Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 19 ŞUBAT 2003 ÇARŞAMBA
HABERLER
ıı
kongresi
• ADANA
(Cumhuriyet) - "îş
Sağlığı ve Güvenliği
Kongresi"nin 2-3
Mayıs'ta Adana'da
yapılacağını belirten
Makine Mühendisleri
Odası Şube Başkanı
AhmetTuran
Dörtdemir, iş
kazalannın önünün
kesılemediğini
belırterek, "Zamanında
alınmayan önlemler
dolayısıyla kaza
geliyonım der ve gelir"
dedi. 1999'daışkazalan
sonucu 1333 kişinın
öldüğünü anımsatan
Dörtdemir, kongreyle
ilgili şu bilgileri verdi:
"Temel insan haklannın
başında yaşama ve
çalışma hakkı gelir.
Günümüzde yaşama
hakkı, sağlıklı yaşama
ve sağlıklı çalışma
hakkına dönüşmüştür.
Dünyada yerleşen ve
kabul gören bu anlayışa
karşın SSK
istatistikleri, iş
kazalannda her yıl
binlerce insanımızın
öldüğünü, bir o
kadarının da sakat
kaldığını ortaya
koymaktadır."
harcamaları
• ANKARA(AA)-
Sağlık Bakaru Recep
Akdağ, sağlıkta ısrafi
önlemek için
Türkiye'nin "gerçek
ulusal sağlık
harcamalannın"
belirleneceğini bildirdi.
Akdağ, gazetecilerle
yaptığı sohbet
toplantısında.
Türkiye'de sağhğa
aynlan bütçenin yeterli
olmadığını, 2003 yılı
bütçesi için sağlığa
aynlacak payın da
henüz belırlenmediğini
belirtti. Sağlığa aynlan
bütçede tasarruf
yapılamayacağını
vurgulayan Bakan
Akdağ, "Sağlık
hizmetlerinde tasarruf
olmaz. Biz israftan
tasarruf etmek
istiyoruz" dedi. Akdağ,
sağlıkta israfi önlemek
için yolsuzluklann
önlenmesi ve
kaynaklann akılcı
kullanımının
sağlanması gerektiğine
işaret etti.
Diş hekimlerine
Hepatit-B aştsı
• tstanbul Haber
Servisi - Istanbul
Dişhekimleri Odası,
Hepatit-B açısından
önemli risk
guruplanndan olan diş
hekirnlerine ücretsiz
Hepatit-B aşısı
kampanyası başlattı.
Oda merkezinde son bir
ayda 450 diş hekiminin
yanında hekimlerin
yardımcılanna da aşı
yapıldı. 150 milyon lira
tutanndaki aşılar
Istanbul tl Sağlık
Müdürlüğü'nden
ücretsiz temin edildi.
Bebek
terk edildi
• GİRESU\(AA)-
Giresun'da bir
apartmanın çatı katında,
terk edilmiş 3-4 günlük
bebek bulundu. Kapu
Mahallesi Şensoy
Sokak'taki bir
apartmanda, merdiven
temizliği yapan
apartman sakini Gülsen
Arslan, çatı katına terk
edilmiş 3-4 günlük kız
bebeği donmak
üzereyken buldu.
Emniyet müdürlüğü
ekiplerince doğum
hastanesine götürülerek
tedavi altına alınan
bebeğin sağlık
durumunun iyi olduğu
bildırildi. Çatı katına
sabah saatlerinde
bırakıldığı tahmin
edilen bebeğin, anne ve
babasının bulunması
için başlatılan
soruşrurmanın
sürdürüldüğü bildirildi.
Konunun spekülasyona açık olduğunu belirten uzmanlardan uyan var: AVRUPA'DAN
GenetikoyunagelmezSAADET USLU
Genetik bilimi, hayal ettiği
gen tedavisine adım adım gi-
diyor. 2002 yılında insan gen
haritasını açıklayan bilim
adamlan, şimdi de diyabet, alz-
heimer gibı hastalıklann gen-
lerle tedavisinden anne kar-
nındaki bebeğin yakalanma
riski olan hastalıklan belirle-
meye kadar pek çok gelişme-
nin peşınden koşuyor. Bu te-
davilerin başlaması için ise da-
ha 10-15 yıl beklenmesi gere-
kiyor.
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi
Tıbbi Biyolojik Bilımler Bö-
lümü Başkanı ve GETAM Mü-
dürü Prof. Dr. Turgut Ulutin,
genetik konusunun her türlü
spekülasyona açık olduğunu
belirtti. "Ölümsüzlük geni",
"Frankeştayn mıyararjlacak?"
gibi başlıklann her zaman ıl-
gi çektiğini söyleyen Ulutin,
"Çok önemli adımlar aüldı.
Ama genetiğibu şekflde görmek
doğru değfl" dedi. Genom pro-
jesinin tamamlanmasıyla han-
gi genin hangi hastalığa neden
olduğunun bilindiğini kayde-
den Prof. Ulutin, şöyle devam
etti: "Şimdi de kusuriu olan
geni laboraruvar koşuDannda
ohtştunıhnuşkusursuzuylana-
sıl değiştirebifiriz? Oluştunı-
lan gen ilgili bölgeye nasıl yer-
leştirüecek, nasıl yönlendirfle-
cek. Hastahldı gen deişlevsizha-
le getirikcek. Hayal gibi görü-
nüyor. Bu araşünlryor. Alzhe-
imer, kanserin baa türleri, di-
yabet gibi püot hastahklarda
çanşmalar sürüyor. 2010-15 >>
hnda gen tedavisinin başlama-
sı düşünülüyor. Bu tahmin edi-
lenden önce de olabihr, çünkü
teknoloji çok hızla ikrtiyor."
Ulutin, insan geniyle en ya-
kın genin fareler olduğunun
ortaya çıktığıru, ikisinde de 80
bin gen bulunduğunu söyledi.
Aynmcüık olabilir
Gelişmelerle anne karrun-
daki çocuğun hangı hastalığa
yakalanacağını bilmenin de
mümkün olacağını ifade eden
Turgut Ulutin, bunun "aynm-
cıhk" riskini de beraberinde
getirdiğine dikkat çekti. Prof.
Ulutin, "Doğacakçocukbudu-
rumdan bügilendirilecek mi?
Geninde bu mutasyon var ama
belki de bastahğa yakalanma-
yacak. Hayat boyu aynmcıbğa
tabi olabÛecek. ABD'de gen
formlan istenmeye başladı. Si-
gorta şirketleri belki de bu in-
sanlan sigortalamayacak. Te-
davisi buhınamanuşsa sorun
olacak, Mutlaka birtakım etik
• Bilim dünyası
son yıllarda
genler
konusunda
büyük ilerleme
gösterdi. Insanın
gen haritası çıkanldı.
Diyabet, alzheimer gibi
hastalıklann tedavisi için
büyük yol alındı.
Teknoloji şimdi anne
karnındaki
çocuklann
yakalanma riski
olan
hastalıklan
belirlemeye
çalışıyor. Bu
gelişmenin
olabilmesi için
bilim dünyasının
10-15 yıla
ihtiyacı olduğu
belirtiliyor.
konütekr bu konuyu ele alma-
h" diye konuştu.
Kopyalamanın etik olmadı-
ğını da sa\Tinan Turgut Ulu-
tin, "orgaıüann tedavisine yö-
neKkbir fabrika gibi üretimin"
ise geleceğin tedavisi olacağı-
nı söyledi.
Türkiye'deki çalışmalann
toplumumuzda sık görülen has-
talıklara yönelik olduğunu da
ANNE KARNTNDA MÜDAHALE
Hayalin peşinde
Yeni doğan bebeklerin
yüzde 4'ü genetik bir
bozukluktan kaynaklanan
hastalıkla dünyaya geliyor.
Çevresel etmenler de
eklenince bu oran yüzde 8-
15"e kadar çıkıyor. Şu anda
anne karnında
amniyosentez
koryonık doku
biyopsisi
yapıhyor.
Kromozom
anomalilerinın
yüzde 95'ını
kromozom sayı
fazlalığı ya da
azhğı
oluşturuyor.
ABD liderliğinde 18
ülkenin katılımıyla
yürütülen Genom
Projesi'nde belirlenen
hedefler ise şöyle:
"2002-2010: Kanser, şeker,
felç gibi hastalık risklerini
belirlemetestieri
denenmeye başlanacak.
Hemofili, kalp hastahklan
ve baa kanser türlerine
karşı gen tedavisi
geliştirilecek.
2015: Kişinin gen yapısına
göre tedavi metotlan
geliştirilecek.
2025: Genetik
bozulduklar
onanlarak
Akdeniz
anemisi gibi
hastalıklara
son verilecek
2050: Pek
çok
patansiyel
hastalık daha ortaya
çıkmadan moleküler bazda
önlenebilecek. Yaşlanmayla
ilgili pek çok gen deşifre
edilecek. fnsanoglunun
geçmişi hakkında daha çok
bilgi edinilecek."
kaydeden Ulutin, bunlann ye-
tersiz olduğunu söyledi. Tür-
kiye'nin akraba evlilikleri yö-
nünden çok zengin olduğunu,
doğal olarak da genetik popü-
lasyonun yoğun olduğunu be-
lirten Ulutin, "Dünyada pek
rasdanmayan hastataklarTür-
kiye'de görülebitiyor. Thalas-
semi, kistik fibroz, fenilketa-
nfiri gibi Bunlara rutin olarak
bakabUryoruz" dedi.
Türkiye'de kaynak yetersiz-
liği kadar eğitimde de eksik-
likler bulunduğunu ifade eden
Turgut Ulutin şöyle konuştu:
Eğitimeksik
"Dünya artak bilgisayar, bi-
yoloji ve bbbın birtikte olduğu
eğitime gidiyor. Bu anlamda
bu merkez tek. tlk 2 yıl üp fa-
külteleriyle birtikte eğitim ve-
riyoruz. Sonra üp ve biyoloji
birtikte. Diğer ünrversitelerde
ise genetik egitimi fen fakülte-
lerinde ya da mühendisHkte ve-
rflryor ve doğal olarak da insan
sağlıgı geri planda kalrvor. Bu-
rada bugüne kadar yetişmiş
400 kişinin 300'ü Türkiye ge-
nelinde araştirma ağırnkb ça-
hşryor. Bu çok önemli.''
Halkevleri
Sosyal
devrimin
71. yılı
Istanbul Haber Servisi - Ata-
türk'ün "Halkevleriyle vatan-
daşa kucak açılmasryia Türki-
ye'de sosyal devrim yapüdT di-
ye tanımladığı Halkevleri, bu-
gün 71. kuruluş yıldönümünü
kutluyor. Kurulduğu 1932'den
1952'ye kadar Cumhuriyet dev-
riminin kültür ve sanat kurum-
lan işlevini gördü.
îlk halkevleri 19 Şubat
1932'deAnkara'daaçıldı. 1931-
1952 yıllan arasuıda 478 halke-
vi, 4322 halkodası açıldı.
ÇHP'nin desteğinde örgütlenen
halkevleri çahşmalan, dil-ede-
biyat, güzel sanatlar, temsil (ti-
yatro), spor, sosyal yardım, halk
dershaneleri ve kurslan, kütüp-
hane ve yayın, köycülük, tarîh
ve müze olmak üzere dokuz şu-
be halinde düzenlendi.
Halkevleri, 1952'deDemok-
rat Parti iktidara gelir gelmez
dönemin başbakanı ve kendi-
si de halkevlerinden yetişmiş
olan Adnan Menderes tarafın-
dan kapatıldı.
Türkiye'de gelişen bağımsız-
hk yanlısı, demokratik ve özgür-
lükçü düşünce ve gelişmelerde
halkevleri de etkili olmuştur.
Ulusal Dayanışma Derne-
ği 'nce bugün saat 14.00'te Tak-
sim Hill Otel'de düzenlenecek
toplantıda, Halkevleri ele alı-
nacak.
Kök hücre mudzesi
Farklı hücre tiplerine
dönüşebilme yeteneğine
sahıp olan kök hücreler,
genetik tedavisinde önemli
bir rol oynuyor. 1998
yılında insan
embriyosundan kök
hücre elde
edilerek
kültürde
çoğaltıldı.
Vücutta eskiyen,
hastalanan. ölen
hücrelerin yerini
bunlann alabileceği
düşünülüyor. Kök hücreler,
embriyodan, erişkinlerde
kemik iliğinden ve anne
karnındaki fetusun üreme
hücrelerinden elde
edilebilir. Roche tarafindan
çıkartılan Biotech adlı
dergide kök hücrelerin
hastalıklara karşı nasıl
savaşabileceği şöyle
anlatıhyor: Adacık
hücrelerine dönüşen kök
hücreler diyabetik
pankreasın
işlevini normale
döndürebilir. Ya
da sinirlere
bırakılan kök
hücreler, omurilik
incinmelerini tedavi
edebilir. Alzheimer ve
parkinson hastalıklar
iyileştirilebilir.
Laboratuvarda büyütülen
kalp dokusu ile zarar
görmüş arter ve kalpler
onanlabilir.
tnsan HaRları rçînde yer alıyor
GenetikBüdirgesi
UNESCO, Genom
Projesi'nin berabennde
getirdiği etik tartışmalar
nedeniyle bir büdirge
yayımladı. "Birleşmiş Gen
Haritası ve tnsan ^ ^ ^ ~
Haklan EvTensel
Büdirgesi "ndeki
bazı maddeler
şöyle:
• Genetik yapısı
ne olursa olsun
herkesin saygı
görmeye hakkı
vardır. ^ ^ ^ ^ ^
• Doğal halin-
deki insan genomunun ticari
kâr elde etmek için
kullanılmaması gerekir.
i/ Araşttrma amacıyla
insanlardan alınan genetik
Genom Prvjesi
nedeniyle
yapılan etik
tartışmalar,
UNESCO'nun
gündemine
girdi.
veriler başka amaçla
kullanılamaz ve bubilginin
gizli tutulması gerekir.
• Genetik bir müdahale
sonucu vücudunda herhangi
— — bir hasar oluşan
kişinin tazminat
davası açma hakla
bulunması
gerekir.
• Klonlama gibi
insan onuruna
aykın üreme
metotlanna izin
^ ^ ^ ^ ^ venlmemelidır.
• Ülkeler,
deklarasyonda yer alan
prensiplerin
uygulanması için
gerekli önlemleri
almahdır.
Erdalînönü, Osmanlı
f
danbuyana bilginin Batı'danalındığını söyledi:
Türkiye bilim üretmiyor• İTÜ Maçka'daki
Yabancı Diller
Bölümü'nde "Bilim
Devrimi" ile ilgili bir
konferans veren Prof.
Erdal Inönü,
Avrupa'da 14.
yüzyılda doğuya
gitme isteği ile
başlayıp, 16. yüzyıla
ve günümüze dek
devam eden bilim
sürecini anlattı.
tstanbul Haber Servisi -
Prof. Dr. Erdal Inönü. Tür-
kiye'de bilgi üretiminin olma-
dığını, bilginin 16. yüzyılda
Osmanlı Imparatorluğu dö-
neminden bu yana Batı'dan
alındığını, bu yüzden geri
kalındığmı söyledi. Türkiye
bütçesinden Araştırma ve
geliştirme için aynlan payın
30 yılda binde 3'ten bınde
6ya çıktığına dikkat çeken
Inönü, bilimsel devrimin eği-
tim alanında da öğrenileme-
diğini vurguladı.
Blllm devrimi
tTÜ Maçkada Yabancı
Diller Bölümü'nde "Bilim
Devrimi'' ile ilgili bir konfe-
rans veren Prof. Erdal Inönü,
Avnıpa'da 14. yüzyılda do-
GURAY OZ
Şjfre Çözüldü
Şiiryazıldığı dilde güzeldir. Çeviride hep birşey-
ler kaybolur, sihir gider. yalnızca kuru sözler kalır.
Karikatürü ise anlatmak olmaz, ille de görmek ge-
rekir.
Yine de o karikatürü size anlatmama izin verin.
Beyaz Saray'da, Oval Ofis'te George W. Bush
koltuğunda oturuyor. Masasında üç sevgili müt-
tefikinin Aznar, Blair ve Beriusconi'nin imzalı fo-
toğraflan durmaktadır. Televizyon açıktır, Condo-
leezza Rice ve DonakJ Rumsfeld ayaktadırlar, TV
kanalındaki barış gösterisıni izlemektedirler. Kar-
şı duvarda Abraham Lincoln'ün fotoğrafı asılıdır,
ama geniş ekran TV, fotoğrafı neredeyse tümüyle
örtmüştür. Masanın kenarında duran ABD bayra-
ğının yanındaki büyük küredeyse hemen hemen
tüm dünya ABD olarak çizilmiştir.
Bush donuk, Rumsfeld kızgın, Rice çokbilmiş bir
edayla izlemektedirler gösteriyi.
Süddeutsche Zertung un usta karikatüristı Ha-
nitzsch'in çizgilerinin alt yazısında konuşan ise Con-
doleezza Rice'dır
"Hayır, banş göstericilerini bombalayabile-
ceğimizi hiç sanmıyorum Rumsy!"
•••
Ellerinden gelseydi hiç durmaz, bombalaıiardı.
On milyonu aşkın savaş karşıtının dünyanın bel-
li başlı kentlerinde gerçekleştirdikleri, yüz milyon-
larca kjşinin desteğine sahip göstenler, ABD ve müt-
tefiklerinin şu dünya üzerinde ne kadar yalnız, hak-
sız ve zorba olduklarını kanıtladı. BM Güvenlik
Konseyi'nde yalnız kaldılar. Sokakta yalnızdırlar. El-
lerindeki büyük ve etkin propaganda araçlan hiç-
bir işe yaramamış, savaş kışkırtıcısı yazarlar, baş-
yazarlar, köşe yazarları, TV yorumculan suskun
kalmışlardır. Hesaplar tutmamış, tanhin sonu gel-
memiş, banş hareketi yeniden ortaya çıkmıştır.
Peki, yine de saldıracaklar mı?
Eşyanın tabiatı öyle söylüyor.
Saldıracaklar.
ABD-lngiltere merkezli ittifak yola çıktı bir kere.
Savaşın muhtemel galipleri arasındayeralmakis-
teyen Ispanya, Italya gibi ülkeler kendi halklannın
rağmına destek vermeye hazırdırlar. Türkiye, ken-
dini birtuhaf pazarlığa kaptırmış, ABD'nin peşin-
den sürüklenmektedir.
Savaşa karşı olan değil, savaşa karşı çıkan
Almanya, Rusya, Fransa gibi büyükler, paylaşımın
zamanına ve şimdi önerilen yöntemine itiraz edi-
yorlar. Savaş onlara da dayatılıyor ve bu dayatma-
yı kabul etmek niyetinde değiller. ABD hegemon-
yasında bir yeni dünya düzeni onlar açısından da
kabul edilebilir degildir.
Hem Avrupa'da hem de esip gürieyen ABD'de
işler hiç iyi gitmiyor. Ekonomilerde alarm zilleri
çoktandır çalıp duruyor. Bir şeyler yapmak ve bu
bir şeyler yapılırken de kazanmak gerekiyor. ABD
savaş makinesi baş edilmesi güç bir makinedir. Bu
nedenle "ihtiyar Avrupa", "yorgun Rusya", "ka-
labalık Çin", "sızmacı Japonya" siyasetin savaş
dışı araçlanna ağırlık veriyorlar. Gerçekçi olalım, sa-
vaş karşıtı hareketin ufkunu açan etkenlerden bi-
ri de budur.
• • •
Küllerinden yeniden dirilen barış hareketi, yal-
nızca saldırgan ABD ve ortaklanna değil, savaşı şim-
dilik uygun görmeyen, istemeyen hükümetlere,
devletlere de bir şeyler söylemektedir.
Şifre çözüldü.
Dünyanın büyük devletleri ve onlann peşinden
sürükJenen küçükler bir büyük paylaşım savaşının
düğmesine bastılar. Ama dünyayı, enerji kaynak-
lannı ve hegemonyayı bir kez daha bölüşmeye ni-
yetlenenler karşılannda öncelik alan, savaşı çıkma-
dan önlemek isteyen bir banş hareketi buldular.
Umutlanabilir miyiz?
Evet, umutlanabiliriz. Banş hareketinin niteliği,
onu soyut iyilikçi, saf ahlakçı bir hareket olmaktan
da kurtarıyor. Savaşa karşı çıkanlar şifreyi çözdü-
ler. Neoliberal küreselleşme dümeni açığa çıktı.
Banş isteyenler yalnız kendi ülkelerinde değil, tüm
dünyada sömürüye, haksız paylaşıma itiraz et-
mek, şimdi olduğu gibi küresel davranmak zorun-
dadırlar.
önemli olan ve umut yaratan da işte budur.
Menopoz
Kadına özeltedavi
Istanbul Haber Servisi - Kadın sağlığının
gelişririhnesi için dernek tarafindan sürdürülen
"Menopoz Bilinçlendirnıe KampanyasT
bilgılendirme toplantısı dün Hyatt Regency
Oteli'nde yapıldı. Sanatçı NükhetEhıru'nun
destek verdiği kampanyada kadınlann menopozda
kullanılan hormon replasman tedavisınin (HRT)
zararh olmadığı belirrildi. Türkiye Menopoz ve
Osteoporoz Derneğı Başkanı Prof. Erdoğan
Ertüngealp, tedavinın kişiye özel olması
gerektiğini vurguladı.
Prof. Dr. Erdal tnönü, Türkiye'nin de arük biUm üretmeye başlaması gerektiğini Mirguladı.
ğuya gitme isteği ile başla-
yıp, 16. yüzyıla ve günümü-
ze dek devam eden bilim sü-
recini anlattı.
16. yüzyılda Osmanlı Im-
paratorluğu'nun en parlak
dönemleri olmasına rağmen
Batı 'daki bilim devrimine ka-
yıtsız kaldığını söyleyen Inö-
nü, bu döneme kadar Batı ile
Doğu"nun bilimde eşdeğer
olduğunu, bunun kullanılan
aletlerden anlaşılabilecegi-
ni belirtti. Osmanlı împara-
torluğu'nun o dönemde ço-
ğu savaşları kazanmasına
rağmen, Batı'daki bilim dev-
riminden sonra kaybetmeye
başladığını ifade eden Inönü,
şöyle konuştu:
Tallmler vaptırılamadı
" Tüfek ilk icat olduğunda
fişek yoktu, gülleler kulla-
nılıyordu. Bu sebeple bir at-
nıadan sonra yeni bir gülle
konulması çok zaman alı-
yordu. Fakat askerier, tüfek
kullanmayan ok atanlar ta-
rafindan, bu zaman zarfin-
da öldürülüyoriardı. Buna
karşı Baülılar bir sistem ge-
liştirdiler. Arka arkaya üç
sıra dizilen askeıierden, en
ön sıradakiler ilk atımdan
sonra geri çeldnp yerlerini ar-
kadaküere bırakıyoriardı.
Bu süre içinde de tüfekleri-
ni yeniden kullanabilmek
için zaman kazanmış olu-
yorlardı. Bu sistem talim ge-
rektiren bir işti ve Osman-
h'daki yeniçerilere bu talim-
ler yaptırüamadı. Bu yüz-
den Osmanlı tmparatorlu-
ğu'nun taktik sa\aşıyla ye-
nildikleri söylenir."
DİSK / Tekstil Işçileri Sendikası
Eski Genel Sekreteri
DİSK Denetim Kurulu Eski Başkanı
Hüseyin AKDUMAN'ı
yitirdik.
Anısı önünde saygıyla eğiliyoruz
TEKSTİL IŞÇİLERİ
SENDİKASI
ve
DİSK
YÖNETİM KURULLARI
Not: Hüseyin AKDUMAN için ilk
tören 19 Şubat 2003 Çarşamba
(bugün) Saat 11.00'de
Merter'deki DİSK eski Genel
Merkezi önünde;
Ikinci tören ise öğle namazından
sonra (Saat 12.25) Avcılar
Hacı Şerif Camii'nde yapılacaktır.
Nüfiıs cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür.
AYHANDEMİR