Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 21 ŞUBAT 2003 CUMA
HABERLER
\eni tasanya göre, Atatürk îlkeleri ve înkılap Tarihi dersi, 'zorunlu ders' kapsamından çıkanhyor
Atatüıkçülük dersinetırpanANKARA (Comhııriyet Bürosu) -
MiIIi Eğitim Bakanı Erkan Mumcu
tarafindan hazırlanan yükseköğretim
yasa taslağı, aynen yasalaşırsa, eğitim-
le ilgisi olmayan belediyeciler ve ver-
gi rekortmenleri de üniversite yöne-
tim kurullanna girecek. Taslağa göre
üniversite yönetim kurullannda sana-
yi ve ticaret odalannın temsılcilerinin
yanı sıra, ü genel meclisi ve il bele-
diye meclislerinin temsilcileri de ola-
cak. Daha önce geri çekilen "türban
affinı" da TBMM'deki göriişmeler sı-
rasmda yasa kapsamına sokmayı plan-
layan AKP hükümetinin taslağînda,
"Atatürk ÜkeJeri ve tnküap Tarihi"
dersinin "zorunlu ders" kapsamından
çıkanlması öngörülüyor.
Tasanya tepki yağdı
Amaçlan,
Cumhuriyet'i
yok etmek
Haber Merkea - Milli Eğitim Bakanı
Erkan Mumcu tarafindan hazırlanan
Yükseköğretim Yasa Tasansı
Taslağı'na dönük eleştiri ve
taröşmalar sürüyor. Anadolu
Oniversitesi Rektörü Prof. Ataç,
Yükseköğretim Eşgüdüm
Kurulu'nun (YEK) yetkilerinin YÖK
ile benzerlik gösterdığine dikkat
çekerek "Taslakla sadece isim
değişiktiği yapıbyor. Üniversitelerin
doğru çahşabümesi için siyasi
etkflerden uzak obnası gerekn-" dedı
Taslakta yer alan yönetim kurulu
yapısının, üniversiteleri zora
sokacağını söyleyen Prof. Ataç. şöyle
konuştu: "Yönetim flkekrine ve
hiyerarşikyapılanmayaaykın
yönetim otanaz. Bunlar sağJanamazsa
o kurumdan sağhkh, verimH bir
çahşma
betdenemez."
Istanbul
Üniversitesi
Rektör
Yardrmcısı Prof.
Dr. NurSerter,
taslakla siyasi
iktidann eğitime
el koyacağını
belirtti. Serter,
taslakla Atatürk
llke ve
Devrimleri,
Türkçe, zorunlu
yabancı dil ile
spor ve genel
lcültür derslerinin
kaldınlacağına
dikkat çekerek
gençlik yetiştireceğiz diyorlar.
Uvgulanıalar bunun sadece bir sJogan
olarak kıülanıltbğmı gösteriyor" diye
konuştu. ÎP Genel Sekreteri Mehmet
Bedri Gültekin. AKP'nin üniversite
reformuyla "uhısal devfet" ve "laik
cumhurfvet"ı yok etmek istediğini
bildirdi. Eğitim- Sen Genel Başkanı
Alaaddin Dinçer ise, bu kadar önemli
bir yasanın kısa süreli bir çalışmayla
çıkmasının söz konusu
olamayacağını belirterek "Bu caoşma
bana pek inambna gebniyor'' diye
konuştu. Dinçer, taslağın
üniversiteleri doğrudan sermaye
kuruluşlar haJine getireceğini ifade
etti. TÜMÖD Genel Başkanı Tahir
Hatipoğlu ise, "Üniversiteler kendi
başma buyruk mu olacak" diye
konuşan Ûniversitelerarası Kurul
Başkanı Tunç Erem'in istifa etmesi
gerektiğini söyledi. Hatipoğlu,
YÖK sisteminin dünyanın çok
gerisinde kaldığını vurguladı.
• Milli Eğitim Bakanı Mumcu tarafindan hazırlanan yükseköğretim yasa taslağı uyannca,
eğitimle ilgisi olmayan belediyeci ve vergi rekortmenlerinin üniversite yönetim kurullanna
girmesinin yolu açılırken 'türban affı'nın da yasa kapsamına sokulması planlanıyor.
Yükseköğretim yasa taslağı, "Ata-
rürkçu-laik üniversite'' anlayışına *tu-
zaldar" içeriyor. Üniversite yönetim
kurulunda, en fazla vergi veren mü-
kellefler arasından \alilikçe beliriene-
cek üyelerin de yer almasuıın öngö-
rüldüğü taslağa göre. ilkokul mezunu
bir vergi rekortmeni üniversite yöne-
tim kurulunda bulunabilecek.
Türfc dHI' de zorunto deflll
Mevcut Yükseköğretim Yasasf nın,
esas alınan ana ilkelerin srralandığı
5. maddesı, Yükseköğretim Yasa Ta-
sansı Taslağı'nda temel ilkeler ola-
rak yeniden düzenlenirken, 9 olan ana
ilke sayısı, 13'e çıkanldı.
Yükseköğretim Kurulu tarafindan
Atatürk Devrimleri'nin öğrenciler ta-
rafindan özümsenmesi amacıyla prog-
rama dahil edilen, "Atatürk tİkeferive
tnkıiap Tarihi" dersi bu taslakla zo-
runlu ders olmaktan çıkanlırken, tas-
lakta Türkçenin üniversitelerdeki tek
öğretim dili olacağı belirtilmesine kar-
şın, öğrendlere zorunlu ders olarak ve-
rilen "TürkDflTnin de temel ilkeler
arasından çıkanlması öngörülüyor.
YÖK Yasası'nın "GendHüküroler"
bölümünün 'Atatürk inkılaplan ve 0-
keleri doğnıltusunda Atatürk milli-
yetçiügine bağh bireyler yetiştirmek'
bölümü , 'Atatürk ilke ve inlolaplan-
na bağh bireyler yetişmesine imkân
sağjamak' olarak değiştiriliyor.
Yönetlme vergi rekortmeni
'AKP hükümetinin hazırladığı yük-
seköğretim taslağının yasalaşmasıy-
la birlikte, Yükseköğretim Eşgüdüm
Sezer: Medya-devlet ticareti demokraside yozlaşma getirir
Tekefleşme ııyansı• Basın özgürlüğünün her
koşulda korunması gerektiğini
vurgulayan Cumhurbaşkanı
Sezer. basının tekelleşmesinin
özgürlüklerin önünde engel
oluşturacağını belirtti. Sezer,
medyanın çoğulculuğunu
koruyucu önlemler alınmasının
önemini vurgulayarak
"Medyanın tekelleşerek ticari
nitelik kazanması basının varlık
nedeni ile çelişecektir" dedi.
ANKARA(CumhariyetBörosa)
- Cumhurbaşkanı Ahnıet N'ecdet
Sezer, iletişim alanında sermayenin
belli Jdşi ya da gruplann elinde top-
lanmasını engelleyecek düzenle-
melere önem verilmesi gerektiğini
belirterek "Basm özgüriüğü, kamu
gûçleri karşısında olduğu kadar,
özdgüçlerekarşıdakonmmabdır''
dedi. Tekelleşen medyanın ekono-
mık alanda haksızlık yaratabilecek
bir güce ulaşacağı, haber alma öz-
gürlüğünü kısıtlayacağı ve medya
gücünün çıkar amaçlı kullanılma-
sına hizmet edebileceği uyansında
bulunan Sezer, medyanın devletle
ticari ılişkiye girmesinin demokra-
sinin yozlaşmasına zemın hazırla-
yacağını söyledi.
Üetişim alanında yapılacak yeni
yasal düzenlemelerin altyapısını
hazırlamak üzere dün Bilkent
Otel'de "İfetişim ŞûrasT toplandı.
Cumhurbaşkanı Sezer, şûranın açı-
lışında yapuğı konuşmada, demok-
rasinin vazgeçilmez öğelerinden
olan basın özgürlüğünün her ko-
şulda korunması ve yaşaülması ge-
rektiğini söyledi. Basının tophımun
sesi ve yol göstericisi olduğunu an-
latan Sezer, "Siyasal iktidarlann
ülke yöneüminde keyfüiğe sapma-
brmıengeDefne konusunda tophun-
iarm en büyük güvencesi dinamik
kamuoyudur" dedi.
Kamu yararı odzetllmeil
Kamusal görevini tam anlamıy-
la yerine getirebilmesi için basının
her türlü baskıdan uzak tutulması
gerektiğini belirten Sezer, şunlan
söyledi: "Sermayenin beffi kişiya da
gnmhrm elindetopianmasının ön-
lenmesine yönefik düzenlemelere
öaelönemverflmdidir. Basm özgür-
lüğü, kamu güçleri karsısmda ol-
duğu kadar, özeigoçiere karşı da ko-
runmahdır. TekdDeşen ya da kar-
teöesen medya, bir yandan ekono-
mik alanda haksızhk yaratabflecek
bir güce ulaşırken. öte yandan ha-
ber aima özgürhığünü lasıtlayabi-
lletisim Şûraa'naSezer'inyamsraAnnçveGül dekaokh.(SERDAR ÖZSÖY)
lecek, medyagücünün çıkar amaç-
kkuianılmasmahiznıetedebflecek-
tir. Medyagücününkötüye kufland-
ması, kamu yaran ve kamu düze-
nine zarar vermekle kahnayacak,
demokrasrvi de oiumsuz yönde et-
kileyecektir. Devietin sansür uygu-
iamaa kadar, basının tekeDeşmesi
de,özgürlüklerin gefişmesininöoün-
de engel ohışturacaknr."
Çoğıtoıkığunlcorunmasıgart
Medyanın çoğulculuğunu koru-
yucu önlemleralınmasının, bagım-
sız ve tarafsız yaymcılığın sürdürü-
lebümesi için gerekli olduğunu an-
latan Sezer, "Bir kamu hizmeti ve-
ren medyanın tekelleşerek sorum-
hıhıkbifindnden uzakfaşmaa, birey-
sel çıkarlara hizmet edecek ticari
niteBk kazanması, medya- siyaset
bağlannsının güçlenmesi, medya-
nm devletle ticari Sşltiye girmesi,
kuşkusuz demokrasinin yozlaşma-
sına zemin hazıriayacak. basmın
varnk nedeni üe çeHşecektir" dedi.
Medya tekellerinın, aynı olanak-
Iara sahip olmayan rakiplerine ya-
şama şansı vermemesının, baskıcı
zıhniyetın oluşmasına yol açacağı-
nı belirten Sezer, şu görüşleri dile
getirdi:"Eğerözgürtükçüdemokra-
siyeulaşmakistr>orsak,tophım ola-
rak daha duyarfa ohnah, etik değer-
ferinyerieşmesiiçinçabagösterame-
K,basmveyayuıkurum ve kuruhış-
bnnm amaçlanndan sapmalanna
yol açacak düzenlemelerden özen-
le kaçmmabyız.''
Başbakan AbduOah Gül ise ko-
nuşmasında, dünyadagüvenlik ne-
deniyle temel hak ve hürriyetlerin
giderek kısıtlandığı bir dönemde,
Türkiye'nin özgürlükleri dahada ge-
nişlettiğine dikkati çekti.
Kurulu'na (YEK) Türkiye Odalar ve
Borsalar Birliği ve Türkiye Işveren
Sendikalan Konfederasyonu'nun gir-
mesinin yanında, üniversite yönetim
kurullanna, sanayi ve ticaret odalan-
nm temsilcileri. ıl genel meclisi ve il
belediye meclislerinin temsilcilerinin
yanı sıra valiler tarafindan tayin edi-
lecek vergi rekortmenleri de katılacak.
Böylece üniversite yönetim kurulla-
nnda yerel bazda vergi rekortmeni
olan iliköğretim mezunlan da atana-
bilecek.
Erkan Mumcu, dün Bilkent Ote-
li'nde düzenlenen iletişim Şûrası'nda
yaphğı konuşmada, Înkılap Tarihi der-
sinin kaldınlmasının kesinlikle söz
konusu olamayacağım savladı.
Dayanışma Derneği
Halkevleri
yeniden
yaratılmalı
tstanbul Haber Servisi -
Halkevleri'nin, Atatürkçü
aydınlanmanın ve cumhuriyetin
temel kurumlan olduğu
hahrlatılarak bu öncü kurumlan
kapatanlann, yerlerine tarikat
okullan ve 'ışık' evlerini açarak
gerici iktidarlann altyapısını
oluşturduklan \Tjrgulandı.
Dayanışma Derneği'nce önceki gün
Taksim Hill Otel'de düzenlenen
toplantıda Halkevleri ele alındı.
Dayanışma Derneği Başkanı Prof.
Dr. BüJent Berkarda, Atanlrk'ün,
devrimleri halka mal etmek için
Millet Mektepleri, Türk Tarih
Kurumu, Türk Dil Kurumu,
Halkevleri. Dil Tarih Coğrafya
Fakültesi ve Halkodalan'nı
kurduğunu anımsatarak "HaDcevieri,
Ankara'daki genel merkeziyle
birlikte aynı anda 14 kentte birden
kuruunuştu'" dedı.
Demokraslye katkısı büyük
Istanbul Üniversitesi Aydınlanma
Konferanslan sorumlusu Doç. Dr.
Tonguç Görker de, kişisel
gelişiminde Halkevleri'nin büyük
katkısı olduğuna dikkat çekerek
"Van'da, Ybzgat'ta, Srvasta,
Mardin'de 60 yıl önce Halkevleri
vann. Bu kurumlarda keman
öğretiKr,ti>atro sahneknirdL Dünya
klasikk-rini ilk kez oralarda okudum.
Kamu kurumu olan Halkevleri, Vaa
Devrimi'nin en önemli eğitim
yerieriydr dedı. Görker, 1951 'de
478 Halkevi ve 4332 Halkodası'nın
kapatıldığını anımsatarak "Köyier
hairiç her yerde Halkevi açıbruşn.
Hepsinin en az 200 kişilik konferans
salonu, spor yapdabüecek kapah bir
avtusu vanh. 27 Mayıs Devrimi
sonrasmda yeniden açıldılar. Bu
kurumlan 12 Eylül yeniden kapato.
1987'de yargjda aklandılar. Ama
günümüzde zayıfdurumdalar.
Çünkü de\1et aydınlanmayı
istemeyen eDerde" diye konuştu.
Proje ve tialk katılımı ;art
Dr. Erdoğan Fîruzbaj' da,
demokrasinin uygulanmasında
Halkevleri'nin büyük katlası
olduğunu ifade ederek bu
kurumlann ilk örneğinin 1844
yılında Danimarka'da açıldığrna
dikkat çekti. Mimar-yazar Cengiz
Bektaş ise her Halkevi'nin ayn bir
kültür ve aydınlanma ocağı
olduğunu anlatarak "Günümüzde
devletten bir şey bekfemeden, halkı
seferber etmek gerekll Bu
kurumlan yeniden yaratmak için
proje ve halkm kaütamı şart" dedi.
Özgür Ünal'ın gözaltında ölümüyle ilgili olarak sanık polislerin ağır cezada yargılanması istemi yanıtsız kaldı
îşkence suçu 'ağır ceza'lık değil(!)• Avukatlar, olaya
adı kanşan bir ami-
nn Burhaniye Ağır
Ceza Mahkeme-
si'nde yargılandığına
dikkat çekerek, diğer
polislerin de aym
mahkemede yargı-
lanmalanm istediler.
OzgürÜnal
16yaşmdaydL
tZMtR (Cumhuriyet Ege Bürosu)
-Gözaltına alındığı Edremıt Karako-
lu'nda yaşamını yitiren, ardmdan in-
tihar ettiği yönünde rapor hazırlanan
Özgür Ünal'la ilgili polislerin yargı-
lanmasında dosyanın ağır cezaya gön-
derilmesi istemi yanıtsız kaldı.
Sorumlu polislerin görevi ihmal-
Günde
4 kişi
işkence
görüyor
A\KARA(ANKA)- Türkiye "de son üç yü-
da 4 bin 600 kişi işkence gördüğü gerekçe-
siyle suç duyurusunda bulundu. İşkence ve kö-
tü muamele suçlanndan açılan davalann
205'inde güvenlik görevlileri mahkûm edil-
di. Başvurular hesaplandığında, günde orta-
lama 4 kişinin işkence gördüğü sonucu orta-
ya çıkıyor. Adalet Bakam Cemil Çiçek, CHP
Ankara Milletvekili Yakup Kepenek'in soru
önergesini yanıtladı. Çiçek, işkence-kötü mu-
amele nedeniyle AİHM'ye bugüne kadar Tür-
kiye aleyhine 344başvurunun yapıldığını bil-
dirdi. Başvuruların 247'sinin devam ettiğini
kaydeden Çiçek, 32 baş\oıruda ihlal karan
verildiğini, 65 başvuruda dostane çözüm yo-
luna gidildiğini açıkladı.
den değil, işkence sonucu ölüme se-
bebıyet vermekten yargılanmalanm
isteyen Izmir Barosu avukatlannın,
Edremit Asliye Ceza Mahkemesi'nde
dün yapılan duruşmada beklentileri
gerçekleşmedi. 7 polis memurunun
yargılandığı Özgür Ünal dosyasmda,
olaya adı kanşan bir amirin soruml"-
luğundan ötürü Burhaniye Ağrr Ceza
Mahkemesi'nde yargılandığına dikkat
çeken avukatlar, diğer polis memur-
lannın da aynı mahkemede yargılan-
malan gerektiğini belirttiler. Bu ko-
nuda Burhaniye Ağır Ceza Mahkeme-
si'nin de karar aldığını anımsattılar.
Dosyalann Burhaniye'de birleşti-
rilmesiyle görevi ihmalden yargıla-
nan polislerin "işkence sonucu ölüme
sebebiyet vermekten" hâkim karşısı-
na çıkacaklannı söyleyen Ünal'ın avu-
katlanndan Nalan Erkem, "Bizim is-
tediğnniz de bu. Edremit Asliye Mah-
kemesi'ne bu yönde ilcttiğimiz talebi-
mfeehenüz vanrt alamadhk. Mahkeme
başkanı, Burhaniye Ağır Ceza Mah-
kemes'nindosyalannbirieştiribnesi yö-
nündekiisteminedenetbD*karşriıkver-
medi. 10 Nisan'a ertetediği duruşma-
da bir karar vermesini bekhyoruz"
dedi. Erkem, duruşmanın dünkü bö-
lümünde Ünal'ın okul müdürü ve iş-
yeri arkadaşlanndan birisini tanık ola-
rak düılehnek istedıklerini söyleye-
rek "Ancak kabuledümedl İntihar ede-
cekbiryapıda olnıadıgını. kendiani ta-
myanlann aktarmasmı planlarruşük.
Mahkeme, bu ild Idşryi reddederken
ÜnarıngözaranaahTKhğıgün Edremit
Karakohı'nda bulunan ve şu an as-
kerde olan bir başka tanığm dinlen-
mesine ise karar verdT diye konuştu.
BÎRBAKIMA
SERVER TANİLLİ
Savaş ve Kitaplar...
Daha önce de söytemiştim: Haftalık yazılanmı çar-
şamba günü kaleme alınm; perşembe, baskıya
girer ve cuma da çıkar. Bu yazımı yazdığım sıra-
da, Meclis'in, Türkiye'ye Amerikan askerini kabul
edip etmeyeceği konusunda toplanacağı söyleni-
yordu. Böyle bir toplantı olursa, yurttaş olarak di-
leğim, Yüce Meclis'in, gelen öneriyi elinin tersiyle
itmesidir: Ne ülkeye Amerikan askeri, ne Irak'a
Türk askeri!
Çok söylendi, ama tekrannda yarar var: Bu, üs-
telik komşumuzu yangın yerine çevirecek kirli bir
savaştır. Meşruluğu dayoktur. Başındaki diktatö-
rü kovmak için, yüzbinlerce insanı katletmek, ak-
la da vicdana da sığmaz. Aynca, savaş sonrası çı-
kacak kanşıklığa egemen olmak için, biz de elimi-
zi ateşe sokalım mantığı da geçerli değildir. Böy-
le bir kanşıklıktan korkuyorsanız, savaşı önleyiniz
en kestirmesi. ABD, herşeye karşın yangını çıkar-
maya karar vermişse, ilerde suratına tüküreCekler
arasında olunuz bcylece.
Ama gördüğümüz ne? Banş için çalıştıklannı
söyleyenler, bir yandan da pazarlıklar içinde: Yüz-
binlerin yaşamı, şu kadar mılyar dolara açık arttır-
ma-eksi(tmeye konmuş halde. Bu daha da leke-
ler bizi! Çünkü adı, rüşvet alıp yataklık yapmaktır
bunun.
Yazık olacak milletimize ve tarihimize!
Bir şey daha dikkatinizi çekmiyor mu? Savaş çı-
ğırtkanlığı yapanlann başında, çoğu liberalizm yay-
garacılan geliyor. Yani, "Bırakınız yapsınlar, bıra-
kınız geçsinler"e ek olarak, "Bırakınız vursunlar, bı-
rakınız öldürsünleri" diye düşünüyorlardır herhal-
de.
Ne utanmazlık!
•
Bugün, bir fırsat, masamda nicedir bekleyen ki-
mi eserieri de okurlanma tanıtacağım.
Naci Kutlay'ın 21. Yüzyıla Girerken Kürtler'i on-
lann başında geliyor. Perî Yayınlan'nda çıkan -600
sayfaya yakın- bu dev eser, Kürt tarih ve toplumu-
na ilişkin, bugüne kadar yapılmamış çapta bir dö-
küm: Uzak tarih, gelişim süreci içinde Kürt toplu-
mu, Kürt sorunu, Kürt dili ve edebiyatı, Türkiye sol
hareketi ve Kürtler, isyanlar, araştırmacılann Kürt-
ler için değeriendirmeleri, tartışılması yararlı olay-
lar, Kürtlerie ilgili yargılar...
Çiddî ve nesnel bir kalem yazanmızın elindeki
de.
Bu kitabın üzerinde çok durulacaktır; onun asıl
yaptığı ise, bugüne kadar yanından, yöresinden yak-
laşılan Kürt gerçekliği ile ilgili olarak bir "bütünlü-
ğü" önümüze koyması ve bizleri de ciddiliğe ve nes-
nelliğe davet etmesidir.
Daha da yazacağım bu eser üstüne.
Naci Kutlay'a gönülden teşekkürler...
*
Arslan Kaynardağ'ın, Türkiye'de Cumhuriyet
Döneminde Felsefe adlı kitabı da, çağdaş felse-
fe kültürümüzle ilgili bir döküm. Kültür Bakanlığı
Yayınlan'nda çıkan eser, çeşitli yönlerden konusu-
na eğiliyor ve değerii bilgiler veriyor okura.
Ancak, Sayın Kaynardağ'a bir hatırlatmam ola-
cak: Yazar, çağdaş felsefe kültürümüze, üniversi-
telerimizde "kadrolu" öğretim üyelerinin yaptıkla-
nndan ibaret biretkinlik olarak bakıyormuş gibi gel-
di bana. Eğer öyle ise vahim bir yanlışlıktır bu.
Aman dikkat!
•
Özdemir Ince, şairliğinin yanı sıra, usta bir de-
nemecidir de. Açık ve aydınlık dilinin yanı sıra, bir
özelliği de Cumhuriyetçi bir aydın olarak bakma-
sıdır olaylara. Demokrasi ve insan haklannı, piya-
sa ekonomisi, liberalizm ve bireycilikle aynı sepe-
te koyanlann ipiiği pazara çıktıkça daha da oku-
nacaktır Ince. Hatınnızda kalsın: "Devlete karşı bi-
rey" gibi "Bireye karşı devlet"\ de çağdışı bulup
onlann karşısına diktiği "Birey için devlet, devlet
için birey" düsturu onundur. Bir de, Gendaş Ya-
yınlan'nda çıkan Pazar Yazılan adlı kitabındaki de-
nemeleri gecikmeden okuyunuz.
•
19. Yüzyılda Batılılaşmaya başlayan edebiyatı-
mızın en büyük eksikliklerinden biri şudur Bizim
bir Puşkin'imiz olmadı. O yüzyılda Ruslar dev bir
edebiyatyaratmışlarsa, Aleksandr Puşkin'in ge-
lip yollan açtığı içindir. Başta da dili ve gerçekçili-
ği ile...
Ataol Behramoğlu'nun, Türkiye Iş Bankası Ya-
yınlan'nda çıkan Rus Edebiyatında Puşkin Gerçek-
çiliği adlı eserini okuyunuz, bu söylediklerim da-
ha da yerine oturacak.
Ataol'u kutluyorum...
SODEV ve TÜSES etkinligi
SosyolDemokrasi
Okulu'nda 8. dönem
tstanbul Haber Servi-
si- Sosyal Demokrasi
Vakfi (SODEV) ile Tür-
kiye Sosyal Ekonomik
ve Siyasal Araştırmalar
Vakfi'nın (TÜSES) or-
taklaşa oluşturduklan
Sosyal Demokrasi Oku-
lu'nda 8. dönem dersle-
ri başhyor.
Bilgi Üniversitesi Tak-
sim Kampusu'nda 27
Şubat'ta saat 18.00'de
dlerslerin başlaması ne-
deniyle tören ve kokteyl
gerçekleştirilecek. Tö-
rende SODEV Başkanı
Ercan Karakaş ve TÜ-
SES Başkanı Prof. Dr.
Burhan Şenatalar ko-
nuşacak. 7. ders dönemi-
ni tamamlayan öğrenci-
lere sertifikalanrun ve-
rileceği törenin ardm-
dan dersler başlayacak.
Katiluncılar, 3 aylık bir
dönem için 35 milyon
lira ödeyecek.
Sosyal Demokrasi
Okulu'ndaki dersler ve
ders verenlerin adları
şöyle: Sosyal Demokra-
si'nin (SD) Temel Kav-
ramlan ve Tarihsel Ge-
lişimi (Dr. H. Bülent
Kahraman), îdeolojı ve
Sosyal Demokrasi 1de-
olojisi (DenizKavukçu-
oğJu), SD'nin Türki-
ye'deki Kökenleri ve Ge-
lişimi (Dr. MehmetKa-
basakal), SD'nin Siyaset
Biçimi-Yönetimi-Orgüt
Anlayışı (Ercan Kara-
kaş), SD'nin Ekonomik
Programı-Anlayışı (Prof.
DrEroJKaöraoğhıKSD
ve Küreselleşme (Prof.
Dr. Burhan Şenatalar),
SD'nin Sosyal Devlet
Anlayışı (Prof. Dr. Mer-
yem Koray), SD, Insan
Haklan ve Birey (Prof.
DrZaferÜskülj.SDve
Kültür (Prof. Dr. Aydm
Uğur), SD ve Kadın
(Doç Dr. Fatmagül
Berktay), SD-Uluslara-
rası Işbirliği ve Banş (Dr.
Mensur Akgün), Yeni
Dünya Düzeni, AB ve
Batı Avrupa Sistemle-
rinde SD Parriler (Aydm
CmgL)