Katalog

2HAZJRAN2003PAZARTCSİ CUMHURİYET SAYFA [email protected] Bssra'da 5 bin kçScgösteri • BASRA(AA)- Irak'ın Basra kentinde yaklaşık 5 bin kişilik grup, kente îngiliz vali atanmasını protesto etti. Kentten sorumlu îngiliz ordusu tarafindan bölgenin idaresine atanan subayı protesto eden kalabalık, Ingiltere aleyhine pankartlar taşıdı. Îngiliz ordusu, geçen hafta kent konseyine bir îngiliz askeri yetkili tarafından idare edilecek geçici yönetimin geçtiğini duyurmuştu. Reform paketi kabul edildi • Dtş Haberler Servisi - Almanya'da iktidardaki Sosyal Demokrat Parti'nin Berlin'de yapılan olağanüstü kurultayında, Başbakan Gerhard Schröder'in önerdiği "Agenda 2010" kabul edildi. Schröder, reformlann yanı sıra sosyal alanda kesintiler öngören, partinin sol kanadı tarafindan karşı çıkılan paketin kabulünden memnun olduğunu belirtti. Emeklilik yaşının 201 l'den itibaren 65'ten 67'ye çıkanlması ve işverenlerin, engellilerin sıgortalanna katkıdan muaftutulması "Agenda 2010"un kimi maddelerinden birkaçı. Yüzlerce sendika temsilcisi ise paketin kabul edilmesini protesto etti. İran'da 5.2'lik depnem • TAHRAN(AA)- Iran'ın kuzeybatısındaki Erdebil eyaletinde, Richter ölçeğine göre 5.2 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Erdebil Doğal Felaketler Idaresi Başkanı Ahmed Kananpur, Bilesavar kentinde hissedildiğini depremin merkez üssünün Azerbaycan'da olduğunu söyledi. Depremde can ya da mal kaybına ilişkin henüz herhangi bir açıklama yapılmadı. Supiye-ABD anlaşması • ŞAM(AA)-Suriye dün 2 ABD şirketi ile 9 yıllık petrol ve doğalgaz arama anlaşması imzaladı. Devon Energy Company ve Gulfsand Petroleum Company ile imzalanan anlaşma çerçevesinde, şirketlerin, Suriye'de petrol alanlan aramak ve mevcut petrol kuyulannı geliştirmek için 29 milyon dolarlık yatınm yapmalan bekleniyor. Suriye, ABD'nin "teröristleri destekleyen ülkeler listesi"nde olduğu için Amerikan şirketlerinin bu ülkeye gelişmiş teknoloji transferi yasak. Şirketlerse anlaşmanın bu yasağı ihlal etmediğini savundular. Misket bomba tehdidi • LONDRA(AA)- tngiliz The Observer gazetesi, askeri istihbarata dayanarak hazırlanan ve Irak'taki milyonlarca sivil için hayati tehlike yaratan patlamamış bombalann yerlerini gösteren bir harita yayımladı. Patlayıcılann arasında kara mayınlan ve antitank mayınlan da bulunduğunu belirten gazete, "Bu durum, Irak'ın güvenli bir ülke olacağuıı savunan Bush ile Blair'i çok zor durumda bırakacak" dedi. Bush ile Putin, Rusya'daki zirvede Irak'la ilgili anlaşmazlıklan bir kenara itti 'Dostluğa' Iran gölgesi "Dostluklannın her zamankinden güçlü" olduğunu vurgula- yan ve samimi bir tablo çizen ABD ve Rusya liderieri, son gün- lerin en sıcak konusu tran'ın nükleer siiah programı ile ilgili anlaşmazhklanm ise gideremediler. (Fotoğraf: AP) DICK CHENEY UYARDI Bush doktrininde yumuşama yok Dış Haberler Servisi - ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney, dünyada terorizme karşı savaşı amaçlayan "Bush doktrinTnın ciddiyetinden kuşku duyan varsa, Afganistan ve Irak'taki ABD askeri müdahalelerinin verdiği derse dikkat etmesi gerektiğini söyledi. Cheney, ABD'nin "terörle savaşmda" kontrol altma alma ya da caydırma politikalan uygulamak yerine düşmanlannı tamamen yok etmeyi amaçladığını ve teröristleri destekleyen herhangi bir ülkeye karşı askeri güç kullanacağını vurguladı. Cheney, ABD Askeri Akademisi'nin son smıf öğrencilerine yaptığı konuşmada, "Irak savaşı, terörle savaşta önemB bir zaferdi. ancak bu savaşuı bitmesine henüz çok var" dedi. 11 Eylül ile doğan "Bush doktrini"nin devam ettiğini ve yumuşamayacağını vurgulayan Cheney, "Rehavete kapdamayız. TeröristJerin tüm dünyada mümkün olduğu kadar çok Amerikah öldürmeye kararh olduklanm, bunun için kitle imha silahlan ekle etmeye çabşbklanm unutamayız. Onlarla banş ohnaz, bu potitika yumuşama kabul etmez. Tek çözüm onlan tamamen yok etmektir" dedi. YUNANLI PILOTLARIN ITİRAFI: Dış Haberler Servisi - Rusya Devlet Başkanı VTadimir Putin ile ABD Başkanı George Bush. Irak savaşı nedenıyle yaşanan tartışmalan bir tarafa ittiklerini belirterek "dosttuldannın her za- mankinden daha güçlü olduğu- nu" vurguladı. St. Petersburg'da yapılan ikili zırvede Bush ve Pu- tin, Rusya'nın tran'da nükleer santral kurma plarüan konusun- daki anlaşmazlıklan ise tam an- lamıyla gideremedi. Irak savaşının ardından ilk kez dün sabah Rusya'nın St. Peters- burg kentindeki Konstantinovsky Sarayı 'nda bir araya gelen Bush ve Putin hayli samimi bir tablo çizdi. Moskova'nın, Irak'ayöne- lik yaptınmlann kaldınlması ka- ranna verdiği desteğe teşekkür eden Bush, Irak'ın yenıden inşa- sında BM'nin rolüne ilişkin Rus- ya ile anlaştıklannı söyledi. Putin ise "Rus şirketlerinin Irakta iyi işdeneyimleri var. Irak yönetimiyleçahşmaya ve Irak'ın tüm ihtiyacını karşuamaya haa- nz" dedi. Rus lider, iki ülkenin Irak konusunda anlaşmazlık ya- şamalanna karşın ortak çıkarla- nnın bulunduğunu vurguladı. Putin'den kısmi destek Öte yandan iki lider, ABD'nin İran kaygılan konusunda kesin bir anlaşmaya varamadı. Bush, Iran'ın nükleer program geliş- tirmesinden kaygı duyduğunu kaydederken Tahran'ı, nükleer silahlann yayılmasını önleme anlaşmasuıa uymaya çağırdı. Rusya lideri Putin de "ABD de dahil tüm ortaklanmızla bir- ükte kitle imha silahlannınyayü- masnıengdkmeyeçahşacağızve bu kesuıükJe İran için de geçer- K" dedi. Kitle imha silahlannın iran da dahil olmak üzere tüm dünyada denetlenmesi ve engel- lenmesi gerektiğini ifade eden Putin, "Ancak, Iran'ın nükleer sflahprogramınnvbizekarşı hak- sız rekabet bahanesi olarak kul- lanıhnasuıa karşryız" dedi. Pu- tın'in bu sözleri. Iran'la iş yapan Rus şirketlerine karşı olası ABD yaptınmlanna yönelik bir mesaj şeklinde yorumlandı. ABD, uzun süredir, Rusya'ya, Iran'ın güne- yindeki Buşer kentinde nükleer santral kurma çalışmalannı dur- durması için baskı yapıyor. Rus- ya ise bunu reddediyor. iki lider, Rus Parlamento- su'nun Stratejik Saldın Silah- lannın Azaltılması Anlaşma- sı'nın onaylaması üzerine pro- tokol imzaladı. Putin, "Strate- jik nükleer silahlanmızı 3te 2 oranında indirme taahhüdün- de bulunduk" dedi. Irakta yalnızca ABD bbükleri değü, başka ülkelerden askerter de bulunuyor. Avustralyah bu asker çöl güneşine karşı şemsiye ile korunuyor. " (Fotoğraf: ÂP) Afganistan'ın ardından Irak için de asker desteği gerekiyor Ege'de hergün ABD asker yetiştirenıiyor savaşı yaşıyoruz MURATİLEM ATtNA- Yunanistan'ın 75 yıl önce hava sahasını altı milden on mile çıkararak Ege'de fıili kazanım elde etmek istemesi, en çok pilotlan etkiliyor. Yunanistan'da yayımlanan Etnos gazetesine konuşan Girit Adası'ndaki 33 üssün pilotlan, savaşı her gün yaşadıklannı belirtiyorlar. Türkiye'den her gün onlarca silahlı uçağın Ege üzerine çıktığına dikkat çeken Yunanlı pilotlar, yaptıklannın "oyun olmadığınr ifade ediyorlar. Girit'in Iraklio kentinde bulunan 33 hava üssünün pilotlan, geçen günlerde çok yakın bir bölgede AbduDah Gül ile Yorgo Papandreu Türk-Yunan banşını konuşurken kendilerinin Ege semalannda hayatlannı ortaya koyarak savaşı yaşadıklannı anlatıyorlar. Siyasilerin Ege üzerinde neler olduğu konusunda bilgileri olmadığından yakınan pilotlar, "Büselerdi otunıp banşı konuşmazJardT yorumu yapıyorlar. Türk uçaklannın genelde silahlı uçtuklannı belirten Yunanlı pilotlara göre, havacılar arasında "dog fight" olarak adlandınlan "it dalaşlan'. banş dönemlerinde oyun gibi görünse de savaşın ta kendisi. W\SHEVGTON (AA) - ABD, Irak'ta oluşturulacak istikrar gücü için dünya ülkelerinden, Penta- gon'un beklediğinden çok az sayı- da asker sözü veribnesi nedeniy- le, askerlerinin büyük bölümünü Irak'ta tutmak zorunda kalacak. USA Today gazetesi, ABD ve Ingiltere'nin, iki düzine ülke- den sadece 13 bin asker sö- zü alabildiğini kaydetti. Ga- zete, bu rakanun, Amerikan planlamacılanrun istediğin- den çok daha az olduğuna işaret etti. Gelecek aydan iti- baren, eve gönderilmesi plan- lanan Amerikan 3. piyade tümeni- nin de bu çerçevede Irak'ta kalma- yı sürdüreceği belirtildi. ABD Başkanı George Bush yö- netimi, Afganistan'da askeri ope- rasyonlar v r e terorizme karşı savaş devam ederken dış askeri yardıma ihtiyaç duyuyor. ABD Savunma Bakanı Donakl Rumsfeld. Dış Ilış- kiler Konseyı adlı kuruluşta yap- tığı konuşmada, şu ana kadar istik- rar gücü için 39 ülkenin çeşitli yar- dunlarda bulunduğunu söylemiş- ti. Ancak Pentagon. hangi ülkenin ne kadar asker sözü verdiği konu- sunda açıklamada bulunmuyor. • Pentagon'undiğer ülkelerden beklediği sayıların çok altmda asker geleceğinin anlaşılmasının ardından Irak'taki ABD askeri sayısını düşürme planlannı erteleyeceği bildiriliyor. ABD'ye bu yönde en "coşku- lu* yardım Polonya'dan geliyor. Polonya yetkilileri, Irak'ın güven- liğinde lider rolü oynama kararlı- lığını sergiliyorlar. Bush yönetimi de Irak savaşında ABD'ye "yanın- dayız" mesajı veren Polonya'ya her yönden destek çıkıyor. USA Today gazetesi, Danimar- ka'dan 5 bin asker istenirken bu ülkenin göndermeyi vaat ettiği as- ker sayısunn 380 olduğunu yazdı. NATO, Afganistan'daki banş gü- cü faaliyetleri için 5 bin 500 kişi- lik bir güç hazırlarken bu oluşumun, Avrupa'nın Irak'a göndereceği as- ker sayısuıı olumsuz etki- lediği yorumu da yapılı- yor. USA Today gazetesi, ABD'nin müttefiklerinden istikrar gücü için söz veri- len asker sayılannı ülke- lere göre şöyle açıkladı: ArnaMitluk 200, Azerbay- can 150. Avustralya 200, Bulgaris- tan 200-500 arası, Danimarka 380, Estonya 55, Fiji 800, Macaristan 300, Italya 2500-3000, Letonya 12, Litvanya 130, Filipinler 175, Po- lonya 1500-2500, Romanya 700, Güney Kore 600, tspanya 1500 ve Ukrayna 1700 asker gönderecek. ARAFAT ANLAŞMAYI MÜMKÜN GÖRÜYOR Hamas ateşkes yolunda Dış Haberler Servisi - Filistin lideri Yaser Ara- fat köktendinci Hamas örgütüyle gelecek hafta ateşkes olabileceğini açıkladı. Filistin Başba- kanı MahmudAbbas da Filistinli gruplann 20 gün içinde Israil'e kar- şı savaşlannda ateşkes konusunda anlaşmaya varacaklannı söyledi. Arafat, merkezi Lond- ra'da bulunan El Hayat gazetesine yaptığı açık- lamada, Hamas'ın Isra- illilere yönelik saldın- lan durdurması için Mı- sır'ın girişimleri oldu- ğunu belirterek "Al- lah'uı izniyle bir sonuca varacağız, Ebu Mazen (MahmudAbbas)de on- larlaGazze'de bir toplan- ü yapü. Bu toplanülara devam edeceğiz'' dedi. Arafat, gazetenin "Ge- lecekhafta bir anlaşma- ya vanlması mümkün mü" sorusuna ise "Mümkün" yanıtını verdi. Arafat, ABD Başka- nı George Bush'un li- derliğinde yapılacak Or- tadoğu toplantısına çağ- nlmamasına ilişkin ola- rak da Toplantrya ka- rilacak kardeşlerinin, kendisi ve Filistin halkı- nıtemsiledeceğmi" bil- dirdi. Arafat, 4 Haziran'da yapılacak Ortadoğu zir- vesi öncesinde Bush'a, eski başkan babasının "yohuıdan gitmesi'' çağ- nsında bulundu. Filistin Başbakanı Mahmut Abbas da, Fi- listinli gruplann lider- ieri ile yaptığı görüşme- lerde önemli ilerleme sağladığını belirterek "20 günü aşmayacakbir dönemiçinde, bütün Fi- listin topraklannda tam bir sükûnet konusunda bir anlaşma olacak" de- di. Abbas, tsrail Başba- kanı Ariel Şaron'un ts- rail'in Batı Şeria ve Gaz- ze Şeridi'ndeki kontro- lü için "işgal" terimini kullanması ile ilgili ola- rak ise, Şaron'un "işgal hakkında söylediği şe- yüı, gerçeğin kabulü ol- duğunu" belirtti. 1 ÜRKİYE 10 YILDA AB'YE GtREBİLlR MGK'nin rolü tartışıldı Dış Haberler Servisi - Avrupa Birli- ği'nin (AB) Türkiye'ye yeterli desteği sağlaması ve eşit koşullarda görüşme- leribaşlatmasıhalinde,Türkiye'nin 10 yıl içinde tam üye olabileceği belirtil- di. Hollanda'nın Rotterdam kentinde. "Het Portaal" adlı kurum tarafindan düzenlenen. bazı Avrupa Parlamento- su üyeleri, bilim adamlan ve politika- cılann katıldığı toplanhda, Türkiyenin AB üyeliği tartışıldı. TBMM-Avrupa Parlamentosu Karma Par- lamento Komisyonu (KPK) Eşbaşkam, Yeşiller grubu üyesi Hollandah Joost La- gendijk başkanlığında ya- pılan tartışmalarda, Türki- ye'nin büyük ve önemli bir ülke olduğu, dinamik nü- fus yapısı ve sahip olduğu potansiyel zenginliklerle, AB'ye üye olrnası gerek- tiği ve bunun her iki tarafın da yaran- na olacağı vurgulandı. AB üyesı ülkeler ile Türkiye arasın- da, karşılıklı bir güvensizliğin bulun- duğu görüşü savunulan tartışmalarda, birliğin Türkiye'ye yeterli desteği sağ- • OrdununTürk siyasetindeki rolünün ele ahndığı toplantıda Portekiz örneği hatuiatıldı. laması ve eşit koşullarda görüşmeleri başlatması halinde, 10 yıl içinde üye- liğin gerçekleşebileceği belirtildi. Tartışmalar suasında üyelik tarihi ko- nusunda farklı göriişlerortaya çıkarken "ordunun siyaset üzerindeki rolünün" sürmesinin, tarih verihnesini güçleşti- receği öne sürüldü. Tarih için Türkiye'de Milli Güvenlik Kurulu'nun varlığırun bu kadar sorun yapılmaması gerektiğini vurgulayan Liberal Parti'den Senator Wim van Eekelen da, bu ku- rumun yahıızca tavsiye edi- ci karar aldığını, Portekiz'in üyeliğe kabulü sırasında, ay- nı kurumun bu ülkede de bulunduğunu, ancak o za- man hiçbir sorun olarak gö- rühnediğini hatırlath. Türkiye'nin Lahey Büyükelçisi Ta- can tldem de hükümetin siyasi, eko- nomik ve sosyal alanlardareformlanka- rarlı ve hızlı bir şekilde sürdürdügünü, ordunun siyasi gücünün Türkiye Cum- huriyeti'nin tarihine bakılarak değerlen- dirihnesi gerektiğini belirtti. BIÇAK SIRTI EROL MANÎSALI Ordu ve Avrupa Birliği Tartışmanın "TSK Avrupa Birliği'ne karşıdır ve- ya karşı değildir" olarak ortaya konması hem yan- lış hem de maksatlıdır. TSK Türkiye'nin AB'ye tam üye olmasına kesinlikle karşı değildir. TSK, AB'nin Türkiye'yi, "Normal ilişki düzeninin dışına çıkara- rak başkalanndan istemediği şeyleri istemesine karşıdır". Ordu, AB'nin Türkiye'yi oyalayarak "Türkiye'nin ulusal çıkarian ile bağdaşmayan taleplerde bulun- masına karşıdır". "Ordu AB'ye karşıdır" diye ya- lan söyleyenler, TSK'nin gerçekte karşı olduğu un- surlann gizlenmesini istedikleri için onların AB'ye karşı olduğu yalanını yaymaktadırlar. Ordunun kar- şı olduğu unsurlann ne olduğunu Orgenereral Bü- yükanrt'ın 29 Mayıs günü yaptığı önemli konuşma- dan anlıyoruz. Sıralayalım: 1 - Türkiye uzun yıllardan beri AB kapısında oya- lanırken Türkiye'den her alanda geri olan bazı Do- ğu Avrupa ülkelerinin hızla içeri alınması TSK'yi haklı olarak kuşkulandırmaktadır. Ayrıca, Türki- ye'nin tam üyelik başvurusu da 1989'da reddedil- di. Büyükanıt konuşmasında bu kuşkulan dile ge- tirdi. 2- AB Türkiye'nin önüne, diğer adaylardan, iste- mediği koşulları koyduğu gibi, çifte standart da uy- gulamaktadır. Kıbns ve Ege gibi, Türkiye AB içine alındıktan sonra çok daha kolay çözülecek sorun- lar, "Türkiye'den birkoşulmuş gibiistenmektedir"'. TSK, bu mantık dışı tutumu anlamamaktadır. Ayn- ca, AB bu dayatmalannı, "uluslararası hukuku çiğ- neyerek" yapmaya çalışmaktadır. Diğer taraftan terör örgütlerine destek vermek- te ve Ermeni sözde soykınmı ile Sevr'i çağrıştıran Avrupa Parlamentosu kararlannı Ankara'ya zorla ka- bul ettirmek istemektedir. Orgeneral Büyükanıt 29 Mayıs'taki konuşmasın- da, "TSK'nin AB'nin bu dayatmalannı kabul ede- meyeceğini" ifade etmiştir. 3- Büyükanıt'ın ifadesi ile "Benzeri görûlmemiş Gümrük Birliği", TSK'nin AB'nin niyetleri konusun- daki kuşkulannı büsbütün arttırmaktadır. Avrupa Bir- liği; 1981 'den 16 Nisan 2003 yılına kadar sıralaya- lım, içeri alınan Yunanistan, Ispanya Portekiz, Avus- turya, Isveç, Finlandiya; 2004'te tam üye olacak 10 ülke; 2007'de içeri alınacak Bulgaristan ve Ro- manya ile "Gümrük Birliği" imzalamamıştır. Çünkü, ülke tam üye olduktan, içeri alındıktan, "masaya yetkili olarak oturduktan sonra" oluşabi- lecek bir yükümlülüktür. Türkiye'nin imzaladığı, "benzeri görûlmemiş" Gümrük Biriiği, sadece iki kasaba devleti olan San Marino (25.000) ve Ando- ra (35.000) tarafindan imzalanmıştır. TSK, bu konuda da Türkiye'nin aldatıldığını dü- şünürse, haksız sayılmayacaktır. Orgeneral Büyü- kanıt bu nedenle konuşmasında, "Benzeri görûl- memiş Gümrük Birliği" ifadesini kullanırken haklı idi. TSK Türkiye'nin de diğer 12 adayın statüsünde olmasını istemektedir. Çünkü bu "benzeri görûlme- miş" sörnürge belgesi yüzünden ulusal sanayi or- tadan kalkarak çokuluslu şirketlerin eline geçmek- te, tarım tasfiye olmaktadır. TSK'nin Gümrük Birli- ği belgesine karşı çıkmasından doğal bir şey ola- maz. Yanlış nerede? TSK'nin karşı olduğu AB değildir. AB ile kurulmuş ve kurulmakta olan "yanlış ilişki düzenidir". Bu yanlış ilişki düzeni Türkiye'yi tam üyeliğe değil "AB himayesine götürmektedir". TSK'nin karşı olduğu budur. Bu bağlamda TSK şu hususlara karşı çıkar- ken haklıdır: 1 - Türkiye AB kapısında oyalanmaktadır. Türki- ye'den hem siyasi hem de iktisadi olarak geri ül- keler içeri alınırken Türkiye, özel statü içine itiliyor, yani sömürgeleştiriliyor; TSK bu gidişe karşıdır. 2- Benzeri görûlmemiş Gümrük Birliği ile Türki- ye birtuzağın içine çekilmiştir. Sanayi, tarım ve hiz- metler sektörierinde ekonomi sömürülmektedir. TSK bu tuzağa karş çıkmaktadır. Diğer adaylar Tür- kiye'nin durumunda değildirler. (*) 3- AB'nin, Kopenhag kriterlerı dışında, Türki- ye'nin önüne koyduğu koşullar ve talepler ulusal çıkarianmızla bağdaşmamaktadır. Bunlar da TSK tarafindan reddedilmektedir. 4- Bir taraftan yukanda sayılan anormallikler ve tek yanlı ilişki düzeni sürüp giderken AB'nin ve içerdeki bazı çevrelerin, TSK, azınlık dilleri, yerel yö- netimler konusunda dayatmalan, at ile arabanın yerinin değiştirilmesi anlamına gelir. 5-Türkiye AB kapısında tutulurken, apayn bir "özel statüye doğru" sürüklenmektedir. TSK bu durum- dan da rahatsızdır. AB, Türkiye'yi yann da içine al- mayacaktır. O zaman TSK, AB'ye karşı değildir; AB'nin Tür- kiye'ye karşı izlediği "ayınmcı ve özel statüye gö- türen" ilişki düzenine karşıdır. Bu bozuk ilişki dü- zenine yalnız TSK değil, Ankara Sanayi Odası'ndan, Ankara Ticaret Odası'ndan Ziraat Mühendisleri Odası'na ve çiftçilere kadar; ulusal sanayicilerden aklı başında işçi sendikalanna kadar herkes karşı- dır. Bazı çevreler bu gerçeğin ortaya çıkmaması için "TSK AB'ye karşıdır" diye durumu istismar etmek- tedirier. Türkiye'yi AB'ye tek taraflı bağlamak isteyenle- rin önünde TSK bir engel olarak görülmektedir. "Ordu AB'ye karşıdır" diye baskı yaratarak bu di- renci kırmak istemektedirier. Esas mesele budur. Büyükanıt buna gereken yanıtı vermiştir. C) Türkiye-Avrupa llişkilerinde Sessiz Darbe, De- rin, 2003. www.istanbul.edu.tr/iktisat/emanisali Kore Yarımadası'nda gerginlik • Dış Haberler Servisi - Güney Kore donanmasına bağlı gemılenn, ülke karasulanna girdiği gerekçesiyle üç Kuzey Kore balıkçı teknesine uyan ateşi açtığı gün, ABD Savunma Bakan Yardımcısı Paul Wolfowitz, iki Kore arasındaki sınırda bulunan ABD birliklerini ziyaret etti. Güney Kore Savunma Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre ateş açma olayı, Kore Yanmadası'nın bahsındaki Yongpyong adası yakınlannda meydana geldi. Bu olay, iki ülkenin tartışmalı sınınnda son bir haftada yaşanan 6. gerginlik oldu. Güney Kore'ye gelmeden önce Singapur'da, Asya'da güvenlik konulu konferansa katılan Wolfowitz, dün Japonya'ya geçti.