Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 2 HAZİRAN 2003 PAZARTESİ
HABERLER
Gül, AB reform paketine sonradan eklenen ve tepki toplayan öneriden vazgeçildiğini açıkladı
Apartmana ibadethaneyokANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Dışişleri Bakanı AbduÜah Gül, AB
reform paketinde yer alan ve tepki
toplayan "apartmanda ibadethane"
önerisinden vazgeçildiğini açıkladı.
Seçimlerde Türkçe dışında propagan-
danın da sakıncalı bulunarak taslak-
tan çıkanldığını bildiren Dışişleri Ba-
kanı, özel kanallardan ana dilde yayın
ile Terörle Mücadele Yasası'nın 8.
maddesinın kalkması konusunda ise çe-
kinceleri paylaşmadığını anlattı.
TRT 1 'de yayımlanan "Pazar Pano-
rama" programına katılan Dışişlen
Bakanı Abdullah Gül, gündemdeki
AB süreci, Kıbns sorunu, ABD'yle ye-
ni dönem ve Irak'ın yeniden yapılan-
masına ilişkin sorulan yamtladı.
Gürün açıklamalan ana başlıkla-
nyla şöyle:
MGK'de çekinceler görüşülmüştü
Milli Güvenlik Kurulu'nun (MGK) mayıs ayı ola-
ğan toplantısında askerler, AB reform paketi üzerin-
de 4 konuda çekincelerini iletmişlerdi. Terörle Mü-
cadele Yasası'nın (TMY) 8. maddesinın tümüyle
kaldınlmasının yaratabileceği zafıyete işaret eden ku-
rulun asker kanadı, apartmanlarda ibadethane açıl-
masını öngoren değişiklik için ise "Böyle bir uygu-
lama AB'de nerede var" sorusuyla eleştirilerini dile
gerirmişti. Diyanet İşleri Başkanlığı da "apartman-
da ibadethane" önerisine karşı çıkıyor. Diyanet İş-
leri Başkanvekilı Rıdvan Çakır, ibadethanelerin ge-
reksinime göre açılması ve herkesin gidebileceği or-
tak bir alanda olması gerektiğini belirterek eleştiri-
lerini dile getirmişti. Çakır, "Herkes kendi apart-
manının alünda ibadethane açacak, orası mescit ola-
cak. Öyle şey olur mu?" demişti.
AB paketi Selanik'e yetişmeyebilir:
6. AB uyum paketi Meclis kapanma-
dan önce çıkanlacak. 20 Haziran'da ya-
pılacak Selanik Doruğu'na yetişme
imkânı var. Orada bizim için karar ve-
rilmeyecek. Önemli olan ekim ayın-
da çıkacak tlerleme Raporu'nun olum-
lu olması. Anahtar olan bu. Reform-
lan çıkanp 2004 yılında da bunlann
uygulamasını göstereceğız.
Paket degişti. apartmanda ibadet-
hane olmayacak: AB paketi konusun-
da bazı tartışmalar bilgi eksıkJiği ile
yapılıyor. Bakanlar Kurulu'nda ele
ahndığı şekliyle bu tartışılanlar olma-
yacak. Örneğin Türkçe dışında seçim
propagandası. Sakıncalan bulduğum
için bunu çıkarttım, sevk etmedım.
îbadethane konusunda düzenleme Tür-
kiye'ye son yıllarda gelen çok sayıda
yabancı için düşünüldü. Bu kişıJeriba-
det yeri için başvurmuşlar, yasal en-
gellerle karşılaşmışlar. Burada tartışı-
lan apartmanda ibadethaneye daha ilk
konuşfuğumuzda doğru olmadığı dü-
şünceleri geldi. Bakanlar Kurulu'nda
Diyanet'ten sorumJu arkadaş başta ol-
mak üzere birçok arkadaşımız bunun
doğru olmadığı düşüncelerini iletti-
ler. Bu çıkanldı, şimdi taslakta yok.
Terörle Mücadele Yasası'nın 8. mad-
desinde de zaten dığer yasalarda bu dü-
zenJeniyor. Zaten tedbirler var, buna
gerek kalmıyor. TBMM isterse. gere-
kirse ileride yıne kanun çıkarabilir.
Kıbns'ta adım sırası AB'de: Kıb-
ns'ta şimdi atılması gereken adım
KKTC'ye ambargonun kaldınlması.
Bununla ilgili çalışma yapılıyor. Ümit
ediyorum. gelecek günlerde bu da ger-
çekleşir. Bu karşılıklı adımlarla gü-
ven inşa edilebilir. Ege konusuyla il-
gili olarak da ciddi çalışmalar yapılı-
yor. Önemli gelişmeler olabilir.
'ARIKOVANINA ÇOMAK SOKTUK'
Eıxloğaıı\laıı
kadrolaşma
savunması
EBRl TOKTAR/ SABİT HORASAN
KONYA - Recep Tayyip Erdoğan başbakan olarak ilk
kez gittiği Konya'da kadrolaşma eleştinlerine yanıt
verdi. Kadrolaşmadıklannı savunan Erdoğan "An
kovanma çomak soktuk. Buralardan
nemalaıuyorlardı. Nemalan kesiiecek de onun için
rahatsıziar" dedi. Konya Içme Suyu Projesi ile Suğla
Projesi'nin açılış törenine katılan Başbakan
Erdoğan'ın konuşmasından önce DSİ KJasik Türk
Müziği Korosu bir konser verdi. Ttörende Erdoğan,
hükümetin 6 aylık icraatlannı anlattı. IMF ve Dünya
Bankası'run uyanlannı kasteden Erdoğan, "Mah"
disipiini bozmavm diyorlar. Ya kardeşim bozulmaz!
Biz bunu dikkate alarak her şeyi yapryoruz" dedi.
Erdoğan yaptığı ziyaretler sırasmda sık sık
"annebabalann" yanına gelerek "Oğuımu işe aT
talebinde bulunduğunu belirterek şunlan söyledi:
Devlet kapısı arük
• Devlet
kurumlannın "yan
gel yat, maaşını
al" kapısı
olduğunu
vurgulayan
Erdoğan, "Devlet
kapısı başka,
vatandaş da
biliyortadını.
Ama artık devlet
kapısı iş kapısı
olmaktan
çıkacak" dedi.
istihdam kapısı
olmaktan çıkacak.
Öğretmen, doktor gibi
önemli kalenıler hariç,
arük devlet iş buuna
kapısı olmayacak. Ama
tabii devlet kapısı başka.
Vatandaş da biliyor
tadını. Çünkü yan gel
yat, maaşını al' Özel
sektörde bu yok.
Çalışırsan maaşını
alırsın, arük interaktif,
üreten, yaünmcı
Tûrkiye'ye ihtiyacımız
var." Konyaspor'u
birinci lige çıkmasından
dolayı kutlayan
Erdoğan, birçok
gazetede Akçaabatspor, Rizespor gibi takımlann
birince lige çıkmasının, bu bölgelerde AKP'nın
birinci parti olmasıyla ilişkilendirilmesine "Ne alakası
var" diye tepki gösterdı.
'Peşkeşçi özelleştirmeye hayır'
Erdoğan, Seydişehir Alüminyum Tesisleri'ne yaptığı
ziyaret sırasında kadrolaşma itirafında bulundu.
"Yanhş atanıalar yapümış olabilir" diyen Erdoğan,
"Yüzde yiiz isabetli olmayan atamalar olabilir. Bazı
arkadaşlanmıan zorlamasryla, dayatnıasryia atanıalar
yapılnıış olabilir. Bunlan tespit ettiğimde görevden
amjakgörevün" dedi. Erdoğan, buradakı zıyaretinde
Kamu-Sen ve Enerji-tş sendikalannın "Peşkeşçi
özeDeştirmeje hayır" pankartlanyla karşılaştı.
Komünist ülkelerde özelleştirilmemiş kurum
kalmadığını öne süren Erdoğan, "Önemli olan,
özelleştirme yaparken sağlam kazığa bağlanıak,
buradan işçi çıkanlmaması şartını koymak" dedi.
AKP REKOR KIRDI
Ecevit, ordunun Baühlaşma girişinılerine öncülük ettiğini vurguladı. (AA)
Eceviften orduya destek
'Türk Silahlı Kuvvetleri, AB'ye değil,
kimi AB üyelerinin oyunlanna karşıdır'
ANKARA (Cumburiyet Bürosu)
-DSP Genel Başkanı Biilent Ecevit,
kimi çevrelerin TSK'yi AB üyeliği-
nin başlıca engeli gibi göstermeye
çahştığuu vurgulayarak "TSK,AB'ye
değil, kimi AB üyelerinin oyunlan-
na karşıdır" dedi.
Ecevit, dün düzenledi-
ği basın toplantısında.
"ABD'de ve AB'de kimi
çevrelerin TSK'ye karşı
sonzamanlardayoğunbir
kanıpanva açtığmı" vur-
guladı."TSK,hattaAta-
rürk'ün, AB üyeliğinin
önündebaşhca engelgibi
gösterihneye başlandığı-
na" dikkat çeken Ecevit
şunlan söyledi: "Kimi '
Türk entelektüellerinin ve yazarla-
ruun da bu oyuna gelmeleri acı bir
garabet ve gaflet örneğidir. Türk or-
dusu daha Osnıanlı dönenünde Ba-
tıhlaşma girişimlerine öncülük et-
miştir. Her yeniliği Tûrkiye'ye ordu
getirnıiştir. Böyle bir ordunun her
• Ecevit, son
zamanlarda
ABD'de ve
AB'de kimi
çevrelerin
TSK'ye karşı
yoğun bir
kampanya
açtığım söyledi
konuda görüş açıklaması doğal hak-
kıdır. AB'nin her koşuluna boyun
eğmekAB üyeliğinin yolunu açmaz.
Kimi ,\B ülkeleri Türİdye'yi AB'nin
gerçek üyesi değil, uydusu olarak
görmek istiyorlar. O arada Lozan
Ândaşması'nı törpülemek
ve Sevr'i yeniden günde-
me getirmek istiyorlar.
TSK, AB'ye değiİ, kimi
AB üyelerinin bu oyun-
lanna karşıdır. Bu tür
oyunlara karşı tavır al-
mak da yalnız TSK'nin
değil Türİdye'yi seven her
yurttaşm görevidir. Bazı
Avrupa devletieri uzun ve
çetin tarüşmalardan son-
' ra AB'ye üye olmuşlar-
dır. Bazılannın tartışmalan halen
sürmektedir.
Türkiye de, elbette, shili ile aske-
ri ile bu tür tarüşmalan sürdürecek-
tir. AB'nin her isteğine koşulsuz bo-
yun eğmek gibi bir yükümlülüğü-
müz voktur."
Hükümetten
5 ayda 12 bin
açıktaıı ataııın
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AKP'yı
iktidara taşıyan 3 Kasım 2002 ile
10 Nisan 2003 tarihleri arasında kamu
kurumlarına 11 bin 657, yerel
yönetımlere de 151 açıktan atama izni verildiği
açıklandı. CHP Istanbul Milletvekili Kenıal
Kıbçdaroğlu nun soru önergesinı yanıtlayan
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı
Mehmet Ali Şahin. açıktan atama rakamlarını
açıkladı. Buna göre; bakanlıklar,
genel müdürlükler, yükseköğretim ve
yüksek yargı kurumlan gibi kamu
kuruluşlarına 7 bin 497'si memur, 357'si
sürekli işçi, 3 bin 803'ü sözleşmeli olmak
üzere toplam 11 bin 657 açıktan atama izni
verildi. Milli Savunma Bakanlığı, Jandarma
Genel Komutanlığı, Çevre ve Orman
Bakanhğî, TEDAŞ, Adalet Bakanlığıjanm ve
Köyişleri Bakanlığı (
• Mehmet Ali
Şahin, Recep
Tayyip Erdoğan
başbakanlığındaki
59. hükümet
döneminde
Başbakanlığa 12
personel ataması
yapıldığını, 4O'ı
emekli olmak
üzere 48
personelin
aynldığmı
bildirdi.
açıktan atama izni
verilen kurumlar
oldu. 4 Kasım 2002
ile 10 Nisan 2003
tarihleri arasında
belediye ve il özel
idarelerine 116
memur, 34 personel
ve 1 işçi olmak üzere
151 açıktan atama
izni, 32 bin 102
kişiye de geçici işçi
vizesi verildi. CHP
Denizli Milletvekili
Mustafa Gazalcı'nın
başbakanlıkta
çalışan personelle
ılgilı soru önergesine
verilen yanırta da
başbakanlıkta kadrolarla ilgili rakamlar
açıklandı. Abdulah Gül'ün başbakanlığındaki
58. hükümet döneminde Başbakanlık'ta 2 bin
592 kişınin çalıştığı, aynı dönemde 85 personel
atandığı bildirildi.
Başbakanlığa 12 atama
Kummlanna iade edilen 285 geçici
personelle birlikte emeklilik, naklen atama,
istifa ve ölüm nedeniyle 331 personelin
başbakanlıktan aynldığı aktanldı. Recep
Tayyip Erdoğan başbakanlığındaki 59.
hükümet döneminde başbakanlığa 12
personel ataması yapıldığı, 4O'ı emekli
olmak üzere 48 personelin aynldığı bildirildi.
Bin 645'i kadrolu, 470'i sözleşmeli,
429'u da geçici olmak üzere toplam
2 bin 544 kişinin başbakanlıkta
çalıştığı kaydedildi.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr
Yılmaz Erdoğan'ı severim. Yara-
tıcı, zeki ve esprili. Yaşam öyküsünü
herkes gibi ben de biliyorum. Hak-
kâri'de bir gece babasıyla tanişmış
ve saatler süren bir sohbet yapmış-
tık. Erdoğan'daki zengin espri yete-
neğinin kaynaklarından birisi muhak-
kak babasıydı. Hakkâri dağların ara-
sında bir kasaba. Müthiş ve etkileyi-
ci bir doğası, yoksullukla iç içe ya-
şayan bir halkı var. Hakkârili son yıl-
larda büyük sıkıntılar çekti. Hâlâ bu
sıkıntıların bir kısmı ortadan kalkma-
dı. Geçen yıllarda Hakkâri'deki fes-
tivaller sırasında konan yasaklara,
güvenlik güçlerinin baskıcı tutumu-
na tanık olmuştuk. Bunlann ne kada-
n çözülebildi onu da bilmiyorum.
Yılmaz Erdoğan, bu coğrafyanın
çocuğu. Onun ailesi de çok acılar
çekti. Dayısının Susurluk çetesi tar-
zı bir faiii meçhul cinayete kurban
gitmesi onun yaşamınm belki de an-
laşılmayan dramlarındandır. Erdo-
ğan'ın içinden geldiği solcu kültürü
de buna eklerseniz, belki de diğer
Bakire Bir Kızla Evlenmek
komedyenlerden farkı anlaşılabilir.
Erdoğan, şov dünyasının önde ge-
len yıldızlarından. Tuttuğunu altın
eden başarılı bir üretim kapasitesine
sahip. Oynuyor, yazıyor, yönetiyor,
konuşuyorve sürekli parakazanıyor.
Şov dünyasının, para ve şöhret ka-
zandırırken sürekli insanı tüketen bir
yanı da var,
Güzel kızlar, mankenler, birbiri ardı-
nagelen aşklar Yılmaz Erdoğan'ın şov
dünyasmdaki normal yaşarnının bir
parçası haline geldi. Eşinden boşan-
dı, televole dünyasının orta yerinde
bir ünlü olarak yasamaya başladı.
• • •
Erdoğan, bir söyleşide yaşadığı
şov dünyası içinde yalnız kaldığinı, za-
man zaman çok mutsuz olduğunu ve
insan ilişkilerinden sıkıldığını itiraf edi-
yor. Böyle olduğunu tahmin etmek zor
değil. Ancak bu yaşam içinde ken-
disi için çözüm yolu olarak gördüğü
"bakire birkıza âşık olup evlenmek"
ise Erdoğan'ın içine düştüğü açma-
zı çok güzel yansıtıyor.
Şov dünyası zaten maço bir dün-
ya. Burada güzel kızların sergilen-
mesine yönelik bir kültür, egemenli-
ğini sürdürüyor. Yılmaz Erdoğan, bu
yaşadığı dünyadan sıkıldığını soylü-
yorama bulduğu çözüm, yine bu ya-
şadığı dünyanın kültürünü yansıtıyor.
Ne demek bakire kız? Kendisi sa-
yısız genç kızla kısa vadeli ilişkiler
yaşıyor. Bunlar bakire olmadığı için
mi güvenilemezlerdi? Onun için mi on-
larla kalıcı bir ilişki kurulamazdı? Ay-
nı konuya bir de kız tarafından bak-
mak gerekiyor. Yılmaz Erdoğan'ın
kendisi bakir mi? Bütün bu ilişkiler-
de kızlar kötü, Erdoğan masum mu?
Bakire kız aramak geleneği, Ana-
dolu'nun en köklü erkek gelenekle-
rinden birisi. Erkekler, erkekliklerini ilk
hissettikleri andan itibaren kadınlarla
ve kızlarla ilişki kurmayı erkekliklerinin
doğal ve kaçımlmaz bir parçası olarak
görürler. O zamana kadar kızlar ne ya-
pacaklar? Evlerinde oturup, orada bu-
rada çeşitli kadınlarla ve kızlarla bir-
likte olan erkeğe, bakireliklerini sun-
mak üzere bekleyecekler.
Eğer kız bakire olmazsa başına her
türlü bela gelebilir. Töre cinayetlerin-
den zifaf gecesi babasının evine gön-
derilmeye kadar her türlü aşağılan-
mayı kabul etmeye hazır halde bek-
leyecekler. Yılmaz Erdoğan, bunlan
bilmeyecek kadar cahil ve deneyim-
siz birisi değil. Iki cins arasındaki iliş-
kinin bozukluğunun veya sağlamlığı-
nın nedeni, daha önce böyle bir de-
neyi yaşamamak olabilir mi?
Sorun, Erdoğan'ın dünyasmdaki
insan ilişkilerinin yapaylığı ve sami-
miyetsizliği. Bu dünyada ilişkiler tica-
ri bir boyuta da sahip. Herkes bir şe-
kilde ilişkisini pazarlıyor.
Erdoğan'ın bakire kız isteği bence
onun düzeyindeki birisi için şaşırtıcı.
Bu tutumun, kadınlan da kendisini
de aşağılayan bir yanı var. Bir insa-
nın ilişkiden mutlu olması için, daha
önce hiç ilişki yaşamaması bir neden
olabilir mi? Burada, erkek yaşayabi-
lir ama kadının yaşamamış olanı mak-
buldürgibi sakat, geleneksel anlayış
yatıyor.
Yılmaz Erdoğan, bakir bir erkek
değil. Olması da gerekmiyor. Yaşa-
dığı ilişkilerin onu ve karşısındakini yıp-
ratmış olmasının da çok başka ne-
denleri olduğunu sorgulamalı. Oradan
kendisine dersler çıkarmalı. Çıkardı-
ğı ders, "bakire bir kız olursa olur"
demek aslında hâlâ şov dünyasının
maço anlayışınateslim olduğunu ka-
bul etmesidir.
Not: Bu yazıyı Hürriyet gazetesin-
deki bir habere (El Ele dergisinden ak-
tarma) dayanarak yazdım. Yılmaz
eğer bu sözleri söylemediyse bu ya-
zıyı onun ismini çıkararak okuyabilir-
siniz.
200O'Lİ YILLARDA
ERDAL ATABEK
• ••Sınav Kaygısını Aşmak
Üniversite giriş sınavları bu yıl da hem sınava gi-
recek öğrencilerin hem de ailelerinin en büyük kay-
gı nedeni.
Lise eğitiminin neredeyse tümünün bu sınava en-
deksli olduğunu düşünürsek konunun önemini da-
ha iyi anlayabiliriz.
"Üniversiteye girmek" neden bu denli önemli?
Bir meslek sahibi yaptığı için mi? Yaşamında eğiti-
min son aşamasını da tamamlamış olduğunu kanıt-
lamak için mi? Kendisinden beklenenleri gerçekleş-
tirdiğini göstermiş olmak için mi? Bir genç için bu
sınavın bu denli önem taşımasının nedenleri neler?
Belki bunların hepsinin payı var, belki de bir genç
için "üniversiteye girmiş olmak" çok önemli bir "sos-
yalkimlikkazanımı" olduğu içindir.
"Sosyal kimlik kazanımı" öylesine önemli bir et-
kendir ki bunu kazanamamış olmak, taşınması çok
ağır bir yük sayılmaktadır.
Bu kazanım, genç için olduğu kadar aileler için de
önemli bir "sosyal kimlik"t\r. Aileler de çocuklarının
üniversite giriş sınavını kazanıp kazanmamalarını
çok önemli bir aile sorunu saymaktadırlar. Aileler ara-
sındaki sosyal rekabette bu sınav önemli bir sosyal
kredi ölçütü olmaktadır.
Sınavı önemli kılan görünürdeki önemli nedenler,
"iyi bir meslek sahibi olmak", "yaşamını bağımsız
kılacak kadaryeterliparayı kazanmak" aslında ikin-
ci planda kalmaktadır. Eğer bir genç, üniversiteyi bi-
tirmeden de meslek sahibi olabilirse, üstelik çok da
para kazanacağını bilse gene de üniversiteye girmek
hedefinden vazgeçmeyecektir. Çünkü, çok iyi bir işi
de olsa, çok da para kazansa, toplumun çok önem
verdiğini bildiği "sosyalkimliğikazanamamış olma"
onu rahatsız etmeyi sürdürecektir.
Üniversite giriş sınavının bu denli kaygı yaratma-
sının arka planında hangi etkenler var?
Bunlann başında "sonucun belirsizliği" geliyor.
Ne denli iyi de hazırlansa -kı bunun sonu yoktur- sı-
navın sonucu belirsızdir ve "her sonu belirsiz du-
rum" kaygı yaratır.
Ikinci önemli neden, "kişilik değerineyönelik teh-
dit"tir. Genç öğrenci, bu sınavı salt bir ölçme olarak
değil, kendi değeriniölçen birtest olarak algılamak-
tadır. Sınavı kazanmak kendisini "değersiz hisset-
mesine" yol açacaktır.
Üçüncü önemli neden, yaptığı hazırlığı yeterli bul-
maması, yeterli görünse de sınavda ne kadannı ger-
çekleştıreceğini bilememesi, bu nedenle de özgü-
venini korumakta zorlanmasıdır. özgüveni olmayan
öğrenciler için bu neden daha da büyüyen bir kay-
gı nedeni olmaktadır.
Dördüncü neden, ailelerın yüksek beklentilerine
karşılık verememe korkusudur. Aileden aileye değiş-
mekle birlikte, genel olarak aile beklentilerinin çok
yüksek olduğu bir kültürde yaşamaktayız. Aileler, hem
çocuklarının geleceği için hem de kendi sosyal say-
gınlıkları için çocuklarında yüksek beklentiler oluş-
turmakta, bu da gençler için büyük bir yük oluştur-
maktadır. Kimi durumda da aile beklentisinin yerini
gencin kendisinden yüksek beklentisi almaktadır.
Bu kaygılarla nasıl başa çıkılabilir?
Durumun belirsizliği "seçenek üretimi" ile belir-
gin kılınabilir. Şınav ya kazanılacak ya da kazanıla-
mayacaktır. Kazanılmadığı durumda bir yıl sonra
gene sınava girilebilir. Kazanılıp da beklenen puana
erişilmez ise ona göre değerlendirme yapılır. Seçe-
nek üretme kaygıyı azaltır.
Bu sınav kişilik değerinin ölçüsü değildir. "Ki-
şilik değeri" bu sınavla değil, kişinin karakteri ile dü-
rüst, kararlı, azimli davranışları ileölçülür. Bu neden-
le duyulan kaygı bütünüyle yanlış bir değerlendir-
medir.
Hazırlık, yapılabildiği ölçüde yapılmıştır. Şimdi bu-
nu irdelemek yerine, yapılmış hazırlığı tümüyle sına-
va aktarabilme üzerinde çalışılmalıdır. Keşke şun-
lan yapsaydım demekten vazgeçmek gerekir.
Aileler çocukları üzerindeki yüksek beklenti bas-
kısını kaldırmalıdır. Çocuklarına yapabitecekleri en
önemli destek budur. Olabilecek olanı, olması ge-
rekenin yerine koymak daha gerçekçi bir tu-
tumdur.
Şınav heyecanı normal bir duygudur, basannın
engeli olan, kaygı ve paniktir.
Aslında başarıyı da başarısızlığı da büyük ölçüde
kendimiz yaratırız.
e-mail: erdalatak ı superonline.com
Faks:0212-513 90 98
Metin Kaplan 4 gündür kayıp
• Dış Haberkr Senisi - Almanya'dakı Düsseldorf
Yüksek Mahkemesi taranndan 27 Mayıs'ta serbest
bırahlan Metin Kaplan, 4 gündür bulunamıyor. Fran-
sız AFP haber ajansının haberine göre, Alman yetkili
makamlanrun, geçen cuma gününden beri "şehri terk
etmemesi" yönündeki tebliği iletmek için aradığı
Kaplan bulunamıyor. Ajans. olay nedeniyle Alman
makamlannın zorda kaldığinı vurguladı.
Hükümetin reçetesi 'ver kurtul'
• ANKARA (Cumhurij'et Bürosu) - MHP Genel
Başkanı Devlet Bahçeli, AKP'nin dış politakadaki
ana kurtuluş reçetesinin "ver kurtul", ekonomide ise
"sat kurtul"dan ibaret olduğunu vurguladı. Basın top-
lantısı düzenleyen Devlet Bahçeli, "Hiçbir dönemde
AKP üctidannda olduğu gibi milli onur ve hassasiyet-
lerin bir kenara in'lmediğini" vurguladı.
DfflAP'a polis müdahalesi
• İstanbul Haber Servisi - Beyoğlu'nda "genel af"
istemiyle basın açıklaması yapmak isteyen DEHAP'lı
grup. polis taranndan eğitimli köpekler ve gözyaşar-
tıcı gaz kullanılarak dağıtıldı.Tarlabaşı Bulvan'ndaki
DEHAP İstanbul tl Başkanlığı önünde toplanan grup
adına yapılan açıklamada. "Abdullah Öcalan'a daha
iyi koşullar sağlanması gerektiği" öne sürüldü.
21. Hukuk İhtisas Semineri
• İstanbul Haber Servisi - Marmara ve Bahçeşehir
üniversiteleri ile Barolar Birliği'nce Hilton Oteli'nde
düzenlenen "21. Hukuk thtisas Semineri"nin açılı-
şında konuşan İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu,
"Gündelik emırlerle yönlendirilen güvenlik hizmeti
anlayışı terk edilecek, istatistiksel verilere göre karar
verebilen yönetim anlayışı egemen kılınacaknr" dedi.
CUSİAD'ın Gala Yemeği'
I Haber Merkezi - Cumhuriyetçi Sanayici ve İşa-
damlan'nuı "Gala Yemeği" İstanbul Ritz Carlton
Oteli'nde yapıldı. Cemal Reşit Rey Oda Orkestra-
sı'nın konser verdiği CUSİAD yemeğine eski
Sanayi Bakanı Tahir Köse, Cem Vakfı Başkanı
Izzettin Doğan. eski DSP millervekili Ayşe
Gürocak ve kalabalık bir işadamı grubu katıldı.