25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 12 HAZİRAN 2003 PERŞEMBE HABERLER DÜNYADA BUGÜN Başbakan Erdoğan'm 'bürokratik oligarşi' diyerek sistemden yakınması tepki çekti: ALİ SİRMEN Fransız Denizi Biterken Deniz Baykal Sendromu PARtS- Cumartesi gecesi, Maubert Mutualite metro ıstasyonunda beklerken malum anons bir kez dahayapıldı: - Sosyal bir olay dolayısıyla seferlerde aksa- rna var, 10 numaralı hatta seferler arasında, 20 dakikalık bir süreyi hesaba katmanız... Metro ve otobüs çalışanları, önceleri bir gün- lük olarak ilan ettikleri grevi uzattıkça uzatıyor- lar; onlara, aslında kendileri kapsam içinde ol- rnasalar bile, gelecekte aynı şeyin başlarına ge- leceğinden korkan demiryolu işçileri de katılmış- lar. Geçen hafta ascension tatilinden de yarar- lanıp kent dışına gitmek isteyenler, garlarda pe- rişan oldular. Metro gibi trenler de tam olarak durmamıştı, kimi zaman yarı yarıya, kimi zaman da her üç seferden ikisi olmak üzere çalışıyorlardı. Ama, belki de normal koşullarda ek seferlerin devre- ye girmesi gereken bir dönemdeki bu aksama korkunç birikimi önleyemiyordu. Yolculardan biri, hafta sonu grevlerin sona ereceğini söyleyen SNCF (Fransız Ulusal Demir- yolları) Genel Müdürü'nü eleştiriyordu: - Genel müdür her şeyin normale döneceği- ni nasıl söyleyebiliyor? Kendi kuruluşunda ne- ler olup bittiğinden haberi yok galiba. Işin ilginci, eylemcilerin, çeşitli bıktırıcı çağrı- şımlar yapan "grev" sözcüğünü ağızlarına bile almayıp "bir sosyal olay"dan söz etmeleri. ••• Fransa, sosyal güvencelerin ileri olduğu ülke- \erden biri veya biriydi. Onu değil azgelişmişler, ABD ve Ingiltere ile bile karşılaştırdığınızda bir emekçi cenneti ola- rak kabul edebilirdiniz, hâlâ da bu niteliğini iyi kötü koruyor. Ama, Fransızlar, artık ülkelerinin bu özelliğini yrtirmesinden ve sosyal haklarının teker teker ellerinden alınmasından korkuyorlar. Ne var ki, olay göründüğü kadar da basit de- ğil. 2000 yıiı itibanyla 60 milyonluk ülkede, 12 milyon altmış yaş üzeri insan yaşıyor ve bunla- ra her yıl da 600 bin kişi katılıyor. Bu durumda sosyal güvenlik sisteminde pi- ramit tersine dönüyor. Çalışan ve sosyal sigorta primi veren 22 mil- yon insanın verdiği ile sayıları gittikçe artan emeklilerin maaşlarını karşılamak pek yakında imkânsızlaşacak. Bu gerçeği herkes görüyor. Sosyalistler de ik- tidarda iken olayın ayırdına varmış ve emeklilik sisteminde reforma gidecek dört girişimde bu- lunmuş, ama girişimin çalışan kesimde yarata- cağı yogun tepkiden çekinerek geri adım atmış- lardı. Bu yüzdendir ki, sosyalist partinin eski ağır top- ları ile yönetim arasında, tıpkı çeşitli sendikalar arasında olduğu gibi, bu konuda da köklü gö- rüş ayrılıkları var. ••• Yükselen yaşam ortalaması, sosyal güvenli- ğin bir parçası olan emeklilik ve sağlık harca- malarını zorluyor. öbür, güvenlik alanlarının ge- rektirdiği vergi yükü maliyetlere yansıyor ve vah- şi biçimde küreselleşirken rekabetin bedelini emekçinin sırtına yükleyen evrensel sistemde, Fransa'yı yatınm açısından çekici bir ülke olmak- tan çıkarıyor. Kısacası, Fransa'da deniz brtryor, birzaman- ların görece daha adil olan sistemi zorlanıyor. Tam bu sırada, Fransız sosyalistlerinde garip bir Deniz Baykal sendromu başgösteriyor. Yani Fransız sosyalistleri, bütün toplumu ya- kından ilgilendiren, sarsan gelişmeler karşısın- da edilgen ve sessiz kalıyorlar, ne bir proje su- nuyorlar, ne bir çözüm önerisi. Acaba onlar da Deniz Baykal gibi "sus, su- sarsan bir gün iktidar şansı sana gülecek" ya- nılgısını yaşayarak "ne şişyansın ne kebap" an- layışı içinde, politika üretmeyen ya da üreteme- yen bir politik kuruluş olmayı mı yeğliyorlar? Oysa geçmiş deneyleri onlara göstermiş ol- malıydı ki, bu takdirde uç partiler, demagoglar devreye girecek ve onlann yerlerini alacaklar, böy- lece hem onlar kaybedecekler, hem rejim hem de halk. Nitekim Türkiye'deyapılan sondajlar, Meclis'te AKP dışındaki tek kuruluş olan adı ana muha- lefet, ama kendisi "mayna muhalefet" partisi ko- numunda olan Deniz Bey'in partisi, artık Genç Parti'nin arkasına düşüyor. Recep Tayyip Erdoğan da, bu gerçeği açık- lıyor: - Bizim tek ciddi rakibimiz Genç Parti'dir. Aslında sorun da, sosyal demokrat kesimin şaşkınlığı da evrensel gibi görünüyor ve arada herhalde "sui misal emsal oluyor" olmalı ki, Fransa'da deniz biterken, sosyalistlerinde De- niz Baykal sendromu görülüyor. Cumhuriyetin doğum belgesi Amasya Tamimi'nin 84. yıldönümü kutlanacak AMASYA(Cumhuri- yet)-MustafeKemalAta- türk'ün Amasya'yı zi- yaretiyle Cumhuriyetin doğum belgesi, "Amas- ya Tamimi"nin yayım- lanmasının 84. yıldönü- mü bugun törenlerle kut- lanacak. "Uluslararası AtatürkKüJtürveSanat Haftası" adlı etkinlikle- re bugün Cumhurbaşka- nı AhmeCNecdetSezerve TBMM Başkanı Bülent Annç da katılacak. 22 Haziran'a kadar sürecek etkınlikler saat 11.00'de "EvierGaziMustafaKe- mal'i Anlatryor" konu- luTBMMResimSergi- si'nin Kültür Merke- zi'nde açılmasıyla başla- yacak. Amasyalı ressam- lann ve Yaşar Çallı-Çiğ- demÇalb"nınresim,TRT Atatürk Fotoğraflan Ser- gısı açılışlannın ardın- dan ise Atatürk ve Bay- rağa Saygı yürüyüşü ger- çekleştirilecek. Yavuz Selim Meydam'na çe- lenklerin konulması, say- gı duruşu ve IstiklaJ Mar- şı'nın okunmasından sonra Anıt Şeref Defte- ri imzalanacak. Devletin felsefesini reddediyor OğuzOyan ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Baş- bakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "bürok- ratik oligarşi" tanımlamasıyla devlet sis- teminden yakınması büyük tepki çekti. CHP Grup BaşkanvekılıOğuz Oyan, Er- doğan'ın, kuvvetler aynlığının olduğu bir ülkede yaşadığımn bilincine varması ge- rektiğinı belirterek, "Seçilmiş, olmak, her türtü hukuksuzhığu j apabilmek demek de- ğüdir" dedi. Bağımsız Cumhuriyet Parti- si (BCP) lideri Mümtaz SoysaL Başbakan Erdoğan"ın devletin genel felsefesini red- dettiğini vurgulayarak, AKP iktidannın devlet kadrolanna kendi bürokrasisini ge- tirmek istediğini söyledi. Erdoğan'ın, önceki gün "bürokratik oli- garşi" tanımını kullanarak, "devlette çö- rekJenmiş, her tüıiü degişime direnen ve her firsatta Türkiye'nin bfiyümesine takoz koyan aıuayışı kasefdğDii" söylemesi büyük tepki gördü. CHP Grup Başkanvekili Oyan, hükümet olmanın yargıyı, yasamayı tümüyle kont- rol altına almak anlamına gelmediğine dik- kat çekti. Oyan, "Bürokratikoligarşi varder- ken Erdoğan'ın kafasının arkasmda önce- likle askeri bürokrasinin olduğunu düşiin- nıek laanı, cumhurbaşkanını kastertigini düşünmek lazım. Aynı zamanda CHP'yi de kısmen kastediyor" diye konuştu. Erdoğan'ın, "kurallara uyma konusun- daki tahammülsüzlüğünü, sabırsızhğuu" sergilediğini anlatan Oyan, "Cumhuriye- tin kurumlannı ele geçirme konusunda önünde hiçbir engel görmek istemediğini ima ediyor. Demokrasryi içine sindirmek is- tiyorsa kuvvetler aynlığının aym zamanda kımetier dengesi olduğunu düşünmesi ge- rekir. Seçilmiş ohnak, ber türtü hukuksuz- hığu vapabilmek demek değüdir" dedi. BCP lideri Prof.Dr. Mümtaz Soysal, Er- doğan'ın aslmda devletin genel felsefesi- ni reddettiğini belirtti. Soysal, "Bu bürok- rasi,o felsefeyi konımakiçûı yetişnrildigin- den, ondan kurtulmaya çalışryorİar. Bu bü- rokrasryi beğenmiyor, kendi bürokrasile- rini getirmek içûı başka bir teori üretiyor- lar" dedi. CHP Istanbul Milletvekili Hasan Fehmi Güneş, bürokratik oligarşi ve zaman zaman dile getirilen benzer sözlerin, bir hedefe va- nhnak istendiğini ortaya koyduğunu belirt- ti. Güneş, "Yıkmakistediklerigerçekyapı- yı söylemeye cesarelieri yok" diye konuştu. Mümtaz Sovsal Kolluk kuvvetlerine operasyonlarda silah kullanma yetkisi veren tasan Meclis'te Teröre karşı Vur' emriANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Terörle Mücadele Yasası'nın bir maddesinin değiştirilmesine ilişkin yasa tasansı, dün TBMM Başkanlığı 'na sunuldu. Tasanya göre, terör örgütlerine karşı yapılacak operasyonlarda kolluk görevlileri, silah kullanmaya yetkili olacak. AKP hükümeti, Anayasa Mahkemesi'nin iptal karan doğrultusunda Terörle Mücadele Yasası'nın kolluk lcuvvetlerine silah kullanma yetkisini veren maddesini yeniden düzenledi. Tasanda, "Terör örgütlerine karşı icra edilecek operasyonlarda teslim ol emrine itaat edilmeverek silah kullanmaya teşebbüs edihnesi hamıde, kolluk görevlileri, tehlikeyi etkisiz kılabilecek ölçü ve orantıda doğruca ve duraksamadan hedefe karşı silah kuilanmaya yetküidir'' denildi. Tasarının gerekçesinde, Anayasa Mahkemesi'nin 6 Ocak 1999 tarihli karan ile Terörle Mücadele Yasası'nın terör örgütlerine karşı düzenlenecek operasyonlarda kolluk kuvveti görevlilerine ateşli silah kullanma yetkisi veren ek 2. maddesinin "oranühhk" ve "kademeBBk'' ilkelerini içermediği gerekçesiyle iptal edildiği vıırgulandı. Emniyet müdürleri 6 Zorunlu emekliliğe' iptal ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Anayasa Mahkemesi, meslek derecelerinde fıilen 5 yılını dolduran birinci sınıf emniyet müdürlerinin kadro durumuna göre yaş şartı aranmaksızın emekliliğe se\ kini öngören yasal düzenlemeyi iptal etti. Yüksek mahkeme, polis amirlerinin rütbe terfisinde askerlik hizmetinin de esas alınmasım, anayasının "eşitiik" ilkesine aykın bularak iptal etti. Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Haşim Kınç, İptal kararlannın, gerekçesi Resmi Gazete'de yayımlandıktan sonra yürürlüğe gireceğini söyledi. Kılıç, yasamn diğer bazı maddelerinin iptal isteminin reddedildiğini söyledi. Bedri Baykam, Türkrye'nin ortaçağ düşünceleriyle yönetilmeye çahşıldığuu iddia etti. Boykam 'a müstehcenlikcezası ECEVfT KILIÇ Ressam ve yazar Bedri Baykam, şirketi tarafından yayımlanan Erje Ayden'in yazdığı 2 kitapta müstehcenlik unsuru olduğu gerekçesiyle 2 davadan 8 milyar 571 milyon lira para cezasına çarptınldı. îstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde yapılan duruşmalara, tutuksuz yargılanan Baykam katıldı. "tkinci Caddenin Çdgm VeşiK'' adlı kitap nedeniyle açılan davanm duruşmasında son sözü sorulan Baykam, "kitabın ağzmdan 6 sayfahk bir savunma yazdıgmj" belirterek "burada kitabın kendini savunduğunu ve okumak istediğfai" belirtti. Hâkim Sevim Efendiler ise Baykam'a, davarun sa\iınma aşamasının tamamlandığını, savunma yapamayacağını söyledi. Baykam, hâkimin izin vermemesi üzerine, savunmasım yazılı olarak dosyaya koydu. Daha sonra hâkim, Baykam ı, "müstehcen yaym yapmak" suçundan 4 milyar 285 milyon 745 bin lira ağır para cezasına çarptırdı. Aynca kitabın imha edilmesini de karara bağladı. "Hauptbahnoftan Bir Trene Bindim" adlı kitap nedeniyle açılan davanın duruşmasında da söz alan Baykam'ın avukatı Tayfim Akçay, önceki karara tepki göstererek savunmasının bilgisayarda kopyalanarak bu davarun tutanaklanna geçiriknesini istedi. Akçay'ın talebini kabul eden hâkim Efendiler, Baykam'ı, bu davada da "kişiBgmi göz önünde bulundurarak" aynı suçtan 4 milyar 285 milyon 745 bin lira ağır para cezasına çarptırdı. Bu kitabın da imha edilmesi hükme bağlandı. Duruşmanın ardından karan hemen temyiz eden Baykam, Türkiye'nin ortaçağ düşünceleriyle yönetilmeye çalışıldığını belirterek yasalann eski olduğunu ifade etti. İstanbul Ticaret Odası Başkanı Mehmet Yıldınm'dan hükümete eleştiri: Kadrolaşma işleri kilitlediEkonomiServisi- Üctidan, huy- suz bir ata binmeye benzeten Is- tanbul Ticaret Odası (ITO) Yöne- tim Kurulu Başkanı Mehmet Yıi- dmm, Başbakan RecepTayyip Er- doğan a başta kadrolaşma olmak üzere sert eleştiriler yöneltti. Baş- bakan Erdoğan'ın sürekli birile- riyle dövüştüğünü oysa dövüşe- rek bir yere vanlamayacağını votr- gulayan Yıldınm, toplumun çe- şitli kesimlerince de gündeme ge- tirilen kadrolaşma politikasını ağır bir dille eleştirdi. Devlet yapısında birikimin ol- ması gerektiğine dikkat çeken Yıldmm, "Kendi adamlanmla çahşmak istiyorum ne demek? BuafleşirketideğflId kendiadam- larınla çahşacaksm. Önemli olan üretilen fiküierin hayata geçiri- lebflmesidir. Hükümetin de bunu yapabilecek bürokratlaria çahş- ması gereJdr" dedi.fstanbul'da 280 bin kamu yöneticisi oldu- ğunu hahrlatan Yıldınm, söz ko- nusu yöneticilerin nasıl değişti- rileceğini sorarak bu konudaki görüşlerini, "Zaten miDervekiIli- ğine bile 19. sıradan girmiş ada>- lar var. Bu kadar bügi birikimi ve deneyime sahip insanı nereden bulacaksınE?" sözleri ile açıkla- dı. Yıldınm, Istanbul'da Deniz- cilik tşletmeleri'ndeld kadrolaş- mayı örmek gösterdi. Yıldınm, şehır hatlan vapurlannı çağdaş bir görünüm ve işleyişe kavuş- turan yöneticilerin görevden alın- malanndan yakındı. Erbakan: Haylaz çocuklar kaçü ANKARA(AA)-SP Genel Başkanı Necmet- tin Erbakan, hükümeti eleştirerek "Bunlar evin haylaz çocuklarrydı, sokağa kaçtılar, şim- di paraya ihtiyaçlan var, gebnişler evin hahsı- nı, buzdolabuu saayorlar" dedi. Erbakan, partisinin Ankara tl Başkanlı- ğı'nda düzenlediği haftalık basın toplanhsın- da, D-8'in imza töreninin 6. yıldönümünün önü- müzdeki pazar günü kutlanacağını ifade etti. ABD yönetiminin iktisadi, siyasi menfaat ve etkinlik alanlannı genişlehnek için planlan- nı uygulamada engel gördüğü ülkelere tehdit ve işgale başladığını öne süren Erbakan, ABD'nin Irak'ın ardından Suriye ve îran'ı hedef olarak seçtiğini sa\omdu. Erbakan, "Niye? Nükleer silah \arnus. Isra- U nükleersüahiarm daniskasına sahip" diye ko- nuştu. Hükümetin, Irak'a müdahale sırasında takındığı tavn eleşriren Erbakan, o günün Baş- bakanı Abdullah Gül'ün "Tezkere çıkmayuı- caistifaedecektim,ancakkaosolacakdiyevaz- geçtim'' şeklinde sözleri olduğunu belirterek "Vah vah üzüntüsüne bakm" diye konuştu. Erbakan, Başbakan Recep Tayyip Erdo- ğan'ın, ABD'nin gönlünü almak için Şaron ve Abbas'ı, Dışişleri Bakanı veBaşbakan Yardım- cısı Abdullah Gül'ün de dışişleri bakanlannı Türkiye'ye davet etmesinin anlaşılır bir tarafı olmadığını savunarak "tnsanlarbüyülenmese bu kadar şaşkın hale dönemeder" dedi. AKP, YASAYI DEĞÎŞTtRECEK Lidere 9 yıl sınırlaması EMİNEKAPLAN ANKARA-AKP hü- kümeti, Siyasi Partiler Yasası'nı (SPY) yeni- den düzenlemeyi plan- Iıyor. Anayasada yapı- lan değişikliklere koşut olarak Siyasi Partiler Yasasf nda parti kapat- mayla ilgili hükümler sınırlandınlacak. Siya- si partilerin köy ve ma- hallelerde de örgütlen- mesine olanak tanınır- ken milletvekili aday- lannın belirlenmesinde "önseçim'' zorunlu ola- cak. Parti liderlerinin süresinin 9 yılla sınırlan- dınlması düşünülürken delege listelennin se- çim kurullannda tutul- ması ve seçim harca- malannın denetlenme- si de planlanan değişik- likler arasında yer alıyor. AKP iktidan, yerel seçimler öncesinde se- çim yasalannda bir di- zi değişiklik yapmaya hazırlanıyor. AKP'nin, ilk aşamada SPY'de yapmayı düşündügü de- ğişiklikler şöyle: %/ Anayasada yapı- lan değişildiklere koşut olarak SPY'nin siyasi partilerin kapatılmasıy- la ilgili maddeleri yeni- den düzenlenecek. Bu- na göre siyasi partiler, ancak parti tüzüğünün anayasaya aykın ohna- sı, yabancı kuruluşlar- dan yardım alınması, devletin ülkesi ve mil- letiyle bölünmez bütün- lüğü ve laik Cumhuri- yet ilkelerine aykın ey- lemlerin odağı olmala- n durumunda kapatıla- bilecek. . Siyasi partiler, il, il- çe ve beldelerin yanı sı- ra köy, mahalle ve hat- ta mezralarda bile iste- ğe bağlı olarak örgütle- nebilecek. Köy ve ma- halle örgütleri kurula- bilecek. \/ Genel başkanlann görev süresine sınırlama getirilecek. Buna göre, siyasi parti liderleri en fazla 3 dönem yani 9 yıl görev yapabilecek. Bu sürenin bitiminde yeniden aday olamaya- cak. ı/ Siyasi parti genel merkezleri ile örgütleri arasında sıkıntıya ne- den olan merkez yok- laması ve parti yöne- timlerinin milletvekili adaylarını belirleme yöntemine son verile- cek. Parti yönetimleri- ne sınırlı kontenjanlar verilerek milletvekili adaylannın belirlenme- sinde önseçim yapıhna- sı zorunlu tutulacak. • Bir kişinin birden fazla partinin delegesi olmasının önüne geçil- mesi için delege listele- ri, seçim kurullarmca tutulacak. 'RTUK ATAMA YAPAMAZ' Sezer: TRTataması yasaya aykın ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Cumhur- başkanı Ahmet Necdet Sezer, TRT'ye genel mü- dür atanmasına ilişkin kararnameyi RTÜK Ya- sası'na aykın olduğu için iade ettiğini belirterek "TRTnin yeni genel mü- dür adaylannın, ancak yeni RTÜK'çe seçilmesi olanaklıdır" dedi. Köşkün vetosunun ar- dından şimdi nasıl bir yol izleneceği tartışma konusu olurken TRT'ye atarna yapılabilmesi için RTÜK Yasası 'nın değiş- mesi gerektiği vurgulan- dı. Cumhurbaşkanlığı Ge- nel Sekreterliği'nden TRT kararnamesinin ia- desine ilişkin olarak Baş- bakanlık'a gönderilen ge- rekçede, RTÜK Yasa- sı'nın Üst Kurul'un olu- şumunu düzenleyen 6. maddesinin geçen yıl de- ğişririlerek, daha önce- ki, üyelerin tümünün TBMM'ce seçilmesi ye- rine, 5'inin Meclis, 4'ünün ise yasada belir- tilen kurumlarca gösteri- lecek adaylar arasından Bakanlar Kurulu'nca se- çilmesi kuralının getiril- diği anımsatıldı. Gerek- çesinde, "TRT'nin 'ye- ni' genel müdür adayla- nnın, ancak 'yeni' RTÜK'çe seçilmesi ola- nakhdır" diyen Sezer, söz konusu yasanın yü- rürlüğünden sonra yeni- lenmeyen RTÜK üyele- rinin TRT Genel Müdür- lüğü için aday belirleme yetkisi bulunmadığına dikkat çekti. Sezer, Üst Kurul'ca gösterilen adaylar arasın- dan BakanlarKurulu 'nca atarna yapümasının yasa- ya uygun düşmediğini bildirdi. Sezer, bu gerek- çeyle Şenol Demiröz'ün TRT Genel Müdürlü- ğü'ne atanmasına ilişkin Bakanlar Kurulu karar taslağını imzalamadan Başbakanlık'a geri gön- derdi. Sezer'in iadesinin ardından gözler hüküme- tin bundan sonra izleye- ceği yönteme çevrildi. Hükümet, atama karar- namesini yeniden köşke gönderse bile Sezer'in kararnameyi onaylama zorunluluğu bulunmu- yor. Bu durumda, sürece yasallık kazandırmak amacıyla RTÜK Yasa- sı'nı değiştirme yolunun seçilebileceği vur- gulanıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle