Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12MART2003ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFÂ
dishab@cumhuriyet.com.tr 11
Lahey'de yapılan görüşmelerden sonuç çıkmadı... BM Genel Sekreteri görüşmelerden çekildi
Annan sayfasıkapandı
1VI tLLETVEKlÜOLDU
Erdoğan 'ın
ilkmesajı
Kıbrıs
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
AKP Genel Başkanı Recep
Tayyip Erdoğan, milletvekili
olarak girdiği ilk grup
toplantısında, ilk uluslararası
mesajını Kıbns konusunda verdi.
BM Genel Sekreteri Kofi
Annan'dan "sıkışunlnuş bir
takvimle imkânsıa talep
etmemesmi" isteyen Erdoğan,
Türkiye ve KKTC'deki çevrelere
ise, "Çözümsüzlük çözümdür
diyenlerin de ver-kurtııl diyenierin
de sığ vereaütedenkopuk
yaklaşunlara sahip olduklannı ve
yeni döneme uygun bir \izyon
geliştiremeyeceklerini
düşünüyoruz" diye seslendi.
Kıbns sorununun kritik bir
aşamaya geldiğini belirten
Erdoğan şöyle konuştu:
"Biz başından beri Kıbns'ta
çözümiin kaçınılmazhğına vurgu
yapük. Ancak görüyoruz ki, sorun
daha çok müzakere edilmeve
muhtactir. Annan piam tamamen
kabul edilebiür veya tamamen
reddedilebUir bir mahhet
taşımamaktadır. Knzey Kıbns
Tûrk Cumhuriy eti'nin egemen ve
eşit siyasal statûye sahip kurucu
bir devlet olarak tanınmasuu ve
ekonomik rekabeti de
sürdürebilecek bir çözüme
giditmesini öngörüyoruz. Biz
'çözümsüzlük çözümdür'
diyenierin de 'ver kurtul'
diyenierin de sığ ve realiteden
kopuk yaklaşımlara sahip
oldttklannı düşünüyoruz."
.NKARA'DANTEPKl
Türkiye
etnik ktyımı
önledi
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Ankara, AB Komisyonu'nun
"Kıbns Rum kesiminin üyetiğiyle
Türkiye'nin işgalci konumuna
düşeceği'' açıîdamasına tepki
gösterdi. Türk Silahlı
Kuvvetleri'nin "Garanti
AnlaşmasT çerçevesinde adaya
gittiğine işaret eden Ankara,
Kıbnslı Türklere yönelik "etnik
temiznğuT bu şekilde
önlendığini vurguladı. Başbakan
Abdullah Gfil, Komisyon
sözcüsünün açıklamalannın "çok
aşın bir ifade
r
olduğunu
belirtirken, "Kıbns konusunda
AB'nin yanhşlan da oklu. Tek
taraflı hareket ettiler" diye
konuştu. Dışışlen kaynaklan, AB
Komisyonu'ndan gelen
açıklamalann "kabul edikmez"
olduğunu ve Türk tarafi üzerinde
baskıyı artırmayı amaçladığını
kaydettiler. KKTC'nin bağımsız
bir devlet olduguna dikkati çeken
üst düzey bir diplomat, "Türk
kuvvetkri Kıbns Türk haikuun
Rumlar taraftndan etnik
temizüğe uğramasiiu önlemek
için adaya gttmiştir" diye
konuştu. Başbakan Gûl de
NTV'ye verdiği demeçte AB
Komisyonu'nun açıklamasının
"çok aşm" bir ifade olduğu
yorumunu yaparak eleştirdi.
"Kıbns konusunda AB'nin
yanhşlan da oklu. Tek tarafh
hareket ettiler. Sadece Rum
kesunini ahnalaruun yanhş
olduğunu söyiedik" dıyen Gül,
Kıbns konusunda çözüm için ise
hâlâ imkan bulunduğuna
inandığını vurguladı.
Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış da
AB'nin, Güney Kıbns Rum
Yönetimi'nin birliğe katılma
sürecinde Türkiye ile sorunlannı
çözmemesinin bir çelişki
olduğunu belirten Yakış, Türk
askerlerinin işgalci durumuna
düşeceklerini söylendiğinin
anımsatılması üzerine ise
"AB'nin böyle bir ihtimaB
gündemegetirebileceğiniilkkez
ben icat etmedim. Böyle bir
ihtimaJ gerçekleşiyor fakat bunun
bir çifte standart olduğunu
AB'nin de dikkatine getireceğLz"
diye konuştu.
HALUKBAKIR
LAHEY-Bırleşmış Milletler (BM)
Genel Sekreten Kofi Annan'ın çağ-
nsıyla, Hollanda'nın Lahey kentın-
de yapılan, Annan planının 30 Mart'ta
referanduma sunulmasına ilışkin gö-
rüşmeler anlaşmazlıkla sonuçlandı.
Kıbns sonınuna çözüm içm hazır-
lanan plan, 20 saat kadar süren gö-
rüşmelerin ardından KKTC ve Kıb-
ns Rum kesimı tarafından reddedıl-
di. Kofi Annan görüşmelerden çekal-
me karan alırken BM'nin Kıbns'ta-
ki ofısinin de kapatılacağı belirtildi.
Görüşmelenn başansızlıkla sonuç-
landığını bildiren Annan, BM Kıbns
temsılcısı Alvaro de Soto tarafından
okunan yazıh açıklamasında. "AcKhr
ki banş çabalan başanlı olamadL Yo-
hınsonunageklik** ıfadelerini kullan-
• Kıbns'ta Türk ve Rum yönetimlerinin
referanduma sunması istenen planla ilgili görüşmeler,
taraflann itirazlan nedeniyle sona erdi. 20 saatlik
görüşmeler sonunda havlu atan Annan, Kıbns'taki
BM ofisini kapatıyor.
dı. Annan, görüşmelerinbaşansız ol-
masına KKTC Cumhurbaşkanı Ra-
ufDenktaşınülkesınıntanınmasıko-
nusundakı ısrannı ve Yunan tarafinın
29 yıl önce adanın kuzeyinden ayn-
lan Rumlara tüm haklannın verilme-
sı ısteğini gerekçe gösterdi.
'Yardımcı olmaya haaruıT
Genel sekreter, planın masada dur-
duğunu, iki tarafin gerekli iradeyi
göstermesı ve çözümü kendisinin de
gerçekçi bulması halinde yardımcı ol-
maya hazır olduğunu belirtti. Gö-
rüşmelerde, yapmak istedikleri de-
ğişiklıkleri genel sekretere ileten
iki taraf, Annan tarafından 30
Mart'tan 6 Nisan'a alınmasına rağ-
men referandum tarihini erken bul-
duklannı belirttiler. Rum kesimi,
garantör devletler Yunanistan ve
Tûrkiye'nin, güvenlik konusunda
kesin güvence vermesi ve Türk ta-
rafinın köklü değişiklikler talep et-
memesi şartıyla plaru ilke olarak
kabul edebileceğini ifade etti.
KKTC ise planın, göç ve harita dü-
zenlemesine ilişkin bölümlerinin şim-
Papadopulos, Kkrides,Annan, Denktaş ve De Soto (arkada),Kıbns'taçözümiçin uzun zamandır bir araya getiyordu.
Gece
Yarısı
Ekspresi 'ne
benzettiler
LEFKOŞA (Cumhuriyet) -
Lahey zirvesinin
başansızlıkla sonuçlanması
adanın her iki kesiminde de
geniş yankı uyandırdı. Asfl
Nadir'e ait Kıbns gazetesi
Lahey sonucunu "Ipler
koptu" başlığıyla verirken,
Güney Kıbns'ta
yayımlanan yüksek tirajlı
Fileleftheros gazetesi
"Ankara BM Genel
Sekreteri'nin ayaklanmn
arandaki hahyı çekiyor»
Acunasız Şantaj~" başhğını
kullandı. Lahey zirvesi,
dığer Rum gazetelerinde
şöyle değerlendınldi:
Politis: "BM, Lahey'de
Gece Yansı Ekspresi
yaşadı... Geri adını atmaya
mecbur kaldı."
Haravgi: "Lahey'dekorku
fibnL..Denktaş ve Ankara
onımsuz."
Alithia: "Türkiye yüzünden
Lahey'de saatler süren
korku fihnL"
Sımennı: "Lahey'de gece
bovunca süren korku fümi."
diye kadar kabullenilmiş olan iki ke-
simli, ıkı toplumlu bir çözüm anlayı-
şını hiçe sayması ve mülkiyet hakİa-
nı kişiselleştirerek ileride tehlikeli ge-
lişmelere yol açması nedeniyle refe-
randuma sunulamayacağını savundu.
Denktaş, düzenlediği basm top-
lantısında, planda nelerin değişme-
sı gerektiğini, Annan'a geniş şekil-
de hem yazıh hem de sözlü olarak an-
lattığını söyledi.
Denktaş, görüşmelerin sonucunun
bu şekilde oluşmasında Rum kesimi-
nin zorlamalannın etkili olduğunu
kaydetti.
Rum tarafının plan üzerinde hem
genel değişiklikler istediğini hem de
garantör ülkelerin bunu güvence al-
tına ahnasuıı şart koştuğunu belirten
Denktaş, bunun mümkün olamaya-
cağını dile getirdiklerini söyledi.
Rum yönetimi lideri Tasos
Papadopulos'un, bu güven-
ceyı alamaymca referandum
önensıni reddettiğıni anlatan
Denktaş, Türk tarafının gö-
rüşmelenn olumlu sonuçlan-
ması için ehnden gelen çaba-
yı gösterdiğini belirtti. Görüş-
melerde, Papadopulos'un ve
kendisinin plan üzennde ta-
dilat istediğini kaydeden
Denktaş "Çıkarılan for-
mülleri Papadopulos be-
ğenmedi ve o yüzden her
şey orada koptu. Devam
etmesinin de olanağı yok-
tu." dedi. "
'Görûşmeler sürecek"
Denktaş, Lahey'i, görüş-
melere devam etme sözüyle
terk ettiklenni, Annan'ın gi-
rişiminin çözüm yolunda ne
ilk ne de son adım olduğunu
söyledi. Görüşmelerden son-
ra basına açıklama yapan Pa-
padopulos ise Denktaş'ın pla-
na getirmek istediği köklü
değişıklıklerin uzlaşmayı zo-
ra soktuğunu, ancak gerek
Kıbns'ın AB'yle üyelik an-
laşması imzalayacağı 16Nı-
san tarihine kadar, gerekse
ondan sonra adada çözüm
için görüşmelen sürdürmeye
hazrr olduğunu söyledi. Pa-
padopulos, Denktaş'ı çok ra-
dikal değişiklikler ıstemek-
le suçladı.
Verheugen, Rum kesiminin üyeliğiyle Tûrkiye'nin 'işgalci' sayılacağını açıkladı...
ABMen Türkiye'ye tehditDış Haberler Servisi- Avrupa Birliği Ko-
misyonu, Kıbns sonınuna çözüm bulun-
madığı takdirde Rum kesiminin bugünkü
yapısıyla "Kıbns Cumhuriyeti" olarak
AB'ye tam üye olacağını, bu durumda Tûr-
kiye'nin AB toprağını "işgal etmiş" sayıla-
cağını açıkladı. Komisyon, bu koşullar altında
Tûrkiye'nin üyelik müzakerelerinın de zora gir-
dığmı belirtti.
AB Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu
üyesi GünterVerheugen'ın sözcüsü Jean-ChrK-
tophe Filori, Lahey'de yapılan ve sonuçsuz ka-
lan müzakereleri değerlendirirken, AB'nin "bir-
leşmiş bir Kıbns'ı tam üye almayı tercih ettiğmi,
ancakKıbns'ın, çözüm ohnasa dahi tam üye ahn-
masınm kararlaştınldığını" söyledi.
Kıbns Rum kesiminin 2004 yılı ma-
yısında AB'ye "her koşulda" tam
üye olacağını belirten Fılon, bu ta-
rihten ıtibaren, "Türkiye'ııin ABtop-
rağıru işgaletmişsayılacağınr ilen sür-
dü. Filori, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Kıbns'ta-
ki varlığının uluslararası alanda "iş^al" olarak gö-
rüldüğünü, AB'nin de bunu böyle gördüğünü,
durumun değışmeyeceğini anlattı. Filori, Tûrki-
ye'nin üyelik müzakerelerinin başlayacağı 2004
Aralık ayına kadar Kıbns sonınuna banşçı bir
çözüm bulunmaması halinde. görüşmelere baş-
lanmasının önerilmesinin zor olacağmı kaydet-
ti. Filori şöyle konuştu: "Kıbns'ta aıüaşma ol-
mazsa, bir üyemizi tammayan aday bir ülkenin,
bize kaühnak isteyeceği tuhaf bu- olayla karşı
karşrya kalacağız. Böyle bir durumda Türki-
ye'yle üyeh'k müzakerelerinbı başlamasuu ön-
görmek çok zor."
'İşgalci Rumlardır'
KKTC Cumhurbaşkam Rauf Denktaş, Türk
tarafının işgalci durumuna düşeceğı yönündeki
açıklamalarla ilgili olarak "Övle şey olmaz.
Türkiye işgalci olmaz. Türkiye, insanlığa en
büyük hizmeri yapmak için kendi evlatlarını
feda etmiştir ve bizi kurtarmıştır. İşgalci varsa
Kıbns'ta ortakhk makamım teröıie işgal etmiş
olan Rum kesimidir" dedi.
CTP ve TKP milletvekilleri, yalnızca Kıbns sorunu konulu oturumlara katılacak
Muhalefetten Meclis'e boykot
REŞATAKAR
LEFKOŞA - Kıbns sorununun
çözümünü amaçlayan Annan belge-
sinin halkoyuna sunulmasını isteyen
ve iktidarpartilerinin olumsuz tav-
n nedeniyle referandum yasasını
Meclis'ten geçiremeyen muhalefet
partileri, ilk tepki olarak Meclis top-
lantılanm boykot etmeye başladılar.
Cumhuriyet Meclisi'nin dünkü
genel kurul toplantısına kahlmayan
Cumhunyetçi Türk Partisi (CTP)
ve Toplumcu Kurtuluş Partisi (TKP)
milletvekilleri, 30 Mart'a kadar sa-
dece Kıbns sorunu ve referandum
gündemli toplantılara katılacaklar,
bunun dışrndakileri boykot edecek-
ler. Alınan kararla ilgili olarak Cum-
huriyet'e konuşan CTP Genel Sek-
reten Ferdi Sabit Soyer, Cumhurbaş-
kam RaufDenktaş la, KKTC hükü-
metinin, Kıbns Türk halkınrn istek-
lerini dikkate almadığrnı belirtir-
ken, 30 Mart tarihinde plebisite gi-
dileceğini söyledi.
Soyer, Birleşmiş Milletler başta ol-
ha Türköz, bunun demokratik hu-
kuk devleti ılkeleriyle bağdaşma-
dığmı savundu. Meclis boykotunu
tasvip etmediklerini belirten Tür-
köz, CTP ile TKP'nin halka saygı-
sızlık yaptığım iddia etti. Süha Tür-
köz. Meclis Başkanlığı'nın, muha-
lefet milletvekillerini bir yazıyla
uyarmasmı önerdi.
Plebisit tartışması
Muhalefet partileri, Medis toplannlannı boykot etmeye başladılar. (AA)
mak üzere tüm dünya ülkelerinden
gözlemci talep edeceklerini ve baş-
kent Lefkoşa'da gerçekleştirilecek
halkoylamasıyla çözüm kararlılığı-
nın gözler önüne serileceğinı söy-
ledi. Lahey görüşmelerini değer-
lendirirken ortaya çıkan sonucun
Kıbns Türk halkı ve Türkiye için çok
kötü olduğunu savunan Soyer, Denk-
taş'm ve Meclis'in büyük bölümü-
nün artık halkı temsıl etmediğini
iddia ederek erken seçim çağnsı ya-
pacaklannı kaydetti.
Muhalefetin boykot karanna tep-
ki gösteren iktıdardaki Ulusal Bir-
lik Partisi (UBP) Genel Sekreteri Sü-
Meclıs'ın dünkü birleşiminde, Ye-
nilikçi Atıhm Partisi (YAP) Genel
Başkanı Ertuğrul Hasipoğlu tara-
fından önenlen ve referandum için
geçici bir komite kuruhnasuıı öngö-
ren yasa tasansı oyçokluğuyla red-
dedildi. KKTC'de muhalefet, Mec-
lis'in referandum yapmamasına kar-
şın, halkm kendi karannı kendisi-
nin vermesi gerektiğini ve bunun için
plebisit yapılmasını istiyor. Ancak
KKTC Başkanı Derviş Eroğnı, ple-
bisitin sömürge idaresinden kurtul-
mak ve başka yere bağlanmak iste-
yen halklann yaptığı bir kamuoyu
yoklaması olduğunu söylüyor.
AÇIKÇA
ŞÜKRÜ SİNA GÜREL
Görevler ve Görevliler
Bugünlerde Birleşmiş Milletler'in ve BM Genel Sek-
reteri'nin içinde bulunduklan "sıkıntılı" durumu dü-
şünürken iki anı-görüntü geliyor aklıma.
llki, bir büyük Batı kentinde, metronun girişinde,
önünde mendili, elinde gitan, "artık bütün sorun-
lanmı Birleşmiş Milletler'e götüreceğim" diye şar-
kı söyleyen sakallı genç adam. Aslında hem kendi
sorunlanyla, hem de bütün sorunların çözümü için
BM'yi düşünenlerle dalga geçiyor... Belki de önce
sorunlan içinden çıkılmaz hale getirip, sonra da
başkalanna havale edenleri içten içe kınayan "ya-
nık" bir "türkü" tutturmuş...
Ikincisi, daha ciddi: Törensel bir yemekte sağ
yanında oturan bir Türk Bakan'la içten ve hararet-
le konuşan BM Genel Sekreteri'ne yaklaşıp, Türkten
uzak olan kulağına bir şeyler fısıldarken, eline de
bir not tutuşturan BM görevlisinin soğuk uzaklığı...
Annan'a yanındakiyle "içten biryakınlık" oluştur-
masının "sakıncasını" bir ihtar biçiminde anımsa-
tıyor olmalı... Gyle olmalı, çünkü yemek sohbeti
artık eskisi gibi olmuyor.
BM, Ikinci Dünya Savaşı ertesinde banş için bü-
tün dünya tarafından önemli sayılan bir kurum. Üs-
telik bir yanıyla gerçekçi, öte yanıyla da "idealist"
anlayışlara seslenebilen, hele 1960'larda neredey-
se olumlu bir nitelik degişiklığine girebıleceği umul-
muş olan bir örgüt. Bir yanıyla gerçekçi, çünkü Gü-
venlik Konseyi'nin beş sürekli üyesi, "savaş ve ba-
nş" konulannda, uluslararası uzlaşmazlıklardagüç-
leriyle orantılı bir söz hakkına sahip. öte yanıyla "ide-
alist", çünkü Genel Kurul'da küçük ya da büyük her
devletin "eşit" olması, dünyadaki yönelişin "olma-
sıgereken"e doğru olduğu izlenimini veriyor. Böy-
le olmasada...
BM Genel Sekreten Annan, öteki önemli görev-
leri arasında bir de Kıbns konusunda "iyi niyet giri-
şimi" görevini de üstlenmişti. Sonda yapılabilecek
degeriendırmeyı başta söyleyelim: Annan, Kıbns'la
ilgili görevini iyi yapmamış ve nihayet kendi elleriyte
bu görevine son vermiştir. Annan, önce görevini "AB
adına 'çözüm' dayatma" işine çevirmiş, sonunda
da kendi planını zoriaya zorlaya "referandum "a gö-
türme niyetini açıklayıp "iyi niyet girişimi" tanımın-
dan taşmış ve Kıbrıs'la ilgili görevini bitirmiştir.
Genel Sekreter, herhalde Ingiltere ve ABD'deki
"tacir diplomatlar"m ve onların ofisindeki uzantı-
lannın "akıl" vermeleriyle, Kıbns konusunda, Türk
tarafını köşeye sıkıştırayım derken, kendisi bir kö-
şeden alan dışına çıkmıştır. Çünkü kendisine be-
nimsetilen "plan", bazı "saHardışındaherkesin gö-
rebileceğı gibı, Kıbns'ın AB tarafından uluslarara-
sı hukuka aykın bir biçimde "alınıp, götûrülmesi"
planından başka bir şey olmamıştır. Annan'a göre
ne yapılacaktı? Esaslannda, yani, toprak, göçmen-
ler, statü, güvenlik konulannda belirlenenlerin de,
belirsizliklerin de güvensizlik yarattığı iyi bakan göz-
lerden gizlenemeyen bir "eksik" ve "eksikli" plan,
taraflarca ve Türkiye ve Yunanistan tarafından bu
bıçımıyle kabul edilecek; "eksiklik"\eriri\ Annan -as-
lında Hanney ve Prendergast- tamamlayacak;
Kıbns'ta "referandumlar" yapılacak ve Kıbns ile
AB Nisan ortasında katılım antlaşması imzalaya-
caktı. Böylece, AB başından beri tuttuğu yanlış
yoldan dönmeyecek, kimsenin Kıbns Türk'üne ve
Türkiye'ye yapılan haksızlık dolayısıyla vicdanı sız-
lamayacak ve en önemlisi, hukuka aykın bir işlem
taraflann nzası alınarak "kitabına uydunılacak"t\.
Annan misyonunun ve planının bu biçimde sonuç-
lanması, AB Komisyonu'nun aklını başından götür-
müş gibi... AB, sona sakladığı "tehdit" ve "şantaj"
planlannı uygulamaya sokacak gibi görünüyor. Bel-
ki de Tayyip Erdoğan'ın ve Yaşar Yakış'ın daha ön-
ce söylediklerinden de cesaret alarak, Verheugen
"Kıbns'/ vermezseniz, AB 'ye giremezsiniz" derken,
AB Komisyonu Sözcüsü Filori de "Kıbns 'ı AB 'ye al-
dığımızda Türkiye AB üyesi bir devlette işgalci ko-
numuna düşecek" diyebilmiştir. Bu konuyu daha son-
ra ele alınz, ama şimdilik söylenebilecek tek söz var
"Türkiye bu tehdit ve şantajlara pabuç bırakmaz.
Kolaysa, haydi bakalım!"
Demek ki AB Komisyon üyesi bürokrat-siyasetçi-
lerin görev tanımlanna topluluk adına "kabadayılık"
yapmak, hukuku saptırmak gibı ışler de giriyor. Hem
uluslararası hukuku açıkça çiğneyip "Kıbns" diye
Rum kesimini AB'ye üye yapmaya kalkışacak ve
Kıbnslı Türklere de 1997 AB Karannda açıkça yazıl-
dığıgibi, "Maruniler, Romanlar gibi bir azınlık" ola-
rak gelebilirsın diyecek, olmayınca da Türkiye'yi teh-
dit edeceksiniz. Bu işin görev tanımı nedir? "Yavuz
hırsızlık" mı? Yoksa bu "memur"lar ve onlann pat-
ronlan, Türkiye'de değişmez "ev sahibi"n\r\ AKP ik-
tidarı değil, Türk halkı olduğunu unutuyorlar mı?
Annan, Kıbns'la ilgili görevinin kapsamını aştığı,
çevresini saranlann aklına uyup, "görev tanımı"na
uymadığı için başansız oldu. AB "memurian'run gö-
rev tanımını bilemeyiz ama, onlar da "çizmeyi aşı-
yor". Umarız, dünyada ve Türkiye'de yeni "gö-
revler üstlenenlerde dikkat ederierve "görevTerinin
çerçevesini de, "çizmeyi" de aşmazlar...
Yunan basıni:
AKP lideri çark
etti, plan öldü
MURATtLEM
ATİNA- Yunan bası-
nı, Lahey'deki Kıbns
görüşmelerinin sonuç-
suz kalmasını "Erdo-
ğan çarketti,plan öktü"
yorumuyla değerlendir-
dıler. Gazetelerde yer
alan haber ve yorumlar-
da, KKTC Cumhurbaş-
kam Rauf Denktaş ile
AKP lideri R. Tayyip
Erdoğan'ın suçlandığı
dikkat çekiyor.
AKP'nin iktidara gel-
mesinin arduıdan Erdo-
ğan' ın Kıbns konusun-
da yaptığı "olumlu"
açıklamalann bugün ar-
tık sadece "lafta kaku-
ğının anlaşıldığını" be-
lirten gazeteler, "çözü-
me beş kala Erdoğan
çark etti, sorun yogun
bakunda kaldı" başlık-
lannı kullandılar.
Lahey'de görüşmele-
re katılan Rum heyeti-
nin kaynak gösterildiği
haberlerde. bu sonuçta
"Erdoğan'ın değişken
tutumunun" etkili ol-
duğu öne sürüldü.
Yunanistan Dışişleri
Bakanı Yorgo Papand-
reu Irak konusundaki
gelişmelerin Kıbns ko-
nusunu da etkileyece-
ğini ifade etti.
Papandreu,"Türld-
ye'deki yeni hükümetin
bir anda birçok sorun-
la muhatap ohnak zo-
runda kalması adada
sonınun çözümükonu-
sundaki girişimleri sı-
mrhyor" dedi.