22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 17 HAZİRAN 2003 SALI 18 SPOR spor@ cumhuriyet.com.tr Fenerbahçe'nin ulusal kalecisi, Barcelona'ya verdiği sözü tutacağını açıkladı Rüştü'denEBahçe 'yeveda \ * HİLMİTÛRKAY Her şey Barcelo- na başkanlığına adaylığını koyan Jaan Laporta'nın seçimi kazanıp ka- zanmayacagına bağlıydı. Bu nedenle de 15 Haziran Pazar gûnü hem Laporta hem de Rüş- fö için çok önemliydi. Sonuçta Laporta seçimi kazandı ve Bar- celona'nın başkanı oldu. Fenerbahçe'nin ve ulusal ta- kımımızın başanlı file bekçi- si Rüştü vardı Laporta'nın lis- tesinde. Birkaç kez de kendi- siyle görüşmüş, anlaşnuştı. Evet Fenerbahçe'nin "Rüf- tu"sü artık yok. Yuvasından uçup gitti. O artık bundan böy- le Avrupalı...Sevenleri şimdi ağlamaklı. Dile kolay değil. San-Lacivertli forma altında tam 9 yıl. Fenerbahçe tarihin- de en çok forma giyen kaleci Unvaru da onun. Laporta bel- ki seçimi kaybetse Rüştü de yuvasında kalabilirdi. Her ne kadar başkan Aziz V ıldınm'la yaptığı görüşmede uzlaşmasa- lar da Fenerbahçeliliği her şe- yin önünde geliyordu Rüş- tü'nün. O gerçek bir Fenerbah- çeliydi çünkü. Aynlmakelbette ki hiç de kolay olmayacak Rüştü için. Düşünsenize mil- yonlarca seveniniz var arka- nızda. tyi günde de kötü gün- de de yanınızda olmuşlar. Bunlan bir kalemde silrnek kolay mı? Işte Rüştü için şu günler en zor günler. Antalya'dan geldi 1993-94 sezonUNda trans- fer edilen yıldız oyuncu sezon sonuna kadar Antaryaspor'da kiralık olarak oynamaya de- vam etti. Rüştü'nün Fenerbah- çe'deki ilk resmi maçı Petrolo- fisi'ne karşıdır. (29 Ekim 1994). 77 kez A, llkezümit 1 kez de ordu takırrunda ulu- salformayı giydi. 1973 Antal- ya doğumlu, 1.86 boyunda, 76 kilo ağırlığmda. Futbol yaşa- mında iki şampiyonluğu, bir de dünya ûçüncülüğü var. Karannı açıkbyor Rüştü Reçber, Laporta'nın, Ispanya'nın Barcelona Kulü- bü'ne başkan seçilmesinin ar- dından geç saatlerde bu kulü- be transfer olduğunu açıkladı. FIFA Konfederasyon Kupa- İÇİn değil Barcelona'da Juan Laporta'nın başkanlığa seçilmesinin ardından KataJan ekibine transferini resmen açıklayan Rüştü, "4 artı 1 yıîlık protokol imzaladım. Sadece para için gitmiyorum. Hayallerimde Avrupa'nın büyük takımlanndan birinde oynamak vardı. DÖneceğİm EBahçe ve yönetimi bana verecekleri en iyi teklifi sundular. Dünyada artık 35,36 yaşına kadar oynayan kaleciler var. Günün birinde mutlaka Fenerbahçe'ye döneceğim. sı na katılmak üzere Fran- sa'ya giden Ulusal Futbol Takı- mı kadrosunda yer alan Rüştü Reçber, bir televizyon kanalına canlt yayındatelefon- la bağianarak Laporta'nın baş- kan seçilmesinin ardından Bar- celona'ya transferinin gerçek- leştiğini söyledi. Rüştü, kendi- sinin Laporta ile daha önce gö- rüşüp protokol imzaladığını belirterek, "Laporta ile 1 yıh opshonlu (4 artı 1)5 yılhk söz- leşme imzaladım. Benim isnü- mi başkanhk seçiminde kullan- masına izin verdlim. Şimdi artık Barcelona'ya transfer oluyo- rum. HayaÜerimde Avnıpa'da büyük bir takımda oynamak vardı, bunu gerçekkştirrnorum. Türk nıtbolunu, Türk kalecisi- ni orada en rvi şekilde temsil et- meye çaüşacağun" dedi. Tecrübeli kaleci Barcelo- na'nın kendisine Fenerbahçe Kulübü'nün teklifinden çok üstün bir teklif yaptığını vur- gula- yarak şunlan söy- ledi: "Bu tekfifi alınca başkanunız Aziz Yıldınm'a ilettim. Başkanla uzun ve detayta konuşmadık, sadece Barcelo- na'nın teklifîni ilettim, sayuı Başkan ve Fenerbahçe yöneti- mi bana verebilecekkri en iyi teküfı verdiler, ancak ben ha- yallerim oian Avrupa'da Bar- celona gibi büyük bir takıma gidiyorum. Yaşun 29-30. Kale- ciler düm a standartiannda 35 yaşın üsründe bile oynayabifi- yoıiar. Benim idealinı Barcelo- na'da forma giydikten sonra Türiaye'ye geiip futbolu Fener- bahçe'de bırakmak." Rüştü'nün F. Bahcede'ki Performansı Sezonu 1994-95 1995-96 1996-97 199^-98 1998-99 1999-2000 2000-2001 2001-2002 2002-2003 Toplam Maç 9 29 27 33 30 25 33 30 24 240 Yedıgı Gol 6 ; 10 20 25 23 31 37 30 30 212 RASİMKARA (TEKNİKDİREKTÖR) ENGİNİPEKOĞL U (KALECİ) ÎLÎEDATCU(KALECİANTRENÖRÜ) \ I NİHAT ÖZDEMÎR (YÖNETİCİ) Yükü hep o taşıdı • Rüştü, tartışmasız dünyanın en iyi kalecilerinden binsı. Tecrübeli kalecinin piyasaya çıkışından beri emeği geçen birisi olarak sık sık görüşüyorduk. 8-10 yıldır ulusal taİam ve F.Bahçe'nin yükünü taşıyor Sakat saİcat birkaç cephede özveriyle oynamakzorunda kalmıştır. Yurtdışı transferinde geç kalınmamıştır F.Bahçe'de devam etmiş olsaydı erken yaşta ftıtbolu bırakabilirdı. Memur zihniyetine girmiş olacaktı ve motivasyonunu kaybedecekti. Heryerde oynar V f zun süredir isteği nihayet yenne geldi Rüştü'ye bü} ık görev düşüyor. O dünyanın her lakımında forma gi\ebilecek kapasitede. Fenerbahçe'de çok başanlı maçlar çıkarttı Avrupa şampıyonası grup eleme maçlannda Bursa'da S.İrlanda ile yaptığımız karşılaşmada 35. dakikada sakatlanınca yerine kaleye ben geçtım. Rüştü'nün yanına gidip." Böyle zor bir maçta 65 dakika forma gıydım. Hayatımdan 10 yıl çaldın" dedim. Sakatlanmazsa »/ Nihat ve Tayfun'dan sonra tspanya'da Rüştü'nün de Türkiye'yı başanyla temsil edeceğine inanıyorum. Barcelona'yı sağlam bir Rüştü bekliyor. Tecrübeli eldivenın herhangi bir sakatlığı olmaz ise orada başanlı sezon geçırebilir. Hem Fenerbahçe'de hem de ulusal takımda çok başanlı maçlar çıkardı. Bırlikte güzel günler geçırdik. Bir abisı olarak benımde üzerinde az da olsa bir emeğim var. Kapımız açık • Biz Rüştü'nün ıstediğı parayı veremezdik. 1.5 milyon dolarpeşin teklif ettik, şampiyonlukta ise 500 bin dolar daha vereceğımızı söyledik. Ama olmadı. Bu teklifi kabul etmedı. Kendisi zaten Avrupa'da oynamak istiyordu. O bizim çocuğumuz, hem mıllı maçlarda hem de Fenerbahçe'deki başanlarda kendisınin çok bü>ük payı olmuştur. Bıze verdiği hizmetlen hiç kımse ınkâr edemez. Kapımız hep açık olacaktır. GORUŞ / HALİT DERİNGÖR Boş Sözleşme liyatrosu Futbolcu piyasası hareketli geçiyor. Transfer ücretleri sınır tanımıyor. Bir çift ayak en ucuzundan 2 milyon do- lar. Kalitelisi olunca daha da yüksek. Ama kulüpler, borç sarmalı içinde. Kiminin 100, kiminin 200 milyon dolar bor- cu var. Yani iflas durumundular. Statlannda petrol filan da fışkırmadı! Astronomik transfer ücretleri nasıl verili- yor? Kim veriyor? Gelin deçıkın işin içinden. Tam birala- turka profesyonellik. Bunlan düşündükçe insanın fıttıra- cağı geliyor. Türkiye'de, asgari ücret 306 milyon lira. Büyük deni- len futbolculann adeta saç-sakal tıraşı ücreti. Manavda meyve-sebze fiyatlan el yakıyor. Domatesin fiyatı 2 mil- yon. Halk, bir şey almadan sebze reyonlarının önünden pas geçiyor. Ne kadar büyük bir sosyal dengesizlik! Ne soran var ne de sorgulayan. Son günlerde, bazı büyük denilen futbolculann boş mukaveteye imza attığı söyle- niyor. Bu olay da kulüplerine bağlılık ve de ahlaki bir o- lay imiş gibi takdim ediliyor! Tam anlamıyla bir hokka- bazkk ve de riyakârlık. Bir futbolcu, transferi için 3 milyon dolar isteyecek. Ka- pı kapı dolaşacak. Bu istediği parayı alamayınca da son çare oiarak kulübüne dönecek ve de boş mukaveleye imza atacak! Gelin de gülmeyin, bunun adeta bir hok- kabazlık olduğunu söylemeyin. Şairin dediği gibi,"Sen herkesi kör, âlemi sersem mi sanırsın?" Hasan Şaş, buna güzel bir örnek. Kendi piyasasını bir hayli yukseltti. Avrupa kulüpleriyle temasa geçti. Böyle bir durumda Galatasaray da borçlannı ödeyebilmek için Hasan Şaş'a izin verdi. Hiçbiri olmadı. Sonuçta; kulübü- ne geri döndü. Bu hareket Galatasaray veya Fatih Te- rim sevgisi gibi nedene bağlanabilir mi? Şimdi, gündemi Fenerbahçeli Rüştü oluşturuyor. Ney- miş efendim Fenerbahçe'nin verdiği 1 milyon 250 bin do- lar az gelmiş. İki mislini istiyormuş! Barcelona'nın baş- kanı değişirse oraya transfer edilecek ve de istediği transfer ücretini oradan alacak. Şimdi; böyle birfutbol- cunun tekrar Fenerbahçe'ye dönüp boş mukaveleye im- za atması düşünülebilir mi? Veya bunu söyleyen kulüp yöneticilerine inanmak mümkün mü? Rüştü, benim görüşüme göre de dünya çapında bir kaleci. Bu kişiliğini karpuz sattığı sergiden kazanmadı, Fenerbahçe'den kazandı. Kırsal alandan geldi ve şimdi Beykoz Konaklan'nda oturuyor. Altında birkaç tane son model araba var. Sanınm hiçbir şeye de ihtiyacı yok. Ben, Rüştü'nün yerinde olsaydım Fenerbahçe'nin kendisine teklif ettiği 1 milyon 500 bin doları hiç düşün- meden kabul ederdim, hatta alırken bir parça da utanır- dım . Futbol hayatımın son dönemlerinde Istanbulspor. Müjdat Yetkiner'le bana transfer teklif etti. 3'er bin lira alacaktık. Notere götürüldük. Sıra imzaya geldi. Ama el- lerimiz sanki felç oldu. imza atamadık. Istanbulspor yö- neticisi, "Hadi siz Fenerbahçe'ye dönün. Fenerbah- çe 'ye bu kadarâşık olan insanlardan Istanbulspor'a ha- yırgelmez" dedi. insan, çok büyük futbolcu olabilir. Hep bu yollardan geçtik. Zor bir olay değil bu. Asıl zor olan insan olmak, olabilmek. E-Posta: hderıngorfn hotmail.com - Faks: (212) 5138595 Finalin 6. maçında Nets'i 88-77yenen Spurs, tarihinde 2. Akezşampiyon oldu Seriyi 4-2 getirip muthı sona ulaşan San Antonio'lu baskerbolcular şamprvonluğu şampanya paüatarak kudadılar NBA'in yeni krah San Antonio NEYMIŞ NEW YORK(Cumhuriyef)-N- BA'de 2002-2003 sezonu şampi- yonu San Antonio Spurs oldu. Fi- nal sensinin ö.maçında New Jer- sey Nets'i 88-77 yenen Spurs. 1999'dan sonra tarihinde ikinci kez şampiyonluk unvanını ulaştı. Karşılaşmanın ilk yansını 41-38 yenik bitiren ve son 9 dakikaya da 72-63 yenik giren San Antonio, yaklaşük 5.5 dakikada elde ettiği 19-0 seri ile galibiyeti ve şampi- yonluğu elde etti. San Antonio Spurs'ın 'Amiral' lakaph 14 yıl- lık ojomcusu David Robinson, basketbol kariyerini tamamladı. San Antonio'daki SBC Center'da- ki maçta hem takımmın. hem kendisinin son 5 yılda 2. şampi- yonluğunu kutlayan Robinson, karşılaşmadan sonra. "Bu benim son maçımdı. Şampiyon olarak basketbolu bırakıvorum. Bundan güzel bir şey olamaz. İnanılmaz bir ola\. Şampiyonluk sürpriz de- ğil. Bu başamı elde cdeceğimizi bffiyordum" dedi 14 sezon bo- yunca Spurs formasını giyen Ro- binson, takıma. 1 maçta attığı 71 sayı dahil toplam 20 binden faz- la sayı, 10 bini aşkın ribaund ka- zandudı.David Robinson, son maçında da 17 ribaund aldı. 13 sayı kaydetti 1990'da yılnı 'çay- lak', 1992'de en iyi savunma, 1995 'te sezonun en değerli o\un- cusu (M\'P) seçilen 2.16 metre boyundaki Robinson, 10 kez de All-Star takımmda ver aldı. En değerlisi Tim NBA kariyerinde fınal sensinde 2. kez en değerli oyuncu (MVP) ödülünü alan Spurslı Tûn Duncan, başka rekorlara da imza attı. Fınal sensinde gösterdiği performansla Spurs'u son 5 yılda 2. şampiyon- luğuna taşıyan Duncan, son maçta N.J.Nets karşısında 21 sayı. 20 ribaund. 10 asistle 'triple doubte" yaparken. 8 blokta kalınca •quadruple-douWe' gerçekleştirmeyi az farkla kaçırdı. Güneş: Zorlu maçlara hazınz Şenol Güneş ST. ETTIE.NNE (Cumhumet) - Ulusal Futbol Takımımızın da katıla- cağı FIFA Konfederasyon Kupası ya- nn yapılacak Yeni Zelanda-Japonya karşılaşmasıyla başlayacak. Onceki gün Fransaya gelen Ay-Yıl- dızlılar hazu-lıklannı tüm hızryla sür- dürürken teknik direktör Şenol Güneş "Zorlu maçlara hazınz"" dedi. Dün takun oyauıculan Lyon kentini dolaştı. Geziye, teknik direktör Şenol Güneş ve kaJeci Rüştü Reçber dışın- da herkes katıldı. Futbol Federasyonu Başkanı Haluk Ulusoyda kafileye eşlik etti. Galatasa- raylı futbolcu Volkan Arslan, turnu- vaylailgili, tt Bizbtırayataaledeğü.ka- zanmaya geldik. Kupayı alarak dön- meyi hedeflijoruz. Tabii sonuç ne ohır şimdiden büemem" dedi Bayer Leverkusen'den Yıkhrav Baş- türk de kazanmayı hedeflediklerini belirterek, "tyi bir sonuç elde edeceği- nüze inannorum. 4 yıldır tatil yapma- dan futbol oynuyorum. Yîne tatil >ap- madan bura\a geldim. Bir futbolcu için çok önemli bir turnuva. Bu maç- larla piyasada kendini daha iyi göste- rebiürsin'" dıye konuştu. Bugün 20.30'da bir antrenman ya- pacak ulusal takımda Şenol Güneş (TSt) 16.00'dabasıntoplantısıdüzen- leyecek. ABDULKADİR YUCELMAN Eğitimde Fırsat Eşitsizliği Gençlık pazar günü sınavdaydı. 1.5 milyon genç sınav kâ- ğıtlan önünde ter döktü. Kimileri için çok iyi, kimileri için de çok kötü geçen bir sınav. Ancak bu sınav başka sınavlara benzemiyor Bılenlerin bile kazanamadığı bir sınav bu. 1.5 milyon gencin savaşından sadece ve sadece yüzde 26'sı üniversiteye gırebilecek ve kendisine bir gelecek hazırlama şansı yakalayacak. Üstelik kazanmış görünen 390 bin gen- cin istedikleri üniversiteye ginp gıremeyecekleri de bilinmi- yor. Sınavın kapısındagazetecılerie konuşan gençlerden ki- mileri, "Bu benim 4 'üncü sınavım. Daha önce de girmiştim ama istediğim üniversite olmadı, şansımı yeniden denedim" derken ÖSS'nın anlamsızlığını bir yana bırakın, bu gençle- rin boşa giden 4 yıllannı düşünün. Kimileri belki 3, belkı 2 yıl yitirmiş. Bu yitirilen yıllar gençlerin mı, ülkenin mi? Medyadan öğreniyorum; ABD ve Avrupa'da iş verimlili- ğiyle ilgili araştırma yapan Xerox şirketi, Türkiye'de hemen hemen her konuda zamanın iyi kullanılmadığını ortaya koy- muş. Araştırma, boş zamanlann değeriendırilmesi bir yana, çalışan insanlanmızın bile çalışma zamanlannın ancak ya- nsını değerlendırdıklerini vurguluyor. Şimdi genç, yani kanı kaynayan bir gençliğin üniversite kapısından gen dönüşünü düşünün. Üniversiteye gıreme- yen 1 milyondan fazla genç ne yapacak? Bu potansiyel in- san gücü evde mi oturacak? Yoksa kahve köşelerinde za- manını mı yitirecek? Üretken olmalannı beklediğimiz onlar tüketimin bir parçası mı olacaklar? Bu gençlere, bu ülkeye yazık değil mi? AB'nin gençler için çeşıtli projeleri var. AB'nin kriterleri için- de yer alan bu projeler hem eğitim yapan hem de eğitim dı- şındakı gençleri kapsıyor. Avrupa Birliği Konseyı'nin eğitim- de fırsat eşitliğini sağlamak amacı ile başlattığı Leonardo projesi meslek eğıtimine, Sokrates projesi eğitimin her ala- nına dönük olarak 1995'te yürürlüğe girmişti. 1995'te baş- layan 5 yıllıkdönem içindeTürkiyeyoktu. Çünkü eğitim pro- jeleri ıçınde yer alması ıçın Türkiye'nin üye olması gereki- yordu. Bu üyeliğin, hâlâ peşinde koştuğumuz üyelikle ılgisi yoktu. Türkiye'nin eğitim projelerine katılması için sadece başvurması ve üyelik aidatını yatırması gerekiyordu. Brük- sel 2 yıl bekledi Türkiye'nin aidatını yatırması için. Ama biz- den ses çıkmayınca AB Eğitim departmanı, Türkiye'ye yar- dım paketi ç/kardı ve bu paketten de Türkiye'nin aidatını ya- tırdı. Şu anda AB üyesi olmasak bile eğitim çalışmalan için- de AB'nin üyesi sayılıyoruz. Türkiye'nin Avrupa'nın en genç nüfusuna sahip. 65 mil- yonumuzun 40 milyonunu genç. Ama şu anda eğitim gö- ren de eğitim dışında kalan gençler de sahipsiz. Onları kim yönlendirecek? Onlann geleceğinden kim sorumlu sayıla- cak? Bu gençlenn sahipsiz kaldıklannda kendilerine göz kırpan kişılere koşacaklannı bılmeyecek kadar aymazlık için- de olanlan birilerinin dürtmesi mi gerekiyor? Galıba öyle ..Acaba kaç yetkili şu anda AB'ye üye olduğumuzun ayır- dında? Yoksa bu işlenn gızli kalmasını isteyenler mi var? Bu ülkenin gençlenne "fırsat eşitliği" yaratanlara karşı içimiz- den muhalefet yapanlan bilmeliyiz. E-Posta: ayucelman a yahoo.com - Faks: (212) 5138595
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle