Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 2 MART 2003 PAZAR
OLAYLAR VE GORUŞLER
EYET/HAYIR
OKTAY AKBAL
Şaşkınlık İçindeyiz!
Kariı günler sona erdi mi? Türk askerinin yurtdışı-
na gönderilmesi, ülke topraklarına ABD askerlerinın
konuşlandınlması, limanların, alanlann AB'ye veril-
mesi konusundakı tezkere sonundaTBMM'de görü-
şüldü mü?
Kar bakarsınız yine gelir! Kentleri, köyleri doldurur.
Şu anda belki ünlü tezkere de Meclis'te çoktan ka-
bul edilmiş, savaş eylemi başlamıştır...
Şaşkına döndük! AKP iktidan bir öyle, bir böyle
davranarak ne yaptığını, ne ettiğini bilmez bir görün-
tüde... Birbirini tutmayan sözler, kararlar!.. Politika
acemiliğinin, daha doğrusu bilgisizliğinin, görgüsüz-
lüğünün bütün kanıtlan...
• • •
Bu sabah gazeteler gelince bir de bakacağız tez-
kere olayı bir kez daha ertelenmiş! Ne iyi, bu tutum-
la belki bir yana atılır da kurtuluruz. Savaşa girmez-
sek ne kaybederiz, girersek ne kazanınz? Bu hesap
kanşık, ama her şeye karşın banşta direnmek, bize
neye mal olursa olsun, halkımızın tek isteği...
Her gün aynı şeyleri mi yazacağız. Hepimiz polıtik
yazar okjuk! Bilerek bılmeyerek, savaşa girmeli mi, gir-
memeli mi tartışması yapıyoruz... llle de bu konuda
kesinliğe varmak gerekirmiş gıbi! Nerden çıkardılar Irak
Savaşı'nı? Kim çıkardı, biz niye kanştık! Niye sorum-
suz adamlanmızı göndenp Bush'lara söz verdik?
Gül'ler, Tayyip'ler, bilgi, görgü, deneyim açısından
belli bir çizgiye gelmemiş insanlar! Bir korkunç rast-
lantı sonucu gelmişler iktidar koltuklanna... Şimdi ne
yapacaklannı bilmiyorlar.
•••
Geçen gün, eski Genelkurmay Ikinci Başkanı Or-
general Refik Tulga'nın Sinop'taki ABD askeri üssü-
ne sokulmadığını yazmıştım. Yanlışlıkla "Tulga" yeri-
ne "Tural" çıkmış!.. Tural da, birteftiş sırasında "ABD"
levhası bulunan bir askeri tesise girmemişti. Şimdi de,
CHP'Iİ Hatay Mılletvekilini de Iskenderun limanına
sokmadılar! "Girersen hayatın tehlikede olur" d'ıye-
rek...
Iskenderun günlerdir ABD işgalinde! Hangi yetkiy-
le, hangi izinle, bilinmez... Adamlargemılerdolusutür-
lü malzemeyi getirip bıraktılar. Içlerinde ne var, kim-
se bilmiyori Biz, daha tezkere geldi gelmedi çekişme-
sı yapaduralım ABD gelip ülkenin topraklannı işgal et-
meye başladı bile...
• • •
ABD'ye borcumuz kaç milyar? Böyle bir borç bizi
teslimiyete sürüklüyor. Şu borcu nasıl ödesek de kur-
tulsak? Ben Kuvayı Mıllıyedönemindeki "Tekalifı Mıl-
liye" yasasından söz etmiştim çare olarak... Geçen
akşam bir emekli generalimiz de bir öneri yaptı: "Her
birimiz elli dolar versek bu borç çoktan ödenir" de-
di... Bu arada hortumculan unutmamalı! Yalnız ban-
kalarda hortumlanan para otuz milyar dolarmış!.. ön-
ce hortumcular, sonra yurttaşlar ellerini ceplerine at-
tılar mı, ne IMF, ne Dünya Bankası borcu kalııi
• • •
Kendi yağımızla kavrulmak, Atatürk döneminin
yöntemlerine dönmek... Niye o kadar korkuyorlar, çe-
kiniyorlar kimı çevreler? Savaştan özel çıkarlar bek-
ledikleri, zenginliklerine yeni olanaklar katacaklannı dü-
şündüklerinden mi? Birinci Dünya Savaşı'ndazengin-
leşen "vagon vurgunculan" gibi!..
Tarihin Amacı ve Atatürk...
Tarihin amacı, bizim merakımızı gidermek ya da
kültürümüzü arttırmak değildir. Geçmişteki toplumlann
nasıl işlediğini ortaya çıkanp bugünkülerin nasıl işlediğini
anlamak ve böylece insanlara geçmişi tanıtırken kendi
yerlerini anlamalanna yardımcı olmaktır.
Altay GÜNDÜZ Pmf. Yük. Müh. trü
F
orest Carter'ın The
Education of Little
Tree (Küçükağaç'ın
Eğitimi) adlı kıtabın-
da Kızıldenli büyük-
baba, torunu Küçükağaç'a şunu
söyler: "Geçmişi bilemezsen ge-
leceğin olmaz. Halkmın bir za-
manlar neredeolduğıuıu bilemez-
sen, nereye gittiğiııi de bilemez-
sin." Ünlü Ingiliz tarihçi Edward
HaDett Carr'ın (1892-1982), bir
başka özdeyişi daba vardır: "Gün-
lükyaşamda olsun, tarihsel süreç
içinde olsun, hiçbir önemti olay
bir tek nedeninsonucu olamaz.De-
ğişik düzeylerde birçok nedenin
bulunması muhtemeldir™" Özlü
söylenmiş doğrular. Neden? Çün-
kü, tarihsel etkinüklerin ve olgu-
lann nesnel biçimde değerlendi-
rümesi. yaşadığımız dönemı doğ-
m algılayabilmemizi ve özellik-
le gelecekle ilgüi blinçli tercıh-
ler yapabilmemizi sağlar. Geç-
mişinizi bilemezseniz geleceği-
niz olmaz. Insanlığın bir zaman-
lar nerede olduğunu bilemezse-
niz nereye gittiğini tahmin ede-
mezsiniz. Bütün bunlar, bizi, geç-
mişimizi merak etmeye ve araş-
tırmaya yöneltir. Öte yandan, bir
uygarhğa ilışkin bihmsel ve tek-
nolojik etkınlikleri ve gelişme-
len; o uygarlığın tarihinden. top-
lumsal yapısından, kültüründen,
dmsel inançlanndan ve mitoloji-
sınden soyutlayarak ınceleyemez,
gerçekçi değerlendirmeler yapa-
maz, doğru sonuçlara ulaşamaz-
sınız. Tanhin amacı. bizim me-
rakımızı gidermek ya da kültürü-
müzü arttırmak değildir. Geçmiş-
teki toplumlann nasıl işlediğini or-
taya çıkanp bugünkülerin nasıl iş-
lediğini anlamak ve böylece in-
sanlara geçmişi tanıtırken kendi
yerlerini anlamalanna yardımcı
olmaktır. Kısaca, tarihsel geçmi-
şini özenle inceleyip ondan çı-
kan dersleri belleklerinde canlı
tutanlar, geleceği aydınlık biçim-
de görürler. Tarihsel bir olgunun
yorumu. yorumlayanın kimliği-
ne, ne zaman ve amaçla yonım
yaptığına, kımlere seslendığıne
bağlıdır. Tüm yorumlar, içinde
bulunduklan koşullarla ilişkili-
dir. Değer yargıİanndan soyut-
lanmış bir yorumcu yoktur.
Bu bağlamda özellikle tarihsel
geçmışımizi gerçekçi bir biçim-
de yorumlayan ve değerlendiren
Atatürk olmuştur.
Atatürk, tarihin amacını çok
iyi bilen bir düşünür, seçkin bir
aydındı. Ama Atatürk aynı za-
manda başkaldıran bir devrim-
ciydi. Padişah onu Persona non
grata (Istenmeyen insan) ilan et-
miş, derdestedilip(yakalanıp) Is-
tanbul'a göndenhnesmi buyur-
muştu. Türklere düşmanlığı sap-
lanhya dönüşmüş, Anadolu'nun
Yunanlılara venhnesıru ısteyen
ve onlan bu yönde kışkırtan In-
giliz Başbakanı Lloyd George da
(1863-1945): "Mustafa Kemal
Paşa asi ve serüvenci bir general-
dir" diyor ve onun yok edihnesı
için girişimlerde bulunuyordu.
Bunlara karşılık, Osmanlı hükü-
meti döneminde maliye nazırlı-
ğı yapmış ve daha sonra Yüksek
Mühendis Mektebi'nde (ÎTÜ) flc-
tisat ve îdare Hukuku Müderris-
liği'nde (ord. prof.) bulunmuş,
. değerli bir bilim ve siyaset insa-
m olan Tevfik Biren Bey (1867-
1956) anılannda (Arma Yayın-
lan, 1993); Mustafa Kemal Pa-
şa'nın Harbiye Nazırlığı'na geti-
rilmesi istendiğini, ama onun "ge-
rekK gördüğü için" 9. Ordu Mü-
fettişlıği'ni tercih ettiğini, Pa-
şa'nın Anadolu'daki çalışmala-
nnın o denli büyük bir zaferle so-
na ereceği o sırada hatır ve haya-
limizden dahi geçmiyordu; ama,
orada yararlı ışler görebileceği
kesindi dıye yazar.
Türkiye Cumhuriyeti'nin ku-
rucusu Atatürk'ün devraldığı top-
lum, yüzyıllar boyunca içlerine
korku, aşağıhk duygusu, kolay-
ca kışkırtabilirlik ve umutsuzluk
zerk edilmiş, çoğunluğu köylüler-
den oluşan bir "kffle tophırraTydu.
Atatürk'ün amacı bu toplumu dû-
şünen. sorgulayan, düşünce ve
kandarını açıkça dile getiren bir
'kamu toplumu'na, demokratik
bir tophıma dönüştürmektL Bu-
nun da tek yolu eğitim ve öğre-
timdi. 1 Mart 1922'deTBMM"de
yaptığı konuşma bunun kanıtı-
dır. ("Yıkun Kuramı ve Tûrkiye
Cumhumeti'nin Geleceği Üzeri-
ne" Cumhuriyet, 23 Şubat 1998).
Bu amaçla atadığı bir eğitim ko-
misyonu, Köy Enstitüleri tasan-
sını hazırladı. Tasan Inönü döne-
minde Hasan ÂH Yücd' in bakan-
lığı zamanında yasalaştı. Yirmi-
yi aşkın Köy Enstitüsü açıldı.
Ama Atatürk'ün 'büyükuyku'ya
yatmasından sonra, toplumu ka-
mu toplumuna dönüştürmeye ye-
terli sayıda Köy Enstitüsü açılma-
dan, mezarlanndan çıkan "zom-
bilerin" (yaşayan ölülerin) baskı-
sı ve Ikinci Dünya Savaşı'nı iz-
leyen demokrasi rüzgânnın etki-
siyle toplum, kamu toplumuna
dönüşmeden çok partılı sisteme
geçildi ve giderek günümüzün
bunahmlı durumuna geldik. Öte
yandan, bağımsızlık savaşunızı
izleyen yıllarda Batı'nın ve daha
sonra Uzakban'nın "zehhüörüm-
cekleri" (tarantulalan), yavaş ya-
vaş ağlannı ördüler. Türkiye Cum-
huriyeti'nin bağımsızlığını yok
etmek ve sömürgeleri yapmak
için çalışular, Bir ölçüde de ba-
şanlı oldular, oluyorlar.
Peki biz nerede hata yapük?
Çünkü biz, tarihin amacuu, anla-
nunı algılavamadık. Tarihsel geç-
miymizi Atatürk gibi yorumla-
\ıp değerlendiremedik. Atatürk,
devrimlerin sonsuzolduğunu, za-
mannı akışı içinde sürekli yenile-
nerek sürüp gitmesi gerektiğini
bilen bir insandL Biz bunu bfleme-
dik, de\Tİmlerini sürdüremedik,
>-a>gınlaştıramadık.Ne bekliyor-
duk? Rüzgâr ektik, firtına biçiyo-
ruz. îşte bu nedenlerle bugün, acı
verici de olsa, Türkiye Cumhu-
riyeti'nin Atatürk dönemındekı
bağımsızlık düzeyine ve saygın-
lığına ulaşmasının, yahıızca ve
yalnızca, dünyanın sıyasal den-
gesinin değişimine bağlı olduğu
kamsındayım.
Bugünlerde her nedense Erzu-
rum Kongresi'nde ahnan karar-
lardan ikisi hatınmdan çıkmıyor:
u
Ne türlü olursa olsun, yabancı-
lann topraklanmıza girmesme ve
işlerimize kanşmasına karşı Os-
manlı hukümetinin dağılması ha-
Knde uhıs, birükte direnecekvesa-
Minacaktu-." "Yabancı doletk-
rin güdümü ve koruyuculuğu
kabul olunamaz."
Savaşlar, Politikalar ve İnsanlar..
tsmet Kemal KARADAYI Hukukçu
A
BD, Türkiye'yi
savaşa iterken
azarlıyor, tehdit
edıyor. "Hükümet'' eden
"bizimkiler''se Kurtuluş
Sa\ aşımızın, Atatürk ve
kadrosunun, halkımızın
kabul etmediği "man-
da*lann sanki hemen ya-
nı başında...
Hani yoksulluk ve yol-
suzluklarla savaşım? Ha-
ni "dokunulmazhk" so-
runu? Hani gerçekten de-
mokrasi? Ve neden "5
arü üç"; "tarikat"lı, "iki
baş"lı, "türban"lı dılek,
çalışma, direntı? Cum-
huriyet, Atatürk, de\Tİm
derslerinin ulusal eğitim
ve öğretimden kaldınl-
I
ouery
{ teori ) pratik )
yeniden KABLO TV'de
ISTANBUL S19
(Anadolu)
İSTANBUL C22
(Avrupa)
ANKARA C22
İZMİR C25
BURSA C25
ADANA C24
ANTALYA
GAZİANTEP
KAYSERİ
KONYA
BALIKESİR
+Bandırma
DENİZLİ
ERZURUM
İZMİT
+Gebze
SAMSUN
TEKİRDAĞ
+Çorlu
YALOVA
+Çiftlik
ZONGULDAK
+K.Ereğli
ESKİŞEHİR
MERSİN
C24
C25
C24
C24
C26
C26
C26
C26
C26
C26
C26
C26
C26
C26
ma çabalan neden?..
Bir türlü bir araya ge-
lemeyen "solcu'Mann
gözlerinin içine baka ba-
ka, bir "merkezci" parti,
"Amerika bu savaşta Id-
mi vnracak" diye sonryor.
Ben yanıt vereyim: Ha-
ni şu üsler, konuşlanma-
lar, toprak kullanım ve
"işgal"leri, borçlandır-
malar, ambargolar, ye-
deklen kısıtlanmış yar-
dım silahlan, Ortadoğu
hesaplan vb. var ya, erin-
de gecinde onlara daya-
narak Türkıye'yi!..
"Türkiye Sorunlan"
dergisinin değerli yöne-
tıcısı Dr. ABNejatOiçen.
derginin Şubat 2003 sa-
yısmda, iki ilginç yazıy-
İa şunlara değiniyor:
*._TBMM'niniIkgiz-
li otunımunda Mustafa
Kemal, baknuz nelersöy-
lüyor: 'Ferit Paşa Kabi-
nesi'nin kabul ettiği şe-
yi kabul etmek, şerefi-
mizi. hayatımızı, her şe-
yimizi bırakmak, yani In-
gilizlere esir olmaktır.'
ABD'nin Irak'a yapaca-
ğı saldınnın ülkemiz için
kısa erimde yarar sağja-
yacağuu savunanlar, bu-
nun uzun erimde büyük
zararlan beraberinde ge-
tireceğini ya görmüyorya
da görmezden gelhorlar.
Sözüne güvenilmeyen
devletkrin başında geür
ABD. Mustafa Kemal, 1
Mayıs 1922 günü şunla-
n söyfeyecekun 'Iş, mem-
leketin savunması oldu-
ğuna ve bu iş ordunun da
temel görevi bulunduğu-
na göre, bütün bu vasıta
aynı emir ve kumandada
bulunacak, şunun bunun
elınde olmayacak, güç-
lerin genel yönetimi, yü-
ce Meclis'inize yönek-
cektır." ABD, Irakinsam-
na sadece öbnek seçene-
ğini bırakryor. O seçenek
günün birinde, öyle öl-
mektense ölmevi tercih
edecekyüzbinlerce 'can-
lı bomba'nın doğmasına
neden olabiür..."
