Katalog

SAYFA + CUMHURİYET 12 MART 2003 ÇARŞAMBA OLAYLAR VE GORUŞLER AÇI MUMTAZ SOYSAL Asıl Hata Nerede? BİRLEŞMİŞ Mılletler ıçın çalışan yabancı dıplo- mat, Lahey'dekı Kıbns toplantısında soruyor "S/- zın tarafnıçın bıze böylesıne kızgın^ Nerede hata yaptık da bu duruma gelındı?" Doğal karşılık, "Bu sorvyu sız kendı kendınıze sor- malısınız, ınsan, olaylann ardından, soğukkanlılı- ğını toplayıp, kendılığınden de bulabılırbu çeşıtso- rulannyanıtını" olabılırclı Amayınede, yardımcı olup anlatmak gerekıyor "Galıba, önunuzdekı çıkmazı aşabılmek ıçın karşınızdakı sorumlu ve gorevlı ın- sanlaria müzakere etmekyenne, onlan atlayıp hal- kı devreye sokarak sonuca varmak ıstedınız, on- dan oldu " Gerçekten de, Kıbns'takı mıtıngler, meydanlara yığılan kalabalıklar, sorun çozmek ısteyenlen ken- dılennce, pek pariak bırduşunceye getırmışe ben- zıyor Müzakere masalannda oyalanmak yerıne, referandum yolunu kullanıp sorunu o yoldan çoz- mek Hem daha kolay, daha demokratık • • • Sıyasal bılım ve anayasa hukuku kıtapları, "hal- koylaması" da denen referandum yontemının demokratıklığı konusundakı tartışmalarla doludur llk bakışta, son derece demokratık bır yontem Doğrudan dogruya halka soruyorsunuz ve bınler- ce, yuz bınlerce, mılyonlarca ınsan karar venyor Ama, sorunun nasıl soruluprfadeedıldığınden baş- layıp kampanyanın nasıl yurutulduğune kadar bır yığın aşama var kı, bunlann hepsı halkın yanıtını çar- pıtmaya, değıştırmeye ve hatta ıstenen yone çek- meye yarayabılıyor "En demokratık yol" denen halkoylamasının, tam aksıne, halk ıradesını ters yonde ortaya çıkarmaya kadar varması ıçten de- ğıi Hele, ortaya konan ve bellı bır çozume vardınl- ması ıstenen sorun, dallı budaklı, aynntılı ve denn- lığı olan bır sorunsa Kıbns sorunu gıbı 0 sorunu çozmek ıçın, yuzlerce sayfalık bır me- tın uzennden "evef" ya da "hayır" demenın ne an- lamı olabılır'' Ustelık, yıne son durumda olduğu gıbı henuz ta- mamlanmamış, buyuk eksıklıklen bulunan, nere- deyse nasıl doldurulacağı bılınmeyen açık çek nı- telığınde bır metınse bu? • • * Bırleşmış Mılletler yucelığınde ve saygın kalma- sı gereken bır kuruluşun müzakere masasında alınamayan sonucu referandum yoluyla almaya kalkışması, yalnız Kıbns gıbı sorunlaryumagı bır ada- nın ıkı yanındakı devlet yonetıcılerını değıl, dunya- nın herhangı bır koşesındekı herhangı bır devletın yonetıcılennı de çıleden çıkaracak bır yaklaşımdı Tartışılarak, goruşulerek vanlmış bır sonucun uy- gun bulunup bulunmadığını halkyığınlannasormak başka, boyle bır sonuç ortada yokken ham ve uzun bır metnı "evet-hayır"\a bağlamak başka Herhalde, Lahey göruşmelennde sonuca vanl- mamış olmasının gensınde, boyle bıryontemle kar- şı karşıya bırakılmak ıstenen ınsanların kırgınlığı vardır ALAN SORUMLULARI ARANIYOR Bır basın kuruluşunun Istanbul Ankara Izmır burolannda gorevlendınlmek uzere aşağıda belırtılen ozellıklerde ALAN SORUMLULARI aranmaktadır • Yuksekokul mezunu • 35 yaşını aşmamış, • Oto ehlıyettı • Word-Excel bılen, • Aktrf çalışmayı seven ve olumlu ılışkıler kurabılen • Yaratıcı, yonlendıncı olan Not llk değeıiendırme, yazılı başvurular arasından yapılacaktır Başvuru adreslen: Yenı Gun Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A Ş Turkocağı Cad 39/41 Cağaloğlu - 34334 Istanbul E-maıl fkuza(âttnetnettr Faks:(0212)513 95 81 Dıl Derneğı'nın Turkçe Sozluk'unu, Yazım Kılavuzu'nu kullanmak hem Turkçe'ye, hem demeğe katkıdır. Bilgiiçin: 0312-425 83 60 M. KemaPin Uyansı ve Gösterdiği Yol... Başkomutan Paşa, çok onemlı bır noktada bızlen uyanyor "Bu zahın cephe, ordu cephesmın sarsılması, değışmesı, mağlup olması, çozulmesı hıçbır vakıtte bır mılletı ve bır memleketı mahvedemez Bunun hıçbır ehemmıyetı yoktur Asıl haızı ehemmıyet olan ve asıl memleketı temelmden yıkan ve halkını esır eden dahılı cephenın duşmesıdır " . Atilla O N G A N Bağımsız Cumhum et Partıst Ist î! Başkanı U lus olarak varlığı- mıztehhde Bağım- sızhğımızı yıtırmek endışesı ıçındeyız Yurtse\erlerbugı- dışe karşı tepkı gostenyor, bır şey- ler yapmak ıstıyorlar Değışık gruplardan uhısal cephe çağnlan gebyor Fakatyurtseverlerın.guç- lu bır partısı, guçlu bır orgutu, da- ha da kotusu, ulusal mücadeleiçin beffi bir stratejileri de yok. Duşunelım' Tanhımızı anım- sayalım Mustafa Kemal Paşa bu- gunler ıçın de bıze yol gosterme- dımı'7 "Efendüer, bu düşüşün başlan- gıcı korkuyla, acizJe başlamışür. Turkıye \e Turk halkı \ e nasılsa bunlarm başma geçmiş birtakım insanlar, galıp duşmanlar karşı- sında sessızhğe mahkûmlarmış gıbı Türkiye'yi atd ve çekingen bir halde turuyoriardı... memle- ketın \ e mılletın menfaatlennın ge- reğmi yapmakta kararsız ve kor- katkülâr." Bu cumleler Başkumandan Pa- şa'nın 6 Mart 1922'de TBMM'nın gızlı otunımundakı "Arkadaşlar; bu akşam cepheye hareket edece- ğnn" cumlesı ıle başlayan konuş- masuıdan Füaradamlannınken- dılennı kuçuk görduklen bız adam değılız ve olamayız dedıklen gun- ler, " „ bid kayrtsız şartsız, caın- nuzL tarihimizi, mevcudryetimizi duşman olan \e düşman okfuğu- na hiç şüphe edilmeyen Avrupab- lara enıanet etmek isthoriardı. Onlar bizi idare etsin dryoriardi.'' Konuşmanın devamında duru- mu duzeltmek ve ınsan olmak ıçın Avrupa'dan oğut (nasıhat) alma- nın, ışlerımızı Avnıpa'nın emel- lenne gore yurutmenın yanlışlı- ğına ışaret ettıkten sonra "Han- gi istikia] vantar ki yabancuann planlan ile yükselebilsin. Tarih böyle bir şeyi kaydetmemiştirJ n Ulkeye getınlen ıyıleştınlme kvırullarına karşı çıkarak, me\ kı- lenmızı onlara v ermenın yanlış- lığını ıfade ettıkten sonra, "Efendiler; Turkrye'yi ruttuğu buyanhş\oQardan çokiışe ve yok olmaya göturen bu vadiden kur- tarabilmek için butun âlımlenn keşfettıklen bir hakikat \anfar: 0 da Turkıye'nın temel duşun- cesını yenı bır ınançla ele geçır- meyı gereklı kıhyordu Yanı çık- mazdakiTürkiye'de hükümetgö- rüşunii değıştırmek gereklıydı Mılletı duştuğu felaket çıkmazın- dan kurtarabılmek ıçın millete benliğini taıutarak hayat ve istik- lafini kurtarmak için uğraşmaya kabılıyetlı olduğunu anlatmakta yeni bir maneviyatın getişmesi ge- reklı ıdı Bu manevıyat ıse hükü- met görüşününtemeİden değişme- si ile mümkün olabilir." Sankı, Mustafa Kemal 6 Mart 1922'de Bınncı Meclıs'e değıl, bızlere hıtap edıyor Varhğımızı korumak ıçın uç mudafaa \ asıta- sını sıralıyor Uhıs, Meclis, Or- du._ "Bunlardan birisi ve asıl en önemnsi doğrudan doğruya uhı- suntumüdür. Hayat ve ısuklalı ıçın kalp \ e vıcdanında oluşan arzu ve emellenn gelışmesındekı mane- vı dayanma \ e kuvvettır Mıllet bu yurekten arzusunu ne kadar ıç- ten kuv\ etlı açıklamakta başan sağlarsa \ e ne kadar vıcdaru emel- lennı \ e bu emelın oluşmasında- kı kararlı ınançlannı gostermeye muvaffak olursa, duşmanlanmı- zın şıddetlı hucumlanna karşı o , kadar kuvveth mudafaa vasıtala- nna mahk olduğumuza kânı ola- bılınz tkinci mudafaa vasrtamız efen- dıler, bu mılletın hakıkı ve sela- hıyet sahıbı temsılcılennden mey- dana geldığınden Yuce Kurulu- nuzun arzusu \e ulusal gerçeğı açıklama ve ıspata \e bunun ge- reğını butun kanaatınızle tatbık- te gostereceğuıız azimveyığıtlık- tır Yüce Heyetiniz bütün dünya- ya karşı ne kadar çok dayanışma ve birlik içinde \e milH arzuyu be- lirierse hiç şüple etmemelrviz ki, düşmanlanmızın hucumlanna karşı çok kuvvetn' ve en kuvveöi mudafaa vasrtasına sahip ohıruz. Efendıler, yıne ulusun silahlı eviatlanndan oluşan üçüncü mü- dafaa vasıtanuz duşman karşısın- da toplanrtuş olan ordumuzdur." M Kemal, düşmana karşı du- şunulen cepheleri ikije ajirryor: "Herkesın malumu olduğu bır tabırle arz edevım dahih' cephe, zahiri cephe. Dahih' cephe, aslo- lan cephe bütün memleketin a\- nı fikir ve kanaatte olarak, yek vücut olarak, tesıs ermış olduk- lan cephedır Gorunurdekı cephe doğrudan doğruya ordumuzun duşman kar- şısında gostermış olduğu cephe- den ıbarettır " Başkomutan Paşa, çok onem- lı bır noktada bızlen uyanyor "Bu zahın cephe, ordu cephesi- nin sarsılması, değişmesi mağhıp olması, çözülmesi hıçbır vakıtte bir miOeti ve bir memleketi mah- vedemez. Bunun hıçbır ehemmı- yetı yoktur Asıl haızı ehemmıyet olan v e asıl memleketi temeHnden yıkan ve halkını esir eden dahili cephe- nin düşmesidir." Mustafa Kemal Paşa'nın uya- nsı devam edıyor "Işte bu hakı- katı bızden daha fazla bılen düş- manlanmızkı, başta en zelıl duş- man olan tngılız, asıl bu cepheyi yıkmak için, ıkı uç seneden ben, ve asırlardan ben, uğraş vermek- tedir. bızı ıçımızden yıkmaya çalışıyorlar Düşmanlanmızın bız- ce malum olabılen, malum ola- mayan daha çoktur şuphesız, ze- hırlı teşebbuslen hakıkaten kor- kunçtur Ne yazık kı, duşmanlanmız bu uğurda her turlu fedakârlığa kat- lanmaktan kaçınmamaktadrrlar Çunku Turkıye'nuı yok edılme- sı kendı hayatlan ıle karşıt bır du- nım oluştunıyor Bundan dolayı en çok önem verdikleri, miüi gi- rişimi içinden yıkmak ve dahih' cepheyi yıkmaktır. Bu arada dıkkatımızı çeken ha- dıselerden olduğu ıçın arz edebı- lınmkıgünevdoğucephemizdebir Kürdistan meselesi ihdas etmek ve oradaki masum halkın düşün- celerini kanşünmş, bozmuş ve genel birtiği bozmak için her tür- lü girişime kalkışnuşlardır. Şup- he yoktur kı, Hukumetımızce bun- lann v aktınden evv el onune geç- mek ıçın lazım gelen tedbırler alınmıştır " Meclıs"ın bırlığının onemını bır daha şu cumlelerle vnrgulu- yor "HevetiCeffleniz(YüceKu- rulunuz), ne kadar çok birtik ve dayanışma içinde samnnı olarak, ılenyı gorerek hareket ederse da- hili ve harici cephelerden o kadar emin ve müsterih olabiürsiniz. Yüce Hevetinizhı davranış şek- Bve bılcumle vazıyetlen düşma- na ümitvermedikçe, dahilive ha- ricicephekrinverinden ovnama- sına inıkân yoktur. Bızlere bundan guzel uyarma ve dogru gosterme olabılır mı9 Bu cumlelenn tumu, Mustafa Kemal Paşa'nın, Sakarya Savaşı v e o gunlenn sıyasal durumu hak- kında Buyuk Taarruz'dan once, Mıllet Meclısı'nın kapalı oturu- munda yaptığı konuşmadan alın- tılardır Başkumandan Mustafa Kemal, aşağıdakı noktalan vur- gulayarak - Ulkedekı çokuş, korku v e acz ıle başlamıştır - Ökenin başmda olanlarçekin- gen v e kararsızdırlar. - Varhğunız yabancdara v e on- lann kurullanna emanet edile- mez. - Hıçbır istiklal yabancuann nasihatve planlan ikyükselemez. - Bu tutulan yol yanlıştır Çö- küşten kurtulabibnek için yeni- den milli benüğimıze kavuşmah- yız. - Hükümetin yeni bir görüş sa- hibi olması gereklidir. - Uç mudafaa v asıtamız, Uhıs, Meclis ve Ordu'dur - llusun inana v e Mecfis'in ka- rarhhğı v e davanışması temeldir. - Dahili cephe çok önemhdir. - Mecüs'in şekli düşmana ümit vermedikçe dahib' v« harici cep- hekrin yerinden oynamasma im- kân yokrur." curnlelen ıle bızlen uyarmak- ta v e yuruyeceğımız yolu goster- mektedır 'Zam Yok!' Diyenlerde Utanma Yok! Dr. Cengiz ABBASGİL Huh P etrol fıyatlan su- dır Anayasadan kaynak- reklı artıyor Bu lanan dev letın sosyal go- gıdışlebırayakal- revleruıın ıse boyle brr reklı artıyor Bu gıdışlebırayakal- maz ıkı mılyonun uzen- ne çıkacağı kesın Buna bağlı olarak yurttaşın su- yundan ekmeğıne ığne- sınden ıphğıne yansıyan sonuçlan ıle hayat her geçen gun zorlaşmakta- dır Ama olsun hukumet edenlenmıze gore bun- lar zam değUdir. Ozal'ın öğrencUeri ekonomiden peldyi derece aklıklan gi- bi, pişkinlikleri ile de bir numaralar. Oyle ya bun- lar serbest pıyasa ekono- mısının doğal sonuçlan- duzende ne onemı \ar Varsa yoksa serbest pı- yasa ekonomısı Herder- de deva Yurttaşın canı çıkmış Kımın umurun- da Butun bunlar zam yok soylemlen ıle yapılıyor Devlet yonetmenın ağu-- başhlığı (cıddıyetı) ıse ayaklar altında Yonetımdekı bu hafıf- lık son butçe çalışmala- nnda ve açıklamaların- da da goruldu Uç ay gı- bı uzun bır sure hazırla- namayan butçe, ancak sa- vaş va banşa ılışkın tez- kerenın reddmden sonra Meclıs'e getınlebüdı Ke- rametı de ortaya çıktı Ret sonucu dış parasal destek sağlanamayınca daha fazla bekletılemedı Ancak yurttaşa buıdrnl- mek ıstenen yenı yukler- le bırlıkte "Neymişefen- dim tezkerenin geçme- mesi nedeni ile umulan dış parasal destek sagla- namadıgından.bunun da bir bedeh olacakmış." O bedel de yenı ek v ergıler, sağlık ve savunma gıder- lennden kısınhlar olarak ortaya çıktı îşm ılgınç yanı gostenlen gerekçe Dış parasal destek bulun- mayışı Devlet yonetı- mınde boyle cıddıyetsız- lık olur mu 9 Eğer umu- lan destek gelseydı getı- nlen yenı vergıler olma- yacak mıydı 7 Bıze gore bunlann hepsı dayanak- sızdır İşin kökünde dev- let yönetimindeki bece- riksiznk ve hafifttk yat- maktadır. Zıra aylardır IMF ıle yurutulen goruş- melerde butun bu konu- lar goruşulmedı mı° Ge- tınlen ek vergıler karar- laştınlmamış mıydı9 Tez- kerenin reddedılmesı on- lar ıçın bulunmaz bır fır- satoldu Dedıklen olma- Basın Enstitüsü Derneği Gazetecilik Sertifika Programı TÜRITMEDYASININ DAHA IYI GAZETECILERE IHTIYA • Program: 3-5 sene arası deneyim • •• : • Yer: Boğaziçi Universitesi Kampüsü • Tarih: '• '.' : • j 5 Haziran • Ct •'• 'uzmanlık a;anına gore se. T r ı..ba avnlmıştır. • Ders ve Seminerlerden bazılan: /Vtedyada Et.r. ve Sosyai Soıunr.iuluk Türkiye'yi daha açık bir roplum haline getirecek ve Türkiye'de ifade özgüriüğünü artıracak etken medyadır. Türk medyasının kalitesini artırmak, etik ve profesyonel bakış açısını gelişHrmek için şimdi medyanın daha iyi gazetecilere ihtiyacı var. Kariyerinde daha hızlı ilerlemek ve gazetecilik alanında kendini geliştirmek isteyen tüm genç gazetecileri 'Basın Enstitüsü Derneği Gazetecilik Sertifika Programı'na çağınyoruz. Türk ve dünya basın tarihinin en önemli gazetecileri ve akademisyenlerinin eğitmen olarak katılacağı 'Basın Enstitüsü Derneği Gazetecilik Sertifika Programı', ülkemizdeki medyanın geleceğine hizmet edecek geniş kapsamlı bir gazetecilik eğitim programıdır. Son başvuru tarihi : 24 Mart 2003 Başvurularınız için : basvuru@tbed org (0212)224 95 13-15 ya Medyc tasın Enstitüsü Dern İlik Sertifika Programt için katitımolar tiiçbir ücret ödemeyecektır dığından ulusun onurunu kurtaran Meclis karan- na saygı gostenlecekken, tersıne butçe yasası ıle ulusa ceza verme yoluna gıdıhruştır Fatura 'yeter- sizyönerim'e çıkması ge- rekırken yavuz hırsızh- ğı oynayanlar tarafından fukara yurttaştan çıkanl- mak ıstenmıştır Butun bunlar olurken akıllı yo- netıcılenmız yurttaşın ha- yatından memnun oldu- ğunu, yenı yuk getınl- medığını, zam yapma- dıklarını soyleyebılme pışkınlığını gosterebıl- mektedırler Dev letın buyuk bır tı- can ışletme olduğu du- şuncesmın egemen oldu- ğu kafalarla yonetılmesı ıle vanlan sonuç boyle olur Boyle olunca da "Zam yapmıyoruz,vergi getirmiyoruz, yurttaşlar haOerinden hoşnut" soy- lemlen de onlar ıçın son derece doğal olmaktadır Oysa bu uygulamalann bal gıbı yenı vergı, bal gıbı her gun yenı zam ol- duğunu kendılen dahıl butun dunya âlem bılı- yor Ancak bılmedıklen bu" şey var Oda anayasanın sosyal devlet ılkelen Anayasamızın 73 mad- desı, "Vergi yükünün adaledi ve dengeli dağılı- mı maliye politikasının sosyal amaddır" buyur- maktadır Ama anlaya- na Tezkere geçmedı dı- ye bahane yaratarak ulu- sa bedel odetme cezası kesme anlayışının sonu yoktur Sonunda ulus, bu anla- yışta olan yonetıcılen- mıze demokratık yolla oyle bır ceza keserkı gel- dıklen gıbı gıderler Ama olan yıne yurttaşa olur Aydınlık Ataturkçu doğ- rultuda, sosyal hukuk devletı ılkelen ıle yuru- nen yolda boşuna zaman kaybedılmış olunur PENCERE İktidarımız IMF, Muhalefetimiz Dünya Bankası.. Haber çoğu gazetenın manşetıne geçtı Dunya Bankası Turkıye Temsılcısı Ajay Chhibber AKP Hukumetıne vermış verıştırmış Demış kı "- Turkıye 'nın butçesı yoksullara karşıt1 Çıftçı- lere, orta sınıfa zarar venyor, her zaman orta sınıf ezılıyor Bu butçe vergı odemeyen kesımı destek- lıyor, vergı verenı cezalandırıyor " Neymış9 Islamcı AKP ıktıdarının yaptığı devlet butçesı yoksullara karşıtmış Turkıye yenı bır doneme gırdı Iktıdanmız IMF Hukumetı Muhalefetimiz Dunya Bankası Demek kı bugunlen de gorecekmışız, yoksa tam somurge mı olduk9 • Yerkurenın patronajı gen ulkelen çekıp çevırmek ıçın ıkı kurumu cuk oturtmuştur Bırsı Dunya Bankası ötekı IMF Gırtlağına dek borçlu Turkıye bu ıkısı arasında şamar oğlanıdır Herkesın bıldığı gıbı IMF bu kez borç venrken yal- nız para, kredı, taksıt, faız, vesaıre ıle de yetınme- yıp sıyasal model açısından Türkiye'yi 66 ya bağ- ladı Ister koalısyon hukumetı olsun Ister Islamcı olsun Hangı hukumet olursa olsun, IMF'nın dayattığı programı uygulamak zorundadır Başbakanın kansı nasıl gıyınıyor? Turban mı takıyorO Çarşaflı mı'' Türkiye'de Başbakanın kansı ısterturban taksın, ıster mını etek gıysın, hıçbır şey yazmaz, yeter kı elın Frengının programı tıkır tıkır uygulansın Iktıdann başı ıster Gül olsun Ister Tayyip.. Ister gundebeşvakıtnamazkılsın ıster ŞeyhEfen- dı'sının her akşam turbesıne vanp mum yaksın, yeter kı kâfirın tezgâhına bıat etsın • IMF ıle Dunya Bankası'naşamaroğlanı yazılmak Islamcı sıyasetın de yazgısıdır bu arada muhale- fetimiz de once kekemeleşıp sonra dılsızleşınce, bu ışlev Dunya Bankası'nın Turkıye temsılcısıne mı kaldı-7 Halkımızın posasının çıkanlması karşısında Ajay Chhıbber'ın yureğı mı dayanamadı'' Yoksa hazretın bır başka numarası mı var? Ne olursa olsun, Islamcı AKP nın Anadolu Mus- lumanlarına reva gorduğu ezıyet, adaletsızlık, so- muru sıyasetı karşısında elın gâvuru, Frengı, kâfı- rının kendını tutamayıp ısyan etmesı ıbret dersıdır • Recep Tayyip AKP lıden olarak yoksul halkın sır- tına 15 7 katnlyonluk vergı ve zam bındırdığı sıra- da Sıırtlılere dedı kı - Benı seçın' Koltuğa oturdum mu, dıleyın ben- den ne dılersenız'' Bu tezgâhın ahlakı bır yanı var mı'' Ey ahalı' Turkıye halkını kım vurduya getıımek ıçın bu kez Islamcı takımı ıktıdara geçtı Eşlerının turbanlı olduklanna bakmayın, bunla- nn sıyasetlen çınlçıplak gozler onunde DENİZ SOM deyenin başı"Yok Devenin Başı"ndakı oykulerı okurken "yok devenin başı" dıyerek ıtıraz edebılırsınız Fakat sızı temın ederım kı, oykulerde hıçbır abartı yoktur, her bırı yaşanmıştır ve anlatılanlar aslında devede kulaktır! GÜNİZİ YAYINCILIK Tel 0 212 512 42 19 ,.- TIYATRO ' . PEKA -*»^ BİR ÇÖKÜ^ÜN GULDURUSU(UVŞAM TAVŞAN) Her Cuma-Cumartesi: 20.30 Pazar: 18.00 Yazan: Caline Serreau, Çeviren: Ç«tin î^cklcaya Yineten: Nesrin Kazankaya Dek«r-K(Stüm: Gürel y*ntııt, Dramafurji: Gükhan Akçura Işık: Vüksel Aymaı, Yinettnen İti: Şafak Eruyar-Zeyne^ bzdttı- Ua Va^anar, Çoeuk Oyunu AMAN AMAN Her futt saat 12.00 Yazan: Vriker Ufoi} ve Cri^j «kiU Çtviren vcYineten: Nesrin Kazankaya Dek»r-K*sfüm: Özkan Sebulze, Işık: YükMİ Aymat Sıraselviler caddesi ND:70 TAKSİM Gişe-Rezervasyon: 0 (212) 245 44 «0 - 244 52 03 Fax: 0 (212) 252 30 «2 e-mail: [email protected] rİSVOEHASTANSSt