Katalog

SAYFA CUMHURİYET 18 HA2İRAN 2003 ÇARŞAMBJ 14 KULTUR [email protected] Eylül aymda birinci yaşını kutlayacak olan dergi, plastik sanatlar alanında farklı bir ses Sanatatazekan: rh+sanatÖZLEM ALTUNOK Beşinci sayısj geçen günlerde çık- mış bir sanat dergisi rh+sanat Ey- lül ayında biryaşuıa girecek olan der- gi, her sayısında biraz daha gelişe- rek zaten az sayıda var olan sanat dergileri arasında hatın sayılır biryer edindi. Yakiaşık biryıl ıçinde fark- lı dosya konulan, sanat dünyasın- daki çeşitli etkinlikler, vurtdışı ha- berleriyle dergininkonumunu sürek- li geliştiren ekip, önümüzdeki sayı- sını bir yaşını kutlayacağı eylül ayı- na bırakıyor. Önümüzdeki sayılann- da birçoİc yeniliği ve tartışmalı ko- nuyu gündeme taşıması hedeflenen dergi, plastik sanatlar alanında da- ha geniş birperspektif oluşturmak için önemli bir ses. Derginin kuru- cusu ve yayın yönetmeni Tevfîkİh- tiyar'la geçirdikleri 9 ayı yapmak is- tediklerini ve bir sanat dergisi çıkar- manın zorluklannı konuştuk. - Derginin kuruluş amacı ve bu- günlere taşınması nasıl bir süreci kapsıyor? TEVFİK İHTÎYAR - 1982 den bu yana resimle izleyici olarak il- gileniyorum. flJk sayı çıkarkenyaz- dığım yazıda da belirttıgim gibi, amacım bu işin içinde olan biri ola- rak Türkiye'de taşlann yerine otur- masına katkıda bulunmak diyebili- riz. Zaten kısa bir süreci kapsayan Türk resim tarihi sürecinde, günü- müzde bir karmaşa yaşanıyor. En başta kendimize özgü şeyler ürete- miyoruz, herkes kendisinin bildi- ğini varsayarak digerini yok sayıyor. Yazılan bir yazı ya da bir sanatçı- nın göriişüyle hareket etmek duru- munda kalınıyor, iyi isimler bir kö- şede orururken, iki resmiyle marka olmuş insanJar farklı konumda yer ahyor. Geçen eylülden bu yana çıkardı- ğımız dergide, belli bir topluluğun görüşünü yansıtmayacak, ticari kay- gısı olmayacak, geçmişin değer yar- gılannı koruyarak gündem dışı kal- mış konulan ve kişileri bugüne ta- şıyacak, 80 sonrasında sanat ala- nında yaşanan karmaşayı çözmeye çalışacak bir dergi oluşturmayı amaçladık. Sansür ve otosansür - Bir vüda neier oldu, nasıl tepld- ler aldınız? İHTtYAR - Güçlükler içerisinde ilk sayıyı çıkardıgımızda övgü al- dık, ilgi uyandırdık, birçok eksik- Iiği de hemen gördük. Kadro geniş- ledi, şu an dergide bilfiil çahşan 7 kişi var. Kötü olana kötü diyebile- cek, hatırgönül için iş yapmayacak, sevmediği bir tarz iyiyse onun hak- kını da verecek bir yazı kadrosu oluşturmaya çalıştık. Ilk sayımızda dosya konusu 'sansür', ikinci sayı- da ise 'Türk resminde evrensel de- ğerler'di. Kimin e\Tensel olduğunu bilimsel olarak ortaya koymamız gerekirdi, ama İsmail Tunah dışın- da isim veren olmadı, bu bence bü- yük bir eksiklik ve bu durumu kır- mak da zor. - Neden sansüre bir de otosansür ekleniyor sizce? İHTfYAR - Değışik çıkar ilişki- len kurulduğu için ve şimşekleri çekmemek için yapılıyor. Dolayısıy- la var olan büfün sergiler önemli, de- gerli hale geliyor. En büyük tepki ise begenilmeyeni yazmamak. Ken- di kendimizi sansürleyerek yannın degerlerini oluşturamayız. Kendi adıma kişisel olarak bir sanatçıyla sorunum olsa bile o kişinin sergisi, ismi bir degerse, o bizim dergimiz- de yer almalıdır, alıyor da. - Derginin en önemli özelUklerin- den biri de gelenek ve bugünün bir arada olması... İHTfVÂR-Bu sayımızdan itıba- ren plastik sanatlann diger disip- • "Sanata karşı bilinç düzeyini arttırabilmek amacıyla alternatif etkinliklerde bulunmayı düşünüyoruz. Bunlardan biri yarışma, bir diğeri de jürinin belirleyeceği 'Yıhn Sergisi' başlığı altında bir etkinlik düzenlemek. Ayrıca plastik sanatlar alanında farklı yayınlarla da gündeme gelmek istiyoruz." linlerle ilişkisini de ele alarak daha geniş birperspektiften bakmayı dü- şünüyoruz. Bu, ögrencilerin ve üni- versitelerin dergiyi kaynak olarak kullanması açısından da önemli. Artık her sayıda genç ve tanınma- mış bir yetenege yer verecegiz, bu- nu yaparken de yeni isimler keşfet- meye çahşacagız. Ingiltere, Alman- ya, Amerika, Fransa, tngiltere gibi ülkelerde de temsilcilerimiz var, yurtdışıyla da baglantımızın olma- sı bu anİamda bizi güçlendiriyor. - Söyteşi, panel yaym gibi farklı alanlarda da plastik sanatlar üzeri- ne girisimkriniz olacak mı? tHTİYAR - Sanata karşı bilinç düzeyini arttırabilmek amacıyla al- ternatifetkinliklerde bulunmayı dü- şünüyoruz. Bunlardan biri yanşma düzenle- mek; üç kere kişisel sergi açmış, belirli sayıda eseri olan sanatçılan kapsayan bir yanşma. Bir de jüri- nin belirleyeceği 'Yıhn Sergisi' baş- lıgı altında bir etkinlik düzenleme düşüncesi var. Belirli yayınlarla da gündeme gelmek istiyoruz, dergi- nin ilk sayısından itibaren bize des- tek veren ismail Tunah 'nın bir ki- tabını yayımladık, bundan sonra da plastik sanatlar üzerine kitap ya- yımlamayı düşünüyoruz. Aylık derglye doğru -Şimdiyekadaryapüklannız, bun- dan sonra yapacaJdannız için nasıl veriler oluşturdu? İHTİYAR - Bugüne kadar çıkar- dıgımız sayılardan ve gelen tepki- lerden anladıgımız kadanyla dergi, bilgilerin tazeliğini koruması açısın- dan aylık bir dergi olmalı. Bundan sonra da müze sorunu, müzayedecilik, bilinçli koleksiyo- nerlik, genç sanatçıları destekle- mek, keşfedilmemiş imzalan tanıt- mak, sahtecilik olaylan, sanat fuar- lan gibi konular üzerine yazılara yer verecegiz. Önümüzdeki sayıda dosya konusu 'plastik sanatlar ve müzik' olacak, aynca belge niteli- gi taşıyacagını düşündügümüz 'On- lar' grubuyla ilgili bir ek ve arka- sından da bir sergi yapmayı düşü- nüyoruz. 2002-2003 DÖNEMİ İSMET KÜNTAY TİYATRO ÖDÜLLERÎ AÇIKLANDI Ayşe EmelMesci 'ye en iyiyönetmen ödülü Kültür Servisi - 2002-2003 tiyatro dönemini içeren Ismet Küntay Tiyafro Ödülleri açıklandı. Üstün Aknıen, Hayati AsırvaacL, Doğan Koloğlu ve Nadide Küntay'dan oluşan seçici kurul, 'En İyi Oyun Yazan Ödülü'ne Beşiktaş Külrür Merkezi'nde oynanan 'Bana Bir Şeyhler Oluyor' adlı oyununun yazan Yılmaz Erdoğan; 'En İyi Kadın Oyuncu Ödülü'ne Istanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrolan'nda Sadık Şendfl'in yazdıgı, Engin Gürmen'in yönettigi 'Kanb Nigâr' adlı oyundaki rolüyle Ayşe Kökçü; 'En tyi Erkek Oyuncu Ödülü'ne Sevgi Sanh'nın yazdıgı, Sönmez Atasoy'un yönettigi İstanbul Devlet Tiyarrosu oyunu 'Kaygusuz Abdal'daki rolüyle Yetldn Dikincikr; 'En tyi Yönetmen Ödülü'ne Bursa Belediyesi Külrür ve Turizm Vakfı Tiyatrosu'nda Altuğ Gö'rgü-Günay Güney- Tuğrul Tülek'in birlikte yazdıklan 'At Doğuran Savaş: Troya' adlı oyundaki yönetimiyle Ayşe Ernel Mesci değer görüldü. 'Özendirme Ödülü'nü, yazıp yönettigi Krek Tiyatro Topluluğu'nun 'Op'la Zo'nun Dranu' adlı oyunu nedenıyle Berkun Oya alırken 'Seçici Kurul Özel Ödülü' Istanbul'a yeni bir Oda Tiyarrosu salonu kazandırmalan nedeniyle Oyuncular Tiyatro Grubu'na verildi. Ismet Küntay Tiyatro Ödülleri, 2003-2004 tiyatro döneminde bir Türk yazannın galasında sahiplerini bulacak. YEŞİL VE MAVİNİN BULUŞTUĞU BODRUM-BİTEZ'de HOTEL NATUR Kişi Başı Y.P.: 30.000.000.- TL. Odalarda klima, minıbar, TV, saç kurutma, balkon, sauna, masaj, fitness, tenis, bisiklet, yüzme ha\"uzu, kapalı açık restaurant, bar, snack bar, özel restaurant, engelli odası, eğlence geceleri ve tam gün doktor. Tel: 0 252 - 363 77 74 (5 Hat). F«fcs: 0 252 - 363 77 83 www .naturhotel.com İZMİTTE SATILIK ARAZİ Izmit-Derince'de E-5 Karayolu'na 50 rn, Izmit Ismet Paşa Stadyum karşısı, Demirel AŞ'y e sınır, Türk Petrol Ofisi ve Shell Dolum Tesisleri yanı, aynı zamanda Derince Limanı'na 500 m. mesafede 22835 m2 sanayi arazisi acilen satılıktır. Müracaat: O 553 365 51 75 ÜMİT ZİLELİ İŞBİRLİKÇİLER KİTAPÇINCDAN İSTEMEYİ UNUTMAYINIZ Günizi Yayıncılık Cağaloğlu Yokuşu Evren Han K: 3 No: 62 Cağaloğlu / İstanbul Tel: O212 512 42 19 KÜLTÜR * SANAT TC KADKÖY 2. SULH HüKUK MAHKEMESİ'NDEN Dosya No: 2003/119 Vasi Tay. Mahkememizce verilen 13.05.2003 tarih ve 2003' 119 esas, 2003 304 karar sayılı ilamı ile 1328 doğumlu, davalı mahçure Fahriye Yıkılmaz'tn rahatsızhğı sebebiyle 4721 s TMK'nm 405. maddesı gereğince vesayet alnna alınarak kendisinin TMK'nin 419. madesi gereğince kızı 1951 do- ğıımlu Şeyma Hüsniye Pakkan vasi tayin edilmişrir. Keyfiyet ilan olunur. 09.06.2003 Basın: 29231 " Aynı Sok.'ta "3 ayrı bölümü, 3 ayrı yaz keyfi (biri müzikli) 12.00'dan 02.00'a kadar ÇATIPASSAGE RESTAURANT Özel davetleriniz için (0212) 251 00 00" ESKİŞEHİR 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Esas No: 2002 812 Karar No: 2003,369 Davacı Günser Dübek tarafından davalı Kemal Dübek aleyhine açılan korama nafakası davasında venlen karar gereğince, davacı eş Günser Dübek için dava tarihi olan 16.12.2002 tarihinden ge- çerlı olmak üzere ayda 200.000.000.-TL nafaka takdirine, 2.5.2003 tanhınde karar veriJdi. İlan olunur. Basın: 28979 DEFNE GÖLGESt TURGAY FtŞEKÇİ Yaşadığımız Kentin Köşe Bucağı Elli yıldır bitmez tükenmez bir kaçma göçme se- rüveni yaşayan insanlanmız. Bir an durup da ya- şadıklan kenti tanıma, anlama, sevme, onunla bü- tünleşme duygusu yeşeremedi içlerinde bir tüıiü. Sonunda geçmişinden, kültürel değerierinden kopuk, kişiliksiz oluşumlara döndü kentlerimiz. Gazetelere de haber olmuştu; Istanbul'da yaşa- yan on milyonun üstündeki insandan yalnızca bir milyonu Boğaz'ı görmüş. Göçlerin içindeki, ek- mek peşindeki insanın Boğaz'ı düşünecek olana- ğı mı var? Ekmeğini bulduğu yere köyünün, kasa- basının kültürünü de taşıyarak oturuyor. Bu yüzden kentlerimizin eski dönemlerini, güzel- liklerini, incelik dolu yanlannı anlatan kitaplar, me- raklılarınca ilgiyle karşılanıyor. Böylesi kitaplardan bir yenisi de bu alanda sö- zü olan birinden, Aydın Boysan'dan geldi: Istan- bul'un Kuytu Köşeleri (Yapı Kredi Yay.) Aydın Boysan, konuşma diliyle yazı dilini birleş- tirebilen ender yazarlardan. Istertelevizyonda ko- nuşurken izleyin, ister bir kitabını okuyun; ağzın- dan da, kaleminden de bal damlıyor. O tatlı tatlı anlatsa da söz ettiği konular acı mı acı: Doğduğu, büyüdüğü, 82. yaşına geldiği ben- zersiz kent, bu süre içinde elden gidivermiş. Kent gidip yenne Orta Anadolu kasabalannın çeşitleme- leri gelmiş. Ancak çocukluğun, gençliğin geçtiği o büyülü kent, unutulmuyor işte. Yazıya dökülmüş, okuyan- lar da belki o burukluğu duyar diye. Güzellik daha semt adlanyla başlıyor: Narlıka- pı'da doğmuşAydın Boysan. Narlıkapı'sı olan baş- ka bir kent var mıdır yeryüzünde? Lodosta dalgaların sahilyoluna değil de Bizans surlarına, kıyı karıvelerine, evlerin balkonlanna vur- duğu yıllarda; balığın bol ve lezzetli olduğu, bu yüzden insanlann et yemeklenne yüz vermedikle- ri yıllarda nariı bir kapı... Çocukluğu, öğrenciliği, mimar olduktan sonra- ki çalışma hayati hep Istanbul'un türiü yerlerinde geçmiş. Kentin kuytu köşelerini, atardamarlannı, ciğerini tantmış. Tanımakla kalmayıp yıldan yıla na- sıl değiştiğini, degiştirildiğini; büyülü kentten, rant- kent'e dönüşümüne de gün gün tanık olmuş. Bu nedenle Istanbul'un Kuytu Köşeleri, yalnız- ca geçmişi anlatan bir anı ya da özlem kitabı de- ğil: Bir hayat içinde nereden nereye gidildiğini gös- teren çarpıcı saptamalar toplamı. Çevreyi ve kenti anlatırken kişisel tanıklıklardan yola çıkılmış olması da anlatıyı özgünleştiren bir baş- ka unsur. Sokakları, ulaşımı, insanlan, yemekleri, eğ\enceleh ile yalnızca bir başka kent değil anla- tılan, bir başka dünya. Anlatanın bir mimar olması, yıllar boyu gördüğü her şeye mimar gözüyle bakmış olması da, sıra- dan gözlerden kaçabilecek aynntılann zenginleş- tirdiği bir anlatıyla karşı karşıya bırakıyor okuru. Kent kültürü sürekliliktir. Yüzyıl önceki yapılan, sokaklan bulabilmek, geçmişle bugünü birbirine bağ- layabilmek, değerliyi koruyabilmek ve paytaşabil- mektir. Elli yıllık bir yıkıp dümdüz etme sürecinin sonun- da, dünyanın en güzel kentlerinden birinden geri- ye pek bir şey kalmamışsa, neler yitirdiğimizi an- latan böylesi kitaplara sığınmaktan başka da bir şey kalmıyor bugünün insanına. tfisekci f hotmaii.com Eıropean Voicesla ön eieme • Kültür Servisi - Ilk konserini 14 Ocak 2002'de St. Antuan Kilisesi'nde veren European Voices Istanbul Korosu yeni sesler anyor. Avusturya Kültür Ofisi ve Avusturya Liseliler Vakfı'nın girişimleri ile Hint asıllı Avusturyalı şef Vijay Upadhyaya'nın yönetiminde 17-25 yaşlan arasında gençlerden oluşan koro, yurtiçi ve yurtdışında yıl boyunca pek çok konser verdi, festivallere katıldı. 19 Haziran'da yapılacak bir ön elemeyle yeni seslerin belirleneceği koroya katılmak için başvurular Avusturya Kültür Ofisi'ne yapılacak. (Bilgi için Tel: 0 212 223 78 43) K Ü L T Ü R » Ç İ Z İ K K Â M Î L M A S A R A C I