Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 28 HAZİRAN 2003 CUMARTESİ
OLAYLAR VE GORUŞLER
AÇI
MUMTAZSOYSAL
Oışlanmışlığın Tıcareti
ÇİKOLATADAN a.ğırsilah yapımına kadar herşe-
/ın tıcaretinı çok iyi başaran Isviçre, dışlanmışlığın
ticaretındedebütftn ülkeleretaşçıkartır. Ustacadü-
zenlenen dünya foruımları, hem başkatürlü ses du-
yuramayan devletler' tçin ses duyurma yeridir; hem
de Isviçre halkınır ^eçimine büyük yarar sağlar.
örgütlenışeyapılnnası zorunlu kılınan katkılardo-
layısıyla hayli pahali toplantılardır bunlar; ama fır-
satlar iyı kullanılırsa_ başka çeşit zayıf etkinliklere
akrtılacak propagarvda paralarının biraz da burala-
ra akıtılması pek yanlış sayılmaz.
Crans Montana Forumu, kışlan düzenlenen Da-
vos'tan farklı olarak, yazın yapılan bir dünya fo-
rumu. Ama, o da iswiçre'de, o da dağda, o da tu-
nstik otellerde, ona da katılanlann bir kısmı, dün-
yanın dışlanmışlan, etkisizliğe mahkûm edilenleri,
ses duyurmak için illle de para harcamak zorunda
kalanlan.
Toplantı yeri, L e m s n Gölü'nün hayli doğusunda-
ki Alp Dağlan'nda, Galatasaray'ın vaktiyle maç
yapmaya geldiği Sio n kentinin çok daha doğusun-
da bir dağ köyü. Arna, Crans Montana'ya "köy",
hatta "kasaba" d e m e k için bin şahit lazım: 1.600
metre yükseklikte, yayla sayılabilecek iyi kötü bir
düzlükte kurulmuş, s o n derece şirin ve modern bir
küçük kent. Yerli nü-ffusu 5 bin; kışın kayak mevsi-
minde 40 bine, yazın bu çeşit forumlar dolayısıyla
da en az 15 bine yüKselirmiş.
Toplantıda kimler yok ki? Avrupa Birliği'nden ve
Avrupa Konseyı'nden birkaç kişi, Avrupa'nın "sivil
toplum" kuruluşlarından insanlar, Afrika'nın ve As-
ya'nın gariban ülkelerinden deviet başkanlan, Av-
rupa Birliği'ne yeni katılmakta olan Doğu ve Gü-
neydoğu Avrupa ülkelerinin, hatta katılım müzake-
releri henüz tamaml.anmamış devletlerin cumhur-
başkanlan, başbaksnlan ve bakanları.
"Kıbns Cumhuhyeti" denen Güney'in Rum Yö-
netimi hariç.
Çünkü, Türkiye'desn takviyeli gelen bir Kuzey Kıb-
ns Türk Cumhuriyet i çağrıldı diye Rumlar boykot-
ta.
Tabii, Yunanistan da.
Demek ki, bu çeşit katılımlann birinci yaran, kar-
şı tarafı kaçırtmak ve onlann başkalannı yanılt-
malannı engellemetc oluyor. Aptallıklanna doyma-
sınlar: Bilmiyorlar ki, ünlü Fransız atasözüne göre,
"Namevcutlar daimst haksızdır."
Ikinci yarar da, baş*katüriü rahatçaanlatılamayan
tezleri, bilmeyenlere etraflıca anlatmak ve yeni des-
teklerbulmak. Nitekim, Crans Montana Forumu'nun
genel kurulunda Denktaş'ın konuşması büyük al-
kış topluyor; ona yardırncı olmak için Ankara'dan
gelenlerin konuşmaJarı da Avrupa Birliği'ne tam
üyelik başvurusu dolayısıyla Türkiye'ye yapılan
haksızlıklan bütün çıplaklığıyla açıklama fırsatlan
yaratıyor.
Uçurumlu yollardan dağ tepelerine tırmanmaya
değmez mi?
YÖK'le Hükümetin Eğitim Tartışması...
AKP iktidan eğitimle pek tehlikeli bir oyun oynadığı
izlenimini vermektedir. Görünen amaç, din temelli eğitimi
tekrar genel kamu eğitimi haline getirmektir. Bu yolu,
Tevhid-i Tedrisat (öğretim birliği) Kanunu kapatmıştır.
Tevhid-i Tedrisat Kanunu'nun ortadan kaldırdığı kurumlar
din temelli eğitim yapan medreselerdi.
Prof. Dr. Erdoğan S. ŞUHUBİ Yeditepe Cni.
Öğretim Üy., Türkıye Bilımler Akademısi ve Avrupa Akademisi Üy.
Prof. Dr. M. Celal ŞENGÖR trC öğretim üyesi.
Türkiye Bilimler Akademisi ve Avrupa Akademisi Üyesi, ABD
Ulusal Bilimler Akademisi Yabancı Üvesi
2
3 Haziran tarihli ga-
zeteler, Sayın Başba-
kan Recep Tayyip Er-
doğan'ın Sayın YÖK
BaşkanıProf.Dr.Ke-
malGürüz'ü -Başbakanlık ma-
kamına pek de yakışmayan bir
üslupla- siyasete davet ettiğini
yazdılar. Bu davetin nedeni, Sa-
yın Gürüzün sayın Mılli Eğitim
Bakanı'nın imam hatip liseleri
mezunlannın üniversitelere ka-
bulünü kolaylaştırma niyetine
verdiği tepkiydi. Sayın Başba-
kan bu davetinde Gürüz'e ade-
ta şunlan demektedir: Siyaset-
çinin görevı, yalnız halkın eği-
tilmesinin temini değil, hangı
yönde ve nasıl eğitileceğinin
belirlenmesidir de. Bunu yap-
mak için gereken kudret de Tür-
kiye Büyük Millet Meclisi'nde-
ki milletvekili sayısında sakh-
dır (toplumdan aldığı oy oranı
yüzde 25 olsa bile!). Sayın Er-
doğan bu sözlerini söylerken
geçmişten esinlenmiş -ilham al-
mış- mıdır, bilmiyoruz, ama par-
tisini, partisinin, iktidannı da
iktidannın devamı saydığı sa-
bık başbakan da bir zamanlar
milletvekillerine "Sizisterseniz
hilafeti dahi geri getirebiliı-siniz"
demiş, bu yöndeki düşünceleri-
ni eleştiren üniversite hocalan-
na da -onlan küçümsemek mak-
sadıyla- "kara cüppeüler" diye
seslenmişti. Söz konusu kişinin
ülkeyi nerelere sürüklemış oldu-
ğu malumdur. Ancak bu tür bir
tutuma karşı, Sayın Erdoğan'ın,
ülkede "modernJiğin mfladı" ol-
duğunda hepimizle fikir birliği
içinde olduğu Atatürk'ün gös-
terdiği tepkiyi de hep birlikte
anımsamakta yarc- olduğu ka-
nısındayız: Atatürl 'e "Madem
ki bu Medis Cumhuriyetiilan et-
meye kendisini salahiyetli gördü,
o halde bir başka Meclis de bir
başka ekseriyetie meşrutrveti ilan
ederse ne yapanz?" diye sonıl-
duğunda, o hıç tereddüt etme-
den. "Oiabilir! Fakathepsiniso-
pa ile kovarız" yanıtını vermiş-
ti. Atatürk, tabii hiçbır meclisi
sopayla kovmadı; buna teşeb-
büs bile etmedi. Ancak verdiği
sert ve kesin yanıt, şu kararlılı-
ğa dayanıyordu: "Alacağımız
kararİarda halk temayülkrini
elbette göz önünde tutacağız.
Mutlaka bu temayüDere (egilinı-
lere) karşı hareket etmeyeceğiz.
Fakat eğer prensiplerimiz bahis
konusu ise, başmua veririz, pren-
siplerimizden fedakârhk etme-
AKP iktıdan eğitimle pek teh-
likeli bir oyun oynadığı izleni-
mi vermektedir. Görünen amaç,
din temelli eğitimi tekrar genel
kamu eğitimi haline getirmek-
tir. Bu yolu, Tevhid-iTedrisat(öğ-
retim birliği) Kanunu kapatmış-
tır. Tevhid-i Tedrisat Kanu-
nu'nun ortadan kaldırdığı ku-
rumlar din temelli eğitim yapan
medreselerdi.
Bir ortaçağ kurumu olan med-
reselerin tekrar kurulması için
kendisine 18 Eylül 1924 günü
bir dilekçe veren Rize (Sayın
Erdoğan'ın memleketi) ve Ati-
na (bugünkü Pazar) ilçelerinin
müftülerine Atatürk'ün yanıtı
pek sert olmuştur: "^Tevhid-i ted-
risat mı istrvorsunuz? Bu millet
nıektep yapmayacakmı? Şinıdi-
ye kadar geri kalmanuzda en
büyük amilin ne olduğunu bil-
miyor musunuz? Hayır. medre-
seler açılmayacaktır."
İmam hatip okullan, ülkemiz-
de Islam inancı ıçın din görev-
lisi yetiştirmek amacıyla kurul-
muş meslek okullandır. Bu ku-
rumlarda müfredat, bu amaca
yönelik düzenlenmıştir. Bu okul-
larda okuyanlar. buralara din
görevlisi olmak amacıyla gır-
mişlerdir. Bu amaçlannı tabii
kı değiştirebilirler.
O zaman, imam hatip müfre-
datı içerisinde genel lise ders-
lerinin ağırlıklı puanlan üni\ er-
siteye kabulleri için kullanılır.
AKP iktidannın bu puanların
arttınlmasını istemesi. din eği-
timinin din ile ilişkili görevler
dışında da etkili olmasını iste-
mek demektir. Yani ülkede din
temelli eğitimin genel eğitim
yerine geçmesini arzulamak de-
mektir. Bu da medresenın ıhya-
sından başka bir anlama gel-
mez.
AKP'nin bu arzusuna karşı
gelmek, politika yapmak değil,
bilim ve teknolojinin egemen
olduğu bir dünyada bilim insan-
lannın ve eğıtimcılenn, bir top-
lumun ancak modern bilimin
ışığında rahat, müreffeh ve em-
niyetlı bir şekilde yaşayabile-
ceğini bilmelennden kaynakla-
nan bilimsel bir tavırdır. Din,
nesnel olmayan. kişiye özgü (\ e
pek çoğunun da doğru olmadı-
ğı bilimsel olarak ispat edilmiş
olan) inançlardan oluşan bırka-
buller sistemidir. Nesnel olma-
yan (ve hele doğru olmadığı bi-
limsel olarak ispat edilebilecek
olan) kabuller, gözlem, tartış-
ma ve mantık çerçevesınde ki-
şiler arası bir anlaşma zemini
yapılamazlar.
Bu kabuller ancak bir buyur-
ma ve itaat düzeneği (mekaniz-
ması) çerçevesinde birden çok
kişinin malı olabilirler. Oysa
böyle bir düzenek, demokrasi-
nin en temel ilkesi olan nesnel
tartışma ortamının yaraülma-
suıa izin vermez. Bu nedenle
çağcıl ve çağdaş (modern dün-
ya) din temelli bir toplum düze-
nini kabul etmez. Onun yerine.
topluma baskı yapmamak kay-
dıyla, kişinin inanç özgürlüğü-
nü tanır. Sayın YÖK Başkanı
Prof. Dr. Kemal Gürüz, AKP
iktidanna yalnızca Meclis'teki
çoğunluğuna dayanarak Türki-
ye'de Atatürk'ten beri egemen
olan öğretim birliği yasalannı de-
ğiştirebileceğini, ancak bunun
sonuçlanna AKP'ye oy verme-
miş yüzde 75'lik kesim de da-
hıl toplumca katlanmak zorun-
da kalacağımızı söylerken hiç
kuşkusuz bunlan kastetmıştir.
Din temelli genel eğitimin kıs-
men dahi canlandırılmasının
Türkiye'yi çağdaş dünyanın dı-
şına atacağı kesindir.
Bugün meslek okulları me-
zunlannın mağdur olduklan id-
diası tamamen gerçek dışıdır.
Her eğitimin bazı gerekli önko-
şullan vardır. Örneğin. ilköğre-
timi bitirmeden liseye giremez-
siniz. Aynı biçimde belli bir
müfredatı okumadan, ünhersi-
teye kabul edilemezsiniz. Edil-
mekte ısrarlıysanız, önkoşul
müfredatındaki açıklarınızı ka-
patmanız gerekir. Ağırbldıorta-
öğretim puanlan bu açıklann
neler olduğuna göre düzenlen-
miştir. Bunlann neler olduğunu
Meclis'teki parmak sayısı değil,
bilimin gerekçeleri saptar. Ikti-
dann araçlannı elinde tutan bir
başbakana düşen, ülke yöneti-
minde uzman kişilere danışa-
rak bilgi edinip akıl ve bilimin
gereğinı yapmaktır.
Sayın Erdoğan unutmamalı-
dır ki, siyaset sayılarda bitmez,
sayılann akılcı kullanımıyla an-
cak başlar. Siyasetin nereye ve
nasıl gideceğini de akılcı tutum
belirler.
Çoğunluğun temsilcileriyle
bilim her çatıştığında bilim hep
haklı çıkmıştır. Sayın Erdo-
ğan'ın, Sayın Gürüz'ün sözle-
rini bu çerçevede değerlendirme-
sinde hem kendisi hem de he-
pimiz için yarar vardır.
Jurkcell'lilere
BP'den hediye!
Uygarlık ve
Orman Yasası
Meral PAZAR Tarih Öğretmeni
Her hafta 1
HONDA CIVIC!
Hergün 10
Siemens M50
cep telefonu!
Her gün 100 kişiye
10 milyon TL'lik akaryakıt çeki!
Ayrıca çekilişsiz kurasız,
bedava kontör veya konuşma süresi!
Çekilişe katılın, bu üç hediyeden
birini kazanma şansını yakalayın!
BPden akaryakıtınızı alın: size verilecek kampanyaşifresini,
adınızı, soyadınızı aralarda boşluk bırakarak yazın. Kısa
mesajla 3155c yollayın. Bir scferde daha (azla akaryakıt
alın, kazanma şansınızı artınn!
Puan Tablosu
SBPpuant IPBPpuar» ) 20BPpuanı | 30BPpuanı
ORNEK
20 milyon TL'lik akaryakıt alırsanız
5 BP puanı yani 5 çekiliş katılım hakkınız,
60 milyon TLIık akaryakıl .ılırsanız
20 BP puanı yani 20 çekiliş katılım hakkınız olacak.
_ Ayrıca çekilişsiz kurasız, bedava
kontör veya konuşma süresi kazanın!
BP'den t»r seferrie en az 40 milyon TL ve üzen'nde ak.iryakıt
alın. BP puanlannı biriktirmeye başlayın. Biriken BP puanlan
sıze bcd.îv.ı kontör veya konuşma süresi olarak geri dönsun.
Her 20 BP puanına, 10 kontbr veya 2,5 dakika konuşma
süresi hcdıye! BP'den bir seferde daha fazla akaryakıt alın,
daha l.ukı kazanın!
Aynntıh bılgı kampanyaya katılan BP akaryakıt istasyonlannda.
Kampanya Suresi ve Kjpsamt • »w
» . . . ^ H . J . „ .«,.* - *, n y ı
».ı,. «.«,- .
anonta gn^rtidt. * Bufcampony*sadtce***«••. Hatm Kartv» MutwbbatKartabon«l«tiç«g*ç«<1idN.
Kampanyaya Nasıl KütılabilirsinfZ? • Sûe venlen çiftvteri c«p teMonunurdan Kısa me&aj
ıl* 3i55'o göndervrek kazanacağın4Z BP pusnları ile kampjınvaya kntılabıleceksınız.
Nasıl Küzanabilirsiniz? « Kazandığınız BP puara kadar çckMiş katrftm hakkı kAzarvnaktasınu (Ömek: S BP puanı = S çekiüş
bt*kkı). • 40 milyon TL bedeKnp kaıMr y.ifwtan Aaryakn abnMannda karandt^nu BP puanlan, yatnı/cj çphıiîşlcre kalılnumi7 için
gerekli olan çekiliş katılım h.ıkt,ınnı k.ıpsat. bu puanlar t<ırıklıtılrmeıfıqi ıı,ın b?d.)v.ı kunuşm.ı suresı v«y.ı
kontör olarak Turkcell hattmua yuklenniez. • Bir selerde en az 40 nnlyon TL ve ûzehnde yapıldn dkaryakıt «ılımlannda
k<i/.ındığını/ BP puanları, çekiii^lerde BP puJ~" * ' -• •-- • -- • • • • • • - . - . . . . . . ._ > . _. _
20 BP puanı, 2,b dakika bedava korHişma suresı veya 10 kontoı olarak lekıltşsiz kurasız Turkc*ll haîtıı
TURKCELL
rıMraiMT;Hli
BP müşteri danışma hatö 0S32 755 27 27j 0800 261 19 49; 0212 473 27 27
www.bp.com.tr www.turkcell.com.tr
U
ygarlık, Orman Ya-
sası... Birbirinin
karşıtı iki kavram.
Türkçe Sözlük'te "uygar-
hk", **Bir ülkenin.bir toplu-
mun nıaddi ve manevi var-
lıklarının. düşün, sanat ça-
lışmaJan) ia ilgili nitelikkri-
nin tümü" şeklınde tanım-
lanmış. Orman Yasası ıse
hayvanlar evreninde kann
doyurma ereğinden kaynak-
lanan. güçlünün güçsüzü av-
layarak yok etmesi, hayvan-
ca bir yaşama biçımidir. La
Fontain Masallan diye bili-
nen, aslında Eskişehirü Ai-
sopos'un ürettiği, anlattığı
masallar. hayvanlar evre-
ninden ömeklerle, insanlar
evrenini betimlediğı yaşam-
sal derslerle dolu düşünsel
yaratılardır. Bu masallar ve
yaşadığımız olaylar kanıt-
lamaktadır ki. "Orman Va-
saa" deyimi; kapitalizmın
}abanıllığı, ötekı insanlık
dışı düzenler ve insanın in-
sana ettiği zulüm karşısın-
da masum kalmaktadır.
O insanlık ve savunduğu
kapitalizmdir ki, öteki çağ-
dışı düzenler gibi. insanla-
rın açlığının, yoksulluğu-
nun, eğitimsizliğinin. her
alanda sömürülmesinin so-
rumlusudur...
Sıkışınca savaşlar çıka-
nr, bombalaryağdınr insan-
lann üzerine, düzenler ku-
rar kendi çıkannca, insanla-
n birbirine düşürür... En bü-
yük tehlike, insanlığın baş
belası terorizmlerden biri-
dir.Bu nedenle!!!!
Irak üzennde kopanlan
fırtınanın, KKTC ve Ege'de
(denizde ve ha\ada) oyna-
nan oyunlann, planların.
Türkiye üzerinde sömürge-
ci çahşmalann ardında, uy-
duruk yapılmış binalann al-
tmda yiten canlann ardında
aynı terorizm vardır: Yaba-
nıl kapitalizm. Saymakla
bitmez. insanlık tarihıne geç-
mış nıce sabıkalan vardır
buterorizmin...
Işte vampirizm diye de
tanımlayabileceğimiz bu dü-
zeni, 24 Temmuz 2002 ta-
rihinde Basın Özgürlüğü
Ödülü alan BekirCoşkun'un
da savunduğunu görünce
çok şaşırdım. Nurzen.4mu-
ran'ın TRT'de oluşturduğu
ızlenceye katılan gazetecı
Bekir Coşkun'un. "Benköy-
lüyü sevTerim, onlar gibi ça-
tal bıçak kullanmavı sev-
menT deyışi... Kö}-lüyü sev-
mek onlan uygarca yaşam
olanaklanna eriştırmeyi sa-
vunmak, bunun için çabala-
maktır. Bu bağlamda yaba-
nıl kapitalizmin baskısı al-
tında inim inim inleyen tüm
emekçiler gıbı. köylünün de
insanca yaşam koşullarına
erişmesi için yabanıl kapi-
talizme karşı durmaktır...
Ve "Doğadala "orman yasa-
sııun insanlar arasında da
geçerti olan doğalbir yasaol-
duğunu" saNiınmak değil!..
Birçok yazısını emeği, hal-
kı savunarak donatan yazar
Bekir Coşkun'un, bu söyle-
şi sırasında siyasal boyutta-
ki gerçek çizgisinı de gör-
müş olduk. Böylece. bir za-
manlar hoşlandığım yazıla-
nn yazannın almış olduğu
"Basm Özgürlüğü Ödü-
lü"nün de yaldızı söndü.
duygu ve düşünce e\Tenin-
de. Halkın gönenç içinde
yaşamasını, sınıfsız bir top-
lum özlemini dile getirenle-
re •'halkpopülizmi'' yapıyor-
lar suçlamasını yapanlar;
türküleri, emeği. yoksullu-
ğu, köylülüğü, daha başka
şeyleri, kafalan bulandır-
mak, kendilerini öne çıkar-
mak için kullanarak gerçek
anlamda "halk popüüzmi"
yapmaktadırlar.
Böylece halkın, çıkanna
ters yollarda umar arama-
sına neden olmakta, insan
kanı üe beslenen gericili-
ğia yabanıl kapitalizmin sa-
vunuculuğunu yapmakta-
dırlar.
tnsanın 'insanhğına'' ay-
kın bir yaşam biçimini eleş-
tirmek, yerine insana yakı-
şanını koymak; yaratılan ve
yaşanan her güzel. iyi şey-
den olduğu gibi, insanlaşmış
insanlann harcıdır! Uygar-
lık, insanın insanlaşmasıdır
çünkü.
Nedir insanın insanlaş-
ması.birdüşününbakalım..
PENCERE
fmam KavgasıL
Politikaya düşkün bir dostum Parıs'ten telefon
etti, hoşbeş ederken sordu:
- Ne var ne yok orda?..
Yanıt verdim:
- imam kavgası var!..
- Yapma, nedir bu?..
Bu kez ben sordum:
- Oralarda papaz kavgası var mı?..
Gülüştük...
Avrupa papaz kavgasını geçmiş yüzyıllarda kanlı
çatışmalarlayaşadı, 'Aydınlanma Devrimi'yletarihe
gömdü; bizde imam kavgası sürüyor...
Yalnız bizde mi sürüyor?..
Tüm Islam dünyasında insanlığın gecikmiş filmi
siyasal perdeye yansıyor.
•
Niçin?..
Islam dünyası sanayileşebilseydi bu iş
kendiliğinden çözülecektı...
Avrupa'da tarım ekonomisi egemenken dinci
deviet geçerlıydi; papazın kilisede, kralın sarayda,
askerin kışladaki siyasal iktidar konuşlanmasının
yasal düzenıni sanayileşmesürecinde Aydınlanma
devrimi bozdu, demokrasınin özü de bu süreçte
benimsendi.
Müslüman toplumları Aydınlanma süreçlerini
gerçekleştiremediler...
Daha imamın kayığında kürek çekiyorlar...
•
Yoksa Türkiye'de imam kavgası Büyük Millet
Meclisf ne yansır mıydı?..
Türkiye bu kavgayı yaşayacak, karşıdevrim daha
da azacak, hazır olun!..
Ampul Partısi ABD'ye -elinden gelen- her şeyi
verir, AB'nın bir dediğini iki etmez, Yunanistan'a
temennah çakar, Kıbns'ta, Ege'de herşeye hazırdır,
dış dünya ile ilışkilerinde başı önüne eğik durur, yeter
ki içerde devleti ele geçirmek için kadrolaşmasını
gerçekleştirecek zamanı kazansın...
Pekı, takıyye dediğımiz oyunu göz göre göre
oynamak, ülkeyi yönetmek mi oluyor?..
•
"İmam evinden aş, ölü gözündenyaş çıkmaz...
İmam yellenirse, cemaaî altına eder...
İmamın kayığına binme!..
llk yıl imam. ertesi sene tamam, üçüncü yıl bir
çuval saman...
Imamı bulduk, köy sorduk.."
Dilimizde imam üzerine özdeyiş bu köşeye
sığmayacak kadar zengindir...
Din iman bızim kültürümüzde mizahla sarmaş
dolaş pırıltıda ıken bu yobazlık nereden türedi?..
21 'incı yüzyıla giren laik Türkiye Cumhuriyeti'nde
imam kavgası çıkaran siyasetin iktidan ülkeyi nereye
götürmek istiyor?..
•
Avrupa'da papaz kavgası yok..
Türkiye'de imam kavgası var..
Avrupa ile bizim farkımız işte tam bu noktada
vurgulanıyor..
Bizdeki kavga ne işçi, ne köylü, ne memur, ne
alınteri, ne demokrasi, ne de özgürlük kavgası...
İmam kavgası!..
Vah benim Türkiyeme ki laık cumhuriyetimiz bu
hallere mi düşecekti?..
www.ogzala.com
Tel: 0.212. 293 91 95
252 30 39TRANSKAÇKAR 2
<
kaçkar dağı geçişi
Temmuz ve Ağustos aylarında her hafta
günübirlik doğa yürüyüşleri için arayınız
KOOP-C'DEN DUYURU
YA2 SÖYLEŞİLERİ
29 Haziran2003 Pazar gunu saat 14.00de Çanta Beldesf nde,
Cumhunyet Mahallesı 1. bsımdakı Kır Kahvesı'nde
bu yılki yaz so> leşilerıtnızden ilkı gerçekieştirilecektır
Konu: Küreselleşme \e Işçı Hareketlennın Bugünü
Konuşmacılar
Kemal NEBİOĞLU (DİSK Esb Genel Başkanı
veTtPEskıMıllenekıliı
Şükran SONER (Cumhumet Gazetesı Yazanl
UŞAK 2. İCRA DAİRESİ'NDEN
MENKULÜN AÇIK ARTT1R\L\ İLAM
Dossa \o 2UO3 100
Bir borçtan dolavı hacızh \e aşağıda cıns, mıktar \e kıvmetlerı
vazılı mallar satışa çıkanlmıştır
' Bınncı arttırma 1" O"7
2003 günü saat 09 30-09 5O'de L'şak. Du-
rak Mahallesı 3 K.aat Sokak Onder Otopark'ta >apılacak \e o günü
kı\Tnetlerın yxızde "5'ıne ısteklı bulunmadığı takdırde 18.0~.2003
günuaşnı ver \e saatte 2 arttırma vapılarak satılacağı Şu kadar ki.
arttırma bedelının nalın tahmın edılen kıvmetmm \iizde 40'mı bul-
masının \e satış ıste>enın alacağına rüçhanı olan alacaklının topla-
mından fazla olmasının \e bundan başka para\a çe\ırme \e payla-
rın pa\ laştırma masranannı geçmebinın şart olduğu. mahcuzun sa-
tış bedelı üzennden yüzde 18 oranında KJDV'nın alıcıya aıt olacağı
\e satış şartnamesinın ıcra dosyasında görülebıleceğı, masrafı \e-
nldtğı takdırde sannamenın bir ömeğının ısteyene göndenlebüece-
ğı. fazla bılgı almak ısteyenlenn yukanda yazılı dosya numarasıyla
dairemıze baş\ıırm3İan ilan olunur 18 06.20U3
Muhammen Kıvmeri (Lira): 20.000.000 000 -TL
Adedi: 1 Adet
Cinsi (Mahiyeti ve Önemli NiteliUeri): 33 HP 064 plakalı Nıs-
san marka 1QQS mcdel Pıck Lp tıpı ma\ı gümüş rengınde çıft ka-
bınlı kamvonet Basın. 30843
TUNCELİ ASLİYE HUKUK
IVMHKEMESİNDEN
E^asNo 1995 44 KararNo: 2001 181
Da\acı Köy Hızmetlen tl Müdürlüğü \ ekili tarafından. davalı
tbrahim Güngor aleyhıne mahkememızde açılmış bulunan taz-
mınat davasının yapılan açık yargılaması sırasında. Bütün ara-
malara rağmen adresı tespıt edilmeyen da\alı Ibrahım Güngör'e
davacı Karayollan Genel Müdürlüğü vekılı A\. Şaduman Tu-
ran tarafından mahkememıze venlen temyız dılekçesınuı ılanen
teblığine karar verilmiş olup. ılanın yayımlandığı tarıhten ıtıba-
ren 15 gun içinde mahkememıze ıtırazlannızı bıldırmediğiniz
takdırde yargılamaya yokluğunuzda devam edıleceğı \e karar
senleceğı ılanen teblığ olunur 19 6 2003 Basın 31185
Heidelberg Konservatuvarı tecrübeli
öğretmeninden piyano dersi
02163365464