Mehmetçiğin yaşamı-
nı dolar karşılığında sat-
maya hiçbir siyasal ikti-
dann hakkı olmamalıdır.
Hiddet, şiddet, dehşet,
kan!. Nefretidir, kimi ki-
şi ve kuruluşlann, çıka-
nna engel sandığı öteki
kişi vekunıluşlarüzerin-
de uygulamalı duyarsız-
lıkları... Öldürüm öçrür,
"cinayeftir... Böyle bir
savaş haksızdır, insanlık
dışıdır... Bir yandan da
u
insanın insana kullu-
ğu"nu istemektir... Hal-
kı, insanı sevdiklerinden
ayırmak, yoksun bırak-
mak.. aç susuz bırakmak..
türlü işkencelerle baş ba-
şa bırakmak! "Zu-
lüm"dür, "zaHm''liktir,
"adamgibiadam"lar için
"zul'Mür! "Düşman"
kim, "pişman" kim, iyi
düşünüp taşınmalıyız...
METİN GÖKTEPE
GAZETECİLİK
ÖDÜLLERİ
1- Bu y« oltıncta yapJocok
olan yanşma uç daöa
düzenlenmıştır.
Haber Odulu (Gazet^TV)
Fotoğraf ve Gofünlu 6-
dulu (Gazete-TV)
Yefel Gazetealık Odüü
2- Yanşmaya 20 Mcxt 2002 tanhmden sonra yayımlanmıı ofcın eserief
katılacakfe.
3- Yanşmcjya katılaccık olan esefefden, yaalı basnda yoyamlanmış o-
lanlann, 1 asi, 15 fotokop olarak gonûerimes gerekmektedır. TVde
yayınlanmi| olan esertefden ıse 1 omek (VHS) gonaenlmea yetertidir.
4- Fotoğraf dalında yanşnnava katılocak eserienn, arka yuîlennın sol att
koşeane, bir etıkefle esenr ad, çekıldığı yer ve tanh yazılacaktir. E-
sertefin en az 18x24 cm ebattanoaa (renkiı ya da SJvah beyaz] ol-
mas gerekmeJctedtr.
5- Adaylann, esertennı kısa özgeçmışteri ve ıkltotoğraflanle bıride,
"Metın Goktepe Gazeteciik OduUen" Meşruiıyet Caddea, N0.182\2
Ferah Apartmanı, Şışhane\lstantxıl adresıne gondermeten gerek-
meldeclır Yanşmaya katılacak odaytar. esertenni en geç 20 Mart
2003 lanhıne kadar betırtılen odrese ulaştırocaklardr.
6- Kazananlara odullen Metın Goktepe'mn aoğum gunü olan 10 Nısan
2003 tarihınde auzenlenecek torenie venlecektır
ÖOJLJÛRS
Celal Baştangıç. Enıs Berberoğlu, Incüay Cangöz, Taytun GonullO, Meh-
met GOç, Banu Güven, Ahmet Hakan, Fikret lllaz, Nadıre Mater, Cüneyt
Ozdemır, Fatti Polat, Gul Selçuk, Nedım Şener, Ece Temekııan, Ragjp
Zarakolu
PENCERE
Zoraki Demokrasi?..
Yeni Dünya Düzeni'nin Sezar'ı yada Führer'i ro-
lüne soyunan Başkanlar Başkanı Bush, Müslü-
man -ve de petrol- coğrafyasına ilişkin planlama-
sını 26 Şubat günü VVashington'da yaptığı bir ko-
nuşmayla gözler önüne süslü ve renkli bir şark ha-
lısı gibi serdi.
Irak savaşı bu masalda bir küçük başlangıçtan
başka şey değil...
Kan man akacak, çoluk çocuk ölecek, hayatlar
sönecekmiş; boş verin...
Ortadoğu'nun tüm Müslümanlarını bundan böy-
le Başkanlar Başkanı Bush yönetecek...
Kolay olmayacak bu iş...
önce Saddam tepelenecek, sonra Irak işgal
edilecek, ardından halka acil destek sağlanacak,
dikta ve kuşatma altında ezilmiş ve aç kalrnış kit-
leler bir soluk alarak 'oh kurtulduk' diyecekler...
Irak halkmın geleceğini sağlaması için ABD'nin
Bağdat'ta uzun bir süre demir atması gerekiyor...
Irak'ta demokrasi kurulacak!..
Ortadoğu'daki öteki halklara örnek olması ge-
rekiyormuş Irak'ın...
Bölgede Israil'in de sineye çekeceği bir Filistin
devleti defterde yazılı...
Arap yanmadasında yaşayan tüm ülkeler, Irak'taki
yeni modeli örnek alacaklar...
Başkanlar Başkanı Bush tüm Müslümanlara bi-
çilen düzenin en tepesınde olacak...
•
Profesör Bernard Levvis. Ikinci Dünya Sava-
şı'ndan sonra bağımsızlıklannı kazanan Müslüman
toplumlann dramını nasıl özetlemişti?.. Araplarba-
ğımsızlıkla özgüriük arasmdaki farkı acılaıia yaşa-
yarak öğrenmişlerdi; sömürge olmaktan kurtul-
duktan sonra bağımsızlıklannı kazanmışlar; ama,
zalim diktatörierin baskılan altında özgürlüklerini yi-
tirmişlerdi.
Bush bufikirdenmi esinlendi, bilinemez, ama Baş-
kanlar Başkanı diyor ki:
- Irak'a savaşla gireceğım, ülkenin bağımsızlı-
ğını yok edeceğim, Bağdat'a yerleşeceğim, halkı
zalim diktatörün elınden kurtarıp özgühüğüne ka-
vuşturacağım...
LeMondegazetesiBush'untutumunadenkdü-
şen deyişi bulmuş:
"LJberal Emperyalizm"
Olurmu?..
Olmaz olmaz deme...
•
ABD tüm Müslüman toplumlan, tam kırk yıl, Sov-
yetler'e karşı tepe tepe kullandı.
Ancak "komünizm tehlikesi" gündemden kalk-
tıktan sonra gerçekle yüz yüze gelindi.
Müslüman dünyasında kırk yıl irticayı pompala-
mış olan ABD şimdi diyor ki:
- Islam coğrafyasına demokrasiyi getireceğim,
Irak savaşıyla bu işe başlıyorum.
Savaş ve demokrasi!..
Ya da zorla demokrasi?..
•
Yusuf Ziya, karikatürist Necmi Rıza'ya Akba-
ba'nın kapağı için arada sırada espri bulurdu.
Bir gün sordular:
- Ziya Bey bu esprileri nasıl buluyorsunuz?..
Ortaç yanıtlamıştı:
- Kimi zaman espri gelir, teslim olur, kimi zaman
da ben esprinin ırzına geçerim!..
Müslüman toplumlara demokrasi perisi teslim ol-
muyor; Müslüman, demokrasi perisinin ırzına ge-
çiyor; ama, 0 zaman da demokrasi demokrasi ol-
muyor.
HABERiNTEKADRESi
ABDORDUSU
HALKI, ÜLKEYi, ORDUYU
BÖLMEYE GELiYOR
• ABD-YUNAMSTAN GiZü ANLAŞMAS1
• AMERıKALİLARIN AKPü BEUEDİYELEFE
SURPRıZZiYARETi
• PAPADOPULOS'UN YÖNETTıĞiKATüAMLAR
• C. ZAPSU: "9 MARTTANSONRAYENİ HÛKÛMET
• AKP, ESNAF^I VERGiS8\fi ARTIRACAK!
Aydınlık
HER PAZAR BAYJLERDE
tSTANBUL ASLİYE 10. HUKUK
HAKİMLİĞİ'NDEN
2002/347
Davacı Mitat Ataoğlu tarafindan davalı Emine Cz-
bek mırasçılan aleylıine açılan tapu ıptalı davasında
Öveçler 2. Cadde No: 72 4 Dıkmen Ankara ade-
sinde bulunan davalı Rahıme Salman'ın adresı zab-ıa-
cada tespit edılemedığuıden adına ılanen teblıgat ^a-
pılmasına karar verilmış olup, mahkememiaa
2002/347 E sayılı dava dosyasının duruşmasımn
8.4.2003 günü saat 10 OO'da oldugu, behrtılen d«nş-
ma günü ve saatınde mahkemeye gelmesı, gelmecigı
veya bır vekille temsil edılmedıği takdırde yargılana-
ya yokluğunda devam edileceğı hususu da\a dılekçra
yenne geçerh olmak üzere ılanen teblig olunur
Basın: 8845