Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 20 TEMMUZ 2003 PAZAR
HABERLER
DUNY4DA BUGUN > Temel Karamollaoğlu, hükümlüler hakkında kanıtlarla değil iddialarla karar verildiğini söyledi
ALİ SİRMEN
Yaz
Sevgili,
Göl kıyısında, çinann gölgesine otuımuşsun; Ka-
radenizlilerin kanncalar su içiyor tabir ettikleri,
çarşaf gibi dümdüz suya güneşin şavkı vuruyor...
Dingin, devinimsiz bir doğa... Yaprak kıpırda-
mıyor. Çıt çıkmıyor.
- Ne güzel, diyorsun, bu sükûnet, ne güzel.
Sanki her şey durmuş gibi...
Yanılıyorsun!
Çevrende kanncalar cirit atıyor, baş döndürü-
cü birfaaliyet... Anlar çiçekten çiçeğe, bal peşin-
de... Suyun altında dünya var, büyük balıklar kü-
çük balıklan kovalıyor, kerevitler yosunlann için-
de oradan oraya koşuşturuyoriar, saziann arasın-
da suyılanlan kıvnlıyor, kurbağalar hava karardık-
tan sonra başlayacak bir gecelik aşk serenatla-
nna hazırianıyorlar. Senin dingin sandığın ortam-
da gece günü kemiriyor...
Uzaklarda, bir adam günbatımına doğru yüzü-
yor...
Bir yerlerde bir Çinli çocuk doğuyor ağlaya-
rak...
Bir adam son sözünü söylüyor, söz başkalan-
nageçiyor...
Her şey hareket halinde, her şey değişiyor, ku-
laklannın algılamadığı titreşimler, duyulmayan kor-
kunç bir gürültü oluşturuyor, bulunduğun uzam-
da hertz dalgalan cirit atıyor. Dönüyorsun, üstün-
de bulunduğun koca gezegenle biriikte... Uydu-
su olduğun güneş, galaksiler dönüyor, sonsuz
büyüklük hareket halinde, uzay boşluğunda gök-
taşian, yıldızlar, galaksiler büyük bir keşmekeş
içinde...
Hareketin ortasında, degişimin göbeğindesın;
variığın suretinin silinmesine doğru yol alıyor ön-
lenemez biçimde.
•••
Değişim değişmez kural. Değişimin esiriyiz. De-
ğişime kızmanın bir anlamı yok, çünkü biz deği-
şimin eseri, ta kendisiyiz. Belirii bir ritim içinde ge-
liştiği anlarda onu tam olarak algılayamıyor, din-
ginlik duygusuna kapılıyoruz.
Bir süre önce, yıllarötesindengörüptanıdığım,
pek zarif, pek güzel bir aktris hanımın Türkiye'ye
döndüğü haberini alınca, içimde güller açarak
gazeteyi kaptım.
Odaneee?..
Zarafeti ile güzelliği tam uyum içindeki genç ka-
dının yerinde orta yaşlı biri gülümsüyordu fotoğ-
rafta.
Kendi değişimimi istemeyerek de olsa içime sin-
dirirken, bendeki güzellikgörüntüsünün değişmiş
olmasına neden şaşırmıştım ki?..
Yine mevsimlerden yaz mıydı?
Yaz, ömrümüzün dinginlik anı...
Bitmez tükenmez sandığımız yazlarda hangi
denizlerde yüzmüştük?
Hangi denizlerde yüzüyoruz şimdi?
Her yaz, aynı gençlikle, aynı uyumla, bitmez tü-
kenmez bir biçimde kulaçlamıyor muyuz anı de-
nizlerini?
Anı denizlerinde yüzmek hayal mi?
Yüzmedik miydi biz o denizlerde?
•••
Bu kaçıncı yaz algıladığımız?
Bütün yazlar, bütün hazlar, bütün renkler, bü-
tün kokular, bütün sesler birbirlerine ekJenerek oluş-
turmadılar mı bu yazı?
Kedi, güneşten kızışmış betonun üzerinde ma-
yışır, göz kapaklann ağırlaşır, k'rtap elinden çi-
menlere kayar, sen de yeni bir rüyaya uyanmaya
doğru yol alırken hangi yazı yaşıyorsun?
Daha kaç yaz günü kaldı önümüzde, daha kaç
yaz mevsimi var yaşanacak ömrümüzde?..
Yakında yaz bitecek ve Kanlıca'nın ihtiyaıian,
bir bir hatriayacaklar geçmiş sonbaharlan.
Negam!..
Yaz güzü, güz kışı, kış bahan, bahar yeniden
yazı getirecek.
Bu ahenk böyle sürüp gidecek.
Ve derken, bir tel kopacak ve ahenk ebediyen
susacak...
Gölün kıyısında çınann gölgesınde oturmuş-
sun, suya güneşin şavkı vuruyor, yaprak kıpırda-
mıyor, çıt yok, her şey dingin... her yer sessiz.
Ne sükûnet...
Eğitim-Sen: Karar olumlu
Erdoğan'dan Danıştay
kararına eleştiri
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu)-AKP hü-
kümetınin "yoksul öğ-
rencilerin özel okullar-
da okutubnasT adı al-
tında özel sektöre kay-
nak aktarma girişimi-
nin Daıuştay 8. Dairesi
tarafindan iptal edilme-
sine Başbakan Recep
TayyipErdoğan'dan tep-
ki geîdi.
Izmir Hilton Otel'de
TOBB tarafindan orga-
nize edilen Ege Ekono<
mi Zirvesi'nde konuşan
Erdoğan, Danıştay'ın al-
dığı karan değerlendir-
di. Erdoğan, "Danış-
tay'ın açıkladığı karan
gördünüz. Müracaat
eden \lemur-Sen~ Me-
murlann sendikasuun
bu işle ne alakası var?
Bunlar bu çocuklannbu
okullarda okumasını,
eşittikflkesineavkın bu-
luyor. Helebakın, bu na-
sıl iştir, nasıl anlayıştır?
Efendim, özel okuDara
para aktarma yoluy-
muş_.BuokuIlarkimin?
Tayyip Erdoğan'ın mi?
Partisinin mensuplan-
nın mı? Hepsi, bu ülke-
nin MiBi Eğitinı'ine bağ-
hgörevyapan okuBanfar.
Bunu farkh yere kaydır-
manın anlamı yok. Me-
safe almamız lazım. Bir
taraftan 'Derslik açığı-
mız var' diyoruz.Bir ta-
raftan da mesafe ala-
lım' istiyoruz. Ama on-
dan sonra da bakıyoruz
ki bir sendika çıkıyor,
böyle bir yola gidiyor.
Bunlarla çağdaşlaşma-
nın, modernleşmenin
adımını atmakta zorla-
nınz." dedi.
Eğitim-Sen Genel
Başkanı Alaaddin Din-
çer de yaptığı açıklama-
da, Danıştay'ın karany-
la yurttaşlann vergile-
rinden oluşan kaynağın
tarikatlar ve tarikat okul-
lanna verilmesinin en-
gellendiğini belirtti.
Sıvas sanıklannı savundu
Temel KaramoBaoğJu.
MERSÎN (Cumhuriyet) - Saadet Partisi
Genel Başkan Yardımcısı Temel Karamol-
laoğtu. Sıvas katliamı sanıklannı savunur-
ken çevTecileri "tophımu galeyana getir-
mek"le suçladı. Karamollaoğlu, Sıvas sa-
nıklarının "Topluma Kazandırma Yasa-
sTndan yararlanması gerektiğini belirterek
"37 kişinin öldüğii olaylar için 37 idam ve-
rihnesi akıDara hukukta bir eksiktik mi var
sorusunu getiriyor" dedi.
SP Genel Başkan Yardımcısı Temel Ka-
ramollaoğlu, partisinin Mersin îl Örgü-
tü'nde düzenlediği basın toplantısında Sı-
vas'ta belediye başkanı olduğu dönemde ya-
şanan katliainla ilgıli ilginç açıklamalarda
bulundu. Katliamın sorumlusu olarak yar-
gılanan sanıklann "Devletiyıkmakiçinçe-
teoiuşturmak"la suçlandıklannı belirten Ka-
ramollaoğlu, "Ama bu çetenin bir lideri
yok, tüzüğü yok, yeri yok. O dönemde eün-
de benzin bidonuyla ortahkta dolaşan kişi
ise hâlâ buhınamadı. O kişjyi Srvasblar da
tanımıyor. Bu hüküm giyenlerin ne için hü-
küm grvdiği sorusunu tekrar tekrar sor-
mamızı gerektiriyor" diye konuştu.
Sıvas sanıklannın kesin delıllerle değil,
birtakım iddialarla hüküm giydiğini iddia
eden Karamollaoğlu şunlan söyledi:
"Tophıma Kazandırma Projesi Türkiye
için birihtiyacûr. Saıukiarfiilenişlenen suç-
lann cezasmı yatarlar. Ama öyie bir fîil or-
tada yokken, iddia üzerineinsanlar cezaevi-
negönderttiyorsaortadabirhataYardemek-
tir. Sıvas olaylannda 37 kişi hayannı kaybet-
mişti. Mahkeme oiayiarla ilğili olarak 37
kişhe idam cezası verdL Bu benzetük aca-
ba sistemde hukukta bir hata mı var soru-
sunu akıilara getiriyor."
Temel Karamollaoğlu, Mersin kamu-
oyunda tepkiyle karşılanan Akkuyu Nük-
leer Santral Projesı'ne de değindi. Proje-
nin 1961 'den bu yana gündemde olduğu-
nu ifade eden Karamollaoğlu, "Hiçbir hü-
kümetbu projeyi gerçekkştiremedi Bu, be-
ceriksiztikle Ugüi değil. Birileri Türkiye'nin
güçlenmesini istemiyor. Ben de nükleer si-
lahlara karşryım. Ama düşmanlanmda o
silahtan varsa haarhkh obnahyun" dedi.
YENİ PAKET HAZIRLIĞI
AKP'nin
dokunulmazhk
manevrası
• AKP, CHP'nin 2b'ye destek
vermesi dnrumunda milletvekili
dokunulmazlıklannın yer aldığı
dar kapsamlı bir paketin Meclis
tatile girmeden önce geçirilmesi
önerisi götürecek.
EMİNE KAPLAN
ANKARA - AKP, orman arazilerinin
satışına ilişkin anayasa değişikliği
konusunda CHP'yi ikna etmek için
dokunulmazhklarla ilgili öneri
getirmeye hazırlanıyor. AKP'nin,
CHP'ye 2b'ye destek vermesi
durumunda milletvekili
dokunulmazlıklannın yer aldığı dar
kapsamlı bir paketin Meclis tatile
girmeden önce geçirilmesi önerisi
götüreceği öğrenildi. AKP yöneticileri,
bir yandan milletvekili
dokunulmazlıklannın kaldınlmasının
mümkün olmadığı yönünde
açıklamalar yapmalanna karşın öbür
yandan dokunulmazlıklann da yer
aldığı anayasa değişikliği paketi
üzerinde çalışıyor. Özellikle ABye
uyum kapsamında Milli Güvenlik
Kurulu'nun yapısının değiştinlmesi
gibi kritik anayasa değişikliklennde
CHP'nin desteğine gereksinim duyan
AKP, CHP'nin "dokunulmazhk"
direnişini kırmayı planhyor.
Faruk Çelik: kilil açıhr
AKP yöneticilennin, CHP'ye orman
arazileriyle ilgili pakete destek vermesi
durumunda ayn bir paketle milletvekili
dokunulmazlıklannın
sınırlandınlmasuıı önereceğı
kaydedildi. AKP Grup Başkanvekili
Faruk ÇeBk,
U
CHP, anayasa
değişikfikleri konusunda bize göre
yanhş, ama dokunulmazhklan çıkış
noktası olarak gösteriy or. AKP'nin de
orman arazileri gibi deklare ettiği
konular var. Eğer dokunuhnazhkian
çıkanrsak o zaman anayasa
degişikliklerinin kiUdmi de açmış
ohıruz" dedi. Celik, hafta başında bu
konuda bir değerlendirme
yapacaklannı. CHP ile üst düzeyde
temaslann da başlayabileceğini
söyledi. Orman arazilerinin satışına
ilişkin anayasa değişikliği paketıne
ekleme yapılması ya da takvimin
değiştinlmesi gibi bir durumun söz
konusu olmadığım kaydeden Çelik,
CHP ile uzlaşılması durumunda
dokunulmazlıklann yer aldığı dar ya da
geniş kapsamlı bir anayasa değişikliği
paketinin Meclis'in son çalışma
haftasına yetiştirilebileceğini söyledi.
AKP'nin bu paketle dokunulmazlıklara
karşılık özellikle MGK'nin yapısı gibi
kritik maddeleri de gündeme
getirebileceğine dikkat çekildi.
Erdoğan, tzmir'de hem işçilerin hem de ihracatlann protestosuyla karşılaşü.
Başbakan işçüere
meydan okudu
OZAN YAYMAN/ŞAHAP AVCI/YUSUF ÖZKAN
tZMİR (Cumhumet Ege Bürosu) - Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan, tzmir'de, işçilenn "yuh"
sloganlanyla karşılanırken. Ege thracatçılan
Birliği temsilcilerinin de protestosuna uğradı.
Erdoğan, protesto sonucu Aliağa'daki gezisini
kısa sürede tamamladı. Çeşitli temel atma ve
AKP'nin Izmir, Manisa kongrelerine katılmak
için tzmir'e gelen Erdoğan. hem işçilerin hem de
ihracatlann protestosuyla karşılaştı. Dün öğlen
saatlerinde Âliağa'ya gelen Başbakan ve ekibi,
ilçeye. Petrol-tş Sendikası'na bağlı yaklaşık bin
kişilik işçi grubunun, "yuh" sesleriyle girdi.
Işçıler, Erdoğan'a yönelik, "Hani halktan,
emekçiden yanayduı?", "Halk burada sen
neredesm" "PETKtVl'i satan vatanı da satar"
sloganlannı attılar. Erdoğan, Aliağa programmı
kısa tutarak geldiği hehkopterle aynldı.
Erdoğan, Aliağa'daki organize sanayi bölgesi
temel atma töreninin ardından, TOBB tarafindan
Hilton Otel'de düzenlenen Ege Bölgesi Ekonomi
Zirvesi'ne katıldı. Burada konuşan Erdoğan,
sendikalan karşılanna alarak Iş Yasası'nı
çıkardıklannı söyleyerek, "Öncetikli olan işyeri
güvencesidir. tşyeri obnayınca, iş giivencesi de
olmaz. Bugün asgari ücrete çahşacak binlerce
kişi var. Sokağa dökülürlerse dökülsünler.
Yapılması gereken neyse onu yapryoruz" dıye
konuştu. Ege thracatçılan Birlikleri temsilcileri,
kendilerini dinlemeden konuşan Erdoğan'a tepki
gösterekek, salonundan aynldılar.
Anayasa Mahkemesi'nin kapatma karanna ilişkin gerekçeli karan Resmi Gazete'de yayımlandı:
HADEP üe PKK b
Yerel yönetim raporu
2003 sonbaharında
'seçim' sinyali
ANKARA(ANKA)-AKP'de Yerel Yönetim-
ler Başkanhğı'nın hazırladığı bir rapor parti-
de yerel seçimlerin 2003 sonbahannda yapı-
lacağı beklentisıne yol açtı.
Raporda gelecek yerel seçimlerle biriikte
nüfusu 2000'den az belde belediyelerinin lağ-
vedilmesi ya da birleştirilmesi isterîdi. AKP Mer-
kez Yürütme Kurulu'na da sunulan raporu
Başbakanlık Başdanışmanı Prof. Dr. Omer
Dinçerve ekibi ile AKP Yerel Yönetimler Baş-
kanlığı Danışma Kurulu Üyeleri hazırladılar.
Raporda 2004'te yapılması beklenen, erke-
ne ahnması için bir anayasa değişikliği gere-
ken yerel seçimlerle biriikte nüfusu 2000'in al-
tında olan belde belediyelerin kaldınlması ve-
ya bırleştirilmesi uygun görüldü, Aynca. "Fran-
sa örnegi temel ahnarak ünher yapıya dokun-
madan yetküer yerel yönetimlere devredflme-
Hdir. tl özei idarelerinin tüm organlan (0 gend
meclisi, il daimi encümeni) başkanlan seçflmiş
ohnahdır'" denıldı.
ANK\R\ (Cumhuriy^t Bü-
rosu) - Anayasa Mahkemesi,
HADEP hakkındaki kapatma
karannın gerekçesinde, parti
üyelerinin ve teşkilatının PKK
terör örgütü ile bağlantılı oldu-
ğunu bildirdi.
Teröre destek verip ondan des-
tek alan bir siyasi partinin ana-
yasa ve yasaya göre varhğını
sürdüremeyeceğini bildiren
mahkemenin karanna gö-
mez" görüşü kaydedildi.
Bozlak ve diğeryöneticilerin
parti adına düzenlenen etkin-
likler sırasında. "Kürthalkının
Türk halkuıdan farkh bir ulus
olduğunu, devietin Kürt haUa-
na karşı baskı \e zuhım politi-
kası uyguladığuu. PKK terör ör-
gütü ile Türkiye Cumhuriyeti
Devleti arasında bir savaşın ya-
şandığuu, bu sa^ışta Kürt hal-
miUetiylebölünmezbütüntüğü-
nü bozmaya yönelik eyiem ve
davranışlarda bulunduklan, ay-
nca 23 Haziran 1996 günü ya-
pılan HADEPin 2. Olağan
Kongresi'nde meydana gelen
olaylar üe genel merkez ve teş-
kilat binalannda yapılan ara-
malarda elde edilen eşya ve do-
kümamn da bu durumu doğru-
ladığı anlaşılmışür."
Gerekçede,HADEP'e
re, HADEP'in eski genel • Gerekçeli kararda HADEP'e üye üye kişilerve parti teşki-
başkamMuratBozlak'ında kisiler ve parti teşkilatının latınıngerçekleştirdikle-
İçındeolduğu46yönetici5 pe T r e
ıf
ıe
«5 r
in
ı;ıc
ıe r
j evlemler ile elde
ne
ylemler ile elde edilen
yıl siyaset yapamayacak. gerçekleştırdiKlen eylemier ile elde k a n ı ü a n n P K K t e r o r ö r
.
Anayasa Mahkemesi'nin edilen kanıüann PKK. teror orgutu ile gütü ile parti arasındaki
HADEP'intemellıkapatıl- parti arasındaki bağlantıyı açıkça bağlantıyı açıkça ortaya
masına ilişkin gerekçeli ka- ortaya koyduğu belirtildi. koyduğu kaydedildi.
ran, Resmi Gazete'de ya- — ^ — — ^ — ^ — ^ — — Oybirhğiyleverilenka-
yımlandı. Gerekçede, Türk dev-
letinin yurttaşlan arasında özel
ve kamusal alanda etnik ya da
diğer herhangı bir nedenle siya-
sal veya hukuksal aynlığın söz
konusu olmadığı belirtilerek
"Türk ulusu gerçeği ve olgusu-
na karşı aynmcıhğa, bölücülü-
ğe. terör ve sonuçta yok ohnaya
yol açacak eylemier kabul göre-
kmın PKK terör örgütünün ya-
nında yer alnıası gerektiğini"
söyledikleri belırtilen gerekçe-
de şöyle denildi:
"Amacı devietin ülkesive mil-
letiyle bölünmez bütünlüğünü
bozmak olan PKK terör örgü-
tüneveonunbaşı Abdullah Öca-
1an'ayardunve desteksağladık-
lan ve bö>1ece devietin ülkesi ve
rara göre, beyan ve eylemleriy-
le partinin kapatılmasına neden
olan Murat Bozlak. HikmetFi-
daa KemalBülbüLKemalOku-
tan,KudretGözütok,EşrefOda-
başı ve Hamit Geyiani'nin de
içinde bulunduğu 46 yönetici
bugünden ıtibaren 5 yıl süre ile
birbaşka partinin kurucusu, üye-
si ve yöneticisi olamayacak.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr
Adadaki evde birikmiş eski gaze-
teleri tasfıye ettim. Bu arada geçen
yıldan da bazı gazeteler kalmış. Ağus-
tos 2002 yılına ait gazeteler. Merak-
la incelemeye başladım. Acaba bir
yıl önce Türkiye neredeydi diye?
9-10 Ağustos tarihli bütün gaze-
telerin en önemli haberi Kemal Der-
viş'in ne yapacağıyla ilgili. 9 Ağus-
tos 2002 tarihli Milliyet'in manşeti:
"Derviş'ten llk Işaret" Haberin spo-
tunda ise şunlar yer alıyor. "Kurmay-
lan Kemal Derviş 'in pazar günöne ka-
dar ittifak arayışını sürdûrüp YTP'ye
katılacağını bildiriyor."
Gazete manşetleri Kemal Derviş'in
ne yapacağına odaklanmış. Cum-
huriyet aynı gün Erkan Mumcu'nun
ANAP'layollannı ayırdığını manşete
çıkarmış.
10 Ağustos tarihli Hürriyet'in man-
şeti ise "Istifanın da Suyu Çıktı" şek-
linde. (Kemal Derviş'in o zaman DSP
listesinden bakanlık yaptığını ve is-
tifanın bakanlıkla ilgili olduğunu söy-
leyelim.) Haberin spotunda şunlar
yazıyor: "Derviş'in istifasıkomediye
Bir Yıl Önce Türkiye
döndü. Günlerdir istifası konuşulan
Derviş, Ecevrt'/e acil bir görûşme
yaptıktan sonra 'Gayet iyiyiz, istifaet-
miyorum' dedi." Oktay Ekşi o gün-
kü yazısının başlığını "Kemal Derviş
Bilmecesi" koymuş. O günlerde Ke-
mal Derviş'in neyapacağı, hangi par-
tiden aday olacağı bile belli değil.
10 Ağustos tarihli Cumhuriyet'in
manşeti ise "Seçim Pişman Etti"
şeklinde. Dönemin başbakanı Bü-
lentEcevit'inaçıklamasınayerveren
Cumhuriyet'in spotu şöyle: "Hemen
her gün seçim istiyoruz diyen çev-
reler şimdi pişmanlık içinde. Bir iki
parti dışında seçim isteyen yok." Bu
arada Radikal de MHP'Iİ Başbakan
Yardımcısı Bahçeli'nin biraçıklama-
sını yayımlamıştı: "MHP lideri Bah-
çeli'ye göre AS yasaiannı destekle-
yenler bölücüydü."
13 Ağustos'a geldiğimizde Milli-
yet'in manşeti yine Kemal Dervtş. Bu
kez Derviş'in bürosunun bir işadamı
tarafindan finanse edilmesi haber ot-
muş. Cumhuriyet'te ise o gün Kuzey
Irak'la ilgili bir gelişme manşete çı-
karılmış. "Türkiye Üzerine Oyun"
manşetinin spotunda yer alan aynn-
tılarşöyle: "Sefin Dizayi, Ankara'nın
IKDPlideri Barzani'ye, PKK'ye des-
tek verdiği gerekçesiyle tepki gös-
terdipi ve pasaportunu uzatmadığı
yönündeki haberleri yalanlayarak
'Barzani ABD'ye gitmedi bile' dedi."
Dizayi, Türk basınındaki spekülatif
haberlerin, "Türkiye'nin askeri mü-
dahalesi için uygun atmosferyarat-
mayı amaçladığını" öne sürdü.
Aynı gün llhan Selçuk. Avrupa
Şampiyonu olan Süreyya Ayhan'ın
başarısını değeriendirmiş ve yazısı-
na "Süreyya Ayhan'ın Türbanı Ne-
rede?" başlığını koymuş.
Hürriyet gazetesinin 13 Ağustos
tarihli üst manşetinde ise Tansu Çil-
Jer'le ilgili bir haber yer alıyor. Ertuğ-
rul Özkök imzalı haber-yorumda,
Tansu Çıller'in bir anket şirketini mah-
kemeye vereceği yazılı. DYP'yi ba-
rajın altında gösteren şırketin yaptı-
ğı anketi incelemeye almak amacıy-
la ABD'den uzman getirttiği vurgu-
lanıyor.
• • •
Bu gazetelerin yazdığı haberlerin
üzerinden daha bir sene bile geç-
memiş. 11 ay önce Türkiye, ne ka-
dar farkh konuları konuşuyormuş. O
günün aktörleri ise bugün tamamen
yok oldular. örneğin Kemal Derviş.
hemen herattığı adım haber oluyor-
du. YTP'ye mi gidecek, DSP'de mi
kalacak, yoksa CHP'ye mi gidecek-
ti. Kemal Derviş'in sonunda CHP'ye
gidışi sosyal demokrat partiler ara-
sında birincinin kim olacağını belir-
lemedetayin edici bir rol oynadı. An-
cak o zaman çok önemli bir figür
olan Kemal Derviş'in bugün çok da
dikkat çeken bir siyasetçi olduğunu
söyleyebilir miyiz? 11 ay çok şeyle-
ri süpürüp gitmişti.
DYP lideri o dönemde Çiller'di ve
partisinin barajın altında kalacağına
ilişkin yorumlara çok kızıyordu. Ar-
tık Tansu Çiller isimli bir politikacı
kalmadı. Çok çekiştiği Mesut Yıl-
maz'la biriikte uğradıklan başarısız-
lığın ardından siyasetten çekilip git-
ti.
Henüz ABD'nin Irak'a ilişkin ne ya-
pacağı net değildi. Uzaktan uzağa tar-
tışma sürüyordu. Kuzey Irak'ta Tür-
kiye'nin büyük bir ağıriığı vardı.
AKP'ye ilişkin tartışmalar da henüz
netleşmiş değildi. Erken seçimin tek
başına bir AKP iktidarı çıkaracağı
konusu henüz gazetelerin gündemi-
ne girmemişti.
11 ay önce Türkiye'ye bakınca ne
çok şeyin değiştiğini görüyoruz. Ar-
tık Erbakan, Ecevit, Yılmaz, Çiller,
Bahçeli, Özkan, Kutan gibi yıllardır
her gün duyup görmeye alıştığımız
birçok ısmin hiçbiri bugün gündem-
de değil. Bir yıl önceki gazeteler san-
ki başka bir ülkenin gazeteleri gibi
duruyor.