Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
14TEMMJZ 2003 PAZARTESİ
+
CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
AKP 7 aylık iktidannda işçileri, sendikalan, çiftçileri, doktorlan karşısına aldı
Hükümethalktan kopukANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - AKP hükümeti göreve
gelmesinin ardından geçen 7 ay-
lık sürede toplumun bütün kesim-
lenyle ka\galı hale geldi. Işçi-
lere yüzde sıfir zam öneren AKP
hükümetinın Başbakanı Recep
Tayyip Erdoğan. memur sendi-
kalannın yöneticilerine 3 ay ran-
devu vermedi. Rektörlerin görü-
şünü almadan YÖK Yasa Tasla-
ğı hazırlayan .AKP hükümeti dö-
nemınde, Türkiye"nin en büyük
hekim örgütü olan Türk Tabip-
len Bırliğı sağlıkla ilgili temel
düzenlemeleri Resmi Gazete'den
öğrenir dunıma geldi.
Iktidara geldiğı ılk günden bu
yana yaptığı atama ve görevden
almalarla bürokratlar arasında
tedırginliğe neden olan AKP,
7 aylık sürede hep "tepkiye
göreadım" polıtikası izledi.
Çoğunlukla ilgili taraflann
görüşünü almadan yasal dü-
zenlemeler hazırlayan hükü-
met, meslek örgütlerinin de
tepkisini çekti. AKP'ran mes-
lek gruplanyla 7 ay sonun-
da geldiği nokta şöyle:
Memurlar: !
• Memur sendikalannın yöneticilerine 3 aydır randevu vermeyen Başbakan
Erdoğan, zam isteyen işçi temsilcilerini de "Zam istiyorsanız niyet
mektubunu siz IMF'ye imzalatın" diyerek geri çevirdi. Çiftçiye 'kara
toprağı' değer gören AKP hükümeti, sağlık ve ormanlarla ilgili temel
düzenlemelerde meslek örgütlerinin görüşlerini dikkate almadı.
olan Iş Yasası ıse çalışanlann
birçok kazanılmış hakkını geri-
ye götürdü.
Çiftçiler:
Tanm ve Köyişleri Bakaru Sa-
mi Güçlü, Adana'da hububat
alım fiyatlannın yetersizlığin-
den şikâyet eden çiftçilen salon-
dan çıkardı. Güçlü, çıftçi örgüt-
lerinin tepki göstermesi üzerine
ıse "lnsanoğhı böyle. Az da do-
yurmaz çok da. Ne doyurur bi-
Hyor musunuz? Kara toprak"
diyerek bır skandala imza attı.
Doktorlar:
AKP hükümeti sağlıkta yap-
tığı düzenlemelerin hiçbirinde
meslek örgütlerinin görüşünü
almadı. Sözleşmeli personel, dö-
ner sermaye, memurlann özele
sevki, SSK ve devlet hastanele-
rinin ortak kullanımı gibi temel
düzenlemeler meslek örgütleri-
nin göriişü alınmadan çıkanldı.
Türkiye'nin en büyük hekim ör-
gütü olan TTB ile Sağlık ve Sos-
yal Hizmet Emekçilen Sendi-
kası (SES) sağlıkla ilgili düzen-
lemelen Resmi Gazeteden öğ-
renir hale geldi.
Ünlverslteler:
AKP hükümetinin 7 aylık sü-
re içinde en fazla uğraşnğı ku-
Memur örgütü olan Tür-
kiye Kamu-Sen yöneticileri
sorunlannı aktarmak istedık-
len Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan'dan 3 ay rande\-u
alamadı. Geçen hafta içinde
yeniden Başbakanlık'a gi-
den Kamu-Sen yöneticileri is-
temlerine yanıt verilmeme-
si üzerine oturma eylemi yap-
tılar. Türkiye Kamu-Sen,
Ekonomik Sosyal Konsey
(ESK) toplantısına da "Böy-
le bir dönemde zam dışında
bir gündemle ESK'nin top-
lanmasuu kabul edemeyiz"
gerekçesiyle katılmadı. Me-
mur-Sen de memur maaş ar-
tışlanyla ilgili olarak hükü-
meti ikaz ve kamuoyu oluş-
turmak için bu hafta tüm ıl-
lerde eylem yapma karan al-
dı.
İşçller:
Hükümet toplusözleşme
sürecinde bulunan 450 bin
işçıye bir ilkı gerçekleştire-
rek yüzde sıfir zam önerdi.
Başbakan Erdoğan ve sen-
dika başkanları arasında ya-
pılan görüşmelerde hükümet
zam oranını birinci 6 ay için
yüzde 5, ikinci 6 ay için yüz-
de 9'a çıkardı. Erdoğan, zam-
mı yetersız bulan sendıka
başkanlarına. "Kaynakyok.
Madem fazla zam istryorsu-
nuz. götürün şu nh et mektu-
bunu IMF'ye siz imzalatuT
yanıtını verdı. .\KP hüküme-
tinin ılk icraatlanndan biri
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AKP'nin Mersin ve Konya il kongrelerine katddL (Fotoğraf: AA)
Erdoğan, ekonomik göstergelerin normal olduğunu savundu:
Kapanacakçok vana var
ıNAZMİ AKDAĞ/ SABÎT HORASAN
MERStSVKON\ A - Başbakan Recep Tayyip Er-
doğan, Türkiye"de bugüne kadar ülke kaynaklannın
hortumculara aktanldığını belirterek "Kapanacak
daha çok vana var" dedi.
Başbakan Erdoğan, Mersin'in Erdemli ilçesinde-
ki Kargı Pınan mevkıinde bir mağazanın açılışın-
da, Türkiye ekonomisindeki son göstergelere işaret
ederek bunlann son derece önemli olduğunu belırt-
ti. Erdoğan, AB sürecinde önemsedikleri konulann
başında düşünce özgürlüğünün geldiğini. bunu ör-
gütlenme, ifade, din ve vıcdan özgürlüğünün izle-
diğini söyledi. Anadolu'nun gittiği heryerinde kar-
şılaştığı insanlann "çocuğuma, eşime, bana iş" de-
diğini belirten Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:
"Devlet, arük işsizlerin yerleştirildigi bir yer olmak-
tan çıkacak. Devietin görevi özel teşebbüsün önünü
açmaknr. Biz de bunun için önceiilde şirket kurma-
yı kolaylaşordık,yaünmcının önünü açük. Daha ön-
ce 19 aşamada gerçekleştirOen şirket kıırma işmiya-
sal düzenlemeler yaparak 3 aşamaya indirdik"
Erdoğan, AKP Mersin îl Kongresi'nde yaptığı
konuşmada ise Türkiye'de bugüne kadar ülkenin
kaynaklannın hortumculara aktanldığını söyledi.
Erdoğan. "Kapanacak daha çok vana var. Ne denir-
se denilsin. biz 22 ay önce yola çıkarken ne söylediy-
sek şinıdi uyguluyoruz. Bizim televizyonumuz, gaze-
temiz yok. Biz halkla yürüyoruz bu yottarda" dedi.
'Arazi saüşı için referanduma gidebiliriz'
Orman özelliğini yitiren arazilerin satışı konusuna
da değinen Erdoğan, "Vasfinı yitirmiş arazilerin
satışını yapıp buradan kazanılacak parayı halka
hizmetolarakgetirmekistiyoruz. Bu sayedeborçfaizi
işinden kurtuluruz. Bunun için referanduma
gidebiliriz. Referanduma giderek yine meydanlara
çıkacağız" diye konuştu.
rumlardan birisi de üniversiteler
oldu. Rektörlerin görev sürele-
rini sona erdiren ve imam- ha-
tiplilere alan tercihi konusunda
serbesti getiren YÖK Yasa Tas-
lağı hazırlayan AKP hükümeti,
bu konuda da üniversite yöneti-
cıleriyle görüşme gereği duy-
madı. YÖK, siyasi partiler, rek-
törler ve öğretim üyeleri tara-
findan eleştinlen taslak, aralann-
da üniversite yöneticilerinin de
bulunduğu çok sayıda kişinin
görevini sona erdiriyor.
Slvll toplum örgütleri:
Iktidara gelmesinin ardından
2-B arazilerinin satışına ilişkin
anayasa değişikliği önerisi hazır-
layan AKP hükümeti, sivil
toplum örgütlerinin tepkisi-
ni çekti. Düzenlemenin ha-
zırlanması sırasında çevre
örgütleriyle görüşmeyen
Çevre ve Orman BakanıOs-
man Pepe, 2-B arazilerinin
satışına ilişkin düzenlemenin
Anayasa Komisyonu'nda
görüşmesinden sonra sivil
toplum örgütlerinden yazılı
görüş istedi. Bakan Pepe,
düzenlemenin Cumhurbaş-
karu Ahmet NecdetSezer ta-
rafından TBMM'ye iade
edilmesinin ardından ise si-
vil toplum örgütleriyle "gös-
termelik'' bir toplantı yaptı.
Bakan Pepe son olarak artan
muhalefeti kesmek amacıy-
la sivil toplum örgütlerin-
den yeni bir anayasa değişik-
liği önerisihazırlamalannı is-
tedi.
UP'de sendika
dlntenmedl:
Türkiye'nin AB'ye reform
taahhütlerini sıraladığı Ulu-
sal Programda sermaye çev-
releriyle birlikte çalışan hü-
kümet, işçi sendikalan ve
diğer sosyal kesimlerin gö-
rüşlerini dikkate almadı. Hü-
kümetin, UP'nin hazırlıkla-
nnda TÜSlAD ve Iktisadi
Kalkınma Vakfı ile yakın
çahşırken sosyal örgüt ve
sendikalan göz ardı etmesi
tepkilere neden oldu.
Denetim elemanlari:
Çeşitli bakanlıklar tara-
findan hazırlanan vergi affi,
kambiyo affi gibi düzenle-
melerle bugüne kadar açığa
çıkanlan birçok yolsuzluk
ve kaçakçıhğın af kapsamı-
na alınmasına neden oldu.
Bu durum dürüst vergi mü-
kellefleri ile çalışmalannı
bu noktaya yogunlaştıran de-
netim elemanlarırun tepkisi-
ne neden oldu.
İslami söylemle halkı dolandırdığı iddia edilen 14 şirket yöneticisi 5O'şer milyar kefalet ödedi
KEMPAŞ yöneticüeıi de serbest
MEHMET ALt SOLAK
ANTAKYA - Karamanda fa-
aliyet gösteren ve halktan topla-
dıklan 70 trilyon lirayı dolandır-
dıklan ıddıasıyla tutuklanan Is-
lamcı sermaye kuruluşlanndan
KİMPAŞ Holdıng'in 14 yöneti-
cisi, 50"şer milyar liralık kefalet-
le serbest bıraİaldı. Duruşmada
konuşan mağdurlar, KİMPAŞ
yöneticilerinin, "Parayı banka-
ya yatınrsanız, oradan gelecek
para haramdır, ancak bize yatı-
nrsaıuz helaldir" diye propagan-
da yaptıklannı söylediler.
• Duruşmada konuşan mağdurlar, KİMPAŞ Holding'in yöneticilerinin,
"Parayı bankaya yatmrsanız, oradan gelecek para haramdır, ancak bize
yatmrsanız helaldir" diye propaganda yaptıklannı öne sürdüler.
Antakya 2. Aslıye Ceza Mah-
kemesı'nde yapılan duruşmaya,
tutuklu samklar KİMPAŞ Hol-
dıng Yönetim Kurulu üyeleri Ab-
dullah Özbey, Ekrem Özüdoğ-
ru, Faik Çavnşoğlu, İbrahim
Uzun, Mehmet Kurşun, Abuse-
\id Soydan, İbrahim Ayan, Ra-
nıa/an Böcü. İbrahim Barit, İb-
rahim Ermut,Ahmet Yaşar Kur-
şun, Ali Ozcan,AM Topçu ve Ka-
dir Manguxı katıldı. Samklar,
güvenlik nedeniyle Karamandan
Antakya'ya alınan mahkemede-
ki ifadelerinde, dolandıncılık
suçlamalannı kabul etmedikle-
nnı belirterek tahliye ve beraat-
lerini istediler. Duruşmaya şikâ-
yetçi ve müdahil olarak kahlan
ve KİMPAŞ mağduru olduklan-
nı belirten çok sayıda mağdur
adına konuşan 11 kişi ise "İsla-
mi kuruluş drve holdinge para
vaürdıklanıu.ancak3vıldırtünı
girişimlerinerağmen gerialama-
dıklannı" söylediler. Mağdur-
lar, holdinge döviz ve altın tes-
lim ettiklerini ve kendilerine yüz-
de 25 kâr payı verileceğinin va-
at edildiğini, ancak bugüne ka-
dar ne kâr payı, ne de anaparayı
alabildiklerini anlattılar. Mağ-
durlar, "KtMPAŞ yöneticileri,
'Parayı bankaya yatınrsanız. ora-
dan gelecek para haramdır, an-
cakbize yatınrsanız helaldir' de-
diler" diye ifade verdiler.
Mahkeme heyeti, tutuklu 14
sanığın 5O'şer milyar liralık ke-
faletle serbest bırakılmalanna
karar vererek dunışmayı ertele-
di. Sanıklardan Abdullah Öz-
bey 'in, 1991 -1995 yıllan arasın-
da Refah Partisi'nden Konya mil-
letvekili olduğu bildirildi.
Yaklaşık 6 bin ortağı bulunan
KİMPAŞ Holdıng'in yönetici-
leri hakkında, 3 ay önce Serma-
ye Piyasası Kurulu'nun ihban
üzerine soruşturma açılmış ve
bu kapsamda 14 yönetıci tutuk-
lanarak cezaevine konulmuştu.
YARGITAY ONURSAL BAŞSAVCISI SAVAŞ: PROF. BATIREL YÖK ÜYELlĞÎNE GETlRÎLDÎ
Meclis ulusalcüıktan uzak Hükümetten Gürüz'eçalım
ANTALYA (Cumhuriyet Bürosu)-
Yargıtay Onursal Cumhuriyet Baş-
savcısı Vural Savaş, bugünkü
TBMM'nin, bugüne kadarki Mec-
lıs 'ler arasında ulusalcılıktan en uzak.
emperyalizm güdümüne en yakın
meclis olduğunu belirtti.
Yeniden Anadolu ve Rumeli Mü-
dafaa-ı Hukuk Dergisi'nin 5. yılı ne-
deniyle düzenlenen "Türkiye'ııin var-
hğmı tehdit eden son getişmefcrve ya-
sal düzenlemeler'' konulu panele ka-
tılan Savaş. "Meclis'in, ABD'yle da-
ha büyük faatiyetlerde bulunması du-
rumunda toprak bütünlüğümüzü na-
sıl koruruz bilmi>orum. Zaten TİJSİ-
AD ve ABD destegiyle, maksath bir
şekilde parlamento oluşturuldu" de-
di. Konuşmasında DGM konusuna da
değinen Savaş, "Dünyanın her j'erin-
de bu tip mahkemeler vardır. Aynca
samklariçin de bir güvencedir. DGM
kalküğında, suç nerede işleniyorsa,
oranın hâkimi mahkemeye bakacak
Pcki onlann güventiği nasıl sağlana-
cak" diye konuştu.
Panele kahlan gazetemiz yazan Ümit
ZfleB ise Türkiye"nın yeniden bır Kur-
tuluş Savaşı vermenin eşiğinde oldu-
ğunu vurguladı. Zileli, Türkiye'nin
diz çökertilme sürecinin, 4 Temmuz
2003'e kadar geldığını ve ABD'nın ba-
ğımsızlık gününde. Türkiye' nin kafa-
sına bir torba geçirildiğini söyledi.
ANKARA (ANKA) - Hükümet,
Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başka-
nı Prof. Dr. KemalGürüzve ekibinin
tasfiyesini gerçekleştirmek amacıyla
bır yandan yasa çahşması hazu-lıkla-
nnı de\ am ettirirken, diğer yandan da
Gürüz'ün beraber çalışmakta zorla-
nacağı isimleri YÖK' e üye yapıyor. Hü-
kümet, Gürüz'ün döneminde rektör-
lükten istifasını ıstediği Prof. Dr. Ömer
Faruk Banrel ı YÖK üyeliğine öner-
di ve ataması gerçekleştınldı.
Bakanlar Kurulu, Durmuş Öztek' in
YÖK üyelığinden ıstıfa etmesi üzeri-
ne boşalan kontenjanını doldurmak
amacıyla Cumhurbaşkam AhmetNec-
det Sezer'e, Marmara Oniversitesi öğ-
retim üyesi Prof. Dr. Ömer Faruk Ba-
tırel'i önerdi. Sezer de Bakanlar Ku-
rulu'nun yaptığı seçimi uygun bula-
rak Batırel'i YOK üyeliğine atadı. Ka-
rar Resmi Gazete'de yayınlanarak yü-
rürlüğe girdi.
Öztek'in yerine Prof. Dr. Ömer Fa-
ruk Banrel'in getirilmesinin Hükümet
ile YÖK Başkanı Gürüz arasındaki
çahşmanın yeni bir üriinü olduğu kay-
dediliyor. Marmara Üniversitesi'nde
rektörlük görevinde bulunan ve ikm-
ci dönemin üçüncü yılında istıfa etmek
zorunda kalan Batu-el. üniversitedeki
kadrolaşmayı önlemediği, türban ya-
sağını uygulamadığı gerekçesiyle
YOK'ün tepkisini çekmişti
AKP'liler '365'ten
memnun değil
365 kişilik AKP grubunda hükümet,
milletvekillerinin devamsızlığından,
milletvekilleri de bakanlann
ilgisizliğinden dertli. AKP Genel
Başkanı'nın birçok kez uyansına
karşın, CHP'nin destek verdiği
tasarılarda bile genel kurulda
toplantı yeter sayısına zor ulaşılıyor.
Gece yansı baskın yoklamalarda
devam çizelgesı tutan ve
milletvekillerini seçim bolgelerine
şikâyet eden AKP grup yönetimi ise
daha ağır bir yaptırım bulmakta
zorlanıyor. AKP'nin son Merkez
Yürütme Kurulu'nda konu
tartışılırken bazı yöneticiler yoklama
dışında genel kurulda "imza
attmlarak" devam çizelgesi
tutulmasını önermiş. Ancak Genel
Başkan Yardımcısı Dengir Mir
Mehmet Fırat "llkokul öğrencisi gibi
milletvekilinden hesap sormak ters
teper" diyerek bunu önlemiş. Grup
toplantısında söz alan Diyarbakır
Milletvekilı Fehmi Uyanık ise
madalyonun diğer yüzünü anlattı.
Bakanlara zor ulaştıklarını,
isteklerinin dikkate alınmadığını
söyleyen Uyanık, Ankara
caddelerinde karşılaştığı eski
bakanlann halini anlattıktan sonra
"Bakanlanmız mezara kadar bakan
kalacaklannı sanıyortar, ama öyle
olmuyor. Dikkat edin, siz de selam
verecek birini bulamayabilirsiniz"
diye uyarmış kabine üyelerini.
Milletvekillerinin derdini anlamak
amacıyla yemekli toplantılar
düzenleyen Dengir Fırat'a da bir
milletvekili ilginç bir saptamada
bulunmuş. "Bakanlar telefonumuza
çıkmıyor, isteklerimiz yapılmıyor''
demiş milletvekili, "Bunun tek
sebebi de grubumuzun 365 kişi
olması. Eğer bu grup 365 yerine
280 kişiden oluşsa o zaman bir
dediğimiz ikiyapılmazdt..." Malum;
güvenoyu rakamı 276!
'Kafanız bir kaz
kadar çalışıyorsa!'
Eski ANAP yöneticisi Büterrt
Akarcalı 20 yılı milletvekilliğiyle,
bir bölümü bakanlıkla geçen
siyasi yaşamını kftaplaştırdı.
"Karanlık Hep Vardı-Biz Aydınlığa
Çabaladık" adlı kitabını dogadan
örneklerte renklendiren Akarcalı,
sürü halinde uçan yaban kazlannı
siyaset için irdeliyor
"Göç eden yaban kazlan grup
halinde 'V şeklinde uçartar. Uçan
herkuş, kanat çırptığmda
arkasındaki kuş için, onu kaldıran
bir hava akımı yaratır ve uçuş
menzillerini yüzde 70 oranında
uzatırlar. Tek başına gidecekleri
mesafeyi neredeyse ikiye
katlarlar. 'V grubunun başında
giden kuş çabuk yoruiur. Yorulan
kaz en arkaya gider ve bir sonraki
kaz lider konumuna geçip
sûrünün hız kaybetmeden
devamını sağlar. Gruptaki bir kuş
hastalanırsa ya da bir avcı
tarafından vurulursa düşen kuşa
yardım etmek üzere iki kaz aynlır
ve korumak üzere yanına gider.
Tekrar uçabilene ya da ölümüne
kadar onu terk etmezler. Daha
sonra yola devam etmek için
kendilerine başka bir kaz grubu
bulurlar. Hiçbir kaz grubu da
kendilehne bu şekilde katılmak
isteyen kazlan reddetmez."
Bu alıntının ardından eski-yeni
lideriere sesleniyor Bülent
Akarcalı: "Parti genel başkanı
olarak en az bir kaz kadar
sağduyulu olunuz. Yerinizi
zamanında bir başkasına
bırakmayı biliniz. Partinizi ve
ülkenizi batınncaya kadar genel
başkanlıkta, Başbakanlık'ta
kalmaya ısrar etmeyiniz. Eğer
kafamız bir kaz kadar çalışıyorsa,
bizimle aynı yöne gidenlehe bilgi
alışvehşini ve işbiriiğini sürekli
kılanz."
İş Bitiricilik Üzerine
iktidann kadrolaşma
operasyonundan kulislere renkli
bilgiler yansıyor. Bir daire
başkanlığı veya genel müdürlük
için ez az 6 milletvekilinden
"referans" istendiği. Meclis'e
atanacak polislerin listesınin AKP
Genel Merkezi'nde hazıriandığı
gibi örnekler bunlardan birkaçı.
Atama listeleri; müstakbel
bürokratlarda "siyasi köken, politik
aidiyet duygusu ve sebatkârtığın"
AKP'li bakanlarca oldukça
önemsendiğini gösteriyor. Ancak
başvurular fazla olunca iktidar
milletvekilleri de kendilerine yakın
isimleri etkin yerlere getirmek için
değişik taktikler buluyor. Bir AKP
milletvekilinin "iş bitiricilik" üzerine
anlattığı fıkra, bu alandaki ustaca
yöntemleri açığa vuruyor:
"Fıkra bu ya; nüfuzlu bir kişi iyi
eğitimli biryakınını evlendirmeye
çalışır. Müstakbel damada gider,
önehsini söyler. Ama damat 'Işim
yok, gücüm yok. ne evliliği'
deyince, 'Ama gelin adayı Koç
ailesinin kızı' der. Bunu duyunca
damat öneriyi kabul eder. Işgüzar
adam bu kez Koç ailesinin kapısını
çalar. Ailenin büyüğüne durumu
anlatır, ama 'Kızım evliliğe hazır
değil, bizim de öyle bir niyetimiz
yok' yanıtını alır. Adam 'Ama
damat adayı Dünya Bankast
Başkan Yardımcısı' deyince işin
rengi değişir. Baba Koç öneriyi
kabul eder. Işbitiricimizin üçüncü
adresi Dünya Bankası Başkanı
olur. İyi eğitimli genç biryeteneği
başkan yardımcılığına önerdiğini
söyler. Başkan 'Her iyi eğitimliye
burada iş versek makam kalmaz'
diye tereddütsüz yanıt verir. 'Ama'
der işbitirici, 'Genç adam Koç
ailesinin damadı...' Bu kez aynı
kesinlikle 'Getir o zaman' der
Dünya Bankası Başkanı."
Dokunulmazlık ve 2B
AKP hükümeti, milletvekili
dokunulmazlığının kaldırılmasını
istemiyor. Sık sık bu yöndeki
sorulara muhatap kalan iktidar,
dokunulmazlıklarla ilgili araştırma
komisyonu kurulunca rahatladı.
Şimdi sorulan "Komisyon bir
araştırsın bakalım dünyada
ömekleri nasılmış" diye
geçiştirebiliyoriar. Meclis'te geçen
hafta orman köylülerinin
sorunlarının belirlenmesi için de
bir araştırma komisyonu kuruldu.
Orman arazilerinin satışına ilişkin
anayasa değişikliği, TBMM Genel
Kurulu'nun gündeminde
bulunuyor. Dokunulmazlıklarta ilgili
kararını komisyonun çalışmasının
sonuna erteleyen AKP'den,
ormanlarla ilgili anayasa
değişikliği için de bununla tutarlı
bir tavır bekleniyordu. Ama durum
öyle olmadı. AKP bir yandan
anayasa değişikliğini bu hafta
TBMM Genel Kurulu'na getirmeye
hazırlanıyor; diğer yandan
dokunulmazlık komisyonuna üye
listesi bile vermeyerek kuruluş
sürecini uzatıyor. Bir tarafta
yargıdaki dosyalara
"dokunulması", diğer tarafta
orman arazilerinin satışından
gelecek para olunca tercih de
paradan yana kullanılıyor.
Türey Köse, Enıine Kaplan, Bülent Sanoğlu
tbmmcumattnetnet.tr