25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 3 HAZİRAN 2003 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER dishabıa cumhuriyet.com.tr 11 Beş Balkan ülkesi arasmda AB'ye girmesi beklenen 1. ülke Hırvatistan olarak görülüyor Birliğin ilkhedefî Zagreb AB'de bir gelenek daha sona eriyor. Doruk toplantıları artık 3rüksel'de yapılacak. SERKAN DEMİRTAŞ PORTO CARRAS - Avrupa Bırlı- ği'nin hafta sonu (AB) Brüksel dışın- da gerçekleştirdiği son dorukta, hem bir- liğin gelecekteki federal yapısı, hem de genışleme coğrafyast ele alındı. ABD gibi tek merkezden yönetilen bir birliğe doğru ilerleyen AB, Balkan ülkelerinin normalleşmesi sürecine de destek olacak. 5 Balkan ülkesi arasın- da AB'ye ilk girmesi beklenen ülke, Al- manya'nın büyük desteğini alan Hırva- tistan olarak görülüyor. AB, Italya Dönem Başkanlığı'ndan itibaren 6 ayda bir yapılan zirvelerini Briiksel'e taşıyacak. Bu karann arka- sında birkaç neden birden yatıyor. Bun- lann başında küreselleşme karşıtlannın her zirvede protesto gösterilerinde bu- lunmalan nedenıyle olağanüstü güven- lik önlemlerinin alınması gösteriliyor. Bu önlemlerden AB liderlerinin de bü- yük rahatsızlık duyduğu kaydediliyor. Porto Carras zirvesinde de on binlerce kişi. Selanik ve çevresinde büyük pro- OLAYLI ZtRVlı - AB doruğunu protesto eden beş binden fazla küreselleşme karşıü önceki gün Selanik sokaklannı savaş alanına çevirdi. Polis, çok sayıda göstericiyi gözalüna aldı. (Fotoğraf: AP) testo gösterileri yapmışlardı. Ikinci nedeni ise ekonomik gerekçeler oluşturuyor. Dö- nem Başkanlığı'nın düzenlendiği zirvelerin tüm masraflannı AB Komisyonu karşılıyor. Her 6 ayda bir AB'nin değişik köşelennde ya- pılan zirveler, komisyonun bütçesini zorla- maya başlamıştı. Daha önce 2005 olarak açıklanan AB do- ruklannın Brüksel'e taşınması süreci bu ge- rekçeler nedeniyle öne alındı. Bu da son zir- veyi gerçekleştiren Yunanistan'ın işine yara- dı. Bundan sonrakizirvelerBrüksel'de Schu- mann Meydanı'nda bulunan AB kompleksin- de yapılacak. Taslak metni AB Konseyi'nce onaylanan AB Anayasası da dönem başkanlığı uygula- masının sona ermesini öngörüyor. Anayasa taslağmın gelecek yıl haziran ayına kadar ta- A mamlanıp bir antlaşmaya dönüşme- sinin ardından AB, Cumhurbaşkanı düzeyinde bir AB Konsey Başkanı seçecek. Konsey Başkanı'nın yanı sı- ra Avrupa Birliği'nin dış politikasının yürütülmesi için bir de Dışişleri Ba- kanı seçilecek. Zirve içinde zirve Yunanistan'daki son zirvede en dik- kat çeken konu Balkan ülkelenne dö- nük ilginin somut projelerle güçlen- dirilmesi oldu. Kendisi de bir Balkan ülkesi olan Yunanistan dönem başkan- lığı avantajını da kullanarak 5 Batı Balkan ülkesiyle (Arnavutluk, Bos- na-Hersek, Makedonya, Sırbistan- Karadağ, Hırvatistan) zirve içinde zir- ve düzenledi. Bu ülkeler arasında Avrupa Birli- ği'ne girecek ilk ülkenin Hırvatistan olması bekleniyor. Almanya deste- ğinde siyasi ve ekonomik durumunu düzeltme yolunda önemlı adımlar atan Zagreb yönetiminin Romanya ve Bulgaristan'ın ardından üye olabile- ceğine dikkat çekiliyor. Ancak he- nüz AB bu ülkeler için bir genişleme stratejisi ortaya koymadı. AB Komisyonu Başkanı Romano ProdL bu 5 ülkenin aynı anda üye ol- masının söz konusu olmadığını be- lirterek ad vermeden Hırvatistan'ın daha önce üye olabileceği mesajını vermişti. Diğer 4 ülkenin ise önlerinde uzun ve zorlu yol bulunuyor. Mafyanın etkinligini sürdürdüğü, örgütlü suç oranının bir hayli yüksek olduğu bölge- de istikran zorlayan en önemli sorun olarak ise Kosova gösteriliyor. VRUPA Dünya MGK'de JOCTC reform Forumu'na katılan Gül, Annan, Powell ve Şalom'la görüştü: ambargo kaldırdsın çağrısı AYHANŞİMŞEK ANKARA - Avrupa Birlığı (AB), 6. reform paketinın yasalaşmasının ardından dikkatlerini son aşamaya getirilen Ulusal Program'a (UP) çevirdi. UP'de, özellikle ordunun rolü konusunda yer alacak ifadeler kamuoyunda tartışılırken AB "MGK'de sivil üye saytsnun artünlması, MGK Genel Sekreteri'nin sivil obnasr gibi reformlann beklentilerin karşılanması için yeterli olmayabileceğıni düşünüyor. AB'li diplomatlar. "Daha önce sKiHeşme olarak gösterilen birçok reform, özünde değişiklik getirmedL Beklentimiz reformlann uygulamaya yansımasL Ordunun siyasetteki rolünün AB demokrasfleriyle uyumhı hale gehnesi" değerlendirmesinı yapıyor. AB, Türkiye'ye üyelik için yapması gerekenleri sıraladığı 2. Katılım Ortaklığı Belgesi'nde ordunun rolü konusunda bilinçli olarak hem genel ifadeler kullandı, hem de "uygıuamanın" altını çizdi. Belgede Türkiye'den "MGK'nin işleyişinia, AB ülkelerindeki askerin sivil denetimine ilişkin uygulamalarla uyumhı olacak şekilde uyarlanmasr ıstendi. AB Türkiye'ye ilettiği ilk KOB'da (2000), MGK konusunda beklentisini "AB uygulamalan doğnıltusunda, MGK'nin anayasal rolünün hükümete bir danışma orgam olarak uyumu'' paragrafiyla iletmişti. DSP-MHP- ANAP hükümetı de başbakan yardımcılan \e Adalet Bakanı'nı kurulun asli üyeleri yapmış, MGK'de sivil üye sayısı arttınlmıştı. Ancak bu AB'nin beklentisini karşılamamıştı. AB'li diplomatlar, bunu anımsatarak Türkiye'nin UP ve 7. paket ile MGK'nin rolü konusunda uygulamada özlü değişiklikleri gerçekleştirmesi gerektiğini kaydediyor. Bunun için "beUd daha fazla yasal değişikliğin bik gerekmeyebileceğini'' kaydeden diplomatlar. "SKilleşme yönündeki reformlar önemli. Ancak geçmişte yapılan değişikliklerden sonra yine generaDeri iç siyaseti ilgilendiren konularda gazete manşetkrinde gördük. Bunlan bir AB ülkesinde göremezsiniz. Bu yüzden uygulamayı vurguhıyonız" görüşünü kaydediyor. rözlerini Ulusal Program'a çeviren AB, MGK konusunda özlü değişiklik bekliyor. Dış Haberler Servisi - Crdün 'ün başkenti Amman yakınlanndaki Ölü Deniz kıyılannda düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu'na ka- tılan Başbakan Yardımcısı ve Dı- şişleri Bakanı Abdullah Gül, dün ABD Dışişlen Bakanı Colin Po- vvell, tsrail Dışişleri Bakanı SUvan Şalom ve BM Genel Sekreteri Ko- fi Annan ve Yunanistan Dışişle- ri Bakanı Yorgo Papandreu ile te- maslarda bulundu. Abdullah Gül, Annan'a Kıbns'ta taraflann karşılıklı olarak attığı adımlan anımsatarak çözüm yo- lunda KKTC'ye uygulanan yaptı- nmlann mutlaka kaldınlması ge- rektığinı vurguladı. Gül görüşme- de, Annan'a BM Güvenlik Konse- yi'nin Irak'a ilişkin 1483 No'lu karann sağlıklı bir şekilde uygu- lanabilmesi için Türkiye'nin bütün olanaklan saglamaya hazırolduğu- nu da aktardı. Gül Şalom'la da Ölü Deniz'dekı Marrot Otel'de bir araya geldı. 30 dakika süren görüşmenin ardından Gül ve Şalom gazetecilere açıklama yaptı. Ortadoğu'da banş ve istikra- nn sağlanması gerektiğinin altım çi- zen Gül, Türkiye'nin banş sürecine her türlü katkıda bulunmaya hazır olduğunu kaydetti. Şalom ise Gül'ü Israıl'e davet ettıklerini, İsrail Cum- hurbaşkanı'nın da gelecek ay Türki- ye'yı ziyaret edeceginı belırterek ge- rek ekonomide gerekse siyasi ve di- ğer alanlarda Türkiye ile daha iyi ilişkiler kurmak için çaba harcadık- lannı söyledi. Gül, Fılistin Maliye Bakanı Salim Fayyad ile de ayaküs- tü bir görüşme yaptı. Ppwell: Sözûmûzü tuttuk Gül ve Povvell yaklaşık 20 dakika süren ikili bir görüşme yaptı. Göriiş- mede. Povvell'ın Gül'e, "Nisanda mutabık kalınan tüm konulann hep- sinin gerçekleştiğini" söylediğı öğ- renıldi.Görüşmede PoweH'ın Irak'ta su, mutfak yakıtının sağlanması, sı- nırdan insani yardım sağlanması gi- bi mutabık olunan konulann yerine getirildığıni, bundan sonra da bun- lann yerine getinlmeye devam ede- ceğıni söylediği belirtildi. Gül'ün ise Irak'ta su sisteminin antılarak temiz su sağlanması, elekt- rik ve doğalgaz gibi altyapı ihtiyaç- lannın Türkiye tarafindan düzeltile- bileceğini söylediği öğrenildi. İkili görüşmede Povvell'ın Irak'ta çok fazla kalmak istemediklerini, yeni yö- netim kurulunca aynlacaklan ifa- desini kullandığı öğrenildi.Povvell. nükleer programına dair endişele- re rağmen Iran'a karşı "sakhrgan" bir faaliyette bulunma hazırhğında (jül'le Povvell, forumdaki bir toplantıyı izlerken kısa süre sohbet ettiler. Görüşmeye, Irak Koalisyon Geçici Yönetim Başkanı Paul Bremmer da katıldı. (Fotoğraf: REUTERS) olmadıklannı açıkladı. Gül, Colin Powell ile görüşmesi- nin ardından Yunanistan Dışişleri Bakanı Yorgo Papandreu ile yakla- şık yanm saat süren ikili bir görüş- me yaptı. DöıHerden çağn Bu arada, Ortadoğu banşı için ça- ba harcayarak yol haritasını hazırla- yan ve "döraer" olarak bilinen ABD, BM, AB ve Rusya'dan yetkililer, ts- rail ve Filistin'e şiddetten vazgeç- meleri, banş için verdikleri sözleri tut- malan çağnsında bulundu. ABD, taraflann Annan planı çerçevesinde bir araya gelmesini istediğini iletti Washington'dan ZayaFe Kıbrıs mesajı Dış Haberler Servisi - ABD'nin, Kıbns sorunu- nun Birleşmiş Milletler (BM) planı çerçevesinde çözümü için, taraflann bir araya gelmesi istemini Tür- kiye'ye ilettiği bildirildi. Başkan George Bush'un da Kıbns 'taki gelişmeler- le ilgili bir rapor hazırla- dığı kaydedildi. NTV'nin haberine gö- re, Dışişleri Bakanlığı Müsteşan Uğur Ziyal'in Washington temaslan sı- rasında, Kıbns sorununun çözümü için BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın planını destekleyen Was- hington, Türkiye'den Kıb- ns'ta yeni adımlar atması- nı istedi. Ziyal'in temaslan sıra- sında George Bush yöne- timinin, Annan planı çer- çevesinde Kıbns görüş- melerinin yeniden başla- ması dileğine yer verdiği belirtilen habere göre, Washington, Kıbns Türk tarafının ginşimiyle sımr- dan geçişlerin kolaylaştı- nrmasından memnuniye- tini de dile getirdi. Ancak ABD, bunun çözümün ye- rine geçemeyeceğini ve yeni adımlarm atılması ge- rektiği görüşünü sa\aındu. Haberde, Bush'un, Se- nato çoğunluk lideri Cum- huriyetçi Senatör BillFrist ve Temsilciler Meclisi Baş- kanı Dennis Hastert'a. 1 Nisan-31 Mayıs tarüıleri KUZEYDEKİ TÜRKLER MÜTTEFİKİMİZDİR 1 LEFKOŞA (AA) - Rum yönetiminin eski lideri Glafkos Klerides ın kızı ve eski Rum milletvekili Keti Klerides. "Kıbns Türk muhalefetinin. Kıbns sorununu çözme konusunda doğal müttefikleri olduğunu" söyledi. Keti Klerides, Rum kesiminde yayımlanan SELİDES dergısine verdiği demeçte, "Kuzeyde arahktaki seçimlerin Kıbns sorununun çözümüne > ardımcı olup olamayacağına" ilişkin bir soruyu, "Gerçekten de bir rol oyna> abilir. Ancak Ankara ve Rauf Denktaş'uı hareketlerinin, Kıbns Türk muhaleferini güçsUzleştirdiğine inanı\orum. Muhakfeüe ittifak geüştirmemiz gerekir. Çünkü onlar, soruna çözüm bulmamız konusunda doğal müttefiklerimizdir" şeklinde yanıtladı. Klerides, "Kıbns'taki durumun 'bugünkü spastik haliyle' devam etmesi halinde tehlikelere gebe olduğunu" savundu. arasında Kıbns'taki geliş- meleri kapsayan bir rapor göndereceği belirtildi. Çabalar sürecek Ada'da iki tarafın da An- nan planı çerçevesinde gö- rüşmelere tekrar başlamak üzere ıkna edihneye çalı- şıldığı \Tirgulanan rapor- da, bu çabalann sürdürü- leceği kaydedildi. Bush, raporun diğer kıs- mında da aralannda Dı- şişleri Bakanı Colin Po- vvell, Dışişleri Bakan Yar- dımcısı Marc Grossman, Dışişleri Bakanlığı Kıbns Özel Koordinatörü Tho- mas Weston'ın da bulun- duğu yetkililerin yaptık- lan temaslarla ilgili ayrm- tılı bilgi verdi. BIÇAK SIRTI EROL MANİSALI Tek Boyutlu Düzen ve Bölgemiz - Petrol şirketleri 1953'te, Iran halkının seçtiği "Halkçı Musaddık"\ Ingiliz ve Amerikan istihbarat örgütlerine devirtip Rıza Şah Pehlevi'yi denetim- leri altına aldılar. - Şah, yıllar yılı ABD ve Ingiltere'nin (ve petrol şir- ketlerinin) ülkedeki ve bölgedeki çıkarlarını koru- du. - Uzun yıllar sonra 1979'da iran halkı yabancı güçlerin iktidarda tuttuğu rejime karşı ayaklandı. Amerika, Ingiltere veşirketlerinin baskırejimi,"so- nuçta islamcı veradikalbirsentezdoğurdu". Hem de Fransa'nın "ABD'ye karşı, evinde koruduğu bir dini lider aracılığıyla". Aslında "bu sentez", ABD ve Ingiltere'nin em- peryalist dayatmalannın bir ürünü idi. Aynen Usa- me bin Ladin gibi. - ABD'nin boykotuna ve düşman ilan etmesine karşın Fransa, Almanya, Rusya, Çin ve Japonya Tahran ile iyi ilişkiler kurdular ve ABD'nin "ambar- go dayatmasını" deldiler. Türkiye de iran ile ilişkilerini zaman zaman ge- liştirmek istedi. Ancak Ankara'ya, "Washington'a aşırt yakın yönetimler" işbaşına geldiğinde Tahran ile ilişkiler bozuldu. Ve kıyamet kopuyor... Soğuk savaş bitip de tek boyutlu, daha doğru- su Amerikan boyutlu "güç düzeni" ortaya çıkın- ca kıyamet koptu. önce birinci körfez krizi yara- tıldı. Sonra Yugoslavya dağıtıldı. Kafkasya'da iç sa- vaşlar çıkartıldı, Azerbaycan-Ermenistan sının de- ğiştirildi. Kıyamet senaryosunun tamamlanabilmesi için "Bush yönetiminin" ite kaka da olsa iktidara ge- tirilmesi gerekiyordu. ABD'nin ve kapitalizmin iç di- namikleri bunu zorunlu kılıyorduf). - ABD'nin yeni "sloganı", daha doğrusu yarat- tıği yeni düşman "terorizm" oldu. Sona eren "ko- münist tehdit" sloganının yerini "terörist tehdit" aldı. ABD (ve Ingiltere), kendi yarattıklan terorizme sal- dınyorlardı. Benim, "sûrdürülebilirüstünlüklerku- ramı" olarak tanımladığım kurama göre ABD (ve Batı) bunu yaratmak zorundadır. Amerikan kapi- talizmi ve onun sürükleyicisi olan dev şirketler için bu durum kaçınılmazdır. - ABD'nin kendi ürettiği Usame bin Ladin ben- zeri unsurlar 11 Eylül'ü yaratıyorlardı. Aynen Pe- arl HartDOur baskınında olduğu gibi Amerika, ka- pitalizmi ve şirketleri yeniden "şahlanıyoıiardı". -11 Eylül bahane edilerek ABD Afgnistan'a gi- riyordu. Bu hat Kafkasya'ya kadar uzatıldı. İlk saf- hadaki işgalin doğu ve kuzey hattı tutuldu. Hemen arkasından Irak harekâtının hazıriıkları başladı. Hak, hukuk, Birleşmiş Milletler, uluslararası ku- rallar, dünya kamuoyu bir kenara itildi. ABD (ve In- giltere), "sürdürülebilirüstünlükler" kuramının ge- reğini yaptılar. - Irak işgal edilirken sırada Suriye ve Iran'ın bu- lunduğu açıklanıyordu. Ve bunun arkası da gele- cekti... ABD ve Kürdistan Kuzey Irak'ta ABD (ve Ingiltere'nin) Kürt devle- ti projeleri 1992'de kendini göstermişti. Irak'ın iş- galinden sonra "Kürtler, artıkABD (ve Ingiltere'nin) stratejik müttefikleri olmuşlardı. Israil-Kürdistan- ABD hattı olarak... Kuzey Irak'ta kurulmakta olan ve ABD himaye- si altında bulunan devlet, Türkiye ve Iran'a doğru uzatılacaktır. Haziran 19 ve 20'de ABD'li ilgililerin KADEK ile temasları ilk sinyalleri verdi. Zaten, Irak'ın işgali ile birlikte Musul ve Kerkük'te ABD'nin "tercihleri" bunu gösteriyordu. Kuzey Irak'ta ABD (ve Ingiltere'nin) kurmaya başladıkları askeri üslerin, "çevredeki hangi ülke- lere karşı olacakları da belirginleşiyordu". Rusya, ABD'nin baskısına rağmen Iran'la stra- tejik işbirliğini sürdüreceğini söyledi ve geri adım atmadı. Ve hemen arkasından Iran'da öğrenci olay- lan başladı. 1953'ü hatırlayanlar, 50 yıl sonra ay- nı olaylann tekrar yaşandığını göreceklerdir. Hazi- ran ayının ortalannda TV 8'de İran belgeselini sey- rederken 50 yıl öncesinin olaylarını izlerken bugü- nü yaşadığımı sandım. Tek fark, filmin siyah-be- yaz olması ve insanların isimlerindeki değişiklik idi. Olaylar tamamen aynı idi. Aynı senaryonun fil- minin ikinci defa çekilmesi gibi klasiklere geçecek bir örnek oluşturuyordu. Bu "klasik", bir Amerikan (ve Ingiliz) klasiği idi. Daha doğrusu, emperyalizmin vazgeçilmez se- naryosunun uygulanması idi. llhan Selçuk birkaç gün önceki konuşmasında "ulusalcılarbirleşmelidir, başkayolyok" demiş. Ve doğru söylemiş; ulusalcılar, Kemalistler birleşme- liler; - Türkiye'de gerçek düşmanların kimler olduğu- nu içerdeki işbiriikçilerin Türkiye'yi nereye götür- düğünü görsünler. - Türkiye'nin de içinde bulunduğu bölgede, ay- nen dün olduğu gibi, dış güçlerin ne yapmak is- tediğini bilsinler. - Ve bölge ülkeleri emperyalizme karşı, ulusalcı güçler olarak işbirliği yapsınlar. Aynen Mustafa Kemal Atatürk ün yaptığı gi- bi... (*) Dünya'da ve Türkiye'de Büyük Sermaye, Der, 2003. www.istanbul.edu.tr/iktjsat/emanisali VEFAT Çok Sevdiğimiz Babamız Orman Yüksek Mühendısi Ismail ZENGİNGÖNÜL Aramızdan ve 78 yılhk dostu Cumhuriyet Gazetesi'nden aynldı. Kendisini son yolculuğuna, Bursa-Keles Baraklı Köyü'nde 23 Haziran 2003 Pazartesi günü (bugün) ikindi namazından sonra uğurlayacağız. Nurlar içinde yat babacığım. Dürüstlüğün, Çalışkanhğın, Insanhğın, llme Inamşın ve Vatanseverliğin bizlere örnek olacaktır. Eşi - Kardeşleri ve Evlatlan
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle