Katalog

I2HAZİRAN 2003 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA H j J V U I l U1VJJ. ekonomi(5cumhuriyet.com.tr 13 Selçuk Ergin vefat etti • Ekonomi Servisi - Akkök Grubu İcra Başkanı ve AKSA Akrilik Kımya Sanayii Murahhas Azası Selçuk Ergin 164), vefat etti. Yakalandığı hastalıktan kunanlamayarak önceki gün hayatını kaybeden Ergın"incenazesi, bugün Teşvikiye Camn'nde öğleyin kılınacak namazın ardından KJlyos Mezarhğı'nda toprağa venlecek. TVfyet mektubu ay sonuna yetişir' • ANK4RA (Cumhuriyet Bürosu) - Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) Müsteşan Ahmet Tıktık, kamu maliye disiplini sürdüğü sürece ıç talepteki canlanmanın enflasyon üzennde baskı oluşturacağını düşünmediğini söyledi. DPT Müsteşan Tıktık, ekonomi muhabirleri ile tanışma toplantısı düzenledi. Büyüme tahmininde 'şimdilik resmi öngörülerini yüzde 5 olarak koruduklannı' söyleyen Tıktık, döviz kurunda da Merkez Bankası ile aynı göruşte olduklannı belirtti. Tıktık, "Niyet mektubunun IMF tcra Dırektörlen Kurulu'ndan haziran sonu itibanyla geçmiş olacağmı düşünüyoruz" dedi. Toyota canlanma için hazırlanıyor • ANTALYA(AA)- Toyota Ortadoğu ve Güneybatı Asya Bölge Satış Direktörü Akira Okabe. hareketlenmesi beklenen Türkiye otomotiv piyasasında, Toyota'nın satışlannın arttınlması için politika belirlemeye çalıştıklannı söyledi. Okabe. bu amaçla da bazı önemlı bayileri ziyaret etriğini belirtti. Eski TEKE Bakanı dağıtıcı oldu • ANKARA (ANKA) - Bır dönem TEKEL'den sorumlu Devlet Bakarüığı ve Içişleri Bakanlığı görevlerinde bulunan ANAP'lı Rüstü Kazım Yücelen. içki ve sigara dağıtımı için îzmir'de şirket kurdu. Yücelen. bakanlığı döneminde oğlunun sigara dağıtım bayiliği alması nedeniyle eleştırilmişti. hi SEKA işletmesi daha özelleşiyor • ANKARA (AA)- Özelleştirme İdaresi Başkanlığı. SEKA'ya aıt Aksu ve Kastamonu işletmesinin özelleştirilmesi için ihaleye çıktı. Aksu İşletmesi için 500 bin dolar ve Kastamonu işletmesi için de 750 bin dolar geçici teminat yatınlması gerekiyor. Pembe Panter'e TÜPk desteği YORK(AA)- Hollywood'un en büyük stüdyolanndan MGM taranndan yeniden canlandınlmasına karar verilen Pembe Panter'e bır destek de Türkiye "den geldi. Pembe Panter'in yeniden canlandınlması için New York'ta yapılan galaya katılan Türk işadamlan, çeşitli ihraç ürunlerinde Pembe Panter motifıni kullanacaklanru açıkladılar. ÖFK hesaplarında TL'ye dönüş • tSTANBUL (AA) - Özel Finans Kurumlan fonlannda TL'ye dönüş yaşanıyor. Özel Finans Kurumlan Birliği Genel Sekreteri Osman Akyüz, reel faizlerin yüksek olması nedeniyle dolar tasarruflannın çözüldüğünü ve Türk Lirası'na doğru dönüş olduğunu söyledi. Özilhan: Türkiye korkulardan sıynlmalı ve cesaretle yürüyüşüne devam etmeli Uyumpaketi içinısrarEkonomi Servisi - Türk Sanayicileri ve işadamlan Derneği (TÜSlAD), Meclıs'e gönderilen 6. uyum paketınin tartış- malı değişikliği Terörle Mücadele Ya- sası konusunda tavrını düşünce suçu- nun kaldınlmasından yana koydu. TU- StAD Başkanı Tuncay Ozilhan, pake- tin Meclis'ten geçirilmesi çağnsında bulunarak "Türkiye arük korkulann- dan sıynbnalı ve cesaretle yüriiyüşünü tamamlamabdjr" dedi. TUSİAD Yük- sek tstişare Konseyi (YlK) Başkanı Muharrem Kayhan ise "Demokrasiyi demokrasi yapan, terörie mücadeleyi düşünce özgürhîğünü zedelemeden gerçekkştirebilmeskürr dedi. Terörle Mücadele Yasası'nda düşün- ceyi ifadeyi sınırlayan 8. maddenin kaldınlmasının askerlerce kabul gör- mediği haberlerinin ardından dün AKP milletvekili Emin Şirin"in pakete bu nedenle itiraz edeceğini açıkladı. Şi- rin'in sözleri, paketin Meclis içinde de tartışma yaratacağını ortaya koydu. • Ermenistan'a yönelik ambargonun kaldınlmasmı gündeme getiren Ozilhan, MB'nin ekonomiye ilişkin uyanlannın da dikkate alınması gerektiğini belirtti. Tartışmaya katılan işadamlan, 6. uyum paketinin çıkanlmasmın "tarihi bir sorumluluk" olduğunu savundu. Özilhan, uyum paketine ilişkin konuş- masında, "Parlamentonun, bu yönde göstereceği kararhbğın arkasmda ge- niş bir kitle desteği bulunduğunun bi- ünciyle hareket edeceğine inanıyoruz" dedi. Muharrem Kayhan da terörle mücadelenin, her demokrasinin en meşru hakkı olduğunu, ancak bu mü- cadelenin düşünce özgürlüğünü zede- lemeden verilmesi gerektiğini vurgu- layarak "Türk demokrasisinin 3 Ağus- tos 2002'de TBMM'nin parçah siyasi yapısına rağmen atabildiği büyük adı- nu, bugün tek parti iktidan alünda hay- di haydi atabilmesi gerekir" dedi. ABD'de yürüttükleri temaslan da an- latan Özilhan, Iran ve Suriye konusun- da Türkiye'nin tavnnın merak edildi- ğini, aynca Ortadoğu ve Irak konula- nnda ABD'nin önce- likleriyle uyumlu ba- kış açısı beklendiğinı bildirdi. Türkiye'nin rolünün Ortadoğu'yla sınırlı olmadı- ğını ifade eden Ozilhan, "Türldje'nin Ermenistan'a uyguladığı ambargoyu kakürarak Amerikan yönetiminin eti- ne Türkiye aleyhtan lobikre karşı kul- lanabileceği bir koz vermesi gerektiği dile getirflmektedir" diye konuştu. MB uyarılarına dlkkat Özilhan, konuşmasında Merkez Bankası'na da destek verdi. Kurlann gerilemesiyle başlayan gelişmenin olumsuz beklentileri kırdığını ifade e- den Özilhan, buna karşın Merkez Bankası'nın uyanlannın dikkate alın- ması gereken önemli uyanlar olduğu- nu söyledi. Özilhan, "Bizdeumutlan- makla birlikte, ekonomik gidişafta ib- renin kesin olarak döndüğünü söyle- mek için henüz erken olduğunu düşü- nüyonız" dedi. Otomotivde asla payı itlıalatııı - * * * . ı Ekonomi Servisi- Otomotivde yılın ilk 5 aylık dö- neminde ihracat, üretım ve satışta önemlı artışlar gerçekleşirken ithalat otomobil satışında ise re- kor kınldı. Yılın ilk beş ayında satılan her üç otomobilden ikisini ithal otolar oluşturdu. Söz konusu süre içinde otomotiv satışlan içinde it- halatın payı yüzde 66'yla tüm zamanlann en yüksek düzeyine çıktı. Otomotiv Sanayii Derneği'nin (OSD) ve- rilerine göre, ocak-mayıs dönemindeki top- lam otomobil satışlan 47 bin 422 adet ola- rak gerçekleşti. Otomobil satışlannda, geçen yıla göre yüzde 129"luk hızlı bır artış gözlen- di. ilk beş ayda satılan otomobillerin 31 bin 228'ini ithal, 16bin 194'ünü yerli otomobiller oluşturdu. Ocak-mayıs döneminde ithal oto- mobil satışlan yüzde 165 artarken yerli oto- mobil satışlannın artış oranı vüzde 82'de kaldı. tlk beş aylık dönemde toplam otomobil üretimi de yüzde 27 arttı. Derneğin açıkla- masmda, iç piyasadaki talep daralmasına karşılık üretim hacminin genişlemesi, 79 bin adetlik ihracata bağlandı. Yılın ilk 5 aylık dönemindeki motorlu araç ihracatı yüzde 43 ar- tışla 138 bin 444 adede yükseldi. Yüın ilk beş ayında sablan her üç oto- mobilden ikisini ithal oto- lar oluşturdu. Satılan itfaal otomobillerin sayısı 31 bin 228"e ulaşü. îş Yasası 'nda anayasaya ayhnlıkaranıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Grup Başkanvekıli Oğuz Oyan, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer' in onayladığı Iş Yasası'nı incelediklerini, anayasaya aykınlıklan tespit etmeleri durumunda Anayasa Mahkemesi'ne başvuracaklarını açıkladı. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ise Iş Yasası'nın anayasaya aykınlık iddialan konusunda "iyi" incelenmesini istedi. PETKTJV1 ihalesinin iptalini de iste- yen Oyan, "Bu kuruluş, bu fryatia san- lamaz" dedi. Oyan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın kendisini protesto eden genç kız için kullandığı "sfciH le- kefi" sözleri için özür dilemesini istedi. Oyan, Istanbul Milletvekili OnurÖy- men'le birükte düzenlediği basın top- lantısında, "tsYasasTnı anayasaya aykt- nhklar yönünden değerlendiriyonız. Ar- kadaşlarumz anayasaya a>kınlıklar ko- nusunda neredeyse daimi bir komisyon gibiçalışıyor'' dedi. Iş Yasası, CHP Mer- kez Yönetim Kurulu toplantısında da gündeme geldi. Bazı üyelenn, yasanın anayasaya aykın maddelerinden söz et- mesi üzerine Baykal, iyi bir inceleme yapılmasını, aykınlık iddialannın haklı olduğu sonucuna vanlması durumunda başvuru yapılması gerektiğini söyledi. Maliye gündemine aldı Serbest bölgede ithalat zorlaşıyor HACER BOYACIOGLU ANKARA- Maliye Bakanlığı, "ithalatüssü" olarak nitelediği serbest bölgelerde, ithalat ko- laylıklannı ortadan kaldırmak için harekete geç- ti. Üzennde çalışılan düzenlemeye göre. serbest bölgelerde yapılan ithalattan alınan fon paylan arttınlacak. Dış Ticaret Müsteşarlığı ve ışadamlannın tep- kisi nedeniyle serbest bölgelerdeki teşvik ve ver- gi kolaylıklannı kaldırmaktan vazgeçen bakan- lığm verilerine göre, serbest bölgelerdeki firma- lann sadece yüzde 15'i üretim yapıyor; kalanlar üretim dışı alanlarda çalışıyor. Maliye Bakanlığı Hesap Uzmanlan Kurulu da Maliye Bakanı Kemal L nakıtan a sunduğu ra- porda serbest bölgelere yönelik farklı ve yüksek oranlı bir fon yükümlülüğü getinlmesini öner- mişti. Raporda şu noktalara dikkat çekildi: • Serbest bölgelerdeki 2.854'ü yerli 3 bin 412 firmanın sadece yüzde 15'i üretim yapıyor. • Bölgelerde önemli bir üretim ve işleme ka- pasitesi yaratılamadı. Ithalatın önünde hiçbir en- gel olmayan bölgeler ithalat üsleri oldu. • Bölgeler, yarattığı haksız rekabet ve trans- fer fiyatlandırmasıyla yurtiçi üretim ve vergi sis- temini tehdit ediyor. Serbest bölgelerde uygula- nan sınırsız ve süresiz vergi teş\ik ve avantajla- nnın dünyada başka örneği yok. • Bölgelere beklenen yabancı sermaye girişi de sağlanamadı. 2001 yılı sonuna kadar bölgelere gelen yabancı yannm 110 milyon dolar oldu. 'Ihtilaftan nemalanan kişiler vaf Ekonomi Servisi - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, devlet ve toplumun ihtilaflı olmasından nemalananlar ol- duğunu söyledi. TÜSlAD Yüksek Istişare Konseyi toplantısının ardından venlen yemek- te konuşan Erdoğan, Türkiye'nin im- kânlan ile Türkiye'nin önünü açma- ya çalıştıklannı ancak engellerle kar- şılaştıklannı kaydetti. Herkesin ken- dileri ile aynı görüşte olmasını ve ken- dilerini alkışlamasını beklemedikle- rini belirten Erdoğan, "ancakdevletve toplumun ihtilaflı olmasından nema- lananlar\-ar" dedi Erdoğan, şöyle ko- nuştu: "Bu nedenle bu ihtilafalanlan- m çözüme kavuşturmabyız. Uluslara- rasıttişkilerimizindış borç yükü ile, sos>al sorunlanmızm adaleLsidikle, yolsuzluklann her şe>i devlet sırn sa- >an bürokratik anlayışla doğrudan U- gisi var. Üretimeveyaunma yönelmek yerine para ile para kazanma>ı tercih etmenin alünda, vaûnnı ortamının ko- runmaması var." Hükümetin 6. uyum paketıni süratle çıkaracağını bildiren Erdoğan, "apartman mescit, apart- man cami" gibi konulann da hükü- metten kaynaklanan tezler olmadığı- nı savundu. "Toplumun hassasiyede- ri nedenrvie konuşmak istemiyorum, ama birileri bunlan adeta hükümete fatura edij'or'' diyen Erdoğan, bu so- runu "sadece imar planlanndald ca- mi kavTamuu ibadethaneye çevirmek suretiyie" çözdüklerini ifade etti. Bürokrasiye ilişkin açıklamalannı sürdüren Erdoğan, "Teşebbüs hürri- yetinin önünde artık Ankara'yı engel ounaktan çıkaracağız. Şekilcugüven- siz,rekabetekapah,ticarihızı hesap- lamayan bürokrasiyi minimum düze- yeindireceğiz''dedi. TÜSlAD üyelerine hitap ederken "Tepeden omağa bir kirlenme, bir yol- suzhık ekonomisi yaşamrken -kusura bakmayın- sizlerin sesi daha fada çık- malıydi. Karamsarukla mücadelede sizler daha çok ses vermelisiniz*' di- yen Erdoğan, büyüme ve enflasyon hedefınin tutturulacağını söyledi. BtLGİ TOPLUMUNA DOĞRU/ ÖZLEM YÜZAK İtalyan ve Türk KOBİ Dayamşması Avrupa, kapısındaki durgunluğu krize dönüştürmeden aşabilmek için var gücüyle çeşitli yollar deniyor. Bunlardan biri de ekonomilerin can daman olarak görülen küçük ve orta boy işletmelerin (KOBİ) rekabet güç- lerini arttırmak. Ancak Iş' kelimenin tam anlamıyla 'aslanın ağzında'. Ye- ni pazarlar bulmanın yanı sıra yaratı- cılık, inovasyon, teknoloji gibi unsur- lar da büyük önem kazanıyor. Ülkelerin liderleri yanlarında işa- damlan ve dış ticaret bürokratlann- dan oluşan irili ufaklı heyetlerle geliş- mekte olan ülkelerin kapılarını çalıyor. Türkiye'ye son iki hafta içinde 9 ül- keden dış ticaret heyetinin gelmesi yeterince çarpıcı bir örnek. Bu işin bir yanı. Diğer nokta, Tür- kiye'nin de bu yıl hatın sayılır bir kat- kı payı ödeyerek katıldığı Avrupa Bir- liği'nin 6. Çerçeve Programı. Progra- mın bütçesinin 11 milyar Euro'luk kıs- mı tematik önceliği olan alanlara ay- rılmış durumda ki, bu bütçenin yüz- de 15'inden KOBl'lerin yararlanaca- ğı anlamına geliyor. Tamam pasta ha- tın sayılır miktarda, ancak bugün Av- rupa'da faaliyet gösteren KOBİ sayı- sı da 20 milyonu aşıyor. Dolayısıyla pastadan küçük de olsa bir pay al- mak için bekleyen bir aç kurt ordusu var. Ve tabii Türkiye'deki KOBl'ler de ordunun içinde. Ancak işin zorluğu 6. Çerçeve Programı'nın sağladığı ola- naklardan yararlanmak için proje üretmek zorunluluğunun olması. Programın araştırma bölümünün iki ayağı var. Bunlardan biri bir grup KO- Bl'nin -ki en az iki farklı ülkeden 3 KOBl'nin ortak hareket etmesi gere- kiyor- ortak soaınların çözümü için bir araya gelip bir araştırma kurumu- na başvurması. Program güzel, uygulaması zor ikincisi ise KOBl'lerin oluşturduk- ları sektörel demek ya da birlik gibi sivil toplum örgütlerinin bir araya ge- lerek yine ortak sorunlara ortak çö- züm önerileri geliştirmek için proje üretmeleri. örneğin İtalyan ve Türk otomotiv yan sanayicileri dernekleri- nin bir araya gelip ortak bir proje üze- nnde çalışabilmeleri mümkün. Kısacası program güzel ama uygu- laması zor. Yabancı ortak bulacaksın, proje üzerinde anlaşacaksın, ardın- dan o projenin AB'nin istediği tanıma uygun olarak hazırianması için danış- man firmalardan yardım alacaksın... AB programlarında hayli tecrübe- siz olan, üstelik ortakhk kültürü ol- mayan Türk işletmelerinin halini va- rın siz düşünün. Ancak yine de KO- Bl'ler son derece heyecanlı ve dina- mik bir şekilde programın bir ucun- dan tutmaya kararlılar. önceki gün Istanbul Sanayi Oda- sı ve DEİK işbirliğiyle düzenlenen "AB Programlannda İtalyan Deneyi- mi" konulu panelin hemen arkasın- dan gelen soru-cevap bölümü bu- nun en canlı kanıtı. Panelde, Itatyan ve Türk üretim sistemindeki benzer- likler de ortaya çıktı. İtalyan bürokrat ve sektörel dernek yöneticilerinin ko- nuşmalan daha çok ülkelerindeki mevcut tablonun son derece objek- tif bir şekilde ortaya konması üzeri- neydi. Ortak işbirliği yollannın aran- dığı yabancı bir ülkede bu denli açık bir özeleştiri aslında "çok farklı bir kûltürün" ürünü ve çok daha saygı görüyor. Italyanlann ihracatı sürekli olarak düşüş eğiliminde. doğrudan yabancı yatınm çekmede diğerAvru- pa ülkeleri kadar başarılı olmadıkla- nnı saklamıyoriar. Türkiye köprü ülke Aynı şekilde yeni teknolojileri kul- lanmakta olduklannı ve e-ticarette bi- razgeri kaldıklannı da... En büyük ba- şanlannın tasanm yeteneklerinde ol- duğunu ve bunun da esnek çalışma modelinden kaynaklandığmı her fır- satta vurguluyoriar. özellikle tekstil ve hazır giyimde iki ülke arasında çok büyük benzeriiklerbulunuyor. Italyan- lar kendi KOBl'lerinin Yakın ve Orta- doğu pazarianna açılmasında Türki- ye'yi bir köprü olarak gördükierini saklamıyoriar. Türkiye'nin ise AB programlarından yararlanmak için proje yürütecek deneyimli bir ortak ihtiyacı var. Sonuçta, dünyanın dengesini bo- zan küreselleşme olgusunun bizleri bugün getirdiği noktada belki de en önemli çıkış yolu 'dayanışma.' IŞÇİMNEVRENIINDEN ŞÜKRANSONER Cin Olmadan... AKP'nin iktidara geldiği günden beri nabız yok- lamakta olduğu çok duyarlı bir konuda, Milli Eği- tim Bakanı Hüseyin Çelik, çocuk bile kandıramı- yacak bir açıklama ile savunma yapıyor.. Meslek liselerini özendirmek için, OSS'de onla- rın lehine ayırımcılık yapılması gerekiyormuş. Mes- lek liseli, kendi dalında bir bölüme gitmek isterse puan avantajı olacakmış. Alanı dışında bölüm se- çerse genel liselerle aynı katsayıdan yararlanacak- mış. Bu karann imam hatip okullannı gündeme ge- tireceği biliniyormuş. Çünkü 65 bin ımam hatipli de bu uygulama kapsamına girecekmiş. 822 bin mes- lek lisesi içinde onların sayısı azmış. Imam hatipli- ler nefes alıyor diye havadaki oksijen yok mu edil- meliymiş?.. Sayın Bakan, AKP, imam hatip kökenli Başba- kan ve bakanlanmız ne kadar masum, çocuk kan- dınyorlar değil mi? imam hatip okullannın imam yetiştiren meslek okulu değil de, üniversiteye din eğitiminden geçi- rilmiş olarak liselerle eşit koşullarda öğrenci yetiş- tiren okullar konumunda oldukları dönemi unuttu- nuz mu? Siyasetçilerin din sömürüsü ile kolay oy almak uğruna her köşede imam hatip okulu açtır- dıkları, bu okulların önünü açtıklan yıilan... Türki- ye'de üniversiteye öğrenci yetiştirmek amacı ile kurumlaşmış klasik liselerle yarışan sayılarda imam hatip lisesi ve öğrencisi vardı. Imam hatip liseleri imam yetiştirme, meslek oku- lu kimliğine, aslına dönüştürülüp üniversitelere gi- riş öncelikleri ortadan kaldınlınca anımsarsanız kı- zılca kıyamet koptu. Birkaç yılda yüz binlerce öğ- renci kaybettiler. Tabii ki cazibe odağı olmalarının nedeni, devlet kesesinden hem dinı eğitim hem de üniversiteye hazırlık eğitimi aldırılması, bu okula giden öğrencilerin ayrıca dini örgütlenmeler, tari- katlar eliyle, giyiminden okul ve barınma gereksi- nimine kadar her anlamda parasal destek altında olmalanydı. Elbette Türkiye'de siyasal islama militan yetişti- ren kurumlar haline gelmişlerdi. Bu yolla üniversi- teler, bilim, yaşamın her alanı hızla fethediliyordu. Hiç kuşkunuz olmasın AKP'nin, cin olmadan biz- leri çarpma, masum gerekçelerle kandırıp demok- rasi, insan haklan adına almak istediği kararın tek amacı, anlamı bu. Din adamı yetiştirmek üzere açılmış okulların, pozitif bilim yapacak insanları yetiştirmesi diye bir hak olur mu? Siz hiç dünyanın bir başka yerinde, örneğin papaz yetiştirme amacı ile açılmış meslek okulu çıkışiıların üniversitelere, pozitif bilime yön- lendirilmeleri, kitlesel olarak bu amaçla eğitilmele- ri anlamında bir uygulama duydunuz mu? Islam dininde kadın imam var mı? Kız öğrenci- ler, imam yetiştirme amaçlı liselerde ne yapıyorlar? Imam hatip eğitiminin amacı, işlevi. ımam yetiştir- mek değil mi? Elbette imam olmak üzere okula gitmiş bir genç, sonradan üniversite okumak, bi- lim insanı olmak, hatta Başbakanımız, kimi bakan- larımız ve milletvekilerimiz gibi siyaset yapmak is- teyebilir. Birey olarak arar, değişikliğinin özel çabasını gös- terir, çalışır istediğini yapar. Ancak eğitim politika- sı olarak gençlerin kitlesel biçimde önce imamlık eğitiminden geçirilip sonra üniversitelere, pozitif bilime, yaşamın her alanına yönlendirilmeleri laik- liğin köküne dinamit koymaktır. Türkiye'de ne yazık ki uzun yıllar tartışılamamış, hesabı sorulamamıştır ama, laikliğin çığnenmesi ile ilgili en can alıcı uygulamalardan biridir. Zar zor ka- panmaya çalışılan bir yara yeniden bile bile bilinç- li olarak deşilmek istenmektedir. İnsan haklan, de- mokrasi, hele de Sayın Bakan'ın demagojisinde kullandığı gibi meslek liselerinin oksıjeninin alınma- sı ile uzaktan yakından bir ilişkisi yoktur. Doğrusu yanlışı ile eğitim sistemimizin temel fel- sefesinde, üniversitelere hazırlayan ve meslek sa- hibi olmayı amaçlayanlar olmak üzere, liselerimiz iki gruba aynlmıştır. Klasik lise çıkışlılann mesleki donanımlan yoktur. Üniversiteye hazıriık amaçlı eğitim verirler. Elbette üniversiteye girişte öncelik- leri olacaktır. Meslek liseleri ise adları üzerinde ön- celikle alanlarında meslek insanı yetiştirirler. Doğal bir sonuç olarak da alanlannda yükseköğrenim için ancak öncelikleri olabilir. Bütün lise çıkışhlara üniversite yaratılamaya- cağına göre, Türkiye'de her alanda üretimin gerek- tirdiği ölçülerle bağlantılı meslek insanı da yetiştiril- melidir. Bu ölçülerle hâlâ meslek teknik liseleri çok yetersiz, imam hatiplerin kapasiteleri fazladır. Kimse kimseyi aptal yerine koymaya kalkışma- sın. Üniversite kapılannda milyonlar açıkta kalırken, yapılması gereken teknik meslek liselerinin sayıla- nnın arttırılması, üniversite olanağı verilemeyenle- rin meslek sahibi kılınmasıdır. AKP yine çok art ni- yetli, ateşle oynuyor. [email protected] Halk Bankası Yardımlasma vakfi: Karar oybirliği ile alındı Ekonomi Servisi-Türkiye Halk Bankası Perso- neli Yardımlaşma Vakfı. vakfın tasfiye karannın 20 Nisan 2003 tarihli genel kurulda "oybirliği'' ile alındığı ve 1.5 ayı aşkın sürede de üyelerden hiçbir itiraz gelmediğini bildirdi. Vakfın Tasfiye ve Paylaştırma Yürütme Kurulu'ndan yapılan açıklamada, 10 Haziran 2003 tarihli Cumhuri- yet te yer alan "Halkbankhlann Gözü Mahke- mede" başlıklı haberde yer alan iddialann doğru ohnadığı belirtildi. Tasfiye payı hesaplaması ça- lışmalannın sürdüğü belirtilen yazılı açıklamada herkesin pay alacağı öne sürüldü. Haberde yer aldığı gibi vakfın nakit ve mal varlığının 500 tril- yon lira civannda ohnadığı dile getırilen açıkla- mada, vakfın tasfiye karannın üyelerin ezici ço- ğunluğu tarafindan talep edildiği vurgulandı. EKONOHİ 1973 Ege Plastik Izmir'de kuruldu. 1976 Türkiye'nin mayıs ayı sonuna kadar 180 mil- yon dolartık dış kredi kullandığı açıklandı. 1976 Yurtdışında döviz ödeme hesabı açtıranlann, yurda izinli gelirken kesin dönüşe gerek kalmadan istedikleri otomobili getirebilecekleri açıklandı.