Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 21 NİSAN 2003 PAZARTESİ
SOYLEŞI
CHP lideri Baykal, AKP'nin uzlaşmaya kapalı bir parti olduğunu söyleyerek 'En somut göstergesi de kadrolaşma' dedi
ZümreMdan yarahyorlar
D
evletin hiçbir partinin kadrosu olmadığını belirten
Deniz Baykal, "Devletin her kurumuna belli bir
kadroyu getirmeye kalkarsan senin zümre iktidan
hedeflediğini düşünürüz. Bunu parlamentodaki
çoğunluğuna dayanarak dayatmaya çalıştığını düşünürüz.
Diyanet îşleri Başkanı, sağ sol her iktidarla çalıştım,
bunlarla çalışamadım diyor, bu ne demektir? Burada
senin Ölçün ne? Sen ehil insan mı anyorsun, kendi
adamlannı iktidara taşımak mı istiyorsun?" diye konuştu.
T
ürkiye'nin Kuzey Irak konusunda teskin edilmeye
çalışılan bir ülke görüntüsünde olduğuna dikkat
çeken Baykal şunlan söyledi: "Peşmergeler vali
atamak dahil her şeyi yapıyor. Amerika bundan rahatsız
olduğunu gösteren bir tavır ortaya koymuyor. Bu bizimle
yapılan mutabakatm neresine uygun. Bugünlerde bizi
K. Irak'ta oluşacak tabloya alıştırmaya çalışıyorlar.
Türkiye'nin ağırhğını koymasma izin verilmedi. Meydan
dışımızdaki inisiyatiflere terk edildi."
B
aykal AKP'nin özelleştirme konusundaki
politikasını şöyle değerlendirdi: "Yapılmak
istenen özelleştirme değil yabancılaştırmadır.
Kârlı kurumlan satacağız diyorlar. Altın yumurtlayan
tavuk Milli Piyango'yu satmak istiyorlar. 2-3 yılhîc geliri
karşılığnıda bu kurumlan elden çıkarma eğilimi var.
Satılan TEKEL olmayacak, Türk tüketicisi olacak. Yerli
tekel gidecek, uluslararası tekel gelecek. Ulusal simge
THY'yi zarar etse bile taşımak gerekir."
MUSTAFABALBAY
ANKARA - CHP Genel Başkanı Deniz Bay-
kal AKP iktidannın uygulamaiann] eleştirirken
kadrolaşma yönünde atılan adımlann "zümreik-
tidan" yaratmayı hedeflediğini söyledi.
Devletin partilerin nıalı olmadığını söyleyen
Baykal, Meclis'in "yasa atöhesne" dönüştü-
rülmek istendiğine dikkat çekti. Baykal, hükü-
metin Irak politikasının olmadığını belirterek
"Bugün Türkiye, Irak'taki gelişmeJer karşısın-
da teskin edünieye çalışılan bir ülke konumun-
dadır" dedi. Baykal, Kıbns'ta da AB'nin poli-
tikasının iflas ettiğini, Türkiye'nin yeni bir Kıb-
nspolitikası oluşturması gerektiğini vurguladı.
CHP lideri Baykal'uı, sorulanmıza verdiği
yanıtlar şöyle:
- Türkiye'nin Irak poütikasını nasıl değerlen-
diriyorsunuz?
BAYKAL-Irak konusunda iki ana hat var. Bi-
n biri Amerika'nın Ortadoğu coğrafyasıru ya-
pılandırma hedefi. ABD, uzun zamandan beri
bunuplanlıyor. Bizbuprojeninaynnhlannıbil-
miyoruz. Türkiye bu bölgede yer alan bir ülke-
dir. Bu nedenle bunu dikkatle izlemek zorunda-
dır. Türkiye, yıllarca ABD'nin müttefıki olarak
davrandı. Bu nedenle ABD'nin Türkiye'yi he-
defleri konusunda bilgilendirmesı gerekir. An-
cak bunun olmadığını görüyoruz. Bence hü-
kümetin temel ve öncelıkli işı bu olmalıydı.
Hükümet ttrtarsızlıklar içlnde
- Bu nasıl bir proje, sizin öngöriinüzvar mı?
BAYKAL-Bu proje, Türkiye'nin kolay ko-
lay içıne sindiremeyece&i bir proje. Bunun işa-
retleri çıkmaya başladı. Ikinci durum, bizim bu
gelişmeler karşısında alacağımız tavır. Türkiye
bu bakımdan maalesef talihsiz bir dönemdedır.
Karşı karşıya kalınan konularda kararlı adımlar
atacak, bunJan uygulayacak bir yönerim işba-
şında değil. Sürekli bocalayan bir ülke görünü-
mündeyiz. Hükümet tutarsızlıklar içindedir.
-Bugün Irak'ın veniden yaptlanmasıgtindem-
de. Hükümetin pohfikalan burada da betirgjn gö-
rünmüyor...
BAYKAL- Evet. Irak'ta ABD'nin ana hede-
fı ne? Bu projenin kapsamı ne? Sürprizlere açık
hale geldik. Hükümet, iç ve dış faktörleri göze-
tecek, ülkenin kısa ve uzun vadeli çıkarlannı he-
sap edecek derinlikten ve birikımden yoksun.
SürefcH dış desteğe muhtaç yapı
- Sanınm ekonominin içinde bulunduğu du-
rum da aölacak adımlarda önemli bir engeL.
BAYKAL - Maalesef hâlâ kriz ortamındayız.
Bu önemli bir talihsizlik. Borca batmış, sürek-
li dış desteğe muhtaç bir yapı. Kendi kaynakla-
nnı da işletebılecek becerilerden yoksun biryö-
netim tablosu var.
- AKP'nin sizin deyiminizle bocalamasında
yannş öngörülerin de payı oldu mu?
BAYKAL -Kesinlikle... AKP, bu olay karşı-
sında doğru değerlendirme yapamadı.
Fotoğrafi çekemedi. Teşhislennin hiç-
biri gerçekçi çıkmadı. Daha yolun
başında ABD ile iyi müzakere etmek,
amaçlarım iyi kavramak, buna göre
Türkiye nerede durabilir, bunu sap-
tamak gerekiyordu. Bana Amerikalı
heyetler geldiğinde, onlara her-
halde hedeflerimz, Türki-
ye'nin bunda oynayaca-
ğı rol, harekât sonrası
oluşacak yapı konusun-
da hükümetle müza-
kere etmişsinizdir,
dedim. Hayırdedi-
ler. Oysa hükü-
met, önceniye-
tiniz ne anla-
yalım, de-
meliydi.
Bu, ilk
hatay-
dı.
Bunun devamında, yapanz ederiz tav-
nna girildi. Sonra güçlükler ortaya çık-
maya başladı.
-Pekihükümetşimdi olup bitenlerin
ayırdmda mı?
Curur kırıcı...
BAYKAL - Hayır. Zaten işin te-
meli yok. Olmayınca devamında ne
yapabılirsıniz. Bakın, ABD ile gö-
rüşmeleryapıhyor. Mutabakat sağ-
landı deniyor, ertesi gün sağlanma-
dığı anlaşılıyor. Bizden şunu şunu
istediler deniyor, ertesi gün is-
tenmediği anlaşılıyor. Kabul
edilemez bir durum. Başta on-
lara yardun edersen, Irak'a
girersek yardım vardı, şim-
di girmezsek, hiç elımizi sür-
mezsek l milyar dolar öne-
riyorlar. Gurur kıncı...
-Mutabakatdeyüıceakla ilk, Türkiye'nin kır-
mra çizgUeri getiyor. Bu konuda ABD güvence
vermişti. Öjie dendi Sizce bu güvence ne ölçü-
degeçerfi?
BAYKAL - Kuzey Irak konusun-
da Türkiye, teskin edilmeye çalışı-
lan bir ülke görüntüsünde. Peşmer-
geler vali atamak dahil her şeyi ya-
pıyor. Amerika bundan rahatsız ol-
duğunu gösteren bir tavır ortaya
koymuyor. Bu bizimle yapılan mu-
tabakatm neresine uygun. Peş-
mergeler, Kerkük ve Mu-
sul'da Türkmenleri
anlaşmaya zorlayan,
onJan korkutup ür-
kütmeyi hedefle-
yen tavırlar sergi-
liyorlar. Bütün
bunlar Ameri-
ka'nın gözleri
önünde oluyor.
Kerkük ve Mu-
sul'a peşmergeler
girdiler, merak et-
meyin çıkacaklar
dendi. Kaç kişi
çıkn,girenldm,çı-
kankim belli değil.
Ne hesap var ne
kontrol. Bugünlerde
bizi K. Irak'ta oluşa-
cak tabloya alıştırmaya
çalışıyorlar. Türkiye'nin
ağırlığını koymasına izin
verilmedi. Meydan dışımızda-
ki inisiyatiflere terk edildi. Şim-
di Kerkük ve Musul'da Araplar
da kendilerini yenilmiş hissedi-
yorlar. Onlar da farklı duygular
içinde. Peşmergelerse atak ve duru-
ma hâkim görünüyor.
Inlsiyatrfl kaybettlk...
- Sizcebu karmaşadan nasılbir ya-
pılanma çıkar?
BAYKAL- Nüfus kayıtlan esas alı-
nacak dendi. Ama onların da durumu
ortada. Tapu ve nüfus kayıtlan yok. Ya-
nn herkesin ayn nüfus kaydı çıkarsa ne ola-
cak? Hâkim olan kitabına mı uyduracak. Bü-
tün bunlar olurken ABD bize güvenın diyor,
biz de onlara ınanmayı tercih ediyoruz. Ini-
siyatifı kaybettik.
- Bu inisivatifkaybında kuibna noktas» ne za-
manoldu?
BAYKAL - Türkiye, savaşın yaklaşmakta ol-
duğunu görerek bundan önce defalarca yaptığı
gibi önemli bir miktarda askerini bölgeye yer-
leştirmeyi ihmal etti. Işte inisiyatif o zaman kay-
bedildı. Bunun devamındald büyük yanılgı ise
Türk askennin K.Irak'a girişini Amerikan as-
kerinın gırişine bağlayan tezkerede oldu. tkisi
beraber gelmemelıydi. Çünkü ikisinin amacı
farklı. Iki konuyu birleştirerek kendimizi de
dünya önünde tartışmalı hale getirdik. Biz ba-
nş ortamı ıçın, etnik karmaşa ve terör oimama-
sı için orada olacaktık. Bizim ilhakla, işgalle
hiçbır ilgimiz yok ki.
- Baa çevreler ABD ile tam işbirtiğinden ya-
naydL Bu olsaydı, karmaşa yaşanmaz mrydı?
BAYKAL- Bu çok önemli bir nokta. Bazıla-
n şiddetle bunu savunuyor. Bu gerçek değil.
ABD, tam işbirliği yapmamız halinde dahi bi-
zim caydıncı rol oynamamızı istemiyordu. Tez-
kere öncesindeki mutabakatzaptlannda dahi bi-
ze olabıldiğince az rol vermek istediler. Irak sı-
runndan 10-20 kilometreden fazla girmemizi
istemiyorlardı. Onlann temel yaklaşımı, Türki-
ye'yi gelişmelenn dışında tutmak. ABD, Arap
okyanusu içinde, bu petrol coğrafyasında yeni
bir siyasi kımlik oluşturuyor. Israil'in de Arap
dünyası içinde etkinliği artıyor.
Blzimkl meşru müdafaa...
- Burada bize nasıl bir rol öngörüyorlar?
BAYKAL - Bize diyorlar ki, sen tskenderun
Körfezi'ni ver, çok elverişli... tncirlik'i ver, is-
tediğim gibi kullanayım, ötesine kanşma diyor-
lar. Ben senin bu kıymetli coğrafyanı kullana-
yım, sen de sorun çıkarma. Türkiye'deki yöne-
tim bu projelerin aynnhlannı hiç merak etme-
di. Araplar da yeni uyanıyor. Başta yapmamız
gereken, savaş başlamadan Kuzey Irak'a yerleş-
mekti. Türkiye bunu daha önce de yapmıştı. Iri-
raf edeyim bunun yapılmış olduğunu zannedi-
yordum. Orada ciddi bir yığınak yapılmıştır di-
yedüşünrnüştüm. Tüm Türkiye böyle düşünmüş-
tü. Tedbir alınmıştır dedik. Bir süre sonra uyan-
dık ki böyle bir şey yok... Arkadan tezkere tar-
tışmalan çıktı. Tezkereye, Irak'a asker gönder-
memiz de sokuhnak ıstendı. Bu vahim hatadır.
