22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7M/V1S2033ÇARSAJUBA CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER dishabca cumhuriyet.com.tr 11 ABD yönetimi Irak savaşına destek vermediği için Türkiye'yi uyararak ağır eleştiriler yöneltti: Türkiyehatasuııkabullenmeli\NKARA (Cumhwriyet Bürosu) — ABD yönetimi, Savunma Bakan "Yardımcısı Paul Wolfowitz aracılı- ^ıyla rüıkiye'ye a ğ ı r eleştiriler yö- neltirfcen, bundan sonra Irak'ta .ABD nin çizdiği politikanın dışına çıkılmaması uyansında bulundu. Türeiye'nin Irak savaşına destek vermeınesiyle yaşadmklan hayal kı- nkiığmdan öncelikle Türk Silahlı Kuvvetleri'ni(TSK) sorumlututan Wolfowıtz, "Türkiye ilestratejikor- takfağn bittiğinisöyîeyemem. Ancak ciddi tıayal kırıklıgı >aşadık. Bun- dan s»nra öncelikle Türkiye hata yapöğını kabul etmeli ve Irak'ın de- mokratikleşmesinde ABD ile her alanda işbiıiiği içinde olmahdır" di- ye konuştu. Wolfowitz, Incırlik üs- • Wolfowitz ABD'nin Bakanı Gül, konuşmayı sünden de tümüyle vazgeçebüecek- len mesajını verirken, "Incirlikten çıkmak isteyen biz değiliz. Ama ar- ûk istenmediğinıiz yerde olmayaca- ğız" diye konuştu. Dışişleri Bakanı AbduOah GuTün, Wolfowitz'in Tür- kiye'yi eleştiren sözlerini. "samimi ve geleceğe yönelik perspektifler or- taya koyan açıklamalar" olarak ni- teîemesi dikkat çekti. Bir televizyon kanalına demeç ve- ren ABD Savunma Bakan Yardım- cısı Paul Wolfowitz, ABD Türkiye ilişkilerinin geleceği konusunda önemli mesajlar verdi. Wolfowıtz, In- ciddi bir hayal kınklığına uğradığını söylerken Dışişleri 'samimi ve geleceğe yönelik perspektifler ortaya koyan açıklalamar' olarak niteledi. cirlik üssünun geleceği konusunda şöyle konuştu: "Bize, 'încirlik'te ne yapmak istediğinize karar verin, işi- niz bitti gidebilusiniz' dKebiürler. Biz ihtiyaçduymadığımız fakat istenme- diğbniz yerlerde obnayacağız. tncir- Hk'teld deneyimlerimiz bizi onun ge- lecekte önemli bir tesis olacağına ik- na etmedi ne yaak Id" Türkiye hatasım kabul etsin' Türidye'yı demokratik modelinden ötürü çok takdirettığıru belirten VVbl- fowitz, Türkiye'nin demokratik ve müslüman olan bir ülke olarak çok önemli bir temsıl görevi olduğunu kaydetti. Kendisıni en çok hayal kı- nklığına uğratan şeyın bu kadar tak- dir ettiği bir ülkenin "Irak'ı özgür- leştinneyi" zorlaştırması olduğunu belirten Wolfowitz, "Beniençokra- hatsız eden şeyi çok dürüstçe size söyleyeceğim. Çok takdir ettiğün bu ülkenin dunyanın en kötü diktatör- lerinden bir tanesiyle anlaşmaya ya- naşmasıydj. Ama eğer yeni bir say- fa açacaksak, yeni bir geleceğe sahip oiacaksak, Türkiye Amerikahlara, 'Evet, biz bir hata yaptık' demeli. Trak'takı olaylara daha duyarlı dav- 1MİLYAR £>OLAR Kusay bankayı boşalttı • ABD bombardımanının başlamasından Lki gün önce Saddam Hüseyin'in izin belgesiyle Merkez Bankası'na giden Kusay'ın, döviz rezervlerinin dörtte birini treylerlere yüklediği, paranın Suriye'ye gitmiş olabileceği ileri sürülüyor. Dış Haberler ServisJ - Irak'ın devrik lideri Saddam Hüseyin'in küçük oğlu Kusay'ın, Bağdat bombardımanı başlamadan iki gün önce, Irak Merkez Bankası kasalanndan 1 milyar dolar nakit para aldığı öne sürüldü. Bu paranın, Suriye'ye kaçınlmış olabileceği de iddia ediliyor. Amerikan New Yörk Times gazetesine konuşan bir banka yetkilisi, Kusay'ın, 18Martgünü yerel saatle gece 4'te Saddam Hüseyin imzalı bir izin belgesiyle bankaya geldiğini kaydetti. Adı saklı tutulan yetkiliye göre para, Kusay ve berabennde bulunan Saddam'ın özel yardımcısı Abid EI Hamid Mahmırt tarafından nakit olarak alındı. Yetkili, Merkez Bankası Müdürü'nün, Irak Maliye Bakanı'nin ve paralan treylere yükleyen görevlilerin de bankaya geldiklerini söyledi. Irak Merkez Bankası 'ndaeski rejim döneminde üst düzey bir görevde bulunduğu kaydedilen banka '. ağma olaylan sırasında, 400 milyon ABD Dolan ile 40 mihondotar yetkilisi, "Saddam Hüseyin'den bir emir akbğmız zanıan bunu tarüşamazsmız" dedi. Yetkili, Saddam Hüseyin'in veya beraberindekilerin — ^ kendisini JLağma izlemesinden korktuğunu sözlerine ekledi. Gazeteye göre alman paranın 900 milyon dolarlık kısmı lOOTük Amerikan (FotoerafAP) dolarlarmdan, gen kalan 100 milyon dolarlık kısmı ise Euro'lardan oluşuyor. ABD Hazine Bakanlığı yetkilisi George MulBnax da 1 milyar dolann banka kasalanndan alındığını doğruladı. 'Geri dönroek için kullanabüir' Alman para, Irak Merkez Bankası'nın döviz rezervlerinin dörtte birini oluşturuyor. New York Times, Irak Ulusal Kongresi üyelerinin, Saddam Hüseyin'in bu parayı, "geri dönmeye yöneHk bir plan çerçevesinde" kullanmasmdan kaygılı olduklannı kaydetti. ABD'li bir yetkili, paranın Suriye'ye kaçınlmış olabileceğini öne sürerken, ABD'li Albay Ted Steel, istihbarat birimlerinin Suriye'ye giden bir treyler konvoyu tespit ettiklerini, ancak taşmanların ne olduğunun bilinmediğini bildirdi. asemin'in öyküsü 8 yaşındaki Yasemin Vadi, ABD'nin 9 Nisan'daki hava sakhnsuıda, Bağdat'taki evlerine bombanın isabet etmesi sonucu iki ayağını da kaybetmiş. Yasemin ABD'nin Bağdat'ı bombardımanından sağ kurtulabilmiş ve şimdi Malezya'nın başkenti Kuala Lumpur'da bir hastanede tedavi görüyor. Protez bacaklanmn takılmasmı bekliyor. (Fotoğraf: AP) ranmalıydık, bilemedik, ama artık bı- liyoruz, nerede ne kadaryardımcı ola- biliyorsak o kadar yardımcı olmalı- yız' demeH Çünkü bu Türkiye'nin çıkarlan için çok önemli." 'Askerier sahip çıkmadı' Wolwofitz, Türkiye ile ABD ara- sında tezkere krizi ile ortaya çıkan durumu özetlerken, "Askerler sahip çıkmadılar. Ama asıl hayal kmkhğı Türk kamuoyu ve hükümetinde Irak'ta olanı anlayamayanlar olu- şuydu. Müslüman insanlar Saddam Hüseyin zorbasının alnnda ezildi. Amerikahlann,bu insanlan,kardeş- leri koruyup, daha güzel bir yere ge- tirmelerine yardımcı olmahyım, de- meleri gerekirdi Fakat bu olmadı." Wolfowitz'in Türkiye ile gelecek- te ışbırlığıne açık kapı bırakması dik- kat çektı. ABD'li yetkili şöyle konuş- tu: "Türkiye "Biz Amerika'nın yap- tıklanna ve demokrasiye inanıyoruz. Müslümanlara Araplara yönelik bir demokrasiye inanıyoruz. Son birkaç ay içinde önümüzde Amerikalılarla beraber, bunu Irak'ta sağlayabilme- miz için bir fırsatımız var. Bu fırsa- ta katkıda bulunabılmek ıçın elimız- den gelenı yapmalıyız"diye düşün- metidir." Suriye ve İran uyansı Wolfowitz, Türkiye'nin son dö- nemde Iran ve Suriye ile sıklaşan te- maslan konusunda da uyanda bu- lunmaktan çekinmedi. ABD Savun- ma Bakan Yardımcısı şöyle konuş- tu: "Türkiye'nin İran ve Suriye ile \Bpt§ı\adaginnğiüişkiler,tamamen bizinı izlediğimiz poUtika ile uyiım- lu olnıan. Şu anld Dışişleri Bakanı Suriye'ye grtti ve oraya çok sert bir mesaj götürdü. Suriye'nin kendine geunesi ve terörizmi desteklemekten arük\-azgeçmesi,lrakmeseielerineka- nşmaması gerektiğini söyledi. Was- hington'dan çıkan buydu. Siz kom- şusunuz. Ama biz onlann komşu ola- rak tavırlanna bakılmasını ve öyle davTanıbnasuu istiyoruz." Paul Wolfowitz, Türkıye'nin h^k'ta olası askeri rolü konusunda ise olum- suz mesajlar verirken, Irak halkının Türk askenne soğuk baİcnğıni öne sür- dü. Wolfowıtz, Kuzey Irak'ta askeri olarak koalısyon güçlerinin dışında güç ıstemediklerinin altını çizdi Gfll'den ilginç değertendirme Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ise dün akşam Dışişlen Bakanlığı'ndan aynlırken azetecılenn sorulan üze- rine ılgınç açıklamalarda bulundu. Gül, basının, Wolfowıtz'ın konuş- masının bir bölümü üzerinde durdu- ğunu, ancak değerlendırme yapmak için konuşmanın tamamını okumak gerektiğini söylerken, "Ben konuş- manın tamamını okudum. Bunlar samimi, pragmatik, geleceğe yönelik perspektifler ortaya koyan açıklama- lar" dedi. Gül, Wolfowitz'in konuşmasmda Türkiye- ABD ilişkilerinin geliştiril- mesine önelik olumlu mesajlar ver- diğini, yapılacak pek çok şey oldu- ğunu söylediğini ve Türkiye'nin öne- mini vurguladığım ileri sürdü. ABD ambargoyu delecek Dış Haberier Senisi - ABD'nin, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'nin Irak'a yönelik yaptı- nmlan kaldırmasmı beklemeden Amerikan firmalannın ülkenin ye- niden yapılandınlması konusunda- ki faaliyetlerinin başlamasına izin verdıği bildirildi. VVall Street Journal gazetesine gö- re, fırmalar Irak'a BM ambargosu- nun ıhlali sayılabilecek yüksek tek- noloji ve malzeme nakletmeye ha- zırlanıyor. BM'nin Irak'a yönelik ambargosu, Güvenlik Konseyi'ne bağlı olarak çalışan Yaptınmlar Ko- mitesi'ninizniolmadanhiçbir ülke- nin Irak'a mal sevk edemeyecegıni hükme bağlıyor. Diplomatik kay- naklar, ABD'nin yaptınmlara uy- maması halinde Güvenlik Konse- yi'nin diğer üyeleriyle bir kez daha karşı karşıya geleceğine dikkati çe- kiyor. ABD, Irak'a saldın konusun- da da BM Güvenlik Konseyi'nin ka- rarlannı yok saymıştı. VVall Street Journal'a açıklamada bulunan üst düzey bir ABD'li yetki- li, Güvenlik Konseyi'nde uzlaşma- ya vanlmasının yaz ortasını bulaca- ğına dikkati çekti. Aynı yetkili. Be- yaz Saray'da oluşturulan bir çalışma gnıbunun. "BaşkanBush'un Irak'a yönelik ambargolan kaldırmasııu tavsijıeettiğüıi. böykce ABD'nin ken- dini BM anıbargosuyla bağlı hisset- memesinin öngörüldüğünü" belirt- ti. Böyle bir durumda ise ABD bir kez daha BM Güvenlik Konseyi'nin diğer üyelerinın itirazlanyia karşıla- şacak. Gmenlik Konseyı"nın daımı üye- leri Rusya ve Fransa. BM yaptınm- lannın kalkması için ülkedeki kitle imha silahlannın bulunmadığının BM silah denetçileri tarafindan ra- poredümesinitalepediyor Irak'a sal- dınyı meşrulaştırmak ıçın bu ülke- de kitle ımha sılahı bulunduğu tezi- ni öne süren ABD ve Ingıltere ise BM denetçilerinın ülkeye dönmesını is- temiyor. ABD velngiltere, Irak'ayö- nelik yaptınmlann nedenınin Sad- dam Hüseyin rejımi olduğunu, bu rejim de\Tİldiği için yaptınmlann artık kaldınlabileceğini öne sürüyor. Savaş öncesınde, yaptınmlar rejı- mini şiddetle destekleyen ABD Sa- \oinma Bakanlığı kaynaklan ise şim- di ambargonun "çağdışı ve ayak ba- ğı" olduğunu savunuyor. Havaalanı ihalesi ABD şirketine WASHINGTON(AA)- h^k'taki 3 uluslararası ha- vaalanının yönetiminin, SkyLink Air and Logistic Support (USA) inc. adlı ABD şirketine verildiği bildirildi. ABD Ulusal Gelişme Ajansı'ndan yapılan açık- lamada, imzalanan söz- leşmeye göre havaalanla- nnın idaresi için şirkete başlangıç olarak 2.5 mil- yon dolar verileceği, an- cak bu rakamın, 18 aydan sonra 10.2 milyon dolara kadar çıkabileceği belir- tildi. SkyLink şirketinin, Bağdat, Basra ve Musul kentlerindeki havaalanla- nnın durumları hakkında değerlendirme yapacağı ve bu tesislerdekı araçla- n ve teçhizatı kullanacak uluslararası görevlileri te- min edeceği kaydedildi. ASLANLAKÖPEĞtN DOSTLUĞU- Bağdat ha>r vanat bahçesindeki hayvanlann savaş sırasında >aşadığj zoriuklan incelemeye gelen ha\van haklan savunuculan aslan \ aMTilanna dişi köpeklerin 'anneük' vapüğını görünce şaşkma döndüler. Bağdat'ta Saddam Hüseyin'in oğlu Uday'm beslediği aslanlan köpekletie biriikte büyüttüğü ve iki türün dosttuğunun böyle bir temeli olduğu anlaülıyor. (AP) AÇIKÇA ŞÜKRÜ SİNA GÜREL Deppem Bazen, Richter ölçeğine göre şiddeti az olan dep- remler de büyük yıkıma yol açabiliyor. Hepimizi ke- dere boğan Bingöl depreminde olduğu gibi, yıkımın nedeni çürük yapılann dayanıksızlığından olabiliyor. Aynca, şiddeti az olsa da çok uzun süreyle yapılan sallayan, sarsan depremler de beklenebilecek olan- dan daha büyük yıkımla sonuçlanabiliyor. Bir de, sağ- lam da olsa yapılann "düzenli aralıklarla" sarsılma- sının yıkıma yol açabileceğini saptamıştır işin uzman- lan. Bilenler, bunu, benim gibi bu konularda bilgisiz olanlara, sağlam köprüleri kalabalıklann olağan yü- rüyüşle geçmelerinin değil, az sayıda kişinin uygun adımlaria geçişinin yıkabileceği örneğini vererek an- latmaya çalışıriar. Bir adım geri, iki adım ileri biçimin- deki "mehter yürüyüşü"nün sağtam yapılar üzerin- deki etkilerini araştırmış bulunan bir uzman var mı? Bunu bilemem... Bilebildiğim, toplumsal yapılann da, toplumsal dep- remlere duyariı olduğudur. Sarsıntılar çok şiddetli olursa, yıkılıriar. Sarsıntılar çok şiddetli değil ama uzun süreli ve düzenli gerçekleşirse, toplumsal ya- pılann temel direkleri önce zayıflar, sonra da çöker. Depremlere karşı, toplumsal alanda da önlem alın- ması ve toplumsal yapılann "dış" etkenlere karşı ko- runması gereği, işte buradan doğar. Türkiye'deki toplumsal kurumlar bugün iki yönlü bir sarsıntı geçiriyor. Birincisi, oturduğumuz toprağın, bölgenin ve dunyanın sarsıntısının, kurumlanmız ta- rafından da doğrudan "hissedilmesi"d\r. Ikincisi de, kurumlar üzerinde "mehteryürüyüşü"r)e geçenlerin yarattığı sarsıntıdır. Bu ikisi, zamanlama ve amaç ba- kımından birbirleriyle çakışan, üst üste gelen etken- lerdir. Dunyanın her köşesinde silahlı güç bulundurarak üstünlüğünü pekiştirmek niyetinde olduğunu gizle- meyen Bush yönetimi, özünde "ulus devletlerden kurulu, eşitliktemeline dayalı ilişkiler düzenı içinde bir- iikte var olan bir "uluslar dünyas/"ndan değil, cema- atlere, tarikatlara, dışa bağımlı çıkar gruplanna bö- lünmüş bir "güçsüz ve bağımlı birimlerin dünya- s/"ndan yana olduğunu da belli etmiştir. Böyte bir dün- yayı oluşturmaya Bush yönetiminin soluğu yeter mi, yetmez mi, bunu daha sonra görürüz. Ancak şimdi belli olan, yeni bir "moderin Türkiye bakımından da tasariandığıdır: Laik ve bağımsız Cumhuriyet yapı ve geleneğinin temel kurumlan zayıflatılabilir, devletin temel niteliklerinde "değişiklik" gerçekleştirilebilirse, Türkiye "ılımlı -ve bağımlı- lslam"\r\ yönettiği bir "mo- del" olabilir. Somut bir adımın örneklenmesini mi istersiniz? Gelin biriikte, Birand-Çandar ikilisi aracılığıyla "me- saj" veren ABD Savunma Bakan Yardımcısı VVolfo- witz'in kamuoyuna önceden yansıyan sözlerine ba- kalım. Bu "mesaj"a göre: (1) Türkiye Irak Savaşı sı- rasındaki "A)ate"sını kabul etmeliymiş... (Burada, ABD'nin, "biz ettik, sen eyleme" diye özür dileme- mizi beklediği belli oluyor); (2) Irak Savaşı sırasında Türk Silahlı Kuvvetlen "önderlik görevi"ni yapma- mış... (Yani, VVolfovvitz'e göre, Türkordusu, AKP için- den de az sayıda milletvekilinin katılımıyla Türk ulu- sunun iradesini belli eden TBMM'nin de üstüne çık- malı ve Türkiye'nin ABD açık üssü haline getirilme- sine "önderlik" etmeliymiş!); (3) Inciriik dahıl ABD'nin Türkiye'deki olanaklara verdiği önem, Irak Sava- şı'ndan sonra azalmış... (Burada da, eğer "eyvah, ABD bizi terkediyor, borçlanmızı nasıl çevihriz, tank- lanmızı nasılyûrûtürüz?" diye kaygılananlar varsa, on- lara bir "ihtar" yollanıyoıi). Burada fark etmemiz gereken, Türk ulusal devle- tinin, laik Cumhuriyet'in kuruluşuna önderlik ettiği için toplumsal yapımızda bir temel direk olan Silahlı Kuvvetlerin nasıl bir "önderlik" için düşünüldüğüdür. Dikkat etmemiz gereken, yalnız TBMM'nin hiçe sa- yılması değil, "meşnıiyet" ilkesini iç ve dış olaylar kar- şısında karariılıkla savunagelmiş olan Cumhurbaşka- nı'nın hedef alındığıdır. Yani, içerden ve dışardan si- yasal ve toplumsal yapımızı değiştirmek isteyenlerin hedefleri ortakt/r. Türkiye, yakın tarihinde, en güçsüz ve bağımlı ol- duğu dönemlerde bile böyle bir duruma düşmemiş- ti. Ismet Inönü, Johnson Mektubu ertesinde "yeni bir dünya kunılur, Türkiye de bunda yerini alır" diye- rek başımızı dik tutmuştu. Bülerrt Ecevit, bütün Ame- rikan baskılanna rağmen haşhaş üretiminde ve Kıb- ns konusunda ulusu adına karar vermekten çekin- memişti. 12 Eylül paşalan bile, ne olursa olsun, en azından gözler önünde, Amerikalılaria "eşit" ilişkiler içinde olduklan izlenimi veıme kaygısından vazgeç- memişti. Ama diyebilirsiniz ki, o zamanlar ne AKP, ne TÜSİAD ne de Birand-Çandar ikilisi gibi gazeteciler- le dolu bir "medya" vardı... AKP iktidannın Bingöl depremini bahaneedip, ye- niden ve hızla değiştirmek istediği Kamu Ihale Yasa- sı ile ilgili tutumu da, kurumlar üzerinde "mehteryü- rüyüşü"nijn son somut örneği. Ihale Yasası'nı "va- tandaşımız kışı çadırda mı geçirsin?" diyerek değiş- tirmek isteyenler, konuyu IMF ve Dünya Bankası ile görüşüyor, ama Ecevit hükümeti döneminde yasay- la kurulmuş özerk ihale kuruluna danışma gereği bi- le duymuyor. Bu yasada 61 ve 62'nci maddelerde do- ğal afet halinde hızlı hareket etmek ve pazariık usu- lüyle ihaleyi kısa sürede sonuçlandırmak olanağı ken- dilerine açık olduğu halde, niyet "başka" olduğu için yasayı değiştirmek istiyoriar. Niyetin Bingöl'deki va- tandaşla ilgili olmadığı zaten Bayındıriık Bakanlığı ta- sansından belli: Tasanda, enerji, su, telekomünikas- yon, toplu konut, belediyeler ve KlT'lerin ihaleleri ve usulleri "köklü" bir değişikliğe uğratılmak isteniyor. Tıpkı, kadrolaşmayla ve başka "usullerie" devle- tin temel direği olan kurumların temel değişikliklere uğratılmak istenmesi gibi... İçerden ve dışardan oluş- turulan deprem, belki bazılanna kendisini duyumsat- mayacak kadar düşük ölçekli, fakat düzenli sarsıntı- laria sürüyor... Ama zaten, toplumsal yapılann içer- den ve dışardan "sallanması", Richter ölçeği ile ko- layca belirlenemiyor... Paksüt yarın yola çıkıyor Bağdat elçiliği açılıyor ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Türkiye, Irak'ta savaşın sonuç- lanması ve güvenlik kay- gılannın giderılmesi üzerine, savaş öncesin- de kapattığı Bağdat Bü- yükelçiliği'nı cuma gü- nü yeniden faaliyete ge- çirecek. Büyükelçi Os- man Paksüt başkanlı- ğındakı büyükelçilik personeli yann Bağdat'a hareket edecek. PKK bürosu Dışişlen Bakanlığı Sözcüsü Hüseyin Diri- öz, PKK-KADEK'in Musul'da bürolar açtı- ğı yönünde bilgileri ol- madığını söyledi. Diri- öz, soru üzerine, "Böy- le bh* şey olabileceğine ihtimal vermek ıstemi- yoruz" diye konuştu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle