02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 19 ŞUBAT 2003 ÇARŞAMBA HABERLERIN DEVAMI TURKIYE Istanbul Edirne _K 3 Sinop K 4 Adana K 3 Samsun K 3 Trabzon K 3 Mersın Y 12 Çanakkale K 3 Giresun Iznır K 5 Ankara _K 4 Diyarbakır K 4 _K 4 Şanlıurfa K 6 K 0 Mardin Manısa _K 5 Eskışehir K 0 Siirt A/dın Dsnızlı K 5 Konya K -3 Hakkân K 2 Sıvas Zonguldak K 2 Antalya _K ,2 Van 8 Kars 0Açık Parçalı bukjtlu Butun bolgelerımtz parçalı çok bulutlu ve yağışlı geçecek Yağış- _ . lar Ege Akdenız, Iç Ana- U S I Q DIS MERKEZLER B 0 Berlin B doluıleDoğuveGuney- Helsinki doğu Anadolu'da yer StOCkhOİm yer etKılı olmak uzere. . -.-H -o Q Akdenız kıyılannda yağ- L o n q r a E± mur, Ege kıyılan Doğu Amsterdam B B -± Budapeşte B 2 Aşkabat B 2 Madrid Karadenız kıyılan ve Gu- Brüksel neydoğu Anadolu'da p a r l c — karla kanşık yagmur, dı- r < " b ğeryerierdekarşekJınde Bonn olacak. MÜnih ^ Çok bukjtlu Gok gurjltulu GUNCEL CUNEYT ARCAYUREK • Baştarafı 1. Sayfada Hükümet, yeni yıl bütçesinin titiz çalışmalaria hazırlandığını açıklarken; IMF, önüne konulan bütçenin pek çok bölümünün uygulanabilir ol- madığını yetkililere ifade etti. Medyada yer alan birbirini tutmayan tazminat rakamlarına şaşırdığını öne süren Devlet Baka- nı AJi Babacan, kamuoyunu doğru bilgilendir- mıyor. Bu arada ABD kaynakları, Ankara'nın önerilen rakamları kat be kat aşan isteklerde bu- lunduğu haberini yayıyor. Başbakan Gül, ABD'nin rakamlannı açıklıyor: 3 milyarı askeri harcamalar için 6 milyar dolar hi- be. Ya da 20 milyar dolar kredi. Ne ki; Başba- kan, Türkiye'nin ABD'ye önerdiği rakamlardan söz etmiyor. Gül diyor ki; askersel, siyasal ve ekonomik ko- nularda kimi anlaşmazlıklar henüz giderilemedi. "Askeri ve siyasi alanlardaki boşluklar, Türki- ye'nin Körfez Savaşı'ndan çıkardığı derslerie il- gili" imiş. Bu kadarını mahallenin bakkalı da bi- liyor. Ama aynı tuzağa düşmemek için karşı ön- lemler nelerdir neler degildir, belli değil. Kimine göre mutabakat zaptı 3 sayfa. Bir baş- ka habere göre 100 sayfa. Kimi der ki, ABD Bü- yükelçisine Dışişleri Müsteşan Uğur Ziyal bir kez daha isteklerimizi "sözlü" olarak duyurdu. Başkaları "Hayır, büyükelçiye yazılı olarak olmaz- sa olmazlanmız verildi" diyor. Kıyısından kenarından (doğru mu, değil mi bi- linmez) kimi bilgiler sızıyor veya sızdınlıyor; ör- neğin, kuzey'den 40 bin Amerikan askeriyle bir- likte 40-55 bin Türk askeri Irak'a girecek. Komu- tan ABD, muavini Türk. 15 bin Türk askeri (her- halde Irak'ta dağlarda yuvalanmış PKK'yi temiz- lesin diye) Türk komutanın emrinde. Brüksel'e giderken uçağına aldığı gazetecile- re Başbakan; Amerikalılann Kuzey Irak'ta muha- lefet gruplarına dağıttığı silahların PKK'nin eline geçmesinden kaygılandığımızı söylüyor. VVashington'dan sızma veya sızdırılan haber- lere göre, tarih konusunda ABD'yi durmadan "oynatan" ve şimdi de sözünü yerine getirme- yeceği anlaşılan Türkiye'nin bu hareketini Beyaz Saray "asla unutmayacak" ve... acısını ilk fırsat- ta çıkaracak. örneğin IMF'ye Türkiye ilişkilerini "dondurması" talimatı verilecek vs. Bu gibi ve benzeri birbirini tutmayan, açıklan- ması zor haberler yazmakla bitmez. Bir o yana bir bu yana bakmaktan.. birbirini tut- maz haberleri, demeçleri izlemekten başımız döndü. Rahmetli Uğur