Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
21 ŞUBAT 2003 CUMA CUMHURfYET SAYFA
17
6
M
I
Tef: 0512,512 05 OSFaks; 0.212,512 44
- YÖK, YEK olacakmış...
"YOK olmadıktan sonra!"
Silafilılar
Her türlü silaha ve
silahlanmaya karşı
çıkan Umut Vakfı'nın
milletvekillerine
yazdığı mektuptan:
"Sizler zorla değil
yurttaşlann iradesiyle
milletvekili seçildiniz.
Sayın milletvekilleri,
siz neden korkarsınız
ki silahlanırsınız?
Sayın milletvekilleri,
siz kime karşı
silahlanırsınız? Sayın
milletvekilleri, siz,
hukukun üstünlügüne
inanmaz mısınız?
Sayın milletvekilleri,
siz, devletin kolluk
güçlerine güvenmez
misiniz?"
Madem
Antalya'dan Şaban
Aktaş: vletnam
Savaşı'na katılan bir
Amerikalı, bir
Kızılderilîye,
savaş sırasında
binlerce
Vıetnamiıyı
ökJürdüğünü
anlatryormuş...
Kızılderili "Peki ölüleri
ne yaptınız, yediniz mi"
diye sormuş...
Arnerikalı, "Hayır,
gömdük" yanıtını
verince Kızılderili
şaşırmış: "Madem
yemeyecektiniz niçin
öldürdünüz?"
irçok sınema filmi ile televizyon dizisine im-
za atmış ve yaklaşık 25 yıldırTRT Ankara Te-
levizyonu'nda prodüktörolarak çalışan Hil-
mi Akyalçın, Keloğlan dizininin çekimini bi-
tirip montaj çalışmalannı sürdürürken, geçici görev-
le Ankara Radyosu'na gönderiliyor...
Nedeniyok...
Ya da TRT Genel Müdürü Yûcel Yener öyle istedi
diye...
Yücel Yener, Akyalçın'a kimsenin bilmediği bir ne-
denle kızmış olabilir, gözünün üstünde kaş bulundu-
ğuna karar vermiş olabilir...
Akyalçın, Ankara Radyosu'nda kendisine hiçbir iş
verilmediğini görünce Ankara 7. Idare Mahkemesi'ne
gidip yürütmenin durdurulması karannı alıyor ve bir
süre sonra eski görevine dönüyor...
Ancak kısa bir süre sonra, TRT yönetimi Hilmi Ak-
yalçın'ı Ankara Radyosu'na bu kez tayinle gönderi-
yor. Akyalçın, yine mahkemeye gidiyor ve bir kez da-
TRT'de
ha yürütmeyi durdurma kararı alıyor.
Ne var ki TRT, 30 günlük yasal süreye rağmen yar-
gı karannı uygulamıyor... Akyalçın, yargı karannın uy-
gulanması için birkaç dilekçe veriyor; TRT'den yan/t
aJamıyor. Akyalçın'ın avukatı, TRT Genel Müdürlü-
ğü'ne noterden ihtar gönderip yargı karannın uygu-
lanmasını isteyinceTRT, kimsenin aklınagelmeyecek
bir işlem yapıyor... Akyalçın'ı mahkemenin yürütme-
yi durdurma karan verdiği TRT Ankara Radyosu'nda-
ki görevinden TRT Ankara Radyosu'na tayin ediyor!
Gerekçesi ise norm kadro çalışmalan nedeniyle
kadrosunun ipta) edilmiş olması... Oysa TRT Genel
Müdürlüğü, Ankara Televizyonu'ndaki prodüktör
kadrosunu yargı karanndan sonra iptal etmiş!
Tam komedi...
TRT'de kadro işlemleri mevzuata göre önce per-
sonel komisyonunda yapılıyon TRT Yönetim Kuru-
lu'na sunuluyor; TRT Yönetim Kurulu'nun uygun gör-
mesi halinde RTÜK onayına gönderiliyor; RTÜK
onaylarsa kadro düzenlemeleri yürürlüğe giriyor...
TRT Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Prof. Dr.
Zeki Hafızoğullan, aynı zamanda Ankara Üniversi-
tesi Hukuk Fakültesi'nde öğretim üyesi... Derslerin-
de, bırakın yargı karannın kesinleşmesini, yargıya in-
tikal etmiş bir olayda bile kadronun iptal edilemeye-
ceğini anlatıyor... TRT baş hukuk danışmanı Gülen
Turgut da yargı karanna rağmen kadro iptali karan-
nın alınamayacağını biliyor ama herkes kızı Gülşah
Turgut'un TRT'de işe alındığını bilmiyori
Şimdi sormak gerek...
Personel komisyonu, hukuk danışmanlan, yönetim
kurulu böylesi bir karan alıp RTÜK'e kadar nasıl gön-
derir?
Kim bilir bugüne kadar neler gönderilmiştir!
t
SESSÎZSEDASIZ(İ)
Yüksek Yerilim Hatb
erdincutkuy yahoo.com
Pasaportlar AB standartlannda olacak...
VlZEler ise çoktandır Airika standartlannda!
Savaşahayırderkenarbedeçıkarünak
Avukat Mehmet Çakar, Türkiye'de
düzenlenen savaşa hayır mitinglerinde
bazı çevrelerin arbede çıkartmasına
dikkati çekiyor
"Kutsal bir amaç için düzenlenen
banş mitinglerinde, gözünü hiç kırp-
madan bebeklen bile katleden PKK-
KADEK yandaşlannın işi ne olabilir?
1991'deki Körfez Savaşı saye-
sinde palazlanan bölücüler, aslına
bakarsanız ABD'ye uşaklık etmek-
tedirler.
PKK-KADEK'lilerin sözde karşı çık-
tıklan ABD'nin, Kuzey Irak'taki silahla-
n ile masum insanlan öldürdükleri ne
çabuk unutuldu.
Düzenlenen banş mitinglerinde
'öcalan'a özgürlük' diye bağıranlar,
savaş karşrtı eylemleri bir anda balta-
layarak amaçlanna kısmen de olsa u-
laşmış sayılmazlar mı?
Neden mi böyle düşünüyorum...
Hafta sonu yaşananlardan sonra
hiçbir aklıselim sahibi ve kendi halin-
de vatandaş artık o meydanlarda top-
lanamaz da ondan.
Banş mitinginde terör estirenler as-
lında 'Irak savaşına evet' demek is-
temektedirier.
Çünkü yarattıklan terör ortamıyla
gerçekten 'savaşa hayır' diyenleri yıl-
dınyoriar.
'Savaşa hayır' sloganlanyla tekrar
silahlı eylemlere başlanacağının işare-
tini veren teröristler, halk üzerinde kor-
ku ve endişe yaratarak kitlelerin bu ey-
lemlere katılmalannı engellemiş olu-
yorfar."
Emek Dünyası Kalemlerine
Sahip Çıkamadı!
YAŞAR SEYMAN
Uzun bir süredir yazmıyo-
rum. Biri söz eder; biri bu ko-
nuya değinir diye bekledim.
Sonuçta bu konuya degin-
mek yine bana düştü. Bilmem
görüyor musunuz? Emek
dünyasından söz eden köşe
yazarlan bir bir ya köşelerini
kaybetti ya da başka konular
yazmaya başladılar.
önce Milliyet gazetesinden
emek dünyasını yazan ve biz-
leri şiirsiz de koymayan Atilla
Özsever köşesini kaybetti.
Sahi ne yaptınız? Sendikacı-
lar ve işçiler sesinizi, tepkinizi
gösterdiniz mi? Elinizi cebini-
ze atıp Milliyet'e bir telgraf
çektiniz mi? Telefon ettiniz
mi? Mail attınız mı? Tüm bun-
lan yapmadığınızı biliyorum.
Yine de sormak istiyorum; o
köşenin boşluğunu duymuyor
musunuz?
Emek dünyasına bakan ga-
zetecilerle söyleşince hepsi
şunu söyler. Sendikaları ve
sendikacılan sayfa sayfa
olumlu yazsak açıp bir teşek-
kür etmezler. Ama en ufak bir
eleştiride o ulaşmakta zoriuk
çektiğimiz sendikacılar arar ve
sitem ederler. Sizleri yıllarca
yazan emek dünyasına gönül
veren gazetecilerin böyle dü-
şündüklerini, düşündünüz
mü?
önce Atilla özsever köşesi-
ni kaybetti. Aslında kaybeden
Atilla özsever değil emek
dünyasıydı. Son bir yıldır Za-
man gazetesinde emek dün-
yasını köşesinde yazan Ali
Şahin Şen de köşesini kay-
betti. 0 , artık emek dünyası
haberleri yazmıyor. Emek
dünyası için açılan bir pence-
re yok oldu. Içtenlikle soruyo-
rum, ne yaptınız?
Yıllardır emek dünyasına
adanmış bir kalem olan Cum-
huriyet yazan Şükrart Soner
sizin ilgisizliğinizden ekonomi
vesosyal konular yazıyor. Ne-
denini hiç düşündünüz mü?
Hangi grevinizde, direnişiniz-
de, genel kurulunuzda sizi yal-
nız bıraktı? Siz neden ona ve
yazdıklarına paranızla, eme-
ğinizle, sevginizle sahip çık-
mıyor ve başka konulan yaz-
maya yönlendiriyorsunuz?
Hani, "Hak verilmez alınırdı."
Niçin buna izin veriyorsunuz?
Yine Cumhuriyet'te "Anka-
ra Kulisi" yazan ve her yazı-
sında emek dünyasına yer ve-
ren Işık Kansu da artık emek
dünyasından vesendikacılar-
dan söz etmiyor. Oysa özel-
leştirme ve MAİ anlaşmalan
yazıları bir kitap oldu, anım-
sadınız mı? Artık Işık Kansu
da çalışma yaşamının sıkıntı-
larını yazmıyor. Biliyor ki; ne
okuyor, ne sahipleniyor ne de
Cumhuriyet gazetesi alıyorsu-
nuz?
Evrensel'de yıllardır emek
dünyasını izleyen ve sayfa
sayfa yazan Sultan Özer'i
anımsadınız mı? Hereylemde
sizinle omuz omuza yürüyen,
tartaklanan, o sevimli kadını
unuttunuz mu? Bir de millet-
vekili adayı oldu bileniniz ve
oy vereniniz oldu mu? Gaze-
tesini alarak onu koruyor mu-
sunuz?
Emek dünyasının aktörieri;
siz bu kadar sıkıntıyı kalemsiz
nasıl aşacaksınız, hiç bunu
düşündünüz mü? Siz kalemi
az olan ama sorunlan her ge-
çen gün dağlar gibi büyüyen,
sesini duyuramayan sendika-
cılar, nasıl kamuoyu oluştura-
cağınızı düşünüyor musunuz?
Çalışma yaşamı, önce emek-
ten söz eden yazariann köşe-
lerinin kaybını seyretti şimdi
de emekten söz etmemeteri-
ni yaşıyor. Acaba bu köşelerin
önemini kavradınız mı? Yaşa-
dığımız iletişim çağında nasıl
başanlı olunurve gündem ya-
ratılır diye kafa yordunuz mu?
Oysa, yeni bir yüzyılda yeni
kalemler bulacağınıza var
olan kalemleri bir bir yitiriyor
ve ses çıkarmıyorsunuz.
Emekçiler ve sendikacılar, bir
şeyi ne kadar sahiplenirseniz
o kadar sizin olur. O kadar ba-
şanlı olursunuz. Size gönül
veren kalemleri sahiplenin!
e-posta: yasarseyman u isbank.nettr
KtM KİME DUM DUMA BEHİÇAK behicakı turk.net
ÇtZGİLİK KÂMtL MASARACl
I 9'
i r*
TARtHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN
yAVUZ-HAVUZ DAVASI..
Sl SONUÇLANUIÇrr. T- PâUYA Ç
SOKHİA İZMİT'TE TBC&r EDİL£A/ )«4l/lJZ
ZtKHUSl, CUMHUgrV&T DBVRİNPE YBMİ-
C>e*J KULlj^Mi/fSİLMeAC İÇİN ONAGtAAA
i ö
BU ARADA SEMt giH. FRAAIS/2 SfcOffm ŞieiCETİ-
ue s i G O R ş , ANCAK HAvtrzA ALI-
BİR. ŞŞilZ i
f
BU AŞAMAPA, İHSAM g£Y UAtUCfHDA »OL-
Z A4İLYCMJ LigA ÖPENEK AYfGMtŞ, Sü
AMAÇLA Ş/A YÜZBR HAVUZ ALtUMAStNA
Ve&tıAiŞTİ- KOfiJUYlA İt-GH-İ OLAfiAK İH-
SAA/ 6EY(£KYAVUZ) <SÖtZ£i/(j£f/D/eİL-
MÎŞTİ. A yX/t K/Çi POAJAMMA 8A&4NI
SeÇİlMİpİ. İHG4AJ BBY 'İU, B/B.
DU6U , SÖZ.
21 Şubat
TgMM 'NOe ttJBULAH YUNUS NADİ 8E/
'A8ALIO&LU) SAŞKAMLlSlMPAKl
ce P/UA/JA Atzçerr/R/iMîşri. Yûce OÎVAN,
gey 'i, 6ÖR£V/AJİ £Ö7ÛY£~ KULLAHMA
ve Rüşver ALMAKVtH SUÇLU suuvru^
«2 y/L AS/ft MAPisî ve MeMutziyerTBN
2. Y/L AAEM £DİLM£SlNE KAISA&
BEY Pe 4-AY HAPSB A4AH-
KjJM E&fUMİÇTİ..
TAVŞANLIASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN
İLAN
Dosya No: 2002/1207 Esas
Mahkememizden verılen tensip ara karan uyannca; Kütahya ilı,
Tavşanlı ilçesı, Ayvalı köyü, Soğucak mevlcünde kain 259 m2 yü-
zölçümünde, tarla vasfındakı;
Doğusu: Jbrahım Ramazan taşınmazı. Batısı: îsmail Eröz.
Kuzeyi: Dere.. Güneyi: Yol.
taşınmazlan ile çevrili Mehmet Kaba zilyetliğindekı taşuımazın
Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından sulama göleti yapunı
için 1 m2'si 200.000.- TL bedelle kamulaştınlmasuıa karar alınmış
olup, 2942 S.Y.'nın 4650 S.Y. ile değişik 19. maddesi gereğince
Mahkememize kamulaştırma bedelmin tespiti ve taştnmazın Köy
Hizmetleri Genel Müdürlüğü adına tapuya tescıli davası açılmış
olup, iş bu dava Mahkememizın yukanda yazılı esas sırasına kayde-
dilmiştir. 08%^ sonunda tespit edilen kamulaştırma bedeli Tavşanlı
Ziraat Bankası Şubesi'ne yatınlacaktır, konuya ve taşınmaz malın
değenne ılışkin hak iddia edenlerin tüm savunma ve delıllerinı, ilan
tarihinden ıtibaren 10 gün içinde Mahkemeye yazılı olarak bildır-
melen. hak sahıplennin son ilandan itibaren bir ay içinde itiraz et-
medıkleri takdırde kamulaştırma bedelimn zılyede ödenecegıne ka-
rar verileceğı 2942 S Y'nın 4650 S.Y. ile değişik 19. maddesinin 5.
fıkrası gereğince ılan olunur. 22.01.2003. Basui: 4643
ANKARA ASLİYE 19. HUKUK MAHKEMESİNDEN
Esas No: 2001867
Davacr Mahmut Ölmez Vekili: Av. Celalettin Ertan Davalı: Adile Ölmez (Açıkgöz) Vekili:
Dava: Tenilz Dava tarihi 20.11.2001
Davacı Mahmut Ölmez vekili tarafından Adile Ölmez (Açıkgöz) aleyhine açılan tenfiz dava-
sının verilen ara karan geregince; Davalı Adile Ölmez'e (Açıkgöz) çıkanlan tebligat bila ikmal
iade edilmiş. zabıta tahkikatından da adresi meçhul olarak bildirildiğinden, dava dılekçesınin ve
duruşma gününûn ilanen leblığine karar venlmiş olup, bu dava ile ilgilı ibraz etmek istedıği bel-
geler dunışmanın bırakıldığı 22.04.2003 günû saat 10.00'a kadar göndermeniz veya bir vekil ta-
rafından kendinızj temsil ettirmeniz. ettirmediğiniz takdirde 7201 sayılı T.Y.nın 28-29 ve deva-
mı maddeleri ile HUMK.nun 213-377 maddeleri gereğince yargılamanm yokluğunuzda yapıla-
cağı ve hüküm verileceğı tebliğ yerine kaim olmak üzere ilan olunur. 07.02.2003 Basın: 7344
Sahibinden Satılık
2000 model Opel Astra
CD HB 19.000.000.000.TL
Tel: 0532 315 11 58
Satılık Skoda Octavia
2000 model, 57.000 km'de,
ful Skoda Octavia Comfort
Tel: 0532 - 72O 38 26
TAVŞANLI ASLİYE HUKUK HÂKİMLtĞİ'NDEN İLAN
Dosya No: 2002' 1204 Esas
Mahkememizden verilen tensip ara karan uyannca; Kütahya ili, Tavşanlı ilçesi, Ayvalı köyü, Soğucak mevkiınde kain 44J4 m2 yü-
zölçümünde. tarla v^sfindaki; Doğusu: Hüseyin Gök mirasçılanna ait taşuunaz. Batısı: Ahmet Gökmen taşınmazı.
Kuzeyi: Dere.. Güneyi: Orman.
taşınmazlan ıle çevrili Abdullah Ozer ziryetliğindeki taşuımazm Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından sulama göleti yapınu
için 1 m2'si 200 000.- TL bedelle kamulaştınlmasuıa karar alınmış olup, 2942 S.Y.'nın 4650 S.Y. ile değişik 19. maddesi gereğince
Mahkememize kamulaştırma bedelinin tespiti ve taş/nmazın Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü adına tapuya tescili davası açılmış olup,
ış bu dava Mahkememizin yukanda yazılı esas sırasına kaydedılmiştir. Dava sonunda tespit edilen kamulaştırma bedeli Tavşanlı Ziraat
Bankası Şubesi'ne yatınlacaktır, konuya ve taşuunaz malın değerine ılışkin hak ıddıa edenlerin tüm savunma ve delillerini, ilan tarihin-
den itibaren 10 gün ıçınde Mahkemeye yazılı olarak bildirmeleri, hak sahiplerinın son ilandan itibaren bir ay içinde itiraz etmedıklen
takdirde kamulaştırma bedelinın zih/ede ödeneceğine karar verileceği 2942 S.Y.'nın 4650 S.Y. ıle değişik 19. maddesinin 5. fıkrası ge-
reğince ilan olunur. 22.01.2003. Basın:4646 *
ANKARA...ANKA,..
MÜŞERREF HEKİMOĞLU
Polyanna'yı Kaybettim,
Elbet Bulacağım
Bayram trafiği yoğun yaşanır evimizde. Kaç ku-
şak bir arada, uzaktan, yakından dostlar, oğullar,
kızlar, torunlar, dahası her kuşaktan okuriarla kaç
kişi bir arada yaşar bayram sevincini. Sevinç de-
mek ters oluyor kimi zaman ama özlemi dindirme-
nin, sevdiklerimizle yüz yüze gelmenin sevinci yad-
sınamaz doğrusu. Kimi zaman kırk yıllık dostlann
izini bularak, çevresine güzel artılar da ekliyor in-
san. Ben de benzer bir sevinç yaşadım bu kez. Te-
lefonda Müfit Ekdal'ın sesini duydum birden. Ço-
cukluğumun, gençlik yıllanmın güzel bir ağabeyi.
Göztepe yollannda, Feneryolu'nda, Muhtarpaşa
Çıkmazı'na uzanan yollarda ne güzel anılanm var.
llginç bir olay, hiçbiri belleğimde değil ama sesini
duyunca her şey yeniden başladı. Güzel boyutla-
ra vardı düşüncemde. Profesör Doktor Müfit Ek-
dal'ı sevinçle selamladım, telefonda bir buluşma
ama Kadıköy'de, Feneryolu'nda, Muhtarpaşa Çık-
mazı'nda, Çtftehavuzlar'da uzun yürüyüşler yapı-
yorum kaç gündür. Küçük aynntılan da yakalıyo-
rum belleğimde. Dostluğun güzelliğini düşünüyo-
rum, silinmeyen çizgisini. Belleğimin çok ilginç çiz-
gileri var. Bir kişi, bir sokak ya da bir olay şaşırtıcı
boyutlara vanyor kimi zaman. Küçük bir dokunuş,
yıllara uzanan yolculuklara dönüşüyor, yıllar ötesi-
ne götürüyor bizi. Belki de benim yaşadığım bir o-
lay bu. Küçük bir aynntıdan dev boyutlu çizgilere
yöneliyor, çok sesli, çok renkli bir yaşama daJıyo-
rum.
• • •
Profesör Doktor Müfit Ekdal'dan Şikago'ya dön-
düm birden. Ülkemizin ilk mirnar mühendislerin-
den Gûner Gören'e ulaştım. Ünlü gökdelenlerin
projelerinde onun da imzası var. Şimdi emekfi ol-
du ama Şikago basınında yer alan bir kişi. Bir de
Ümran var. İlk soyadı Gören, sonra Duygun oldu.
Burdur kökenli amcaoğlu ile evlendi ama acı bir
olayla noktalandı yaşamı. Gençliğinin, güzelliğinin
bahan solmadan şekere yenik düştü. Anılar, öykü-
lerfe kaç roman oluşuyor bir gecede. Sabaha dek
uyumuyor, giderek artan olaylar ve insanlarla söy-
leşiler yapıyorum. Bir sokak, bir ev, bir isim güzel
köşelere yerleşiyor, yeni yaşamlar oluşuyor dü-
şüncemde. llginç bir uğraş değil mi? Polyanna ile
işbiriiği denebilir!
Afrika'da ve Asya'da belli ülkelere gittim, gez-
dim, dostluklar kurdum. Saddam Hüseyin le de
konuştum. Hüseyin'in ülkesinde Kadınlar Konse-
yi'nin düzenlediği uluslararası toplantıya çağnl-
dım. Birgen Keleş ile biriikte güzel günler, ilginç
olaylar yaşadım. Urdün'de Kral Hüseyin'le bu-
luştum. Amman Sarayı'nda Kraliçe Nur'la güzel
söyleşiler yaptım. Her söyleşiyi Atatürk'e döne-
rek noktaladım.
Yıllar geçti sonra. Otaylar gelişti, savaşlar hızlan-
dı. Bağdat sokaklannda Polyanna'yı kaybettim!
Elbet bulacağım. Bağdat sokaklannda tanıdığım
kadınlann çağdaş görüntüsü gözümde hâlâ. La-
ikliği yaşadılar ama özgüriüğü unuttular sanınm.
Dinsel politikadan uzak, çağdaşlığı yaşadılar an-
cak nereye kadar? Çağdaş yaşam koşullan, eşit
koşullar, özgürlüklerözleme dönüştü giderek. öy-
künün sonu da, gelişmesi de bulanık görünüyor.
Banşın yolunu bulmak hayli uzak ama savaşa ha-
yır diyenler, karanlığa karşın, aydınlığa varacak
eninde sonunda. Söz buraya gelince dünya deği-
şiyor birden. Umut soluyor mu, yeşeriyor mu ka-
rarveremiyor insan. Milyonlann özlemini dindinne-
ye gücü yetmiyor ama umudu yitirerek yaşamak
olanağı yok. Bir kibrit çakıyor, bir düğme çeviriyor,
ya da gözyaşlannın aydınlığında kısa bir yol alıyor-
sun, karanlığı delerek aydınlığa ulaşmayı düşlüyor-
sun. Geçmişte de yaşadık. Anısı hâlâ yüreğimi ısı-
tıyor. Bir dakika karanlık, süresiz aydınlığa yol aç-
tı. Mumlar tek tek yandı ama hep biriikte damla
damla ışıklaria oluştu aydınlık. önce damla dam-
la sonra oluk oluk dalgalarla aştı, dostluğa çevir-
di düşmanlığı. Yine çevirecek. Başka çare yok.
Gerçek olan sevgi değil mi? Severek yaşar, seve-
rek aydınlanır, severek ölümsüzlüğe ulaşır insan.
B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN
1 2 3 4 5 6 7 8
1 2 3 4 5 6 7 8
SOLDANSAĞA;
1/ Din kural-
lannı öğret-
mek için ya-
zılmış kitap.
11 Bir deniz
teknesinin
devrilerek
ters dönmesi.
3/ "— sesleri
sönüyor per-
deperde/At-
lılar kaybolu-
yor güneşin battığı
yerde" (Nâzım Hik-
met)... Istem. 4/Me-
zopotamya'da kurul-
muş eski bir uygar-
Iık... Yeteneği ve say-
gınlığıyla ünlü kadın
şarkıcılar için kulla-
nılan sözcük. S'Kul-
lanılabilecek dunım-
da olan satın alma
gücü. 6/Kalın bükülmüş sicim... Birnota... Biret-
kinlifin geçici olarak durdurulduğu süre. 7/Gemi-
nin baş ve kıç tarafinda, asıl güverteden yüksek
olan lasa güverte... Kamer. 8/ "Şener — " : Oyun-
cumuz... Şeker ve limonla içilen sıcak su. 9/Tan-
tal elementinin simgesi... Tuna Irmağı'nda kulla-
nılan bir çeşit yolcu kayığı.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ "Dönbaba, turnagagaa" gibi adlar da verilen ve
Ege yöresinde sebze olarak kullanılan otsu bitld.
2/ Yufka arasına kuşbaşı doğranmış koyun eti ko-
nularakyapılanbirkebap.3/MandayavTusu... Tav-
lada "üç" sayısı. 4/Vilayet... Italya'da bir kent. 5/
îslam kültürlerinde, beiirii kurallara uyarak güzel
yazı yazma sanatı... Ensiz. 6/Yan mat bir kâğıt tü-
rü... " — Gündüz": Yazanmız. 7/Madimir Nabo-
kov'un, filme de aktanlan ünlü romanı... Tarla sı-
nın. 8/Selam ya da teşekkür için eğilerek ya da diz-
leri kırarak yapılan hareket. 9/Gidilen yol üzerin-
de olmayan... Konuşmayı etkili kılmak için arala-
ra serpiştirilen ve karşılıksız kalacağı bilinen soru.