26 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 7 MAYIS 2003 ÇARŞAMBA 10 DIŞ HABERLER dishab(a cumhuriyet.com.tr Irak'asivil yönetici atandı İWASHINGTON(AA) - ABD Başkanı George Bush, Irak'ta cluşturulacak sivil jönetımin başına eski Dışişleri Bakanlığı yetlahsı L. Paul Bremer'i (Sl)atadı. Bremer'in, Irak'ın yeniden inşasından sorumlu emekli general Jay Garner'ın başkanlıgındaki ekibi yöneteceğı ve siyasi gelişmelerle yapılanma çabalannı izleyeceği belirtildi. ABD'de 23 yıllık diplomatlık kariyeri boyunca William P. Rogers ve Henry Kissınger dahil 6 dışişleri bakanıyla çalışan Bremer, 1999 yılında Ulusal Terönzm Komisyonu başkanlığı görevine getinlmiş, 2002'de Başkan Bush tarafindan kendisine bağlı olarak faaliyet gösteren Içişleri Güvenlik Danışma Konseyi'netayin edilmişti. Bulgaristan'dan 500 asker • SOFYA(AA)- Bulgaristan hükümeti, Irak'a 500 asker gönderme karan aldı. Savunma Bakanı Nikolay Svinarov, Irak savaşı sırasında koalisyon giiçlerını destekleyen ülkesinin, savaş sonrasında da bölgenin banş ve istikrarının korunmasına katkı sağlamak amacıyla, Irak banş gücünde görev yapmak üzere 500 kişilik bir askeri kontenjan oluşturacağını açıkladı. 'Primakov iüşkileri bozdu' • MOSKOVA (AA) - Irak'ta kurulacak geçici hükümette görev alması beklenen Iraklı eski muhalif lyad Allavi, Rusya'mn eski Başbakanı Yevgeni Primakov'un, gelecekteki Rusya-Irak işbirliği perspektifine zarar verdığinı söyledi. Allavi, Fransa ve Belarus'u da Saddam Hüseyin rejimiyle askeri işbirliği yapmalda suçladı. Primakov, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in talimatı üzerine ABD- tngiliz harekâtı başlamadan önce 2 gizli misyon için Irak'a gitmişti. Fransa Iraklıları kaçırıyor iddiası • ANKARA (AA) - Fransa hükümetinin, Suriye'ye kaçan Iraklı yetkililere, Avrupa'ya geçebilmeleri için pasaport sağladığı iddia edildi. The Washington Times gazetesi, Amerikalı istihbarat görevlilerinin açıklamalanna dayanarak verdiğı haberde, Fransa'nın, Saddam Hüseyin için çalışan Iraklı yetkililere pasaport verdiğini ve bu kişilerin böylece Suriye'den A\Tupa ülkelerine geçebildiğini ileri sürdü. Fransa iddialan yalanladı. Şaron'dan ön koşul • KUDÜS(AA)-Israil Başbakanı Ariel Şaron, Filistinlilerin, mülteciler ve yakınlannın îsrail'deki evlerine dönme haklan olduğuna ilişkin talepten vazgeçmesini, banş görüşmeleri için koşul olarak öne sürdü. Şaron, mültecilerin dönüş hakkının "İsrail'in yok edilmesinin bir yolu" olduğunu ileri sürerek, "Bu tür bir şeyi kabul edemeyiz. Bunu açıkca ifade ettik" dedi. Erdoğan KKTCye • LEFKOŞA (AA) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 9 Mayıs'ta KKTCye gidecek. KKTC Başbakanı Derviş Eroğlu, Erdoğan'ın KKTC ziyareti sırasında Kıbns politikasının birlikte gözden geçirileceğini söyledi. Soğuk Savaş dönemine damga vuran4 cadı avına' ait sorgu belgeleri açıklandı Tarihin sanığı McCarthyDış Haberter Servisi - ABD Senatosu, 50 yıl önce anti-komünist Senatör Jo- seph McCarthy tarafindan gerçekleştiri- len ve "cadıavı" olarak bilinen soruştur- malann belgelerini kamuoyuna açıkladı. Soğuk Savaş'ın en gerilimli yıllannda göriilen ve ABD'de bu dönemin "McCartnyizm dönemi" olarak anılma- sına neden olan davalann soruşturma aşamasında kullanılan "teknikler" de böylelikle gün yüzüne çıkmış oldu. Soğuk Savaş döneminde, ABD'de baş- ta sanatçılar olmak üzere, "komünizm- k bağlanüsı olanlarT araştırma görevi- ni üstlenen Wisconsin Senatörü McCarthy'nin, sorgulamalar sırasında tanıklan "sessiz kabnalan durumunda hapsegirecekkrinr söyleyerek tehdit et- tiği anlaşıldı. Tanıklann sorgulandığı gö- rüşmelerin 5 bin sayfahk metinlerinin 50 yıl sonra kamuoyuna açıklanmasıyla ortaya çıkan bu gerçekler, o dönemde estirilen komünizm karşıtı rüzgârların nasıl bir tehdit ve korku zeminine otur- duğunu da açığa çıkarttı. McCarthy'nin başkanlığmda "hükü- met kurumİaroıa sızmaya çabşan" komü- nistleri ortaya çıkarmaya çalışan soruştur- ma komitenin, içlerinde Bertolt Brecht, Hans Eisler. DashieD Hammett yazar Lü- nan Hellman. şarkıcı Lena Horne, Paul Robeson. Arthur MiDer, Leonard Berns- tein, Charlie Chaplin ve Group Tiyatro- su'ndan Arthur Miller. Elia Kazan ve Stella Adler gibi ünlülerin de bulunduğu çok sayıda kişiyi sorguladığı biliniyor. Sorgulamalarda yöneltilen tehditler kimi isimleri, 'itirafçıhğa" zorlamış ve çoğu za- man söylenecek bir şey olmadığı halde, korku nedeniyle "hayal ürünü" itiraflar yapılmıştı. "Cadı Avı" olarak adlandın- lan bu soruşturmalar kapsamında Sena- tör McCarthy'nin şüphesi, sanık ya da ta- nık konumundaki kişilerin bazılannın işi- ni kaybetmesine, bazılannın ününden ol- masına neden ohnuştu. Sorgulanan bazı kişiler ise intihara kadar sürüklenmişti. McCarthy'nin sorguladığı kişiler arasın- da, devlet memurlan, sendikacılar hatta 'ünyanın 'demokrasi' havariîiğini yapan ABD'de, anti-komünist Senatör McCarthy'nin 50 yıl önce, işbirliği yapmayan aydınlan cezaevine göndermekle tehdit ettiği ortaya çıktı. ordu mensuplan da bulunuyordu. Cumhuriyetçi Senatör McCarthy'nin komünizmle bağlantısından şüphelendi- ği kişileri sorguladığı görüşmelerin me- tinleri "cadıavı"ndan 50 yıl sonra gün ışı- ğına çıktı ve böylece senatörün hukuksuz sorgu teknikleri de gözler önüne serildi. 'Tehdit değil, dost tavsiyesi...' Joseph McCarthy mahkemeye çıkma- dan önce yapılan sorgulamalar sırasında ta- nıklan, sessiz kalmalan durumunda hap- se gireceklerini söyleyerek korkutuyordu. Birçok sorgulama sırasında odada tanıktan ve McCarthy'den başka kimse yoktu. Me- tinlerde, McCarthy'nin "Bu bir tehdit de- ğil, sadece bir dost tavsiyesi, ama doğruyu söylemezseniz hapse girersiniz" sözlerini fazla sık tekrarladığı dikkat çekti. McCarthy'nin bu sorgulamalar sırasında korkutmayı başaramadığı kişileri hiçbir zaman kamuoyu önünde sorgulamaya ça- ğınnaması da soruşturmalann dikkat çe- kici bir başka yönü olarak öne çıkıyor. Belgeler içinde besteci Aaron Copland, şair Langston Hughes ve New York Ti- mes'tan gazeteci James Reston un tanık- lıklannın yer aldığı belirtiliyor. Tarihçiler, 50 yıl sonra açıldanan bu belgelerin, dönemi araştıranlara çok önem- li ipuçları vereceğini belirtiyorlar. McCarthy, Başkan DwightEisenhower'ın yönetime gelmesinin ardından 1954'te görevden alındı. ABD ordusu içerisinde- ki soruşturmalan da aynı tekniklerle yü- rütmeye kalkınca, zorba yöntemleri kimi çevreleri "rahatsız" etmeye başlayan McCarthy ağır eleştirilere maruz kaldı. Ancak bu tarihten sonra yüzlerce ma- sum insanın, anayasal haklan göz ardı edilerek bir Senato komitesinde sorgu- landığı utanç verici dönem sona ermiş oldu. Ancak, 50 yıl sonra bile, McCarthy davalan ABD siyasetinde bir kara gölge olarak etkisini sürdürüyor. 5 bin sayfahk metınlerin, 50 yıl sonra hâlâ büyük merak uyandıran bir döneme dair bir dizi bilinmeyeni gözler önüne sermesi bekleniyor. VJÖRÜŞMELERE HAZIRIZ' Papadopulos'un umudu Annan LEFKOŞA (AA) Kıb- ns Rum yönetimi lideri Tasos Papadopulos, Bir- leşmiş Milletler Genel Sekreteri Kofi Annan'a bir mektup göndererek, "Annan planı temelinde, özlü müzakerelere hazır oiduklaruu" bildirdi. Rum radyosunun habe- rine göre, Papadopulos, görüşmelere başlama is- temini, BM Genel Sekre- teri'nin Kıbns Özel Tem- silci Yardımcısı Zbignfwe VYlososvicz aracılığıyla An- nan'a iletti. Rum yöneti- minin Kıbns Türklerine yö- nelik aldığı "önlemler"le ilgili bilgi ve- ren Papadopu- los, Wloso- wicz'e, Genel Sekreter'eilet- mek üzere, "Rum tarafi- nm Annan pla- nı temelinde, özlü müzake- relere hazır olduğu" yö- nünde Rum Ulusal Konse- yi'nin son karannı içeren bir de mektup verdi. Kofi Annan'ın ise, gö- rüşmeleri yeniden başlat- mak için Türk ve Rum li- derlerden planı referan- duma götürme garantisi istediği, aksi halde yeni bir girişim başlatmayacağı bildirildi. Rum yönetimi- nin görüşmelere başlama talebinde, KKTC'nin sı- rur geçişlerini serbest bı- um yönetimi, 'Annan planı temelinde, özlü müzakerelere hazır olduklannı' bildiren mektubu BM Genel Sekreteri'nin temsilcisine iletti. rakmasının ardmdan ya- şanan gelişmelerin etİcili olduğu belirtiliyor. Serbest geçiş rahatsızlığı Papadopulos ayrıca, KKTC hükümetinin al- dığı karar uyannca başla- yan serbet geçişlerle il- gili rahatsızhğını da Wlo- sowicz'e aktardı. Rumla- nn KKTCye geçerken pasaport ibraz etmesi ko- nusunu da Wlosowicz'e şikâyet eden Papadopu- los, şunlan kay- detti: "Hükümetin geçişleri engel- lememesi,Tür- ldye'nin "iş- gaT bölgelerin- deboyunduru- ğualtmdakiyö- netimin bagan- sız bir devlet varmış gibi davranmasma veya "işgal" al- ündaki evleri- ni görmeye gi- den insanlara küçük dü- şürücü davranışlarda bu- lunmasına göz yumduğu anlanu taşnmyor.'Kıbns' hükümetinin bu göriişü- nü BM Genel Sekreteri'ne iletmiz." Wlosowicz ise, BM Ba- nş Gücü'nün, karşılıklı geçişler için her türlü ça- bayı gösterdiğini belirte- rek, "Kıbns halkmın ge- çişlerle ilgili heyecam bü- yük. Bunlar cesaret veri- ci şeylerdir" dedi. KâbiVdeABD karşıtı gösteri Afganistan'ın başkenti KâbiTde 2001 yıh sonlanndaki ABD müdahalesinden bu yana ilk kez Amerikan karşıtı gösteri yapıldı. Aralannda hükümet çalışanlan ve ünhersite öğrencikrinin de bulunduğu yaklaşık 300 kişi, savaştan sonra güven ortamının sağlanamamasından, yeniden yapılanma çabşmalannın yavaş yürümesüıden ve hükümetin resmi görev lilerin maaşlannı vermeyi erteJemesinden \ akındı. Bazı göstericiler "Amerikan işgaüne" karşı savaşmanın zamanının geldiğini söyledL Oğrenci lideri, ABD ve lngiliz askerierinin varbğından hoşlanmadıklaruu, tslami kurallann uygulanmasını istediklerini söyledL (Fotoğraf: REUTERS) Fileleftheros gazetesine göre KKTC'de geceleyenler fişlenecek Rum yönetiminde panik LEFKOŞA (AA) - Kıbns Rum yö- netimi, KKTC BakanlarKurulu'nun aldığı karar uyannca serbest geçişler çerçevesinde KKTCye gelen ve bu- radaki otellerde konaklayan Rumla- nn isünlerini tespit etmeye çalışıyor. KKTC'deki otellerde konaklayan Rumlan belirlemeye çalışan Rum yönetimi, KKTC'deki bazı otelle- rin eski sahibi olan Rumlann, "otel- lerindeizinsizkonaklandığı" gerek- çesiyle dava açmalanm destekleye- ceğini açıkladı. Fileleftheros gaze- tesinin, "Geceleyenler fişlenecek" başlığıyla verdiği habere göre Rum yönetimi sözcüsü Kq>ros Hrisosto- midis, "Yürürlükte bulunan yasa nedeniyle Rum yönetiminin, 3. şah- sın maİ sahipliuğinin ihlal edimıesi- ne karşı cezai önlem alamadığmı, ancak otel sahipleri tarafindan açı- lacak, mal sahibinin izni obnadan oteDerine girenler ale> hindeki dava- lan destekleyeceğmi" söyledi. KKTC'de yetiştirilen ürünlerkonu- suna da değinen Rum sözcü, "Top- rak ürünlerinin çahnmış olarak dü- şünülmesinin ve menşeinin belirlen- mesinin zor olduğunu ve ticari ahşve- rişlerin serbest bırakümasma ilişkin önlemler çerçevesindeki değişikKğin bu nedenle yapıldığuu'' belirtti. "Orada (KKTC'de) bulunan otel- lerin tapulan ve tapulann geçertiliği- ni kabul eden Avrupa İnsan Haklan Mahkemesi karan var" diyen Hri- sostomidis, "Kıbns adası üzerinde- td bilinen Kıbns Türk mah oramnın yüzde 16 okhığunu" iddia etti. Dışişleri Bakanı Gül askerin yaptığı sert açıklama için bir anormalliğin olmadığını ileri sürdü AB yolunda (ienelkurmayla hemfikiriz ANKARA (Cumhuri>« Bürosu) -Başbakan Yardnncısı ve Dışişle- ri Bakanı AbduDah Gül, Genel- kurmay Başkanlığı'nın önceki gün yapüğı açıklama için "Bir anormal- lik yok ortada. AB yolunda Türki- ye'deki bütün kurumlar, aynı ka- naattedir, Genelkurmay Başkann- ğunız da bundan ayn düşmemek- tedir" dedi. Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Kuzey Kıbns Türk CumhuriyerTne (KKTC) 9 Mayıs'ta yapacagı ziyarette, "Türk askerinin kademeliçekilişini'* açık- layacağı haberlenru yalanlarken "Bu ziyaret güven artüncı bir davramş ola- rak algüanacakür. Ziyaret, KKTC'nin at- ûğı adımlan teşvik etme mahiyetinde ola- caktir" diye konuşru. Gül, Ankara'da temaslarda bulunan Kır- gızistan Dışişleri Bakanı Askar Aytma- tov ile görüşmesinin ardından sorulan ya- Öymen: Dünyada Kürdistan diye bir ülkeyok Türk heyetinden Simitis y e tepki ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yunanistan'ın başkenti Atina'daki COSAC toplantısında Yunanistan Başbakanı Kostas Simitisin "Kürdistan" ifadesini kullanması krize yol açtı. Atina'da gerçekleştirilen, ulusal parlamentolann AB ile ilişkilerini düzenleyen COSAC toplantısında konuşan Simitis, Avrupa'run SARS hastalığına karşı gerekli nıtladı. Gül, AB'nin askerin siyasetteki ro- lüne ilişkin taleplerinin anımsatılarak Ge- nelkurmay Başkanlığı'nuı önceki günkü "TSK'yi yıpratma" gayretlerine yönelik sert açıklamasını değerlendümesinin is- tenmesi üzerine, "Bir anormallik yok or- tada. Benim nasıl değerlendireeeğinı de o önlemleri alması gerektiğini vurgularken "bu hastahğm Avrupa'ya Afganistan ve Kürdistan üzerinden geçebileceğmi" söyledi. Toplantıya katılan Türk heyetinden CHP Istanbul Milletvekili Onur Öymen, Simitis in Kürdistan sözlerine, "Dünyada Kürdistan adında bir ülke ohnadığnun herkes tarafindan binnmesi gerekjr" diye yanıt verdi. dan ayn düşmemektedir. Tabii ki kanunlar değiştiriürken, yeni kanunlar çıkanhrken bütün ba- kanhklardan göriiş talep editir, bu görüşler herkesin hassasiye- tini ve tavsiyelermi icerir. Bu alan- da bir aynhk ya da farkh farkh probleniler varmış gibi bir hava çıkarmayı da doğru görmüyo- rum." KKTCye destek gezisi kadar önemli değü" dedi. Gül, sözlerini şöyle sürdürdü: "Önemli olan, Türkiye'nin tek bir po- litikası vardır, bu da uzun bir dönemi kap- samaktadır. AB yolunda Türkiye'deki bü- tün kurumlar, herkes zaten aynı kanaat- tedir,GeneOaırmayBaşkanhğmuzda bun- Gül, Kıbns'a ilişkin sonılar üzerine de Başbakan 'ın 9 Ma- yıs'ta yapacagı ziyaretin "KKTC'nin atöğı adımlan teşvik mahiye- tinde olacağını"1 söyledi. Rum basınındaki "Erdoğan'm Kıbns ziyareti çerçevesinde adadabulunanTürkaskerinin kademeliçe- kUmesine iUşkm bir paket sunacağı** ıddi- alannın anımsatılması üzerine de Gül, "Bunlar doğru değü" dedi. 'Sisulu yia birlikte birparçam da gitti' Mandela yoldaşını kaybetti • Cezaaevinde 26 yıl Sisulu'yla birlikte kalan Mandela, "Diğer tarafa önce ben gitmek ve onu karşılamak isterdim." diyor. Dış Haberler Servisi - Güney Afhka Cumhuriyeti'ndekı apartheid yönetimine (ırkçı beyaz azınlık hükümetince yürütülen ırk ayruncılığı) karşı verilen mücadelenin önde gelen lıderlerinden VValter Sisulu öldü. Afrika Ulusal Kongresi'nden (ANC) yapılan açıklamada, Sısulu'nun, yakalandığı kronik bir hastalık nedeniyle 91 yaşında yaşamını yitirdiği bildirildi. ANC Gençlik Birliği'nin kuruculanndan olan Sisulu, ANC yönetimini, ırk aynmcılığına karşı mücadele eden Nelson Mandela ve Oüver Tambo ile birlikte, apartheidı protesto etmeye ikna eden lider olarak biliniyordu. Mandela, Tambo ve Sisulu, 1949'da şiddet içermeyen gösteriler, grevler, boykotlar ve yürüyüşler düzenledi. Güney Afrika Cuinhuriyeti hükümetlerine girmesı 1954 yıluıda yasaklanan Sisulu, 1960'ta yargılanmadan tutuklandı ve sonraki yıllarda da ırkçı beyaz yönetimin sürekli tutuklamalanna ve tacizlerine maruz kaldı. Mandela ve dığer ANC yetkilileriyle birlikte 1964'te sabotaj suçlamasıyla ömür boyu hapis cezasına çarptınlan Sisulu, 1989'da serbest bırakılana kadar 26 yıl hapiste kaldı. ANCnin genel başkan yardımcılığı görevine 1991 'de seçilen Sisulu, bu görevini, Güney Afrika Cumhuriyeti'nde 1994'te ilk kez yapılan demokratik seçimlere kadar sürdürdü. ANC tarafindan verilen en büyük onur ödülü olan Isirwalandwe Separankoe ödülü, 1992'de "özgüriük mücadelesine yaptığı katkılardan dolayı" Sisulu'ya verilmışti. Cezaevinde 26 yıl Sisulu"yla birlikte kalan Nelson Mandela, ölen yoldaşı için "YoDanmız ilk kez 1941 'de kesişmişti. Geçen 62 yıl boyunca yaşamlanmız hep iç içeydl Birlikte hayann neşesini ve acısını paytaşük. Onunla birlikte birparçam da gftti" dedi. Mandela, SAPA ajansına gönderdiği açıklamasında şöyle devam etti: "Ölüm vadisinde, düştüğümüzde birbirimizi kaldırarak yürüdük. Birlikte özgürhığü tatük. Ashnda. \\alter'ın beni aldatüğını da düşünüyorum. Çünkü, diğer tarafa önce ben gitmek ve onu karşılamak isterdim. Ancak yaşam tam tersine karar vermiş." Biyolojik silah uzmanıydı Ammaş'ı ABD ve Fransa eğitti LILLE (AA) - ABD'nin en çok arananlar listesinde yer alan ve yakalandığı belirtilen Huda Salih Mehdi Ammaş'ın (49), Fransa'nın Lille kentindeki Pasteur Enstitüsü'nde 1989'da stajyer olarak çalıştığı bildirildi.Enstitü Müdürü Philippe Amouyel, enstıtüde 1989 yılının Şubat ve Mart aylannda eğitimin ardından stajyer olarak çalıştığını belirtti. Bağdat Üniversitesi'nden mezun olan Ammaş, ABD'de Texas Kadın Üniversitesi'nden mikrobiyolojı alanında master derecesi almış, Missouri-Columbia Cniversitesi'nde de 1983'te doktora yapmıştı. Ammaş'a, Amerikan istihbaratınca "Bayan Şarbon" adı da yakıştınlmıştı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle