25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 & HAZİRAN 2003 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Müfettişler, Sanayi Bakanı hakkında toplam 20 yıl hapis istemiyle soruşturma açılmasını istedi Coşkun'akaçakçılıksuçlaması SanayiBakanı An' Coşkun. İLHANTAŞO ANKARA - Gümrük ve Ma- liye müfettişleri, Sanayi ve Tica- ret Bakanı AH Coşkun hakkında "evrakta sahtecilik"" ve "kaçak- çıhk" savıyla Istanbul Cumhuri- yet Başsavcılığı'na suç duyuru- sunda bulundu. Müfettişler tarafindan hazır- lanan raporda, Coşkun'un Ka- çakçılığın Men ve Takibine Da- ir Yasa uyannca 12 yıla kadar ağır, Türk Ceza Yasası'nın "ev- rakta sahteciliği" düzenleyen hükmü uyannca da 8 yıla kadar ağır hapis istemiyle soruşturul- ması istendi. Dokunulmazlığı- nın kaldınlması istemiyle ilgili TBMM'de bir fezlekesi de bulu- nan Coşkun, dokunulmazhğının kalkması durumunda yargjda he- sap verecek. • Maliye Bakanı Unakıtan'm ardından, Sanayi Bakanı Coşkun hakkında da suç duyurusunda bulunuldu. Gümrük ve Maliye müfettişleri, îhlas Bisanlar San. ve Tic. AŞ'nin bir dönem üst düzey yöneticiliğini yapan Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun'un 'evrakta sahtecilik' ve 'kaçakçılık' savıyla soruşturulmasını istedi. TBMM Yolsuzluklan Araştır- ma Komisyonu çalışmalanyla önceki iktidarların yolsuzlukla- nnı "sorgulayan" AKP, kendi bakanlan hakkında "hayali ih- racat, gûmrûk kaçakçıhğT ve "evrakta sahtecilik" suçlamala- n ve suç duyurulanyla yeniden gündeme geldi. Mercek altına alınan 464 ihracat fırmasından el- de edilen ilk verilere göre, 400 milyon dolarlık hayali ihracat gerçekleştirildi. Hayali ihracat yapan şirketlerin devletten hak- sız yere 80 milyon dolar vergi ia- desi aldıklan da belirlendi. Ankara DGM Başsavcılığı'nca yürütülen, cumhuriyet tarihinin en büyük yolsuzluk operasyonu olarak nitelendirilen Örümcek Ağı'na, Recep Tayyip Erdoğan hükümetinin bakanlan da takıl- dı. Maliye Bakanı Kemal Una- kıtan hakkındaki suçlamalann ardrndan Sanayi ve Ticaret Ba- kanı Ali Coşkun hakkında da suç duyurusunda bulunulduğu orta- ya çıktı. Gümrük müfettişleri Harun Uslu, Murat Yaman, Ön- der Uysal ile Maliye müfettişle- ri Can Galip Sabuncu. Bülent Konca ve Ali İhsan Örücü'nün "30 Mayıs 2003" tarihli raporu, Istanbul Cumhuriyet Başsavcılı- ğı'naulaştı. Raporda, Ali Coşkun'un bir dönem "üst düzey yöneticiliği- ni'' yapnğı Üılas Bisanlar San. ve Tic. AŞ'ye ilişkin incelemelere yer venldi. "1780050815" vergi numarasıyla Kemalpaşa Vergi Dairesi'ne kayıtlı "bisildetveye- dek parça üzerine" iş yapan Bi- sanlar AŞ'nin incelendiği dö- nemde, yönetim kurulunda Sa- nayi ve Ticaret Bakanı Ali Coş- kun, Ihlas Holdıng'in sahibi En- verÖren'in oğlu MücahitÖren, Albaraka Türk Genel Müdürü Fehmi Akm da bulunuyor. Rapora göre Bisanlar AŞ'nin üişkili olduğu yurtdışındaki "Bhıe Type" adlı şirket, Türk gümrük- lerine sahte fatura gönderdi. Ra- porun sonuç bölümünde şu de- ğerlendirme ve suçlama yapıldı: "Gümriikkapdan\cwDandı- şındaki yerterden memleket dı- şına eşya çıkaranlar veya bunla- n çıkartmak için gümrüklere verdikleri beyannamelerde cins, nevi, miktar, menşe,gönderflece- ği yer ve ticari eşya için ihracat amacıyla yapılan saüşta gerçek- te ödenen veya ödenecek fiyat bakunından yannş beyanda bu- lunmakfiilineuygunhıkgöster- diği. Aynca söz konusu fîilin' ev- rakta sahtecilik' yapmaksuretiy- le işiendiği sonucu ve kanaatine ulaşılmışür." Saral ve Ak beraat etti • ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - Ankara Emniyet Müdürlüğü'nün 9. katında dinleme odası mevcutken yasadışı olarak 8. kata ikıncı dinleme odası kurduklan ve dinleme yaptıklan savıyla yargılanan eski Ankara Emniyet Müdürü Cevdet Saral, yardımcısı Osman Ak, istihbarat şube müdür yardımcısı Zafer Aktaş ve Mahmut Corumlu beraat ettı. Kınkkale Asliye 2. Ceza Mahkemesi, beraat karanna 'yeterli ve kesin delil" elde edilememesini gerekçe gösterdi. Sezer'den BORBVe onay • ANKARA (Cum- huriyet Biirosu) - Cunihurbaşkanı Ah- met Necdet Sezer, Ulusal Bor ve Ürünle- ri Araştırma Enstitüsü kurulmasma ilişkin yasayı onayladı. Yasa- ya göre, kısa adı BO- REN olan enstitünün merkezi Ankara'da olacak. Enstitü, bor üriinleri ve teknoloji- sinin geniş alanda kul- lanımı, yeni bor ürün- lerinin üretimi ve ge- liştirilmesi konusunda araştırma yapacak ya da yaptıracak. İsrail için çekişme • ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - tsrail-Türkiye Parlamentolararası Dostluk Grubu'nun genel kurulunda AKP ve CHP arasında tartışma yaşandı. tsrail Dostluk Grubu'nun genel kuruluna üye olan 107 AKP'liden yalmz 20 dolayında katılım olunca başkanlık seçimi, çoğunluk aranmayan ikinci toplantıya kaldı. Grubun CHP'li kurucu başkam Gökhan Durgun'un ikinci toplantıyı cuma günü namaz saati olan saat 12.30'a aldırması, AKPTilerin tepkisine neden oldu. Baykaria görüşeırayoruz1 • ANKARA (Cum- huriyet Biirosu) - CHP Mardın Millet- vekili Muharrem Do- ğan, milletvekılı ola- rak Genel Başkan De- niz Baykal ile görüşe- memekten yakındı. CHP grubunun bası- na kapalı bölümünde söz alan Doğan, çev - resinde bulunan bazı isimlerin Baykal'ı yanlış yönlendirdikle- rini savunarak "Bun- lar partimize. genel başkanımıza zarar ve- nyorlar. Bıraksmlar genel başkanımızın yakasını" dedi. CHP lideri Deniz Baykal'dan iktidara 'Samimiyseniz dokunulmazlığı kaldmn' çağnsı: Katnu vicdanı sarsdıyor • Baykal, Çukurova ve Kepez'e el konulması konusunda'kamu vicdanının tam bir güven içinde çalışmadığını' söyledi. AKP'ye, 'Samimiyseniz dokunulmazlığı kaldınn' çağnsı yapan Baykal, 'Dokunulmazhk kaldınlmadan caka satamazsınız' dedi. ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, yolsuzluklarla mücadele- de "samimi" olabilmek için ilk yapılması gereken işin dokunul- mazlıklan kaldırmak olduğunu belırterek "Dokunuhnazhldankal- dırmadan, yolsuzlukla mücadele ediyorum, cakası satmanıza izin vermezkr. Uzatmayın, getin bu işi bitiretim" dedi. Baykal, Çukuro- va ve Kepez'e el konulması konu- sunda da "Falan grup olursa hu- kuk işleyecek, benim grup olursa işlemeyecek anlayışı kabîıl edile- mez" diye konuştu. CHP lideri, dünkü grup toplan- tısında "yolsuzlukla mücadele" konusundaki tartışmalan derin bir hüzünle izlediğini belirtti. Yol- suzlukla ilgili konulann en kısa za- manda tarafsız bir biçimde çözül- mesi gerektiğini belirten Baykal şunlan söyledi: "5yılöncebizba- zı konulann üzerine giderken bi- ze' Kurcalamayın' deniyordu. Şim- di de 'Istanbul Belediyesi'ndeki olaylar niye soruşturulmuyor, ni- Milletveküi Zeki Ahay'ın kızı Hazal CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'a çiçek verdL (Fotoğraf: AA) ye Kombassan'ın, Albayraklar'ın ihaleleri kurcalanmıyor' diyoruz. 'Kanştırmayın, kurcalamayın' di- yorlar." Yolsuzlukla yûzleşme Baykal, yolsuzlukla mücadele için sağlam bir altyapı oluşturmak gerektiğini, bunun için hukuk sis- temi, özelleştirme, ihale sistemi ve bankacılık alanlannda köklü değişikliklere gidihnesinin zorun- lu olduğunu vurguladı. Ticari sır ka\Tamının da yolsuzlukla müca- delenin önünde bir engel olduğu- na dikkat çeken CHP lideri şu gö- rüşleri dile getirdi:"Yolsuzluklar- lamücadeteiçin yapdaeakilkiş,do- kunulmazhklann kaldınlmasıdır. Bunu yapmadan. yolsuzlukla mü- cadele cakası satmanıza izin ver- mezkr." Baykal, Çukurova ve Kepez'e el konulması konusunda da "kamu vicdanının tam bir güven içinde çalışmadığını" söyledi. Kamu vic- danının bu kararlann tarafsız, doğ- ru, ülke yaranna alındığına gü- venmesi gerektiğini kaydeden CHP lideri, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bazılan karşısında anlayışlı davranmak, başka bazılan karşı- sında farklı standartlarda tepki göstermekkamuvicdanınısarsıyor. Balıkesir SEKA, AKP ile kader ortaklığı olan bir grup tarafindan alındı. 1 milyon küsur dolara aldı- lar, aytardır konuşuluyor. Ciddi bir cevapyok. PETLAS, Kombassan'a verildi. Kombassan tüm sorumlu- luklanm yerine getirdi mi? Bu ko- nuda neyapddı? Geçen hafta PET- KtM'i konuştuk. Bunebiçim ül- ke yönetimi, bu ne biçinı özelleştir- me. Türkhe'nin devasa kuruluşu- nu bir kuruluşa teslim edeceksi- niz,dahaönce\çrdikleriniaalacak- sınız. Bu, fiyaskodur." Başbakanlığı koordinasyon makamı yapma sözü yasa taslağmda yer almıyor Erdoğan yetkilerini çok sevdi EMİNE KAPLAN ANKARA - AbduDah Gül'ün başbakanlığı döneminde "Başba- kanhk, koordinasyon makamıola- cak" diyen AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, başbakan olun- ca bu düşüncesinden çark etti. AKP hükürnetınin son biçimini verdiği kamu yönetimi temel ya- sa taslağında, "Başbakan,Bakan- lar Kurulu'nun başkanı ve başba- kanlık teşkilaünın en üst amiri- dir" denilirken başbakan ve Ba- kanlar Kurulu'nun koordinasyon göre\iyle ilgili ibareler ayıklandı. "BürokratikoHgarşi"den yakınan AKP, taslakta "bürokrarJarmhal- ka karşı sorumlu olmasrnı öngö- ren düzenleme getirdi. Taslağın son biçiminde, şu düzenlemeler öngörüldü: • Yurttaşlar, millı güvenlikle il- gili konular da dahil olmak üzere bilgi edinme hakkına sahip olacak • Bakanlar Kurulu'nun "koor- dinasyonu sağlamak", başbaka- nın da "bakanhldararasında ahen- gi ve işbuiiğini sağlamak" biçi- minde ilk taslakta sayılan görev- lerine, taslağının son biçiminde yer verilmedi. Taslakta, yalnızca "Başbakan,BakanlarKurulu'nun başkanı ve Başbakanlık teşküatı- run en üst amiridir" denildi. Er- doğan, başbakan olmadan önce başbakanlığın koordinasyon ma- • AKP hükümeti, kamu yönetimi temel yasa taslağma son biçimini verdi. 'Bürokratik oligarşi'den yakınan AKP, taslakta "bürokratlann halka karşı sorumlu olması"nı öngören düzenleme getirdi. kamı olacağım söylemişti. • Bakanlık, bağlı ve ilgili ku- ruluşlaraı her kademedeki yöne- ticileri, görevlerini mevzuata, stra- tejik plan ve programlara, perfor- mans ve kalite ölçütlerine, bakan- lık emirve direktiflerine uygun ola- rak yürütmekten üst kademelere ve halka karşı sorumlu olacak. • Bakanlann yetkilerini astla- nna de\Tetmesi durumunda dev- rettiği yetkililerle ilgili sorumlu- luğu kalkacak. • Yerel yönetimlerin harcama- lann denetimi Sayıştay tarafindan yapılacak. Bu amaçla Sayıştay'ın teşkilat yapısı içinde özel ihtisas daireleri oluşturulabileceği gibi bölge sayıştaylan da kurulabilecek. • Her ilde. yerel yönetimlerin işlem ve kararlannın hukuka uy- gunluğunu değerlendirmek, ara- lanndaki anlaşmazlıklann çözü- müne yardımcı olmak üzere bir halk denetçisi seçilecek. Halk denetçisi, il genel meclisinin üç- te iki çoğunluk karan ve 4 yıl sü- reyle seçilecek. İlgili kuruluşlar, halk denetçisi tarafindan istenen bilgi ve belgeleri gecikmeye ne- den olmaksızın vermek zorunda olacak. TBMM 'DOKUNULMAZLIĞI' ARAŞTIRICAK Hükümetten 'oyalamaya' evet ANKARA(CumhuriyetBürosu)-CHP Anka- ra Milletvekili YakupKepenek'in dokunulmaz- lıklar konusunda Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi, dün TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi. AKP'nin önergeye destek vermesi, "zaman kazanma" taktiği olarak yorumlandı. Önerge üzerinde yapılan görüşmeler sırasm- da söz alan CHP Adana Milletvekili Ziya Yer- gök, geçen yasama döneminde dokunutmazlık- lann kaldınlmasına direnilmesinin TBMM'nin itibannı zedelediğini, buna direnen partilerin TBMM'ye giremediğini söyledi. AKP Grup Başkanvekili Haluk Ipek ise"Dokunulmazhk müessesesmiyTpramıakvçortadankakurmakpar- lamenter sistemi yıpratmaktır. Dokunulmazh- ğm kaldırüması, 'parlamenter devleti' 'hâkim- ler devleti' haline getirebflir.Dokumıhnaziığm kal- dırümasmdan amaç, AKP'nin 365 mifletvekifiy- k hizmet vermesini engellemekse, ldmse kusura bakmasuı, bu tuzağa düşmeyiz" dedi. Önerge sahibi olarak kürsüye çıkan Kep>enek, "Başbakan Erdoğan'ın 'bürokratik oligarşi' ta- rununa kaübyorum. Türkrye'de si\asetçi, bürok- rat ve bir grup işadamından oluşan bir yapı var- dır. Bunun önlenmesi için işe buradan,Mecbs'ten başlamak gerekir" dedi. Başbakan Yardımcısı Mehmet AH Şahin de komisyonun kurulması- na hükümet olarak olumlu baktıklannı bildirdi. Şahin, çahşmalar sırasında demokratik ülkeler- deki uygulamanm araştınlmasını istedi. AKP'nin Kâbe'si neresi? NAZMİAKDAĞ MERStN -Genç Par- ri Genel Başkan Yardım- cısı Cahit Çetecioğlu, partilerine karşı hukuk dışı, haksız bir mücade- le yürürüldüğünü söyle- di. AKP'nin Müslüman halkı kandırarak iktidar olduğunu savunan Çe- tecioğlu, "Müslüman- lannKâbesiMekke'dir, AKP'nin Kâbe'sineresi'' diye sordu. Çetecioğlu, partisinin Mersin il örgütünce Mer- sin Kulüp'te düzenlenen "Yaza Merhaba'' toplan- tısındayaptığı konuşma- da, ekonominin siyase- te alet edildiğini iddia etti. Türkiye'nin güçlü bir ülke olduğuna inan- dıklanru belirten Çeteci- oğlu şunlan söyledi: "Bu ülkenin takryyeci bir hü- kümete \e I\İFpoütika- lanna ihtiyacı yokrur. Genç Parti'nin gücünü gördüler, önümüzü kes- mek istiyorlar. Bizler ge- nel başkanımız gibi beyaz gömleklerimizi kefen niy etine gh dik." AKP'demuhalefet Kongreye iptal istemi BURSA/GEMLİK (Cumhuriyet) - Bursa AKP 11 Örgütü'nde par- ti içi muhalefetin sesi yükseliyor. Gemlik llçe Orgütü kongresinde ko- nuşturulmayan adaylar- dan Yüksel Ozaydın kongrenin iptalini iste- di. Nilüfer ilçe kongre- sinde de söz verildiği halde yönetim kurulu listesine alınmayan 14 kurucu üye, 2 bin üye- den topladıklan imzala- n Genel Başkan Recep Tayyip Erdoğan'a gön- derme karan aldı. Üç adayın çekiştiği ve sa- dece il yönetimi ile mil- letvekili Ahan Karapa- şoğhı'na yakınlığı ile tanınan Enver Şahin e konuşma hakkı tanınan Gemlik kongresinde kavga çıkmış, konuştu- rulmayan Yüksel Özay- dın ve Selahattin Bakır- cı'nın taraftarlan salonu bağırarak terk etmişler- di. Özaydın, kongreden aynlırken "Lanet olsun böyle kongreye" diye bağırmıştı. Kongreyi Şahin kazanmıştı. POLİTİKA GU1NLUGU HİKMET ÇETtNKAYA Canım Sıkılıyor, Canım!.. Havada yağmur sıkıntısı vardı... Salonun pencerelerini açıp gökyüzüne baktım... Saat geceyarısını çoktan geçmişti... Ben derin uykulann içinde değildim henüz. Ayak- taydım, sıcaktan uyuyamıyordum... Belki de derin uykulann mavi güneşleri içinde kay- bolmak istiyordum... Sehpanın üzerinde Edip Cansever'in bir şiir ki- tabı duruyordu; bir de Balzac ın 'Madam de Bemy'e Mektuplar'ı. önce Edip Cansever'in şiirierine bak- tım, sonra Balzac'ın mektuplarını okudum... Düşler denizinde gibiydim!.. Kekik kokulannı özlemiştim, kır çiçeklerini, de- nizlerin kokusunu!.. O gece Türkıye 'Asmalı Konak'ı izliyordu... Karşı apartmana baktım... Dairenin tüm ışıkları yanıyordu... Gizemli gölgeleri düşündüm o anda. Yaşanmış öyküleri. Avucumuzun içinden kayıp giden yıllan... Edip Cansever'in dizelerinde masmavi bir yol- culuğa çıktım: "Derin, sessiz, iyi böylece Güz, ölülerini bırakan kuşlar Yer kalmadı acıyla ülkemizde Derin, sessiz, iyi böylece Gün ortası alacakaranlık bakışlar." Havaçoksıcaktı, uyuyamıyordum... Gazetelerin sayfalannı kanştırmaya başladım... • • • Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Malezya'dan sonra Pakistan'daydı.... Başbakan Erdoğan'ın eşi Emine Hanım'ın fo- toğrafına baktım uzun uzun!.. Laik demokratik Türkiye Cumhuriyeti'nin Baş- bakanı'nın eşi böyle mi giyinmeliydi? Içim cız etti!.. Yüregim daraldı!.. Pakistan'ın kadından sorumlu Devlet Bakanı Ni- lüfer Bahtiyar'ın. Pervez Müşerref'in eşi Sehba Müşerref'in fotoğrafına baktım daha sonra!.. Kendi kendime şöyle seslendim: "Mustafa Kemal Atatürk, Anıtkabir'den kalk- sa, şu yaşadıklanmızı görse ne der acaba?" Şeriatın egemen olduğu ülkelerde bile cumhur- başkanlannın, başbakanlann eşleri, kadın bakan- lar Emine Hanım gibi giyinmiyorlardı!.. Başları açıktı!.. Giyim tarzları çağdaştı!.. Karanlıklar içindeyim... Yoksullukların, yolsuzlukların, umutsuzlukların ortasındaydım... O anda Iran'da yaşananlar geldi aklıma!.. Iran'da öğrenci gösterileri sürüyordu!.. Iran'da başkaldıran salt öğrenciler miydi? On- lann anneleri, babaları, kardeşleri yok muydu? Baskıya, zulme direnen salt öğrenciler olamaz- dı!.. Iran'da mollalar rejimi egemendi... Dinci, baskıcı birrejim!.. Kadınlanngiyiminekuşamınakarışanbirrejim!.. özgürlükleri kısıtlayan bir rejim... Canım sıkılıyordu!.. Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı'nın eşinin protokoldeki kıyafetini inanın içime sindiremiyor- dum... Bir de dün sabah gazetelere bakınca, çıkan ha- berier karşısında şaşkına dönmüştüm!.. Başbakan Erdoğan, Pakistan Ulusal Meclis Baş- kanı Çavduri Emir Hüseyin'e sormuş: "Kadınlar nerede göremiyorum!" Çavduri Emir Hüseyin: "Onlarakıllı, sıcakta dolaşmıyorlar..." Törende erkekler kadınlann elini sıkmamış... Erkek erkeğe yemek yenmiş!.. Türkiye yabancı mıdır bu tür olaylara? Ülkeyi yönetenlerin büyük bölümü kadınlann eli- ni isteyerek mi sıkıyor? • • • Fotoğraflara bakıyorum... ÇağdaşTürk kadınının yerini 'sıkmabaşlı' kaftan- lı kadınlar almış!.. Dedim ya, içimden bir şeyler kopuyor!.. Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Şener Eruygur'un konuşmasını okuyorum: "Demek olarak sadece mütevazı bir ilimizde ir- ticai faaliyetleri belirtilen okul, dershane ve yurt- lardaki öğrenci miktarı 4 bin 246..." Bugün laik demokratik cumhuriyeti savunmak neredeyse suç!.. Dün gece hiç uyumadım!.. Uykumun derintiklerinde mavi güneşler arasın- da yürüyemedim!.. Canım sıkılıyor, canım!.. hikmet.cetinkaya(S cumhuriyetcom.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Hikmet Çetinkaya ABD'nin Kürt Kozu ve Bağdat'ın Çocukları 1 Tüm 1 kitapçılarda Günizi Vayıncılıh 0.212 5121172
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle