25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ayın Yönetmeni: îbrahim # Yazıişleri Müdürü: Satim • Sorumlu Müdür Mehmet Sıîcu # Haber Merkezi Müdürü: Hakan Kara CumhuriyeC İmtryaz SaMbi: CUMHURİYET YÂKFI adna İLHA\ SELÇUK Genel Yıldız lstıhbarat Cengiz Yıldırını # Ekonomı Oz- lem Yüzak 0 Kultür Egemen Berköz # Spor Abdülkadir V ucetman # Makaleler Sami Ka- raören • Ouzeltme <Vbdullah Yazıcı • Bıl- gı-Belge Edibe Buğra • Yurt Haberlen Meh- met Faraç 0 Avnıpa Temsılcısı Güray Öz YaymKuru]aÜhanSelçuk(Baş- Ankara Temsılcısı Mustafa Balba> AtaturkBuKanNo kan),EmreKongar(Danışman), 125,Kat:4.Bakanlıklar-AnkaraTel 4195020(7hal), Faks Ortan Erinç, Hikmet Çetin- 4195027 •Iznur Temsılcısı Serdar Kızık, H Zıya BK ka>a, Şükran Soner, tbrahim 1352 S 2 3 Tel. 4411220, Faks 4418745 • Adana Yıldız, Orhan Bu rsab, Musta- Temsılcısı Çetin Yiğenoğla, Inönû Cd. 119 S. No: 1 Kat. 1, fa Balbay, Hakan Kara. Tel 363 12 11, Faks 363 12 15 Müessese Müdürü Erol Erkut • Bılgılşlem Ahmet Korulsan • Sa- tış. Fazilet Kuza REKL4M: P.M. Ltd. Şti. • Genel Mucuı Güibın Lrduran • ^oordmalor Reha Işıtman 0 Gene] MudurYrd Se\da Çoban # Fmansman Müdürü Çedn Erduran Tel 02i: 514 07 53- 5P S460-61 Faks 021251384 63 Ylymıtayu. YeaıGünHaber AjansıBasnne Yavuübk \.Ş TûrkocagıCad 3941 Cagakjglu343J4tsanbul PK- 246-Sritecı34435 k Tel «V212l5n<K05 20hall Faks Cİ7]2)5İ^ S595 B«lo:MestazGazaeDapBasan"rayvahkSaa vt Lc A?BarbarosBuivan NO i:<Be$ıfaaş-Ift îrasak-5 25 Güneş-6.54 Öğle 12.25 Öcındr 15 15 Akşam-17 44 Yatsıl9O5 Saçlar konuştu I Haber Merkezi - Bulganstan'da düzenlenen moda haftasının konuğu kadınlann Vczgeçılmez tutkusu saçlardı. Sofya'da saç dizaynJannı sunan Bulgar tasanmcı Liuben Nıkolov topuz yaptığı saçın üstüne oturttuğu dal bıçımJı modelle beğenı topladı. Nikolov'un kule gibi şekillendırdiğı topuzlar da dikkat çektı. Sfgaraya 3 milyon kurban • tSTANBUL (AA) - Yeşılay Derneğı Genel Başkanı Selahattın Kaptanağası, son 15 yılda tütün ürünJenne 5 katrilyon 972 tnlyon lira ödendiğinı ve aynı dönemde 3 milyon kişının tütûn ürünJerinin tüketimıne bağlı nedenlerle yaşamını yınrdığinı söyledı Tütün ürünlennın tüketimıne bağlı olarak Türkıye'de her yıl yaklaşık 200 bin kişinin öldüğünü behrten Kaptanağası, 'Bu durumda son 15 yılda 3 milyon kişi, 5 katrilyon 972 trilyon lıraya ö'lümü satın aldı" dedi. İş için göç edenler İstanburun 'hiçbirşeyini' sevmiyor, kendilerini İstanbullu gibi görmüyor Kiracıİarbu şehirdeÖZLEMGÜVEMÜ Tarih boyuncaüç imparatorhığa baş- kentlik yapan îstanbul artık o ihtişam- lı günlerinden çok uzakta. Kentte ya- şayanlann bazılan Boğaziçi 'ne, Ada- lar'a hayatlan boyunca hiç gitmemiş ve ekonomik nedenlerle göç etmek zonmda kaldıklan Istanbul'u da çok fazla sevmıyorlar. Kendilerini istan- bullu gibi görmeyen "tstanbulubr"'ın bu kentle ilgili geleceğe dönük bir beklentileri de yok. Istanbul Büyükşehir Belediyesi 'nin kentın 27 ilçesinde, 2 bin 300kişi üze- rinde yaptığı "tstanbnHn Ohna Bffin- d" adlı araştırma sonuçlandı. Arastrmada, Istanbul'da yaşayan- Iann kentle aralanndaki duygusal bağ- lan, kente davranış biçimleri, Istan- bul'da edindikleri değerler, kenti sa- hiplenme duygulan belırlenmeye ça- lışıldı. Araştırma sırasında sorulan "Nerelisiııiz?'' sorusuna deneklerin yüzde 33.9'u "tstanbuJhı" yanınnı ve- rirken geri kalanlar ıse göç ettikleri yö- renin adını söyledı. Kanlımcılann yüz- de 44'ü kendini "Istanbuflu gibi gör- düğünü" yüzde 45'i böyle görmedi- ğıni belırtırken, yüzde 11 'i ise "ken- dûni tstanbulhı gibi dûşunmek iste- mryorum'* dedi. Katılımcılann yüzde 78.4'ü iş bul- mak, iş kurmak için Istanbul'a göç ettiğini ıfade ederken yüzde 3.7'si ço- cuğunun eğınmi, yüzde 6.4'ü kendi eği- timi, yüzde 6.5'i evlilik, yüzde 4.7'si ıse kan davası, terör gibi nedenlerle gel- dığını söyledı. "tstanbul gelecektena- al bir şehir obnah?" «orusuna verilen yanıtlar da şöyle: "Deoekkrin yüzde 29.6'sı 'güzel, iyi bir şehir olmalı' şekünde soyut bir ya- nıt verdL Bu yanıtı, düzenli temiz, >u- şanabflir, rahaL nüfusu az, metropol modern, hayat şartian koJay bir şehir cevapIanizJedL 'Eski tstanbul gibi ol- malı' yanıü ise yüzde 4.4 düzeyinde kakh." Katüımcılann çoğunun tstanbul'da kendini "yorgun ve stresH" hisseriğı- ni ifade etuğı araştırmaya göre bu ken- h sevmeyenlenn oranı yüzde 17.5. "ts- tanbul'unen çoknesbıi sevtvDrsunuz?" sorusuna venlen yanıtlann ılk sıra- sında "hiçbirşeyini'' ifadesı yerahyor. BOCAZA VE ADALARA HİÇ GİTMEMİŞLER Kaprisleri çekilmiyor tnternetteki msn sitesi, şov dünyasnun en kaprisli 3 yıldızını Uan erti. LJstenin zirvesini kimseve bırakmav-aıı Jennifer Lopez, özel vücut kremi biterse nerede ohırsa obun getirtmesryle ünJü. Güzel sesiyfe okhığu kadar kaprisfi yapısnia dikkatkri üzerine toplayan bir başka yıldız da Mariah Carey_ Lopez'in ardından kaprisli yıldızlar üstesinin ikinci sırasuıda yer alan Carey, Loodra'da trafığin en işJek olduğu saafte Hmuzinini caddenin ortasında durdurtup arkasmda metreierce ıi7^nan araba kuyruğuna alduınadan makyajını vapmış. Üntü şarkKi Britney Spears ise tart, kola,toobahğı sabtası, ça>. kahve, kraker ve ağız spreyinin soyunma odasuıda hazır edflmemesi haünde konsere çıkmryor. ENETTON'DAN KAMPANYA Yaşaıııalv -urı Mariah Carey kaprisli şovcular listesinin ikinci sırasında yer akk ıçınHaber Merkezi - Reklam kampanyalanyla dünyadaki sorunlara dikkat çeken Unıted Colors of Benetton bu yıl da iddıalı bir konuyla gündemde. 2003 yılı konusu olarak'Yaşam tçin Gida'yı seçen Benetton, yenı reklam kampanyasında Dünya Gıda Programı'nın misyonunu en ıyi şekilde yansıtan fotoğraflar sunuyor. Benetton, dünyada 800 mih/on uısanın yaşadığı açlık sorununu konu aldığı yenı reklam kampanyasıyla tüm dünyayı konuya duyarlı olmaya çağınyor. Reklam kampanyasını bu yıl Benetton'un iletişim ve araştınna merkezi Fabrica yürütüyor. Yaşam tçin Gıda temalı reklam kampanyasmda Dünya Gıda Programı'nın kımler için neler yaptığı 6 alt başlık halınde anlatıhyor: Banş için gıda, eğitim için gıda, çalışmak için gıda, eve dönmek için gıda, korunmak için gıda, ıstıkrar için gıda. mraakİçm Gıda'başkkh bohinıde cinsel saMınya nğra>an genç kadmlar görantüleııijOT. Araşbnnaya kahlanlann yüzde 11,5'i Boğaz'a. yüzde 17'si ise Adalar'a hiç gitmediğini bildirdi. Katılımcılann çogu ekonomik nedenlerle ve firsat olmadığı için buralara gidemediklerini belırtırken araştırma, deneklerin yüzde 37'sinin Atatürk Kultür Merkezi'nde, Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda, Lütfii Kırdar Kongre Merkezi'nde herhangi bir program ızlemediğini de ortaya koydu. Araştırmaya göre katılımcılann büyük çoğunluğu hafla sonlarmı, bayramian, tatilleri, evlerinde dinlenerek, televizyon izleyerek, temizlik yaparak veya akraba ziyaretleriyle geçiriyor. Araştırmadan elde edilen diğer bulgular da şöyle: • Kaüfamcdara göre tstanbuDu obnanm en önemti özefliği, külrürlü, Idbar ve görgülü ohnak, */ Deneklerin yüzde 48. 5'ı kendini tstanbul 'un sahibi gibi, yüzde 26.1 'i kiracı, yüzde 17.3'ü misafîr, yüzde 7.7'si yabancı gibi görüyor. • Kanhmcılann yüzde 92'si taksiye, otobüse, minibüse binerken ve\a bir şeyler saön ahrken 'gönayduı. iyi günler, nasdsmız, teşekkür ederim' gibi deyimler kulamyor. ^ Yüzde 92'si toplu taşıma araçlanna binerken sıraya dikkat ediyor. • Yüzde 39*u tophı taşıma araçlannda .vaşhiara, hamiJelere, kadınlara,sakatlarayerveriyor. ^ Yüzde 61 'i trafik kurallanna her zaman uyduğunu söylüyor. \4 Şubat Sevgtlifer Günûnüzü Kutluyoruz... Her iki kavram da yatıflrh yaparken gerekli... İşinizi sevip projelerinize aşk'la sarılıp, akılcı finansal planlaryaparsanız... Biz sizin yagifiızdayız... LEASING www.ykleasing.com SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN "... Pepşembe'ninGelişi, Çapşamba'danBeHiydi!.." (Irak Savaşı ihtımalı, yalnız bızde iktidar partisinin Meclıs'tekı çoğunluğunu 'çatlatmakla' kalmadı; Av- rupa Birliği'nden öe'çatlak sesler' ışıtildi; iki 'lider ülke'nın, Almanya ve Fransa'nın, ABD'ye tavır koy- masına mukâbıl; Italya, Ispanya Polonya, Bulga- ristan gibi -deyim her iki düzeyde uygun düşüyor- 'güney' ülkeleri de, Almanya ve Fransa ya karşı 'ta- vırkoydu'. Kendi hesabıma hem güldüm, hem de aşa- ğı yukan otuz yıl önce yazdığım, 'söyleşilen' hatıria- dım; bunlardan birisi, 2 Nisan 1977'de kaleme alın- mışt; başlığını söyleyınce, ve o zamanki, 'iki önemlı tesbiti okuyunca, belki bana inanmayacaksınız...) '... Ortakpazar'ın nlyeti bozuk!..' Tesbrt/1. "... şu 'Ortakpazar' hikâyesi! Biz ara- mızda girseydik girmeseydik diye tarbşıyo- ruz; onlar orada, girsinler mi girmesinler mi, di- ye tarbşıyorlan doğrusunu isterseniz, basına yan- sıyan tartışmalarda, Türkiye'nin adı geçmiyor pek, daha çok Hıristiyan kökenli ülkeleri ele alıyorlan hangilerini mi, hangileri olacak canım, Ispanya'yı, Portekiz'i, Yunanistan'ı filan!.." "... Efendim, saydığımız üç ülkenin üçü de Or- takpazar'a ianm ülkesi' olarak girecekler, oysa tanm konusunda zaten Fransa, Italya yüzünden az hır çıkmamış; bir de bunlann turunçgilleri, seb- zeleri, meyveleri, sütü ürünleri tartışılacak. Baş- ka türlü söytersek, Güney Avrupa dan Ortakpazar'a kaUacak ütkeler, Avrupa Ekonomik Topluluğu'nun zengin Kuzey ülkelerinin ekonomisine, yük ola- caklar..." Tesbıt/2. "... Ortakpazar'ın kimisi üye, kimisi aday Güney ülkeleri; bir kere, 'özgürlükçü sos- yalizm' dediğimiz düzene hem yakın hem yatkın; ikincisi, içinde bulunduklan ekonomik düzen, ku- zeydekine benzemiyor: Kuzey'de daha çok 'Pa- zar ekonomisi', hür teşebbüs esprisi egemen; Güney'de öyle mi ya, kamulaştınlmış kurumlar mı ararsın, kamu sektörü mü ararsın, 'müdahaleci' Pazar ekonomisi mi ararsın, hepsinden birer tu- tam bulmak olası!.." "...0 zaman ne olmuş bilryor musunuz? Ortak- pazar'ın Güney'den 'kızıl bir kuşak'la sanlması- nı önlemek için, NATO'nun ve Almanya'nın has adamlan, kafa kafaya vermişler, bir strateji ge- liştirmişler; şimdi ben söyfesem, papağan surat- lı bazı hızlı 'Ortakpazarcılanmczı' inandıramam, Sol- culuğuma verirler; onun için hadi Schlosser'den aktarayım: "... bu kızıl dehşetten kaçabilmek için, NATO'nun ve Almanya'nın yöneticileri düşünûyor- lar ki, vakit geçirmeden Avrupa Ekonomik Toplulu- ğu'nun (Siz Almanya'nın ve Fransa'nın anlayın) disiplini Akdeniz ülkelerine de dayatılmalıdır; üste- lik, mevcut bunalıma rağmen, bu yöneticiler bunu yapabilecek olanaklan olduğuna da inanıyohar.." 'Ortakpazar' masalı!.. (Ertesi gün, âdetım odur ya, Brüksel Komisyo- nu'nun Itaîyan üyelerınden, Antonio Giolrtti'yle ya- pılmış bir mülâkattan, bazı pasajlar aktanyorum; gö- receğinız gibi, yalnız Giolrtti'nın cevaplan değil, ga- zetenin ona sorduğu sorular bıle, adına Liberalızm de- nilen çe(işkileryumağının, ılerdekı çekışmelerini ve ça- tışmalannı, adeta otuz yıl öncesinden haber veriyor. Bu söyleşinin başlığı da, bir âlem: 'Ortak Pazar Ma- salı'!..) Soru: "Ortakpazar'da kendi görüşlerini öteki- lerine kabul ettirenlerin, zengin ülkeler olduğunu bilmekteyiz. Içlerinde ekonomisi en güçlü olan Al- manya, 'Pazar Ekonomisi' kurallanna sıkı sıkıya bağlı. Yeni üyeler de (o zaman ıçın Ispanya, Porte- kiz, Yunanıstan) onun disiplinine uyacaklar mı, yok- sa dışında mı kalacaklar?" Cevap:".... Bu çelişkiyi önlemenin biryolunu bul- mak gerekecektir; aynı zamanda hem herkesi üye olmaya çağınp, hem de kapı önünde bekle- temeyiz. Topluluğun içinde, evet Atlantık Paktı'na bağlı (sız Arnerikancı anlayın) kapitalist ve serbest teşebbüsçü Kuzey Avrupa ile, ekonomisi hem Pa- zar Ekonomisi'ni hem Kamu Sektörünü içeren 'Özgürlükçü Sosyalizm'e olanak tanımış Guney Av- rupa arasında birfark görülüyor..." "Benim izlenimim odur ki, Ortakpazar'ın en güç- lü ülkeleri, durumu denetimleri attna alabilecek- lerini, gelişmelerin dizginlerini ellerinde tutabile- cekierini düşünüyorlar. Topluiuğun zengin ülkele- rinde, çoğunluğu elinde bulunduran siyasal güç- lerde; Avrupa'nın kendi dışJannda kalan kısımlan üzerinde, bir egemenlik kurabileceklerinin bilin- cinde olmaktan iieri gelen, bir 'şişinme vaf kuş- kusuz. Egemen ekonomik iktidan ve mali kay- naklan elinde tutmanın, daha elverişsiz durumda- ki ülkelere yukardan bakmaya, olanak tanıdığı muhakkak. Örneğini de gördük bunun, Alman Sosyal Demokratlan, Portekiz'li Sosyalistiere yar- dım ettiler ama, bu arada bir sürü tavsiyede bu- iunmayı, bazı şartJar da ileri sürmeyi unutmadılar..." Soru; "... Sonuç olarak, bu ülkelerin topluluğa kabul edilmeleri; edilmedikleri takdirde, gelişme- lerinin, Ortakpazar ülkelerini (özellikle Kuzey Av- rupa'da bulunanlan) rahatsız edebilecek, daha solda bazı rejimlere götürebileceğinden; bunu önlemek kaygısından doğmuştur, denilebilir mi?" Cevap:"... Ortakpazar'daki zengin ülkelerinAk- deniz ülkelerine kapıyı açmalanndaki nedenler- den biri de elbette budur: Onlan denetleyebile- ceklerine, gelişmelerini yönertebileceklerine, ke- sinlikle inanryorlar. Bu takdirde topluluğun siya- sal birtiği, güçlü ülkelerin liderliğinde gerçekleş- miş olacak..." (bkz: 'Batının Delı Gomleği", 3. basım. S. 25/30. İş Kultür Yayınlan.. 2002) İlk alâmetler belirdl.. (Ne buyrulur? Perşembe'nin gelişi Çarşamba'dan belli miymiş, değil miymiş? öyleyse, o gün bugün- dür, AB'ye katılmak için handiyse bin takla atanlar, bunu acaba ne maksatla yapıyor? Bu Giolitti, rast- gele bir politikacı değıldir; o tarihte hem komisyon üye- siydi, eski bakan, 62 yaşında; gördüğünüz gibi, bi- zim 'hariciyeciler'e hiç benzemiyor; lafını sakınma- mış, açıkça söylemiş; yeni üyeleri, denetimleri altına alacaklar, onlara kendi amaçlannı dayatacaklar, vs... Irak Harekâtı dolayısıyla patlak veren cıddi muha- lefet, bunun bir kanıtı olmasın?) e-mail:tilahan<S isnet.net.tr http://www.bilgiyayinevi.com.tr/ailhan Faks:0-212 / 260 19 88
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle