Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 3 HAZİRAN 2003 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
DIŞ HABERLER dishabıa cumhuriyet.com.tr 11
Beş Balkan ülkesi arasmda AB'ye girmesi beklenen 1. ülke Hırvatistan olarak görülüyor
Birliğin ilkhedefî Zagreb
AB'de
bir gelenek daha
sona eriyor. Doruk
toplantıları artık
3rüksel'de yapılacak.
SERKAN DEMİRTAŞ
PORTO CARRAS - Avrupa Bırlı-
ği'nin hafta sonu (AB) Brüksel dışın-
da gerçekleştirdiği son dorukta, hem bir-
liğin gelecekteki federal yapısı, hem
de genışleme coğrafyast ele alındı.
ABD gibi tek merkezden yönetilen
bir birliğe doğru ilerleyen AB, Balkan
ülkelerinin normalleşmesi sürecine de
destek olacak. 5 Balkan ülkesi arasın-
da AB'ye ilk girmesi beklenen ülke, Al-
manya'nın büyük desteğini alan Hırva-
tistan olarak görülüyor.
AB, Italya Dönem Başkanlığı'ndan
itibaren 6 ayda bir yapılan zirvelerini
Briiksel'e taşıyacak. Bu karann arka-
sında birkaç neden birden yatıyor. Bun-
lann başında küreselleşme karşıtlannın
her zirvede protesto gösterilerinde bu-
lunmalan nedenıyle olağanüstü güven-
lik önlemlerinin alınması gösteriliyor.
Bu önlemlerden AB liderlerinin de bü-
yük rahatsızlık duyduğu kaydediliyor.
Porto Carras zirvesinde de on binlerce
kişi. Selanik ve çevresinde büyük pro-
OLAYLI ZtRVlı - AB doruğunu protesto eden beş binden fazla küreselleşme karşıü önceki gün Selanik
sokaklannı savaş alanına çevirdi. Polis, çok sayıda göstericiyi gözalüna aldı. (Fotoğraf: AP)
testo gösterileri yapmışlardı. Ikinci nedeni
ise ekonomik gerekçeler oluşturuyor. Dö-
nem Başkanlığı'nın düzenlendiği zirvelerin
tüm masraflannı AB Komisyonu karşılıyor.
Her 6 ayda bir AB'nin değişik köşelennde ya-
pılan zirveler, komisyonun bütçesini zorla-
maya başlamıştı.
Daha önce 2005 olarak açıklanan AB do-
ruklannın Brüksel'e taşınması süreci bu ge-
rekçeler nedeniyle öne alındı. Bu da son zir-
veyi gerçekleştiren Yunanistan'ın işine yara-
dı. Bundan sonrakizirvelerBrüksel'de Schu-
mann Meydanı'nda bulunan AB kompleksin-
de yapılacak.
Taslak metni AB Konseyi'nce onaylanan
AB Anayasası da dönem başkanlığı uygula-
masının sona ermesini öngörüyor. Anayasa
taslağmın gelecek yıl haziran ayına kadar ta-
A
mamlanıp bir antlaşmaya dönüşme-
sinin ardından AB, Cumhurbaşkanı
düzeyinde bir AB Konsey Başkanı
seçecek. Konsey Başkanı'nın yanı sı-
ra Avrupa Birliği'nin dış politikasının
yürütülmesi için bir de Dışişleri Ba-
kanı seçilecek.
Zirve içinde zirve
Yunanistan'daki son zirvede en dik-
kat çeken konu Balkan ülkelenne dö-
nük ilginin somut projelerle güçlen-
dirilmesi oldu. Kendisi de bir Balkan
ülkesi olan Yunanistan dönem başkan-
lığı avantajını da kullanarak 5 Batı
Balkan ülkesiyle (Arnavutluk, Bos-
na-Hersek, Makedonya, Sırbistan-
Karadağ, Hırvatistan) zirve içinde zir-
ve düzenledi.
