Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 14 NİSAN 2003 PAZARTESİ
HABERLER
Hukukçular
işUriği y v
• KAHRAMANMARAŞ
(Cumhuriyet) - Yargıtay
Başkanı Eraslan Özkaya.
Irakta yaşanan savaşın
hiçbır hukuki dayanağının
bulunmadığını. tamamen
iktisadi ve sılahlı güç
kullanınundan
kaynaklandığını söyledı.
Kahramanmaraş'ta bulunan
Özkaya, devletlerarası
ilişkılerde her zaman
hukukun hâkim olamadığuu
belirtti. Özkaya, "Dünyada
bundan sonra yaşanacak
daha vahim olaylara karşı
hukukçulann da dayanışma
içerisinde olmalan
gerek" dedı.
Gazetecilepm
tedavrisi süpüyor
• DİYARBAKIR
(Cumhurnet Bürosu) -
Kuzey Irak'ta Saddam'a
bağlı milislerin saldınsında
yaralanan Sky Türk TV
muhabin Kemal Batur ile
Show TV kameramanı
Mesut Gengeç önceki gece
Türkiye'ye getirildi. flk
olarak sınırda oluşturulan
askeri sahra hastanesinde
kontrolleri yapılan
gazeteciler, ardrndan
ambulansla Diyarbakır'
daki DÜ Tıp Fakültesi
Araştırma Hastanesi'ne
sevk edildiler. Batur dün
sabah saatlerinde
parmaklanndan ameliyat
edilirken Gengeç'in kafa
derisinin altındaki şarapnel
parçası çıkanlarak
taburcu edildi.
ktanbufda örgüt
operasyonu
• Istanbul Haber Servisi -
tstanbul'da. yasadışı MLKP
örgütüne yönelık
operasyonda gözaltına
alınanS kişiden 3"ü
tutukJandı. Terörle
Mücadele Şube
Müdürlüğü'ndeki sorgu ve
işlemleri tamamlanan
Aligül Alkaya. Hatice
Duman, Güllizar Erman,
Cengiz Yıldız ve Songül
Yıldız Istanbul DGM'ye
sevk edildi. Bu kişilerden
Aligül Alkaya, Hatice
Duman ve Güllizar
Erman tutukJandı.
Hablemltoğtu
cinayeti
• İZMİR(AA)-Ankara
Devlet Güvenlik
Mahkemesi Savcısı Cengiz
Köksal tarafindan Kocaeli
1 No'lu F Tipi Cezaevi'nde
futuklu bulunan ve Ankara
Üniversitesi öğretim üyesı
Dr. Necip Hablemitoğlu'nu
öldürdüğünü öne süren
Dunnuş Anucin'ın ifadesi
doğrultusunda Izmir'de bir
araba kiralama şirketi sahibi
Ibrahim Türkmen ve
yanında çalışan Namık Filiz
ile su bayii sahibi Ahmet
Coşkun ve Mustafa Arh'nın
ifadeleri alındı.
Değişiklikle, vakıf üniversitelerine ait olanlar da 'özel hastane' kapsamına alındı
Sağlık 'özel'eemanet• Sağlık Bakanlığı'nca
Özel Hastaneler
Yönetmeliği'nde yapılan
değişiklikle, hastane
müdürü için kamuda
çalışma koşulu
kaldınldı. Yeni
düzenlemede, her türlü
binanın özel hastaneye
dönüştürülebilmesi de
karar altına alındı.
ANKARA (CumhumetBü-
rosu) - Sağlık Bakanlığı, özel
hastane müdürlerinın en az 5 yıl
kamuya ait bir hastanede he-
kimlık yapması şartını kaldır-
dı. Bakanlığın yönetmelik de-
ğişikliği ile daha önce başka
amaçla yapılan binalar da artık
izinle özel hastaneye dönüştü-
rülebilecek. Özel hastanelerin
laboratuvarlannda görev alan
uzman doktorun "kadrotaokna-
a* zorunJuluğunu da kaldıran
bakanlık, vakıf üniversitelerine
ait hasîaneleri de özel hastane
kapsamına aldı.
Özel Hastaneler Yönetmeli-
ği' nde değişiklik yapan yönet-
melik Resmi Gazete'de yayım-
lanarak yürürlüğe girdi. Buna
göre başka amaçla inşa edil-
miş binalann özel hastane bi-
JJniversite hastaneleri çökertiliyor
OZAN\A\.\IAN
tZMİR-Hükümetin, 2003 yılı bütçesinde
ûniversitelerin döner sermaye gelirlerinden alı-
nan payı yüzde 30'dan 50'ye çıkarmasının,
ûniversitelerin özellikle hastanelerini *felç'
edeceği vurgulandı.
Üniversite hastanelerinin geniş bir hasta
agına ulaşması ve yüksek cirolar yapmasın-
dan rahatsızlık duyan özel hastane işletme-
cüerinin hükümete baskılannın sonuç verme-
ye başladığı belirtiliyor. Üniversite hastane-
lerinin elde ettiği gelirin yüzde 30'u görevli
öğretim üyesine, yüzde 30'u üniversiteye,
yüzde 30'u devlete, yüzde 10'u da Ar-Ge
çalışmalanna aynlırken yeni düzenlemeyle
devletin aldığı pay, yüzde 50'ye çıkanldı.
Hastanelerin peşin vergisinin yüzde 9'dan
yüzde 15'e yükseltüdiği yeni uygulamada, öğ-
retim üyelennın mesai saatieri dışındakı ça-
cnı cidcetıiKİtrı \uzae}<ı lukge-
lir de çok düşük sınıra çeküiyor.
CHP izmirMilletvekili ve TBMM Plan Büt-
çe Komisyonu üyesi Prof. Dr. Hakkı Akahn,
yasa tasansını, "Devfct ellyle, devlet üniver-
siteleriDİn hastaneteri çökertittyor* diye nite-
ledi. Düzenlemenin döner sermaye gelirleri-
ni ciddi kayba uğratacağını söyleyen Akalın,
uygulamarun üniversite hastanelerinin çökü-
şü olacağmı belirterek "En büyük skHrtıyı has-
tabryaşayacak" diye konuştu.
Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. ÜM Ba-
ymdır da döner sermayede biriken kaynağın
azalmasının devlete, üniversiteye ve hastala-
ra bir yaran olamayacağını söyledi. Dokuz
Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. EminAh-
a ise söz konusu durumu, özel hastanelerin
daha yüksek orandaki kârhırsına bağlayarak
hükümetin, özel hastanelerin bu istemini ya-
nıtsız btrakmadığını belirtti.
nasına dönüştürülmesi halinde
dönüştürme ve tadilat işlemin-
den önce Sağlık Bakanlığı ndan
ön izin alınacak. Ön izin iste-
mi, 30 gün içinde sonuçlandı-
nlacak. Daha önce başka amaç-
layapılan binalar sonradan özel
hastane binasına dönüştürüle-
mez ve özel hastane olarak kul-
lanılamazken bundan sonra ta-
dilat işleminden önce bakan-
lıktan ön izin alınması kaydıy-
la özel hastaneye dönüştürüle-
bilecek.
Kamuda çahşmasa da ohır
Özel hastane müdürünün, da-
ha önce kamuya ait bir hasta-
nede en az 5 yıl hekimlik yap-
ması gerekirken yeni yönetme-
likle Türkiye'dekiherhangibir
hastanede en az 5 yıl hekimlik
yapnğını göstermesi yeterli ola-
cak. Aynca laboratuvarlarda
çalışan uzmanlann, kadrolu uz-
man tabip olarak çalıştınhnası
zorunlu ohnayacak.
Özel hastanelerde fakir ve
muhtaç hastalann tedavileri ıçin
aynlan yataklarda, acil olarak
müracaat eden ve başka bir ku-
ruma nakledılmesı übben müm-
kün olmayan falar ve muhtaç
hastalann da tedavileri ücretsiz
olarak yapılacak.
Yönetmelik kapsamında olan
ve yönetmeliğin yürürlüğe gir-
mesinden önce bakanlık tara-
findan ruhsatlandınlan özel has-
tanelerle devir işlemleri süren
özel hastaneler, 27 Mart 2002'ye
kadar imar ile ilgili mevzuata gö-
re inşa edilip yapı kullanma iz-
ni belgesi aldıklannı belgele-
mek zorunda olacaklar.
Vakıf lar da özeDeşiyor
Faaliyetlerini sürdüren vakıf
üniversitelerine ait hastaneler-
se bına ve fizilci altyapı koşul-
lan hariç yönetmelikteki rüm
unsuriara 27 Mart 2004'e ka-
dar uygunluklannı sağlayarak
bakanlık tarafindan ruhsatlan-
dınlacak.Özel hastanelerde ya-
tak ücretlerinin bakanlıkça be-
lirienen fiyatlar, dığer tıbbi uy-
gulamalann ise Türk Tabiple-
ri Birliği'nin yayımladığı as-
gari ücret tarifeleri üzerinden fa-
turalandınhnası kaldınldı. Bu-
nun yerine özel hastanelerin
gündelik yatak ücretleri en son
ücret tespit tarihi esas ahnarak
Devlet Istatistik Enstitüsü'nce
her yıl belirlenen toptan eşya fi-
yat endeksindeki (TEFE) bir
yıllık artış oranlan göz önün-
de bulundurularak bakanlık ta-
rafindan belirlenecek ve belir-
lenen gündelik yatak ücreti bir
yıl geçmeden arttınlamayacak.
Yeni is Yasası
Engelli
işçiye
tırpanİZMİR (Cumhumet Ege Bürosu) -
Izmir Yerel Gundem 21 Engelliler
Çalışma Grubu Başkanı Türe
Tunçbay, hükümetin, 50'den fazla
işçinin istihdam edildiği
kurumlarda yüzde 3 olan engelli
çalıştırma zonınluluğunu yüzde
2'ye indirmek istediğine dikkat
çekerek "Duyarh kesimleri karşı
çıkmayaçağnTyorum" dedi.
Avrupa Birliği'nce 2003'ün,
"Avrupa EngeDfler Yıh" ilan
edildığını anımsatan Tunçbay,
yayımlanan ortak deklarasyonda,
"Engellflerin yardımseverlik değfl,
eşh firsaüara sahip oünak
istedüderinin" vurgulandığmı
belirtti. Türkiye'de engellilerin,
meslek edinme, ögrenme. daha
nitelikJi bir yurttaş olma
çabalannın önüne güçlükJer
çıkanldığıru ifade eden Tunçbay
şöyle konuştu: "Yeni Iş Yasa
Tasansı'nda yüzde 3 olan oranın
yüzde 2'ye indirümesi gibi bir konu
gündeme geimiştir. Artan işsizük
tehükesi ve uygar dünyanın
standartlan göz önüne ahndıgında,
bu oranın da yeterli olmadığı açıktır.
Bu oran Almanya'da yüzde 5,
Norveçte yüzde 6'dır. 2003
Engelliler Yılı nedeniyle bir kez
daha önenı kazanan bu konuda
duyartı kesimlerin desteğini
bekKyoruz." Engellilerin toplumsal
yaşama katılımlannın sağlanması
gerektiğini vurgulayan Tunçbay,
"İstihdamın engellilerin onurlu bir
bir» olarak yaşamlannı
sürdürmeleri açısuıdan en önemli
girişimlerden biri olduğu
unutulmamandır" dedi.
PembeKöşk
yyareteaçM
tnönü ailesinin uzun yıBaryaşadıgL, sonradan "müze-ev" olarak düzenlenen PembeKöşk,
23 Nisan nedeniyle kapılannı bugün zrvaretçflere açryor. Sergide, tsmettnönü'nün göriin-
tüsü ve sesüıin ilk kez yavunlanryor olmasuun yanı sıra Lozan Antiaşması metninin üplo-
basımı ve tnönü'nün eşj Mevhibe tnönü'nün gelinMğinin de aralannda bulunduğu çeşirJi
özel eşyalar yer alıvor. Geçen \ılki Cumhumet Bayramı'nda müzai 14 bin kişinin zha-
ret etriğini anlatan İnönünün kızı Ozden Toker, "Çok kalabahk ziyaretierde her şeyin gö-
rühne imkânı ohnuyor. Bu nedenle zrsareöeri mümkün olduğunca zamana yaymaya ça-
oşryonız" dedi Sergi, 5 Mayıs'a kadar ücretsiz ziyaret edilebilecek (FIRATKOZÖK)
Tarihi Kentler Birliği: Kültür ve turizm bakanlıklannı birleştirmek hata olur
Tarih, turizme kurban edilmesin
İstanbul Haber Servisi-Kül
tür ve Turizm bakanlıklannın
birleştirilmesine bir tepki de
Tarihi Kentler BirliğTnden
geldi. Tarihi Kentler Birliği
Başkaru ve Bursa Büyükşehir
Beledıye Başkanı Erdoğan
Bflenser yaptığı yazılı açık-
lamada, iki bakanlığın birleş-
tirilmesi yerine Kültür Bakan-
lığı'nın kaynak ve etkinliğini
arttıracak her türlü çalışmaya
destek vermeye hazır olduk-
lannı bildirdi.
Turizmin talepleri
Kültür ve Turizm bakanlık-
lannın birleştirilmesi duru-
munda, "tarihi ve doğal ko-
nıma alanlannın turizm yaö-
nnu talepleri" nedeniyle de-
netim altına alınmasının zor-
laşacağına dikkat çeken Bi-
lenser, şunlan kaydetti: "Ta-
rihi Kentler Birliği ild bakan-
hğm birJeştirihnesi gjrişimini,
gerek tarihi kentierin kimHk-
B gelecek viz>onlan açısmdan,
gerekse genel olarak ulusal
kültürzenginBklerimiz ve top-
hıma karşı kültürel görevler-
le ilgili kamusal sommluluk-
lann yerine getirilmesi bagJa-
mında,ileridegiderilmesi çok
zorzararlara da yol açabilece-
ği ka\gısı>1a birükte, uygun
ve gerekH görmediği yönün-
deki görüşünü ilgililere ve
kamuo>Tjna açıklamayı kül-
türel bir göre\ bilmektedüV
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyetcom.tr
Yeni piyasaya sunulan bir çama-
şır makinesinin reklamını günlerdir
TV kanallannda izliyorum. Reklam-
da, Türkçesini tam çözemediğimiz
yeni birmodel çıktığı anlaşılıyor. Ça-
maşır makinesinin gazetelerde yer
alan 6 temel marifetinden söz edi-
liyor. Çamaşır makinesinin bir fo-
toğrafıyla birlikte reklamın bir ya-
nında üç özelliği, diğer yanında da
üç özelliği yer alıyor.
Bu özelliklerin çamaşır makinesi-
nin çamaşır yıkamaya ilişkin yete-
nekleri bir yanda, tasarrufa ilişkin
özellikleri bir yanda yer alıyor. Bu iki-
li aynmın neden yapıldığını merak
mı ediyorsunuz? Evet, ben de edi-
yorum. Reklamın ana başlığı şöy-
le: "Reklam güzelde... "Sonrası ise
şöyle geliyor "DirectDrive'ın anne-
lere faydası ne?" Bu soru sorul-
duktan sonra cevaplar ait alta sıra-
lanıyor. "1. Çamaşınn cinsine gö-
re program önerir. 2. Hemen yı-
kanması gerekenleri 30 dakikada yı-
kayıverir. 3. VVoolMove özelliğiyle
Babalara Ne Yarar, Annelere Ne Yarar?
yünlüleri elde yıkar gibi yıkar." Bu
üç özelliğin annelere faydası oldu-
ğu reklamcı ve reklamveren tarafin-
dan saptanmış.
Gelelim ikinci bölüme. Ikinci bö-
lümün başlığı şöyle: "Direct Dri-
ve'ın babalara faydası ne?" Baba-
lara da üç temel faydası olduğu be-
lirtenmiş: "1. Çamaşınn miktannagö-
re elektrik ve su harcar. 2. AAA sı-
nıfıdır. En az elektrik sarfıyatıyla en
iyi temizliği sağlar. 3. Motoru dün-
yanın en sessiz motonıdur."
• • •
Bir erkek ya da baba olarak bu ma-
kine benim ne işime yarıyormuş:
Daha az elektrik ve su harcaması ve
de motorunun sessiz olması. Fena
bir tespit değil. Biz erkekler evdeki
gürültülerden hoşlanmayız. Kadın-
lara gelince, onlann sessizlik iste-
diklerini kim söyleyebilir ki! Onlar
için önemli olan çamaşırların bir an
önce yıkanması. Makinenin daha
az elektrik ve su harcamasının biz
erkekleri sevindirmesi de iyi birsap-
tama. Çünkü evin paralan, geliri er-
keklerin değil mi? Bay ya da bayan
reklamcı şu uyanyı yapıyor: Kadın-
lar böylece erkeklerin paralannı da-
ha az tüketebilecekler. Onlann da ka-
zançlı çıktığı yönler var: örneğin
yünlüleri elde yıkama zahmetinden
kurtulacaklar. Ne kadar sevinseler
yeridir.
Geçenlerde, Esenyurt Belediye-
si'nin kadınlar günü anmalan için
birtoplantısına katılmıştım. Orada-
ki konuşmama bazı erkek dinleyi-
cilertepki gösterdiler. Birkısmı, "Biz
ütü yapmayı bilmeyiz ki, çamaşır
makinesi kullanmayı da bilmiyoruz,
yemek yapmayı da" dediler. Doğ-
ru söylüyorlardı. Türkiye'deki er-
keklerin ezici çoğunluğu bu tür iş-
leri yapmayı bilmezler, bütün bu iş-
lerin kadınlann görevi olduğunu dü-
şünürler. Ben de onlara şöyle bir
soru sormuştum: "Bu ülkenin ne-
redeyse bütün aşçılan, kuru temiz-
lemecileri, terzileri acaba neden er-
kek? Sokakta bu işi yapan erkek-
ler evde neden yapamazlar ki?"
Benim bu sorulanm karşısında
yüzüme garip garip baktılar. Söyle-
diklerimi anlamamışlardı. Buncayıl
sonra yani, şimdi evde bulaşık, ütü,
yemek derdi mi çıkacakt bir de? Ben
de onlann yüzüne bakmıştım ve bu
söylediklerimi anlamamalannı anla-
yamamıştım. Hatta, solcu olduğu-
nu söyleyen bir öğretmen gelmiş
ve hayal kınklığı içinde bana şunla-
nsöylemişti: "Ora)Bey, kafamdasi-
zinte ilgili çok olumlu ve etkili bir imaj
vardı. Bu konuşmalan dinledikten
sonra, büyük bir hayal kınklığına
uğradım. Şaşırdım kaldım."
Yeni çamaşır makinesinin özel-
liklerini okurken, hayal kınklığı için-
deki öğretmeni anımsadım. Mutla-
ka bu ilanı görünce sevinmiştir. Er-
kek işiyle kadın işinin nasıl aynlmış
olduğunun bir teknoloji ürünüyle
yeniden anımsatılmasından mutlu-
lukduymuştur. Mutlaka benim söy-
lediklerimi de anımsamış ve benim
ne kadar yanıldığımı bir kez daha
gördüğümü düşünüp huzura ka-
vuşmuştur.
Ben de bu ilanı günlerdir izleyen
bir erkek olarak, artık kadınların
özgürlüğü, kadın erkek eşitliği gi-
bi konularda daha dikkatli düşün-
meye karar verdim. Bu çamaşır
makinesinden bir tane satın alıp
bu ilanla birlikte eve getirmeyi dü-
şünüyorum. İlanı Ipek'in eline tu-
tuşturup "Bak, sana yarayan yer-
lerini iyi öğren, ben bana yarayan
yönlerini biliyorum" diyeceğim.
Bu ilandan öğrendim ki, kadın
kadınlığını bilmeli. Erkek erkekliği-
ni zaten biliyor. Arife tarif gerek-
mez.
2000'Lİ YILLARDA
ERDAL ATABEK
Peynir Yiyen Zavallı
Maymunlar...
Gazetemizin 10 Nisan Perşembe günkü sayısı-
nın 10. sayfasında bir karikatür-haritayayımlandı.
The Independent gazetesinden alınma çizim, "Dün-
yanın YeniHaritası"n\ gösteriyordu. Dawe Brovvn
imzalı karikatür-haritada bütün Kuzey Amerika
"Teksas" olmuştu. Kanada, KuzeyTeksasolmuş,
"liberaller", Amerika'nın batısınasıkışmışlardı. Gü-
ney Amerika, "Kokain Çeken Isyancı Gorilier" ol-
muştu, iyice de küçülmüştü. Ingiltere, kuyruk sal-
layıp efendisine hoş görünmeye çalışan bir köpek
biçimini almıştı. Kıta Avrupası, "Peynir Yiyen Za-
vallı Maymunlar" olarak yeni dünya haritasındaki
yerini almıştı. Afrika küçülmüş, önemsiz bir coğ-
rafya parçasına dönüşmüştü. Ortadoğu'da Suri-
ye ve Ürdün ortadan kalkmış, yerierini "Daha Bü-
yük Israil" almıştı. Suudi Arabistan, "Exxon Ara-
bistan "a dönüşmüştü. Dünya haritasında tek sim-
ge"pe<ro//«vyL/su"olarakgösteriliyordu.Asya'da-
ki kentlere "Buşdad" gibi, "Rumsfeldpolis"^ gibi ye-
ni adlar verilmişti. Haritayı elinde tutan Bush ve yar-
dımcısı dönmüş gözlerle dünyanın yeni haritasına
bakıyorlardı. Bu karikatür-haritaya yeniden dikkat-
le bakmanızı öneririm, ben bu kadar anlatabildim.
Suçlu, güçlü olunca haklı mı olur?
Bu soru, güç ile suç ve adalet arasındaki evren-
sel denklemin sorusudur. Tarih boyunca adalet
arayanlar suçlulann gücüne karşı mücadele ver-
mek zorunda kalmışlardır. Aslında "reel politik"
kavramı da "Suçlu eğer güçlü ise haklı sayılır" ku-
ramının üstü örtülü açıklamasıdır.
Zorba Amerika, elindeki büyük güçleri seferber
ederek Irak'ı işgal etmiştir. öylesine büyük bir güç
dengesizliği vardır ki Bağdat da düşer, bütün Irak
da teslim olur.
Ama bu durum Amerika'nın haklı olduğunu mu
gösterir? Ya da haklı görülmese bile "Ne yapalım,
elimizden bir şey gelmezdi ki.." mazeretini haklı
mı kılar? Bunlardan çok daha kötüsü, "Mademki
önleyemiyoruz, bari oradaki ganimet paylaşımına
katılalım"\ haklı mı çıkanr? Hayır.
Amerika'nın Irak işgali, bütün gerçek nedenle-
riyle ortaya çıkmıştır. Ali Sirmen, geçen günlerde-
ki bir yazısında kendisine gelen belgeye dayana-
rak açıkladı ki Amerika'nın dünya haritasını kendi
çıkarianna göre değiştirme kararı 11 Eylül saldın-
sından çok önce karariaştırılmıştır. Bu konuda bu-
günün aktörieri olan Amerikalı yöneticilerin imza-
ladığı bir belge vardır. Bu durumda da 11 Eylül'de-
ki Ikiz Kuleler saldınsının Amerika içindeki par-
maklan ya da bilindiği halde -belki bu boyut dü-
şünülmediği için- sessiz kalınıp bahane edilmesi
savı güçlenmektedir. Her durumda Amerika Birie-
şik Devletleri haksızdır, işgalcidir ve işgal burada
kalmayacaktır. Silah denetçilerinin başkanı Hans
Blix de kitle imha silahlan savının bir bahane ol-
duğunun ortaya çıktığını söylemiştir. Peki şimdi ne
olacaktır?
Amerika, sadece güçlü olduğu için suçlannı hak-
lı gösterebilecek mıdir? Savaş suçlan, bir ganimet
paylaşımına ortak olma durumuyla ortadan kalk-
makta mıdır?
Türkiye, kuzey cephesinin açılışına izin verip de
ekonomisini düze çıkaracak yardımlan almalı mı
idi? Bunu düşünenler, yazanlar, ileri sürenler "Suç-
lu eğer güçlü ise haklıdır" diyenlerdir. Amerika bir
bahane bulup Türkiye'ye de saldınrsa bu kişiler ne
diyeceklerdir? Gene Amerika'yı haklı bulacak ge-
rekçeler mi icat edeceklerdir? Yoksa böyle bir şey
hiç olamayacak bir olasılık mıdır? Bu gidişle Ame-
rika'nın her koşulda yanında olmayı kabul etme-
yenler, Amerika'nın düşmanı sayılmayacaklar mı-
dır? Hayatta kalmanın koşulu, güçlünün yanında
yer alıp suçun ortağı olmak mıdır?
Mustafa Kemal, "düveli muazzama" karşısın-
da ne yapmıştı acaba?
"Canım, bunlar da çok gûçlüler, baksana güç-
leri muazzam, en iyisi onlann himayesine girmek"
diyenlere ne yanrt vermişti? Himayeciler, muhip-
ler, mandacılar ne diyoriardı?
Onlar da "Canım biz bunlarla baş edemeyiz, iyi-
si mi dediklerini yapıp onlann kanatlan altında ya-
şamaya bakalım" demiyorlar mıydı?
Onlara verilecekyanıtı Cumhuriyettarihinin baş-
lannda Mustafa Kemal vermişti, "hayır".
"Hayır, ya istiklalya ölüm".
Şimdi, Amerikan yayılmacılığının ürünü olan "Sen
başkalannın başına gelenle uğraşma, onlardan
kendipayına düşeni almaya bak" çıkarcılığının pay-
daşlan bu sözleri elbette anlayamazlar. 1980 son-
rasının özalizminin çömezleri için "Herşey kendi-
ne çıkar sağlamak için yeni bir fırsattır". Haklılık
da, adalet de, insanlık da bu fırsat koşuşmasında
çiğnenip gider.
Susma, sustukça sıra sana gelecek.
e-mail: erdalatak <ı superonline.com
Faks:0 212 213 90 98
Gönüldosüarı
Samancı
y
yı andı
Bhüktenlderine 'Gönül Dostian' adı veren şair,
yazar ve gazeteciler bu ayki toplanrjlanm, 11
Nisan Cuma günü yaşamını \itiren Basın Üan
Kunımu Genel Müdürü Gültekin Samancı'ya
adadı. 76 yaşında yaşamnu \itiren Samancı,
Pera Palas Otefi'nde 20 yıldan bu yana her ay
düzenli olarak yapılan şiir ve müzik
dinletileriyle renklenen toplanölann
müdavimlerindendi. Dün bir araya gelen 'Gönül
DostJan', aynı zamanda şair olan Samancı'nm
şiirkrini okudu, düşüncelerini anlatü.
(Fotoğraf: ERDAL USTA)