Katalog

31 TEMMUZ 2003 PERŞEMBE CUMHURİ/ET SAYFA HABERLER BM Çocuk Fonu'nun raporu ürkütücü: Tayland'da çocuk fahişelerin sayısı son 3 yılda yüzde 20 arttı Dünyanıngeleceği satılıyorGütersoy'un vasiyeti yerine getirfkfî • istanbulHaberServisi-Çe- Iik Gülersoy Vakfi 'nın kurucusu ve Tûıkiye Turing ve Otomobil Kurumu Yönetim KuruJu Baş- kanı Çelik Gülersoy'un yaşamı- nı yitirmesimn ardından vasiyeti yerine getınlerek vakfin müte- velli heyeti üyelen atandı. Bün- yesinde istanbulKıtapüğı'nıda banndıran vakfın mütevelli he- yeti, ekonomist Dr. Arhan Apak, Yargıtay üyesi Dr. Uğur îbraîi- raoğlu ve kütüphaneci Deniz Ya- lav olarak belirlendi.Vakfin baş- kanhğına Apak. başkanvekilliği- ne de îbrahimoğlu seçildi. Beyaz Enerji'de tahliye yok • ANKARA (Cumhnriyet Bö- rosu) - Enerji alanındaki yolsuz- luk iddialanna ilişkın 'Beyaz Enerji' davasında. tutuklu saruk- lar eski TEAŞ Gene) Müdüni Muzaffer Selvı. yardımcısı Ünal Peker ve eski yönetim kunılu üyesı Birsel Sönmez'ın tahliye ıstemleri reddedildi. Duruşma eksikliklenn giderilmesı amacıyla ertelendi. Askeri araç devrildî: 1 şehit • KAĞIZMAN (AA) - Kars'ın Kağızman ilçesınde, 7. Mekanize Piyade Tugay Ko- mutanlığı'na bağh askeri bir aracın devrilmesi sonucu mey- dana gelen trafık kazasında 1 asker şehit oldu. Kazada 10'u ağır 12 asker yaralandı. 4 kişiye 89ar milyap lira • ANKARA (AA) - Şans Topu çekılışınde kazanan üst kolon numaralan. '2, 6, 15,20, 27' alt kolon numarası ise "01' olarak behrlenirken 5 artı 1 bilenler 89 mılyar 648 mılyon 450 biner li- ra ikramiye kazandı. Çekilişte 5 bilenler 1 miryar 576 milyon 650 biner, 4 artı 1 bilenler 178 milyon 500 biner, 4 bilenler 16 milyon 550 biner, 3 artı 1 bilen- ler 7 milyon 400 biner, 3 bilen- ler 1 milyon 300 biner. 2 artı 1 bilenler 2 milyon 450 biner, 1 artı 1 bilenler ise 1 milyon 150 biner lira ikramiye kazandı. LONDRA (AA) - Birleşmiş Mil- letler Çocuk Fonu (UNICEF), her yıi 1 milyon 200 bin kadar çocuğun 10 mılyar dolara satıidığını bildir- dı. UNİCEF, dün yayımlanan a Ço- cuk Sömürüsüne Son: Kaçakçıhğı Durdunın" başlıkJı raporda. "Ço- cuk kaçakçılığırun bütün ülkeleri etkileyen gerçek bir evrensel sorun olduğunu" belırttı. Ana pazan Avrupa olan çocuk kaçakçılığında satılacak çocuklar asıl olarak Batı Afhka ve Dogu Av- • Birleşmiş Milletler Çocuk Fonu her yıl 1 milyon 200 bin çocuğun 10 milyar dolara satıidığını açıkladı. Ana pazan Avrupa olan çocuk kaçakçılığında satılacak çocuklar asıl olarak Batı Afirika ve Doğu Avrupa ülkelerinden bulunuyor. rupa ülkelennden bulunuyor. Asya ra kadar düşüyor. ıle Batı Afhka ve Doğu Avrupa ara- sında da büyük biralışveriş var. Ço- ğunluğu eski Sovyet ülkelennden ol- mak üzere 500 bin kadın ve çocuk her yıl Avrupa'da satılıyor. Kaçak- çılığın başladığı bir Romanya kasa- basında bir kadının fiyatı 49 dola- Batı Afhka ülkelenne de her yıl 200 bin çocuk kaçınhyor, bunlann çoğu ya A\Tupa'ya satılıyor ya da ev işlennde köle olarak kullanılıyor. Kadın ve çocuk kaçakçılığının 3'te l'ı Güneydogu Asya'da olu- yor. Rapora göre, Tayland'da çocuk fahışelenn sayısında son 3 yılda yüzde 20 artış oldu. Güney Viet- nam'dan başka ülkelere kaçınlan kızlann yuzde 15'ırun yaşı ise 15 'in altında Çın'de 250 bin kadın ve çocuk, ka- çakçılığın kurbanı. Kaçakçılık sa- dece kadınlarla sınırh değil Bang- ladeş. Hındıstan ve Pakıstan'dan ba- zılan 5 yaşında binlerce çocuk de- ve yanşlannda jokey olarak çaiış- tınlmak üzere Bırleşık Arap Emir- lıkleri'ne satılıyor. 140plaj mavi bayraklı Türkrve'de, Uhıslararası Mavi Bayrak Jürisi'nce ödüle layık görülen 140 piaj ve 11 marina buhınduğu bikliriJdi Türkiye Çevre Eğitim Yakrrndan (TURÇEV) ahnan biigiye göre, L luslararası Mavi Bayrak JürisL nisan aymda yapûğı toplanöda, Türtdye'deki 140 plaj ilell marinayaMaviBayrakOdöKivenö. Dünya Hırizm Orgütü Avrupa Komisyonu (WTÖ), Birleşmiş Mifletier Çevre Programı (ÜNEP), Avrupa Kryılannın Korunması BirBği (ELCO, l luslararası Çevre Eğitim Vakfi (FEE) Jcra Kunılu üyelerinden ohışan jüri, Avrupa'da 25 ülke ile Güney Afrika Cumhuriyeti olmak üzere toplam 26 ülkenüı plaj ve marinalannı değerlendirdi TURÇEY yetkilileri, Türkfye'nin bu yıl Mavi Bayrak'h piaj sayısı balamuıdan dünyada 7. sırada yer aJdıgmı belirtenek Mavi Bayrak ödüllü plaj ve marinalann 62'sinin Antalya'da bulunduğunu kaydettiJer. "Mavi Bayrak, temiz, bakımlı. donanımlı. güvenli ve dolayısıyla da uygar bir çevrenin sembolüdür" diyen yetkililer, Mavi Bayrak Ödülü'nün ber yıî yenilendiğini bildirdikr. (AA) MuTFAKLARA DA PARKE Esenyurt'ta hizmet eve taşındı İstanbul Haber Servisi - Esenyurt Beledıye Başkanı Dr. GürbüzÇapan görevegeldiği 1989'dan bu yana ortak acılan, yoksulluğu ve yoksunluğu halkla birlıkte yaşadıklannı ve sorunlan bırlikte aşmaya çalıştıklarmı söyledı. Esenyurt'ta belediye, Çingenelerin yaşadığı Fatih Mahallesı'ndekı rüm yollan, sokaklan ve bazı evlenn mutfaldannı parke tasıyla döşedı. Belde sokaklan yenıden düzenlendı Bu kapsamda Çmgenelenn yaşadığı Fatıh Mahallesi'ndekı sokak ve yollar parke taşlanyla döşendı. Çahşmalann bıtmesının ardından Çingeneler hahlannı parke taşlann üzerinde yıkayıp, sudan yenı çıkmış rengârenk çamaşırlannı tas parkelı sokaklarda kuruttular. Esenyurt Belediye Başkanı Çapan göreve geldığı günden bu yana ortak acılan, yoksulluğu ve yoksunluğu halkla bırlikte yaşadıklannı ve sorunlan bırlikte aşmaya çalıştıklannı söyledı. Çapan, "Arök suyumuz gekti, altvapı tamamlandL Jmar bitti. Beidede yapılan 16 okulun 8'ini belediye yaptı. De\1etin vaptığı okullann ikisi depremde yıkıldL bir türlü yerine yenisi yapılmadı. Lise hâlâ ortada vok. Hâlâ terk edümiş bir mahalle durumundayız" dedi Çapan, "üOtemizdeki 70 mihon insanın birbirinden hiçbir farta olmadıgıru" belırterek hepsının aynı derecede saygıya değer olduğunu vurguladı. Çapan, "Biz yaşamı, insanlanmızı boyte anladık. Herkesi böyie anlamaya çahşıyoruz" dedi. ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Havayı Germek... Evim Fatih civarındadır. Ve dikkatli bir gözle bakıldığı za- man, Türk siyasal yaşamının "durumu"; bu çevrede, sokak- larda gezen hanımlann kılıkla- nndan "teşhıs" edilebilir. Bun- dan 5-6 yıl önce, bizim buralar- da olmasa bile, özellıkle Çar- şamba ve Balat, tam bir "şeri- atçı istilasına" ugramıştı. Hatta, "Küçük Iran" diye şakalar yapı- lırdı. Kara çarşaflı kadınlar; cüppeli, sanklı adamlar... Aslın- da yapıimak ıstenen, yabancısı olduğumuz bir "Arap Müslû- manlığınr, önce kılık-kıyafetiy- le sokmak ve ardından da ka- falan değiştırmeye çabalamak- tı. Zaten propaganda başla- mıştı. Bu korkutucu gidiş, "28 Şu~ baf'a kadar sürdü. 1997'nin Mart ayında, her taraf tertemiz olmuştu. Böyie bir ordu müda- halesini alkışlamak, insanı biraz üzüyor. Bu yaklaşım, elbette demokratik bir yaklaşım değil. Ancak emin olunuz ki; eğer Draman'dakı şenatçılar guçlen- se, demokrasi için çok daha ciddi bir tehdit oluştururlardı. • • • 1997'de ıktidarda bulunan Erbakan hükümetı, bu durum- da fazla dayanamadı ve çöktu (Çoğunuzun anımsadığı bu ya- kın tarihi ele almayacağım.) Ar- dından gelen seçimlerde de hrç kuşkusuz "laik siyasetçiler" iktidara geldıler. Laik siyasetçiler iktidara gel- dıler ama, halkın sorunlannı çözme konusunda çok yetersiz kaldılar. Hatta sorunlan çöz- mek bir yana, cumhuriyet tan- himiz boyunca görülmedik bir "çalma-çırpma döneminin" miman oldular. Geniş toplum kesimleri, dayanılmaz yokluk ve yoksulluklar içindeyken; toplumun en fazla binde birini oluşturan görgüsüz bir zümre, kara paralannı saçıp savurma- ya başladı. Manken-playboy-futbolcu- güze) bacaklı şarkıcı ve mafya özendirmesine dayanan bir "televole kültürû" ya da "tele- vole kandırmacasr, halkın ge- niş kesimlerini "uyutacağına", yeni arayışlara girmesine ne- den oldu. Kimileri, AKP'nin ba- şarısının nedenlerine akıl erdi- remiyor. Ben de bunlara akıl er- diremiyorum... • • • AKR Türkiye'deki şeriatçıla- nn değil, "merkez sağ"m sağ kesimlennin oyunu alarak ikti- dara geldi. iktidara geldiğı gün, çok ağır sorunlarla karşı karşı- ya idi. Fakat ekonomik olarak büyük bir de avantaja sarıipti. Para/annı koalisyon hükümet- leri sırasında yastık a/tına so- kan ya da çömlege koyup gö- men insanlar, artık bu paralannı "çalıştırmak" istiyorlardı. Ve bir kısım paralar, faiz ve temettü beklentisi içinde piyasaJara gi- rerken; bir kısım paralar da tü- ketilmeye ve ertelenen gereksi- nimler karşılanmaya başlandı. AKP ekonomi kurmaylan daha parmaklannı kımıldatmamış- ken, ekonomiye (çok kalıcı ol- masa bile) bir canlılık geldi. AKP'nin bu olumlu havadan yararlanarak, toplumsal gergin- liklerden kaçınması beklenirdi. Fakat üzüntü ve şaşkınlıklarla, havayı germeye çalışanlan gö- rüyorum. Nicedir unuttuğumuz "sank- lılar", gene ortaya çıktılar. Hem deneçıkış... Sadece gözleri açıkta bıra- kan "kara çarşaflar", gene so- kaklarda savrulmaya başlandı. Bizim kimi "Müslümanlar"(\) çarşaflı hanımlann "tercıhlerini öyle kullandıklanm" dile getiri- yorlar. Allah'ın emn ise bunun "tercihi" mi olur?.. Düşününüz ki; böyle örtünmeyi, yani çar- şafla dolaşmayı. Abdülhamit bile yasak etmiştı. (Onun derdi başkaydı ama yasaklamıştı...) • • • Daha önce de yazmıştım. Yıllarca önceydi, öğretmen ço- cuğu bir kız öğrencim geldi ve paylaşmak istediği bir sorunu olduğunu söyledi. Aradan ne- redeyse 15 yıl geçtı. Umanm, hak ettiği bir yerlere geJmiş o(- sun. Bu öğrencime yurtta birileri, "gel" demişler, Seriı bir yere götürelim. Orada adama bir kara çarşaf veriyorlar. Akşama kadar dolaşıyorsun, sana ciddi bir para veriyorlar". Ve benim öğrencim, birkaç kez bunu yapmış. Fakat çok üzgündü. öğretmen bir anne-baba... Çocuğuna ne gönderebilir? Te- selli ettim ve bir daha gitme- mesini sö'yledim. Tüm ısrarlan- ma karşın, gittiği yerin adresinı vermedi, korktu. Eğer adresı alabilseydim, o "düzeni" kafa- lanna yıkardım. Şimdi Fatih'te, Yavuzse- lim'de ikili, üçlü gruplar halinde dolaşan çocuk yüzlü kara çar- şaflıları gördüğumde, "Acaba benzer tezgâhlar mı kurutdu?" diye düşünüyorum. Havayı germek, AKP'lilere hiç yaramaz. Benden uyanma- sı. TURKIYE'NIN İLK SİLİKON ESASLI DIS CEPHE BOYASI OLAN. YILLARA MEYOAN OKUYAN... AmphiSilan BU SOZLER YILLARDIR KULLANANLARDAN. -TESEKKÜRLER- CAPAROL _ mphiSilan««rf. • AmphiSilan sürülen yüzeyler nefes alır. AmphiSilan'ın silikon yapısındaki labirent doku, yüzeydeki nemin engellenmeden dışarı atılmasını sağlar; böylece duvarlar daima kuru kalır. AmphiSilan, uygulandığı yüzeyle bütünleşir. Çatlamaz, kabarmaz, dökülmez. • AmphiSilan sürülen yüzeyler su geçirmez. AmphiSilan, uygulandığı yüzeye su itici özellik kazandırır; yüzeye çarpan yağmur damlaları, duvarı temizleyerek akar. • AmphiSilan sürülen yüzeyler kir tutmaz. AmphiSilan, termoplastik olmaması ve silikon yapısının su itici özelliği nedeniyle kir tutmaz. Özel pigment yapısı sayesinde uzun yıllar rengini korur. • AmphiSilan olağanüstü örtücüdür. AmphiSilan, özel dolgularla formüle edildiği için mükemmel örtme gücüne sahiptir. www.filliboya.com.tr