Bu ülkeler arasında Avrupa Birli-
ği'ne girecek ilk ülkenin Hırvatistan
olması bekleniyor. Almanya deste-
ğinde siyasi ve ekonomik durumunu
düzeltme yolunda önemlı adımlar
atan Zagreb yönetiminin Romanya ve
Bulgaristan'ın ardından üye olabile-
ceğine dikkat çekiliyor. Ancak he-
nüz AB bu ülkeler için bir genişleme
stratejisi ortaya koymadı.
AB Komisyonu Başkanı Romano
ProdL bu 5 ülkenin aynı anda üye ol-
masının söz konusu olmadığını be-
lirterek ad vermeden Hırvatistan'ın
daha önce üye olabileceği mesajını
vermişti. Diğer 4 ülkenin ise önlerinde uzun
ve zorlu yol bulunuyor.
Mafyanın etkinligini sürdürdüğü, örgütlü
suç oranının bir hayli yüksek olduğu bölge-
de istikran zorlayan en önemli sorun olarak
ise Kosova gösteriliyor.
VRUPA
Dünya
MGK'de JOCTC
reform
Forumu'na katılan Gül, Annan, Powell ve Şalom'la görüştü:
ambargo kaldırdsın
çağrısı
AYHANŞİMŞEK
ANKARA - Avrupa Birlığı (AB), 6.
reform paketinın yasalaşmasının
ardından dikkatlerini son aşamaya
getirilen Ulusal Program'a (UP)
çevirdi. UP'de, özellikle ordunun rolü
konusunda yer alacak ifadeler
kamuoyunda tartışılırken AB
"MGK'de sivil üye saytsnun
artünlması, MGK Genel Sekreteri'nin
sivil obnasr gibi reformlann
beklentilerin karşılanması için yeterli
olmayabileceğıni düşünüyor. AB'li
diplomatlar. "Daha önce sKiHeşme
olarak gösterilen birçok reform,
özünde değişiklik getirmedL
Beklentimiz reformlann uygulamaya
yansımasL Ordunun siyasetteki
rolünün AB demokrasfleriyle uyumhı
hale gehnesi" değerlendirmesinı
yapıyor. AB, Türkiye'ye üyelik için
yapması gerekenleri sıraladığı 2.
Katılım Ortaklığı Belgesi'nde
ordunun rolü konusunda bilinçli
olarak hem genel ifadeler kullandı,
hem de "uygıuamanın"
altını çizdi. Belgede
Türkiye'den
"MGK'nin işleyişinia,
AB ülkelerindeki
askerin sivil denetimine
ilişkin uygulamalarla
uyumhı olacak şekilde
uyarlanmasr ıstendi.
AB Türkiye'ye ilettiği
ilk KOB'da (2000),
MGK konusunda
beklentisini "AB
uygulamalan doğnıltusunda,
MGK'nin anayasal rolünün hükümete
bir danışma orgam olarak uyumu''
paragrafiyla iletmişti. DSP-MHP-
ANAP hükümetı de başbakan
yardımcılan \e Adalet Bakanı'nı
kurulun asli üyeleri yapmış, MGK'de
sivil üye sayısı arttınlmıştı. Ancak bu
AB'nin beklentisini karşılamamıştı.
AB'li diplomatlar, bunu anımsatarak
Türkiye'nin UP ve 7. paket ile
MGK'nin rolü konusunda
uygulamada özlü değişiklikleri
gerçekleştirmesi gerektiğini
kaydediyor. Bunun için "beUd daha
fazla yasal değişikliğin bik
gerekmeyebileceğini'' kaydeden
diplomatlar. "SKilleşme yönündeki
reformlar önemli. Ancak geçmişte
yapılan değişikliklerden sonra yine
generaDeri iç siyaseti ilgilendiren
konularda gazete manşetkrinde
gördük. Bunlan bir AB ülkesinde
göremezsiniz. Bu yüzden uygulamayı
vurguhıyonız" görüşünü kaydediyor.
rözlerini
Ulusal
Program'a
çeviren
AB, MGK
konusunda
özlü
değişiklik
bekliyor.
Dış Haberler Servisi - Crdün 'ün
başkenti Amman yakınlanndaki
Ölü Deniz kıyılannda düzenlenen
Dünya Ekonomik Forumu'na ka-
tılan Başbakan Yardımcısı ve Dı-
şişleri Bakanı Abdullah Gül, dün
ABD Dışişlen Bakanı Colin Po-
vvell, tsrail Dışişleri Bakanı SUvan
Şalom ve BM Genel Sekreteri Ko-
fi Annan ve Yunanistan Dışişle-
ri Bakanı Yorgo Papandreu ile te-
maslarda bulundu.
Abdullah Gül, Annan'a Kıbns'ta
taraflann karşılıklı olarak attığı
adımlan anımsatarak çözüm yo-
lunda KKTC'ye uygulanan yaptı-
nmlann mutlaka kaldınlması ge-
rektığinı vurguladı. Gül görüşme-
de, Annan'a BM Güvenlik Konse-
yi'nin Irak'a ilişkin 1483 No'lu
karann sağlıklı bir şekilde uygu-
lanabilmesi için Türkiye'nin bütün
olanaklan saglamaya hazırolduğu-
nu da aktardı.
Gül Şalom'la da Ölü Deniz'dekı
Marrot Otel'de bir araya geldı. 30
dakika süren görüşmenin ardından
Gül ve Şalom gazetecilere açıklama
yaptı. Ortadoğu'da banş ve istikra-
nn sağlanması gerektiğinin altım çi-
zen Gül, Türkiye'nin banş sürecine
her türlü katkıda bulunmaya hazır
olduğunu kaydetti. Şalom ise Gül'ü
Israıl'e davet ettıklerini, İsrail Cum-
hurbaşkanı'nın da gelecek ay Türki-
ye'yı ziyaret edeceginı belırterek ge-
rek ekonomide gerekse siyasi ve di-
ğer alanlarda Türkiye ile daha iyi
ilişkiler kurmak için çaba harcadık-
lannı söyledi. Gül, Fılistin Maliye
Bakanı Salim Fayyad ile de ayaküs-
tü bir görüşme yaptı.
Ppwell: Sözûmûzü tuttuk
Gül ve Povvell yaklaşık 20 dakika
süren ikili bir görüşme yaptı. Göriiş-
mede. Povvell'ın Gül'e, "Nisanda
mutabık kalınan tüm konulann hep-
sinin gerçekleştiğini" söylediğı öğ-
renıldi.Görüşmede PoweH'ın Irak'ta
su, mutfak yakıtının sağlanması, sı-
nırdan insani yardım sağlanması gi-
bi mutabık olunan konulann yerine
getirildığıni, bundan sonra da bun-
lann yerine getinlmeye devam ede-
ceğıni söylediği belirtildi.
Gül'ün ise Irak'ta su sisteminin
antılarak temiz su sağlanması, elekt-
rik ve doğalgaz gibi altyapı ihtiyaç-
lannın Türkiye tarafindan düzeltile-
bileceğini söylediği öğrenildi. İkili
görüşmede Povvell'ın Irak'ta çok
fazla kalmak istemediklerini, yeni yö-
netim kurulunca aynlacaklan ifa-
desini kullandığı öğrenildi.Povvell.
nükleer programına dair endişele-
re rağmen Iran'a karşı "sakhrgan"
bir faaliyette bulunma hazırhğında
(jül'le
Povvell,
forumdaki bir
toplantıyı
izlerken kısa
süre sohbet
ettiler.
Görüşmeye,
Irak
Koalisyon
Geçici
Yönetim
Başkanı Paul
Bremmer da
katıldı.
(Fotoğraf:
REUTERS)
olmadıklannı açıkladı.
Gül, Colin Powell ile görüşmesi-
nin ardından Yunanistan Dışişleri
Bakanı Yorgo Papandreu ile yakla-
şık yanm saat süren ikili bir görüş-
me yaptı.
DöıHerden çağn
Bu arada, Ortadoğu banşı için ça-
ba harcayarak yol haritasını hazırla-
yan ve "döraer" olarak bilinen ABD,
BM, AB ve Rusya'dan yetkililer, ts-
rail ve Filistin'e şiddetten vazgeç-
meleri, banş için verdikleri sözleri tut-
malan çağnsında bulundu.
ABD, taraflann Annan planı çerçevesinde bir araya gelmesini istediğini iletti
Washington'dan ZayaFe Kıbrıs mesajı
Dış Haberler Servisi -
ABD'nin, Kıbns sorunu-
nun Birleşmiş Milletler
(BM) planı çerçevesinde
çözümü için, taraflann bir
araya gelmesi istemini Tür-
kiye'ye ilettiği bildirildi.
Başkan George Bush'un
da Kıbns 'taki gelişmeler-
le ilgili bir rapor hazırla-
dığı kaydedildi.
NTV'nin haberine gö-
re, Dışişleri Bakanlığı
Müsteşan Uğur Ziyal'in
Washington temaslan sı-
rasında, Kıbns sorununun
çözümü için BM Genel
Sekreteri Kofi Annan'ın
planını destekleyen Was-
hington, Türkiye'den Kıb-
ns'ta yeni adımlar atması-
nı istedi.
Ziyal'in temaslan sıra-
sında George Bush yöne-
timinin, Annan planı çer-
çevesinde Kıbns görüş-
melerinin yeniden başla-
ması dileğine yer verdiği
belirtilen habere göre,
Washington, Kıbns Türk
tarafının ginşimiyle sımr-
dan geçişlerin kolaylaştı-
nrmasından memnuniye-
tini de dile getirdi. Ancak
ABD, bunun çözümün ye-
rine geçemeyeceğini ve
yeni adımlarm atılması ge-
rektiği görüşünü sa\aındu.
Haberde, Bush'un, Se-
nato çoğunluk lideri Cum-
huriyetçi Senatör BillFrist
ve Temsilciler Meclisi Baş-
kanı Dennis Hastert'a. 1
Nisan-31 Mayıs tarüıleri
KUZEYDEKİ TÜRKLER MÜTTEFİKİMİZDİR
1
LEFKOŞA (AA) - Rum yönetiminin
eski lideri Glafkos Klerides ın kızı ve
eski Rum milletvekili Keti Klerides.
"Kıbns Türk muhalefetinin. Kıbns
sorununu çözme konusunda doğal
müttefikleri olduğunu" söyledi.
Keti Klerides, Rum kesiminde
yayımlanan SELİDES dergısine
verdiği demeçte, "Kuzeyde arahktaki
seçimlerin Kıbns sorununun
çözümüne > ardımcı olup
olamayacağına" ilişkin bir soruyu,
"Gerçekten de bir rol oyna> abilir.
Ancak Ankara ve Rauf Denktaş'uı
hareketlerinin, Kıbns Türk
muhaleferini güçsUzleştirdiğine
inanı\orum. Muhakfeüe ittifak
geüştirmemiz gerekir. Çünkü onlar,
soruna çözüm bulmamız konusunda
doğal müttefiklerimizdir" şeklinde
yanıtladı. Klerides, "Kıbns'taki
durumun 'bugünkü spastik haliyle'
devam etmesi halinde tehlikelere gebe
olduğunu" savundu.
arasında Kıbns'taki geliş-
meleri kapsayan bir rapor
göndereceği belirtildi.
Çabalar sürecek
Ada'da iki tarafın da An-
nan planı çerçevesinde gö-
rüşmelere tekrar başlamak
üzere ıkna edihneye çalı-
şıldığı \Tirgulanan rapor-
da, bu çabalann sürdürü-
leceği kaydedildi.
Bush, raporun diğer kıs-
mında da aralannda Dı-
şişleri Bakanı Colin Po-
vvell, Dışişleri Bakan Yar-
dımcısı Marc Grossman,
Dışişleri Bakanlığı Kıbns
Özel Koordinatörü Tho-
mas Weston'ın da bulun-
duğu yetkililerin yaptık-
lan temaslarla ilgili ayrm-
tılı bilgi verdi.
BIÇAK SIRTI
EROL MANİSALI
Tek Boyutlu Düzen
ve Bölgemiz
- Petrol şirketleri 1953'te, Iran halkının seçtiği
"Halkçı Musaddık"\ Ingiliz ve Amerikan istihbarat
örgütlerine devirtip Rıza Şah Pehlevi'yi denetim-
leri altına aldılar.
- Şah, yıllar yılı ABD ve Ingiltere'nin (ve petrol şir-
ketlerinin) ülkedeki ve bölgedeki çıkarlarını koru-
du.
- Uzun yıllar sonra 1979'da iran halkı yabancı
güçlerin iktidarda tuttuğu rejime karşı ayaklandı.
Amerika, Ingiltere veşirketlerinin baskırejimi,"so-
nuçta islamcı veradikalbirsentezdoğurdu". Hem
de Fransa'nın "ABD'ye karşı, evinde koruduğu
bir dini lider aracılığıyla".
Aslında "bu sentez", ABD ve Ingiltere'nin em-
peryalist dayatmalannın bir ürünü idi. Aynen Usa-
me bin Ladin gibi.
- ABD'nin boykotuna ve düşman ilan etmesine
karşın Fransa, Almanya, Rusya, Çin ve Japonya
Tahran ile iyi ilişkiler kurdular ve ABD'nin "ambar-
go dayatmasını" deldiler.
Türkiye de iran ile ilişkilerini zaman zaman ge-
liştirmek istedi. Ancak Ankara'ya, "Washington'a
aşırt yakın yönetimler" işbaşına geldiğinde Tahran
ile ilişkiler bozuldu.
Ve kıyamet kopuyor...
Soğuk savaş bitip de tek boyutlu, daha doğru-
su Amerikan boyutlu "güç düzeni" ortaya çıkın-
ca kıyamet koptu. önce birinci körfez krizi yara-
tıldı. Sonra Yugoslavya dağıtıldı. Kafkasya'da iç sa-
vaşlar çıkartıldı, Azerbaycan-Ermenistan sının de-
ğiştirildi.
Kıyamet senaryosunun tamamlanabilmesi için
"Bush yönetiminin" ite kaka da olsa iktidara ge-
tirilmesi gerekiyordu. ABD'nin ve kapitalizmin iç di-
namikleri bunu zorunlu kılıyorduf).
- ABD'nin yeni "sloganı", daha doğrusu yarat-
tıği yeni düşman "terorizm" oldu. Sona eren "ko-
münist tehdit" sloganının yerini "terörist tehdit"
aldı.
ABD (ve Ingiltere), kendi yarattıklan terorizme sal-
dınyorlardı. Benim, "sûrdürülebilirüstünlüklerku-
ramı" olarak tanımladığım kurama göre ABD (ve
Batı) bunu yaratmak zorundadır. Amerikan kapi-
talizmi ve onun sürükleyicisi olan dev şirketler için
bu durum kaçınılmazdır.
- ABD'nin kendi ürettiği Usame bin Ladin ben-
zeri unsurlar 11 Eylül'ü yaratıyorlardı. Aynen Pe-
arl HartDOur baskınında olduğu gibi Amerika, ka-
pitalizmi ve şirketleri yeniden "şahlanıyoıiardı".
-11 Eylül bahane edilerek ABD Afgnistan'a gi-
riyordu. Bu hat Kafkasya'ya kadar uzatıldı. İlk saf-
hadaki işgalin doğu ve kuzey hattı tutuldu. Hemen
arkasından Irak harekâtının hazıriıkları başladı.
Hak, hukuk, Birleşmiş Milletler, uluslararası ku-
rallar, dünya kamuoyu bir kenara itildi. ABD (ve In-
giltere), "sürdürülebilirüstünlükler" kuramının ge-
reğini yaptılar.
- Irak işgal edilirken sırada Suriye ve Iran'ın bu-
lunduğu açıklanıyordu. Ve bunun arkası da gele-
cekti...
ABD ve Kürdistan
Kuzey Irak'ta ABD (ve Ingiltere'nin) Kürt devle-
ti projeleri 1992'de kendini göstermişti. Irak'ın iş-
galinden sonra "Kürtler, artıkABD (ve Ingiltere'nin)
stratejik müttefikleri olmuşlardı. Israil-Kürdistan-
ABD hattı olarak...
Kuzey Irak'ta kurulmakta olan ve ABD himaye-
si altında bulunan devlet, Türkiye ve Iran'a doğru
uzatılacaktır. Haziran 19 ve 20'de ABD'li ilgililerin
KADEK ile temasları ilk sinyalleri verdi. Zaten,
Irak'ın işgali ile birlikte Musul ve Kerkük'te ABD'nin
"tercihleri" bunu gösteriyordu.
Kuzey Irak'ta ABD (ve Ingiltere'nin) kurmaya
başladıkları askeri üslerin, "çevredeki hangi ülke-
lere karşı olacakları da belirginleşiyordu".
Rusya, ABD'nin baskısına rağmen Iran'la stra-
tejik işbirliğini sürdüreceğini söyledi ve geri adım
atmadı. Ve hemen arkasından Iran'da öğrenci olay-
lan başladı. 1953'ü hatırlayanlar, 50 yıl sonra ay-
nı olaylann tekrar yaşandığını göreceklerdir. Hazi-
ran ayının ortalannda TV 8'de İran belgeselini sey-
rederken 50 yıl öncesinin olaylarını izlerken bugü-
nü yaşadığımı sandım. Tek fark, filmin siyah-be-
yaz olması ve insanların isimlerindeki değişiklik
idi. Olaylar tamamen aynı idi. Aynı senaryonun fil-
minin ikinci defa çekilmesi gibi klasiklere geçecek
bir örnek oluşturuyordu.
Bu "klasik", bir Amerikan (ve Ingiliz) klasiği idi.
Daha doğrusu, emperyalizmin vazgeçilmez se-
naryosunun uygulanması idi.
llhan Selçuk birkaç gün önceki konuşmasında
"ulusalcılarbirleşmelidir, başkayolyok" demiş. Ve
doğru söylemiş; ulusalcılar, Kemalistler birleşme-
liler;
- Türkiye'de gerçek düşmanların kimler olduğu-
nu içerdeki işbiriikçilerin Türkiye'yi nereye götür-
düğünü görsünler.
- Türkiye'nin de içinde bulunduğu bölgede, ay-
nen dün olduğu gibi, dış güçlerin ne yapmak is-
tediğini bilsinler.
- Ve bölge ülkeleri emperyalizme karşı, ulusalcı
güçler olarak işbirliği yapsınlar.
Aynen Mustafa Kemal Atatürk ün yaptığı gi-
bi...
(*) Dünya'da ve Türkiye'de Büyük Sermaye, Der,
2003.
www.istanbul.edu.tr/iktjsat/emanisali
VEFAT
Çok Sevdiğimiz Babamız
Orman Yüksek Mühendısi
Ismail ZENGİNGÖNÜL
Aramızdan ve 78 yılhk dostu
Cumhuriyet Gazetesi'nden aynldı.
Kendisini son yolculuğuna,
Bursa-Keles Baraklı Köyü'nde
23 Haziran 2003 Pazartesi günü (bugün)
ikindi namazından sonra uğurlayacağız.
Nurlar içinde yat babacığım.
Dürüstlüğün, Çalışkanhğın, Insanhğın,
llme Inamşın ve Vatanseverliğin
bizlere örnek olacaktır.
Eşi - Kardeşleri ve Evlatlan