06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA 4- CUMHURİYET 29 NİSAN 2003 SALI HABERLER DUNYADA BUGUN ALİ StRMEN Ad HoC Müttenkler A6D Savunma Bakanı Donald Rumsfeld'in Körfez ülkeleri gezisi sürüyor. Bakan gezisinin dünkü durağındayaptğı konuşmada, "Türkiye'nin tavnndan düş kınklığına uğradıklannı" belirtme- yi de ihmal etmedi. Washington'ın önde gelen "şaA)/n lerinden olan Rumsfeld'in gezisi, ülkesinin yeni dış politika kon- septi oluşturduğu bir döneme rastlıyor. Yeni dış politika, tek kutuplu dünyanın "Impa- rator" Sam Amca'nın dilediğince biçimlendiril- mesine, yani Imparatoıiuk'un güvenliğini, devam- lılığını ve darta da güçfenmesini sağlayacak dü- zenin kurulmasına yönelik olacaktır. Her şey bu amaca yönelik olarak kullanılacak- tır. Birleşmiş Milletler de, NATO da... Daha önceden, ABD'nin şahinleri tarafından fı- lizlendirilen bu politika, kendi yandaşlan için "eşi bulunmaz bir nimet" olarak niteleyebileceğimiz, 11 Eylül Ikiz Kulelerolayından sonra resmiyet ka- zandı ve yürüriüğe girdi. Politikanın anafikri bizzat Bush tarafından açık- landığıgibi, "Amerika'nıniyiliğineolan, dünyanın da yarannadır" görüşüydü. Mademki, ABD özgürlüğü ve serbestticareti sa- vunuyordu, o zaman Sam Amca'nın düşüncesi dünya için de iyiydi. Dünyayı kurtaracak olan bu ana düşünce etra- fında oluşacak ve dünyayı ona göre biçimlendi- recek olan Pax Americana idi. • • • Her şeyin bu kadar köşeli ve net olduğu bir âlemde, kontraslar dışında, ara renklere, ince ay- nntılara yer yoktu. Tıpkı Pax Romana'da olduğu gibi, Pax Ameri- cana'da da, ya bu görüşle birlikte olacaktın, ya da, istemesen de, karşıt durumuna düşecektin. Kısacası, Bush'un olaya bakışı ile bizim funda- mentalist İBDA-C'nin sloganı arasında bir fark yoktu. "Bitarafolan bertarafedilir'dl Yeni dış politika yeni müttefik düşüncesini oluş- turdu. Artık geleneksel ittifaklar, stratejik müttefikler tarihe kanşmıştı. Şimdi, Latinceden gelen ve hukuk ile siyaset li- teratüründe hâlâ sıkça kullanılan Ad Hoc kavra- mı öne çıkmıştı. Yani artık bir işe yönelik ve yalnızca ona mah- sus olan ittifaklar Ad Hoc müttefikler dönemiydi. ABD Irak Savaşı sırasında, kim yanında ise ar- tık onu müttefik sayıyordu. Almanya'nın tutumu karşısında düş kınklığına uğrayan kimi Amerikan yöneticileri, Almanya'da- ki üslerin, son girişimde "evet efendim"c\ rolünü üstlenen Polonya'ya kaydınlmasını bile ileri sür- düler. • • • Fransa'nın durumu ise daha beter. ABD Chirac yönetimine, hem Irak Savaşj'na des- tek veımediği hem de ikinci tezkerenin geçmesi halinde, Bağdat'ın olası saldın hedeflerinden biri haline gelmesi halinde, NATO ortağı Türkiye ile it- tifakın gerektirdiği dayanışmayı göstermeyi sav- sakladığı için fena halde kızıyor. Bu kızgınlık ülkede, peynirinden şarabına kadar bütün Fransız mallanna karşı ilan edilmemiş, po- püler bir ambargoyu yaygınlaştınrken Vvashing- ton'ın, önemli sorunlan, Dışişleri Bakanlan Kon- seyi'nde değil, askeri kanat ile ilgili kuruluşlarda ele alarak Paris'i by-pass etme yolunu tutması- na neden oluyor. ABD gözünde ikinci tezkereyi geçiremeyen Tür- kiye de artık, güvenilir ve değerli bir müttefik de- ğil. Rumsfeld'in Körfez gezisinde dile getirdiği düş kınklığı bu durumun ifadesi. Bu duruma bakarak hayıflanmanın ve "Eyvah- lar olsun, 'stratejik müttefik' payesini kaybettik" diye üzülmenin de bir anlamı yok. Çünkü artık, geleneksel "yes-men allrightsir" ülkesi Ingiltere'nin dışında stratejik müttefik kav- ramı tarihe kanştı. Şimdi, revaçta olan Ad Hoc müttefikler döne- midir. Kendi politikalanmızı oluştururken (tabii eğer öyle bir şey yapmak isteyen varsa) bu gerçeği göz- den uzak tutmayalım, derim. Zorunlu emeklilik uygulaması Danıştayyol gösterdi: Dava cıçcrn işine döner İLHANTÂŞCI ANKARA-Danıştay, AKPnın"kadroJaşma" çerçevesinde, emeklilik yaşını 65'ten 61'e dü- şüren yasayla "zonın- lu" emekliyeaynlanbü- rokratlara, l Ş ı enideng&- reve döomderi'' konu- sunda yol gösterdi. Danıştay 5. Daire- si'nin içtihat niteliğin- deld karannda, anaya- saya aykınhğı ciddi gö- rülen ve kişilerin hakla- nnı etkileyen yasa hük- mûnûn, dava açjlması durumunda, Anayasa Mahkemesi'nce karar venlinceye kadar *askı- ya" alınacağına ışaret edildi Daire, kişilerin hak ve çıkarlarmı ihlal eden kuralın Anayasa Mahkemesi'nce iptal edilmesi durumunda, "tptal kararlan geriye yürûmez'' hükmünün daha önceden dava açan kişiler için uygulanama- yacağını vurguladı. Danıştay 5. Dairesi, eski Adalet Bakanlığı Müsteşan YnsufKenan Dogan'ın görevden alın- makararnamesinin ipta- li istemiyle açnğı dava- da verdiği kararla, yasa mağduru bürokratİara, görevlerine yeniden dö- nüşlerinin yol haritasını çizdi. Dogan'ın açuğı dava- yı görüşen Danıştay Be- şinci Dairesi, anayasanın "Bir davaya bakmakta olan mahkeme, uygula- nacak kanun hükümle- rinianayasayaaykmgö- rürse,ileri sürüİen ayk>- nhk kkfiasmın ciddi ol- duğu kanısına vanrsa, AnayasaMahkemesi'nin bo konuda vereceği ka- rara kadar davayı geri bırakır'' hükmûnü taşı- dığını anunsattı. Hükümet, gelir düzeyini iyice düşürdüğü kamu çalışanlannın sosyal tesislerini de satışa çıkardı Kamu çalışanınatatildehayal lMayıs şehMerianüdı DİSK, KESK, Hak-lş ve Türk-iş tarafindan oluştunılan 1 Mayıs 2003 Düzenleme Komitesi, bugüne kadar 1 Mayıs kudamalanndâ yaşamım yitirenlerin amsnıa Taksim'de Kazana Yokuşu'na karanfil tHrakü.Düzenleme Komitesi, "açhk, işgal, yıkun ve kötetik" getiren küresei saknrgannğa karşı "eşitiik, özgürtük, adalet ve banşiçin" emekçieri ve emekten yana olanlan 1 Mayısta Abide-i Hürriyet Me> danı'ndaki mitinge çağırdu Gunıüşsuyu'ndaki Türk-lş 1. Bölge Temsilciliği önünde bir araya gelen grup, eflerinde karanfiUerle ve "Yaşasm 1 MayB", «1 Mayıs şebideri öüunsüzdür", "Katil ABD Ortadoğu'dan defoT sloganlan atarak Kazancı Yokuşu'na yürüdü. 1 Ma>ıs 197Tde kattedflen'37 kişi tek tek isimleri okunarak anıkta. 1989 \e 1996'da yaşanunı yitireıılerin isimleri de okunduktan sonra Kazancı Yokuşu'na karanfil bırakıku. Düzenleme Konûtesi, daha sonra tstiJdal Caddesi'nde yurttaşlara karanfiUerle 1 Mayıs büdirisi dağım. Komite, Kadıköy'de de 1 Mayıs 1996'da yaşamlannı yitirenler için tören düzenledL (HİLAL KÖSE; MURATKIŞLAIJ ANKARA-Uyguladığı IMF politika- lanyla memur ve kamu ışçısının gelir düzeyini iyıce düşüren hükümet, şimdi de kamu kurum ve kuruluşlann sosyal tesıs ve kamplannı satışa çıkararak ka- mu çalışanlannın sosyal olanaklannı kıs- maya başladı. Maliye Bakanlığı Milli Emlak Genel Müdürlüğü tarafindan ilk etapta satışa sunulan beş sosyal tesis ve kampı, 1 ay ıçinde hazırlıklan tamamla- nan 100 kadar tesis izleye- cek. Satış kapsamma ahnan 1500 kadar tesis içinde 500'ünde çalışmalann sürdü- ğü beürtildi. Hükümet, orman arazılen- nin satışa sunulması. Hazine taşınmazlannın bedelsiz ola- rak yerel yönetimlere devre- dilmesi gibi "sözde" kaynak sağlayacak, ancak devlet mal- lannı AKP yandaşlanna pa- zarlayacak gınşımlennın