilen yerlere yer- leşenlere imar ile yer verikliğini belir- tip, toplumun orman sınırlarının da- ralbimasına iüşkin duyariıhğı dile ge- tirmesL toplumsal bilinci geüştirmek amaçh buhınduğu için kişilik hakla- nna saldın amaçb değildir.'' Mahke- me karannda, olay tarihinde orman alanlannın daraltılmasına neden ola- cak çalışmalarm kamuoyunca da bi- lindiğine işaret ederek, daha sonra da anayasada ormanlarla ilgıli düzenle- melerde değişildik vapılarak haberin "gerçeküğininvegünceffigmin bulun- duğunun" ortaya çıktığını vaırguladı. Haberde Bakan Pepe'nin kışilik haklanna saldın anlanunda küçültü- cü, eieştiri sınurlannı aşan bir durum olmadığını kaydeden mah- keme, "Haber, basm öz- gürfüğü snurlan içerisinde - kamuovnnun oluşması, haDanaydmlanmasıamaç- h olarak dengeüdir...YapH lan eleştiride toplumsal va- rar bulunduğugibiorman- lann darai&trnası sonucu- nu doğuracak yasal çahş- malar ve uygulamalann sonuçbnörnelderverflaTek eteştirümektedir'' görüşünü kaydeth. Da\ acı Bakanı'nın siyasi birkişi ol- duğuna işaret edilen mahkeme kara- nnda, "Bulunduğu mevkive siyasi ki- şiiiği m'bamla uygulamalaruun ba- sm tarafindan ilgili meslek örgütieri, shil toplum örgütieri tarafindan eieş- tirilmesi nornıal bulunduğu gibi, bu eleştiriJerin hududan anonim bir ki- şiye nazaran daha sert olması halin- dedahikadanıimasızorunJudur" gö- rüşüne vnrgu yapıldı. EMO ŞUBE BAŞKANI SİNCAN'A GÖNDERİLDİ Uygulamaya tepkiye sürgjün cezaa MUS1AFAÇAKIR A.NKAR4-AKP hükümetinin gö- reve gelmesınin ardından kamuda yaşanan tayinlere her gün yenileri ekJeniyor. Başkent Elektrik Dağıhm AŞ"ye (BEDAŞ) bağh işyerlerinde çalışan işçilerin Doğu'ya gönderil- mesine tepki gösteren Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Ankara Şubesi Başkanı Mus- tafa Kadıoğhı. Sincan tşletme Müdüriüğü'nde görevlendirildi. Tayin nrünası Orman bölge müdür- lerinin tamamına yakı- nının görevden alındı- ğı ÇevTe ve Orman Ba- kanlığı "nda da 61 yaş uygulamasının Anaya- sa Mahkemesi 'nden — dönmesinin ardından görevierine ia- de edilen Ankara veMersinbölge mü- dürlen de geçici görevle APK daire- sine gönderildi. AKP'nin kamudaki "tayin firtma- sı" hız kesmiyor. Geçen günlerde BEDAŞ 'a bağlı işletmelerde çalışan 78 işçinin tayim çıkanlmıştı. tşçıle- rin büyük çoğunluğu Doğu illennde görevlend^rilmişti. TayinJerin ardın- • BEDAŞ Çankaya İşletme Müdüriüğü'nde çalışan EMO Şube Başkanı Kadıoğlu eleştirilerinin ardından Sincan işletme Müdüriüğü'nde görevlendirildi. dan EMO Ankara Şubesi Başkanı Mustafa Kadıoğlu, karan protesto eden açıklamalaryaptı. BEDAŞ Çan- kaya İşletme Müdüriüğü'nde çalı- şan Kadıoğlu, açıklamalannın ba- sında yer almasının arduıdan Sincan Bölge Müdürlüğü'nde görevlendi- rildi. EMO'dan yapılan açıklamada, "Enerjibü- rokradarmmyapılaneJeş- tirileridikkafe abnası ge- rekirken şube başkam- nın oda görevieriniaksa- tacak bir dışflçeyegörev- lendirihnek sureth1e ce- zalandmhnakistenmesi enerji alanında yıllanhr sürdürülen yanhş politi- kalandevam ettirecekle- ri anJamını taşımakta- du-" denildi. Görevden almalann yoğun olarak yaşandığı bir diğer kurum da Çevre ve Orman Bakanlığı. Anayasa Mahkemesi'nin 61 yas uygulamasının yürütmesini durdur- masının arduıdan göreve iade edi- len Mersin Orman Bölge Müdürii ÖmerOzsoj' ile Ankara Orman Böl- ge Müdürii Fera Kaieü aynı gün Orman Genel Müdürlüğü APK Da- iresıne alındı. a BtRBAKIMA SERVER TANtLLt Sıvas'taki Acılı Gün, Akşehip'deki Şenlik... Temmuz'un ilk haftasına bakıyorum: Başında, 2 Temmuz, Sıvas'ta acılı bir günün tarihi; sonunda, 5 Temmuz'da, Akşehir'de "Uluslararası Nasreddin Hoca Şenliği" başhyor. Iki ayrı güngörmüş kentin, aynı haftada payına düşen, birinde acıysa ötekinde şenlik. Takvimden çok yaşamın azizliği elbet... • Sıvas'ta 37 canı aramızdan çekip alan kıyımın, 10. yılı üstelik. Kaşla göz arasında akıp gitmiş an- lamh bir zaman parçası. Olayın failleri -neden son- ra- yargılanıp cezalandırılmış; devlet katından seyir- cifere hiçbir şey sorulmamış bile. Bundan sonra za- ten sorulmaz; çünkü iktidar, aynı katil sürüsüyle dün- ya görüşü ortaklığı içinde. Meclıs'teAKPsıralarından uç veren "as" girişim- lerini neyle yorumlayabilirsiniz? Bize gelince, bugün de, acılanmızı bağnmıza bas- mak tan başka ne yapabıliriz? Adam Sanat Dergisi, Temmuz sayısını, Sıvas kı- yımının 10. yıltna adamış. Başta da, Catherine Pin- guet'den yapılmış nefis bırçeviri; konusu, "Çağdaş Alevi Şiiri ve Sıvas Olaylan". Ozan Dergahî, Pir Sultan Abdala seslendiği şi- irinde, kendisini yangında ölenlerin yerine koyup haykırıyor: Yakıldık can dostlar unutman bizi Nasıl unutabiliriz kı? Sizleri hatırlamakhakkımız, üstelik görevimizde... "Açılın kapılar" diye bir ses yükselecek bir gün el- bet; o güne değin, bizım de haykınşımız şu olacak: "Gelin canlar bir olalım!" • Akşehir'e yolunuz düştü mü hiç? 22-23 Mart'ta oradaydım. Çağdaş Yaşamı Des- tekleme Derneği'n/n veonun Sayın Başkanı Gülten Başol'un davetine uyup, bir "Nâzım Hikmet ŞiirRe- sitali" vermek üzere gitmiştim. Daracık bır programın çerçevesinde yapılabile- cek olanları yaptım. Uyanık halkı ve aydınlanyla ta- nıştım önce: Gülten Başol, Belediye Başkanı A. Nu- ri Köksal, S. Taner Serin, Ismet Şenol ve başka- lan, unutamadığım aydın insanlaroldular. Şehabet- tin Genç ve Ömer Öner'i, yani "Grup Dünyanın Or- tası"n\, ses ve sazlanndan dinledim; iç dünyam da- ha da zengınleşti. "Batı Cephesi Karargâhı Mûzesi"ri\ ziyaret eder- ken, heyecanım doruktaydı. Kaç bin yıl öncesınden gelen tarihiyle, bu güngör- müş kent, zengin bir doğanın ve kültür birikiminin ortasında, geleceğe daha nice imkânlar sunmanın hareketlenişi içinde. Elinden biz de tutarsak, bir çır- pıdaboyatacak... Akşehır, Nasreddin Hoca'nın da kentı. öyle olunca, "Dünya ortasında birgülmece baş- kenti" payesini taşıyor. Akşehirliler, bunu değerlendırmesini bilmişler 1959 yılından beri, 5-10 Temmuz tarihleri arasında, bir "Uluslararası Akşehir Nasreddin Hoca Şenliği" dü- zenleniyor her yıl. Tutmuş da: Her yıl, dünyanın pek çok ülkesinden insan, bu güldüren, ama göldurür- ken de düşündüren insanın kentine