Katalog

12 MART 2003 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA JV LJ J-J JL U M\ kultur(a cumhuriyet.com.tr 15 ALLECRO EVtN İLYASOĞLU Istanbul'dan konser izlenimleriİDSO'nun bu haftaki konseri Bach'a aynlmıştı. Bestecinin deği- şik ortamlar için yazdığı yapıtlarla başladı ve Bach'ın yirminci yüzyıl- daki gürlemesi diyebileceğimiz bir orkestra yapıtı ile son buldu. Giriş- teki 6. Brandenburg konçertosunda beklenen oda müziği sıcaklığı ve bütünlük sağlanamamıştı. Bach'ın 1. ve 2. keman konçertosunun so- listi Florin Galati yı hep parlak ya- pıtlarla izlemeye alışığız. Bach'la- n derin sesleniş ve abartısız bir yo- rumla çaldı. Konserin son yapıtı Stokovski'nin uyarladığı Re minör Tokata ve Füg'dü. Özgün olarak org için yazılan bu yapıtta, org. orkestradan aldığı bü- tün renkJeri orkestraya geri vermiş- ti sanki! Topluluktaki entonasyon sorunlanna karşın çok etkileyiciy- di. Şef I.Ionescu Galati, New Y- ork'ta bir süre Stokovski'nin asis- tanlığmı yaptığından bu yapıtı ken- di hocasından bir anı olarak çaldırt- tı. Önceki hafta Marek Pijarows- ki yönetimindeki ÎDSO'nun solis- ti Gülşen Tatu idi. Müziğin tekni- ği kadar estetiğini de aşmış bir flüt- çü. Jacque Ibert'in flüt konçerto- sunu zarif bir işçilikle seslendirdi. Aynı konserde çalınan Şostako- viç'in birinci senfonisi ise çok bü- yük coşkular taşımıyordu. Eski çalgılarda yeniçağın sesi Boğaziçi konserlerinde dinledi- ğim orgçu Martin Haselböck ile trompetçi Reinhold Friedrich. bu iki çalgının Barok dostluğu kadar çağdaş dostluğunu da sergilediler. Programın ilk yansında yer alan Martini, Balbastre ve Telel- mann'ın yapıtlarında, 18. yüzyıl 1/nceki hafta Marek Pijarowski yönetimindeki ÎDSO'nun solisti Gülşen Tatu'ydu. Konserde Tatu, Jacque Ibert'in flüt konçertosunu seslendirdi. Boğaziçi konserlerinin bu haftaki konuğu ise Martin Haselböck ile Reinhold Friedrich'ti. başlannı yaşadık. Her ikisi de ken- di çalgısının ustası olan bu miizik- çılere hayran kalmamak elde değil- di. Ikinci yanda Henri Tomasi (1901-1971), Anton Heiller (1923-1979) ve Aziz Kortelin (1952) yapıtlarıyla eski çalgılarda yeni çagın sesini dinledik. Boğazi- çi Üniversitesi'ndeki bir diğer kon- serde klarinetçi Ayşegül Kirma- noğlu. çellist Reyent Bölükbaşı ve piyanist Gülden Teztel'i dinledik. 'Trio'le adlı topluluk -özellikle Max Bruch'un dört parçasında- bütünlüğü koruyan güzel bir ton ya- kalamıştı. Umanzbuüçlüuzunyıl- lar birbirinden kopmadan yenilikle- re doğru açılır. Mart ayı, konser severler için İs- tanbul'da birbirinden ilginç etkin- liklerle devam edıyor. Iş Sanat'ın bu ayki programı tümüyle çok etki- leyici: İlk haftalarda yıllann opera sanatçısı Tereza Berganza ve ün- lü çellist Antonio Meneses ile baş- ladı programlar. Yeni müziğin göz- desi Michael Nyman topluluğu ile sürecek. Schubert Boğaziçi'nde Rusya Senfoni Orkestrası'nın 22 Mart konserini Yevgeni Buşkof yö- netecek, piyanist Alexander Mel- nikof ise Şostakoviç'in birinci kon- çertosunda yer alacak. 29 Mart'ta yine dünyanın en ünlü oda müziği topluluklarından Julliard Yayh Çalgılar Dörtlüsü İşSanafakonuk oluyor. Akbank Oda Orkestra- sı'nın CemMansur yönetiminde- ki 20 Mart konseri Cemal Reşit Rey Salonu'nda yer alacak, piyanist To- ros Can. Şnitke'nin konçertosunu çalacak. Gürer Aykal yönetimindeki Bo- rusan Filarmoni'nin 27 Mart'ta Lütfi Kırdar'da vereceği konserin solisti ise piyanist Özgür Aydın. Bu akşam Boğaziçi Üniversite- si'nde bir 'Schubert Gecesi' var: Bestecinin Si Bemol MajörÜçlüsü ile Alabalık Beşlısi çalınacak. Top- luluk. Tayfun Bozok, François Guy, Christian Fa\Te, Çetin Ay- dar ve Tahir Sümerden oluşuyor. Cemal Reşit Rey Salonu'nda ise bu hafta göstenme giren Selman A- da'nın Aşk-ı Memnu operasını merakla beklemekteyiz. e\ini(g boun.edn.tr www.evinilyasoglu.com Yasmina Reza'nın yazdığı, Ahmet Levendoğlu'nun yönettiği oyunda hayatın perdelenemeyen üç yanı anlatılıyor Tiyatro Stüdyosu'nda'Yaşamın Üç Yüzü' HAYATİ ASILYAZICI Bu dönemin çok ilginç ve önemli oyunlanndan biri de "Yaşamın Üç Yüzü"; Stüdyo Tiyatrosu'nca tş Sanat'ta oynanıyor. tki döneme sığdınlmış "Dünyanın Başkenti: Speer", görkemli bir oyunculukla sahnelenen "Sonsuz Döngü", ardından Yasmina Reza'nın "Yaşamın Üç Yüzü". Milenyumda bu son oyunlann ülkemizde oynanması aynca üzerinde durulmaya değer nitelüder taşımaktadır. "Henri" (Ömer Çolakoğlu) ve "Sonia"nın (Mehlika Balkan), aile çevresinde ve çocuklanna karşı davranışlannda kendini gösteren psişik bir sadızmin iç fırtınalan açığa çıkıyor. Giderek "Hubert Finidori" ve "Ines FinidorT'de de (Mutlu Güney ve Yasemin Alkaya), aynı psişik ve sadizm ile histeri nöbetleri depreşiyor. Oyunun bu kurgusu, Yasmina Reza'nın psikolojik sorunlu, çok gelişmiş Batı'da ilgi görmesini sağlamaktadır. Özellikle bu dört oyuncu. yazann anlattıklannı, - kadınlar ya da erkekler olsun- iç nrhnalannı büyük başanyla sergiliyorlar. Oyunculuğun abartısız, giderek yerine göre yalın ama güçlü çizgılerle geliştığinı görüyoruz bu dörtlüde. Gerçekte, soyut görünümlü olan oturma odasındaki çekişme ve çelişkiler bütünüyle somut, yaşamın perdelenemeyen üç yüzüne ışık tutuyor. Oyundaki iki erkeğin uzaybi'imle uğraşhklannı görüyoruz. Salt bu iki erkeğin çekişme ve çelişkilerinde yaşamla örtüşen, - yaşamlan çok düzeyli değil- ama ikircikli bir görünüş de var. Başanlı dörtlünün, kuşkusuz başanlı yönetmeni Ahmet Levendoğlu'ydu. Oyunun odağını oluşturan çatışmayı çok düzeyli biçimde yorumlamış. IşıkJa galaksilerin çağnştınlması Kemal Yiğitcan'ın hüneriydi. Çe\Te düzenini Hakan Dündar yapmıştı. Çetin İpekkaya nın çevirisine de diyecek yoktu. Herkesin yaşammdan birçok kesitler bulacağı oyunu salık veriyorum... "Yaşamın Üç Yüzü'nün başanlı yönetmeni Ahmet Levendoğlu, oyunun odağını oluşturan çatışmayı çok düzeyli biçimde yorumlamış. www.perareklam.com.tr «(0212)293 89 78 • 12 - 03 - 2OO3 - ÇARŞAMBA yarın Masterciass >DavidFreisen>Kontrbas Unlü kontrbas sanatçısı Davıd Freisen. katılımcılann müzik vizyonunu gelıştırmek. umut ve cesaret aşılamak amacıyla caz müzisyenlıği konusunda deneyim ve yaklaşımlanrn genç müzisyenleHe oayteşacak 18:30 3ES-1885 ORTAOYUNCULARtSTİKLAL CAD. N0:140 TEL (0 212) 251 18 65-6* FAX: (0 212) 244 43 27 www.ortaoyuncular.com Ferhan Şensoy'un BİRİ BIZI DIKIZUYOR RONTGENCILERE %IO INDİRIMÜ GÜLDÜRÜ CUMA-CUMARTESİ 20.00 / PAZAR 15.00 ve 18.00 Kultu. Bakınlıiı'nın katk.lar yla Ferhan Şensoy FERHANCI ŞEYLER 13 MART Persembe Saat. 20 00 Ferhan Şe FELEK BİR GÜN SALAKKEN g S 20 MART Persembe Saat 20 00 un atölj'esi 13 MartPerş Saal:20.30 Çc»iren ve Yöıeteı: Halük BİLGINER 14 Mar Cuma Saat: 20.31 ERMIŞLER ya da GUMAHKARLAR Anthony H0R0WITZ Vone'en tfıl KASAPOĞLU , ' KaJuk BİLGİNER • Bûkmt Eınin YAHAR . Şenay GÜRLEH [ 20-27 Mart Persembe Saat. 20.30 Oyun Atölyesı Gışe (O-216) 345 39 39 www oyunaîolyesı com EFES PUsen , r Sanat Mer*ez a :aa No 14 -B > Drita fsla M|i .çn. > Û212 252 35 CC Ûl AKBANK KÜLJUR 5ANAT MERKEZI SUNAJl Et« -»Iıkle-i ge-^ekleştınltceğı saio-lara gırsbılmek çın ûavrtryv blti ö d f AKBANKKULTUR 5ANAT MERKEZI TiyatroStûdyosu YASMİNA REZA YAŞAMIN ÜÇ YÜZÜ (Trois versions de la vie) CEVIREN ÇETİN İPEKKAYA YONETEN AHMET LEVENDOĞLU TASARIM HAKAN DUNDAR I5IK TASARIMI F. KEMAL YİĞİTCAN YARDIMC YONETMEN ÖZGÜR ERKEKLİ CYNAYANLAR ÖMER ÇOLAKOĞLU • MEHLİKA BALKAN MUTLU GÜNEY • YASEMİN ALKAYA 15 SANAT KULTUR MERKEZI AN' N J : r : ; 12MARTCARSAMBA « 17 MART PAZARTESt ISLrDOMiü 2* MA«T PAZARTESİ r-tiyatrostudyosu.com HUGH VVHITEMORE SONSUZ DÖNGÜ IBreaking the Code) CEVIREN VE YONETEN AHMET LEVENDOĞLU TASARIM HAKAN DUNDAR ISIK TASARIMI F. KEMAL YİĞİTCAN OYNAYANLAR MEHMET ALİ KAPTANLAR ÖZGÜR ERKEKLİ • ZEYNEP EFSER ERKEKLİ SERDA KONDELER AKTUNA MURAT KILIC • EMRAH ELÇİBOĞA Bilet SatlS/RezervaSVOn: OrtaOVUnCUİar GİSeSİ/021225118 65-66 • E F E S PUsenin kültür ve sanata katkıları artarak sürecek. İlsnlsrınız İçin (O212) 293 89 78 [email protected] [email protected] www.perareklam.com.tr TİYATRO ISTANBUL - GENCAYGÜRÜN CİHAN ÜNAL& CAN GÜRZAP Y a u n : KRESSMANN TAYLOR — Türtcçesı ve Yöneten. GENCAY GÜRÜN 13-14 MART SAAT: 21.00 0 2 H 4 5 4 1 5 5 5 02123161 Yazan MARC CAMOLETTI Yöneten GENCAY GÜRÜN METİN ABSLAN -ŞAHHAZ ÇAKIRALP-EBRU TEKGÛNDÛZ 15-16 MART Matine-Suare •/ E F E S H» PUsen0212.216 40 70 İPROFİLO ALIŞVERİŞ MERKEZI-MECIDIYEKÖY İKREDİ KARTIYLA REZERVASYON YAPILIR. E F E S PUsen'in kültür ve sanata katkıları artarak sürecek. tiycrtrooyunevi EFES Pilsen ; JOĞ. JOUMMEAII BCO CORHUNN - EUGÖ1E DUHF - EMC-EMMANUa SCHMITT VnCTBMMâlCİİN^YSAH«EVÇGI¥SITUA^CUUOELBIN * JtStHM tİIBB. »YMAZ OTÜICUUfl HAKAN MIUJ, AYÇA DAMGACt. GÖV» İNK. ECE BMSIU. ÖZSİM ERKEIOİ. ZFYNEP EfSJR ERKEI01, MAHIR 90NŞİMY 17 Mart Pazartesi Saat: 20.30 Devlet Tiyatrosu Taksim Sahnesi Bıletler Istanbul Devtet Tiyatrosu gışelennde Takam Sahnea üşe 0212 249 69 44 Tiyatro Oytmm Td 0212 251 60 60 ,_ M 0 \ F r . l l r ww*.tya1nwyımeYi.ı;oııı """ v«yyj-*i" E F E S PUsen'in kültür ve sanata katkıları artarak sürecek. KUŞLHR meCLİSİ V . m , . l,,l Kas^Kglıj - K Mask. KuUj. Dt-I..». K.nıtntı Tjsjrım KjmııOıen ( • Ikıt Curtunm 15 30-20 3C - 23 ttni l>efser*e 20 30.2' Mifl Qm n I M CunurMİ 1SJ-2030 - 2» Ibrt &jınl 20:30 - 29 K»t C jımnesi • ^TTeTrÖ2l2 585 59 35 • s^i.îrkrata.Y.giup.rt GÜZELİN ARDINDA BERTAN ONARAN Polanski'den Gavras'a Alamayacağı Ders Rastlantı bu ya, Gavras'ın Amin'inin hemen ar- dından Polanski'nin Piyanist i gösterime girdi. Çıkış noktalan aynı: 2. Dünya Savaşı, Naziler, et- tikleri. Üstelik ikisi de yaşanmış anılara dayalı; ilkin- de iyi niyetli, can gözünü, çağdışı, insanlıkdışı kav- ramlar, ulus, çıkar, onur uğruna bile bile kapatmış bir kimyacı vardı; buradaysa, ezilmek, yok edilmek, aşağılanmak üzere seçilmişlerden, Yahudilerden biri, hem de bir piyano yorumcusu. Kalabalık bir aile, Polonya'da, Varşova'da yaşı- yor; baba da kemancı. Sıradan Buyurganlık'ın adım adım ortaya çıkışı, zaten bütün bireylerin kişilik ya- pılarında uyumakta olan bütün çirkinliklerin rahat- ça, göğüsleri gere gere uygulamaya sokuluşu. Cer- rahlıkla yola çıkıp evrenin, dünyanın, insanın, can- lı cansız bütün varlıkların yapılarını, düzeneklerini, işleyişlerini inceleyıp anlamaya, sonra elbet anlat- maya geçmiş olan Henri Labortt, bizde de göste- rilmiş olan, adını ve yüzünü gördüyseniz bile unut- muş olacağınız AJain Resnais'yle çevirdikleri ortak film Amerika'daki Amcam (Uzak Akrabam) fil- minde, beyaz deney farelerıyle insanlann nasıl bir- birlerine benzer yapılara sahip olduklarını, nasıl benzer davranışlarda bulunduklarını gösteriyordu. Aç, susuz ve yalnız bırakılan fareye, düdük ve ışıklı uyarılann ardından, kafesinin yan bölmesinde bunlar veriliyor; belleyip koşullandıktan sonra, ışık- düdük-yiyecek oyunu sürerken, ikinci bölmenin al- tına akım veriliyor; böylece üçlüye ceza ekleniyor. Farecik çağrıya birkaç kez düştükten sonra, belli- yor, artık koşmamaya başlıyor; yaşama küsüp ka- fesinin ortasına çöküyor; ruh çöküntüsü içindetüy- leri soluyor, dökülüyor, midesinde yaralar açılıyor, iş uzarsa kansere yakalanıyor. Derken kafesin kapısı açılıp içeri ikinci fareyi bı- rakıyorlar; ortada bezgin bekleyen, yeni gelenin te- pesine çullanıyor Yiyecek içecek vermeyen, ayak- larının altınaelektrik veren bu besbelli. Sıradan Bu- yurganlık, zorbalığın bundan daha iyi, daha dolay- sız anlatımı olamaz. Polanski'nin yetenekli olduğu- na kuşku yok; Çin Mahallesi'nı, Tess'i gördüyseniz, bizim gibi unutamamışsınızdır. Ama sinema dünyasında yetenekli olmak yetmi- yor elbet; filmin parasını başkası verdiğinden, çe- kilecek öyküyü de çoğu kez o seçiyor. Gavras'ın u- cuz, uyutucu masalında da böyle olmuştur sanırım. Polanski'nin ilk kozu, fılme para yatıran üç kişiden biri olması; öbür kişilerden biriyse, Fransız sinema sanatının ünlü adı Alain Sarde. Dolayısıyla, yaşan- mış, yalanı dolanı olmayan bir öyküden, piyano yo- rumcusunun öyküsünden yola çıkıyorlar. Güzelim Varşova'da, güzelim insanlann yaşamının adım adım cehenneme çevrilişi; umutsuzluğun ağır ağır çöküşü; daha dün kapınızın hemen yanındaki da- irede, evde yaşayanların, uzaklardan gönderilmiş sıradan saldırganların çağrılarına seve seve ayak uydurup ikinci elden işkencecilere dönüşmeleri; ancak olanaksızın, umutsuzun göbeğinde, dirim çekirdeğinde var olmayı sürdüren temel güdünün, sevi'nin bu tarlada bile kök salıp yeşermeye çalış- ması. Kısacası, Polanski, sanatın ayrıntıda olduğunu çok iyi biliyor; bilmek bir şey değil, bilen çok vardır belki, sanırım Costa Gavras da biliyor: Ama roman insanın içini yeniden insanlık onuruyla, bilinçli ol- ma sevinciyle doldururken, Costa göz göre göre ya- lan söylemenin azabını çektiriyor. Filmin sonların- da, ınanılması güç olaylann ardından, artık çöküşe geçmiş Almanların hem ayaklanan Polonyalılaria, hem yaklaşan Ruslarla çarpıştıkları günlerde, tank ateşiyle deiik deşik edilen evlerden birinde, günler- dir aç susuz kalmış piyano yorumcusunun çakı gi- bı bir Alman subayıyla karşılaşması var; bizimki elindeki kutuyu açmaya uğraşırken, öbünü ondan, beklenmedik gibi gözüken, ama aslında çarpıtıl- masak hepimizin içinde yatan temel dürtüyle, bir şey çalmasını istiyor: ve katille -zorla katil yapılmış- la- kurban, müziğin yüceliğinde buluşuyorlar. Müziksever Nazi, kaçınılmaz mantık gereği, Po- lonyalı Yahudi'yi besleyip kurtardıktan, paltosunu da bıraktıktan sonra, bir Rus toplama yerinde can veriyor. Evet, asıl hastalık, belli ki, anavatanın, ana sevgisinin yerine, ANAMÂL 'a tapınmayı geçirmek- le başlarnış, bu yüzden sürüyor. Azıcık yeteneği bulunan yazaıiarın, öğretim üyelerinin, televizyon yorumcularının, artık önce kendi canları için, ana- malcıların kıçını yalamayı bırakıp Polanski kadar dürüst konuşmaya dönmeleri gerekiyor. sbonaran 'i hotmail.com BUGUN • ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZt'nde tstanbul Devlet Opera ve Balesi saat 20.00'de Prens tgor operasını sahneleyecek. (0 212 251 56 00) • BOĞAZtÇt ÜNİVERSİTESİ ALBERT LONG HALL KÜLTÜR MERKEZt'nde saat 19.30'da Schubert Gecesi'. (0 212 287 02 32) • BABLYON'da saat 21.30'da Sema'nın konsen izlenebılir. (0 216 454 15 55) • NARDİS JAZZ CLUB'da saat 21.30 - 00.30 arasında David Friesen ve Önder Focan'ın konseri izlenebilir. (0 212 244 63 27) M DtL DERNEĞt BEŞtR GÖĞÜŞ TÜRK DtLİ AR\ŞTIRMA MERKEZİ'nde saat 18.00"de yapılacak 'Vazınsal Söyleşiler'in konuğu Salih Bolat. (0 312 425"83 60) 1001 BELGESEL FİLM FESTİVALİ • BELGESEL EVt CEP SÎNEMASI: 14.00- 16.20: 'Sonra', 'tsmail Sadiç: Bir VVernicke Korsakoff Hikâyesi', 'KeIepçe','Sessiz Ölüm'. 18.00: 'Yakın Tarih Belgeselleri' adlı atölye. rO 212 327 41 45) M GOETHE ENSTİTÜSÜ: 'Unutmak- Affetmek: Alman ve Türkiye Belgesel Sinemasında Tarih Atölyesi: 09.00: 'Son Meyhaneci', 'Sinem Dirlik Unutmak- AffetmekŞ 'Wolfgang Landgraeber', 10.30: 'Filmler Üzerine Söyleşiler', 11.00'de: 'Babamın İzinde', 12.35: yönetmen Christoph Boekel ile söyleşi. 14.15: 'Boğaziçi'ne Sığındık', 16.00: 'fspanya'dan fstanbul'a Seferand ŞarkılarT. 16.30: 'Boğaza Sürgün' adlı filmler. (0 212 249 20 09) • FOTOĞRAF EVt: 19.30: Cüneyt Oğuztütünün 'Doğu Anadolu'da Karakış' adh saydam gösterisi. (0 212 251 05 66)