Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 18 HAZİRAN 2003 ÇARŞAMBA
HABERLER
Trabzon Belediyesi'nin kültür merkezlerindeki pisuarlar, İslama uygun olmadığı için kaldınldı
AKP tuvaletiere el atüAHMETŞEFİK
TRABZON - AKP'li Trabzon
Belediyesi'nin kültürmerkezleri tu-
valetlerindeki pisuarlan kaldınna
karan kentte tartışma başlattı. Be-
lediyenin "pisük yaratüğı" iddi-
asıyla pisuarlan kaldırmasını eleş-
tirenler, karann asıl gerekçesüıin
"ayakta ihtiyaç gkkrmenin günah
olarak kabul edümesi" olduğunu
savundu.
Uygulamadan haberdar olma-
dığını belirten Belediye Başkanı M-
yazi Sürmen, durumun en kısa za-
manda en iyi şekilde düzeltilece-
ğini açıkladı. Trabzon'un toplan-
tı, konferans ve benzeri hizmetler
için en çok kullarulan mekânı olan
Hamamizade Ihsanbey Kültür
Merkezi ile kültürel etkınliklerin
gerçekleştirildiği Hüseyin Kazaz
Kültür Merkezi tuvaletlerindeki
pisuarlar söküldü.
'Başka çaremlz yoktu'
îddialan yanıtlayan Trabzon Be-
lediyesi Kültür Müdürü Settm Çe-
lenk, pisuarlann pislik yuvasına
dönüştüğünü ve koku yaptığı için
kaldırma karan aldıklannı savun-
du, bu kararda "giinah" gibi bir ola-
yın asla düşünülmedığini, fetva
verecek kurumun Diyanet Işleri
Başkanlığı olduğunu söyledi.
Çelenk, "Kültür merkezlerine
50 yaşuıda da, 5 yaşında da insan
getip aynı pisuarlan kullanryor. Bu
abes bir durum. Ya buralan okul
faafiyetierine kapatacaktıkya da pi-
suarlan kaldıracakük. Son çare
olarak bunu yapük" dedi.
Trabzon Belediye Başkanı Sür-
men, Cumhuriyet'e yaptığı açık-
lamada, tuvaletlerden pisuarlann
sökülmesinden haberdar olmadı-
ğını açıkladı.
Konuyu incelediğini, daha çok
küçük çocuklann pisuarlan rahat
kullanamaması ve temizlik gerek-
çesiyle böyle bir uygulamaya gi-
dildiğini belirten Sürmen, Hama-
mizade thsanbev Kültür Merke-
Trabzon'un
toplann,
konferans ve
benzeri hizmetler
için en çok
kullanılan mekânı
olan Hamamizade
lhsanbey Kültür
Merkezi ile
kültürel
etkinnklerin
gerçekleştirildiği
Hüseyin Kazaz
Kültür Merkezi
tuvaletlerindeki
pisuarlann
sökülmesine İHD
tepki gösterdi.
Olay, belediye
meclisinde de
tarnşıkh.
zi'ni yenileyeceklerini, tuvalet so-
rununu da en çağdaş biçimde çö-
züme kavuşturacaklannı söyledi.
Insan Haklan Derneği Trabzon
Şube Başkanı Sinan Kutay ise ka-
ran eleştirerek "Çağdaş olmayan
bir anlayış kentlere egemen küm-
maya çahşjhyor" dedi.
Kaldırmak cözüm deflll'
Sökülen pisuarlann yerine konul-
ması gerektiğini, pislik ve koku
sorununun belediye tarafindan çö-
zümlenmesi gerektiğini ifade eden
Kutay, "PMikoluyordiyepisuarkal-
dınlır mı? Orada çahşanlann gö-
revi nedir? Pislikve koku ohryor di-
ye bütün tuvaletler kaldınİabiür
mi? Böyle bir anlayış kabul edüe-
biBr mi?" diye sordu.
Eski belediye başkanlanndan
Orhan Karakullukçu da kültür
merkezlerinin Trabzon'un vizyo-
nu olduğunu, uygulama ile kentin
onuruyla oynandığmı ifade etti.
Olay, belediye meclisinde de tar-
tışıldı. Meclis üyesi Hasan Cö-
mertvatandaşlann gereksinimine
göre düzenleme yapılması gerek-
tiğini belirtirken tsa Gûney, "Te-
mizük sonınu varsa çözüm kaldır-
mak mı?" dive sordu.
Komisyon, uçak ahmlanna ilişkin iddialan araştınyor
THY'ye yolsıızhık incelemesi
Haber Merkezi -
TBMM Yolsuzluklan
Araştırma Komisyo-
nu'nun, bazı yolsuzluk
ıddıalannı açıklığa ka-
vuşturmak üzere Türk
Hava Yolları (THY)
Genel Müdürlüğü'nde
inceleme başlattığı bil-
dirildi.
CNN Türk televizyo-
nunun haberine göre,
komisyonun özellikle
uçak ahmlanna ilişkin
iddialar hakkında bel-
ge topladığı belirtildi.
Yolsuzluklan Araş-
tınna Komisyonu'nun
yolsuzluk iddialannı
araştırmak üzere hafta
başında tstanbul'a uz-
manlardan oluşan bir
heyet gönderdiği ve he-
yettekilerin THY yet-
kilileriyle görüşerek
iddialan açıklığa ka-
vuşturmaya çalıştığı
belirtildi.
Uzmanlann özellik-
le Türk Hava Yollan
tarafindan yapılan uçak
ahmlanna ilişkin bazı
iddialan araştırdığı ve
konuda bilgi ve belge
toplamaya çalıştığı bil-
dirildi.
Komisyonun aynca
Tuzla'ya bağh bir bel-
dede yaşanan imar yol-
suzluklanna ilişkin de
uzman heyeti gönderdi-
ği belirtildi.
THY 23 Mayıs'ta
borsaya gönderdiği
açıklamada, Boeing fir-
masından 26 adet kesin
siparişli uçaklann tes-
liminin tamamlandığı-
nı, 23 adet opsiyon uçak
ahmında ise alınmış ka-
rar bulunmadığını bil-
dirmiştı.
ATEŞ'TEN İLGİNÇ GEREKÇE:
Erdoğan
f
la
ilgili komisyona
başvuruyok
ANKARA(Cumhu-
riyetBürosu)-TBMM
Yolsuzluklan Araştır-
ma Komisyonu'nun
CHP'liüyeleri, özellik-
le tstanbul ve Ankara
belediyeleri ile ilgili
yolsuzluk savlanna
"dokunulmamasına"
tepki gösterdi. Komis-
yonun bugün yapaca-
ğı değerlendirme top-
lantısında bu konunun
tarüşılması bekleniyor.
Komisyon Başkanı Az-
mi Ateş, Başbakan Re-
cep Tayyip Erdoğan' m
Istanbul Büyükşehir
Belediyesi'ndeki iha-
leler nedeniyle yargı-
landığı dosyalann ko-
misyon gündemine
ahnmamasıyla ilgili
olarak "bu konuda baş-
vuru vapdmamasını"
gerekçe gösterdi.
Komisyon içinde
oluşturulan alt komis-
yonlar raporyazımça-
uşmalannı sürdürürken,
CHP'lilerin bazı konu-
larda muhalefet şerhi
koyması bekleniyor.
CHP'liüyeler,"Bakan-
lddardan,çeşitM kurunv
lardan bilgi ve belge is-
teniyor. Istenbul,Anka-
ra bdedhelerrvie ilgili
hiçbir dosya gelmiyor*
diyerek rahatsızlıklan-
nı dile getirdi. CHP'li
üyeler, bugün yapıla-
cak değerlendirme top-
lantısında rahatsızlık-
lannı dile getirecek.
Ateş'in iddiasının
tersine komisyon, geç-
miş dönemde Meclis
soruşturma komisyon-
lannca soruşrurulan
dosyalar ile halen yar-
gıda bulunan konulan
gündemine almaktan
kaçınmadı. Erdoğan'ın
dosyalan konusunda ise
CHP milletvekillerinin
dışında, AKP milletve-
kili Emin Şirin tarafin-
dan da girişimde bulu-
nulmuştu. Emin Şirin;
Albayraklar, IGDAŞ gi-
bi dosyalann da komis-
yon tarafindan incelen-
mesi için yazıh başvu-
ruda bulunmuştu.
Ateş, komisyonun bu
hafta eski Enerji Baka-
nı Cumhur Ersümer
ile eski Bayındırlık Ba-
kanı Koray Aydın ve
eski BOTAŞ genel mü-
dürlerinden Nevzat Ar-
seven'i dinleyeceğini
bildirdi.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr
Başbakan Recep Tayyip Erdo-
ğan, îslamabad'da, Pakistan Mec-
lis Başkanı'na ilginç bir soru yönel-
tiyor: "Neden sokakta kadın yok?"
Aslında bu soru her Avrupa'dan
dönüşte benim de kafamı kurcalı-
yor. Çünkü Avrupa ile karşılaştınl-
dığındaTürkiye'nin sokaklan da ko-
yu renk elbiseli erkeklerle dolu. Gö-
zümüz alıştığı için fark etmiyoruz.
Avrupa'yı gezip dönünce bu man-
zara insanın gözünü rahatsız edi-
yor.
Pakistan'a ya da daha doğuda-
ki başka bir ülkeyegidincedeTür-
kiye ile o ülkeler arasındaki fark gö-
ze çarpıyor. Buna tabii Rusya, Er-
menistan gibi Hıristiyanlann çoğun-
lukta olduğu ülkeleri pek dahil ede-
meyiz.
Daha yeni döndüğüm Ermenis-
tan'da Türkiye ile karşılaştırıldığın-
da gelirfarkları nedeniyle Ermenis-
tan aleyhine pek çok görüntüye
rastladım. Ancak kadınlar Ermenis-
tan'ın günlükyaşamındaoldukçaet-
kinler. Her yerde onları görmek
mümkün.
'Neden Sokakta Kadın Yok?'
Tayyip Erdoğan yerinde bir soru
soruyor. Ancak Pakistan Meclis
Başkanı'nın, "Meclisimizde yüzde
33 kadın kotası var" cevabı karşı-
sındaki tutumu ise işin özünü he-
nüz içine sindiremediğini gösteriyor.
"Eşityarış olmalı. Bence kota hak-
sızlık" diyor Erdoğan. Işte asıl sıkın-
tı burada başlıyor. Eşityanş nasıl ola-
cak?
Türkiye'de, taşınmaz mallann yüz-
de 94'ünün erkeklere ait olduğunu
istatistiklerden öğreniyoruz. Çalı-
şanların da çok büyük yüzdesi er-
kek. Erkekler ekonomik olarak bü-
tün musluklan tutmuşlar. Bunun so-
rumlusunun kadınlar olduğunu söy-
leyebilir miyiz?
Türkiye'de hâlâ birçok aile kız ço-
cuğunu okula gönderrnek istemiyor.
Kız çocuklannın ne büyük mücade-
leler vererek okuma olanağını elde
ertiklerini biliyoruz. Böyle bir ülke-
de, "eşityanş olmalı" demek, kap-
lumbağa ile tavşanın yarışını sa-
vunmak demektir.
Türkiye'deki dogmatik Islamcı-
ların da kadınların sokağa çıkma-
sından pek memnun olmadıklannı
biliyoruz. Islamcılar tarafindan ka-
dın konusunda yazılmış birçok ki-
tapta kadınların sokağa çıkması-
nın ne kadar zararlı olduğu anlatı-
lıyor. Kadının çalışmasının topluma
verdiği zararlar konusunda ciltler
dolusu kitap okudum. Bu tutucu
düşünce, Islamcı çevrelerde geç-
mişte çok rağbet görüyordu. Sonun-
da Islamcı kesimin kadınlan da kar-
şı çıkmaya başladılar.
Tayyip Erdoğan'ın çıkışı, kendi
içinden geldiği kültür açısından ye-
ni bir durumu ifade ediyor. Bunu
modern bir yaklaşım olarak da ka-
bul edebiliriz. Ancak bu tutumun
başka anlayışlarla sürdürülmesi ve
desteklenmesi gerekiyor. "Eşitya-
nş olmalı" sözcüğü Türkiye'de ti-
pik bir erkek tepkisi. Bu konuda
yalnızca Islamcı gelenekte değil,
en modern akımlarda bile benzer bir
tutum söz konusu.
Sosyalistlerin ve sosyal demok-
ratlann yer aldığı birçok toplantıda
kota konusunu gündeme getirdi-
ğimde erkek solcularla öylesine kı-
yasıya bir tartışmaya girmek zo-
runda kalıyorum ki... Çok ilginç ola-
nı bu tartışmalar sırasında aynı si-
yasi çizgide olan kadın ve erkekler
tamamen ikiye bölünüyorlar. Erkek-
ler "pozitifaynmcılık" dediğimiz ka-
dın kotası konusuna karşı çıkıyor-
lar. Kadınlar ise haklı olarak kotayı
savunuyorlar.
• • •
Kadınlar konusunda pozitif ay-
rımcılık olmadan bu sorun çözüle-
mez. Çünkü erkekler ellerindeki
ekonomik, siyasi ve sosyal güçle si-
yasi mücadelede kadınlan her an ge-
ride bırakabilme olanağına sahip-
tirler. Kadın, çocuk bakımını, ev iş-
lerini otomatik olarak üstlenmek
zorunda kalıyor. Bu nedenle onun
siyasete ayıracağı zamanla, erke-
ğin ayıracağı zaman arasında bü-
yük bir fark oluşuyor. Ekonomik güç
de büyük ölçüde erkeğin elinde ol-
duğu için kadının inisiyatif göster-
mesi o kadar kolay değil.
Burada mutlaka kadının lehine
bazı olanaklar yaratılmak zorunda.
öyle olmazsa kadınlar siyasette ve
toplumsal yaşamda göstermelik ol-
maya devam ederler. Sokaklar da
gri elbiseli, bıyıklı adamlardan ge-
çilmez.
Tayyip Erdoğan, Türkiye'den Pa-
kistan'a gidince karşılaştığı görün-
tüden belli ki rahatsız olmuş. Aynı
karşılaştırmayı Batılı ülketerden Tür-
kiye'ye döndüğünde de yapabilir.
Pakistan'daki yüzde 33'lük kadın ko-
tası önemli bir adımdır. Umanz, Tür-
kiye'de de siyasi partiler benzer bir
kotaya yönelirler. O zaman sokak-
larımız, Meclisimiz, toplumsal
yaşamımız erkek görüntüsünden
birazcık olsun kurtulur.
% 48.75 °/o 45.80 % 34.50
O/O 48.98 /o 44.50 % 39.23
Talep edeceğiniz diğer vadelerdeki hazine bonoları için de
şubelerimiz hizmetinizde.
Belirtilen faiz/fiyatlar piyasa koşullarına göre değişiklik gösterebilir.
OYAKİBANK
444 0 600
www.oyakbank.com.tr
Hazine Bonosu alım-satım ışlemlerinizı
Oyak Bank Internet Şubesı ve
Müşterı lletışım Merkezı'nden de
yapabilırsiniz.
GLOBALPOLİTİKÜLTÜR
ERGİN YILDIZOĞLU
Fantezi Fabrikaları
Pazar günü, tam ABD'nin Uluslararası Ceza Mah-
kemesi'ne (UCM) karşı sürdürdüğü kampanyayla
ilgili biryazı okurken, e-postadan, A. Altan ın "So-
ğuksavaş bitti, dünya 'globalizm' denilen birbü-
tünlüğe, hukukun ve ekonominin yerel ölçülerden
kurtularak evrenselleştiği bir döneme doğru yol al-
maya başladı" saptamalannı içeren biryazısı çık-
tı. Yazıyı gönderen dostum diyordu ki:"... Buadam
bilerekyapıyor bunlan." Ben Altan'ın niyeti üzeri-
ne biryorum yapamam. Ama o anda oluşan ironi-
yi de ziyan etmek istemiyorum.
Hangi evrenseHik?
"Hukukun ve ekonominin (...) evreselleşmeye
başladığı" savı "globalizm" ve "ulus devlet bitti"
söylemlerinin bir bileşeni. Bu sav, Yugoslavya'nın
parçalanması sırasında üretilen "uluslararası top-
luluk", "insani nedenlerle askeri müdahale"
kavramlarıyla güçlendirilerek yaygınlık kazanmış-
tı. Pazartesi günü Lahey'degöreve başlayan UCM
bu ortamda, yerel mahkemelerin bakmakta aciz kal-
dığı, "savaşsuçlan", "soykınm" vb. konularla ilgi-
lenmek amacıyla gündeme geldi.
60'tan fazla ülke bu mahkemeyi kuran kararna-
meyi imzaladı. Ama ABD, önce imzasını geri çek-
ti, sonra imzalamış ülkelere imzalannı çekmeleri için,
henüz imzalamamış olanlara da imzalamamalan için
baskı yapmaya, rüşvet teklif etmeye, cezalandır-
makla tehdit etmeye başladı (77re Observer 15/06);
geçen yıl da "UCM tarafindan tutuklanacak ABD
personelinin kurtanlması için 'gereken tüm yöntem-
lerin' kullanılacağını" söyleyen ve dünyada hemen
"Lahey işgal yasası" unvanı kazanan bir yasa çı-
kardı.
ABD, bir taraftan tüm devletleri "terorizme kar-
şı evrensel bir savaşta" yanına çağırıyor, diğer ta-
raftan, "evrensel bir mahkemeyi" engellemek için
elinden geleni yapıyor. Bu çelişki, ABD'nin, "Bana
kimse hesap soramaz" anlayışından kaynaklanı-
yor. Rumsfeld'in vurguladığı gibi, "Bugün küresel
çıkahan olan tek ülke ABD'dir". ABD bu çıkarları
savunurken, örneğin Irak'ta bir katliam yapmak
durumunda kalırsa (ki geçen hafta bunlardan biri
gerçekleşti) personelinin "savaş suçlusu" olarak yar-
gılanmasını istemiyor. özetle evrenselleşen hukuk
değil ABD'nin iradesı!
Hukuk mu dediniz?
Halbuki, evrensel bir hukuk kurmayı amaçlayan
bir sürü anlaşma var. Örneğin Balistik Füzeler An-
laşması, Nükleer Test Yasağı, Kyoto Protokolü ve
savaşlann kurallannı düzenleyen Cenevre Anlaş-
ması. Bush Hükümetı balistik füzeler anlaşmasın-
dan çıktı. Test yasağı anlaşmasını onaylamıyor. Ce-
nevre Anlaşması'nı ise Irak savaşı sırasında, esir-
leri teşhir ederek, işkenceye göz yumarak, hatta ABD
basınına bakılırsa kendisi yapmasa bile örgütleye-
rek, savaşta sivilleri sakınmayarak, gazetecileri he-
def alarak birçok kez ihlal etti. ABD bugün küresel
yönetişime ilişkin, evrenselliği olan tüm anlaşma-
lardan teker teker çıkarak, uluslararası hukuk dü-
zenini yıkıyor, giderek hukukun değil şiddetin ege-
men olduğu bir ABD imparatorluğu inşa ediyor. Bu
yüzden, Iran'da meşru bir hükümete karşı protes-
to gösterilerini desteklerken, Irak'ta sokak göste-
rilerini yasaklıyor, işgale karşı çıktığına inandıklan-
nı yargılamadan infaz edebiliyor.
Işte bu yüzden, Bush Hükümeti'nin akıl hocala-
rı, evrenselleşme fantezisinin bir diğer bileşenini,
uluslararası NGO'ları (sıvil toplum örgütleri) da he-
def almaya başladılar. Yeni-muhafazakâriarın ön-
de gelen kurumlanndan The American Enterpri-
se Institute ve Federalist Society for Law and
Public Policy, "ilerici" ve "liberal" gündemleri olan
ve "küresel yönetişim" düşüncesini destekleyen
NGO'ları izlemek için yeni bir WEB (www.NG0-
Watch.org) sayfası kurdular, Bush yönetiminin 24
üst düzey yetkilisinin de desteğini aldılar (The Asia
Tıme).
"Globalizm"denen "bütünlük", "ekonominin ve
hukukun yerel ölçülerden kurtularak evrenselleş-
tiği" iddialan, 1990'larda çevre ülkeleri, merkezin,
kriz yönetim modeline bağlayan birer fanteziydi-
ler. Artık merkezin de parçalandığı, ABD'nin impa-
ratorluk atağına kalktığı 2000'li yıllarda, bu iddialar
ne yazık ki düpedüz yalan! Foucautt, L'Archeolo-
gie du savoir (Bilginin Arkeolojisi) çalışmasında, bir
önermelergrubununyaygınsöylemhalinegelebil-
mesi için kendi içinde tutariı olması gerekmediği-
ni vurgular. Önemli olan onlan yayacak bir siste-
min varlığıdır. Sanınm Altan da böyle bir sistemin
parçası ve "evrenselliğe" ilişkin fantezilerde, ger-
çekler tarafindan yadsınsalar bile işte böyle yay-
gınlık kazanabiliyor...
Balıkçı'nın davası bugün
Katflleri 8 aydır
yakalanamıyor
• EMO, kaçak elektriğe karşı mücadele
yürüten, ÇEAŞ'a karşı ilk davayı açan
ancak daha sonra öldürülen Balıkçı'nırı
katillerinin yakalanamamasını kmadı.
ANKARA (Cumhu- mesinden hemen son-
riyet Bürosu) - Kaçak ra tetikçiler Yılmaz
elektriğe karşı müca- ÇakmakveŞehmuzTa-
dele yürütürken öldürü- şan yakalandı. Ancak
len Elektrik Mühendıs- olayuı arkasındaki Ze-
leri Odası (EMO) Ada- ki Akkoyun hâlâ orta-
naŞubesi'nineskisek- da yok. Zeki Akko-
reteri ve TEDAŞ Şan- yun'un sahiplerinden
lıurfa Müessese Müdür olduğu fabrika ükır tı-
Yardımcısı Hasan Ba- kırçahşıyor.Eşininmü-
hkçının katilleri 8 ay- cadelesini sürdürmeye
dır yakalanamıyor. çahşan Şengül Balıkçı
Balıkçı cinayetiyle il- isctehditlerahyor" de-
gili ikinci duruşma bu- nildi. TEDAŞ yetkilile-
gün Şanlıurfa Adliye- rinin kaçak elektrik kul-
si'nde yapılacak. lanımıyla mücadele
EMO'danyapılanaçık- eden Balıkçı'nın du-
lamada, Balıkçı'nın ruşmasınamüdahilbi-
Adana TEDAŞ'ta ka- le olmadığına işaret edi-
çak elektriğe karşı mü- len açıklamada, Balık-
cadele yürüttüğüne işa- çfnın temiz toplunun
ret edilerek "Hasan vekamuhaklannınko-
Bahkçı'nın lSEkim'de runmasının simgesi ol-
Şanlıurfa'da öldürül- duğunu belirtildi.