koşuyor. Yarın, bu yılki kültür şenliğinin ilk günü. Kim bilir, ne etkinlikler düzenlenmiştir!.. Dünyamızın ve ülkemizin şu boğucu ortamında, yolunuzu oradan geçirip bir parça ferahlamak iste- mez misiniz? Alın bir de fıkra: Nasreddin Hoca, eşeğinı kaybet- mış ve türkü söyleye söyleye aranıp duruyormuş. Bi- lenleringaribinegıtmış; "Hocam, üzûlecekyerde üs- telik türkü çağınyorsun, bu dane?" diye sordukla- nnda Hoca'nın yanıtı şu olmuş: "Bakın", demiş; "/?er yeri aradım, bulamadım; tek umudum, şu karşıda gördüğünüz dağın ardıdır; orada da bulamazsam Karakaçan'/, bendeki feryadı o zaman göreceksi- niz!" Ve yine türküsünü söyleyerek yola koyulmuş. Çoğumuz, eşegini yitirmiş Hoca gibiyiz. Paniğe ka- pılmadan aranışımızı sürdürelim!.. 'SağükDönüşüm Paketi'ne tepki • tstanbol Haber Servisi - Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçilen Sendikası (SES), hükumetin Kamu Yöne- timi Reformu adı altında gündeme gerirdiği 'Sağlık Dönüşüm Paketi'nin kaliteli hizmeti engelleyeceği uyansında bulundu. SES Aksaray Şubesi'nde yapılan basın toplantısında, Istanbul Tabıp Odası Genel Sekre- teri Prof Dr. Şebnem Korur Fincancı, pakehn kamu sağlık kuruluşlannın kaldınlmasınrn adımı olduğunu söyledi Şube Başkanı Songül Beydilli de koruyucu sağlık hizmeti vermesi gereken sağlık ocaklannın, sevk kurumu haline geldiğiru söyledi. Son mezunlar djploma aldı • Istanbul Haber Servisi - 2002-2003 eğitim öğretim yılının sonunda kapanan Denız Astsubay Hazırlama Okulu'nun 111. yıl ve son mezunlanna dıplomalan tö- renle verildi. Üsküdar Beylerbejn'nde bulunan okulun bahçesinde düzenJenen törende konuşan Okul Komu- tanı Deniz Kurma>' AJbay Muzaffer Sancar, 'Sizlerin hiçbir ideolojik tesir altında kalmayacağınızdan. Ata- türk milliyetçiliğine bağlı, laik ve demokratik düzen içerisinde her türlü siyasi akımdan uzak duracağınız- dan asla şüphem yoktur" dedı. ABD'den ticaret kolaylıklapı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ABD Başkanı George Bush'un. Tercihler Genel Sistemi (GSP) çer- çevesinde, 140'tan fazla gelişmekte olan ülkenin ABD'ye gümrüksüz mal ihracına olanak tanıyacak bir bildıriyi. ] TemmuzÜa imzaladığı açıklandı. ABD'nin Ankara Büyükelçıliğı'nden yapılan yazılı açıklamada, "Bush'un bu karan. Türkiye'ye 130 milyon, Filıpın- ler'e 30 milyon. Ariantın'e de 96 milyon dolardan faz- la ek GSP haklan kazandırmıştır"' denildi. AÇIKLAMA • 'Balkan and Black Sea Denizcilik Ltd.' 27 Hazı- ran 2003 tarihinde gazetemizin 1. sayfasmda yayım- lanan 'Zincirleme vurgun' başhkı haberle ilgili bir açıklama yayımladı Açıklamada, söz konusu haber- de firmanın adı geçtiği bıldirilerek, "Bizim konuyla ilgimız, \Tutdışından İstanbui'a gelen bir konteyner- deki kayıtlann kontrolü ve gümrüğe beyam öncesin- de gördüğümüz tutarsızlık sonucu ola\ı Haydarpaşa Gümrük Müdürlüğü'ne 06.03.1997'deki ihbanmız sonucu başlamıştu-" denildi. Açıklamada, firmanın habere konu edilen yolsuzluk olayına kanşmasının mümkün olmadığı vurgulandı,
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle