Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
7M/V1S2033ÇARSAJUBA CUMHURİYET SAYFA
DIŞ HABERLER dishabca cumhuriyet.com.tr 11
ABD yönetimi Irak savaşına destek vermediği için Türkiye'yi uyararak ağır eleştiriler yöneltti:
Türkiyehatasuııkabullenmeli\NKARA (Cumhwriyet Bürosu)
— ABD yönetimi, Savunma Bakan
"Yardımcısı Paul Wolfowitz aracılı-
^ıyla rüıkiye'ye a ğ ı r eleştiriler yö-
neltirfcen, bundan sonra Irak'ta
.ABD nin çizdiği politikanın dışına
çıkılmaması uyansında bulundu.
Türeiye'nin Irak savaşına destek
vermeınesiyle yaşadmklan hayal kı-
nkiığmdan öncelikle Türk Silahlı
Kuvvetleri'ni(TSK) sorumlututan
Wolfowıtz, "Türkiye ilestratejikor-
takfağn bittiğinisöyîeyemem. Ancak
ciddi tıayal kırıklıgı >aşadık. Bun-
dan s»nra öncelikle Türkiye hata
yapöğını kabul etmeli ve Irak'ın de-
mokratikleşmesinde ABD ile her
alanda işbiıiiği içinde olmahdır" di-
ye konuştu. Wolfowitz, Incırlik üs-
• Wolfowitz ABD'nin
Bakanı Gül, konuşmayı
sünden de tümüyle vazgeçebüecek-
len mesajını verirken, "Incirlikten
çıkmak isteyen biz değiliz. Ama ar-
ûk istenmediğinıiz yerde olmayaca-
ğız" diye konuştu. Dışişleri Bakanı
AbduOah GuTün, Wolfowitz'in Tür-
kiye'yi eleştiren sözlerini. "samimi
ve geleceğe yönelik perspektifler or-
taya koyan açıklamalar" olarak ni-
teîemesi dikkat çekti.
Bir televizyon kanalına demeç ve-
ren ABD Savunma Bakan Yardım-
cısı Paul Wolfowitz, ABD Türkiye
ilişkilerinin geleceği konusunda
önemli mesajlar verdi. Wolfowıtz, In-
ciddi bir hayal kınklığına uğradığını söylerken Dışişleri
'samimi ve geleceğe yönelik perspektifler ortaya koyan
açıklalamar' olarak niteledi.
cirlik üssünun geleceği konusunda
şöyle konuştu: "Bize, 'încirlik'te ne
yapmak istediğinize karar verin, işi-
niz bitti gidebilusiniz' dKebiürler. Biz
ihtiyaçduymadığımız fakat istenme-
diğbniz yerlerde obnayacağız. tncir-
Hk'teld deneyimlerimiz bizi onun ge-
lecekte önemli bir tesis olacağına ik-
na etmedi ne yaak Id"
Türkiye hatasım kabul etsin'
Türidye'yı demokratik modelinden
ötürü çok takdirettığıru belirten VVbl-
fowitz, Türkiye'nin demokratik ve
müslüman olan bir ülke olarak çok
önemli bir temsıl görevi olduğunu
kaydetti. Kendisıni en çok hayal kı-
nklığına uğratan şeyın bu kadar tak-
dir ettiği bir ülkenin "Irak'ı özgür-
leştinneyi" zorlaştırması olduğunu
belirten Wolfowitz, "Beniençokra-
hatsız eden şeyi çok dürüstçe size
söyleyeceğim. Çok takdir ettiğün bu
ülkenin dunyanın en kötü diktatör-
lerinden bir tanesiyle anlaşmaya ya-
naşmasıydj. Ama eğer yeni bir say-
fa açacaksak, yeni bir geleceğe sahip
oiacaksak, Türkiye Amerikahlara,
'Evet, biz bir hata yaptık' demeli.
Trak'takı olaylara daha duyarlı dav-
1MİLYAR £>OLAR
Kusay
bankayı
boşalttı
• ABD bombardımanının
başlamasından Lki gün önce
Saddam Hüseyin'in izin
belgesiyle Merkez Bankası'na
giden Kusay'ın, döviz
rezervlerinin dörtte birini
treylerlere yüklediği, paranın
Suriye'ye gitmiş olabileceği
ileri sürülüyor.
Dış Haberler ServisJ - Irak'ın devrik
lideri Saddam Hüseyin'in küçük oğlu
Kusay'ın, Bağdat bombardımanı
başlamadan iki gün önce, Irak
Merkez Bankası kasalanndan 1
milyar dolar nakit para aldığı öne
sürüldü. Bu paranın,
Suriye'ye kaçınlmış olabileceği de
iddia ediliyor.
Amerikan New Yörk Times
gazetesine konuşan bir banka
yetkilisi, Kusay'ın, 18Martgünü
yerel saatle gece 4'te Saddam
Hüseyin imzalı bir izin belgesiyle
bankaya geldiğini kaydetti. Adı saklı
tutulan yetkiliye göre para, Kusay ve
berabennde bulunan Saddam'ın özel
yardımcısı Abid EI Hamid Mahmırt
tarafından nakit olarak alındı. Yetkili,
Merkez Bankası Müdürü'nün, Irak
Maliye Bakanı'nin ve paralan
treylere yükleyen görevlilerin de
bankaya
geldiklerini
söyledi. Irak
Merkez
Bankası 'ndaeski
rejim döneminde
üst düzey bir
görevde
bulunduğu
kaydedilen banka
'. ağma
olaylan
sırasında, 400
milyon ABD
Dolan ile 40
mihondotar
yetkilisi, "Saddam
Hüseyin'den bir
emir akbğmız
zanıan bunu
tarüşamazsmız"
dedi. Yetkili,
Saddam
Hüseyin'in veya
beraberindekilerin
— ^ kendisini
JLağma izlemesinden
korktuğunu
sözlerine ekledi.
Gazeteye göre alman
paranın 900 milyon
dolarlık kısmı
lOOTük Amerikan
(FotoerafAP) dolarlarmdan, gen
kalan 100 milyon
dolarlık kısmı ise Euro'lardan
oluşuyor. ABD Hazine Bakanlığı
yetkilisi George MulBnax da 1 milyar
dolann banka kasalanndan
alındığını doğruladı.
'Geri dönroek için kullanabüir'
Alman para, Irak Merkez
Bankası'nın döviz rezervlerinin
dörtte birini oluşturuyor. New York
Times, Irak Ulusal Kongresi
üyelerinin, Saddam Hüseyin'in
bu parayı, "geri dönmeye yöneHk bir
plan çerçevesinde" kullanmasmdan
kaygılı olduklannı kaydetti. ABD'li
bir yetkili, paranın Suriye'ye
kaçınlmış olabileceğini öne
sürerken, ABD'li Albay Ted Steel,
istihbarat birimlerinin Suriye'ye
giden bir treyler
konvoyu tespit ettiklerini, ancak
taşmanların ne olduğunun
bilinmediğini bildirdi.
asemin'in öyküsü
8 yaşındaki Yasemin Vadi, ABD'nin 9
Nisan'daki hava sakhnsuıda, Bağdat'taki
evlerine bombanın isabet etmesi sonucu iki
ayağını da kaybetmiş. Yasemin ABD'nin
Bağdat'ı bombardımanından sağ kurtulabilmiş
ve şimdi Malezya'nın başkenti Kuala
Lumpur'da bir hastanede tedavi görüyor.
Protez bacaklanmn takılmasmı bekliyor.
(Fotoğraf: AP)
ranmalıydık, bilemedik, ama artık bı-
liyoruz, nerede ne kadaryardımcı ola-
biliyorsak o kadar yardımcı olmalı-
yız' demeH Çünkü bu Türkiye'nin
çıkarlan için çok önemli."
'Askerier sahip çıkmadı'
Wolwofitz, Türkiye ile ABD ara-
sında tezkere krizi ile ortaya çıkan
durumu özetlerken, "Askerler sahip
çıkmadılar. Ama asıl hayal kmkhğı
Türk kamuoyu ve hükümetinde
Irak'ta olanı anlayamayanlar olu-
şuydu. Müslüman insanlar Saddam
Hüseyin zorbasının alnnda ezildi.
Amerikahlann,bu insanlan,kardeş-
leri koruyup, daha güzel bir yere ge-
tirmelerine yardımcı olmahyım, de-
meleri gerekirdi Fakat bu olmadı."
Wolfowitz'in Türkiye ile gelecek-
te ışbırlığıne açık kapı bırakması dik-
kat çektı. ABD'li yetkili şöyle konuş-
tu: "Türkiye "Biz Amerika'nın yap-
tıklanna ve demokrasiye inanıyoruz.
Müslümanlara Araplara yönelik bir
demokrasiye inanıyoruz. Son birkaç
ay içinde önümüzde Amerikalılarla
beraber, bunu Irak'ta sağlayabilme-
miz için bir fırsatımız var. Bu fırsa-
ta katkıda bulunabılmek ıçın elimız-
den gelenı yapmalıyız"diye düşün-
metidir."
Suriye ve İran uyansı
Wolfowitz, Türkiye'nin son dö-
nemde Iran ve Suriye ile sıklaşan te-
maslan konusunda da uyanda bu-
lunmaktan çekinmedi. ABD Savun-
ma Bakan Yardımcısı şöyle konuş-
tu: "Türkiye'nin İran ve Suriye ile
\Bpt§ı\adaginnğiüişkiler,tamamen
bizinı izlediğimiz poUtika ile uyiım-
lu olnıan. Şu anld Dışişleri Bakanı
Suriye'ye grtti ve oraya çok sert bir
mesaj götürdü. Suriye'nin kendine
geunesi ve terörizmi desteklemekten
arük\-azgeçmesi,lrakmeseielerineka-
nşmaması gerektiğini söyledi. Was-
hington'dan çıkan buydu. Siz kom-
şusunuz. Ama biz onlann komşu ola-
rak tavırlanna bakılmasını ve öyle
davTanıbnasuu istiyoruz."
Paul Wolfowitz, Türkıye'nin h^k'ta
olası askeri rolü konusunda ise olum-
suz mesajlar verirken, Irak halkının
Türk askenne soğuk baİcnğıni öne sür-
dü. Wolfowıtz, Kuzey Irak'ta askeri
olarak koalısyon güçlerinin dışında
güç ıstemediklerinin altını çizdi
Gfll'den ilginç değertendirme
Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ise
dün akşam Dışişlen Bakanlığı'ndan
aynlırken azetecılenn sorulan üze-
rine ılgınç açıklamalarda bulundu.
Gül, basının, Wolfowıtz'ın konuş-
masının bir bölümü üzerinde durdu-
ğunu, ancak değerlendırme yapmak
için konuşmanın tamamını okumak
gerektiğini söylerken, "Ben konuş-
manın tamamını okudum. Bunlar
samimi, pragmatik, geleceğe yönelik
perspektifler ortaya koyan açıklama-
lar" dedi.
Gül, Wolfowitz'in konuşmasmda
Türkiye- ABD ilişkilerinin geliştiril-
mesine önelik olumlu mesajlar ver-
diğini, yapılacak pek çok şey oldu-
ğunu söylediğini ve Türkiye'nin öne-
mini vurguladığım ileri sürdü.
ABD ambargoyu delecek
Dış Haberier Senisi - ABD'nin,
Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik
Konseyi'nin Irak'a yönelik yaptı-
nmlan kaldırmasmı beklemeden
Amerikan firmalannın ülkenin ye-
niden yapılandınlması konusunda-
ki faaliyetlerinin başlamasına izin
verdıği bildirildi.
VVall Street Journal gazetesine gö-
re, fırmalar Irak'a BM ambargosu-
nun ıhlali sayılabilecek yüksek tek-
noloji ve malzeme nakletmeye ha-
zırlanıyor. BM'nin Irak'a yönelik
ambargosu, Güvenlik Konseyi'ne
bağlı olarak çalışan Yaptınmlar Ko-
mitesi'ninizniolmadanhiçbir ülke-
nin Irak'a mal sevk edemeyecegıni
hükme bağlıyor. Diplomatik kay-
naklar, ABD'nin yaptınmlara uy-
maması halinde Güvenlik Konse-
yi'nin diğer üyeleriyle bir kez daha
karşı karşıya geleceğine dikkati çe-
kiyor. ABD, Irak'a saldın konusun-
da da BM Güvenlik Konseyi'nin ka-
rarlannı yok saymıştı.
VVall Street Journal'a açıklamada
bulunan üst düzey bir ABD'li yetki-
li, Güvenlik Konseyi'nde uzlaşma-
ya vanlmasının yaz ortasını bulaca-
ğına dikkati çekti. Aynı yetkili. Be-
yaz Saray'da oluşturulan bir çalışma
gnıbunun. "BaşkanBush'un Irak'a
yönelik ambargolan kaldırmasııu
tavsijıeettiğüıi. böykce ABD'nin ken-
dini BM anıbargosuyla bağlı hisset-
memesinin öngörüldüğünü" belirt-
ti. Böyle bir durumda ise ABD bir
kez daha BM Güvenlik Konseyi'nin
diğer üyelerinın itirazlanyia karşıla-
şacak.
Gmenlik Konseyı"nın daımı üye-
leri Rusya ve Fransa. BM yaptınm-
lannın kalkması için ülkedeki kitle
imha silahlannın bulunmadığının
BM silah denetçileri tarafindan ra-
poredümesinitalepediyor Irak'a sal-
dınyı meşrulaştırmak ıçın bu ülke-
de kitle ımha sılahı bulunduğu tezi-
ni öne süren ABD ve Ingıltere ise BM
denetçilerinın ülkeye dönmesını is-
temiyor. ABD velngiltere, Irak'ayö-
nelik yaptınmlann nedenınin Sad-
dam Hüseyin rejımi olduğunu, bu
rejim de\Tİldiği için yaptınmlann
artık kaldınlabileceğini öne sürüyor.
Savaş öncesınde, yaptınmlar rejı-
mini şiddetle destekleyen ABD Sa-
\oinma Bakanlığı kaynaklan ise şim-
di ambargonun "çağdışı ve ayak ba-
ğı" olduğunu savunuyor.
Havaalanı ihalesi
ABD şirketine
WASHINGTON(AA)-
h^k'taki 3 uluslararası ha-
vaalanının yönetiminin,
SkyLink Air and Logistic
Support (USA) inc. adlı
ABD şirketine verildiği
bildirildi.
ABD Ulusal Gelişme
Ajansı'ndan yapılan açık-
lamada, imzalanan söz-
leşmeye göre havaalanla-
nnın idaresi için şirkete
başlangıç olarak 2.5 mil-
yon dolar verileceği, an-
cak bu rakamın, 18 aydan
sonra 10.2 milyon dolara
kadar çıkabileceği belir-
tildi. SkyLink şirketinin,
Bağdat, Basra ve Musul
kentlerindeki havaalanla-
nnın durumları hakkında
değerlendirme yapacağı
ve bu tesislerdekı araçla-
n ve teçhizatı kullanacak
uluslararası görevlileri te-
min edeceği kaydedildi.
ASLANLAKÖPEĞtN
DOSTLUĞU-
Bağdat ha>r
vanat
bahçesindeki
hayvanlann savaş
sırasında >aşadığj
zoriuklan incelemeye
gelen ha\van haklan
savunuculan aslan
\ aMTilanna dişi
köpeklerin 'anneük'
vapüğını görünce
şaşkma döndüler.
Bağdat'ta Saddam
Hüseyin'in oğlu Uday'm
beslediği aslanlan
köpekletie biriikte
büyüttüğü ve iki türün
dosttuğunun böyle bir
temeli olduğu
anlaülıyor. (AP)
AÇIKÇA
ŞÜKRÜ SİNA GÜREL
Deppem
Bazen, Richter ölçeğine göre şiddeti az olan dep-
remler de büyük yıkıma yol açabiliyor. Hepimizi ke-
dere boğan Bingöl depreminde olduğu gibi, yıkımın
nedeni çürük yapılann dayanıksızlığından olabiliyor.
Aynca, şiddeti az olsa da çok uzun süreyle yapılan
sallayan, sarsan depremler de beklenebilecek olan-
dan daha büyük yıkımla sonuçlanabiliyor. Bir de, sağ-
lam da olsa yapılann "düzenli aralıklarla" sarsılma-
sının yıkıma yol açabileceğini saptamıştır işin uzman-
lan. Bilenler, bunu, benim gibi bu konularda bilgisiz
olanlara, sağlam köprüleri kalabalıklann olağan yü-
rüyüşle geçmelerinin değil, az sayıda kişinin uygun
adımlaria geçişinin yıkabileceği örneğini vererek an-
latmaya çalışıriar. Bir adım geri, iki adım ileri biçimin-
deki "mehter yürüyüşü"nün sağtam yapılar üzerin-
deki etkilerini araştırmış bulunan bir uzman var mı?
Bunu bilemem...
Bilebildiğim, toplumsal yapılann da, toplumsal dep-
remlere duyariı olduğudur. Sarsıntılar çok şiddetli
olursa, yıkılıriar. Sarsıntılar çok şiddetli değil ama
uzun süreli ve düzenli gerçekleşirse, toplumsal ya-
pılann temel direkleri önce zayıflar, sonra da çöker.
Depremlere karşı, toplumsal alanda da önlem alın-
ması ve toplumsal yapılann "dış" etkenlere karşı ko-
runması gereği, işte buradan doğar.
Türkiye'deki toplumsal kurumlar bugün iki yönlü bir
sarsıntı geçiriyor. Birincisi, oturduğumuz toprağın,
bölgenin ve dunyanın sarsıntısının, kurumlanmız ta-
rafından da doğrudan "hissedilmesi"d\r. Ikincisi de,
kurumlar üzerinde "mehteryürüyüşü"r)e geçenlerin
yarattığı sarsıntıdır. Bu ikisi, zamanlama ve amaç ba-
kımından birbirleriyle çakışan, üst üste gelen etken-
lerdir.
Dunyanın her köşesinde silahlı güç bulundurarak
üstünlüğünü pekiştirmek niyetinde olduğunu gizle-
meyen Bush yönetimi, özünde "ulus devletlerden
kurulu, eşitliktemeline dayalı ilişkiler düzenı içinde bir-
iikte var olan bir "uluslar dünyas/"ndan değil, cema-
atlere, tarikatlara, dışa bağımlı çıkar gruplanna bö-
lünmüş bir "güçsüz ve bağımlı birimlerin dünya-
s/"ndan yana olduğunu da belli etmiştir. Böyte bir dün-
yayı oluşturmaya Bush yönetiminin soluğu yeter mi,
yetmez mi, bunu daha sonra görürüz. Ancak şimdi
belli olan, yeni bir "moderin Türkiye bakımından da
tasariandığıdır: Laik ve bağımsız Cumhuriyet yapı ve
geleneğinin temel kurumlan zayıflatılabilir, devletin
temel niteliklerinde "değişiklik" gerçekleştirilebilirse,
Türkiye "ılımlı -ve bağımlı- lslam"\r\ yönettiği bir "mo-
del" olabilir.
Somut bir adımın örneklenmesini mi istersiniz?
Gelin biriikte, Birand-Çandar ikilisi aracılığıyla "me-
saj" veren ABD Savunma Bakan Yardımcısı VVolfo-
witz'in kamuoyuna önceden yansıyan sözlerine ba-
kalım. Bu "mesaj"a göre: (1) Türkiye Irak Savaşı sı-
rasındaki "A)ate"sını kabul etmeliymiş... (Burada,
ABD'nin, "biz ettik, sen eyleme" diye özür dileme-
mizi beklediği belli oluyor); (2) Irak Savaşı sırasında
Türk Silahlı Kuvvetlen "önderlik görevi"ni yapma-
mış... (Yani, VVolfovvitz'e göre, Türkordusu, AKP için-
den de az sayıda milletvekilinin katılımıyla Türk ulu-
sunun iradesini belli eden TBMM'nin de üstüne çık-
malı ve Türkiye'nin ABD açık üssü haline getirilme-
sine "önderlik" etmeliymiş!); (3) Inciriik dahıl ABD'nin
Türkiye'deki olanaklara verdiği önem, Irak Sava-
şı'ndan sonra azalmış... (Burada da, eğer "eyvah,
ABD bizi terkediyor, borçlanmızı nasıl çevihriz, tank-
lanmızı nasılyûrûtürüz?" diye kaygılananlar varsa, on-
lara bir "ihtar" yollanıyoıi).
Burada fark etmemiz gereken, Türk ulusal devle-
tinin, laik Cumhuriyet'in kuruluşuna önderlik ettiği
için toplumsal yapımızda bir temel direk olan Silahlı
Kuvvetlerin nasıl bir "önderlik" için düşünüldüğüdür.
Dikkat etmemiz gereken, yalnız TBMM'nin hiçe sa-
yılması değil, "meşnıiyet" ilkesini iç ve dış olaylar kar-
şısında karariılıkla savunagelmiş olan Cumhurbaşka-
nı'nın hedef alındığıdır. Yani, içerden ve dışardan si-
yasal ve toplumsal yapımızı değiştirmek isteyenlerin
hedefleri ortakt/r.
Türkiye, yakın tarihinde, en güçsüz ve bağımlı ol-
duğu dönemlerde bile böyle bir duruma düşmemiş-
ti. Ismet Inönü, Johnson Mektubu ertesinde "yeni
bir dünya kunılur, Türkiye de bunda yerini alır" diye-
rek başımızı dik tutmuştu. Bülerrt Ecevit, bütün Ame-
rikan baskılanna rağmen haşhaş üretiminde ve Kıb-
ns konusunda ulusu adına karar vermekten çekin-
memişti. 12 Eylül paşalan bile, ne olursa olsun, en
azından gözler önünde, Amerikalılaria "eşit" ilişkiler
içinde olduklan izlenimi veıme kaygısından vazgeç-
memişti. Ama diyebilirsiniz ki, o zamanlar ne AKP, ne
TÜSİAD ne de Birand-Çandar ikilisi gibi gazeteciler-
le dolu bir "medya" vardı...
AKP iktidannın Bingöl depremini bahaneedip, ye-
niden ve hızla değiştirmek istediği Kamu Ihale Yasa-
sı ile ilgili tutumu da, kurumlar üzerinde "mehteryü-
rüyüşü"nijn son somut örneği. Ihale Yasası'nı "va-
tandaşımız kışı çadırda mı geçirsin?" diyerek değiş-
tirmek isteyenler, konuyu IMF ve Dünya Bankası ile
görüşüyor, ama Ecevit hükümeti döneminde yasay-
la kurulmuş özerk ihale kuruluna danışma gereği bi-
le duymuyor. Bu yasada 61 ve 62'nci maddelerde do-
ğal afet halinde hızlı hareket etmek ve pazariık usu-
lüyle ihaleyi kısa sürede sonuçlandırmak olanağı ken-
dilerine açık olduğu halde, niyet "başka" olduğu için
yasayı değiştirmek istiyoriar. Niyetin Bingöl'deki va-
tandaşla ilgili olmadığı zaten Bayındıriık Bakanlığı ta-
sansından belli: Tasanda, enerji, su, telekomünikas-
yon, toplu konut, belediyeler ve KlT'lerin ihaleleri ve
usulleri "köklü" bir değişikliğe uğratılmak isteniyor.
Tıpkı, kadrolaşmayla ve başka "usullerie" devle-
tin temel direği olan kurumların temel değişikliklere
uğratılmak istenmesi gibi... İçerden ve dışardan oluş-
turulan deprem, belki bazılanna kendisini duyumsat-
mayacak kadar düşük ölçekli, fakat düzenli sarsıntı-
laria sürüyor... Ama zaten, toplumsal yapılann içer-
den ve dışardan "sallanması", Richter ölçeği ile ko-
layca belirlenemiyor...
Paksüt yarın yola çıkıyor
Bağdat elçiliği açılıyor
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Türkiye,
Irak'ta savaşın sonuç-
lanması ve güvenlik kay-
gılannın giderılmesi
üzerine, savaş öncesin-
de kapattığı Bağdat Bü-
yükelçiliği'nı cuma gü-
nü yeniden faaliyete ge-
çirecek. Büyükelçi Os-
man Paksüt başkanlı-
ğındakı büyükelçilik
personeli yann Bağdat'a
hareket edecek.
PKK bürosu
Dışişlen Bakanlığı
Sözcüsü Hüseyin Diri-
öz, PKK-KADEK'in
Musul'da bürolar açtı-
ğı yönünde bilgileri ol-
madığını söyledi. Diri-
öz, soru üzerine, "Böy-
le bh* şey olabileceğine
ihtimal vermek ıstemi-
yoruz" diye konuştu.