ar- dından, şimdi de kamu çalı- şanlannın sosyal kamp ve te- sıslerine el attı. Satışlan kolaylaştırmak için önceden bürokratlardan oluşturulan değer tespit komısyonlannın yerine özel sektör "eks- pertiz" şirketlennı kullanarak fiyatlan düşük tutmayı hedefleyen hükümet, ilk etapta toplam bedeli 8 trilyon 705 mıl- yar lira olan 5 kampı sahşa sundu. Maliye Bakanlığı Milli Emlak Genel Müdürlüğü tarafindan yürütülen çahşma- larda, 1 ay içinde 100 kadar sosyal tesis ve kampın daha satışa sunulacağı ifade edildi. Gaynmenkul değerleme şirketle- • Satışlan kolaylaştırmak için bürokratlardan oluşan değer tespit komisyonlan yerine özel sektör ekspertiz şirkederini kullanan hükümet, bu sayede fiyatlan düşük tutmayı hedefliyor. rine gönderilmesı düşünülen tesislerin arasında yer aldığı öğrenüen bazı tesis- ler şunlar: • Izmir Karaburun'da Ege Üniversite- si'ne tahsısli 2 adet toplam 279 bin met- rekarelik iki kamp deneme ıstasyonu. •Kaysen Melıkgazı'de DSI Genel Müdürlüğü'ne tahsısli 479 bın 400 met- rekarelik 273 yatak kapasıtelı DSI gölet çe\Tesi dinlenme tesisi. • Izmir Seferihisar'da 500 yatak ka- pasiteli eğitim ve dinlenme tesisi. • Mersin Silıfke'de, Yol- Iş Sendikası'na tahsisli 84 oda ve 600 yatak kapasiteli eğitim ve dınlenme tesisi. • Muğla Datça'da 536 ya- tak kapasiteli meslek okulu. turistik tesis ve konutu. • Adana Karataş'ta 77.5 dönüm Maliye Bakanlığı'na tahsisli 475 yataklı eğitim ve dinlenme tesisi. •Ankara Çankaya'da 11 dönüm üstüne kurulu Anka- ra Üniversitesı'nin kullanı- mnıda Dağ ve Kayak Evi. ' • Antalya Manavgat'ta maliyeye tahsisli 551 yatak kapasiteli eğihm ve dinlenme tesisi. • Antalya merkezde Adalet Bakanlı- ğı'na tahsisli 650 yatak kapasiteli eğitim ve dinlenme tesisi. • Aydın Kuşadası 'nda, Afet Işleri Ge- nel Müdürlüğü'ne tahsisli 456 yatak ka- pasiteli eğitim tesisi. • Aydın Didım"de 784 yatak kapasi- teli eğitim ve dinlenme tesisi. •" Baiıkesir Ayvalık'ta, MTA'ya tah- sısli 124 yatak kapasiteli kamp. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] Çok gerilimli ve tartışmalı gün- lerden geçerken dikkatimizden ka- çan gelişmeler de varlığını sürdü- rüyor. "Burası Türkiye, her şey olur" diyenlere hak verdirircesine bir süreç yaşıyoruz. Son yaşadığı- mız ise 35 sendika ve parti yöne- ticisinin başına gelenler. Bugün- lerde çıkacak bir Yargıtay karannı bekleyen bu yöneticiler, eğer mah- kümıyet kararlan onayianırsa 15'er ay hapis yatacaklar. Aralannda Eği- tim-Sen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer, ÖDP Genel Başkan Yar- dımcısı Yıldırım Kaya, Yapı-Yol Sendikası Genel Başkanı Cengiz Faydalı, KESK Genel Sekreteri Se- vil Figen Erol, Tüm Bel-Sen An- kara Şube Başkanı Hüseyin Gül, HADEP yöneticisi Ahmet Turan Demir, EMEP yöneticisi Hıdır Ka- ya'nın da bulunduğu 35 sendika- cı ve parti yöneticisi acep ne yap- tılar da 15'er aya mahkûm edildi- ler diye sorabilirsiniz. Bunu ben de merak ettim ve ha- berin arkasına düştüm. Işte ger- çekler: Ecevit hükümeti dönemin- 35 Sendikacıyı Mahkûm Etmek de sendikacılar, sendika yasasının AB kriterleri doğrultusunda de- ğiştirilmek yerine tamtersi bir yo- la başvurulduğunu düşünerek ey- lem karan alırlar. Sendikalar, 7 Ha- ziran 2000 tarihinde bu yasa ta- sarısını protesto etmek amacıyla AnKara Kızılay Meydanı'nda "grev- li toplusözleşmeli sendikal hak" yürüyüşü yaparlar. Eylem bundan ibarettir. Bu yürüyüş nedeniyle bu toplan- tıyı düzenleyen yöneticiler hakkın- da Ankara 24. Asliye Ceza Mahke- mesi'nde dava açılır. Sanıkiar il- ginç bir günde 10 Aralık tarihinde mahkûm edilirier. Mahkûmiyet ge- rekçeleri mahkeme tarafından şöy- le açıklanır: "Sanıkların valilikçe öngörülmeyen güzergâhta ve izin- sizyasadışı toplantı vegösteriyû- rüyûşû düzenledikleri, eyleminyak- laşık altı saat sürdüğü; topluluğun, güvenlik güçlerinin, dağılmama- lan halinde zor kullanacağı yönün- deki uyanlara uymadığı gibi, güven- lik güçlerine yönelik, kamu düze- ninibozucu, başkalannın hak ve öz- güriükterinin tehlikeye düşmesi ne- deniyle topluluğa müdahale etti- ği ve dağıttığı belirlenmiştir. Bu nedenle sanıkların iddia ettiği gi- bi yasal demokratik hak arama ey- lemi ölçütlerinin aşılarak kamu dû- zenini tehlikeye düşürecek boyut- larda gelişmesiyle 2911 sayılı ya- sadaki suçun yasal unsurlannın oluştuğu kanaatiyle sanıkiar ceza- landınlmıştır." Sonuç olarak mahkeme sanıkla- ra bjreryıl üçeray hapis cezası ver- di. Üstelik "kişilikleri, geçmiş hal- leri, suç eğilimlerine göre ileride bir daha suç işlemekten çekinme- leri hakkında kanaat oluşmadığı" gerekçesiyle cezalan da ertelen- medi. Sendikacılar mahkûmiyetle- rine neden olan 2911 sayılı yasa- nın AB'ye uyum çerçevesinde de- ğiştirilmesinin gündemde olduğu bir dönemde böyle bir kararla kar- şı karşıya kaldılar. Yargıtay'daki sa- vunmalannda demokratik haklan- nı kullandıklan, buna rağmen poli- sin ağırsaldırısına uğradıklannı be- lirttiler ve beraatlarını istediler. Yargıtay Savcısı Baki Çoban ise Yargıtay Sekizinci Ceza Dairesi'ne sunduğu tebliğnamesinde karann onanmasını istedi: "Yapılan yargı- lama, toplanan delillere, uygula- ma ve takdire göre temyiz itirazla- rı yerinde görülmediğinden reddi- ne, usul ve kanuna uygun hükmün onanmasına karar verilmesini talep ederim." ••• Şimdi karar sırası Yargıtay Seki- zinci Ceza Dairesi'nde. Mahkeme tabii ki yasalara bakarak ve vicda- ni kanaatini ortaya koyarak bir ka- rar verecek. Hukuki sürece bir di- yeceğim olamaz. Ancak AB'ye uyum sürecinin hız kazandığı, 2004 Aralık ayında Türkiye ile ilgili nihai karann verileceği bir döneme hız- la yaklaşıyoruz. Oralara gittiğimiz- de hep şu soruyla karşı karşıyayız: Türkiye 'de hâlâ düşünceleri nede- niyle insanlar yargılan/p mahkûm ediliyoharmı?" Bu sorulara ne ce- vap vereceğiz. Bu karar onaylanırsa, birçok sen- dika yöneticisi sendikacılık yapama- yacak, memuriyetinden, işinden gücünden olacak. Biz ise Türkı- ye'nin demokratik bir ülke olup ol- madığını tartışmaya devam ede- ceğiz. "Avrupa bizi almaz" diyen- lere soruyorum. Sendikacısını sırf bir kanunun değişmesi için barış- çı bir gösteri yaptığı için mahkûm eden bir devlet AB içine kabul edi- lebilir mi? Sorun kanun değiştir- mekle bitmiyor. Bir de uygulama- nın değişmesi gerekiyor. Aradan kaç yıl geçti hatıriamıyo- rum. Biz hâlâ dönüp dönüp aynı yerde mi sayıyoruz? Türkiye ne za- man düşünenin, eJeştirenin mahkûm olmadığı bir ülke haline gelecek . Yargıtay Sekizinci Ceza Dairesi'nin karannı merakla bekliyorurn. ışıyor Doğalgaz faturalarmda yaz-kış farkı kalkıyor! Sabit Ödeme Ocak Şubat Mart Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos Eylül Yıllık tüketiminizi 12'ye bölelim, faturalarınızı taksit taksit rahatça ödeyin. Ekim Kasım Aralık Hemen arayın! Oanışma Hatti: 6 6WWW.igdaS.COIH.tr w. OSneın sonnta <k*Wtaı tokcttn 9IGDAŞ"Gökyüzüyle Arkadaş" I S T A N B U L B U Y U K Ş E H I R B E L E D I Y E S I
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle