Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 29 NİSAN 2003 SALI
14 KÜLTÜR kultur g cumhuriyet.com.tr
TİYATRO DÜNYASINDAN DİKMEN GURUN
Pandora'nınkutusu:61yaş17 Nisan 2003 tarihli Resmi Ga-
zetede ;ıkan "Emekü Sandığı Ka-
nunu'nda Değişiklik Yapılmasına
Dair KınurTla birlikte 61 yaşını
dolduran pek çok kamu çalışanı
emeklilsge ilk adımlannı attı. AKP
hükümeri. genelde yaptığı gibi, Cum-
hurbaşkanı tarafından veto edilen
bu yasa\ ı da virgülüne dokunmadan
Meclis'ıen olduğu gibi geçirdi. As-
lında, buna şaşırmamak gerekir. Dö-
nem, böyle bır dönem... Bakalun,
CHP'nin Anayasa Mahkemesı'ne
yaptığı başvuru alışılmışın dışında
bir hızla incelenerek yürütmeyi dur-
durma karan alınacak mı?
Sanatçı memur mudur?
Tabii ki söz konusu yasayı çeşıt-
li açılardandeğerlendirmek, eğrisi-
ni-doğrusunu tartışmak hukukçu-
lann işi. Bu yazı kapsamında değin-
mek ıstedığim husus sanatçılara,
ödeneklı kurumlardan apar topar
emekli edilen onlarca sanatçıya yö-
nelik bir dunım saptaması olarak
yorumlanabilir. Bu bağlamda, veto
gerekçelerıni kısaca üç başlık altın-
da toparlamak sanınm yanlış ol-
maz: 1999'da 65 olarak saptanmış
olan emeklilik yaşı 61'e çekilerek,
kunımsal yapılanmada olduğu ka-
dar maddi açıdan zor durumda olan
Emekli Sandığı'nda ekonornik den-
genin bozulacak olması. Öngörü-
len hükümlerin hukuksal anlamda
"eşitük ilkesi" ile bağdaşmaması.
Ülkenin iç ve dış kariyer meslekle-
rinin doğal akışlan ıçinde kesinti-
ye uğratılması.
Bu noktada yasanın yol açacağı çö-
küntüyü bir kez daha belırtmeye
kuşkusuz gerek yok. Olaya tiyatro
penceresinden bakacak olursak da,
dünyanın belli başh ödenekli tiyat-
rolannda sanatsal skalanın zengin-
liği kuşkusuz olgunluk çağını süren
yaratıcı kadrolarla beslenmektedir.
Bu yelpazeye sahip olmayan bir ti-
yatro kısır kalacaktır. Tiyatroda coş-
ku ve dinginlik, ihtiras ve aşk, genç-
lik ve olgunluk örtüşmek durumun-
dadır...
Bir an için geriye gidecek olur-
sak; 1965 sonunda Ankara Devlet
• • • ı *ukuk devletinin sonucu olan hukuk güvenliği ilkesi, beklenen
hakkın yitirilmesi ya da lehe olan düzenlemelerin kaldınlması nedeniyle
kişinin uğrayacağı olası zararların gözetilmesini gerekli kılmaktadır."
mesi elbette yanlıştır. çünkü sana-
tın alanı çok daha geniştir ve sanat-
çı öncelikle sanatın yolundan gitmek
durumundadır.
Tiyatrosu Edebi Kurul Cyesi Lüt-
ffi Ay, 1966 Ocak ayı Devlet Tiyat-
rosu Dergisi'nde "™Dev1etMemur-
lan Kanunu'na bağlı olunca ...sa-
natçüann 'memur' hüviyetine gir-
diği, böyleökJe de özgürlüğünü yitir-
diği -vehmedflmekte ve bu \thim cid-
di bir tehüke gibi kamuoyuna akset-
tirihnektedir" diyordu.
Bugün bu 'vehmin' ne denli ye-
rinde ve ciddi boyutlarda olduğu bir
kez daha görülüyor. Bir sanatçının
devlet memuru kadrolannda çalı-
şanlarla aynı statüde değerlendiril-
Sanatçı kolay yetlşmlyor
Bu açıdan bakıldığında, sanatçı-
nın sınırlannı hükümetler değil, sa-
natın kendi zengin oluşumlan için-
deki akış belirleyecektir. Yıllannı ve-
rerek geldiği olgunluk çağında bir
sanatçının emekli edilmesi sanatla
olan iletişim kopukluğunun en be-
lirgin örneklerinden biridir. "Sanat-
taemekKBkolurnıu" sorusu65yaş
için geçerli bir soru iken, yaş sını-
nnı 6l'e çekmek abesle iştigaldir.
Sorun genç kadrolara yer açmak ya
da kadrolan daraltmaksa, buna ol-
gunluk dönemindeki sanatçılan tır-
panlamanın ötesinde yaratıcı çö-
zümler aranması gerekir. Aynca, her
durumda toplumsal huzur ön plan-
da değerlendirilmek durumundadır.
Zaten büyük bır moral çöküntü için-
de olan insanlann avuçlannda tut-
maya çalıştıklan denge kınntılan-
nı da hoyratça savurmak kamu ya-
ranyla ne denlı bağdaşır?
Kolay yetişmiyor bir sanatçı. He-
le Türkiye"de çok yoğun bir emek
ve özveri istiyor. Bugün 60'lannda
olan sanatçılar l960"lann. l970"le-
rin dinamik tiyatro ortamının ıçin-
den geçerek belli bir noktaya gelmiş
olan insanlar... Bugün ise kendile-
rini bu uygulamaya psikolojik ola-
rak hazırlama firsatı bile bulamadan
birdenbire boşluğa itiliyorlar. Ken-
dı kendine sormadan edemiyor in-
san: hangi kıstaslara göre 61 yaş
'emeklilik yaşı' olarak belirlenmiş-
tir? Hangi kıstaslara göre bazı istis-
nalar yapılarak emeklilik 65 yaşa çe-
kilecektir? Istisnalar, bildiğim kada-
nyla, Dışişleri'nin kilit konumlar-
daki üst düzey bürokratlan göz önü-
ne alınarak (haklı baskılar sonucu)
yapılacaktır ve yapılmalıdır da. Öte
yanda, bir ülkenin kültürel gelişimin-
de katkısı yadsınamayacak olan sa-
natçının durumu neden aynı şekil-
de ele alınmamaktadır0
Şu hususun
altını dikkatle çizmek gerekir; sanat-
çılık bir 'kariyer meslek' olarak de-
ğerlendirilmek durumundadır.
Bugün bir WiDiaın Forsh>te, Pi-
na Bausch, Ian Holm, Judi Dench,
Robert Wilson, FionaShavv gibi sa-
natçılar dünyanın belli başh öde-
nekli tiyatrolannda sergilediklen
çalışmalarla dikkatleri üzerlerine
çeken ve 60 yaş sınınnı geçmiş olan
sanatçılar.
Evet. çoğunun çalışmalan sözleş-
me statüsünde gerçekleştiriliyor.
Ama. Türkiye'de henüz bu tür bir uy-
gulama söz konusu değil. Belkı de
olmalı... Sanatçıya artık sanat pen-
ceresinden bakılmah ve bu neden-
le de memuriyetin, zorunlu emek-
liliğin vb. yarattığı ve yaratacağı sa-
kıncalar dikkatle ele alınarak irde-
lenmeli.
Muhsin Ertuğrul'un sözleriyle
noktalamak istiyorum yazımı:
"... Çünkü, aziz üstadnn, tiyatrocu-
luk bir meslek değil, dünyanın her
yerinde bir imandır. Mensuplarm-
dan bekleyiş ve özveri isteyen bir sa-
nat YıDarca yapılan bu fedakârnğm
çok defa karşıuğını vermeden can is-
teven bir sanaL"
Galeri X ve Kargart'ın ortak düzenlediği etkinlikte farklı disiplinler bir arada
'Videoist Festivali' yann sona eriyor
Kültür Servisi - Galen X ve
Kargart'ın ev sahipliği yaptığı
ortak video sergısi yann son bu-
luyor. Istanbul'da video sanatı-
nın perspektifini ortaya koyma-
yı amaçlayan ve 'VTdeoist' baş-
İığını taşıyan etkinlığın düzenle-
mesini MeBk tskender. Hülya
Özdemir ve Ferhat Saücı üstle-
nıyor.
Belli bir program içinde gös-
terimler ve sergileme ile gerçek-
leşen etkınlik, vıdeo-art, vıdeo-
performans, video-enstalasyon
gibi türleri ve farklı sanatçılan bir
araya getiriyor.
Videoist Festivali'ne katılan
sanatçılar ise Amir Bey, Ceren
Oykut-Murat Ertel, Çağn Sa-
ray, Elil Atalav, Ethem Ozgüven,
Extra Mücadele, H. Fatih Kızıl-
gök,Ferhat Saücı, FerhatOzgür,
Genco Giilan, Hülya Özdemir.
İrenı Ankan Avdınonat. Kaya
Hacaloğlu. kemal Tufan. Kunı-
cu Kocanoglu. Maria Sezer, Me-
lik tskender, Mikkel Sktoldan,
NancyAtakan, Nazan Azeri, Ne-
rinıan Polat. Onur Eroğlu, Seç-
kin UysaL Simla Zoriutuna, Tan
CernaLMcdanNalburTaşdemir,
Zeynep Per. Yeşim ÖzsoyGiUan.
BUGÜN KADIKÖY HALK EĞÎTÎM MERKEZİ'NDE
Çağdaş Bale Topluluğu Dünya
Dans Günü 'nü kutluyor
Kültür Servisi - 31 yıldır aralık-
sız perdelerinı açan Cem Erteküı
yönetimindeki Çağdaş Bale Top-
hıhığu birçok konuda olduğu gibi
bir ilke ımza atmış ve 1980'lerde
ilk kez Türkiye'de 'Dünya Dans
Günü'nü kutlamaya başlamış, de% -
let baleleri de sonraki yıllarda bu
kutlamalan benimsemişti. Çağdaş
Bale Topluluğu bu gece saat
20.30'da Kadıköy Halk Eğıtım Mer-
kezı'ndeki özel gala gösterisinde
zergin bir dağarcıkla dansseverle-
rin karşısında olacaL Birçok solist
dansçının da konuk olarak katıl-
acağı gecede 'lieberTango' (Pıaz-
zolla; koreografı Buket Deniz);
'YuhtaDeOro' (Puglıese) ve 'OM-
nion' (Piazzolla); koreografi Tan-
ju Yıldınm. 'GüL, Adam ve Diken'
(Jobin Bohfa; koreoarafi Ç. Seda
Altuğ): 'Katia' (CafeDelMor;ko-
reografı ÖzgeKa\akb-EmreOnuk);
'Equhıoxe'(Theodorakis); 'Habk
Con EUa' (Iglesıas); 'DeB Fişek'
(Mozart-Gersh\vin), 'Prehıdio'l Pi-
azzolla ) ve 'Arnk Son Tango' (ko-
reografıler Cem Ertekin) adlı ya-
pıtlar sergilenecek.
(0216 348 35 07j
Yeni bir
Pina Bausch
Demirtaş Ceyhun\
yapıtı
İstanbul Projesi 30-31 Mayıs - 1 Haziran 2003
Atatürk Kültür Merkezi
İstanbul Kültûr ve Sanat Vakfı ile
Tanztheater VVuppertal Pina Bausch ortak yapımıdır
Pina Bausch'un İstanbul büyüsü
Mayıs ayında İstanbul'da
İstajıbul Kültür ve Sanat Vakfı ile Tanztheater Huppertal Pina
Bausch ortak yapımı ve Uluslararası istanbul Tiyatro Festivali'nın
İstanbui üzerine gerçekleşrirdiği Szel projesi, 30-31 Mavıs \c
1 Haziran tarihlerinde, AKM Büyök Saion'da İstanbullu
ızleyicilere perde açacak.
Tanztheater Pina Bausch ilk kez 1998 vılında ""Cam Temiîleyicisi",
2000 yılında ise "Masurca Fogo" oyunlan ile Uluslararası istanbul
Tiyatro Festivali'nın konuğu oldu, ieyırcı>ı fethettı. Pina Bausch
2002de İstanbul Kültür ve Sanat Vakfi'nın düşünü gerçekleştirdi \e
bu gızemll kent için bir koreografı yapmak üzere çalışmalara başladı.
İstanbul Projesi ne tunstik ne folklorik ne de bir tarih gösterısi Pina
Bausch bu projesınde de dışavurumru üslubunu sp>irriye etkileyici
bir bıçimde aktanyor. Bır su şehri olarak gözlemledigı İstanbul'un
kınlganiığını, gucünü, mistisizmini (gizemini) ve erotızmim gıiçlü
solo daaslarla vurgııluvor. Pina Bausch îstanbu! için şöyie dı>on "Bir
şeyler sizi yakalıyor, içıne çekivor. Bu güıel denizin içinde olmak
bir şans, ama nereye yönelmek istedığinız çok önemli... Küçücük
insanlar gibiyiz bu kentte." Pina Bausch, ince ve esprili gözlemlenyle
yer >er bizlerle ılgili yakaladığı özeiliklere tebessüm de ettirı\or.
30-31 Mayıs ve 1 Haziran tarihlerinde AKM Buyük Salon'da
İstanbullulann karşısında çıkacak olan Tanztheater Wuppertal Pina
Bausch'un "tstanbul Projesi"nin biletleri 28 Nisan Pazartesi
gününden itibaren Biletix'in tüm satış noktalanndan, çağn merkezi
[216| 454 15 55 ile www.blletix.com uzerinden (hızmet bedelli) ve
İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı (İstiklal Cad. .\o: 146 Lu\r Apt.
Beyoğlu) gişesinden (hizmet bedelısiz) satışa sunulacak.
Cumhuri>-et gazeteslnin katkılanvla yayinîanm |tir.
, : : : :
Postmodernizm
veiiitban
Bmükpaımakkapısk. 10/3 Bcvoğlalst.
TeI-Fax:0212.2494774
«Niçin iliâ da türban ve niçin türbana hayır?»
KAYSERİ 4. ASÜYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN
Dosya No- 2002 '1147
Davacı Hazine vekılı tarafindan hasımsız olarak açılan gaıplik ve tescıl da\'asımrı
yapılan açık yargılamasında venlen ara karan uyannca,
Kayseri ili. Melikgazi ilçesi. Anbar Mahallesı, Kamışlık mevkiınde kaın Pafta: 13.
Parsel: 266'da kayıtlı taşınmaz ölü Tevfık mırasçılan adına kayıtlı olduğundan ve ölü
Tevfik mırasçılannın adresleri ve kım olduklan tespıt edilemedığınden, Kaysen 3.
Sulh Hukuk Mahketnesınin 1991/803 esas, 1992İ04 karar sayılı ilamı ile ta^ınmazın
kayyum tayinı ile ıdaresı karar verilmekle ve Kaysen Defterdan'nın kav'yum olarak
atanmasına karar venlmekJe taşınmaz 10 yıldır kayyum marifeti ile idare edıLmıştir.
Taşınmazın kayvıım tarafından idaresi 10 yıldan fazla olduğundan bu süre içinde
herhangi bir hak sahipliği iddıası bulunulmarruş olduğundan MK'nun 588. maddesı
gereğince ölü Tevfık mirasçılannın gaıphğine ve taşınmazın Hazine adma tescih is-
tenmelde. ölü Tevfik mirasçılannın mahkememızın yukanda numarası yazılı dosyası-
nın duruşmasuıda hazır bulunmalan veya kendılennı bır vekılle temsıl ettırmelen aksi
halde davanın yokluklannda görülüp karar venleceğı. dunışma günü olan 08.05 2003
günü saat 9 03 "te mahkememızde hazır bulunması hususu dava dilekçesı yenne kaım
olmak üzere ilanen tebliğ olunur. Basın. 19972
YAZIODASI
SELtM İLERİ
Kayısılı Bisküvi,
FındıklıPastad)
Gramofon Hâlâ Çalıyor'da Arnavutköyü'ndeki kü-
çümen, o kadarşiirli evlerini, bahçelerini anlattığım
Bedia Yenge'yle Ferit Amca, bize, Cihangir'e ge-
lirterken bana da ille şemsıye çikolata gelirdi. Şem-
siye çikolata. Bedia Yenge'nin hediyesiydi.
Günler geçer, yaldızına kıyamadıgımdan, şemsi-
yeçikolatayı birtürlü yiyemezdim. Evet, ufacık, bas-
ton saplı bir şemsiye. Yaldızı kâh alev alev yeşildir,
kâh kırmızı üstüne beyaz puvantiyeli, bazan altın
sansı, bazan da rengârenk çiçekli.
Sonra, biraz da hayal kınklığına uğramaktan kork-
tuğum için açmazdım. Çünkü o yaldızlann perili bir
saat gelince, sahiden şemsiye gibi açılacaklanna, yal-
dızdan şemsiyeler olacaklarına için için inanıyor-
dum...
Bedia Yenge'lere gittiğimizde, artık şemsiye çiko-
lata saltanatı sona erer; bu kez, ya kayısılı bisküvi-
nin, ya da fındıklı pastanın saltanatı başlardı.
Arnavutköyü'ne gıdişlerimiz hep cumartesi, pa-
zar günlerine rastlıyordu. Mevsim de bende hep yaz
ve yazsonu kalmış. Fakat belki de Edip Canse-
ver'in dizelerindeki gibi:
Güz ve kış ve ilkbahar geçti
Yaz çarçabuk geçti
Hepsi tekrar tekrar geçtiler
Bu bana uzun geldi
Öylesi uzun mevsimlerde, çay sofrasına oturulur-
du. Mesela o cumartesi, kayısılı bisküvinindir. Be-
dia Yenge. geleceğimizi bildiğı için, gündüzden yap-
mış.
Kim bilir kaç kez tarifi verilmiş, yazilmış kayısılı bis-
küvi bizde de denenir, ama o kıvam bir türiü tuttu-
rulamaz. Hele o kıvamdan taşan mutluluk, aklınızın
ucundan geçmesin. Bedia Yenge'ninkinde bir giz-
dir sürüp gider.
Oysa tarif gayet açık seçik:
Yanm kilo un, üç yumurta, iki yüz elli gram "ne-
batîmargarin", aynı ölçekte pudraşekerı, limon ka-
buğu rendesi, vanilya, iki tutamcıktuz, yüz gram ka-
dar tozşeker, şamfıstığı içi, bolca kayısı marmelatı.
Malzememiz bu kadar. Kayısı marmelatı, söyleme-
ye gerek yok, ev yapımı.
Bedia Yenge, unu, "çalışılacak kadar" açıyor. (Ba-
yılırdım bu deyişe. Gelgelelim unda çalışmanın ne
olduğunu asla çözemezdim.) Şimdi unun ortasında
pudraşekeriyle nebatî margarıni iyice eziyor.
Artık yumurtaları kıracaksınız, yine tam ortaya,
çalışılacak yere: limon rendesini, vanilyayı, tuzu ila-
ve edin ve hepsini kanştırın, hamurhalinegetirecek-
siniz. Işte güzel bir bisküvi hamuru!
Bedia Yenge, hamuru dört veya beş eşit parçaya
bölüyor. Parçalan tozşekerde yuvariıyor-yuvartıyor.
Burada el yordamının rolü büyük: Hamurun yeterii
kalınlığaeriştiğıni hissedeceksiniz. Hissertinizse, yi-
ne göz kararı el yordamı, hamuru kesin, birer ikişer
santim arayla tepsiye dizin. Tepsiyi elbette daha ön-
ceden yağlamıştınız.
Orta ısıdaki fınnda pişirilecek. Pişmesine yakın, fı-
nn açılacak, tepsideki bisküvilerin ortasına kayısı
marmelatından birer çay kaşığı sürülecek. Fınndan
çıkardığınızda, incecik kıyılmış şamfıstığıyla beze-
yebilirsiniz.
Çayın yanında o ne harikulade bisküvidir Onlan
yemenin heyecanı hiçbir zaman dinmez.
Cihangir'e, eve dönüşte beni bir siirpriz beklemek-
tedir: Bedia Yenge, çay sofrasından arta kalmış ka-
yısılı bisküvıleri benim için teneke kutuya koymuş,
armağan ediyor! Her defasında aynı kaygı: Yaarma-
ğan edilmezse kayısılı bısküviler? Ve her defasında
aynı çılgın sevinç: Yann da kayısılı bisküvi var!..
Takvimde h Btrakan:
"Birgün sana bütün bunlan anlatmıştım, Rena-
ud." Colette, Duygusal Sürgün, Tahsin Yücel'in
çevirisı, Can Yayınları, 1991.
Hollywood da yıkıma kapşt
LOS ANGELES (A.4) - 'Tom ve Jerry", 'Jetsons'
ve 'Ayı Yogi" gibi dünyaca ünlü çizgi film
kahramanJannın yaratıcısı Joe Barbera,
kahramanlann ilk kez çizıldığı Hollyvvood'daki
stüdyo ve bürolann yıkılmasına yönelik önerinin
geri alınması için girişim başlattı. Barbera, hafta
içinde Kent Konseyi"ne bir mektup yazarak
mağaza ve apartmanlara yer açmak için bir dönem
Hollyvvood'dakı Hanna-Barbera stüdyolannın yer
aldığı üç binadan ikısinin yıkılmasına karşı
olduğunu bildirdi.
BİRLESİKREHBERLERTURİZM
Mayıs / Haziran Kültür Gezileri
04 Mayıs
11 Mayıs
15-19 Mayıs
16-19 Mayıs
16-20 Mayıs
: TOPHANE'DEN GALATA'YA
(Gezginler Kulübü ile)
: AKSARAY'DAN YEDİKULE'YE
(Otobüs ile)
: BİNBİR KİLİSE ve KONYA
(Tren ile)
Çatalhöyük, Sille, Karaman,
Mekke, Ivrız, Nığde, Tyana...
: KAYIP BİR NASTURİBÖLGESİ:
HAKKARİ (Gezginler Kulübü
ve Orhan Kural ile) (Uçak ile)
: KIRIM
Bahçesaray, Yalta, Sivastopol,
Khersenesos, Çufutkale...
31 Mayıs-01 Haziran : MUDANYA,
03-08 Haziran
08 Haziran
19-29 Haziran
ZEYTİNBAĞI, TRİLYE (Feribot ile)
:DOĞUANADOLU (Uçak ile)
: ZEYREK'DEN EYÜP'E
: BEYAZ GECELER
(Moskova-Sen Petersburg)
BRT-BİRLEŞİK REHBERLER TURİZM
Tel: (212) 252 65 78-79-80
www.kuKurgezileri.com / bilgi kutturgezileri.com
FIRATMEHMETEROĞLU'nun
yeni kitabı
SURENCİ HER ŞEY
CANGIL Yayınlan'ndan çıktı
KirjlPCMZDAN ISTBKYI UNUTIVMYn
Isteme adresc Reşüpaşa Mahaüesı.
Mareşal Caddea, :2 D: 2, Sanyer/lstanbul,
Tel: 0536 468 77 26