Biz, izin almanın gerekmediğı bir anda bunu yap-
mahydık. Çünkü bizimki meşru müdafaa.
- Bu noktada askerle hükümet arasmda ihşki
eksfldiği mi var?
Asfcer çok tHkfcatll davranıyor
BAYKAL- Öyle bir şey olması için neden gör-
müyorum. Asker çok dikkatli, siyasi otoriteye
çok saygılı, meşruiyet anlayışı içinde hareket edi-
yor. Siyasi irade K. Irak'a girelim diyecek de,
askerler hazır değilız diyecek, böyle bir şey ola-
cağını sanmıyorum. Maalesef seçim sonrasın-
da iktidara gelenler bu temel konularla uğraş-
mak yenne başka kararlarla ugraştılar.
-AKP iktidaragetince,Turldyesorunlannı an-
lamayacabsmakyerinekendisuıeöncelikledjşa-
nda meşruiyet arama\ı mı tercih etti?
BAYKAL - Hangi duyguyla davTandı bilmi-
yorum. Biz buna ihtiyaç olmasın diye gerekeni
yaptık. Türkiye'nin bir savaş ortamına doğru
sürüklenmekte olduğunu, Türkiye'de halktan
önemli ölçüde destek almış bir iktidann kendi-
ne güvensizlik içinde olmaması için bilinçli ola-
rak ve bazı eleştirileri de çekme pahasına dik-
katli hareket etrik. Avrupa'ya gidip bu hüküme-
tin meşruluğunu anlattık. Meşruiyet krizinin
Türkiye'ye pahahya patlayacağını biliyorduk.
AB politikası
Kıbns'ta iflas etti- Kıbns konusuna geçersek^ Rum
kesimi AB'ye tam ü\e oldu. Türkrve'de
herkes farura kesecek yer arnor. Siz ne
drj'orsunuz?
BAYKAL - Aslında KıbnsTa
Türkiye'nin AB'ye üyeliği ayn
şeylerdir. Bu irtibatı sürekli kuruyorlar
ama reddetmek gerekiyor. Böyle bir
kapı açtınız mı, sonu gelmez. Kıbns
konusunda asıl hatayı AB yapmıştır.
AB'nin Kıbns politikası iflas etmiştir.
tki taraf anlaşamazsa Rumlan alınz,
ötekiler de sürüklenir dediler.
KKTC'ye, AB'ye girmek istiyorsan
taleplerinden vazgeç dediler.
Sindireceklerini düşündüler. AB
havucuKKTC'yikümesesokardiye '
düşündüler. tşlemedi. Çok çalkanhlı dönem geçti
ama sonuçta AB politikası iflas etti.
AB'nin bugün attığı adım, AB hukukuna aykın,
uluslararası hukuka aykın. Sınırlan belli olmayan,
hukuki durumu kanşık bir ülkeyi AB'ye aldılar.
Yanm devlet aldılar.
- Bundan sonra ne olur? DışişJeri Bakanhğı da
yapmıs bir kişi olarak sizin önerileriniz neler?
BAYKAL - Kıbns'ta yeni bir dönem açılıyor. 30
yıldır kımliğini koruyan KKTC'nin önünde yeni
bir yol var. Artık KKTC'nin politık varlığı kabul
edilmek istenmese de gözler önünde. Herkes şunu
bilmeli ki, AB KKTC'ye. haklanndan vazgeçersen
Türkiye'nin
KKTC'ye
yönelik eylem
planı ortaya
koyması lazım.
Yapılması
gereken
KKTC'yi ilhak
değil, destektir.
Kuzey kendisini
sahipsiz
hissetmemeli.
seni alınm dedi. Burada KKTC
yönetimi doğru adım atmış, bunu kabul
etmemiştir. Bu aşamadan sonra çözüm
var olan noktadan yola çıkarak
aranmalıdır. Orada iki ayn toplum. iki
ayn millet, iki ayn dil, din var. Bunu
kaldırmak isteyen çözüm istemiyor
demektir. Sının girintili çıkıntıh, delik
deşik et, garip cepler yarat, 60 bin
Idşiyi kuzeye göç ettir, nüfus dokusunu
boz, böyle dayatmalarla çözüm olmaz.
KKTC'yi yok sayamazlar...
- Nasıl bir çözüm va da yol gerçekçi
görünüyor?
BAYKAL - Önemli iki olgu var. Biri
Güney Kıbns'ı alan AB'nin KKTC'ye karşı
takınacağı tavır. KKTC'yi yok saymaya. ablukaya
almaya, ambargoya devam edeceklerse bu kabul
edilemez. Orada yaşayan insanlar üretecek,
satacak. Siz KKTC'nin "evefine önem verdiniz,
planlar yaptınız. tt
Ha\ır"ına neden önem
vermiyorsunuz. O zaman yok sayıyorsunuz? Sen
buna rağmen kuzeyi de AB sınırlan içinde görme
hazırlığındayım dersen, kuzeyi işgal etmek
istiyorsun demektir. Şimdı Türkiye'nin KKTC'ye
yönelik bir eylem planı ortaya koyması lazım.
Yapılması gereken KKTC'yi ılhak değil, destektir.
Kuzey kendisini sahipsiz hissetmemeli.
Özelleştirme değil
yabancılaştırma
- AKP'nin özelleştirme
konusundaki adımlan
Uginç. Babalar gibi satanm,
bulduğumu satanm havası
\"sar. Bu uygulamalan nasıl
değeriendirfvorsunuz?
BAYKAL - Burada TEKEL
ve THY'nin ayn önemi var.
Şimdı kârlı kurumlan
satacağız diyorlar. Altın
yumurtlayan tavuk Milli
Piyango'yu satmak
istiyorlar. 2-3 yıllık gelın
karşılığında bu kurumlan
elden çıkarma eğilimi var.
Pekı 2-3 yıl sonra ne
yapacaksın. Bu, köşeye sıkışmış kişinin
çaresızliğidir. Burada atılacak adımlan
dikkatle gözleyeceğiz. Satılacak
kurumlann çoğunda bilerek yıllarca
iyileştirme yatınmı yapılmadı Belli
yatınmlar yapılsa, kâruıı katlayacak
kurumlar var. Eline koluna zincir
vurulmuş TEKEL, 300 trilyonluk
gelirle hâlâ Türkiye'nin kazanç kapısı.
Burada satılan TEKEL olmayacak,
Türk tüketicisi olacak.
TEKEL'ı alan iç pazan tümüyle ele
geçirmiş olacak. Burada satılan
Türkiye'nin iç pazandır. Yerli tekel
gidecek, uluslararası tekel
gelecek. Yapılmak istenen
özelleştirme değil
yabancılaştırmadır. Hükümet
hazın bitirme ha\asında,
hazıra hiçbir şey dayanmaz.
Bugün sattın, seneye ne
yapacaksm?
Haraç mezat satmak...
- PETKİM, TÜPRAŞ, THY
için de aynı şey geçerti değil
mi?
BAYKAL - THY, dünyanın en
başanlı havayollaruıdan
birisidir. Ulusal bir simgedir. Bir
bayraktır, zarar etse bile taşımak
gerekir. Zarar ettırmemek gerekir.
Zarann kaynaklannı görüp engellemek
gerekir. THY'nin modernleştirmeye
üıriyacı olabilir. Bunlan düşünmek
yerine haraç mezat satmak, Türkiye'nin
yarlığını çarçur etmek anlamına gelır.
Üstelik bugün özelleştirme açısından
uygun da değil. Her şeyin fiyatının
düştüğü bir ortam. Böyle bir ortamda
siz her şeyimi satacağım diye yola
çıkarsanız her şeyinizin fiyatını da
düşürmüş olursunuz.
Devlet
partilerin
kadrosu
değildir
- Mecüs'e gelirsek,- AKP iktidan içtüzüğü
değiştinİL temel yasalarda radikal
değişiklikler \apma\a hazuianıyor. Tüm
bunlan \e kadrolaşmayı yaparken miOi irade
bende divor. AKP milli iradeden ne anlı\or?
BAYKAL - Bu temel bir konu. AKP tüm
söylemlerine rağmen işbirliği yapmaya,
paylaşmaya, uzlaşmaya, karşılıklı saygıya
kapalı bir parti. Bunun en somut göstergesi
kadrolaşma. Devlet hiçbir partinin kadrosu
değildir. Devletin her kurumuna belediyeden
adamlannı getirmeye kalkarsan, belli bir
kadroyu getirmeye kalkarsan senin zümre
iktidan hedeflediğini düşünürüz. Zümre
iktidannı parlamentodaki çoğunluğuna
dayanarak dayatmaya çalıştığını düşünürüz.
Bunun işaretleri de çıkmaya başladı. Diyanet
îşleri Başkanı, sağ sol her iktidarla çalıştım,
bunlarla çalışamadım diyor, bu ne demektir?
Burada senin ölçün ne? Sen ehil insan mı
anyorsun, kendi adamlannı iktidara taşımak
mı istiyorsun? Bakanlık birleştirmeyi bile
kadrolaşma kaygısıyla yapıyorsun.
Üniversiteleri bölme amacın kolay
kadrolaşma. 61 yaş aynen öyle. Bu kişileri
görevden alsa yargıdan dönecek, o yolu
kapatmak için bunu yaphlar.
- MechVi de el kaldır indir icraabna
dönüstürmek hedefi mi var?
BAYKAL - Evet, bu tutum parlamentodaki
müzakerelere de yansıyor. Mesela bir
tasannın genel kurulda görüşüJmesi için 48
saatlik bir sürenin geçmesi gerekiyor. Buna
ihtiyaç var. Tasannın incelenmesi, en
doğrunun bulunması için. Parlamentoda iki
partiyiz. Biz de engelleyici değil yapıcı bir
tavır sergiliyoruz. Bunu dahi ortadan
kaldırmak istiyorlar. Derhal tasan gelecek,
oylanıp bitecek. Milletvekili bilmeden oy
kullanmak durumunda kalıyor. Maalesef
gerçek dışı sözler de söylüyorlar. Son vergi
olayında, Albayraklar'la ilgili olayda bizim
arkadaşlar da 30 gün, 20 gün nedir
bakmıyorlar, engellemeyelim artık diyorlar.
Bakıyoruz olay bambaşka. Bu çalışma tarzı
iyi bir tarz değil. Şimdi temel yasalan tek
madde gibi görüşmek istiyorlar. Meclis'i
yasa atölyesine dönüştürmek istiyorlar. Halk
a>Tintılan öğrenmesin istiyorlar. Bu
partizanlık, zümre iktidan arayışıdır.
Çoğunluk hegemonyası parlamentoyu
gerçek işlevinden çıkanr.
- Her adrnıda milli iradeye ağınryorlar_
BAYKAL - Milli irade seçimin bütünüdür.
Sen yüzde 34'sün, yüzde 65 oy dışanda. Sen
yüzde 34'ü kasunda almışsın. Bugün
bakalım kaç alacaksuı? Vaat ettiğin her şeyin
tersini yapmışsnı. Benzin, mazot
ucuzlayacak demişsin, pahalılaştırmışsın.
KDV'leri indireceğim demişsin, arttırmışsın.
Ek vergiler getirmışsin. Sonra çıkıyorsun,
milli irade bende. Böyle şey olur mu?
Yerelseçimlere
hazırlanıyoruz-Yerel seçimlere 1 yıkian az zaman kakb.
Hazırhklara başladmız mı?
BA\'KAL - Seçimlen çok önemsiyoruz. En
uygun adaylan ortaya koyacağız. En uygun
programlan ilan edeceğiz. Sosyal
demokrasinin yerel yönetimlerdeki başansı
70'li yıllarda güzel görülmüştü. Sonra
sıkıntıh dönemler yaşadık. Bu dönem yerel
yönetimlerle büyük atak başlatacağız. Seçimi
almakla iş bitmiyor. 89'da da seçimi alchk
ama o zamanki siyasi partilerin anlayışı
sonraki genel seçim mağlubiyetlerinin
temellerini attı. Tam tersini yapmak istiyoruz.
- CHP dışındaki partilerin de ortak ara>ışlan
var. Bunlan dikkate ahr mısuuz?
BA\T<AL - Türkiye'nin bü>ük
çoğunluğunun sahipleneceği, vicdan
rahathğıyla destekleyeceği adaylar ortaya
koymaya çalışıyoruz. Adaylanmız buna
layık olacak. Bu konuda büyük
sorumluluğumuz var.