Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 25 MAYIS 2003 PAZAR
OLAYLAR VE GORUSLER
EVET/HAYIR
OKTAY AKBAL
Bir Kez Daha mı?
Birzamanlar 1 Mayıs, 27 Mayıs bayramlan var-
dı. 12 Eylülcülerbu iki dinlencegününü kaldırdılar.
1 Mayıs işçilerin bayramıydı. Bütün dünyada kut-
lanan bir gündü. Atatürk döneminde, llkyaz Bay-
ramı sayılmıştı. 27 Mayıs'ta, Türkaskerinin devrim-
lere bağlılığının, tam bağımsız bir anlayışın simge-
siydi. 23 Nisan bile bir ara tehlikeye girmişti. Ney-
se ki, 12 Eylülcüler kısa sürede bu yanlış davranış-
tan vazgeçti.
Şimdi 19 Mayıs üstünde söylentiler var! İki deli-
kanlının eline bir yazı tutuşturmuşlar: 19 Mayıs ruh-
suz, anlamsız bir günmüş, ne geregi varmış kutla-
manın! Kızını Cumhuriyet okullannagöndermeyen
AKP'Iİ Milli Eğitim Bakanı da bu anlayışı alkışlıyor!
Düşünün, başını açmadığı için Türk okulunagitme-
yip, mektup ya da bilmem hangi yolla Amerika'dan
ders alıyormuş! TC'nin eğitim ve öğretimi bakın ki-
me teslim edilmiş! Gerisini siz düşünün!..
Fazilet'li bir belediye başkanı bir zamanlar "Res-
mi törenlere, anıtların önüne gidiyoruz, içimizden
gelmeyerek saygı duruşu yapıyoruz" gibi sözler söy-
lemişti. Bir süre sonra bubaşkanıngölgesinden bir
sabah tanklar geçmişti... AKP, altı ayda bilinen,
ama gizlemeye çalışılan gerçek kişiliğini gösterdi!
Maliyesinden, eğitiminden, dış tutumundan yöne-
timin her alanına kadar...
Genelkurmay Başkanı, Başbakan'lagörüşmüş...
Genç subaylardaki "tedirginliği" anlatmaya çalış-
mış... Askeri liselerden, harp okullarından çağdaş
eğitim ve öğretimin en yüksek çizgisinde yetişen
genç subayların bu ters gidişe seyirci kalmalannı
kimse isteyemez. Bir Tayyip, bir Gül, Atatürk ilke
ve devrimlerine yüzde yüz karşıt görüşleri savunan
bu insanlargörmezlikten gelinemez. Cumhuriyet'in
kurucusu ve kollayıcısı Silahlı Kuvvetler'in etkisini,
gücünü, giderek variığını bile ortadan kaldırma gi-
rişimlerinin yalnız sivilleri değil, en başta askerleri
ilgilendirmesi doğaldır.
Sen kalk, 19 Mayıs'ın anlamını değiştirmeye he-
veslen; apartmanlarda ibadet yerleri açmaya kal-
kış; yerieşmiş işçi haklannı ellerinden al; yandaş ga-
zetelerde generallere çirkin sözlerle sataşılmasına
fırsat ver; anayasanın irtica ile ilgili maddelerini or-
tadan kaldırmaya başla; orduyu yıpratan girişim-
lere seyirci kal!.. O zaman, Cumhuriyet Devrimi'ne
bilinçle, gönülle bağlı asker-sivil tüm gençliği elbet
karşınaalırsın!..
Hep yazdık, hep söyledik... Bizler, sizler... Bu ül-
kede çağdaş bir demokrasinin, uygar bir toplum
anlayışının yerleşmesini isteyen herkes!.. Hep uya-
n, hep akla, sağduyuya çağn!.. Ama kafalan bo-
zulmuş, çirkin polrtikacı esnafı, birtürlü demokra-
si koşullarına uymayı bilemedi. "Onlara olmuş,
ama bize olmaz. Onlann gücü yokmuş, bizim var.
Onlann yazgısı bize uymaz..." Bu tür avuntularla,
özel çıkar hesaplanyla uçuruma gidenler AKP'lile-
re bir ders olmamış!..
Bir kez daha mı? Bir kez daha mı?
Biraz Derinlik Lütfen
İstanbul Ticaret Odası'nın "Zincirleme İndeksler" olarak
düzenleyip yayımladığı fiyat indeksi dizisi 94 maddeyi
içeriyor. Devlet İstatistik Enstitüsü'nün 1981 yılında
düzenlemeye başladığı 678 maddelik toptan fiyat
indekslerine ağırlık 551 madde ile imalat kesimi
maddelerinde toplanmıştır.
Büleilt TANLA CHP İstanbul Milletvekili, MYK Üyesi
RIFAT ILGAZın dostu
Minibüsçü Süleyman'ın torunu oldu.
Adım RIFAT HGAZ SALCI koyduk.
Babası
Aziz Salcı
Annesi
Didem Salcı
CÎDE
Türkıye Gazeteciler Cemiyetı'nın yayınladığı günlük
Bizim Gazete
Ülke sorunlanna ılışkın rapoflanyla, araştrmalanyla,
köşe yazılanyla, tarafsız haberterivle sıvıl toplumlann gazetesı.
Dûzenli okumak ıçin abone olun. Tet: 0.212.51108 75
T
ürk resminin temel di-
reklerinden kayınpe-
derim NuriİyEm'e sor-
dum: "Resiınde,tiyat-
roda, edebiyatta, plav
tik sanatlarda, sahne sanatiannda
yeni büyükisimlersizin döneminiz-
den neden daha az çıkryor?" "Top-
hunun değeryargüannın değişme-
si ve yozlaşması sonucudur" dedi.
"Şimdi para egemen".
Erbabı "Bilgicevaplardadır,bü-
gefiksorularveboşluİdarda" diyor.
Bir olayı, bir durumu, bir sorunu
açıklayarak bilginin türü konusun-
da hem doğru karar veremiyor,
hem de kendimizi ve karşımızda-
kileri yarulüyoruz. Cumhuriyetimi-
zin kuruculanndan tsmet tnönü
toplum için en tehlikeli varlık, bil-
gisi olmadığı halde yetkisi olan ki-
şidir demişri.
Sosyal ve toplumsal, ekonomik
olgulan, basmakahp verilerle açık-
lamaya çalışıyoruz. Kimse de mü-
dahale edip bu bilgilerle bu olgu-
lar açıklanamaz demiyor. Doğru
bilgilere ulaşmakta zorluk çeki-
yoruz, eldeki bilgiler etkili olmu-
yor. Hâkim güçlerce sıklıkla yan-
lış yönlendirüiyoruz. Bir bilgi bom-
bardımaru altında doğruyla yanlı-
şı ayırt etmekte güçlük çekiyoruz.
Çevre kirliliğine paralel birbilgi kir-
liliği de söz konusu.
Halktan kopuk
enflasyon hesabı
Devlet istatistik Enstitüsü'nün
Türkiye İstatistik Kurumu'na dö-
nüşecek olması enflasyon hesa-
bında internet, cep telefonu yeri-
ne at nalı, peyniryerine karides, fa-
sulye yerine patinaj zincirinin kul-
lanılmakta olduğu gerçeğini de-
ğistirecek mi? Gelir dağıhmını dik-
kate almayan bir enflasyon hesa-
bı ne kerte geçerlidir? Oto pasta ci-
lası, serum, patinaj zinciri ve bazı
demir ürünlerinin Türkiye'de enf-
lasyon hesabında kullanıldığını ka-
çımız biliyor?
istanbul Ticaret Odası'mn "Zin-
drieme tndeksler" olarak düzen-
leyip yayımladığı fiyat indeksi di-
zisi 94 maddeyi içeriyor. Devlet
İstatistik Enstitüsü'nün 1981 yı-
lında düzenlemeye basladıği 678
maddelik toptan fiyat indeksleri-
ne ağırlık 551 madde ile imalat
kesimi maddelerinde toplanmış-
tır. DlE'nin 1994 temel yıllıği he-
sapladığı tüketici fiyatlan indek-
sinde 410 madde kapsanırken,
iTO'nun 1985 temel yıllığında he-
sapladığı tstanbul ücretlilergeçin-
me indeksinde 242 maddeyi kap-
samaktadır. Fransa'nın Ulusal is-
tatistik ve Ekonomik İncelemeler
Kurumu'nda 6600 kişi çalışır, her
ay 265 maddeyi kapsayan bir eşan-
tiyondan genel fiyat düzeyini he-
saplarlar. Bu mukayeseleri sürek-
li yapmak, kendi ölçülerimızi Av-
rupa Birliği normlanyla karşılaş-
tırmak durumundayız.
Ağıziara çahnan bir kaşıkbal
Georgo W. Bush'un petrol coğ-
rafyası projesinde Türkiye'nin ye-
rini saptarken neler düsündüğü ko-
nusunda yeterince bilgi sahibi mi-
yiz? Bu tür bilgısizlik, eksik ve
yanlış bilgilerle televizyonlardaki
yorum ve değerlendirmeler sıkıcı
oluyor. Komik duruyor. Güven-
sizlik yaratıyor. Yeni senaryolara
açık durumlarla karşı karşıya kal-
dığımızdan ellerimiz böğrümüz-
de kalıyor. Deprem, Irak Savaşı
gibi konularda "uzman" beyanla-
n toplumu tedirginliğe, güvensiz-
liğe sevk ediyor. ABD'nin zama-
nında ve yeterli bilgi vermemesi hü-
kümetleri yanhşlara sürüklüyor.
Siyasal iktidarlan iyi niyetli var-
sayalım, ama el yordamıyla hare-
ket ede ede bugünlere geldik. Bu
duruma uluslararası konjonktür de
çanak tutuyor. Kapitalist sistem
herkesi 15 dakikalığına şöhret yap-
mayı vaat ederek ağızlara bir ka-
şık bal çalıyor. Siyaset daha uzun
vadeli olmayı gerektiriyor. Liste
başı şarkılar dört ay sonra nerede?
Hikmet Onat, Nuri lyem, Nedim
Günsür, AvniArbaş, Âbidin Dino,
Bedri Rahmi nın yerlerine kimle-
ri koyduk?
Rahmetli Hocam Prof. CavitOr-
han Tütengil, "Az Gelişmişliğin
Sosyolojisi" eserinde "Çağdaşlık,
aşnnövainebflmesanaödn-" demiş-
ri. Ana fıkır budur.
Geçenlerde bir oto show fuan ya-
pıldı. Büyük ilgi gördü... Otomo-
billenn epey müşteri bulduğu söy-
leniyor. Oysa 2002"de topu topu
87.000 araba satılmış, bu sayı
2OO3'te 110.000'e çıkacakmış,
yüzde yetmişi de yani seksen bini
de ithal. Reklam için emme bas-
ma tulumbayı çalıştınp kendi ken-
dimizi kandınyoruz.
Bankalarda hesabı bulunanlann
53 milyon 800 bin olduğunabakıp
da aldanmayalım. Mevduat sahip-
lerinin yüzde 97'si bankalardaki
tasarrufun sadece yüzde 13'üne
sahip, mevduarın yüzde 70'i ise
hesap sahiplerinin yüzde birinden
azınınelinde. Türkiye'nin 95 mil-
yar dolarlık iç borcunu on bin ai-
le ve yüz bin kişi temin etmiştir.
Bilgiyı amacına göre kullanmak
gerekiyor.
CHP'nin Sayın Genel Başkanı
Deniz Baykal, TBMM Genel Ku-
rulu'nda 23 Nisan 2003'te yaptı-
ğı konuşmada özellikle iki nokta-
nın altını çizmiştir.
1 - Globalleşme, uluslararası sü-
reci, her insanın kendi ulusuyla,
kendi kimliğiyle iftihar etmesıne
engel degildir, yurtseverliğe engel
degildir. Ulkemizin haklannı savun-
mamıza engel degildir. Uluslara-
rası dayanışma diye, ulusal hakla-
nmrzdan vazgeçmemizi kimsenin
bizden istemeye hakla yokrur. Ulus-
lararası dayanışmanm alanı var.
Ulusal sorumluluğun ve ulusal da-
yanışmanın kendi alanı var. Hep-
sine saygı göstereceğiz.
2- Cumhuriyeti azaltarak de-
mokrasiyi çoğaltamazsınız. Cum-
huriyetle demokrasi birbirinin ra-
kibi degildir. Birini azaltarak öbü-
rünü artınnz anlayışı kadar yanlış,
yapay ve bizi çıkmaza sokacak bir
anlayış yoktur. Cumhuriyet ve de-
mokrasi birbirini besler. en ileri
Cumhuriyet, en güzel demokrasi-
yi en sağlam temele oturtur. De-
mokrasinin öngördüğü, varsaydı-
ğı yurttaş kendisini bir aşiretin, bir
kabilenin, bir cemaatin, bir inanç
grubunun, bir inanç alt kimliği-
nin, bir etnik alt kimliğin parçası
sayılma tutsaklığını aşmış insan-
dır.
Ulusal onor geBşmeü
Bilgısizlik ve eksik bilgi kulla-
nımını da bu bağlamda ele alıyo-
ruz. Demokrasi doğru ve eksiksiz
bilgiyle mümkündür. Sayın Bay-
kal'ın dediği gibi bizim Batı dün-
yasıyla ilişkimiz Kurtuluş Savaşı-
mız boyunca sürekli bir gerilim
ilişkisi olmuştur.
Biz bağımsızhğımızı, egemen-
liğimizi, Batı'ya karşı mücadele
ederek kazandık. Ama Batı'nın
üstünlüğünü sağlayan ne varsa, bi-
limini, hukukunu, tekniğini, siya-
setini, yönetimini hiçbir komplek-
se kapılmadan sahiplendik.
Bunu yaparken de, sizin ilmi-
niz, sizin teknolojiniz, sizin bilgi-
niz çok yüksek, gelin siz yöneti-
verin, siz ne söylerseniz onu yapa-
cağız, size teslim olacağrz, sizin-
le birlikte yürüyeceğiz, en iyisini
siz bilirsiniz, siz söyleyin biz ya-
palım anlayışı içine girmemeyi Er-
zurum Kongresi'nde manda tekli-
fini reddettığimiz anda ortaya koy-
duk.
Bugün Türkiye'nin ekonomik
sorunlannı çözebilmek için de, sü-
rekli değışen uluslararası sistem-
de hakkımız olan yeri alabilmek
için de her şeyden önce ulusal onur
duygusunu geliştirmeye ihtiyacı-
mız vardır. Onlar, onca yokluk,
yoksulluk içerisinde başlannı dik
tuttular başardılar. Biz bunca ola-
nak içerisinde başımızı eğerek ye-
nik kalamayız.
Ühan Selçuk "Halklann Kar-
deşüği Üzerine" 27 Nisan 2003
tanhli yazısında "Küreselleşme
yalnız piyasa marifetiyle yürümü-
yor. Kapitalizmin bir yüzü liberal,
öteki yüzü de emperyaKst" derken
Irak saldınsını ömek gösteriyor.
Tüm göstergeler "Bberal phasa"
yerine "liberalemperyatizmin" kü-
reselleşmede itici güç olacağım
vurguluyor.
Etnikçi terör 20. yüzyılın son on
yılında silahlı eyleme geçti, ama
Türk ile Kürt'ü birbirine düşman
edemedi, terör çok insanımızı di-
ri diri yaktı.. ama kin tohumlarını
yeşertemedi. Anadolu insanının
en değerli erdemi, bir arada banş
içinde yaşamanın bilincine var-
ması. Kıbns'ta Rauf Denktaş'ın
dünyaya verdiği ders kulaklara kü-
pe olmalı. Düşmanlık halklarda
değil. Batı dediğimiz yüzü uygar,
ama emperyalist canavar mazlum
ülkelerden elini çekse, insanhğın
sorunlan daha kolay aşılacak.
Bu yazımızda soyut bilgiden de-
ğil, problemleri açıklayıcı, karar
alınmasına yardımcı nitelikli bil-
giden söz ediyoruz. Vergi banşı, 2-
B olarak anılan orman niteliğini
kaybetmiş arazilerin kullarumı gi-
bi konularda bu tür bilginin ne ka-
dar önemli olduğu ortaya çıkmış-
tır. Açık, güvenilir, doğru, güncel,
ucuz, ekonomik bilgilere ihtiya-
cımız bulunmaktadır.
Türkiye'de yayımlanan enflas-
yon, fiyat endeksleri gibi göster-
gelerin doğruluğundan kaygı du-
yuyoruz. Dört kişilik aile 400 mil-
yon liralık aylık gelirle açlık sını-
nnın altına düşüyor. Enflasyon he-
sabında Ingiliz anahtan ve kivinin
dikkate alınması bu durumu yan-
sıtmıyor. Kırklareli'nin Vize, Fa-
tih'in Çarşamba pazarları, Eminö-
nü Mısır Çarşısı bu frekansla uyuş-
muyor. IMF bu hesaplamalara da-
yanarak yanlış reçeteler öneriyor.
2-B, orman niteliğini kaybetmiş
arazilerin kullanımı için anayasa de-
ğişikliğine temel olan bilgiler bağ-
lamında turizme açılacak alanlar
konusunda da benzer endişeler
mevcuttur. istanbul'dakonutyapı-
mı için toprak işgalleri daha faz-
ladır.
Antalya ve Izmir'deyse kıyı şe-
ridindeki orman arazileri ticari
amaçlarla orman dışına çıkanl-
mıştır. Enflasyon hesabındaki, üre-
tim faktörlerinin saptanmasındaki
eksikliklerle orman niteliği üzeri-
ne yöneltilen bilgiler aynı aksak tab-
loyu ortaya çıkarmıştır. "Birazde-
rinlik lütfen" derken sevgili ho-
cam Prof. Cavit Orhan Tütengü'in
sözünühaörlayıp, kendisini rahmet-
le anıyorum.
O.ULÜSLARARA
ANBUL
AZ FESTİUAU
iftrest.org
10. Uluslararası İstanbul Caz Festivalinin ilk sürprizleri;
SIMPLY RED ve JANE BIRKIN
4-20 Temrauı 2003
Simply Red
4 Tentımu 2003 Cuma, 21.00
CemH Topuzlu Açıkhava Sahnesi
Bilet Fiyatlan: 60 000 000-40 000.000-20.000.000 TL
Özel kategon 90.0O0.Ü0O TL
Jane Birkin "Arabesque"
7 Temmuz 2003 Pazartesi, 21.00
Cemil Topnzlu Açıkhava Sahnesi
Bılet Fiyatlan- 30.000.000-25.000.000-15.000.000 TL
Özel kategon. 40.000.000 TL
BHetler 27 Mayıs'tan iübaren Blklix Saüş Noktabuı, w»-».bUetix.com. «-ww.garanti.com.tr, Bllttu Ça|rı Merkezi (O 216 454 15 55)
vt 444 0 3J3 Ato Garanti'de
Gösterilerm bıletleri B1LETDC Gışelerı, Tclefoola BİLETİX, Ak) Garartti ve İnternet üzermden hizmet bedeli alınarak saülacakür.
İstek üzerine, masrafı alıcı>a aıt olmak üzere bıletler kurve ile adrese teslim edılebılir.
Atatürk Külrûr Merke7İ'nden (27 Mayıs - 3 Temmuz arası her gûn 10 00 -18 00 saatleri arasında) \e Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi
gışesınden (1 Temmuz'dan ıtibaren her gün 10:00-18-00 saatlerı arasında) alınan biletlere hizmet bedeu ektenme>Bcektır.
IIiSTANBULİstanbul Dostlan Lale Kartı I yeleri
- İstanbul Kultür \? Sanat Dostlan'nın "Sıyah", "Be>az' ve "Kırrnızı" Lale Kartı üveienne her fiyat kategorisinde% 20 indirim uygulanataktır
Kart sahıbı üyelerm dışındakı se>ircilere ındırim uvgulanmavacaktır.
- Lale üyelerimızin etkinliklere % 20 oranında ındınmlı bılet satın alma hakkı her gösteri için 2 (iki) biletle sınırtıdır.
Bu adedın üzenndekı bilet taleplerı normal ücret tanfesinden temın edılebilır
- Lale üyelenmu bıletlerinı İD İletişim Merkezi'nin (0216) 556 98 56 no lu telefonunu aravarak ve tüm batış kanallanndan saon alabilirier.
AKM ve Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi £işeleri dışmda gerçekleşen tûm satışlarda biletlere hizmet bedeli eklenecektir.
- Üyelik ve bilet satın alma konusunda aynnaiı bilgi ıçın. www istanbuidostlari.org
M«ZUN.COM
YTÜ SAGLIK KClLTÜR VE SPOR DAiRE BASKANLIG»
$Garanti
MARMARA
TC
KOLTt* BAKANUĞI
DENİZLİ1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESt'NDEN
2002 802
Davacı Koç Bank A.Ş. vekılı tarafından davalı Suat Tomaşoğlu aleyhine mahkememıze
açılan ıtırazın ıptalı davasında: Davalı Suat Tomaşoğlu. tzmir Bulvan - No: 105 Denızlı ad-
resmde ıken adına çıkartılan da\etıvenın teblığ edılemedığı, tüm araştırmalara rağmen bu-
lunamadığından. dava dılekçesı ve duruşma gününün ılanen teblığıne karar verılmekle,
8.7 2003 günü saat 9.00'da kendısı \e\a temsıl ettıreceğı vekılle davasını takıp ettırrnesı,
aksı halde vargılamaya vokluğunda de\am edıleceğı ve bu şeklıde karar venleceği. bu ne-
denle dava dılekçesı ve meşruhatı ılanen teblığ olunur. Basıır 24485
PENCERE
Halkım Benim!..
Osmanlı deyip geçmeyin...
600 yıl dünyatarihine kimliğinin damgasını bas-
mış bir imparatorluk...
Kurumlanyla ilginç mi ilginç devlet örgütlenme-
si, insana parmak ısırtır...
Sözgelimi Yeniçeri Ocağı...
Yeniçeriliği kim icat etmişse, deha mertebesin-
dezekâsahibidir...
Yeniçeri, Osmanlı'daki Hıristiyan halklardan dev-
şirilen küçük oğlanlann sıkı eğitiminden sonra oluş-
turulan birliklerdi...
14'üncü yüzyılda kurulan Yeniçeri Ocağı 19'un-
cu yüzyılda -yozlaştığı için- ortadan kaldınldı...
Ancak 500 yıl Ordu'nun gözbebeği sayılmıştı...
Türkler, Hıristiyan çocuklarından askerleri mi
yeğliyorlardı?..
O çağlarda inanç eğitimi geçeriiydi; ama, asker-
lik zanaati de önemliydi.
Yeniçeri olgusu eğitimin kişinin ve devletin ya-
şamındaki belirieyici işlevini vurgular.
•
Türkiye'de bugün yaşanan tedirginliği anlaya-
bilmek için derinliğine inceleme ve araştırmaya ge-
rek var mı, bilmiyorum..
Birörnekyetermi?..
Bugünkü Başbakan Recep Tayyip Erdoğan
imam hatip okulunda yetişmiştir.
Ne demek bu?..
Erdoğan'ın elindeki diploma ile harp okullanna
girmesi olanaksızdı...
Subay olamazdı..
Başbakan oldu..
"Camiler kışlamız..
Kubbeler miğferimiz..
Minareler süngümüz..
Müminler askerimiz" diyen kişi..
Nasıl subay olacaktı?..
Recep Tayyip'ler subay olsalardı Türkiye Suudi
Arabistan'a mı dönerdi, Iran mı olurdu?.. Askerin
içinde dinciler hizbi mi oluşurdu?.. Ordu'da var ol-
ması gereken yaşamsal disiplin kökünden mi bo-
zulurdu?..
1924 tarihli "öğretim Birliği Yasası"nı delip din-
ci öğretimi meslek eğitiminden çıkararak temel
kapsamda hayata geçiren politikacı, Türkiye'nin çağ-
daşlığını kundaklamıştır.
Asker ve sivil kesimlerde bugünkü tedirginlik do-
ğal sayılmalıdın kökeninde öğretim çarpıklığımız ya-
tıyor.
•
Ancak bu tedirginliğin karşısında halkın sağdu-
yusundan doğan bir de güvence var.
Cumhuriyet'te dün Sonar Araştırma Şirketi'nin
bir kamuoyu araştırması yayımlandı...
Halk bu araştırmaya göre AKP'nin devlette kad-
rolaşmasından kaygı duyuyor...
Hükümet ile Ordu arasındaki gerilimden dolayı
AKP'yi sorumlu tutuyor...
Bu gerilimde haklı olan tarafın, AKP değil, Ordu
olduğunu düşünüyor...
Türk halkı böyledir, hem gidip AKP'ye sandıkta
en çok oyu verir...
Hem Ordu'yu el üstünde tutar...
En çok güvendiği kişi ve kurum sorulunca daya-
nıtı Sezer ve "Çankaya" olur!..
INGILIZCENIZ
İNGİLİZCENİZ
sorun yaratıyor ise...
veya...
geleceKte, sevdlklerlnlzln
bu sorunları yaşamalarını istemlyorsanız...
The English Centre Dil Okulu
si2e akılcı çözümler öneriyor
genel ingilizce programları
çocuklara özel programlar
şirketler ve kurulujlar
için özel programlar
is ingilizcesi programlan
konuşma sınrflan
bire-bir eğitim
TOEFL - IELT5 - KPOS
hazırlıK programları
MaytıBHgllÇİn
İSTANBUL
Rumeli Cad. So:92 60220 Osmantoey
TB((0212) 225 91 72 - 247 09 83
mail. er.glıshcentre@Süpefonlıne.com
Intemet: höp^/www enghshcentrecom
http^Avww.engBsİK6ntre.rıet
ENGLİSH CENTRE
KOOP-C'DEN DUYURU
Kooperatifimizin 4. Olağan Genel Kurul Toplantısı
25 Mayıs 2003 Pazar günü saat 14.00te Eminönü-
Cağaloğlu Türkocağı Cad. Basın Sarayı
(Gazeteciler Cemiyeti) No: 1 K: 2
Burtıan Felek Konferans Salonu'nda yapılacaktır.
Tüm ortaklanmızın katılmasını
önemle rica ederiz.
Koop-C
Yönetim Kurulu