Katalog

7 MAYİS 2003 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI TURKIYE Istanbul B 23 Sınop Edirne B 26 Samsun B 17 Adana A 32 B 17 Kocaeli B 24 Trabzon Y 15 ganakkale Izmir B 22 Giresun Y 15 B 28 Ankara B 23 fVlanisa B 30 Eskışehır B 24 B 32 Konya B 23 B 17 Aydın Denızlı B 30 Sıvas Jonguldiak B 19 Antalya A 32 Kars Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Sıirt Hakkâri Van A B B B B Y Y 28 23 28 25 23 15 14 Y 10 Yurdun kuzeydoğu kesımlerı parçalı yer yer çok bulutlu. Doğu Karadenız ıle Doğu Anadolu'nun kuzey ve doğusu sağanak yağışlı, diğer yerier az bulutlu ve açık geçe- cek. Hava sıcaklığı bı- raz azalacak. Rüzgâr kuzey ve dogu yonler- den hafif ara sıra orta kuvvette esecek. DIS MERKEZLER Oslo Helsınkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münıh Y B B B B B B B H 15 12 11 20 18 19 23 21 ?6 Berlın Budapeşte Madnd Viyana Belgrad Sofya Roma Atına Zürih B B Y B B B B B R 2U 32 15 28 31 25 27 24 ?7 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tiflis Kahire Y Y B B Y B Y B 21 26 17 25 13 19 12 31 Şam B 33 Parçalı bulutlu Ss« -, Bu'utü ^ Çok bulutlu . Yağmurtu k Gök gürüftüiü C r U l V C E L Cl IVEYT ARCAYÜREK • Baştnrafı 1. Sayfada dı. Önce-kı gece birTV programında konuşan Gül'ün de- ğiştirme, geri çekme vaatleri belleğinden uçup gitmiş; şimdi "3u kadarbüyütüleceğinı bilseydim o genelgele- h yayımlâmazdım" diyor. Kadrolaşma sürüyor. Genelgelerle Milli Görüş resmi- yet kazanıyor. Kısacası iktidar sahiplen toplumsal, siyasal açıdan tepkiyle karşılanacağını bile bile kimi uygulamalara gi- hşiyor. Karşı söylemlerie savunu dönemine giriyor. Ge- ri adım atıyormuş ızlenimı vererek gergınliğin dozunu düşürüyor ve.. uygulamalara devam ediyorlar. Tabiı böyle muhalefete, bır kısmı yalaka ve bir kısmı köktendincı böyle basına böyle baş, böyle baştan da böyle tıraş! • * • Ne var ki çok şey değişti, degişiyor. Çook alametler belirdi, beliriyor. Nerede o eski duyarlılıklar, rejim üzerinde titreyen. davranışlar? Kimi konularda hükümet borazanı olan dinci, tarikat- çı basının iktidar çevrelennden gelen söylentileri haber- leştirmesine ses çıkarmayan, uydurma senaryolann gerçegi yansıtmadığma değinmekten bile kaçınan "bir kısım laik bas/n "da: Askerin duyariı olduğu konulardaki yalanlan yalanla- yan Genelkurmay'ın son basın açıklamasını "KeşkeMS Bakanı ya da Cumhurbaşkanı yapsaydı" diye karşılayan- lara rastlandı. Hayret verici biryaklaşım. llımlı dinciden bağnazdin- cıye değin hemen bütün yayın organlannda Genefkur- rnay'la iktidar arasında 30 Ağustos'la birlikte "orkestra kıvamında şiirsel uyum sağlanacağı" haberlen yer ala- cak, sağduyu bu olasılıklan ıçeren habertere tepki gös- termeyecek... Genelkurmay; A)- asker komuta sınıfın- daki atarnalann olması gereken şekilde sonuçlandınla- cağı, B)- TSK ıçinde farklı düşüncelere sahip ve birbi- riyle uyumsuz gruplann bulunmadığını kamuoyuna bil- dirmeyecek, C)- MGK'de kadrolaşma hareketini savu- nan RTE'nin KKK'ye atanmayı bekleyen Org. Edip Ba- şer'in emekli edilmesini örnek gösterdiğıni ifade eden haberlen yalanlamayacak... Yalanlann, düzmeceyayın- lann doğrudan hedefi susacak, konuşmayacak? Hadi canım sen de! • • • Son basın açıklamasını temel ilkelerden anndırarak sadece günümüzdekı yaygın kımı olumsuzluklara yanıt olarak görmek ve göstermek olanaksız. Zıra bu açıklama önümüzdeki aylan, yıllan kapsaya- cak taahhütleri yineliyor. Açıklama, "TSK'nin anayasanın değiştirilmezilkelerin- de ifadesini bulan ve Iç Hizmet Kanunu'ndan kaynakla- nan TC'nin korunması ve kollanması yönündeki temel görevini ödünsüz yerine getireceğinin ve Atatürk'ün maddi ve manevi mirasının yılmaz bekçisi olma özelli- ğini devam ettireceginin" a/tını çiziyor. Uzun açıklamadakı bu ve ötekı temel ilkelerin dört yıl için göreve gelen Genelkurmay Başkanı Org. Özkök'ten en küçük rütbeye kadar bütün TSK mensuplannı bu- gün olduğu gibi yannlarda da bağladığı unutulmamalı. • • * Tabii açıklama yazılı olmayan kurallan da beraberin- de getiriyor. 27 Mayıs 1960'tan sonra TSK'nin özenle uyguladığı temel kuralı anımsatıyor. TSK'nin siyasal iktidarlardan uzak durmasını içeren bu temel kural; ordu kademelerinden ve TSK'nin temel hedefierinden koparaktekparti iktidan (Menderes hü- kümeti) yörüngesine kayan Genelkurmay Başkanı Or- general Rüştü Erdelhun'un ihtilal yönetimince görev- den alınmasından sonra, o günden bu güne TSK'nin ti- tizlikle uyguladığı bır kural! Dün olduğu gibı bugün de, 30 Ağustos'tan sonra da hangı rütbede ve görevde bulunursa bulunsun askerin siyasal iktidarlardan uzak durduğunu vurgulayan kura- lın değişmediğini, değiştirilemeyeceğini yinelemekte, kamuoyuna duyurmakta hemen her açıdan sayısız ya- rarlar var. Askerin siyasetten ve iktidariardan uzak duran gele- neksel kuralının değişmediğini, değişmeyeceğini du- yurmak ve inandırmak görevı öncelikle söylentilerin, du- yumlann odak noktasındakı Org. Özkök'e düşüyor. Bu yapılmadıkça TSK'ye güvenı sarsacak kimileri gerçek, kimileri gerçek olmayan daha çoook söylenti üretilir. SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN '... Karar Sizin!..' • Baştarafı Arka Sayfada "... bu yeniliklerin devreye sokulması için, 'seçme öz- gürlûğü', 'kendi bedenini kuilanmak için serbestlik' gi- bi sloganlar kullanılacak. Organlann ticâreti ile ilgifi olarak, 'dürüstticaret','namuslu alışveriş' ve başka en- teresan ifadeler kullanılacak. Bununla ilgili olarak, be- deninin bir kısmını satanlar, memnun olsunlar ve sus- sunlar diye, Yeni Dünya Düzeni sahiplen, başlangıçta kesenin ağzını açmak zorunda kalacaklan ama biraz zaman geçince, bu tür ticaret, normal görülmeye baş- Iayacak. Daha 5-10 yıl boyunca, bizim organlar, bizim bedenler, o 'altın bir milyar' insanın, hayati çıkarlannın bölgesi olarak ilan edilecektir. O zaman biz, ister iste- mez, bizim böbreklerimizi ve çocuklanmızı, o 'altn mil- yar' insanın sağlığı ve ölümsüzlüğü uğruna; yumuşak ihtimalde sabit fiyatlarla satmak, daha sert ihtimalde ise, haraç olarak vermek zorunda kalacağız..." Romandeğilbu, aynıylevâki... "... bu ticârete katılmak istemeyecek veya bu tür ti- câreti yasaklayacak âsi' devletler ise, anti/demokra- tik, gerici, muhafazakâr rejimler olarak damgalana- cak!. Şüphe yok ki, bu ülkelerde 'demokrasinin oluş- turulması için', 'insanî bombardımanların gerçekleşti- rilmesi' uygun görülecektir. Bununla ilgili olarak en ya- kın zamanda, çocuk düşürmeleri ve insan bedeniyle il- gili rastgele denemelerin yapılmasını kınayan, Islâm- lık gibi, Hfristiyanlık gibi geleneksel dinlerin, Yeni Dün- ya Düzeni kuruculan tarafından örgütlenmiş çok taraf- lı saldınlara mâruz bırakıldığını bektemek çok tabii olur. Böylece ulu imparatoriuklann vârisi olan milletlerimi- zin, Yeni Dünya Düzeni'nin kurtian ve çakallan tarafın- dan kesilecek koyunlara dönüştürülmesi, çok karan- lık bir âkıbet olarak netleşiyor. Bu âkıbet, -gelecek psiktronik-biyolojik faşizm- Dünya Düzeni'nin son saf- hası olacaktır..." (Yarın dergısı, Nisan 2003). Hayır, sapıtmış bır yazarın kaleme aldığı, uçuk bır bi- lım/kurgu romanından, paragraflar okumadınız. Genetik, elektronik ve uzay teknolojısınde, dünyanın en önde ge- len ülkelerınden Rusya'daki 'Avrasyalı kardeşlerimizin'; bıze, Türkiye'deki Avrasyalı kardeşlerıne yazdıklan 'uya- n'dan; yânı 'kaderbirliğiçağnsı'ndan bölümler okudunuz. Karar sızın!. Felsefe kitabmm tanıtıldığı toplantıda TÜSÎAD üyesi Lütfi Yenel sordu: Marx veEngels nerede?İSTANBÜL (AA) - Türk Sanayi- cileri ve tşadamlan Derneği'nin (TÜSİAD) ortaöğretım kaynak ki- taplan dizisinde yer alan "Felsefe 2002" ve "Tarih 2002" kitaplan dün tanıtılırken toplantıda "felsefe kitabı" tartışması yaşandı. Toplan- tıda, Felsefe 2002 kitabını tamtan Galatasaray Üniversitesi felsefe bö- lümü ögretim üyesi Prof. Dr. Tülin Bumin, Batı standartlannda bir fel- sefe kitabı hazırladıklannı belirte- rek kitapta Brigitte Bardot ve Charlie Chaplin e de yer verildiği- ni söyledi. Bumin, TUSlAD üyesi Lötfi Yenel'in "Kitapta Manc'ın, Engels'io adı neden yok?" sorusu- nu, sol düşüncenin değişik bağlam- Iarda pek çok yerde geçtiğini belir- terek "Kitapta Tfirkiye'deld zihni- yetlerin üzerinde etkisi olan fark- İı düşünce akımlarını ele aldık" diye yanıtladı. TÜSİAD Yönetim Kurulu Başka- nı Tuncay ÖziJhan, kitaplannın ta- nıtım toplantısında yaptığı konuş- mada, coğrafyanın yanına yerleştir- dikleri tarih ve felsefe kitaplanyla "çağdaş yurttaş" adını verdikleri üçlemeyi tamamladıklannı belirte- rek "Milli Eğitim Bakanlığımızın bu birikimi değerlendireceği kanısında- yız" diye konuştu. TÜStAD Yöne- tim Kurulu üyesi ve Sosyal tşler Ko- misyonu Başkanı Arzuhan Yalçın- dağ da kitaplann Talim ve Terbiye Kurulu'nca onaylanarak okullarda kaynak kitap olarak okutulmasuıı ar- zuladıklannı ifade etti. Kltaplarda neler var? Tarih 2002 kitabını Galatasaray Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Ka- mu Yönetimi Bölümü öğretim üye- si Yrd. Doç. Dr. Ahmet Kuyaşın yayın yönetmenliğinde 8 akademis- yen, Felsefe 2002 kitabını ise Bu- min'in yayın yönetmenliğinde 12 akademisyen kaleme aldı. Felsefe 2002, 1. kitap ve 2. kitap olarak 2 ana bölümden oluşuyor. "Batı Felsefe Geleneği: Öğreti ve Kavramlar Açısından Yaklaşım" başhğmı taşıyan 1. kitap, NathanYa- ymevi'nden AndreVerges ve Denis Huisman'ın Cours de Philosophie adlı kitabından, Türkiye'deki lise fel- sefe programı da göz önüne ahnarak seçilmiş bölümlerin çevirisinden oluşuyor. Tarih 2002 ise Hachette Yayınevi'nin, Hachette Education dizisi içinde yer alan, Jean-Michel Lambin yönetimindeki lise son sı- nıflara yönelik Histoire- Termınales adlı kitaptan yola çıkılarak hazırlan- dı. Kitapta "tkinci Dünya Sava- şı'nda Türkiye" bölümü hariç, 2. Dünya Savaşı ve 2. Dünya Sava- şı'ndan günümÜ2e kadar gelen dö- nemde genel olarak dünyaya ve özel olarak dünya düzenini, kendi çıkar- lan doğrultusunda etkileme gayreti içinde olan, nüfus ve gelir açısından büyük ölçekli ülkelere ilişkin bö- lümler Türkçeye çevrildi. ! Sokrates'ln sarıklı resml kitapta Felsefe kitabında Sokrates'in başında sangıyla öğrencilerine ders verdiği "Sokrates ve öğren- cileri", sivil toplum hareketleri bö- lümünde yer alan "Bergamalılar İstiklal Caddesi'nde" ve düşünce akımlan başhğında bulunan "Tak- sim'de 1 Mayıs gösterisi" gibi de- ğişik birçok resime ve fotoğrafa da yer veriliyor Türbanlı kızun okııla göndermiyor Haber Merkezi -AKP hüküme- tinin Sağlık Bakanı Recep Ak- dağ'ın 14 yaşındaki türbanlı kızını Türkiye'de Milli Eğitim Bakanlı- ğı'nabağlı okulagöndermediği, in- ternet üzerinden ABD'de açık lise- de olcuttuğu ortaya çıktı. Star gazetesinde dün yayımlanan haberde AKP'li bakanın ağzından, "Kızım türbanlı olduğı için Tür- kiye'de normal okullarda okuya- mıyor. Bu yüzden ABD'deki Citi- zens High School'da internet üze- rinden eğitim görüyor. Aynı za- manda Türkiye'de de açık lisede eğitim görüyor. Kızım türban taktığı için bu şekilde okuyor. AB- Dden alacağı diplomayla yurtdı- şında bir üniversiteye kayıt yap- tırabilecek" ifadelerine yer verildi. Gazetede manşetten verilen ha- bere göre, AKP Erzurum Milletve- kili ve AKP hükümetinin Sağlık Bakanı Recep Akdağ, 14 yaşındaki kızı Cemile Akdağ'ı Türkiye'de okula göndermiyor. Haber Bakan Akdağ'ın ağzından doğrulatılırken böylece AKP'li bakanın Türkiye Cumhuriyeti'nin eğitim sistemini reddettığı de açığa çıkmış oldu. Türkiye'de okuyamaz' Akdağ'ın kızı 8 yıllık ilköğreti- mini Erzurum'da tamamlarken da- ha sonra Türkiye'deki okullara git- meyi bıraktı. Habere göre, 14 yaşın- daki türbanlı kız evinden çıkmadan, internet üzerinden Amerika'daki Citizens High School'da eğitime başladı. GazeteAKP'li bakanın ağ- zından, "Kızım Cemile türbanlı olduğu için Türkiye'de normal Sağlık Bakanı Recep Akdağ, eşi (ortada) ve internet üzerinden ABD'de açık lise okuttuğu kızı Cemile ile birlikte. Bakan Akdağ'ın eşi Şeyma Akdağ, "Kızınızı neden Türkiye'deki bir okula göndermediniz" sorusuna "Malum sebeplerden dolayı. Türbanlı olarak Türkiye'deki okullara gidemiyor" vanıtını verdi. (Fotoğraf: Star gazetesi) okullarda okuması mümkün de- ğil" açıklamasına yer verildi. Ay- nca haberde, AKP'li bakan Ak- dağ'ın eşinin evlendiği için Erzu- rum Atatürk Üniversitesi îlahiyat Fakültesi'ni ikinci sınıfta bıraktığı bilgisine de yer verildi. YTÜ ve İÜ'de polisin yaptığı aramalarda 153 parça kesici ve delici alet ele geçirildi 195 öğrenci gözaltındaIstanbul Haber Servisi - Istan- bul'un iki büyük üniversitesinde bir haftadır süren ve 62 kişinin yara- lanmasına neden olan olaylann tar- tışması sürüyor. Çatışmayakatıldık- ları gerekçesiyle 58 öğrencinin sor- gusu sürerken 3 gün ek gözetim sü- resi verildi. Polis, dün Istanbul ve Yıldız Teknik üniversitelerinde yap- tığı uygulamalarda, 153 parça kesi- ci ve delici aletle birlikte 24'ü kız 137 öğrenciyi gözaltına aldı. IÜ Edebiyat Fakültesi'nde 30 Ni- san günü afış tartışmasıyla başla- yan olaylar, 2 Mayıs Cuma günü 8 öğrencinin yaralandığı kavgayla sürdü. İÜ'den önceki gün YTÜ'ye sıçrayan ve sokak çatışmasına dö- nüşen olaylarda, 2 polisle 47 öğren- ci yaralandı, 58 üniversiteli gözaltı- na alındı. YTÜ'de yaşanan çatışmanın İÜ'ye bağlı Fen ve Edebiyat fakül- telerinde yinelenebileceğini düşü- nen polis, dün sabahın erken saatle- rinden itibaren yaptığı aramalar so- nucu, 137 öğrenciyi gözaltına aldı. Bu öğrencilerin üstleri ve sırt çan- talannda, 4 adet döner bıçağı, 3 adet "kelebek" olarak bilinen bıçak, 5 adet komando bıçağı, 1 adet çekiç, 1 adet keser, 5 adet göz yaşartıcı sprey, 3 adet demir boru, 20 adet de- mir çubuk, 70 adet ağaç sopa, 40 adet taş ile 1 adet sapan ele geçiril- di. Gözaltına alınan öğrencilerin Is- tanbul Emniyet Müdürlüğü Güven- lik ve Terörle Mücadele şubelerin- de sorgulannın sürdüğü bildirildi. Ata'ya gikâyet ettiler Çatışmanın taraflanndan Ata- türkçü Düşünce Kulüpleri Federas- yonu (ADKF) üyeleri, dün Tak- sim'de geniş güvenlik önlemleri arasında açıklama yaptı. Türk bay- rağı, Atatürk resmi ve karanfillerle açıklama yapan grup üyeleri, üni- versitelerdeki "terör örgütü üye- lerinin" saldınsma uğradıklannı, TKP, EMEP ve SDP'nin ise "sal- dırıva destek olduğunu" iddia ederek "Saldırıya destek olanları kuııyor ve Ata'mıza şikâyet edi- yoruz" dedi. ADKF'li öğrencilere ressam Bedri Baykam da destek verdi. Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Rektörü Prof. Dr. Ayhan Al- kış. olaylan "ülkenin gündemini değiştirmeye yönelik provokas- yon" olarak gördüğünü söyledi. TKP'li öğrenciler tarafindan ya- pılan açıklamada ise çatışmanın dı- şandan gelen gruplar tarafindan çı- kanldığı öne sürülerek "Üniversi- te içinde bekleyen 18 arkadaşı- mız olaylara kanşmadıklan hal- Ö Ğ R E T Î M Ü Y E L E R Î E Ğ 1 T İ M t T A R T I Ş T I UEylülüniversitededemotasijibitirditstanbul Haber Servisi - Istan- bul Üniversitesi (ÎÜ) öğretim Üye- si Prof. Dr. ToktamışAteş, düşün- ce özgürlüğünün üniversitelerde mutlaka olması gerektiğini belir- terek 12 EylüFden sonra üniversi- telerde demokrasinin bitirildiğini söyledi. Istanbul Gençlik Derneği (IGD) tarafindan düzenlenen "Nasıl Bir Üniversite, Nasü Bir Eğitim Is- tiyoruz" konulu kurultay, Kadn"- gaKültürMerkezi'ndeyapıldı. Is- tanbul Tabipler Odası Başkanı Prof. Dr. Gencay Gürsoy'un baş- kanlık ettiği panele konuşmacı olarak katılan Ateş, 12 Eylül'den sonra siyasi partilerin, sendikala- nn ve üniversitelerin dönemin suç- îusu olarak kabul edildiğini ifade ederek şunlan söyledi: ''Darbeden sonra bütün bu kurumların yasalan değişti. Partilerde durum eskisine dön- dü, sendikalar çok güç kaybet- melerine rağmen eski kadroları- nı bulabildiler. Buna karşın üni- versiteler hiçbir zaman 12 Eylül öncesine dönemedi." Öğretim Üyeleri Derneği Baş- kanı Prof. Dr. Kadir Ergin de üniversitelerin heraskeri darbede, anarşi yuvası olarak görüldüğünü anımsatarak her darbe sonrasında bu kurumlann baskı alhna alındı- ğını belirtti. Panele Çağdaş Hu- kukçular Derneği Başkanı Avukat Süleyman Şener de konuşmacı olarak katıldı. de gözaltına alındılar " denildi. Istanbul Gençlik Derneği öğrenci- leri ise devrimci demokrat öğrenci- lerin önceki gün YTÜ'de yapmak istediği basın açıklamasının ADKF'lilerin okul dışından getir- dikleri yaklaşık 30 kişilik bir grup- la engellenmeye çalışıldığını ve ADKF'lilerin kendilerine saldırdı- ğını öne sürdü. Bizl hedef gösteriyorlar' Dernek üyesi öğrenciler tarafin- dan yapılan açıklamada, "ADKF'liler gördükleri öğrenci- lere kimlik sorarak, gösterme- yenleri saldınp döverek, devrim- ci demokrat öğrencileri polise he- def göstererek bir süredir okul- larda terör estirmektedir" görü- şüne yer verildi. Istanbul Emek Gençliği tarafin- dan yapılan açıklamada da, ADKF- Türk Solu adlı grubun 2 Mayıs Cu- ma günü Istanbul Üniversitesi Ede- biyat Fakültesi'ndeki EMEP'li ve diğer sol görüşlü öğrencilere sal- dırdığı ve 8 öğrenciyi hastanelik edecek şekilde dövdüğü iddia edil- di. Işçi Partisi'ne bağlı Öncü Genç- lik grubu Istanbul II Başkam Meh- met Perinçek ise İÜ'de cuma günü çıkan olaylardan dolayı pazartesi günü böyle bir kavga yaşanacağını herkesin çok iyi bildiğini belirterek "Biz bu olayın planlı bir provo- kasyon olduğunu düşünüyoruz" dedi. ÖDP Istanbul U Başkanı Sinan Tutal da açıklamasında, "üniver- sitelerde akademik, demokratik muhalefetin geliştiği her dönem bu ve benzeri provokatif e> lemle- rin yaşandığım" belirtti. Kapsamı daraltıldı AKP'den iş güvencesine tırpan ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Hükümet, TBMM Genel Kuru- lu'nda görüşülen Iş Yasa Tasansı'nda yaptığı değişiklikle iş güvencesinin kapsamım daralttı. İş güvencesinin uygulanacağı işletmeler için öngö- rülen 10 veya daha fazla işçi çalıştır- ma koşulu "30 veya daha fazla işçi çauştırma" olarak değıştinldi. tş Yasa Tasansı'nın TBMM Genel Kurulu'nda yeniden görüşülmesine dün başlandı. Iş güvencesiyle ilgili 18. madde, AKP milletvekillerinin verdiği önergeyle değiştirildi. Yasa tasarısıyla, çahşanlann kazanıhmş haklarını tırpanlayan hükümet, böy- lece işçıler aleyhine yeni bir hüküin getirdi. Iş güvencesiyle ilgili fikra hükmü şu şekilde değişti: "30 veya daha fazla işçi çalıştıran işyerle- rinde en az altı ayuk kıdemi olan işçinin beürsiz süre iş sözleşmesi- ni fesheden işveren, işçinin yeter- liliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçer- li bir sebebe dayanmak zorunda- dır."e hazır ol çağrısı yapıldığı" belirtildi. Öte yandan, DÎSK ıktıdann dayat- ma biçiminde yasalaştirmaya çahş- tığı 'İş Yasası Tasansı'nı protesto amacıyla bugünden itibarenAKP bi- nalan önünde 'uyan eylemleri' dü- zenleneceğini biİdirdi. Açıklama 05 Mayıs 2003 tarihli Cumhuriyet gazetesinde yayımJanan "Tekel'de zamla gelen büyük kâr" başlığı altın- da yayımlanan yazıda iddia edıldığınin aksine - Tekel Genel Müdürü: Sn. Sezai En- sari kardeşım değildir. Söz konusuTekel zammı fÖTV) özel tüketim vergisi olup, fiyat ayarlaması olarak 8 Ocak 2003 tarihinde Bakanlar Kurulu karan ile ve dönemin Başbaka- nı Sn. Abdullah Gfll tarafindan gerek görsel basında gerek yazıh basındaTür- kiye'nin geneline ilan edilen ve Tekel ürünlerine konan bir vergidir. - Aynca GÜN-BAKAŞ Anadolu ya- kasının dağıtıcı fınnası değil, Avrupa yakasının Tekel dağıncı firmasıdır. - ÖTV'den dolayı yapılan fıyat ayar- laması 13 Ocak 2003 tarihinde yürür- lüğe girmiş olup benim GÜN-BAK AŞ'de göreve başlama tarihim ise 21 Ocak 2003 tarihidir. Yani iddia edildi- , ği gibi 10 gün önce değil, 8 gün sonra- I dır. > - Söz konusu GÜN-BAK AŞ ticari ahlaka uygun olarak ticari hayaftnı de- vam ettiren ve yine iddia edilen tarih- lerde bankalardan teminat mektubu al- madığı gibi yine bu tarihlerde ek temi- nat mektubu karşılığında mal alımı yapmamışrır. GÜN-BAK AŞ yeminli mali müşavirler tarafindan denetlen- mektedir. -Yine iddia edildiği gibi Tekel 'in 30, 45,60 günlük vadesi olmadığı gibi Te- kel vadeleri 21 gündür. Abdülkadir Ensari GÜN-BAK AŞ Genel Müdür