22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 9 ŞUBAT 2003 PA2AR 8 HABERLERİN DEVAMI TURKIYE Istanbul _K 3 Sınop K 4 Adana PB 11 PB 0 Samsun PB 6 Kocaefı K 4 Trabzon Çanakkale B 5 Giresun Izmir Y 7 Ankara B 0 Manısa K 6 Eskişehır K Ayoır PB 7 Konya PB 0 Denizli PB 7 Sıvas PB -1 Zonguldak K 3 Antalya PB 11 Kars Qf Açık c£_5 Part î^' ûulutlu Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Marclin Sitrt Hakkâri Van PB K Y K K K K 12 7 7 6 6 -2 0 Marmara'nın doğu- su, Kuzey £ge, Batı Ka- radenız, Doğu Karade- nız ıle Doğu ve Guney- doğu Anaöolu üoJgeten yağışn geçecek. Yağış- iar Doğu Karadenız'de yer yer etkıl' olmak üze- re Doğu Karadenız kıyr- lannda karia kanşık yağ- mur, otekı yerterde kar şeklınde olacaK Hava sıcaklığı tum yurtta aza- lacak DIS MERKEZLER Oslo Helsınki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Pans Bonn Münih K K PB Y PB PB PB PB PR -2 -1 -2 g 7 8 7 1 4 Bertın PB 2 Moskova PB -5 Budapeste PB -1 Aşkabat PB Madrid PB 12 Astana PB-13 Viyana PB 2 Taşkent Belgrad K -2 Bakû PB PB 10 Sofya K - 2 Bişkek PB Roma PB 11 Tiflis Atına PB 9 Kahıre Y 17 Zünh PB 4 Şam Taşkent •Tahran t Çok bulutlu ı Yağmurtu X A A A ^ Kar! > GOK gürjltülû • * G U N C E L CÜNEYT ARCAYtREK • Baştarafı 1. Sayfada Savaş gelmiş kapımıza dayanmış. Ama Anka- ra, hakkı olan ödünleri hemen alacağı yerde üç konuda hâlâ sonuçlanmayan "müzakere halin- de". Kuzey Irak'a Coni'lerden daha fazla asker gön- dereceğiz. Şunca devlet var, hiçbiri pariamento- larından savaşa olur veren bir karar geçirmedi. Hiçbiri ABD ve Ingiltere'nin peşinde savaşa üçün- cü ortakolduğunu ilan etmedi. Biz ABD'nin kuy- ruğuna takıldık. Bu ayıp yetmiyormuş gibi, şimdi de ABD, Ku- zey Irak'ta konuşlanacak askerlerimize bir Ame- rikalı generalin komuta etmesinde direniyor. Ekonomi? örneğin askersel önlemler gereği doğal olarak Habur Kapısı kapatıldı. Sınır ticare- ti ile geçinen milyonlarca Güneydoğu insanı şim- diden yaşamsal gereksinmelerini karşılayamaya- cak durumda. Amerikalıya ne gam? VVashington'dakı Baş Coni'nin (Bush'un) baş amacı savaş yardımını olabildiğince aşağıya çek- mek. Körfez Savaşı'ndaki sözlü vaatlerin hiçbiri- ni yerine getirmeyen ABD ile savaş yardımı gö- rüşmeleri askıda. Durmadan acele karar vermemizi isteyen ABD sürekli gırtlağımızda. Velakin geleceği saptayacak temel kimi konulara sıra geldi mi, ağırdan alıyor. Savaş yardımı rakamı hâlâ belirsizliğini koruyor. 4 mü yoksa 14 milyar dolar mı? Başbakan ikide bir yardımın "esnek kurallara" bağlı olacağından söz ediyor. Esneklik kavramını savaş sonrası Amerikalılann nasıl kullanacağını, vaatleri nasıf esneteceğini bugünden tahmin olanaklı mı? Saddam sonrasına gelince; ABD, artık silah ar- kadaşı Türkiye'den Saddam sonrası kimi senar- yoları gizliyor, sorsan da söylemiyor. Ankara hükümeti ise ABD'ye istediklerini ver- me yolunda azimle yürüyor. • • • Bu sırada burnumuzun dibindeki Kıbrıs'ta Ra- uf Denktaş, AB bayrağı altında duygularına, amaçlarma gem vuramayan Güneyli Rumlarla ve hatta KKTC içindeki Rumlaşmış Türklerte, "ayn egemenlik, siyasal eşitlik, toprak ayartaması, göç konulannda" hemen hergün çetin savaşım veri- yor. Türk tarafı Klerides'e Annan planı üzerinden "olmazsa olmazlan" yazılı veriyor. Rum tarafı ol- mazsa olmazlannı vermiyor. Tersine KKTC'nin ol- mazsa olmazlarına karşı görüş bildiriyor. Ankara, Rum tarafının uzlaşmaz tutumu karşı- sında; BM nezdinde, Atina kavşağında, AB'ye veya dışardan gazel okuyan baskı gruplarına kar- şı -Türk tezini güçlendirecek- girişimlerde bulu- nuyor mu? Kuşkulu! ABD ise "uyutma aşamasında". Kalıcı çözüm için "elinden geleniyapacağını", yaşantımızın bir parçası haline gelen büyükelçi Robert Pearson söylüyor. Dışişleri, medya karşısında Kıbns'taki gelişme- leri tribünden izliyor ya da böyle bir izlenim veri- yor. Hiçbir konuda KKTC'nin varlığını tanımak iste- meyen, hiçbir konuda anlaşmaya yanaşmayaca- ğını içeren davranışlar sergileyen Rum kesiminin Ankara'ya karşı göriişleri nelerdir; söylenmiyor, açıklanmıyor. RTE, has adamları aracılığıyla BM temsilcisi De Soto ile kimi oyunlar sergiliyor. De Soto, Kıb- rıs'tan geliyor, havaalanında önce dışişleri ile gö- rüşen RTE'nin ABD ayağı danışman, yetkisiz kim- likli Cüneyd Zapsu ile konuşuyor. Annan'ın tem- silcisi üstüne üstlük kötü bir yalancı; görüşmenin nedenini baba şefkatine, Zapsu'nun kızı ile oğlu- nun aynı okulda okumalarına bağlıyor. • • • Telefon görüşmesinde Başbakan Gül'ün, Baş- kan Yardımcısı Dick Cheney'e; "Bizbuülkeyeay- nı anda hem Irak'a cephe açmayı, hem de Kıbns konusunda adım atmayı kabul ettiremeyiz" dedi- ği basına yansıdı ve... Bu ifade yalanlanmadı. AKP iktidarı halka karşın ABD'nin yanında sa- vaşa giriyor. Sıra: Türk halkına, Türkiye'nin ulusal yararlarına kar- şın; "Kıbns'ta Rumlart keyiflendirecek; ABD'ye, AB'ye, Atina'ya teslimiyetpolitikası içeren adım- lara mı geldi acaba?" Başbakan açıklamak zorunda. Yoksa Gül açıklama yapmak için; Zapsu'larla kapsularla "İstediklerini ver-verdikleri kadar ya- şa" politikası yürüten RTE'nin varacağı sonucu mu bekliyor? Başbakan'dan BIVTye Kıbrıs mektubu Rum tarafı da çaba göstermeli ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Başba- kan Abdullah Gül, BM Genel Sekreteri Kofı Annan a bir mektup göndererek Türk tarafi- nın Kıbns sorununun çözümü için gösterdiği iyi niyetin doğru değer- lendirilmesini istedı. Çözüm için Türk tarafi kadar Rum tarafinın da çaba göstermesi gerek- tiğini vurgulayan Gül, "6O'lıve7u'liyıllarda- Id trajedilerin yeniden yaşanmasına neden olacak koşullan kabul edemeyiz" dedi. Edini- len bilgilere göre, Baş- bakan Gül, Annan'a 4 Şubat Salı günü bir mektup gönderdi. Gül, mektubunda KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ın Annan pla- nı çerçevesinde Rum ta- rafiyla anlamlı müzake- reler yürüttügunü dile getirirken Türk tarafinın iyi niyetinin bir yanılgı- ya yol açmaması gerek- tiğini belirtti. Başbakan, Kıbns'ta oluşturulacak yeni or- takJığuı "kaücı" işler yapması ve güvenli ol- ması gereğinin altını çizerken bunun Türki- ye ve KKTC açısından kaçınılmaz olduğuna dikkat çekti. Nüfus cuzdanımı, Denizli Pamukkale Üniversitesi öğrenci kimük kartım ve yurt kimlık kartımı kaybettım. Hükümsüzdür AYGL'\ GCXDC'Z Türkiye ABD'nin talep ettiği 8 hava üssünden 6'sını kullandırtacak Askeri destek netleştiAYHAN ŞtMŞEK/SERTAÇ EŞ ANKARA - Türkiye ile ABD, Irak operasyonunda askeri, siya- si ve ekonomik işbirliğini öngö- ren anlaşmayı sonuçlandırmaya yaklaşö. Başbakanlık'tatoplanan zirvede, 6 üs ve 2 limanın AB- D'nin kullanımına açılması, yak- laşık 38 binABD askerinın kuzey cephesi için Kuzey Irak'a "tran- sit geçişine" izin verilmesi be- nimsendi. ABD ile asken planlar konusunda mutabakatın, TBM- M'ye 18 Şubaftasunulacakikin- ci tezkereye kadar hazır duruma getirilmesi kararlaştınldı. Başbakan Abdullah Gül baş- kanlığında toplanan zirvede, ABD ile Irak operasyonu ve son- rasında askeri, siyasi ve ekono- mik işbirliğinin çerçevesini çize- cek ana mutabakat masaya yatı- nldı. tşbirliğinin bu üç boyutun- da süren mutabakat çalışmalan- nın ele alındığı zirveye Genelkur- may Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış, Devlet Bakanlan Ali Babacan, Kürşat Tüzmen. Genelkurmay Harekât Başkanı Korgeneral Köksal Karabay ve Dışişleri Bakanlığı Müsteşan Uğur Ziyal katıldılar. Edinilen bilgilere göre zirvede öncelikle ele alınan konu, Mec- lis'in verdiği yetki çerçevesinde üslerde modernizasyonla sınırlı olan ilk mutabakatın taslaklan ol- du. Bunun ardından, daha geniş bir asken işbirliğiyle ekonomik ve siyasi konularda mutabakat ça- hşmalan da değerlendirildi. 270 uçafc konuşlanacak Zirve öncesinde Dışişleri ve Genelkurmay tarafindan ,ABD'ye verilecek olası desteğe ilişkın gö- rüşmeler yapıldı. Burada hazırla- nan seçenekli planlar. Başbakan- lık zin'esinde aynntılı olarak ele alındı.Edinilen bilgilere göre 18 Şubat'taki tezkerenin TBNfM'de onaylanması durumunda Türki- ye, ABD'nin talep ettiği 8 üsten 6'sı ile Mersin ve Iskendenın li- manlannı kullandırtacak. tncir- lik'in yanı sua Diyarbakır ve Bat- man üsleri operasyonel amaçlı. Afyon, Çorlu ve Sabiha Gökçen havaalanlan da lojistik destek amaçlı olarakkullanılacak.Üsler- de ABD'ye ait 9 hava filosundan 270 uçak konuşlanacak. Irak'ın kuzeyine yaklaşık 38 bin askerin "transit geçişine" onay verile- cek. Bunlara lojistik destek sağ- layacak bırlıkler de Silopi'de ko- nuşlanacak. Ortak komuta mer- kezi de Diyarbakır'da olacak. Türkiye'nin, ABD'nin U-2 casus uçaklannın Türk hava sahasını kullanması talebine de olumlu yanıt verdiği öğrenildi. 4 BÎN ABD ASKERİ YARINDANITÎBAREN TÜRKÎYE'YE GELlYOR Mutabakat imzalandıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye ileABD, I- rak operasyonu için üsleria mo- dernizasyonu ve yaklaşık 4 bin ABD'li askerin gelişi için "mu- tabakat muhtu-ası" imzaiadı. ABD'li askerler, pazartesiden itibarenTürkiye'ye gelerek bay- ramda üs ve limanlarda üışaat ve altyapı çalışmalanna başla- yacaklar. Muhüraya göre Tür- kiye, ulusal çıkarlan ve güven- liğini korumak amacıyla gerek- li gördüğü tüm önlemleri alma hakkına sahip olacak. ABD as- kerleri, adi suçlarda Türk mah- kemelennde yargılanacaklar. Mutabakat muhörası, Büyü- kelçi Deniz Bölükbaşı ile AB- D'li Büyükelçi Marisa Lino ta- rafindan imzalandı. îki büyü- kelçinin başkanlığında askeri yetkililerin de bulunduğu heyet- lerarasında 1 haftadır süren mü- zakereler dun Başbakanlık zir- vesine taşındı. Yapılan değer- lendirmelerde Türk tarafinın son pozisyonu oluşturuldu ve Bölükbaşı'na talimat veril- di.Mutabakat muhtırası akşam saatlerinde Dışişleri Bakanlı- ğı'nda Bölükbaşı ve Lino tara- findan imzalandı. Muhtıra, Türkiye ile ABD arasında Irak konusunda yapıla- cak anlaşmanın "askeri boyu- tunun" önemli bir unsurunu oluşturuyor. Düzenlemeler, 18 Şubat'taTBMM'den ikinci tez- kerenin de çıkması durumunda Türkiye'de konuşlanacak diğer ABD'li askerlerin durumu için de büyük ölçüde belirleyici ola- cak.Muhhra ile üslerin moder- nizasyonunun bağlı olacağı ılke ve kurallarla Türkiye'ye gele- cek ABD'li personelin hukuki statüsü şöyle düzenlendi: • Türk hukuku üstün ola- cak: Muhtıra ileTürk kanun ve düzenlemelerinin üstünlüğü te- yit edildi. Türkiye'nin ulusal çı- karlan ve güvenliğini korumak amacıyla gerekli gördüğü tüm önlemlen alma hakkı saklı tu- tuldu. • Türkiye'ye mali yük ol- mayacak: Tesıslerde yapılacak faaliyetler için ihtiyaç duyula- cak malzeme, hizmet ve perso- nel öncelikleTürkiye'densağla- nacak. Bu faaliyetler, Türki- ye'ye hiçbir ilave mali yük ge- tirmeyecek. • Adi suçlar Türk mahke- melerinde: ABD'li askerler, Türk topraklannda adi suç işle- meleri durumunda, Türk mah- kemelerinde yargılanacaklar. ABD personelinin neden olaca- ğı zararlarda Türk yurttaşlan açacaklan tazmınatlann karşılı- ğmı alabilecekler. •TSK malzemelerine yö- nelik zarar karşılanacak: ABD askeri personelinin, Türk Silahlı Ku\ r vetleri personel, te- sis ve teçhizatına yönelik ey- lemlerinden doğabılecek zarar- lannda tazminat konusu Türki- ye'nin lehine genişletilecek. Başbakanlık'taki zirvede yapı- lan değerlendirmelerde, ABD ile askerlerin üslenmesi konusunda mutabakatın TBMM'de bu konu- da tezkere oylanmadan önce ta- mamlanması gerektiği üzerinde duruldu. Tezkerenin TBMM'den geçirilmesinin ve hükümete yet- ki verilmesinin hemen ardından, bu mutabakat zaptının imzalan- ması için bu yönde karar alındığı öğrenildi. Cül. ABD'ye gldeblllr Başbakanlık zin'esinde, Ab- duJlah Gül'ün 18 Şubat'tan önce olası ABD ziyareti ve hazırlana- cak ana mutabakatın burada pe- kiştirilmesi üzerinde de duruldu. Gül'ün ziyaretinde Türkiye'nin ABD'ye vereceği desteğe karşı- lık, özellikle siyasi alanda ve I- rak'ın geleceği konusunda bek- lediği garantilerin de alınması he- defleniyor. Türkiye, ABD'den I- rak'uı üniter yapısı ve toprak bü- tünlüğü konusunda bugüne kadar net bir siyasal güvence alamadı. Başbakan'm planlanan ziyareti sırasında Kıbns konusunun da gündeme gelmesi, Türk tarafimn çözüm için Annan planı üzerinde istediği değişiklikler için destek istemesi bekleniyor. Arap ülkelerlyle diyalog Zirvede, Gül'ün ABD ziyareti plannıın yanı sıra Bağdat ve I- rak'a komşu ülkelerle yürütül- mekte olan üst düzey temaslar da gündeme geldi. Toplantıda bölge ülkeleriyle yakın diyaloğun da korunması kararlaştınldı. Toplantının ardından yapılan açıklamada, aynntılı bilgiler ye- rine genel ifadelerle yetinildi. Başbakanlık açıkJamasında şöy- le denildi: "Bilindiğiüzerejrak sorunu ile ilgili gelişmeler siya- si, askeri ve ekonomi ile ilgili makamlanmız arasında oluş- turulmuş olan çaüşma grupla- nnca düzenli olarak izlenmek- tedir...Toplantıda, sorunun ba- nşçıl çözümü yolunda sürnıek- te olan girişimlerimiz de ele alınmış ve bu yönde atılabile- cek yeni adımlar üzerinde du- rulmuştur." 'Banş ümitlerinin tükendiği kaçınılmaz an gelebilir' r üsLERDEtNŞAATizNî Gül'den Irak'a uyamANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Başbakan Abdullah Gül, "tüm çabalanna karşın banş ümitlerinin tükendiği kaçınıl- maz anın gelebileceğini", Tür- kiye'nin çıkannı korumak için TBMM'den yeni kararlar çıkar- makta "tereddüt etmeyecekle- rini" söyledi. Gül, savaşla ilgili kararlar için "Bu hazırlık. aynı zamanda geleceğin Türkiye- si'ne hazırlıktır" dedi. Geçmiş hükümetler dönemin- de başbakanlann "Ulusa Sesle- niş" adıyla ulusal radyo-televiz- yon kanallanndan yaptıklan ko- nuşma, Gül tarafindan dün "Mil- lete Sesleniş" adıyla ilk kez ger- çekleştinldı. Konuşmasına "Siz- lere samimi, içten bir şekilde hitap etmek için karşınızda- yım, bu akşam gerçekleri bü- tün açıklığıyla sizlerle paylaş- mak istiyorum" diye başlayan Gül, savaş hazırlıklanm değer- lendiren CHP Genel Başkanı De- niz Baykal'ı halka şikâyet etti ve Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'e uyanlarını yineledi. TBMM'den çıkan ilk tezke- renin "savaş karan olmadığı- nı, savaşın zararını önlemek için bir hazırlık olduğunu" söyleyen Başbakan, "Irak bi- ze ırak değildir, yani uzak de- ğildir. Gün sorumsu/ beyan- larda bulunma günü değiİ, ül- kemizin, milletimizin çıkarla- rı için birleşme günüdür, da- yanışma günüdür. Ben Sayın BaykaPla üç kez görüştüm. Olacaklan olanca çıplaklığıy- la anlattını. Bu konuda hep şeffaf olduk" diye konuştu. Hükümetin Irak politikasının Gül, konuşmasuu 'Ulusa Sesleniş' yerine 'Millete Sesleniş' olarak yapn. (AA) "Dünyada banşı hâkim kılma, bölgede barış ve istikrara kat- kı ve Türkiye'nin ulusal çıkar- larını gözetmek" başhklanyla 3 temele oturduğunu belirten Gül, şunlan söyledi: 'Blz barı; istlyoruz' "Biz banş istiyoruz. Ülkemiz o vüzden dünvanın neresinde ve hangi ülkesinde olursa olsun kitle imha silahlarına karşı- dır...Banş da en az savaş kadar somut gerçekler üzerine inşa edilmelidir. Yani banşı getire- cek adımları sonuna kadar at- mak gerekiyor." Türkiye'nin dışında gelişecek olaylann ülke çıkanna yönelik sonuçlar doğurabiieceğini, bütün seçenekleri gözetmek zorunda olduklannı voırgulayan Gül, söz- lerini şöyle sürdürdü: "Sizlerle açık konuşmam ge- rekiyor. Bütün bu çabalara rağmen barış ümitlerinin tü- kendiği bir an da gelebilir. Biz komşumuzda yangın çıkma- dan o yangını en gellemeye ça- üşıyoruz.Ama yangın çıktığın- da onu söndürmek için, mahal- leye yayılmaması için tedbir al- mak da lazımdır. Bugün bizim yaptığımız da budur." Banşı korumak için gerçek- çi olmak gerektiğini. banş tü- kendiğinde savaşın zararlann- dan halkı korumaya çalıştıkla- nnı yineleyen Başbakan sözle- rini şöyle bitirdi: "TBMM, ulusal çıkarlanmı- zı korumak üzere karar almış- tır. Önümüzdeki günlerde or- taya çıkacak gelişmelere göre, ülkemizin çıkarlan ve selame- ti açısından da yeni tedbirler alınabilir, gerektiğinde bunlan da tereddütsüz alacaktır. Evet, Irak'taki herhangi bir savaş Türkiye'nin savaşı olmayaeak- tır. Ama ülkemize zarar veren bir durumla daTürkiye'yi baş başa bırakmayacağız." kendini bağladı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hükümetin ilk ön- ce üs ve limanlarda inşaat iz- ni vermek için TBMM'den yetki almasının zamanlama ve pazarlık açısından Türki- ye'nin elini zayıflattığına dikkat çeken diplomatik kay- naklar, "ABD, uçaklannı konuşlandırmak için üsler- de tadilat yapacak. Kara birliklerini, ağır silah ve mühimmatım geçirmek için limanlan ve demiryol- lannı kullanacak. Önce li- man ve üslerde inşaata izin verip sonra diğer konular- da ABD ile pazarlık yap- mak Türkiye'nin elini za- yıflatır" görüşünü savunu- yor. Diplomatik kaynaklar, üs ve limanlarda ABD'nin kara ve hava harekâtı için ya- hnm ve hazırlık yapmasının ardından Türkiye'nin kara- nndan vazgeçmesinin söz konusu olmayacağına, diğer tezkerenin şeklen çıkanlaca- ğına dikkat çekiyor. Kaynak- lar, "ABD. üs ve limanlara boşuna yatırım yapmaz. Bu izinlerin çıkacağını gör- müştür ki bu işe giriyor" değerlendirmesini yaptı. Türkiye büyük olasüıkla Bat- man, Diyarbakır ve Incirlik üsleri ile Iskenderun ve Mer- sin Iimanlannda yenileme çalışmalan için izin verecek. G U 1 V D E M MUSTAFA BALBAY B Baştarafı 1. Sayfada 13 Şubat 1991'de, sığınağın bulunduğu yerden "radyo sinyalleri" alan Amerikan uçakları, burası- nın yayın merkezi olduğunu düşünüp bombalamış. Evlerimiz bombalanırsa bari çocuklarımız hayatta kalsın diye düşünüp, sığınağa getiren aileler evle- rine onların ölü bedenlerinı dahi götürememişler. Tümü kül olmuş. Sığınağa, saldırıda çocuğunu yitiren annelerle birlikte girdim. Yanımda, Irak yönetiminden görev- liler de var, Gözyaşı ve çırpınma fotoğrafları çek- mememi istediler. Her şeye karşın, insanlann acz içinde görünmemesi gerekiyormuş! Sığınağın tam ortasına düşen bombanın tepede açtığı delik dışında hiçbir yerden ışık gelmiyor. Uğultuya dönüşen ağlaşmalar ıçimi ürpertiyor. Ki- mi anneler, daha birkaç adım ataratmaz, cansız ye- re yığıldı. Bombanın açtığı kocaman çukurun önü- ne gelen anneler, simsiyâh bir ateştiler. Birbırlerine yaslanarak ağır ağır sallanıyorlardı. O ağırduruşun arasında birden, orta yaşlı biran- ne, oktan fırlamışçasına, avazı çıktığı kadar bağı- rarak kendisini küllerin içine attı. Buz gibi küllerin üzerinde ateşten bir korla yanıyormuş gibi çırpını- yor. Kül yığınlannı, çocuğunun kollanymış gibi sı- kıp bırakıyor. Donakaldım... Günlerce canlı yayınlarda izlediğim savaşın acı yüzüyle hiç bu kadar göz göze gelmemiştim. Dışan çıktım... Sığınağın arkasında ilkokul öğ- rencilerinin yaptığı resimlerden oluşan bir sergı var- dı. Çocukların en çok çizdiği üç unsur şuydu: Anne, kan, güvercin... Hem kara hem batak! Bölge insanlannı ne yazık ki yine aynı kader ve ke- der bekliyor. Herkes için en büyük zafer, bu sava- şın olmaması. Ancak başkentlerden gelen haberler bu yönde değil. Tıpkı 1991 'deki Körfez Savaşı'nda olduğu gibi bu kez de gelişmelerin hazırlayıcılan arasında medya da var. Körfez Savaşı'nda canlı yayınla savaşın in- sansız yüzü evlerimize girdi. Uçaklar, Bağdat sema- larında dolaşırken birden bombaları bırakıyor. Su- nucu durumu naklen anlatıyor: "Evet sayın izleyiciler, uçaklann bıraktığt bomba- lar akıllı. Verdiğiniz adresi buluyor ve orada patlıyor. Yanlış yere gitmesi söz konusu değil. Teknolojinin son harikası..." Sunucu uçakların, füzelerin özelliklerinı anlatır- ken adeta, "herülkeye lazım, bir tane de sizalın. Piş- man olmayacaksınız" diyor! Bugün de teknolojinin son harikalannın hazırlan- makta olduğu haberleri geliyor. Üstelik 1991 'deki- lerden çok daha ileri! Kanıtlar konusunda ise bir başka komedı yaşa- nıyor. ABD Dışişleri Bakanı Povvell ın sunduğu bant kayıtlarını dinlerken, "orı£»e"dedim, "hiç değilsebu alanda ABD'den ilehyiz. Koca ABD bu kadarcık te- lefon mu dinleyebilmiş. Bu işi bizimkilere verseler- di, kaset piyasası altüst olurdu. Saödam'ın Ham- murabi'ye çektiği faksın bile kopyasını dosyalahar- dı." Körfez Savaşı medyanın nasıl kullanılabildiğini gösteren örneklerle de doludur... Savaşın son gün- lerınde Saddam'a son darbeyi indirmek, Saddam'ı affedilmez bir cani olarak göstermek gerekiyordu. Bir gün bir karabatak ekranlan kaplayıverdi. Çoğu- muzun hâlâ belleğindedir. Denız kıyısında, kayalı- ğın yanında... Her tarafı petrole bulanmış, şaşkın şaşkın oraya buraya koşturuyor. Habere göre, Sad- dam Basra Körfezi'ni petrole bulamış. Büyük bir çevre kiriiliğınin de sorumlusu... Bir ay sonra anlaşıldı ki, karabatak sahnesi Bas- ra Körfezi'nde değil, Fransa açıklarında çekılmiş. Korkarız insanlık yine karabatağa teslim... Hem kara hem batak! an kcum@ttnet.net.tr Pazarlığın ayrıntıları befirginleşiyop Türkiye hibe, ABD kredi diyor MURAT HŞLALI ANKARA - ABD Hazine Bakan Yardımcı- sı John Taylor'ın dün Türkiye'den aynlması- nın ardından, ABD ile yapılan Irak pazarlığının ana hatlan ortaya çık- mayabaşladı. Pazarlıkta ABD tarafi Türkiye'ye yapılacak yardımın IMF kaynaklı veya ABD ga- rantili kredi ağırlıklı ol- masını önerirken hükü- met şimdilik ABD'den sadece hibe ile ticaret ve yatınm kolaylıklan sağ- lanması seçeneği üze- rinde duruyor. Edinilen bilgilere gö- re, ABD ile Türkiye'nin Irak ile ilgili yapılacak anlaşmayı içeren Muta- bakat Metni'nin imza- lanmasıyla birlikte AB- D'nin Türkiye'ye ilk etapta hibe edeceği ha- zır para birkaç yüz mil- yon dolar civannda ola- cak. Yetkililer bu tutar için ABD Kongresi'nin onayma gereksinim ol- madığını, söz konusu tutann daha önceden ABD hükümeti tarafin- dan aynlmış olduğunu ifade ediyorlar. Öte yandan Türkiye Masası Şefi Juha Kah- konen başkanlığındaki IMF heyeti, Hazine Müsteşarlığı'ndaki 4. gözden geçirme çalış- malanna devam ediyor. Hazine Müsteşan Faik Öztrak'la görüşen Kah- konen daha sonra Baş- bakan Yardımcısı Ab- düllatif Şener ve Mali- ye Bakanı Kemai Una- kıtan ile biraraya geldi. Unakıtan görüşmenin ardından yaptığı açıkla- mada, bütçe çalışmala- nnın bayramdan önce tamamlanacağını, büt- çenin de bayramdan sonra Meclis'e sunula- cağını söyledi. Sayısal'da 1 kişiye 381'er milyar • ANKARA (AA) - Sayısal Loto'nun bu haftakı çekilişinde şanslı numaralar 16.18,22,23,30 ve 34 o- larak belirlendi. 6 bilen 2 kişi, 381 milyar 641 milyon 300 biner lira ikramiye kazandı. 5 bilenler 1 milyar 96 milyon 850 biner. 4 bilenler 10'ar milyon. 3 bilenler 1 milyon 150 biner lira ikramiye kazandılar.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle