25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 21 ŞUBAT 2003 CUMA HABERLER \eni tasanya göre, Atatürk îlkeleri ve înkılap Tarihi dersi, 'zorunlu ders' kapsamından çıkanhyor Atatüıkçülük dersinetırpanANKARA (Comhııriyet Bürosu) - MiIIi Eğitim Bakanı Erkan Mumcu tarafindan hazırlanan yükseköğretim yasa taslağı, aynen yasalaşırsa, eğitim- le ilgisi olmayan belediyeciler ve ver- gi rekortmenleri de üniversite yöne- tim kurullanna girecek. Taslağa göre üniversite yönetim kurullannda sana- yi ve ticaret odalannın temsılcilerinin yanı sıra, ü genel meclisi ve il bele- diye meclislerinin temsilcileri de ola- cak. Daha önce geri çekilen "türban affinı" da TBMM'deki göriişmeler sı- rasmda yasa kapsamına sokmayı plan- layan AKP hükümetinin taslağînda, "Atatürk ÜkeJeri ve tnküap Tarihi" dersinin "zorunlu ders" kapsamından çıkanlması öngörülüyor. Tasanya tepki yağdı Amaçlan, Cumhuriyet'i yok etmek Haber Merkea - Milli Eğitim Bakanı Erkan Mumcu tarafindan hazırlanan Yükseköğretim Yasa Tasansı Taslağı'na dönük eleştiri ve taröşmalar sürüyor. Anadolu Oniversitesi Rektörü Prof. Ataç, Yükseköğretim Eşgüdüm Kurulu'nun (YEK) yetkilerinin YÖK ile benzerlik gösterdığine dikkat çekerek "Taslakla sadece isim değişiktiği yapıbyor. Üniversitelerin doğru çahşabümesi için siyasi etkflerden uzak obnası gerekn-" dedı Taslakta yer alan yönetim kurulu yapısının, üniversiteleri zora sokacağını söyleyen Prof. Ataç. şöyle konuştu: "Yönetim flkekrine ve hiyerarşikyapılanmayaaykın yönetim otanaz. Bunlar sağJanamazsa o kurumdan sağhkh, verimH bir çahşma betdenemez." Istanbul Üniversitesi Rektör Yardrmcısı Prof. Dr. NurSerter, taslakla siyasi iktidann eğitime el koyacağını belirtti. Serter, taslakla Atatürk llke ve Devrimleri, Türkçe, zorunlu yabancı dil ile spor ve genel lcültür derslerinin kaldınlacağına dikkat çekerek gençlik yetiştireceğiz diyorlar. Uvgulanıalar bunun sadece bir sJogan olarak kıülanıltbğmı gösteriyor" diye konuştu. ÎP Genel Sekreteri Mehmet Bedri Gültekin. AKP'nin üniversite reformuyla "uhısal devfet" ve "laik cumhurfvet"ı yok etmek istediğini bildirdi. Eğitim- Sen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer ise, bu kadar önemli bir yasanın kısa süreli bir çalışmayla çıkmasının söz konusu olamayacağını belirterek "Bu caoşma bana pek inambna gebniyor'' diye konuştu. Dinçer, taslağın üniversiteleri doğrudan sermaye kuruluşlar haJine getireceğini ifade etti. TÜMÖD Genel Başkanı Tahir Hatipoğlu ise, "Üniversiteler kendi başma buyruk mu olacak" diye konuşan Ûniversitelerarası Kurul Başkanı Tunç Erem'in istifa etmesi gerektiğini söyledi. Hatipoğlu, YÖK sisteminin dünyanın çok gerisinde kaldığını vurguladı. • Milli Eğitim Bakanı Mumcu tarafindan hazırlanan yükseköğretim yasa taslağı uyannca, eğitimle ilgisi olmayan belediyeci ve vergi rekortmenlerinin üniversite yönetim kurullanna girmesinin yolu açılırken 'türban affı'nın da yasa kapsamına sokulması planlanıyor. Yükseköğretim yasa taslağı, "Ata- rürkçu-laik üniversite'' anlayışına *tu- zaldar" içeriyor. Üniversite yönetim kurulunda, en fazla vergi veren mü- kellefler arasından \alilikçe beliriene- cek üyelerin de yer almasuıın öngö- rüldüğü taslağa göre. ilkokul mezunu bir vergi rekortmeni üniversite yöne- tim kurulunda bulunabilecek. Türfc dHI' de zorunto deflll Mevcut Yükseköğretim Yasasf nın, esas alınan ana ilkelerin srralandığı 5. maddesı, Yükseköğretim Yasa Ta- sansı Taslağı'nda temel ilkeler ola- rak yeniden düzenlenirken, 9 olan ana ilke sayısı, 13'e çıkanldı. Yükseköğretim Kurulu tarafindan Atatürk Devrimleri'nin öğrenciler ta- rafindan özümsenmesi amacıyla prog- rama dahil edilen, "Atatürk tİkeferive tnkıiap Tarihi" dersi bu taslakla zo- runlu ders olmaktan çıkanlırken, tas- lakta Türkçenin üniversitelerdeki tek öğretim dili olacağı belirtilmesine kar- şın, öğrendlere zorunlu ders olarak ve- rilen "TürkDflTnin de temel ilkeler arasından çıkanlması öngörülüyor. YÖK Yasası'nın "GendHüküroler" bölümünün 'Atatürk inkılaplan ve 0- keleri doğnıltusunda Atatürk milli- yetçiügine bağh bireyler yetiştirmek' bölümü , 'Atatürk ilke ve inlolaplan- na bağh bireyler yetişmesine imkân sağjamak' olarak değiştiriliyor. Yönetlme vergi rekortmeni 'AKP hükümetinin hazırladığı yük- seköğretim taslağının yasalaşmasıy- la birlikte, Yükseköğretim Eşgüdüm Sezer: Medya-devlet ticareti demokraside yozlaşma getirir Tekefleşme ııyansı• Basın özgürlüğünün her koşulda korunması gerektiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Sezer. basının tekelleşmesinin özgürlüklerin önünde engel oluşturacağını belirtti. Sezer, medyanın çoğulculuğunu koruyucu önlemler alınmasının önemini vurgulayarak "Medyanın tekelleşerek ticari nitelik kazanması basının varlık nedeni ile çelişecektir" dedi. ANKARA(CumhariyetBörosa) - Cumhurbaşkanı Ahnıet N'ecdet Sezer, iletişim alanında sermayenin belli Jdşi ya da gruplann elinde top- lanmasını engelleyecek düzenle- melere önem verilmesi gerektiğini belirterek "Basm özgüriüğü, kamu gûçleri karşısında olduğu kadar, özdgüçlerekarşıdakonmmabdır'' dedi. Tekelleşen medyanın ekono- mık alanda haksızlık yaratabilecek bir güce ulaşacağı, haber alma öz- gürlüğünü kısıtlayacağı ve medya gücünün çıkar amaçlı kullanılma- sına hizmet edebileceği uyansında bulunan Sezer, medyanın devletle ticari ılişkiye girmesinin demokra- sinin yozlaşmasına zemın hazırla- yacağını söyledi. Üetişim alanında yapılacak yeni yasal düzenlemelerin altyapısını hazırlamak üzere dün Bilkent Otel'de "İfetişim ŞûrasT toplandı. Cumhurbaşkanı Sezer, şûranın açı- lışında yapuğı konuşmada, demok- rasinin vazgeçilmez öğelerinden olan basın özgürlüğünün her ko- şulda korunması ve yaşaülması ge- rektiğini söyledi. Basının tophımun sesi ve yol göstericisi olduğunu an- latan Sezer, "Siyasal iktidarlann ülke yöneüminde keyfüiğe sapma- brmıengeDefne konusunda tophun- iarm en büyük güvencesi dinamik kamuoyudur" dedi. Kamu yararı odzetllmeil Kamusal görevini tam anlamıy- la yerine getirebilmesi için basının her türlü baskıdan uzak tutulması gerektiğini belirten Sezer, şunlan söyledi: "Sermayenin beffi kişiya da gnmhrm elindetopianmasının ön- lenmesine yönefik düzenlemelere öaelönemverflmdidir. Basm özgür- lüğü, kamu güçleri karsısmda ol- duğu kadar, özeigoçiere karşı da ko- runmahdır. TekdDeşen ya da kar- teöesen medya, bir yandan ekono- mik alanda haksızhk yaratabflecek bir güce ulaşırken. öte yandan ha- ber aima özgürhığünü lasıtlayabi- lletisim Şûraa'naSezer'inyamsraAnnçveGül dekaokh.(SERDAR ÖZSÖY) lecek, medyagücünün çıkar amaç- kkuianılmasmahiznıetedebflecek- tir. Medyagücününkötüye kufland- ması, kamu yaran ve kamu düze- nine zarar vermekle kahnayacak, demokrasrvi de oiumsuz yönde et- kileyecektir. Devietin sansür uygu- iamaa kadar, basının tekeDeşmesi de,özgürlüklerin gefişmesininöoün- de engel ohışturacaknr." Çoğıtoıkığunlcorunmasıgart Medyanın çoğulculuğunu koru- yucu önlemleralınmasının, bagım- sız ve tarafsız yaymcılığın sürdürü- lebümesi için gerekli olduğunu an- latan Sezer, "Bir kamu hizmeti ve- ren medyanın tekelleşerek sorum- hıhıkbifindnden uzakfaşmaa, birey- sel çıkarlara hizmet edecek ticari niteBk kazanması, medya- siyaset bağlannsının güçlenmesi, medya- nm devletle ticari Sşltiye girmesi, kuşkusuz demokrasinin yozlaşma- sına zemin hazıriayacak. basmın varnk nedeni üe çeHşecektir" dedi. Medya tekellerinın, aynı olanak- Iara sahip olmayan rakiplerine ya- şama şansı vermemesının, baskıcı zıhniyetın oluşmasına yol açacağı- nı belirten Sezer, şu görüşleri dile getirdi:"Eğerözgürtükçüdemokra- siyeulaşmakistr>orsak,tophım ola- rak daha duyarfa ohnah, etik değer- ferinyerieşmesiiçinçabagösterame- K,basmveyayuıkurum ve kuruhış- bnnm amaçlanndan sapmalanna yol açacak düzenlemelerden özen- le kaçmmabyız.'' Başbakan AbduOah Gül ise ko- nuşmasında, dünyadagüvenlik ne- deniyle temel hak ve hürriyetlerin giderek kısıtlandığı bir dönemde, Türkiye'nin özgürlükleri dahada ge- nişlettiğine dikkati çekti. Kurulu'na (YEK) Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ve Türkiye Işveren Sendikalan Konfederasyonu'nun gir- mesinin yanında, üniversite yönetim kurullanna, sanayi ve ticaret odalan- nm temsilcileri. ıl genel meclisi ve il belediye meclislerinin temsilcilerinin yanı sıra valiler tarafindan tayin edi- lecek vergi rekortmenleri de katılacak. Böylece üniversite yönetim kurulla- nnda yerel bazda vergi rekortmeni olan iliköğretim mezunlan da atana- bilecek. Erkan Mumcu, dün Bilkent Ote- li'nde düzenlenen iletişim Şûrası'nda yaphğı konuşmada, Înkılap Tarihi der- sinin kaldınlmasının kesinlikle söz konusu olamayacağım savladı. Dayanışma Derneği Halkevleri yeniden yaratılmalı tstanbul Haber Servisi - Halkevleri'nin, Atatürkçü aydınlanmanın ve cumhuriyetin temel kurumlan olduğu hahrlatılarak bu öncü kurumlan kapatanlann, yerlerine tarikat okullan ve 'ışık' evlerini açarak gerici iktidarlann altyapısını oluşturduklan \Tjrgulandı. Dayanışma Derneği'nce önceki gün Taksim Hill Otel'de düzenlenen toplantıda Halkevleri ele alındı. Dayanışma Derneği Başkanı Prof. Dr. BüJent Berkarda, Atanlrk'ün, devrimleri halka mal etmek için Millet Mektepleri, Türk Tarih Kurumu, Türk Dil Kurumu, Halkevleri. Dil Tarih Coğrafya Fakültesi ve Halkodalan'nı kurduğunu anımsatarak "HaDcevieri, Ankara'daki genel merkeziyle birlikte aynı anda 14 kentte birden kuruunuştu'" dedı. Demokraslye katkısı büyük Istanbul Üniversitesi Aydınlanma Konferanslan sorumlusu Doç. Dr. Tonguç Görker de, kişisel gelişiminde Halkevleri'nin büyük katkısı olduğuna dikkat çekerek "Van'da, Ybzgat'ta, Srvasta, Mardin'de 60 yıl önce Halkevleri vann. Bu kurumlarda keman öğretiKr,ti>atro sahneknirdL Dünya klasikk-rini ilk kez oralarda okudum. Kamu kurumu olan Halkevleri, Vaa Devrimi'nin en önemli eğitim yerieriydr dedı. Görker, 1951 'de 478 Halkevi ve 4332 Halkodası'nın kapatıldığını anımsatarak "Köyier hairiç her yerde Halkevi açıbruşn. Hepsinin en az 200 kişilik konferans salonu, spor yapdabüecek kapah bir avtusu vanh. 27 Mayıs Devrimi sonrasmda yeniden açıldılar. Bu kurumlan 12 Eylül yeniden kapato. 1987'de yargjda aklandılar. Ama günümüzde zayıfdurumdalar. Çünkü de\1et aydınlanmayı istemeyen eDerde" diye konuştu. Proje ve tialk katılımı ;art Dr. Erdoğan Fîruzbaj' da, demokrasinin uygulanmasında Halkevleri'nin büyük katlası olduğunu ifade ederek bu kurumlann ilk örneğinin 1844 yılında Danimarka'da açıldığrna dikkat çekti. Mimar-yazar Cengiz Bektaş ise her Halkevi'nin ayn bir kültür ve aydınlanma ocağı olduğunu anlatarak "Günümüzde devletten bir şey bekfemeden, halkı seferber etmek gerekll Bu kurumlan yeniden yaratmak için proje ve halkm kaütamı şart" dedi. Özgür Ünal'ın gözaltında ölümüyle ilgili olarak sanık polislerin ağır cezada yargılanması istemi yanıtsız kaldı îşkence suçu 'ağır ceza'lık değil(!)• Avukatlar, olaya adı kanşan bir ami- nn Burhaniye Ağır Ceza Mahkeme- si'nde yargılandığına dikkat çekerek, diğer polislerin de aym mahkemede yargı- lanmalanm istediler. OzgürÜnal 16yaşmdaydL tZMtR (Cumhuriyet Ege Bürosu) -Gözaltına alındığı Edremıt Karako- lu'nda yaşamını yitiren, ardmdan in- tihar ettiği yönünde rapor hazırlanan Özgür Ünal'la ilgili polislerin yargı- lanmasında dosyanın ağır cezaya gön- derilmesi istemi yanıtsız kaldı. Sorumlu polislerin görevi ihmal- Günde 4 kişi işkence görüyor A\KARA(ANKA)- Türkiye "de son üç yü- da 4 bin 600 kişi işkence gördüğü gerekçe- siyle suç duyurusunda bulundu. İşkence ve kö- tü muamele suçlanndan açılan davalann 205'inde güvenlik görevlileri mahkûm edil- di. Başvurular hesaplandığında, günde orta- lama 4 kişinin işkence gördüğü sonucu orta- ya çıkıyor. Adalet Bakam Cemil Çiçek, CHP Ankara Milletvekili Yakup Kepenek'in soru önergesini yanıtladı. Çiçek, işkence-kötü mu- amele nedeniyle AİHM'ye bugüne kadar Tür- kiye aleyhine 344başvurunun yapıldığını bil- dirdi. Başvuruların 247'sinin devam ettiğini kaydeden Çiçek, 32 baş\oıruda ihlal karan verildiğini, 65 başvuruda dostane çözüm yo- luna gidildiğini açıkladı. den değil, işkence sonucu ölüme se- bebıyet vermekten yargılanmalanm isteyen Izmir Barosu avukatlannın, Edremit Asliye Ceza Mahkemesi'nde dün yapılan duruşmada beklentileri gerçekleşmedi. 7 polis memurunun yargılandığı Özgür Ünal dosyasmda, olaya adı kanşan bir amirin soruml"- luğundan ötürü Burhaniye Ağrr Ceza Mahkemesi'nde yargılandığına dikkat çeken avukatlar, diğer polis memur- lannın da aynı mahkemede yargılan- malan gerektiğini belirttiler. Bu ko- nuda Burhaniye Ağır Ceza Mahkeme- si'nin de karar aldığını anımsattılar. Dosyalann Burhaniye'de birleşti- rilmesiyle görevi ihmalden yargıla- nan polislerin "işkence sonucu ölüme sebebiyet vermekten" hâkim karşısı- na çıkacaklannı söyleyen Ünal'ın avu- katlanndan Nalan Erkem, "Bizim is- tediğnniz de bu. Edremit Asliye Mah- kemesi'ne bu yönde ilcttiğimiz talebi- mfeehenüz vanrt alamadhk. Mahkeme başkanı, Burhaniye Ağır Ceza Mah- kemes'nindosyalannbirieştiribnesi yö- nündekiisteminedenetbD*karşriıkver- medi. 10 Nisan'a ertetediği duruşma- da bir karar vermesini bekhyoruz" dedi. Erkem, duruşmanın dünkü bö- lümünde Ünal'ın okul müdürü ve iş- yeri arkadaşlanndan birisini tanık ola- rak düılehnek istedıklerini söyleye- rek "Ancak kabuledümedl İntihar ede- cekbiryapıda olnıadıgını. kendiani ta- myanlann aktarmasmı planlarruşük. Mahkeme, bu ild Idşryi reddederken ÜnarıngözaranaahTKhğıgün Edremit Karakohı'nda bulunan ve şu an as- kerde olan bir başka tanığm dinlen- mesine ise karar verdT diye konuştu. BÎRBAKIMA SERVER TANİLLİ Savaş ve Kitaplar... Daha önce de söytemiştim: Haftalık yazılanmı çar- şamba günü kaleme alınm; perşembe, baskıya girer ve cuma da çıkar. Bu yazımı yazdığım sıra- da, Meclis'in, Türkiye'ye Amerikan askerini kabul edip etmeyeceği konusunda toplanacağı söyleni- yordu. Böyle bir toplantı olursa, yurttaş olarak di- leğim, Yüce Meclis'in, gelen öneriyi elinin tersiyle itmesidir: Ne ülkeye Amerikan askeri, ne Irak'a Türk askeri! Çok söylendi, ama tekrannda yarar var: Bu, üs- telik komşumuzu yangın yerine çevirecek kirli bir savaştır. Meşruluğu dayoktur. Başındaki diktatö- rü kovmak için, yüzbinlerce insanı katletmek, ak- la da vicdana da sığmaz. Aynca, savaş sonrası çı- kacak kanşıklığa egemen olmak için, biz de elimi- zi ateşe sokalım mantığı da geçerli değildir. Böy- le bir kanşıklıktan korkuyorsanız, savaşı önleyiniz en kestirmesi. ABD, herşeye karşın yangını çıkar- maya karar vermişse, ilerde suratına tüküreCekler arasında olunuz bcylece. Ama gördüğümüz ne? Banş için çalıştıklannı söyleyenler, bir yandan da pazarlıklar içinde: Yüz- binlerin yaşamı, şu kadar mılyar dolara açık arttır- ma-eksi(tmeye konmuş halde. Bu daha da leke- ler bizi! Çünkü adı, rüşvet alıp yataklık yapmaktır bunun. Yazık olacak milletimize ve tarihimize! Bir şey daha dikkatinizi çekmiyor mu? Savaş çı- ğırtkanlığı yapanlann başında, çoğu liberalizm yay- garacılan geliyor. Yani, "Bırakınız yapsınlar, bıra- kınız geçsinler"e ek olarak, "Bırakınız vursunlar, bı- rakınız öldürsünleri" diye düşünüyorlardır herhal- de. Ne utanmazlık! • Bugün, bir fırsat, masamda nicedir bekleyen ki- mi eserieri de okurlanma tanıtacağım. Naci Kutlay'ın 21. Yüzyıla Girerken Kürtler'i on- lann başında geliyor. Perî Yayınlan'nda çıkan -600 sayfaya yakın- bu dev eser, Kürt tarih ve toplumu- na ilişkin, bugüne kadar yapılmamış çapta bir dö- küm: Uzak tarih, gelişim süreci içinde Kürt toplu- mu, Kürt sorunu, Kürt dili ve edebiyatı, Türkiye sol hareketi ve Kürtler, isyanlar, araştırmacılann Kürt- ler için değeriendirmeleri, tartışılması yararlı olay- lar, Kürtlerie ilgili yargılar... Çiddî ve nesnel bir kalem yazanmızın elindeki de. Bu kitabın üzerinde çok durulacaktır; onun asıl yaptığı ise, bugüne kadar yanından, yöresinden yak- laşılan Kürt gerçekliği ile ilgili olarak bir "bütünlü- ğü" önümüze koyması ve bizleri de ciddiliğe ve nes- nelliğe davet etmesidir. Daha da yazacağım bu eser üstüne. Naci Kutlay'a gönülden teşekkürler... * Arslan Kaynardağ'ın, Türkiye'de Cumhuriyet Döneminde Felsefe adlı kitabı da, çağdaş felse- fe kültürümüzle ilgili bir döküm. Kültür Bakanlığı Yayınlan'nda çıkan eser, çeşitli yönlerden konusu- na eğiliyor ve değerii bilgiler veriyor okura. Ancak, Sayın Kaynardağ'a bir hatırlatmam ola- cak: Yazar, çağdaş felsefe kültürümüze, üniversi- telerimizde "kadrolu" öğretim üyelerinin yaptıkla- nndan ibaret biretkinlik olarak bakıyormuş gibi gel- di bana. Eğer öyle ise vahim bir yanlışlıktır bu. Aman dikkat! • Özdemir Ince, şairliğinin yanı sıra, usta bir de- nemecidir de. Açık ve aydınlık dilinin yanı sıra, bir özelliği de Cumhuriyetçi bir aydın olarak bakma- sıdır olaylara. Demokrasi ve insan haklannı, piya- sa ekonomisi, liberalizm ve bireycilikle aynı sepe- te koyanlann ipiiği pazara çıktıkça daha da oku- nacaktır Ince. Hatınnızda kalsın: "Devlete karşı bi- rey" gibi "Bireye karşı devlet"\ de çağdışı bulup onlann karşısına diktiği "Birey için devlet, devlet için birey" düsturu onundur. Bir de, Gendaş Ya- yınlan'nda çıkan Pazar Yazılan adlı kitabındaki de- nemeleri gecikmeden okuyunuz. • 19. Yüzyılda Batılılaşmaya başlayan edebiyatı- mızın en büyük eksikliklerinden biri şudur Bizim bir Puşkin'imiz olmadı. O yüzyılda Ruslar dev bir edebiyatyaratmışlarsa, Aleksandr Puşkin'in ge- lip yollan açtığı içindir. Başta da dili ve gerçekçili- ği ile... Ataol Behramoğlu'nun, Türkiye Iş Bankası Ya- yınlan'nda çıkan Rus Edebiyatında Puşkin Gerçek- çiliği adlı eserini okuyunuz, bu söylediklerim da- ha da yerine oturacak. Ataol'u kutluyorum... SODEV ve TÜSES etkinligi SosyolDemokrasi Okulu'nda 8. dönem tstanbul Haber Servi- si- Sosyal Demokrasi Vakfi (SODEV) ile Tür- kiye Sosyal Ekonomik ve Siyasal Araştırmalar Vakfi'nın (TÜSES) or- taklaşa oluşturduklan Sosyal Demokrasi Oku- lu'nda 8. dönem dersle- ri başhyor. Bilgi Üniversitesi Tak- sim Kampusu'nda 27 Şubat'ta saat 18.00'de dlerslerin başlaması ne- deniyle tören ve kokteyl gerçekleştirilecek. Tö- rende SODEV Başkanı Ercan Karakaş ve TÜ- SES Başkanı Prof. Dr. Burhan Şenatalar ko- nuşacak. 7. ders dönemi- ni tamamlayan öğrenci- lere sertifikalanrun ve- rileceği törenin ardm- dan dersler başlayacak. Katiluncılar, 3 aylık bir dönem için 35 milyon lira ödeyecek. Sosyal Demokrasi Okulu'ndaki dersler ve ders verenlerin adları şöyle: Sosyal Demokra- si'nin (SD) Temel Kav- ramlan ve Tarihsel Ge- lişimi (Dr. H. Bülent Kahraman), îdeolojı ve Sosyal Demokrasi 1de- olojisi (DenizKavukçu- oğJu), SD'nin Türki- ye'deki Kökenleri ve Ge- lişimi (Dr. MehmetKa- basakal), SD'nin Siyaset Biçimi-Yönetimi-Orgüt Anlayışı (Ercan Kara- kaş), SD'nin Ekonomik Programı-Anlayışı (Prof. DrEroJKaöraoğhıKSD ve Küreselleşme (Prof. Dr. Burhan Şenatalar), SD'nin Sosyal Devlet Anlayışı (Prof. Dr. Mer- yem Koray), SD, Insan Haklan ve Birey (Prof. DrZaferÜskülj.SDve Kültür (Prof. Dr. Aydm Uğur), SD ve Kadın (Doç Dr. Fatmagül Berktay), SD-Uluslara- rası Işbirliği ve Banş (Dr. Mensur Akgün), Yeni Dünya Düzeni, AB ve Batı Avrupa Sistemle- rinde SD Parriler (Aydm CmgL)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle