Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET 12 ŞUBAT 2003 ÇARŞAMBA
S HABERLERIN DEVAMI
G r U J N C E L CÜMn ARCAYÜREK
• -Baştarafı 1. Sayfada
^mdıküçükoirufukturuyapalım: Başbakan ba-
nş gırişımıne rereden başlacdı ve ne sonuç aldı?
fcstanbul'da aeş Arap ülkesiyle düzenlediği zir-
veden sonrayıyımlanan soouç bildirgesinde sa-
vaçı kışkırtan ülke olarak Irak suçlandı. Bay
Bıash'un öne sürdüğü gerekçelerde kanıtlayıcı
teht bir ışaret »Imamasına tcarşın savaş için her
tLriü önlemi aan, dünya çapında savaş çığırt-
<anlığı yapan ABD'den; -kirni Arap ülkelerinin is-
temesine karşn- Türkiye bil dirgede söz edilme-
sini engelledi.
B u nedenle DYP Genel Başkanı Mehmet
Ağ^ar'ın Tûrkre'nin banşçı *;aba gösterdiğiizle-
nırnini kaybettığini, Istanbul bildirisinde sadece I-
rak'a çağrıkoyiuğunu, oysa ABD'ninsavaşla so-
runcı çözmeye yönelik politfkası için de uyarıda
bufunması gersktiğini" irdeleyen değerlendirme-
si doğrulan yansıtmıyor mu?
'"Başbakan Gjl'ûn ABD Başkanı Bush'a barişla
ilgili "doğnıdar birbaşvuru" yaptığını işittinizmi?
Türkiye, barış örtüsü altında bal gibi Saddam'ı
ortadan kaldırnayı amaçlarkcen Irak halkı üzerine
çökmeye hazırianan ABD'nin yanında yer aldı.
Ekonomik zaaflarını VVashington'ın aleyhine
kullanacağını bildiği ya da teulağına bu konu ya
da başka sortnlannda da tear suyu kaçtığı için
"tekyanlı banş" öyküleriyle tialkı en azından ya-
nılttı, yanıltıyor
• • •
Dostumuz ve stratejik ortsğımız ABD, son üç
ayda Türkiye için uluslararası arenada iki önem-
li girişimde buündu:
AB'den müzakere tarihi almaya çabaladığımız
günlerdi; VVashington, "tarih alabilmemiziçin AB
ülkelerine ağırfğını koydu, daha doğrusu baskı
yaptı".
Banş girişimlerini kulağının arkası ile dinleyen
ABD; bizden önce davrandı, olası bir Irak saldın-
sına karşı NATO'nun savunma yükümlülüğünü
yerine getirmesini istedi.
Sonuç: AB, VVashington'ın girişimlerini sert bir
dille geri çevirdi. Kopenhag'da aldığımız sonuç
ortada.
NATO, savunma başvurusunun neden Türki-
ye'den değil de ABD'den geldiğini sorguladı.
Sonraki günler olanlar oldu; Türkiye'nin savun-
ma talebine yanıt vermenin erken olduğunu öne
süren gerekçeyle NATO'da kriz ortaya çıktı.
• • •
Bu gelişmelere Almanya'nın, Fransa'nın, Bel-
çika'nın sadece ABD'ye karşı "bilinen karşı tu-
tumlan" mı neden oldu? Yoksa:
Batı'nın (Amerika'ya karşı duran) söz sahibi ül-
keleri son tutumlarıyla ABD'yi, Avrupa'ya yeğle-
yen Türkiye'ye de bir uyarıda bulunmuyorlar mı?
Soğuk savaş sırasındaki görevinin sona erdiği-
ne inanılan Türkiye'nin NATO içindeki konumu-
nun Batı'da sorgulanmaya başlandığı elbette
anımsanacaktır.
Almanya ve Fransa, Türkiye'yi AB içinde gör-
meyi istemediği gibi; kuşku yok, Türkiye'nin NA-
TO üyeliğinden de rahatsız.
• * •
ABD'ye bağımlı politik uygulamaların kimi
olumsuz sonuçlarda kuşkusuz etkisi var.
örneğin dış sorunlardaki gelişmeleri hâlâ özen-
le izleyerek irdeleyen emekli büyükelçi Nüzhet
Kandemir; Türkiye'nin NATO savunmasını sağ-
lamaya dönük son girişimini "Niçin hemen 4.
madde?" diye sorguladıktan sonra, "Butavnmız-
la savaş bekleyen tarafolmuyor muyuz?" diyor ve
pek çok kimsenin söylemediği giderek oluşan so-
nucu dile getiriyor: Hükümet inandıncılık sorunu
yaşıyor."
• • •
Başbakan Gül, 1990'larda RP sözcüsü olarak
bir vesile iktidar partilerini suıçlarken "...dün mu-
halefetteyken söyledikleri her şey doğrudur" di-
yordu. Geçmiş yıllara bugün göz atınca görülü-
yor ki, Başbakan haklı.
Üstelik dün söylediklerinin tersini bugün hem
savunuyor, hem de icra ediyor.
'Değişim" dedikleri bu olsa gerek!
ABD'den yeni öneri bekleniyor
Komutada
geri adım yok
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - ABD
ik Türkiye arasında I-
racmutabakatı için gö-
rüşmeler, Kuzey Irak'ta
kcrauta ve ekonomik
yerdım konulanna
ocaklandı. Bu iki baş-
lıtta iç değerlendirme-
ler ve gayri-resmi te-
maslann tamamlana-
ıraması nedeniyle Dı-
şişleri Bakanlığı'nda
yinitülen resmi müza-
kerelerin bir iki gûn er-
tdendigi öğrenildi.
Türkiye'nin operas-
ytn durumunda Kuzey
Ink'ta "uluslararası
loilisyon komutası-
nı" girmeyeceğini ke-
sn bir şeİtilde ortaya
bymasmm ardından
^BD"nin yeni bir öneri
gtrmesi bekleniyor.
/BD kaynaklan. ortada
braiz olmadığını savu-
nuken "koordinas-
j)i" konusunda iki ta-
rfda tatmın edebilecek
krçözümün bulunabi-
k^ğini kaydettiler. Tür-
Ije ile ABD'nin Irak
oerasyonuna ilişkin as-
fcıt, ekonomik ve siya-
i nutabakat çalışmala-
ı tayramda da sürüyor.
Ünilen bilgilere göre,
alşmalarda özellikle
öcey Irak'ta operasyo-
ııı komutası ve ekono-
ıit yardımın içeriği
zainde odaklanılmış
uunuluyor. Bu çerçe-
vede henüz her iki tara-
fin da iç değerlendirme-
leri tamamlayamaması
ve gayn-resmi temasla-
nn sürmesi nedeniyle
Dışişleri Bakanlığı'nda
dün başlaması öngörü-
len resmi müzakereler
bir iki gün ertelendi. Ge-
nelkurmay'da ABD'li
yetkililer ile askeri plan-
lamalann aynntılan üze-
rinde görüşmeler dün de
sürerken, ekonomi bü-
rokratlan da çeşitli yar-
dım seçenekleri üzerin-
de değerlendirmelerde
bulundular. Genelkur-
may'daki görüşmelerde
ABD'ye askeri desteğe
ilişkin mutabakat belge-
sinin aynntılanna giril-
diği ve ek protokoller
üzerinde çalışıldığı be-
lirtildi. Resmi müzake-
relerde bir iki günlük ge-
cikmeye karşın, iki ülke
arasında öngörülen ve
tüm konulan kapsaya-
cak ana mutabakatın 18
Şubat'a kadar tamam-
lanması hedefinin ko-
runduğu öğrenildi. Bu
çerçevede ABD Başkanı
George Bush'un Özel
Temsilcisi Büyükelçi
Zalmay Halilzad sıyasi
mutabakat için 17 Şu-
bat'ta Ankara'ya gele-
cek. ABD Hazine Bakan
Yardımcısı John Tay-
lor'un da 18 Şubat'tân
önce Ankara'ya gelmesi
bekleniyor.
Konu mankeni olmayızH Baştarafı 1. Sayfada
üzerine, "Burada hedef aslında
Türkiye değil, ama bir diploma-
si mücadelesi devam ediyor" di-
ye konuştu.
Türkiye'nin NATO'ya başvurusu
ile ilgili sorular üzenne Gül, şu de-
ğerlendirmeyi yaptı: •'Türkiye So-
ğuk Savaş döneminde bütün Av-
rupa'yı korudu, Avrupa'ya kal-
kan oldu, dolayısıyla NATO'nun
da şüphesiz ki üstüne düşen şey-
leri yapması gerekir. Türk Silah-
b Kuvvetleri zaten çok kuvvetli-
dir. Bunlara hiç ihtiyaç da yokrur.
kendi gücümüz dünyanın en
önemli güçlerinden biridir. Ama
şüphesiz ki anlaşmalardan gelen
haklanmız dolayısıyla sorumlu-
luklar vardır."
Irak Devlet Başkanı Saddam
Hüseyin'i Türkiye'ye çağınp ça-
ğırmadığı yönündeki soru üzerine
Gül, bu yöndeki haberlerin doğru
olmadığıiu savundu. Gül, Saddam"ı
Taha Yasin Ramazan aracılığıyla
da Türkiye'ye davet etmediğini di-
le gerirdi. NATO'nun çöktüğü yo-
rumlan yapıldığı anımsatılarak gö-
rüşünün sorulması üzerine Gül,
"Zannetmiyorum" dedi. Gül, so-
ru üzerine ABD"den bir davet alma-
dığuu dabildirdi.
Cül: ACSP'nln bir parçası
Kurban Bayramı tatilıni geçir-
mek üzere tzmir'e gelen Başbakan
Gül, Adnan Menderes Havaala-
nı'nda da gazetecilere değerlendir-
melerde bulundu. Bir gazetecinin,
Brüksel'deki NATO toplantısının
yeniden ertelendiğini hatırlatması
üzenne Gül. "Öncelikle NATO
toplantısındaki takip ettiğimiz bu
kriz, direkt Türkiye ile ilgili değil-
dir. Bu, Irak krizi ile ilgilidir. Do-
layısıyla Türkiye'ye karşı bir has-
mane tavırdan dolayı bu gördü-
ğümüz kriz çıkmamıştır. Bunun
önümüzdeki günlerde yoluna gi-
receğini tahmin ediyorum" dıye
konuştu. Gül, bir başka gazetecinin
de "Bu, Avrupa Güvenlik ve Sa-
vunma Politikası'nın bir rövanşı
mı?" şeklindeki sorusuna. "Her
şeyin Irak krizinin etrafında dön-
mesidir. Büyük bir diplomasi
mücadelesidir. Bütün dünyada,
her ortamda cereyan ediyor. Do-
layısıyla bunun bir parçasıdır"
yanıtını verdi.
AKP Genel Başkanı Recep Tay-
yip Erdoğan da Rize'nin Güneysu
ilçesinde gazetecilerin NATO'yla
ilgili sorulan üzerine şunlan söyle-
di: "Bu sorunun muhatabı biz de-
ğiliz. Öncelikli olarak bu bloku
oluşturma gayretinde olanlar bu
sorunun muhatabıdır. Fakat Tür-
kiye normal olanı yapmıştır. Çün-
kü smınnda olası bir savaş söz ko-
nusudur. Bu savaşta ülkemiz için
herhangi bir sıkıntı söz konusu
olabilir. Tedbir sadedinde de bu
müracaatı yapmıştır. Beklenen,
bu konuya karşıhk NATO'nun
olumlu yaklaşım göstermesidir."
Bir basın mensubunun Irak lide-
ri Saddam'uı Türkiye'ye sığımp sı-
ğınamayacağı yönündeki sorusuna
Erdoğan,
u
Ust yönetimimle mü-
zakere etmeden bu konuya cevap
vermek mümkün değil" dedi.
NATO Konseyi'nde Türkiye'ye I-
rak'tan olası bir fuze saldınsma kar-
şın hava kalkanı kurulması konusu
tartışılıyor. 1991 yılmda Irak, elin-
deki Scud füzelerini ABD'ye des-
tek veren ülkelere atmıştı. Bu sal-
dınlara karşı koruma sağlamak
amacıyla Türkiye dahıl Suudi Ara-
bistan, körfez ülkeleri ve Israil'e
Patriot füzeleriyle hava savunma
kalkanı kurulmuştu. Patriot fuzele-
ri, etkili menzili 60 kilometre ol-
ması nedeniyle füze saldınlanm at-
mosferin üst kesimlerinde etkisiz
hale getirebiliyor. Güdümlü ve ge-
lişmiş sistemlere sahip olan Patriot
füzeleri ile 1991 yılında çok sayıda
Scud füzesi havada vxuTilmu§öL
Alçak Irttfa savunması
Türkiye'nin kendi elinde ise fu-
ze savunma sistemi bulunmuyor.
Stinger füzelerinin ASELSAN tara-
findan geliştirilmiş versiyonlan
olan Atılgan, Zıpkın ve Bora tiple-
ri havaalanı, üman gibi kntik tesis-
lere mükemmel alçak irtifa savun-
ması sağlamasına karşuı menzili
füzeler için yeterli bulunmuyor.
Türkiye'nin elindeki sistemler, 15-
20 kilometrede alçak irtifalı hedef-
lere karşı etkili savunma sağlıyor.
Yetkide 6
yasaUık' tarbşması
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Hükümetin gelecek hafta
genel kurula getirmeye hazırlan-
dığı ikinci yetki tezkeresi konu-
sundaAKP millefvekilleri arasın-
da "anayasaya uygunluk" tar-
tışması yapılıyor. Iktidargrubun-
daki "rahatsız" milletvekilleri,
yabancı askerlerle ilgili iznin an-
cak anayasanın 92. maddesinde
belirtilen "milletlerarası huku-
kun meşru saydığı halde" veri-
lebıleceğıne dıkkat çekıyor.
Hükümetin genel kuruldan sa-
lı günü almak istediği yetkinin
kapsamı henüz netleşmedi. Ba-
kanlar Kurulu Meclis'e iki ayn
tezkere gönderebileceği gibi, iki
yedciyi aynı tezkereyle de isteye-
bilir. Yetki istemine dayanak olan
anayasanın 92. maddesinde, "sa-
vaş hali ve Silahlı Kuvvetler'in
kullanılmasına izin verme" ko-
nusundakı hüküm şöyle:
"Milletlerarası hukukun
meşru saydığı hallerde savaş
hali ilanına ve Türkiye'nin ta-
raf olduğu milletlerarası ant-
yetkisiTBMM'nindir."
Bu hükmün başlangıcındaki
"milletlerarası hukukun meş-
ro saydığı haller" koşulu, AKP
rniHetvekillerinin itiraz gerekçe-
lerine temel oluşturuyor. AKP Is-
tanbul Milletvekili Emin Şirin,
• 'Rahatsız' AKP milletvekilleri, BM karanna
dayanmayan ikinci tezkerenin 'anayasaya ters
düşeceğini' vurguluyor. Yasallık tartışması, anayasanın
92. maddesindeki 'milletlerarası hukukun meşru
saydığı haller' koşulundan kaynaklanıyor.
laşmalann veya milletlerarası
nezaket kuraUaruun gerektir-
diği haller dışında.Türk Silah-
lı Ku\~vetleri'nin yabancı ülke-
lere gönderilmesine veya ya-
bancı silahlı kuvvetlerin Türki-
ye'de bulunmasına izin verme
BM'nin 1441 sayılı karannın bu
"meşruiyeti" oluşturmadığım,
dolayısıyla bir yetki için Türki-
ye'nin üye olduğu uluslararası or-
ganlardan yeni bir karar çıkması
gerektiğini vurguladı. "Ben pa-
ra pul gerekli diye Amerikan
askerinin gelmesine gönül ra-
hatlığıyla oy veremem" diyen
Emın Şirın, şu görüşü dile getir-
di: "Zaten anayasa bizi sınırlı-
yor.Av rupa'daki birçok ülke bu
konuyu değerlendirdi. Bugün-
kü durum, bugünkü BM kara-
n uluslararası hukukun geçer-
li saydığı bir hal teşkil etmiyor.
Şu anda oylama olsa ben hayır
oyu kullanırım. 92. madde mil-
letlerarası bir karan şart koşu-
yor. Saddam Hüseyin'in gerekli
vecibeleri yerine getirmediği
uluslararası hukuk tarafından
kabul edilirse bizinı vecibemiz
buna katılmaktır. Yani ulusla-
rarası meşruiyet varsa izin olur,
yoksa olmaz; yapacak bir şey
yok. Anayasa herkesi bağlıyor,
bizi de bağhyor."
Banşa doğru adım adunANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Istanbul'danAnkara'ya geçen
canlı kalkanlar önceki geceyi An-
kara'da geçirdiler. Vize almak için
Irak Büyükelçiliği'ne başvuran
grubu büyükelçiliğe gelişte Irak"ın
Ankara Büyükelçisi Talib Abid Sa-
lih ve elçiliİc çalışanlan karanfiller-
le karşıladı.
Karşılamada konuşan Salih, gru-
bun eylemi sonucunda zafer elde
edileceğine inandığını belirterek
grubun tutumunun zulüm ve hak-
sızlık karşısında yapılacak en gü-
zel davranış olduğunu söyledi.
"Eyleminizle insanlığın hâlâ de-
vam etriğini ve hayırlı bir iş yap-
tığını gösteriyorsunuz" diyen Sa-
lıh, şunlan söyledi: "Sizler insan-
lığı ve medeniyetleri 'devTİn Mo-
ğollan' karşısında savunmakta-
sınız. Savaşa karşı insanlığın
güçlü bir 'hayır' diyebileceğini
göstermiş oldunuz. Şer ve hak-
sızlık güçlerine karşı. Öyle güç-
ler ki, kendi isteklerini bütün in-
sanlığın üstünde egemen kılmak
istemektedirler. Bütün dünya ka-
muoyu ABD'nin yapmak istedi-
ği ve peşinden gittiği isteklerinin
karşısındadır. İnsanlığın içeri-
sinde bulundurduğu sizler gibi
gerçek savaşçılar ve devTİmci in-
sanlar olduğu sürece hak, hukuk
ve banş için direnen insanlar ol-
duğu sürece, biz inanıyoruz ki,
Önceki geceyi Ankara'da geçiren Canlı Kalkanlar Ataköy önünde bir basın açıkiaması yaptılar. (AP)
barış istekleri ve hakblık mutla-
ka kazanacaktır."
Grup dün sabah da Atakule
önünde basın açıkiaması yaptı.
Ortak açıklamada, ABD ile müt-
tefiklerinin Irak'a karşı yapacak-
lan salduınm durdurulacağıtıelir-
tılerek "Dünyadaki şiddetin, sa-
vaşlann, hak ve özgürlüklere yö-
nelik saldınların ortadan kalk-
masını. özgür ve adil bir yaşam
kurulmasını istiyoruz. Ameri-
kan saldırganbğı sadece Irak'ta-
ki insanlara karşı değil, dünya-
daki tüm canlı yaşamına karşı-
dır" denildi. Canlı kalkanlar ara-
sında bulunan AKP kurucusu Fat-
ma Ünsal da, böyle gayri meşru
bir savaşa karşı bu adımı çok an-
lamlı bulduğunu, çok heyecanlı ve
mutlu olduğunu söyledi. Aralann-
da 26 Türk'ün de bulunduğu can-
lı kalkanlar daha sonra Bağdat'a
doğru yola çıktılar.
ABD'nin 'ekstrası' petrol yardnnı
MURAT KIŞLALI
ANKARA - Irak savaşının za-
rarlan karşılığı Türkiye'ye açıla-
cak ekonomik paketin, üs ve ya-
bancı asker konuşlandırma tezke-
resinin TBMM'de görüşüleceği
18 Şubat'tan önce ABD kongre-
sinden geçmeyeceği kesinleşir-
ken Türkiye, "yazıh taahhüt"
için bastınyor. ABD yöneriminin
söz konusu yardımm Kongre'den
çıkacağma dair taahhütte bulun-
duğu ancak Türk tarafinın yar-
dımla ilgili aynntılann 18 Şu-
bat'tan önce imzalanacak anlaş-
maya konmasmı istediği bildiril-
di. ABD'nin paketinde, "ayni
yardımlar"ın da yer aldığı, bu
çerçevede Türkiye'ye "petrol
yardımında bulunulması"nın
öngörüldüğü öğrenildi.
1991'deki Körfez Savaşı'nda
zararlan tazmin edilmeyen Türki-
ye, bu sefer Amerika ile birlikte
operasyona girmeden, ekonomik
zararlarmı karşılayacak bir pake-
tin garanti edilmesi için gerekli
önlemleri almayı hedefliyor.
Birkaç yüz mllyon dolar
Yetkililer, müzakerelerin devam
ettiğini, Amerikan tarafinın Was-
hington'da Kongre ya da Başkan
onayı gereken yardımlan sapta-
dıklannı, bundan sonra iki tarafın
tekrar Ankara veya Washing-
ton'da bir araya geleceklerini ve
anlaşmaya son şeklini verecekle-
rini ifade ediyorlar.
Hazine kaynaklanndan edinilen
bilgiye göre, ekonomik paket ağır-
lıklı olarak hibe artı Amerikan Ha-
zinesi garantili tahvillerden oluşa-
cak. Amerikan yetkililerinin, An-
kara'daki görüşmelerde hibe ola-
rak Türkiye'nin kabul edemeye-
ceği kadar düşük bir rakam olan
"birkaç yüz milyon dolar" öner-
dikleri belirtiliyor. ABD Hazinesi
garantili tah\iller ise Türkiye'nin
çıkartacağı ve ödeyememesi du-
rumunda Amerikan hükümeti ta-
rafindan üstlenilecek olan uzun
vadeli tahvillerden oluşuyor.
Pakette petrol de var
Cumhuriyet'e bilgi veren yet-
kililer yardrmın ana kısmının hi-
be artı ABD garantili tahvillerden
oluştuğunu, ancak bunun yanı sı-
ra yer alacak ek kalemlerin arasm-
da ayni olarak sağlanacak "petrol
yardımının" da bulunabileceği-
ni ifade ettiler. Yetkililer, Türk Si-
lahlı Kuvvetleri'nin operasyona
yönelik harcamalannın da 2003
yıh bütçesine dahil edilmek için
hazırlık yapıldığını, bu rakamla-
ra göre söz konusu operasyonun
aylarca sürmeyeceğinin varsayıl-
dığmı söylediler.
Garantisi yok
Hazine yetkilileri, "ABD Hazi-
nesi garantili tahviller artı hibe
yardımı Amerikan Kongre-
si'nden paket halinde çıkacak.
Ama 18 Şubat'tân önceye yetiş-
meyecek. ABD yöneriminin pa-
ketin Kongre'den çıkacağına yö-
nelik verdiği garanti, hüküme-
tin elinden geleni yapacağını ta-
ahhüt etmesi. Bunun ötesinde
bir garanti yok, zaten parayı da
hemen vereceğiz demiyorlar. Biz
de 18'inden önce, en azından an-
laşmanın imzalanması gerekti-
ğini söylüyoruz" dediler.
Ödülünü aldı
Faruk Şen'e
Liyakat
Madalyası
• Baştarafı 1. Sayfada
Rau adına Eyalet Ekonomi ve Çahşma
Bakanı Harald Schartau'dan alan Şen,
bu ödülün her iki ülke için çok önemli
olduğunu söyledi. 18 yıldır Türkiye
Araştırmalar Merkezi (TAM)
direktörlüğünüj[arjan Prof. Faruk Şen,
Turkiye-Almanya ilışklleri, uyum ve
'göç' konusundala üstün hizmetlerinden
dolayı Federal Almanya Cumhurbaşkanı
Johannes Rau tarafindan 'Federal Alman
Liyakat Nişanı'yla ödüllendirildı. 1985
yılmda Bonn'da kurulan TAM, 1991
yıhndan bu yana Essen Üniversitesi'ne
bağlı bir enstitü olarak çalışıyor. 2001
senesinde vakıf statüsü alan TAM,
kurulduğu günden beri Türkiye ve 'göç'
konusunda gerçekleştirdiği 200'e yakın
araştırma projesi ile hem Almanya'daki
Türk göçmen yaşamı hakkındaki
bilinmeyenlerin ortadan kaldınlmasında
hem de Türkiye-Almanya ilişkilerinin
gelişmesinde önemli bir işlev üstlendi.
Tfirklerin sayısı arttı
TAM'ın yapbğı araştırmalara göre,
A\Tupa Birliği ülkelerinde yaşayan
Türkler gerek nicelik gerekse nitelik
olarak önemli ve dikkate ahnması
gereken bir büyüklüğe ulaştı. 2002 yıh
rakamlanna göre 3 milyon 767 bın Türk
vatandaşı ve Türk kökenli AB ülkesi
vatandaşı, birlik sınırlan içinde yaşıyor.
AB ülkelerinde yaşayan Türkler.
bulunduklan ülkelerle Türkiye arasında
ve bu bağlamda AB ile Türkiye arasında
önemli bir sivil, ekonomik ve politik
köprü rolü üstleniyorlar. Prof. Şen'e göre
Türkiye'nin AB üyelığıne dini veya
coğrafi gerekçelerle mesafeli
yaklaşanlann, AB nüfusu içinde yaklaşık
1 milyon 300 bin Türk kökenli AB
vatandaşının yaşadığı gerçeğini görmeleri
gerekiyor. Avrupa Birliğındeki 375.4
milyon kişiden 18.7 milyonu, yabancı bir
ülkenin pasaportunu taşıyor. Bu rakamlar,
AB ülkelerinde yaşayan yabancılann
oranının ortalama yüzde 5 olduğunu
gösteriyor. Yine AB Istatistik Dairesi
Eurostat'm ve Birleşmiş Milletler'in
Göçmen Raporlan'na göre AB sınırlan
içinde yaşayan göçmen sayısı 26.4
milyona ulaştı. Bu rakam toplam nüfusun
yüzde 7'sine eşit. AB dışı ûlkelerden
gelenler ise yaklaşık 13 miryon ile tüm
yabancılann yüzde 69.5'ini oluşturuyor.
TAM'ın son hesaplamalanna göre 2002
yıh sonunda Avrupa Birliği üye
ülkelerinde yaşayan Türk vatandaşlannın
sayısı 3.8 milyon. Türk kökenliler tüm
göçmenler bazında AB'de en büyük
ulusal grubu oluşturuyor. Sadece Federal
Almanya'da Alman vatandaşlığına geçen
Türklerin sayısı 2002 yılı sonu itibanyla
730 bin. AB sınırlan içinde yaşayan 3.8
milyon Türk'ün yüzde 34.5 'i yaşadığı
ülkenin vatandaşlığına geçmiş bulunuyor.
15 şubat'ta başlıyor
Savaşa karşı
karanlık eylemi
Istanbul Haber Ser\isi - ABD'nin Irak'a
düzenlemeyi planladığı operasyon öncesi
savaş karşıtlan tüm güçleriyle mücadele
ediyor. Tüm dünyada yüz binlerce kişinin
eşgüdümlü gösteri yapması beklenen
"küresel eylem gününde" Türkiye'den
Irak'ta Savaşa Hayır Koordinasyonu ve
Banş Girişimi de dünyaya "Banş için
bir dakika karanlık" eylemi yapma
çağnsında bulundu. Türkiye'deki savaş
karşıtlan 15 Şubat saat 20.00'de tüm
dünyayla birlikte "Bush yaşamımızı
karartmadan, sen de katıl tüm gezegen
kararstn" sloganıyla yeni eylemlerini
başlatacaklar. "Dünya kamuoyu
hükümetlerden güçlüdür*' soylemiyle
başlatılacak olan eylemin
yaygınlaştınlabilmesi için çağn metni altı
dile çevrilip internet üzerinden tüm
dünyaya iletildi. "Bu çağn tüm dünyada
yurttaştan yurttaşa yapılmıştır"
başlığım taşıyan metinde ABD Başkam
George Bush'un nükleer silah kullanma
yetkisini aldığı da anımsatılarak
"Hepimiz büyük bir felaketin
eşiğindeyiz" denildi. "Savaşsız bir
dünyanın mümkün olduğu" belirtilen
metinde .ABD'ye "Irak'a dokunma",
hükümetlere ise "Bu suça ortak olma"
uyansı yapıhyor. Italya'nın Bolonya
kentinde Vıdeoglaz adında bir grup da
savaşa karşı küresel eylem gününü
belgelemek için film yapacak. Mdeoglaz
dünyanuı çeşitli yerlerinden bağnnsız
video yapımcılarma eylemlerde
çekecekleri göriintüleri göndererek
yardımcı olma çağnsında bulundu. Bu
arada Irak'ta Savaşa Hayır Koordinasyonu
15 Şubat'ta Kadıköy'de bir miting karan
alırken "Banş için 1 milvon imza"
kampanyası kapsamında Istanbul'un
çeşitli yerlerinde standlar kurulmaya
başlandı. Toplanan imzalar kampanyanın
son günü olan 1 Mart'ta Ankara'ya
götürülecek ve miting düzenlenecek.