Mumcu'nun yaşadığımız gün- lere benzer böyle hallerde unutamadığım birsö- zü var: "TTC'deyaşıyoruz" der ve anlamını açık- lardı: "Türkiye Tımarhane Cumhuriyeti!" ••• Bir başka konu daha bu listeye eklenebilir. Rum kesimi, Papadopulos'u cumhurbaşkanı seçti. Adam, Ada'yı Türklerden temizleme görevi üstlenen Albay Grivas'ın Makarios'la kurduğu EOKA örgütünde başlıca liderlerden biri. Türk ta- rafına fazla ödün verildiğini öne sürerek "Çözüm Girne'den geçer" diyen AKEL'indesteğiylebaş- kanlığı kazandı. Papadopulos'a seçimi neredeyse Denktaş'ın kazandırdığı öne sürülüyor. Seçim sonuçlann- dan üzülmediğini göstermesi neredeyse eleşti- ri kaynağı. Denktaş; yaşamının her yılı Türklüğe karşı hareketler ve hakaretlerle geçen bir ada- mın seçilmesine sevinecek miydi? Üstelik Papadopulos'un seçimi sadece KK- TC'de değil (Ankara'nın görüşünü açıklamadığı için bilemiyoruz) Atina'da bile kaygılı irdeleme- lere yol açtı. Annan planına sığınarak Rum ağzıyla konuşan KKTC'deki muhalefet lideri Mehmet Ali Talat'ın (MAT) dışında hemen herkes "çözümûn zortaş- tığını" öne sürüyor. Ama, MAT; "Papadopulos'un seçilmesinde 'olumlu yanlar' da var" diyor. Buyrun TTC'den T(Tımarhane)-KKTC'ye! Erdoğan'ın iki yüzü• Baştarafı 1. Sayfada memesini isteyen Erdoğan. ancak "Türkiye'nin taleple- rinin ABD tarafından iyi ni- yetle karşılanmasında" ıs- rarlı oldu. Savaş karşıtı eylem- leri "popülizm" olarak nitele- yen AKP lideri, ABD'ye des- tek vermek için "Birleşmiş Milletler kararı" koşulunu da kaldırdı. Tezkereye'evet' deyin Tayyip Erdoğan, partisinin dünkü grup toplantısında is- temlerinin karşılanması için ABD'ye sert uyanlarda bulu- nurken, milletvekillerine de "ikinci tezkereye olumlu oy kullanın" mesajı verdi. 18 Şubat tarihinde tezkere- nin Meclis'e getirilmemesini "Demek ki hiçbir şey, önce- den kurulmuş saat gibi, me- kanik olarak işlememekte- dir" diye değerlendıren AKP lideri Erdoğan, sözlenni şöy- le sürdürdü: "Tarihi günler yaşamak- tayız.Yine hepiniz biliniz ki; tarihe karşı büyük bir so- rumlulukla yüz yüzesiniz. Evet önümüzdeki günlerde tarihin akışını belirleyecek gelişmeler olabilir.Ancak bu noktada sizlerin önünde iki seçecek var.Ya sürecin dışın- da kalacaksınız, bütiin kala- balıldar gibi bu tarihin se- yircileri olacaksınız ve so- nuçlarına kadar bekleyip o sonuca uyacaksmız ya da ta- rihin bizzat şekillenmesinde, metnin yazılmasında aktif rol oynayacaksınız. Bu nok- tada popülizm şüphesiz en tehlikeli unsurdur. Duygula- nmız ise bize aittir ve düşün- celerimizden bağımsız değil- dir. Kuşkusuz hiç birimiz po- pülizme teslim olmayacağız. Bu noktada bugünden çok geleceği, önümüzdeki birkaç gün, birkaç haftadan çok, gelecek on yılları yüzyılları düşünmeye mecburuz." CHP'ye kanıtla' çağrısı AKP lideri, isim vermeden CHP'yı "tribünlere mesaj vermekle" suçlarken, bir sa- vaşırı başlatıcısı olmayacakla- nnı, ancak buna karşın bir ha- rekât söz konusu olursa. "Ba- na ne herkes kendi yangınıy- la meşgul oisun, bizi ilgilen- dirmez" demeyeceklerini be- lırtti. Erdoğan, ABD ziyaretinde kişisel söz verdığine ilişkın ha- berleri yayımlayanlan "kanıt- lamaya" çağırdı. Kabile devleti değiliz ABDye seslenirken "Tür- kiye olarak arabayı atların önünde koşturmaya hiç ni- yetli değiliz, bu böyle biline" dıyen Erdoğan, Vvashington yönetimıne ilişkin mesajlannı şöyle sürdürdü:"Eğer birlik- te hareket edeceksek, ABD de bizim hassasiyetlerimizi göz önünde bulundurmalı ve taleplerimizi iyi niyetle kar- şılamalıdır. Âksi takdirde ortaklık ve dostluk sürekli bir tarafın özveride bulun- ması şekline dönüşür ki, bu kabul edilebilir bir şey değil- dir.Amerikalı dostlanmız, li- man ve havaalanlarının ba- kım ve geliştirilmesi ile ilgili tezkerenin Meclis'ten geç- mesini 'Türkiye'nin geri dö- nülmez bir yola girdiği' şek- linde yorumlamamalıdır. Türkiye büyük bir ülke ve büyük bir devlettir. Bir kabi- le devleti degildir. Hiç kimse Türkiye'nin arızi ve kon- jonktürel şartlarından so- nuç çıkarma peşine düşerek Türkiye'nin dününü, bugü- nünü ve yarınını bu arızi sı- kıntılar nedeniyle ipotek al- tına sokacağımızı da bizden beklemesin." Savaş karşıtları TBMM'deANKARA/İZMİR/ÎSTAN- BUL (Cumhuriyet) - Savaş karşıtlan, ABD'nin olası Irak operasyonuna destek vereceği- ni açıklayan AKP hükümetine karşı seslerini yükseltiyorlar. Ankara Savaş Karşıtı Platform üyelen dün TBMM önünde ey- lem düzenlerken Emek Platfor- mu Dönem Sözcüsü Sami Ev- ren başkanlığuıdaki heyet CHP grubunu izledi. Meclis bahçe- sıne alınan yaklaşık 150 kişilik grubunmilletvekilleriyle görüş- me istemi ise kabul edilmedi. Izmir ve Istanbul'da da çeşitli eylemler gerçekleştirildi. Ankara Sa\*aş Karşıtı Plat- form üyeleri asker bulundurma ve sevkıne ilişkin tezkerenin gö- rüşülme olasılığına karşı dün öğle saatlerinde TBMM Dik- men Kapısı önünde toplandılar. Grubu çembere alan polis, yü- rüyüşe izin vermedi. Bu sırada CHP Izmir Milletvekıli Enver Öktem. grubun kendilerinin davetlısi olduğunu ve CHP gru- bunu izleyeceklerini söyledi. Bunun üzerine yaklaşık 150 ki- şılik grup TBMM bahçesine alındı. Ancak polis TBMM'de pankart açabilecekleri gerekçe- siyle grubun Meclis binasına girmelerine izin vermedi. Tek tek aranan savaş karşıtlanmn yakalanndaki "Savaşa hayır" rozetleri de polis tarafindan top- landı. Çevrede panzerler ve çevık kuvvet ekipleriyle geniş güven- lik önlemleri alınırken TBMM HELVACI: KAN PAZARLIĞI YAPILIYOR ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye Insan Haklan Kurumu (TlHAK) Genel Başkanı Nevzat Hel- vacı, Irak'a operasyona ha- zuiananABD'ye tepki göste- rirken, "tek bir Amerikan askerinin kanımn dökül- memesi" için, Mehmetçiğin kanımn dolar üzerinden pa- zarhk konusu yapıldığını söyledi. Helvacı, bu pazarlı- ğuı ulusal onuru rencide edi- ci birdavranış olduğunu vur- guladı. Helvacı dün yaptığı basuı açıklamasında, ABD'nin I- rak'a operasyonu ve Türki- ye'yi savaşa katma çabalan- nı eleştirdi. 1991 Körfez Sa- vaşı'nın yıkunlannı anımsa- tan Helvacı, şu görüşlere yer verdi: "Körfez Savaşı'ndan günümüze, bir sığınakta yüzlerce çocuğun yanarak can verdiği, seyreltilmiş uranyum içeren bonıbalar nedeniyle 500 bin çocuğun kan kanserinden öldüğü, uygulanan ambargo nede- niyle her ay 4 bin 500 çocu- ğun ilaçsızlıktan ve açlıktan yaşamını yitirdiği Irak'ı ABD'nin, 'insan haklan' bayrağı altında işgale hazır- landığı son uğrakta, 'tek bir Amerikan askerinin kanının dökülmemesi' için, Meh- metçiğin kanımn dolar üze- rinden pazarlık konusu ya- pılmasını insanlık için yüz kızartıcı, olasai gururumu- zu rencide edici bir davra- nış olarak niteliyoruz." I de zıyaretçi trafığine kapatıldı. Bunun üzerine Emek Platformu Dönem Sözcüsü ve KESK Ge- nel Başkanı Sami Evren, DlSK Genel Başkanı SüJeyman Çele- bi, TMMOB Başkam Kaya Güvenç ıle Türk Tabipleri Bir- liği (TTB) 2. Başkam Metin Bakkalcı'nın öncülüğündeki heyet CHP grubuna davet edil- di. Savaş karşıtlan daha sonra polis kordonu eşliğinde Yüksel Caddesi'ne doğru yürüyüşe geçtiler. İP Genel Başkan Yardımcısı Suphi Karaman, Ankara Cum- huriyet Bassavcılığı'na ABD'li personelüı üs ve limanlann mo- dernizasyonu için 3 ay süreyle Türkiye'de bulundurulmasına izin veren tezkereyi TBMM'ye sunan hükümet üyeleri hakkın- da suç duyurusunda bulundu. İzmir Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikksı (SES) İz- mir Şubesı, Izmir Tabip Odası ve Izmir Üniversiteleri Ogretim Elemanlan Deraeği (IZÜNl- DER) yönetici ve üyeleri Ko- nak Alanı'ndaki kitlesel basın açıklamalannda, hükümetı ve millervekillerini "Savaşa ha- yir" demeye çağırdı. İstanbul Halkevleri 1. BölgeTemsilci- liği, Beyoğlu'ndaki Galatasaray Postanesi'nden TBMM'ye gön- derdiği mektuplarlaAKP hükü- metinin savaş politikasını kınar- kenTKP'li öğrenciler de yaphk- lan basın açıklamasında Türki- ye'nin bu savaşta ABD'nin ya- nında yer almaması gerektiğini vurguladılar. Galatasaray Postanesi önün- de bir araya gelen Halkevleri üyeleri TBMM'ye gönderdikle- ri mektupta, Türkiye'nin savaş pazarlığı yapmasınm utanç ve- rici olduğu belirtildi. Grup adı- na açıklama yapan Halkevleri 1. BölgeTemsilcisi Zeynep Çe- lik, Türkiye halkının yüzde 90'ının bu savaşa karşı olduğu- nu anımsatarak "Yabancı as- ker kabulüne ve Türk askeri- nin ülke dışına geçişine izin veren hükümet tezkeresinin Meclis'e gelmesinin ertelendi- ğini ve bunun nedeninin de ABD ile sürdürülen pazaruk- lar olduğunu biliyoruz. Açık- tan görüşmeyi bile göze ala- madığınız bu onursuz pazar- lıklarla ülkemiz topraklarını, gençlerini, geleceğini satılığa çıkanyorsunuz" diye konuştu. Sezer: Konsey karanşart • Baştarafı 1. Sayfada kü'nde kabul etti. Sezer, askerkonuşlan- dınlmasına ilişkin tez- kerekonusunda gazetci- lerin sorulannı da yanıt- ladı. Anayasanın 92. maddesine göre ulusla- rarası hukukun meşru saydığı durumlarda sa- vaş ilanı ile askerkonuş- landınlması ve sevkine izin veren yetkinin TB- MM'ye bırakıldığını be- Urten Sezer, "Biz başın- dan beri özellikle ya- bancı silahlı ku\r vetle- rin Türkiye'de buluna- bilmesi için bunun uluslararası hukukun meşru saydığı bir du- rumda olması gerekti- ğini belirtiyoruz" dedi. Sezer, uluslararası hu- kukun meşru saydığı bir durumun gerçekleşmesi için de 1441 sayılı Gü- venlik Konseyi dışında yeni bir karann olması gerektiğini vurgulayarak "Bu arada biz kendi- miz de olası bir müda- hale karşısında ulusal güvenliğimiz ve ulusal yararımız için her tür- lü önlemi almak duru- mundayız. Bu konuda karar verecek merci, asker gönderme ve as- ker bulundurma konu- sunda TBMM'dir" de- di. Sezer, bu konuda "ABD ile bir sorun ya- şanabilir mi" sorusuna "Öylebirolasılıkyok" yanıöm verdi. Kaymakam usulü monolog I Baştarafı 1. Sayfada yazı gitti. Kaymakam, ismini kırmızı kalem- le çizip geri gönderdi ve isminin değişmesini talep etti. Bayramdan bir gün önce haber al- dım, kaymakam beyi aradım. Cenazesi ol- duğunu ve yuvarlak laflarla sorun çıkma- yacağmı, sonra konu- şulacağını söyledi. Dün tekrar aradım, onavı alnıamız gerek- tiğini, ovTinun "Vajına Monologlan' adıyla34 ülkede oynandığını, ülkemizde de iki aydır izlendiğini belirttim. 'Bu benım ahlak ku- rallanma aykın, kadının cinsel organı anlarmna gelmiyor mu, niçin ba- na Ingilizce, Fransızca sözcükler söylüyorsun' dedi. Oyun, tüm dün- yada aym adla oynanı- yor, tıbbi bir terim, mahkemece kanıtlan- mış bu. Kaymakam Bey, oyunun lafının te- levizyonda geçse o ka- nalın kapatma cezası alacağını söyledi. Oy- sa ben birçok TV programına da katıl- dım, böyle bir şey söz konusu olmadı. Onay için dosya önüne gel- diğinde, olumsuz ka- rar verdi ve inceletme yolunu seçti..." Kadıköy Kaymakamı Yüksel Peker ise karar- lannın belli kurallara uymak adına bu yönde olduğunu söylüyor: "Bizden Halk Eği- tim Salonu'nu istedi- ler. Bu kelime nedir dedim, şu anlama geli- yor dediler. Bu ismi ta- şıyan bir eserin bir eğitim knrumunda sergilenmesini isteme- dim. Milli eğitimle ilgi- li temel kanunda bu- nun yeri var. Toplu- mun ar ve hayâ duy- gulannı rencide edici bir eserin bir eğitim kurunıunda sahnelen- mesi söz konusu ola- maz. Oyun için her- hangi bir yasaklanma değil bu, bu yetki mah- kemeye aittir... Bu ka- rarı alırken sorumlu olan benim ve kuralla- ra göre hareket ettim. Ben, onlara konuyu yeniden değerlendir- melerini ve o>Tinu baş- ka bir salonda (özel) sahnelemelerini öner- dim. Çağdaşlık ve me- deniyet düşmanı gös- teriliyorsam da bu on- lann bileceği bir şey... Dosya, bana 7 Şu- bat'ta ilçe milli eğiti- nıin onayıyla geldi, ben de iade ettim ve konnnun incelenmesi- ni istedim." ACI KAYBIMIZ Konfederasyonumuz eski Genel Teşkilatlanma Sekreteri, değerli sendikacı ORHAN BALABAN ı 18 Şubat 2003 günü kaybetmenin derin üzüntüsü içindeyiz. Merhuma Allah'tan rahmet, ailesine ve Türk-İş topluluğuna başsağlığı dileriz. TÜRK-İŞ YÖNETJM KURULU Not: Orhan Balaban'ın cenazesi 19.02.2003 günü Hacı Bayram Camii'nde kılınacak öğle namazının ardından Karşıyaka Mezarlığı'nda toprağa verilecektir. 1 SÖYLEŞİ • BaştarafıArka Sayfada ç İslâmi Tugaylar', klmin • işlne yarıyor? Bush Yönetimi'nin 'meşrûlu- ğunu'yok etmek için, Mic- hel Chaussudovvsky'ye göre en önemli çare, bu yönetimin 11 Eylül olayındaki 'suç ortaklığı'rn ortaya çıkarmak olacaktır; ona göre. çünkü "...bu, büyük bir oyundur Amerikan tarihinin en büyük yalanıdır. Savaş ba- hanesi inandıncı degildir ve yöneticilerin görevden alın- masıgerekir.'Arkasından, 'su- çortaklığı'r» kanıtlamak için, Amerikan yönetimlerinin 'El Ka- ide' örgütüyle nasıl içli dışlı oldu- ğunadair 'bilgiler' aktanlıyor. Is- terseniz şöyle bir göz atalım: "...* 'İslâmi Tugaylar1 , Ame- rikan dış politikasmın bir ürü- nüdür. CIA, Soğuk Savaştan sonra da, örtülü operasyonla- nnda Usame bin Ladin'in 'El Kaide'sini desteklemeye ve kullanmaya devam etmiştir. Standart CIA jargonunda, El Kaide, 'Istihbarat Malı' diye adlandınlmaktadır." "...* Amerikan Kongresi, El Kaide'nin Kosova'da, Make- donya'da, Bosna/Hersek iç savaşı sırasında, Amerikan devlet kurumlanyla olan bağ- lantolannı, aynnblı bir biçimde belgelemiştir.." — • ~\1 **• L^ I J başladı mı, o işi bitiren; . f c C l G D l â r l U ! - - sonuna kadar tuttuğunul t a M W r •»*••%•••• b ı r a k m a y a n ı b j r a y d : n ; Kanıtlar El Kaide'nin sözlerinin arkasını şöyle getir- ILHAN ; işYososı'nda uzlaşmayok Pakistan Istihbarat Örgütü In- telligence Service (İSI) tarafın- dan desteklendiğini doğrula- maktadır. Pakistan Askeri Is- tihbarat Örgütü İSI, CIA ile ya- kın işbiıiiği içindedir..." "...* İSI, bir yandan CIA ile sıkı işbirliği yaparken, öte yandan da sürekli olarak çe- şitli İslâmi terör örgütlerini desteklemiştir. ISI'nın destek- lediği bu terör grupları, gizli sponsorlanyla ilişkilerinde bir dereceye kadar bağımsız, an- cak sonuçta Amerikan çıkar- lanna hizmet edecek şekilde hareket etmektedirler..." "..* Usame bin Ladin'in, ne- rede olduğuna dair, bol mik- tarda belge vardır. Bir başka ifadeyle, 'istihbarat arızası', 'istihbarat fiyaskosu' diye bir şey söz konusu degildir. 11 Eylül teröristleri kendi irâdele- ri ile hareket etmiş degildir. Kamikaze uçak korsanlan, dikkatle, ustaca planlanmış bir istihbarat operasyonunun unsuriandır, araçlandır..." Sûret-l haktan görüne- rek...' I ş tabii bu kadarla kalmıyor, I Chaussudowsky bir kere miş; söyledikleri, Media'da 'ha- ber' diye aktarılan nice 'bilgi ve olayı', ciddiye almadan önce. i- ki kere düşünmemizi gerektire- cek, bir ciddiyet -hatta vahâ- met- içeriyor. "...Pentagon, Dışişleri Ba- kanlığı ve CIA, bir korku ve dezenformasyon kampanya- sı başlatmıştır: Savaşla ilgili karar ve uygulamalar; 'rejim değişikliği' ve 'demokrasinin restorasyonu'na yönelik, 'in- sani müdahaleler1 olarak gös- terilmektedir; askeri işgâl ve sivillerin öldürülmesi, 'banşın korunması' olarak takdim ediliyor; insan haklan'mn, sözde terör karşıtı yasal dü- zenlemeler çerçevesinde çiğ- nenmesi, 'içgüvenliği sağla- manın' ve 'insan haklannı ko- ruma'nın aracı olarak savu- nulmaktadır. (buraya dikkat) Şirket Media'sı yavaş yavaş gelişen bu totaliter sistemin bir aracıdır..." "...Dışişleri Bakanlığı'nın 11 Eylül'den hemen sonra kur- duğu, yumuşak görünümlü (sivil) propaganda biriminin görev talimatı, 'Amerikan kar- şıtlığını etkisiz kıimak'tırt...'' Hay Allah, Hitler de böyle yapmamış mıydı? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Iş Yasasf ndaki deği- şiklik çalışmalan için sosyal ke- simler arasında uzlaşma sağla- namazken Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakaru Murat Başes- gioğlu, mart ayının ilk haftasın- da bakanlık taslağını Bakanlar Kurulu'na sevk etmeyi planla- dıklannı açıkladı. Başesgioğlu, 1475 sayılı Iş Yasasf nda yapılacak değişik- likleri değerlendirmek üzere dün Türk-lş Genel Başkanı Sa- lih Kılıç, Hak-Iş Genel Başka- nı Salim üslu, DlSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi ve TlSK Başkanı Refik Baydur ile 5 'nci kez bir araya geldi. Ba- kanhkta gerçekleşen ve yakla- şık 3 saat süren toplantıdan son- ra açıklama yapan Başesgioğlu, sosyal taraflann görüşlerinin bir kez daha değerlendırildiğini ha- tırlatarak Türk-İş, Hak-Iş, DtSK ve TtSK'in Bilim Kurulu tara- fından hazırlanan yasa taslağına 14 çekince getırdiğini belirtti. Başesgioğlu, bunlar üzerinde- ki görüşmelerin de önümüzde- ki günlerde devam edeceğini vurguladı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle