23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 28 HAZİRAN 2003 CUMARTESI 4 HABERLER HAVATA DÖNÜŞ DAVASI Delüler 3yıldır cezaevinde bulunuyormuş ÖZGÜRERBAŞ Hayata Dönüş Operasyonu'nun ardından, ceza- evindekı tutuklu ve hükümlüler hakkında "ce- zaevi idaresine karşı silahh isyan" suçunu işle- dikleri iddiasıyla göriilen davada delil olarak gösterilen 35 koli evrakın yaklaşık 3 yıldır, dü- zenlenen operasyonda en çok tutuklunun yaşa- mını yitirdiği Bayrampaşa Cezaevi'nde olduğu ortaya çıktı. Eyüp 3. Asliye Ceza Mahkeme- si'nde görüJen 167 sanıklı davanın dün göriilen duruşmasmda, Bayrampaşa Cezaevi'nden gelen yazıyla delillerin halen cezaevi idaresinde bu- lunduğu anlaşıldı. Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevldfevleri Genel Müdürü Afi SuatErtosun'un Istanbul Cumhuriyet Başsavcıhğına bır yazı yazarak, operasyondan sonra toplanan 35 koli evrakın "fleride yapılacak araşürmaiarda ya- rarlanması amacıyia arşhtenmesi düşünülmek- tedir" diyen bir yazı gönderdiği belirtildi. Jan- darma Komutanhğı ise operasyona ilişkin video kayıtlannın kendilerinde bulunmadığını bildir- di. Yargıç Özdal, bulunduklan cezaevinde ifade vermek yerine duruşmaya kahlmak için dilekçe veren saruklann "sa\nnma haklanndan vazgeç- nıişsayılacaklanna" karar verdi. Yargjç Özdal aynca Bayrampaşa Cezaevi'nde bulunan 35 ko- li evrakın "ne sebeple orada olduğunun saptanmaa ve adli emanete aJdınJması için" ya- zı yazılmasına karar vererek duruşmayı operas- yonun üçüncü yıldönümü olan 19 Aralık günü- ne erteledi. Duruşma sonunda sanık vekillerin- den Avukat Ömer Kavüi, salonda bulunduğunu ve yargıcın taleplerini tutanağa geçirmedığini ifade etti. Avukat Kavili'ye sinirlenen yargıç Özdal, "çıkdışan"diyerek Kavili'ye bağırdı. "Ben bir hukukçuyum. Sen kime bağmyorsun" diyen Kavili ise Özdal'a "Sen çık dışarT dedi. Tartışma daha sonra yahştınlsa da avukat Kavili 'nin talebi yerine getinlmedi. GENELGE YAYIMLANDI TayyipErdoğanhn tasamıfiı 'gazeteden' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, kamu kurum ve kuru- luşlannda tasarruf yapılması amacıyia genelge yayımladı. Söz konusu tedbirler, genel ve kat- ma bütçeli daireler ile özel bütçeli kuruluşlar, KÎT'ler ve bağlı ortaklıklan, bütçenin transfer kaleminden yardım alan lcuruluşlar, özelleştir- me kapsam ve programına alınmış hisselerinin yansından fazlası kamuya ait olan özel hukuk hükümlerine tabi kuruluşlar, fonlar, kamu ban- kalan, üst kurullar ile Cumhurbaşkanlığı ve TBMM Genel Sekreterlikleri hariç tüm kamu kurum ve kuruluşlannın kendi bütçeleri ya da tasarrufundaki diğer kaynaklardan yapacaklan harcamalan kapsayacak. Doğal afetler, orman yangınlan, ziraat ve hayvancılıkta acil olarak yapılması gereken mücadele ve müdahaleler, iç ve dış güvenlik ile istihbarat hizmetlerinin ge- rektirdiği zorunlu harcamalar, karayolu trafık güvenliği ve 8 yıllık kesintisiz zorunlu ilköğre- rimle ilgili harcamalar ise kapsam dışında kala- cak. Genelgede yer alan bazı meddeler şöyle: • Fiziki olarak birbirine yakın birimler fotoko- pi, faks ve benzeri büro malzemelerini ortakla- şa kullanacak. ^ Kurum ve kuruluş santralla- nnda konuşma süreleri 3 dakika ile sınırlandın- lacak. Sadece Başbakan, Genelkurmay Başka- nı, yüksek yargı başkanlan, bakanlar, kuvvet komutanlan ve BaşbakanJık Müsteşan "Hmit- siz" cep telefonu kullanabilecek. Diğer makam- lar ise ocak ayındaki net maaş tutan kadar ko- nuşma yapabilecekler. ı/ Bakan, müsteşar, müsteşar yardımcısı, yüksek yargı organlannın başkan, başkanvekili ve genel sekreterleri, Yar- gıtay Cumhuriyet Başsavcısı, Danıştay ve As- keri Yargıtay Başsavcısı, il valisi, genel müdür, kurum, kurul ve üst kurul başkanlan, rektörler, dekanlar ve kaymakamlar dışındaki makamlar için hiçbir şekilde günlük gazete alınmayacak. LlBERALLEŞMEYl ÖVDÜ Şahin: Türkiye'yi böylesıçratacağız ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Devlet Baka- nı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin ekonomide liberalleşen ve yönetimde yerelle- şen ülkelerin çok daha hızlı geliştiklerini iddia ederek "Mudaka bu ilkeieri uygulamaya yansı- tarak Türkiye'ye sıçrama yapûnnak bianı gö- revimiz" dedi. Şahin bu hedeflerine yönelik olarak başta "Kamu Yönetimi Temel Kanım Tasansı" olmak üzere bir dizi yasa değişikliği- ne gitmekte olduldanm belirtri. Bakan Şahin, Ankara'da "Kamu Yönetimi Reformu" konulu toplanrıda yaptığı konuşmada, Kamu Yönetimi Temel Kanun Tasansı ile ilgili ortaya bir metin çıktığinı belirtri. Tasannın yasalaştıktan sonra kamu yönetimiyle ilgili Türkiye'de her şeyi et- kileyeceğini ifade eden Şahin "Merkezdeki bir- takun görevlerin mahalline devrüıi de amaçla- yan bu tasan kuşkusuz iktidarda bulunan bir parti için 'kolaylüda değerlendirilecek bir şey değıldır' diye düşünülebilir. Ama biz hükümet olarak bu konuda kararhyız" diye konuştu. SSK ve Emekli Sandığı'na 'Neşter' vuran davada sanıklar politik müdahalelerden yakındı: Türkiye siyasilerden çekiyorANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandı- ğı'na iyileştirici tıbbi malzeme alı- mında yolsuzluk yapıldığı iddıala- nna ilişkin açılan "Neşter" davası- na başlandı. Çıkar amaçlı suç örgü- tünün lıderi olduğu belırtilen Ibra- him Erdoğan. 1999'a kadar SSK'nin çok iyi bir kurum olduğunu belirte- rek, "Bu tarihten sonra SSK'ye siya- siterin dışandan ekipleri gelnıeye baş- ladı. Lise me/unlan müdür oldu" diyerek sıyasileri suçladı. Suç işle- medığıni sa\aınan Erdoğan, "Bazı sıkıntılann yarattığı panikJe kanun- suz iş yaptrysam onun cezasmı da şe- refımle çekerim" dedi. Onmed fir- masının sahibi Mehmet Nazif Edin de, doktorlara alınan hediyelerin "Türk örf ve âdetierine göre önem- • Çıkar amaçlı suç örgütünün lideri olduğu ileri sürülen îbrahim Erdoğan, 1999'a kadar SSK'nin çok iyi bir kurum olduğunu belirterek, "Bu tarihten sonra SSK'ye siyasilerin dışandan ekipleri gelmeye başladı. Lise mezunlan müdür oldu" diyerek sıyasileri suçladı. B günlerde alındığını, bunlan riişvet olarak kabul etmediğini'' savundu. Ankara 2 N'o'lu DGM'de dün baş- layan davaya, sanıkların kimlik be- lirlemesinin ardından mahkeme baş- kanı Yunus Karabryıkoğlu. SSK'nin müdahale dilekçesı verdiğini söy- ledi. Mahkeme heyeti. suçtan zarar görme olasılığı nedeniyle SSK'nin müdahillığıne oybirliğiyle karar ver- dı. Soruşturmayı yürüten savcı Ömer Suha AJdan. iddianameyi özet ola- rak okudu. Suç örgütü kurmak, kamu kuru- munu dolandırmak, ihaleye fesatka- nştırmak suçlanndan 64.5 yıla ka- dar ağır hapis istemiyle yargılanan SESA firmasının sahibi İbrahim Er- doğan, savunmasında suçlamaları reddetti. Erdoğan, stent fiyatlannın yıllar geçtıkçe düştüğünü. ancak kamu ku- rumlannın gelişmeleri ızlemediği için protokol fiyatlannı yenilemedi- ğini ifade ederek, SSK'nin alım yön- temi konusunda tavnnı belirleme- mesüıin de sıkmtı yarattığmı kaydet- ti. Mahkeme başkanı Yunus Karabı- yıkoğlu'nun neden bu duruma gelin- dığine ilişkin sorusuna, Erdoğan, şunlan söyledi: "SSK, 1999'a kadar çok iyi bir ku- rumdu. Teknolojik yeniliklere yetiş- kin personeb>1eayak u>durabilrvor- du. Bu tarihten sonra SSK'ye siyasi- lerin dışandan ekipleri gelmeye baş- ladı. Lise mezunu insanlar müdür oldu. SSK'nin yeniden yapılanması- na ilişkin ban belgeler de yok oldu. Türkhe siyasilerden çekiyor. Proto- kolfivarlanher yıl yenilenseydi böy- le olmazdı. Ben suç işlemedim. Bazı sıkmölann yarattığı panikJe kanun- suz işyaptıysam onun cezasuu da şe- refimİe çekerim." Onmed firması- nın sahibi Mehmet Nazif Edin de, yolsuzlugun boyutunun katrilyon- larla ifade edildiğini anımsatarak, SKK'nin 2001 yılındaki 1.2 katril- yon liralık harcamasının yüzde 90'ıru ilaçlann oluşturduğunu, tıbbi malze- melerde bu boyutta yolsuzluk olama- yacağını söyledi. "Hayatta en çok işime, eşime, ai- lemeve Beşiktaş'a önem verdim" di- yerek savunma yapan Medikim fir- masının sahibi Cezmi Mutlu. SSK'nin kendisinden 600 bin dolar alacağı olduğunu belirterek, "SSK'ye 'alacağınızı tahsil edin' diyonız,onu bile j'apmrjorlar'' dedi. Iddianamede, sanıklar hakkında suç örgütü kurmak ve yönetmek, riişvet vermek-almak, ihaleye fesat, kamu kurumlannı dolandırmak suç- lanndan 1 yıl ile 64.5 yıl arasında de- ğişen hapis cezalan isteniyor. A kademinin Gölbaşı'ndaki tesislerinde yapılan törene kaülan Başbakan Erdoğan, insan haklan, demokrasi, hukuk devleti, uzlaşma ve toplumsal meşruiyet kavTamlannı sadece AB hedefi için değil, toplumsal dü/en \e huzur için en üst düzeyde hayata geçirme mücadelesi verdiklerini söyledi. (Fotoğraf: AA) Teröriste estetik yönetmeliği geliyor Çiçek: Artist mi yetiştireceğiz Cumhurbaşkanı Sezer, Polis Akademisi'nin 58. dönem mezunlanna öğüt verdi: Polise güveni zedelemeyin ANKARA (Cumhurnet Bü- rosu) - Polis Akademisi'nin 58. dönem diploma ve yemin töreni, dün akademinin Gölbaşı'ndaki tesislerinde yapıldı. Cumhurbaş- kanı Ahmet Necdet Sezer, yeni mezunlardan Türk polısıne donük güvenin zedelenmemesını ister- ken Başbakan Recep Tayyip Er- doğan ise hükümetin insan hak- lan ve demokratikleşme yönün- deki atılımlannın sadece Avrupa Birliği (AB) hedefi için olmadı- ğını kaydetti. Işadamı SalapSa- bancı mezuniyet derecesinde iüc 25'e giren polislere 80 cumhuri- yet altını tutannda para ödülü verdi. 'Davranışa dikkaf Törene yazılı bir mesaj gönde- ren Cumhurbaşkanı Sezer, "Bi- re>1erin hak ^ e özgüriülderini ve demokratik değerieri üstün tu- tan bir düşüncenin,çağdaş göre\ T anlayışıyia biıieştirilmesi,mesJek vaşanıîndabaşarmınönemianab- tandn"" dedi. Sezer, akademi me- zunlannın. görev süreleri boyun- ca bu anlayışı ilke edinmelerini, yurttaşlarla iyi iletişim kurma- lannı ve Türk poiisine duyulan güveni zedeleyecek tutum ve dav- ranışlardan özenle kaçuımalan- nı istedi. Başbakan Erdoğan, Gölba- şı'ndaki törene katıldı ve yeni mezunlara bir konuşma yaptı. Güvenlik hizrnetinin çok özel bir eğitimgerektirdiğini, Türlaye'nin bu eksikliği uzun yıllar yaşadı- ğını belirten Erdoğan, "Devktfle toplum ihşkilerinde polisin eğiti- nüni Türkiye 1980'K >ıllara kadar kavramakta gecikti. Ama şimdi Polis Akademisi. ünrversitelerte rekabetedecek kadar gelişti" di- ye konuştu. Başbakan, insan hak- lan, demokrasi, hukuk devleti, uzlaşma ve toplumsal meşruiyet kavramlannı sadece AB hedefi için değil, toplumsal düzen ve huzur için en üst düzeyde haya- ta geçirme mücadelesi verdikle- rini belirtti. Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı. "Devletile top- lum iüşkilerinin yarah olmasınm bedeh'ni herkes çekecektir. Tür- ki>e artık geçmişin kötü çağn- şımlannı beUeğinden kazrvarak, insan hak vehürriyederikonusun- da devasa adımlar atmış, birçok AB standartiannı hayatageçirmij- tir. Huzuru,gü\cni \eadaleti ken- dimiz için istiyoruz. l lke olarak yaşadığız süreci bilivorsunuz." ıçışlen Bakanı Abdülkadir Aksu da insan haklan ihlalleri- ne göz yummayacaklan uyan- sında bulundu. PKK-KADEK militanlan Kuzey Irak'tan Türkiye'ye sızdı Tunceli'deoperasyon: 1 ölü FERİTDEVltR TUNCTLİ/ANKARA-ABD'nin Irak'ı işgal etmesinin ardından hareketlenen PKK- KADEK militanlan Türkiye'nin içlerine yöneldi. Hükü- metin hazırlıklanm son aşamaya getirdiği "Top- hıma Kazandırma Yasa Taslağı''na PKK-KA- DEK'in karşı olduğu, bu nedenle yeniden ey- leme yönelebileceği dile getirildi. Güvenlik kaynaklan, son dönemde yaklaşık 1200 militanm Türkiye kırsal alanına geçriği- ni belirledi. Güvenlik kaynaklan, "Kuzey Irak'taki 5 bin miKtaıun yaklaşık 500'ü Tunce- li Bingöl bölgesine gelmek için Türkhe'je sız- dı" değerlendirmesini yaptı. Tunceli'nin mer- keze bağh Geyiksuyu köyü yakınlanndaki Venk Deresi bölgesinde PKK-KADEK militanlany- la çıkan çatışmada da 1 militan öldürüldü. PKK-KADEK militanlarmm Bingöl'ün Genç ilçesinde de birkişiyi kaçırarak öldürdükleri bil- dirildi. Kimliği belirlenemeyen kişinin devlet- le işbirliği yaptığı gerekçesiyle PKK-KADEK militanlannca öldürüldüğü bildirildi. MGK'nin önceki günkü toplantısmda yasa taslağı görüşülürken PKK-KADEK'üı son du- rumu hakkında bir rapor sunulduğu belirtildi. ABD-PKK diyaloğuna da yer verilen raporda- ki değerlendirme şöyle: ABD ile PKK-KADEK görfişmesi "Kuzey Irak'taki Amerikahlar, PKK-KA- DEK üyeleri Cemil Bayık, Osman Öcalan ve Ali Haydar Kaytan ile Dolakoga Kampı, Mu- sul'daki Opdavfl Oteü ve Halis kasabasmda te- mas kurdu. Bu göriişmeye Irak Liusal Konse- vi Başkan VardımosıNebil Musevi dekatddj." Raporda, örgütün bu temasın ardmdan Kan- dil Dağı'ndaki Çomma ve Akademi admdaki iki kampını hemen boşalttığı belirtildi. Ame- rika ile temasın örgüt üyeleri arasında anlaş- mazlıklara neden olduğu ifade edildi. Rapor- da, örgütte etkin konumda bulunan MuratKa- rayüan'ın ABD ile teması istemediği ve Türk askeri birlüderine çeşitli saldmlaryapmak için hazırlık içinde olduğu da vurgulandı. • Üye olduklan örgütleri çökertecek bilgi verecek teröristlere "estetik ameliyatla yeni yüz' olanağı, Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın da katıldığı toplantıda ele alındı. kanı Cemil Çiçek ise bu- nu yalanlayarak "Ne es- tetigi! Firni sederineartist mi yeaştireceğE* diye tep- ki gösterdi. Cumhuriyet'e bilgi ve- ren Içişlen Bakanı Ab- dülkadir Aksu."Estetik ameHyat olabilir, ailenin korunması olabilir,itiraf- çıya yeni kimlik olabilir. Geçmişte bu yöntemler kuDambıuş. Şimdi de kıü- lanılacak" açıklamasını yaptı. Adalet Bakanı Cemil Çiçek ise yasada estetik ameliyat gibi bir konu- nun yer almadığını savu- narak, "Fttm setlerinear- tist mi vereceğiz. Alakası yok" dedi. "Yaknunıkay- betmiş bir insan olarak bu konuda çok duyarhve has- sas oiduğunu" söyleyen Çiçek, Topluma Kazan- dırma Yasası'mn Bakan- lar Kurulu'nda pazartesi günü imzaya açılabilece- ğını kaydetti. EBRU TOKTAR ANKARA - "Töpluma Kazandırma Yasası"na hazırlık için Dışişleri Ba- kanlığı'nda bir toplantı yapıldı. Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın da ka- tıldığı toplantıda, üye ol- duklan örgütleri çöker- tecek bilgi verecek terö- ristlere "estetikameliyat- la yeni yüz" başta olmak üzere tamnabilecek ola- naklar ele alındı. Bu ko- nulann, yasa sonrası çı- kanlacak yönetmelikle ayrıntılandırılması ile Adalet, Içişleri ve Sağ- lık bakanhklannda tek- nik komiteler oluşfurul- ması öngörüldü. Içişleri Bakanı Abdülkadir Ak- su, "trirafçııun can gü- venu'ğini sağJamak için estetik ameüvattan yeni kiınliğe kadar her türiü olanak tanıyacagız. Bu- nu yönetmelikledüzenJe- yeceğiz" dedi. Adalet Ba- Bakan Aksu yasa hakkında bilgi verdi Annelerle çocukları kucaklaşüracağız Istanbul Haber Servisi - Içişleri Bakanı Abdülka- dir Aksu, "Topluma Ka- zandırma Yasası" ile an- nelerle çocuklan, bir daha hiç aynlmamak üzere ku- caklaştırmak istediklerini, yasanın temel amacırun te- rör örgütü üyelerinin top- luma yeniden kazandınl- ması olduğunu söyledi. Bulgaristan'a hareket et- meden önce, Atatürk Ha- \ r ahmanı'ndabirbasıntop- lantısı düzenleyen Aksu, yasada kabaca iki yol oluş- turulduğunu belirtti. Ak- su, "ffiraciyol,terörörgü- tü üyesi ouna suçu dışında başkabir suça kanşmanuş veteslim olanlariçindir.Bu kişilericinşartınuz,\asadan yararianmakistediğini be- Brtmesidir. Bu durumdaki gençlerimizecezaverüme- yecektir*" dedi. tkinci seçeneğin de ör- gütlerde eylemlere adlan kanşmış olanlar için ha- zırlandığını anlatan Aksu, bu seçenekten yararlan- mak isteyenlerin mutlaka bilgi \ermesinin istenece- ğini belirtti. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalisiar@cumhuriyet.com.tr Bu sözler bir hukuk adamına ait. Istanbul 2. Ağır Ceza Mahkeme- si'nde yargılanan Sedat Bucak için Cumhuriyet Savcısı Orhan Erbay bunlan belirtiyor. Mahkeme de Bu- cak'ı aklıyor. Susurluk kazası sırasında ortaya çıkan bilgileri, belgeleri herhalde unutmadık. "Terörle mücadeleyi temsil eden" Sedat Bucak'ın ara- basından çıkanlar, arabanın içinde bulunan insanlar, bir dönemin sim- gesi gibiydi. Savcı Erbay, Bucak'ın aklanma- sını isterken "llişkilerini Cumhur- başkanı ve diğer devlet yetkilileri- nin talimatlan doğrultusunda ger- çekleştirmiştir" diyor. Sonunda mah- keme heyeti de Sedat Bucak'ın be- raatına karar veriyor. Aynı günlerde Yargıtay, işkence- ci polislerin işkence suçlarını sabit görüyor, ancak görevleri gereği böy- le bir iş yaptıkları için cezalarını er- teliyordu. Türkiye'de birçok işken- ce davası, mahkemelerin tozlu raf- lan içinde yok olup girti. 'Bucak, Terörle Mücadeleyi Temsil Ediyor' Buna benzer o kadar çok mah- keme kararı bulabiliriz ki. Ote yan- dan sırf duvara yazı yazdığı için, evinde veya cebinde küçük bir kâ- ğıt parçası çıktığı için 15-20 yıl ce- za alıp, cezaevleri operasyonların- da yaşamını yitiren gençler tanıyo- rum. Sedat Bucak'ın beraatını iste- yen savcılaria, gençlere 15-20 yıl is- teyen savcılar, bu ülkenin savcıla- rı. Bu ülkenin hukukunu uygulayıp temsil ediyorlar. • • • Sedat Bucak'ın beraatını isteyen savcı, Bucak'ı savunurken esas hakkındaki görüşünde şunlan be- lirtmeyi de ihmal etmiyor: "Sanık, (Sedat Bucak) Mehmet Özbay tak- ma adıyla bilinen Abdullah Çatiı ile emniyet müdüründen daha üst dü- zeyde yetkililerin bulunduğu birye- mekte işadamı olarak tanıştırıldı- ğını söylüyor." 7 kişiyi öldürmekten aranan bir kişi, emniyet müdürün- den daha üst düzeyde kişilerle ar- kadaşlık ediyor. Savcı Erbay bu iliş- kilere bakarak Bucak'ın masum ol- duğuna hükmediyor. Türkiye, ne yazık ki çok uzun yıl- lardır böyle bir anlayış tarafından yönetiliyor. Hukuka, güvenlik güçlerine bu anlayış yön veriyor. "Devletin beka- sı için her türiü yola başvurulur" anlayışı, yıllarca bu ülkeye egemen oldu. Sedat Bucak, aklanabilir ya da cezalandırılabilir. Tek başına Sedat Bucak'ın yargılanıp mahkûm edil- mesi de çok önemli sayılmayabilir. Burada tartjşılması gereken, yargı- nın hukuksuzluk karşısındaki tutu- mu. Bir hukuk insanı, soruna siya- setçilerin bir dönem benimsediği "Haydi ne yaparsanız yapın " man- tığıyla bakabilir mi? Ceza Kanu- nu'nu, diğer kanunlan değiştirebi- liriz, bunlar uygulamaya dökülme- dikçe çok da anlam ifade etmiyor. Fakat, devletin savunulması konu- sunda idareden yargıya kadar her alana sinmiş anlayış değişmedikçe çok da mesafe alınamaz. Susurluk'ta ortaya ç/kan tablo şuydu: "Terörle mücadele ediyoruz. Bunun için her türiü yolu kullanınz. Adam öldürmekten uyuşturucu ka- çakçılığına kadarheryol mubahtır. Bu arada kendi çıkaıiarımızı da bu işin içine dahil ederiz," Bunun bu ülkeye çok pahalıya mal olduğunu yaşayarak gördük. • • • Şimdi neredeyiz? Bu anlayışı aşa- bildik mi? Türkiye, devlet içindeki çeteleşme ile hesaplaşabildi mi? Bu hesaplaşmanın yalnızca o eylem- ler için değil, gelecek için de çok önem taşıdığını biliyoruz. Çünkü o yapılanları meşru kabul edersek, yann daha beterini yapacak olanı da hoş görmeye başlanz. Türkiye'yi AB'ye almak istiyorlar mı, istemiyorlar mı tartışmasını bir yana bırakıp dönüp kendimize ba- kahm. Yolsuzluklar, sokakta polis dayağı, karakolda işkence sürüyor. Bu konuda hemen her gün önü- müze yeni bir bilgi, yeni bir belge geliyor. O zaman, düşünelim: Bu kara tabloyu nasıl tersine çevirebiliriz? Türkiye hâlâ özürlü bir demokratik sistemle yönetiliyor. Kanunlardeğiş- tiriliyor, ama 1982 Anayasası hâlâ yürürlükte. Devlet Güvenlik Mah- kemeleri çalışmaya devam ediyor. Mahkeme kararlarıyla kitaplar ya- kılıp, kitaplar imha ediliyor. Sokak- lardan insanlar kaçınlıp tecavüze uğruyorlar. Savcının Sedat Bucak'a ilişkin mütalaasının ramamını elde edip okumak istiyorum. Onu beraat et- tiren anlayışı gerçekten kavramaya çalışıyorum. Belki de ben yanılıyo- rum. Devlet böyle idare edilmeli. Biz hayal âleminde yaşıyoruz ola- biliriz.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle