Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 12 HAZİRAN 2003 PERŞEMBE
HABERLER
DÜNYADA BUGÜN Başbakan Erdoğan'm 'bürokratik oligarşi' diyerek sistemden yakınması tepki çekti:
ALİ SİRMEN
Fransız Denizi Biterken
Deniz Baykal Sendromu
PARtS-
Cumartesi gecesi, Maubert Mutualite metro
ıstasyonunda beklerken malum anons bir kez
dahayapıldı:
- Sosyal bir olay dolayısıyla seferlerde aksa-
rna var, 10 numaralı hatta seferler arasında, 20
dakikalık bir süreyi hesaba katmanız...
Metro ve otobüs çalışanları, önceleri bir gün-
lük olarak ilan ettikleri grevi uzattıkça uzatıyor-
lar; onlara, aslında kendileri kapsam içinde ol-
rnasalar bile, gelecekte aynı şeyin başlarına ge-
leceğinden korkan demiryolu işçileri de katılmış-
lar. Geçen hafta ascension tatilinden de yarar-
lanıp kent dışına gitmek isteyenler, garlarda pe-
rişan oldular.
Metro gibi trenler de tam olarak durmamıştı,
kimi zaman yarı yarıya, kimi zaman da her üç
seferden ikisi olmak üzere çalışıyorlardı. Ama,
belki de normal koşullarda ek seferlerin devre-
ye girmesi gereken bir dönemdeki bu aksama
korkunç birikimi önleyemiyordu.
Yolculardan biri, hafta sonu grevlerin sona
ereceğini söyleyen SNCF (Fransız Ulusal Demir-
yolları) Genel Müdürü'nü eleştiriyordu:
- Genel müdür her şeyin normale döneceği-
ni nasıl söyleyebiliyor? Kendi kuruluşunda ne-
ler olup bittiğinden haberi yok galiba.
Işin ilginci, eylemcilerin, çeşitli bıktırıcı çağrı-
şımlar yapan "grev" sözcüğünü ağızlarına bile
almayıp "bir sosyal olay"dan söz etmeleri.
•••
Fransa, sosyal güvencelerin ileri olduğu ülke-
\erden biri veya biriydi.
Onu değil azgelişmişler, ABD ve Ingiltere ile
bile karşılaştırdığınızda bir emekçi cenneti ola-
rak kabul edebilirdiniz, hâlâ da bu niteliğini iyi
kötü koruyor.
Ama, Fransızlar, artık ülkelerinin bu özelliğini
yrtirmesinden ve sosyal haklarının teker teker
ellerinden alınmasından korkuyorlar.
Ne var ki, olay göründüğü kadar da basit de-
ğil.
2000 yıiı itibanyla 60 milyonluk ülkede, 12
milyon altmış yaş üzeri insan yaşıyor ve bunla-
ra her yıl da 600 bin kişi katılıyor.
Bu durumda sosyal güvenlik sisteminde pi-
ramit tersine dönüyor.
Çalışan ve sosyal sigorta primi veren 22 mil-
yon insanın verdiği ile sayıları gittikçe artan
emeklilerin maaşlarını karşılamak pek yakında
imkânsızlaşacak.
Bu gerçeği herkes görüyor. Sosyalistler de ik-
tidarda iken olayın ayırdına varmış ve emeklilik
sisteminde reforma gidecek dört girişimde bu-
lunmuş, ama girişimin çalışan kesimde yarata-
cağı yogun tepkiden çekinerek geri adım atmış-
lardı.
Bu yüzdendir ki, sosyalist partinin eski ağır top-
ları ile yönetim arasında, tıpkı çeşitli sendikalar
arasında olduğu gibi, bu konuda da köklü gö-
rüş ayrılıkları var.
•••
Yükselen yaşam ortalaması, sosyal güvenli-
ğin bir parçası olan emeklilik ve sağlık harca-
malarını zorluyor. öbür, güvenlik alanlarının ge-
rektirdiği vergi yükü maliyetlere yansıyor ve vah-
şi biçimde küreselleşirken rekabetin bedelini
emekçinin sırtına yükleyen evrensel sistemde,
Fransa'yı yatınm açısından çekici bir ülke olmak-
tan çıkarıyor.
Kısacası, Fransa'da deniz brtryor, birzaman-
ların görece daha adil olan sistemi zorlanıyor.
Tam bu sırada, Fransız sosyalistlerinde garip
bir Deniz Baykal sendromu başgösteriyor.
Yani Fransız sosyalistleri, bütün toplumu ya-
kından ilgilendiren, sarsan gelişmeler karşısın-
da edilgen ve sessiz kalıyorlar, ne bir proje su-
nuyorlar, ne bir çözüm önerisi.
Acaba onlar da Deniz Baykal gibi "sus, su-
sarsan bir gün iktidar şansı sana gülecek" ya-
nılgısını yaşayarak "ne şişyansın ne kebap" an-
layışı içinde, politika üretmeyen ya da üreteme-
yen bir politik kuruluş olmayı mı yeğliyorlar?
Oysa geçmiş deneyleri onlara göstermiş ol-
malıydı ki, bu takdirde uç partiler, demagoglar
devreye girecek ve onlann yerlerini alacaklar, böy-
lece hem onlar kaybedecekler, hem rejim hem
de halk.
Nitekim Türkiye'deyapılan sondajlar, Meclis'te
AKP dışındaki tek kuruluş olan adı ana muha-
lefet, ama kendisi "mayna muhalefet" partisi ko-
numunda olan Deniz Bey'in partisi, artık Genç
Parti'nin arkasına düşüyor.
Recep Tayyip Erdoğan da, bu gerçeği açık-
lıyor:
- Bizim tek ciddi rakibimiz Genç Parti'dir.
Aslında sorun da, sosyal demokrat kesimin
şaşkınlığı da evrensel gibi görünüyor ve arada
herhalde "sui misal emsal oluyor" olmalı ki,
Fransa'da deniz biterken, sosyalistlerinde De-
niz Baykal sendromu görülüyor.
Cumhuriyetin doğum belgesi
Amasya Tamimi'nin
84. yıldönümü kutlanacak
AMASYA(Cumhuri-
yet)-MustafeKemalAta-
türk'ün Amasya'yı zi-
yaretiyle Cumhuriyetin
doğum belgesi, "Amas-
ya Tamimi"nin yayım-
lanmasının 84. yıldönü-
mü bugun törenlerle kut-
lanacak. "Uluslararası
AtatürkKüJtürveSanat
Haftası" adlı etkinlikle-
re bugün Cumhurbaşka-
nı AhmeCNecdetSezerve
TBMM Başkanı Bülent
Annç da katılacak. 22
Haziran'a kadar sürecek
etkınlikler saat 11.00'de
"EvierGaziMustafaKe-
mal'i Anlatryor" konu-
luTBMMResimSergi-
si'nin Kültür Merke-
zi'nde açılmasıyla başla-
yacak. Amasyalı ressam-
lann ve Yaşar Çallı-Çiğ-
demÇalb"nınresim,TRT
Atatürk Fotoğraflan Ser-
gısı açılışlannın ardın-
dan ise Atatürk ve Bay-
rağa Saygı yürüyüşü ger-
çekleştirilecek. Yavuz
Selim Meydam'na çe-
lenklerin konulması, say-
gı duruşu ve IstiklaJ Mar-
şı'nın okunmasından
sonra Anıt Şeref Defte-
ri imzalanacak.
Devletin felsefesini reddediyor
OğuzOyan
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Baş-
bakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "bürok-
ratik oligarşi" tanımlamasıyla devlet sis-
teminden yakınması büyük tepki çekti.
CHP Grup BaşkanvekılıOğuz Oyan, Er-
doğan'ın, kuvvetler aynlığının olduğu bir
ülkede yaşadığımn bilincine varması ge-
rektiğinı belirterek, "Seçilmiş, olmak, her
türtü hukuksuzhığu j apabilmek demek de-
ğüdir" dedi. Bağımsız Cumhuriyet Parti-
si (BCP) lideri Mümtaz SoysaL Başbakan
Erdoğan"ın devletin genel felsefesini red-
dettiğini vurgulayarak, AKP iktidannın
devlet kadrolanna kendi bürokrasisini ge-
tirmek istediğini söyledi.
Erdoğan'ın, önceki gün "bürokratik oli-
garşi" tanımını kullanarak, "devlette çö-
rekJenmiş, her tüıiü degişime direnen ve
her firsatta Türkiye'nin bfiyümesine takoz
koyan aıuayışı kasefdğDii" söylemesi büyük
tepki gördü.
CHP Grup Başkanvekili Oyan, hükümet
olmanın yargıyı, yasamayı tümüyle kont-
rol altına almak anlamına gelmediğine dik-
kat çekti. Oyan, "Bürokratikoligarşi varder-
ken Erdoğan'ın kafasının arkasmda önce-
likle askeri bürokrasinin olduğunu düşiin-
nıek laanı, cumhurbaşkanını kastertigini
düşünmek lazım. Aynı zamanda CHP'yi de
kısmen kastediyor" diye konuştu.
Erdoğan'ın, "kurallara uyma konusun-
daki tahammülsüzlüğünü, sabırsızhğuu"
sergilediğini anlatan Oyan, "Cumhuriye-
tin kurumlannı ele geçirme konusunda
önünde hiçbir engel görmek istemediğini
ima ediyor. Demokrasryi içine sindirmek is-
tiyorsa kuvvetler aynlığının aym zamanda
kımetier dengesi olduğunu düşünmesi ge-
rekir. Seçilmiş ohnak, ber türtü hukuksuz-
hığu vapabilmek demek değüdir" dedi.
BCP lideri Prof.Dr. Mümtaz Soysal, Er-
doğan'ın aslmda devletin genel felsefesi-
ni reddettiğini belirtti. Soysal, "Bu bürok-
rasi,o felsefeyi konımakiçûı yetişnrildigin-
den, ondan kurtulmaya çalışryorİar. Bu bü-
rokrasryi beğenmiyor, kendi bürokrasile-
rini getirmek içûı başka bir teori üretiyor-
lar" dedi.
CHP Istanbul Milletvekili Hasan Fehmi
Güneş, bürokratik oligarşi ve zaman zaman
dile getirilen benzer sözlerin, bir hedefe va-
nhnak istendiğini ortaya koyduğunu belirt-
ti. Güneş, "Yıkmakistediklerigerçekyapı-
yı söylemeye cesarelieri yok" diye konuştu. Mümtaz Sovsal
Kolluk kuvvetlerine operasyonlarda silah kullanma yetkisi veren tasan Meclis'te
Teröre karşı Vur' emriANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Terörle Mücadele Yasası'nın bir
maddesinin değiştirilmesine ilişkin
yasa tasansı, dün TBMM
Başkanlığı 'na sunuldu. Tasanya
göre, terör örgütlerine karşı yapılacak
operasyonlarda kolluk görevlileri,
silah kullanmaya yetkili olacak. AKP
hükümeti, Anayasa Mahkemesi'nin
iptal karan doğrultusunda Terörle
Mücadele Yasası'nın kolluk
lcuvvetlerine silah kullanma yetkisini
veren maddesini yeniden düzenledi.
Tasanda, "Terör örgütlerine karşı
icra edilecek operasyonlarda teslim ol
emrine itaat edilmeverek silah
kullanmaya teşebbüs edihnesi
hamıde, kolluk görevlileri, tehlikeyi
etkisiz kılabilecek ölçü ve orantıda
doğruca ve duraksamadan hedefe
karşı silah kuilanmaya yetküidir''
denildi. Tasarının gerekçesinde,
Anayasa Mahkemesi'nin 6 Ocak
1999 tarihli karan ile Terörle
Mücadele Yasası'nın terör
örgütlerine karşı düzenlenecek
operasyonlarda kolluk kuvveti
görevlilerine ateşli silah kullanma
yetkisi veren ek 2. maddesinin
"oranühhk" ve "kademeBBk''
ilkelerini içermediği gerekçesiyle
iptal edildiği vıırgulandı.
Emniyet müdürleri
6
Zorunlu
emekliliğe' iptal
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Anayasa Mahkemesi, meslek
derecelerinde fıilen 5 yılını dolduran
birinci sınıf emniyet müdürlerinin
kadro durumuna göre yaş şartı
aranmaksızın emekliliğe se\ kini
öngören yasal düzenlemeyi iptal etti.
Yüksek mahkeme, polis amirlerinin
rütbe terfisinde askerlik hizmetinin
de esas alınmasım, anayasının
"eşitiik" ilkesine aykın bularak iptal
etti. Anayasa Mahkemesi
Başkanvekili Haşim Kınç, İptal
kararlannın, gerekçesi Resmi
Gazete'de yayımlandıktan sonra
yürürlüğe gireceğini söyledi. Kılıç,
yasamn diğer bazı maddelerinin iptal
isteminin reddedildiğini söyledi.
Bedri Baykam, Türkrye'nin ortaçağ düşünceleriyle yönetilmeye çahşıldığuu iddia etti.
Boykam 'a müstehcenlikcezası
ECEVfT KILIÇ
Ressam ve yazar Bedri Baykam, şirketi
tarafından yayımlanan Erje Ayden'in
yazdığı 2 kitapta müstehcenlik unsuru
olduğu gerekçesiyle 2 davadan 8 milyar
571 milyon lira para cezasına çarptınldı.
îstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde
yapılan duruşmalara, tutuksuz yargılanan
Baykam katıldı. "tkinci Caddenin Çdgm
VeşiK'' adlı kitap nedeniyle açılan davanm
duruşmasında son sözü sorulan Baykam,
"kitabın ağzmdan 6 sayfahk bir savunma
yazdıgmj" belirterek "burada kitabın
kendini savunduğunu ve okumak
istediğfai" belirtti. Hâkim Sevim Efendiler
ise Baykam'a, davarun sa\iınma
aşamasının tamamlandığını, savunma
yapamayacağını söyledi. Baykam, hâkimin
izin vermemesi üzerine, savunmasım yazılı
olarak dosyaya koydu. Daha sonra hâkim,
Baykam ı, "müstehcen yaym yapmak"
suçundan 4 milyar 285 milyon 745 bin lira
ağır para cezasına çarptırdı. Aynca kitabın
imha edilmesini de karara bağladı.
"Hauptbahnoftan Bir Trene Bindim" adlı
kitap nedeniyle açılan davanın
duruşmasında da söz alan Baykam'ın
avukatı Tayfim Akçay, önceki karara tepki
göstererek savunmasının bilgisayarda
kopyalanarak bu davarun tutanaklanna
geçiriknesini istedi. Akçay'ın talebini
kabul eden hâkim Efendiler, Baykam'ı, bu
davada da "kişiBgmi göz önünde
bulundurarak" aynı suçtan 4 milyar 285
milyon 745 bin lira ağır para cezasına
çarptırdı. Bu kitabın da imha edilmesi
hükme bağlandı. Duruşmanın ardından
karan hemen temyiz eden Baykam,
Türkiye'nin ortaçağ düşünceleriyle
yönetilmeye çalışıldığını belirterek
yasalann eski olduğunu ifade etti.
İstanbul Ticaret Odası Başkanı Mehmet Yıldınm'dan hükümete eleştiri:
Kadrolaşma işleri kilitlediEkonomiServisi- Üctidan, huy-
suz bir ata binmeye benzeten Is-
tanbul Ticaret Odası (ITO) Yöne-
tim Kurulu Başkanı Mehmet Yıi-
dmm, Başbakan RecepTayyip Er-
doğan a başta kadrolaşma olmak
üzere sert eleştiriler yöneltti. Baş-
bakan Erdoğan'ın sürekli birile-
riyle dövüştüğünü oysa dövüşe-
rek bir yere vanlamayacağını votr-
gulayan Yıldınm, toplumun çe-
şitli kesimlerince de gündeme ge-
tirilen kadrolaşma politikasını
ağır bir dille eleştirdi.
Devlet yapısında birikimin ol-
ması gerektiğine dikkat çeken
Yıldmm, "Kendi adamlanmla
çahşmak istiyorum ne demek?
BuafleşirketideğflId kendiadam-
larınla çahşacaksm. Önemli olan
üretilen fiküierin hayata geçiri-
lebflmesidir. Hükümetin de bunu
yapabilecek bürokratlaria çahş-
ması gereJdr" dedi.fstanbul'da
280 bin kamu yöneticisi oldu-
ğunu hahrlatan Yıldınm, söz ko-
nusu yöneticilerin nasıl değişti-
rileceğini sorarak bu konudaki
görüşlerini, "Zaten miDervekiIli-
ğine bile 19. sıradan girmiş ada>-
lar var. Bu kadar bügi birikimi ve
deneyime sahip insanı nereden
bulacaksınE?" sözleri ile açıkla-
dı. Yıldınm, Istanbul'da Deniz-
cilik tşletmeleri'ndeld kadrolaş-
mayı örmek gösterdi. Yıldınm,
şehır hatlan vapurlannı çağdaş
bir görünüm ve işleyişe kavuş-
turan yöneticilerin görevden alın-
malanndan yakındı.
Erbakan: Haylaz çocuklar kaçü
ANKARA(AA)-SP Genel Başkanı Necmet-
tin Erbakan, hükümeti eleştirerek "Bunlar
evin haylaz çocuklarrydı, sokağa kaçtılar, şim-
di paraya ihtiyaçlan var, gebnişler evin hahsı-
nı, buzdolabuu saayorlar" dedi.
Erbakan, partisinin Ankara tl Başkanlı-
ğı'nda düzenlediği haftalık basın toplanhsın-
da, D-8'in imza töreninin 6. yıldönümünün önü-
müzdeki pazar günü kutlanacağını ifade etti.
ABD yönetiminin iktisadi, siyasi menfaat ve
etkinlik alanlannı genişlehnek için planlan-
nı uygulamada engel gördüğü ülkelere tehdit
ve işgale başladığını öne süren Erbakan,
ABD'nin Irak'ın ardından Suriye ve îran'ı
hedef olarak seçtiğini sa\omdu.
Erbakan, "Niye? Nükleer silah \arnus. Isra-
U nükleersüahiarm daniskasına sahip" diye ko-
nuştu. Hükümetin, Irak'a müdahale sırasında
takındığı tavn eleşriren Erbakan, o günün Baş-
bakanı Abdullah Gül'ün "Tezkere çıkmayuı-
caistifaedecektim,ancakkaosolacakdiyevaz-
geçtim'' şeklinde sözleri olduğunu belirterek
"Vah vah üzüntüsüne bakm" diye konuştu.
Erbakan, Başbakan Recep Tayyip Erdo-
ğan'ın, ABD'nin gönlünü almak için Şaron ve
Abbas'ı, Dışişleri Bakanı veBaşbakan Yardım-
cısı Abdullah Gül'ün de dışişleri bakanlannı
Türkiye'ye davet etmesinin anlaşılır bir tarafı
olmadığını savunarak "tnsanlarbüyülenmese
bu kadar şaşkın hale dönemeder" dedi.
AKP, YASAYI DEĞÎŞTtRECEK
Lidere 9 yıl
sınırlaması
EMİNEKAPLAN
ANKARA-AKP hü-
kümeti, Siyasi Partiler
Yasası'nı (SPY) yeni-
den düzenlemeyi plan-
Iıyor. Anayasada yapı-
lan değişikliklere koşut
olarak Siyasi Partiler
Yasasf nda parti kapat-
mayla ilgili hükümler
sınırlandınlacak. Siya-
si partilerin köy ve ma-
hallelerde de örgütlen-
mesine olanak tanınır-
ken milletvekili aday-
lannın belirlenmesinde
"önseçim'' zorunlu ola-
cak. Parti liderlerinin
süresinin 9 yılla sınırlan-
dınlması düşünülürken
delege listelennin se-
çim kurullannda tutul-
ması ve seçim harca-
malannın denetlenme-
si de planlanan değişik-
likler arasında yer alıyor.
AKP iktidan, yerel
seçimler öncesinde se-
çim yasalannda bir di-
zi değişiklik yapmaya
hazırlanıyor. AKP'nin,
ilk aşamada SPY'de
yapmayı düşündügü de-
ğişiklikler şöyle:
%/ Anayasada yapı-
lan değişildiklere koşut
olarak SPY'nin siyasi
partilerin kapatılmasıy-
la ilgili maddeleri yeni-
den düzenlenecek. Bu-
na göre siyasi partiler,
ancak parti tüzüğünün
anayasaya aykın ohna-
sı, yabancı kuruluşlar-
dan yardım alınması,
devletin ülkesi ve mil-
letiyle bölünmez bütün-
lüğü ve laik Cumhuri-
yet ilkelerine aykın ey-
lemlerin odağı olmala-
n durumunda kapatıla-
bilecek.
. Siyasi partiler, il, il-
çe ve beldelerin yanı sı-
ra köy, mahalle ve hat-
ta mezralarda bile iste-
ğe bağlı olarak örgütle-
nebilecek. Köy ve ma-
halle örgütleri kurula-
bilecek.
\/ Genel başkanlann
görev süresine sınırlama
getirilecek. Buna göre,
siyasi parti liderleri en
fazla 3 dönem yani 9
yıl görev yapabilecek.
Bu sürenin bitiminde
yeniden aday olamaya-
cak.
ı/ Siyasi parti genel
merkezleri ile örgütleri
arasında sıkıntıya ne-
den olan merkez yok-
laması ve parti yöne-
timlerinin milletvekili
adaylarını belirleme
yöntemine son verile-
cek. Parti yönetimleri-
ne sınırlı kontenjanlar
verilerek milletvekili
adaylannın belirlenme-
sinde önseçim yapıhna-
sı zorunlu tutulacak.
• Bir kişinin birden
fazla partinin delegesi
olmasının önüne geçil-
mesi için delege listele-
ri, seçim kurullarmca
tutulacak.
'RTUK ATAMA YAPAMAZ'
Sezer: TRTataması
yasaya aykın
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Cumhur-
başkanı Ahmet Necdet
Sezer, TRT'ye genel mü-
dür atanmasına ilişkin
kararnameyi RTÜK Ya-
sası'na aykın olduğu için
iade ettiğini belirterek
"TRTnin yeni genel mü-
dür adaylannın, ancak
yeni RTÜK'çe seçilmesi
olanaklıdır" dedi.
Köşkün vetosunun ar-
dından şimdi nasıl bir
yol izleneceği tartışma
konusu olurken TRT'ye
atarna yapılabilmesi için
RTÜK Yasası 'nın değiş-
mesi gerektiği vurgulan-
dı.
Cumhurbaşkanlığı Ge-
nel Sekreterliği'nden
TRT kararnamesinin ia-
desine ilişkin olarak Baş-
bakanlık'a gönderilen ge-
rekçede, RTÜK Yasa-
sı'nın Üst Kurul'un olu-
şumunu düzenleyen 6.
maddesinin geçen yıl de-
ğişririlerek, daha önce-
ki, üyelerin tümünün
TBMM'ce seçilmesi ye-
rine, 5'inin Meclis,
4'ünün ise yasada belir-
tilen kurumlarca gösteri-
lecek adaylar arasından
Bakanlar Kurulu'nca se-
çilmesi kuralının getiril-
diği anımsatıldı. Gerek-
çesinde, "TRT'nin 'ye-
ni' genel müdür adayla-
nnın, ancak 'yeni'
RTÜK'çe seçilmesi ola-
nakhdır" diyen Sezer,
söz konusu yasanın yü-
rürlüğünden sonra yeni-
lenmeyen RTÜK üyele-
rinin TRT Genel Müdür-
lüğü için aday belirleme
yetkisi bulunmadığına
dikkat çekti.
Sezer, Üst Kurul'ca
gösterilen adaylar arasın-
dan BakanlarKurulu 'nca
atarna yapümasının yasa-
ya uygun düşmediğini
bildirdi. Sezer, bu gerek-
çeyle Şenol Demiröz'ün
TRT Genel Müdürlü-
ğü'ne atanmasına ilişkin
Bakanlar Kurulu karar
taslağını imzalamadan
Başbakanlık'a geri gön-
derdi. Sezer'in iadesinin
ardından gözler hüküme-
tin bundan sonra izleye-
ceği yönteme çevrildi.
Hükümet, atama karar-
namesini yeniden köşke
gönderse bile Sezer'in
kararnameyi onaylama
zorunluluğu bulunmu-
yor. Bu durumda, sürece
yasallık kazandırmak
amacıyla RTÜK Yasa-
sı'nı değiştirme yolunun
seçilebileceği vur-
gulanıyor.