28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
AYF* CUMHURİYET 12 ŞUBAT 2003 ÇARŞAMBA DIZI ABD, ortak harekât sonrası Türkiye'yi yeni hedefleri için yığınak olarak kullanıyor izli işgalin habercisi• ^ gemeiHkkomısundakiTürk mJ hassariyeti önemli bir konu- W 1 dur.Tıiridyç'ninanavasalhü- m m kümkri yabancı askeri güç- leanTûtiye'desüreldi olarak konuşlan- •nsnaiznvermemektedir.AncakTürk paiamentosu tarafindan onayianan de- ^ifi düzenkmekrve konuşlanmalaryo- ~ l u i a (ömegın: Huzur operasyonlan ve soı olarai KeşıfGücüJ ABD, Türkiye' ciehava kuvverJerinin varngıru sağlaya- büniştr. Körfez savaşmdan beri,NATO chş amıçlaıia yapüan bu tiir konuşian- mdar Türk çıkariarma ve kamuoyuna teı> düşmektedir. (3) •jöıülüyor ki, Amerika'nın çıkarlan bukadar titizliği kaldıramaz. Değil mi ki, üinyaya yeni bir düzen vermek onun evensel misyonudur. Değil mı kı, gücüne dayanarak bu arraçla yola çıkmıştır. Değil mi ki güç- lüdir, güç hukuk kurallanrun oluştu- rulnasında ve uygulamada en önemli etlendir. Amerika'nın çıkarlanna kar- şı egemenlik haklan öne sürülemez. Karşı çıkılamaz! Çıküırsa ne mi okır? Bu sorımun yanrtı Türkiye'nin bugün buljnduğu noktaya bakarak bulunabi- lir. Evet çok acı ama, gerçek ve çözü- müı burada aranması daha da acı değil micir? 'Baskı attında çırpınıyoruz' Egemenlik haklanmızın ABD'nin çı- karlanna, bir halk deyimiyle dümenine bağianmış olmasının sonucu. bu yazı- mızın konusu olan 7480 sayılı yasayla yürürlüğe giren anlaşmanın uygulan- ması için ABD'nin baskısı alûnda çır- pınıyoruz. Anlaşmanın uygulanması için koşul- lann bir an evvel karara bağlanması konusunda yapılan baskı altında neyi nasi yapacağmuza yanıt buhınamayışı. Türkiye'nin işgatine sessizce seyird oJ- maya için zortuyor her kesinıi Bu ne- derîle, bu modus operendi / vivendf yi- ön/ara anlaşma- bir tür nabız yoklama olarak değerlendırilmelidir. Amerika, bölgedeki en iyi aktör say- dığı Türkıye'yi çıkarlan doğrultusunda kullanmak ister. Çünkü Türkiye olma- dan Irak sonrası hedeflerine ulaşmada zorlanacaktır.. Amerika bu zorgeçidi bi- zim sutımızdan aşmak istiyor. ABD'nin gözüyle NATO NATO'nun Irak savaşına şimdilik sı- cak bakmadığı görülüyor. Bu nedenle Amerika ıle Türkiye arasındaki ilişki- leri düzenleyen NATO Anâaşması'na bağlı anlaşmalann (ikili anlaşmalar) Irak harekâtında işlerliği düşünülemez. Buna Incirlik Üssü de dahildir. Ne yazık ki, Amerika yıllardır Incirlik Üs- sü'nü sözleşmeye aykın olarak istedi- ği gibi kullanmaktadır. Normal zamanlarda, üsleri anlaşma- lara aykın olarak kullanan Amerika'nın, bu saldın nedeniyle ülkemize asker yı- ğınağı yapmayacağı düşünülemez. Son günlerin gelişmeleriru bu yönden de de- ğeriendirmek gerektiğim düşünüyorum. Üslerde ve limanlanmızdaki incele- meler, buralarda savaş gereklerine uy- gun yeni yapım projeleri hazırlamalar, ülkemizin yalnız Irak için değil, Ame- rika'nın Kafkaslar'a ve Orta Asya'ya yö- nelik çıkar hesaplan için de kullanıla- cağına işaret sayılmalıdır. Başka türlü, her koşulu önceden sap- tanmış olan Irak harekâtı için, bizim havaalanlanmız ve limanlanmızın ye- niden yapılandınlması düşünülemez. Şu halde bu yeniden yapılanmanın, bu hazırhğın, hangi amaçla yapıldığı ko- nusunda kamuoyunun bilgilendirilme- mesi düşündürücüdür. Bu harekâtnedeniylesayısı (80 bin, 20 bin yada 5 bin) neohıraolsun, Ameri- ka,askeri varbğrylaülkemize yerleşmek istiyor. Bunun bir gizU işgafin habercisi •Idtığu düşünühnüyor. Yığınak İçin altyapı... Bu askerlerin NATO görevi gereği gelmedikleri belli. Bu nedenle gerekti- finde Cumhuriyethukukunatabi olma- an gerekir. Amerika bunu asla uygun görmez. Liman ve havaalanlanmızı in- celemek için gelen personeline, Türki- ye'nin yargılama hakkınnı tanınmaya- :ağı gündeme getirilmiş olmalı ki. ge- ;ici anlaşma (Modus operendi'vivendi) Je yeni bir statü arayışı başlatılmıştır. Amaç Irakharekâtmm başansı için ku- jeyde açılacak cepheye askeri desteği- ai ileri sürerek Türkiye'de yığınak yap- ma hazırlığına altyapı oluşturmaktır. Böyle bir isteme evet demek, Türki- ye'nin göstermelik de olsa söylemde telan bağunsızlığınrn yok edilmesi de- mekrirki, bunun sorumluhığunu taşıya- cak olanlar tarih karşısında bugünden mahkûm olmuşlardır. Peki bu konu bugünlerin gündemi- oe birden mi düşmüştür? Hayır bu- nun tarihi epey eskidir ve Amerika bugüne gelinceye değin, bugünlerin geleceğini açık açık yazmış ve dün- yaya ilan etmiştir. Bunlardan birine kısaca değinelim. Hani bir Avrasya-Bir Vakfi var ya, onun ünlü Amerikan stratejik araştır- malar yapan RAND'la işbirliği yaptı- ğını biliyor muyuz? Hayır gjzli değil, ASAM Başkam Prof. Dr. Umit Oz- dag'ın açıklamasından öğreniyoruz ki, ASAM ve RAND stratejik araştırma- larda işbirliği içindeler. ASAM'ın Amerika destekli bir ku- ruhışolduğu anlaşılıyor. Şimdi ASAM'ın yayuılanndan yapacağımız ahntılarla görüşleri ve farkh dış pofitika tercihleri, Türkiye'nin stratejik önemi ve bir müt- tefik olarakAnkaranın değerlendirme- si konusunda farkh görüşler anlamına geMr."1 (5) Dahası anayurdun korunma- sı bile ABD çıkarlanna yeğlenemez. "Yamızca en dar kapsamh (Anayur- d^ınsavıuırnaa)ABDçıkarianaçısından yaklafim. Türİdye'yi önemli bir mfitte- fık tanunlaması dişuıda bıraku-." (*) Önemimizın ABD çıkarlannın ardına alınması, ulusal kimliğimizin hıçlendi- ğini göstermez mi? Son gelişmeler bu görüşler ışığında büyük öiçüde uyumhıdur. Ankara ve VVashington Balkanlar'da,Ortadoğu'da ve Avrasya'da istikrar (bunu Ameri- kan çıkarlan olarak okuyalım'E.D.) ve ekonomik kalkmmaya duyulan ihtrvaç konusunda hemfikirdir." (6) Bu rutelikleriyle Türkiye'de Ameri- ka'nın, bölgesel hareket özgürlüğü ko- laylaşacaktır. (.. ) Bunun sonucu "Ame- rika'nın çevTekme poütikasında aktif rol oynayan Türkiye'nin ABD çıkarla- n açısındanönemli olması. Türkrve'nin tran'a karşı da Amerikan stratejisinde önenüi bir role sahip obnasuu gerektir- ABD'NİN AMACI TÜRKİYEYE YERLEŞMEK Irak'a olası harekât nedeniyle sayısı ne olursa olsun Amerika, askeri varhğıyia Türkhe'ye yerleşmek istiyor. Bunun bir gizli işgalin habercisi olduğu düşûnühnüyor. Askerlerin NATO görevi gereği gelmedikleri belli. Gerektiğinde Cumhuriyet hukukuna tabi obnalan gerekir. Amerika bunu asla uygun görmez. merika'nın hedefînde salt Irak yok. Daha ötelere, dünyanın yeraltı zenginliklerine doğru atacağı adımlann sağlam zemini hazırlayacak, Irak başarısında kanıtlayacağı gücüyle yenilmezliğini dünyaya kabul ettirmek isteyecektir. Başanr ya da başaramaz, ama bu hedef Amerika için yeni değildir. Dış politikasnıı salt çıkar ve ekonomik dayanaklara oturtan bu devlet, dünyaya yayılmak, hükmetmek ve dünyayı yönetmek için, dünyanın tüm zenginliklerinin sahibi olmayı ulusal amaç edinmiştir. Amerika Tûridye'yi işgale hazırlanıyor günümüze uzanan yollann nasıl döşen- diğini izleyelim. 'Cüvenllir bölgesel aktör' Bunun için, ABD'nin Irak ve sonra- sı hedeflerine açılacak yolun, "Gûveni- Kr bir bölgesel aktör"(4) dediği Türki- ye'nin değil, ABD'nin çıkarlan doğ- rultusunda bakmak gerekir Türkiye'nin çıkarlan mı, anayurdun savunması bi- le Amerika'nın çıkarlanyla çatştığuı- da önceliğini yitirir. Ulusal çıkarlannı öne alan bir Türkiye, ABD için önemi- ni koruyamaz. Bakın neden ve nasıl: "Farkh dünya değerlendirildiğinde, ABD'nin stratejik ortaklığın gereği, askerinin Türkiye'de konuşlanmasında neden ısrarcı olduğu anlaşılır. Amerika'nın ortak harekât sonrası hedeflerine bakarak, ülkemizi yeni çı- karlan için, yığınak yeri olarak kullan- mak istediği sonucuna ulaşılır... Çünkü bir analiste (Ian O. Lesser) gö- re "Türkiye dahaetkcı veyeddn bir ak- tör olarak ortaya çıknkça, VVashing- ton'un Ankara'yı bölgesel güvenKk ve kalkınma için ohımlu bir rol oynama- yateş\ik6tinesi konusu bü>ükönemka- zanacaknr. Genel bölgesel hedefler ko- nusunda Amerikan ve Türk çıkarlan Bu strateji ancak ABD askerinin Tür- kiye'de konuşlanmasıyla uygulanabilir. Amerika'nın bunun ön çalışmalannı yaptığını söylemek doğru bir tespit sa- yümalı. Irak harekâtı bunun için önem- li bir gerekçe olarak kullanılacak ve ABD askerini Türkiye'de konuşlandın- lacaknr. Asker sayısının az ya da çok ol- ması önemli sayılmayacaktır. Bilindiği gibi, Amerika'nın hedefînde salt Irak yoktur. Daha ötelere, dünyanın yeraltı zengin- liklerine doğru atacağı adımlarm sağ- lam zeminini hazu-layacak, Irak başa- nsında kanıtlayacağı gücüyle yenilmez- liğini dünyaya kabul ettırmek isteye- cektir. Başanlır ya da başanlmaz, ama bu hedef Amerika için yeni değildir. Dış politikasını salt çıkar ve ekono- mik dayanaklara oturtanbu devlet, dün- yaya yayılmak, hükmetmek ve dünya- yı yönetmek için, dünyanın tüm zengin- liklerinin sahibi ormayı ulusal edinmiştir. Bu yalnız politikacılann ya da para- ya egemen olanlann değil, din adamla- nrun bile etkilendiği, politikayı ihtira- sın emrine vennedır. (8) Zamanın Dı- şişlen Bakanı Dean Rusk 1960'larda Biıieşik De\1erJer'in uhısal çıkarlannı açıkladığı bir konuşmasmda bu hedefı şu söylemle dünyaya ılan eder: *_sadeceKuzey Amerika OeyadaBa- ü yanmküresi fle ya da Kuze% Aoantik topluluğu ile sınıriandınlnuş savuma taktiklerini arbk güven w refah sağb- mayacağmı biGyoruz. Dünyaçok küçül- müştür. Toprak De, bunlan kaplayan uzay^fle, yani dümunm tûmü ile flgilen- mefiyiz:"(9) Dean Rusk'a göre; ABD uluslarara- sı çıkarlannı zorla kabul ettirme gücün- dedir... Kısaca Amerika'nın dünya egemen- liğine attığı adımlan Ortadoğu ve Av- rasya'ya doğru sürdürmek istediği yol- culuğunda bizimjeo-stratejik konumu- muzun önemi öne çıkanlmaktadır. Ör- neğin: "Türkive hem İran Körfezi hem de Hazar Havzası'nda enerji güvenngi- nin sağianmasmdaönemBbirroliçin ide- al bir konuma sahiptir. („) Türkler, Av- nıpahlarve.\merikaklararasında ener- ji güvenliğini sağlama yönünde \-apda- cak anlaşma ve iMşkflere net bir strate- jikyönveriK''(10) Kaynaklar: (3) Bu alınh, bu çahşmada sık sık de- ğineceğimiz ve Avrasya Stratejik Araş- hrmalar Merkezi Yayınlan 'ndan "Türk- BattSşkilerininGeleceğr adh ABD'nin RAND kuruluşunun öncülüğünde ha- zırlanan bir rapordan yapıhnıştır. Ra- porun önemi teşekkür yazısındaki şu söylemden gelmektedir: "Bu çahşma- da Türkiye, Avrupa ve ABD'deki resmi ve resmi ohnayan gözlemcüerie yapılan görüşmelerden yararianıMıgına" iliş- kin açıklamadır. Teşekkür edilenler ara- sında bır tarudık ad, Prof. Dr. Sabri SA- YARI adıraporudaha da ilginç blıyor: (4)Z.Khalilzad-Ian O.Lesser- F.Step- hen Larrage, ag>.syf;68 (5*)ZK.agy.syf:..6O (6)Z.K....agy.syf;68 (7) Z.K - Ian.O.L. - F.S. L. agy.syf;69 (8) Papaz Josiah Strong Ülkemiz ad- lı kitabında der ki: "Nüfus üstünKiğü ve ardındaki zengmükten gelen güçle bir- Bkte, eşi görülmemiş bir enerjrve sahip oJan buırk,kendikunımiarmıbütiin in- sanhğa kabul ettirmek için özeflikle sal- dırgan nitehklergeaştirerek, bütün dün- ya\-a \-a\ılacaknr(_) Bu güçhı ulus,Mek- sika'vı. Orta ve Guney Amerika'yı, de- nizdeki adalan, Afrika'yı ve gerisini ele geçirecektin" Prof. Dr. Türkkaya Ataöv. Amenkan Gizli Belgelennde Ameri- kan Emperyalizminin Doğuşu, Doğan Yayınevi. 1968, Birinci Basım syf:34. (9) Harry Magdoff, Emperyaüzm Ça- ğı, Odak Yayınlan, Doğan Şafak çevi- risi, 1974, syf:55 (bu metin anılan ya- pırın 13 No'lu drp notuna göre. ABD Dı- şişleri Bakanlığı'nın çıkardığı 10 Ma- yıs 1965 tarihli Bulleten'in 695. sayfa- sından aktanlmış. (10) Z.Khalilzad-Ian O. Lesser-F. Staphan Larrabe, agy.syf: 90. Yarın: ABD bizl dört yandan bağlamıstır Almanya ve Fransa engellemek isterken Ingiltere pay peşinde ABD 'nin dünyahâtdmiyetinedestek -2- AKAYŞAKMAN EmeHi Korgeneral Bunlann başında ABD'yi başmdan beri des- tekleyen IngiJtere ile olası Irak savaşınakarşı çı- kan Almanya ve Fransa gelmektedir. Ingiltere tarih boyu ilgilendiği Otadoğu'da- ki menfaatlannı devam ettirmeyi ve böylece ge- leceğin dünya hâkimiyetinden pay almayı amaç- ladığı için ABD'ye destek vermeye devam eder- ken, Almanya ve Fransa, ABD'nin dünya hâki- miyeri mücadeîesinde ortaya koyarak ABD'nin yayıhnacı stratejisini engellemek istemektedir- ler. Peki, bizi bu görüşkre götüren ohışumlar ne- lerdir, diye incelemeye başladığımızda şu ger- çekleri ve gözlemleri, hem de yaşadığnmz ve ya- şamakta olduğumuz olaylan suralayarak gözler önüne serebiliriz... Bilindiği gibi, Rusya'nın Büyük Petro'dan başlayarak, Sovyet Rusya zamanında da geçerli olmak üzere dünya hâkimiyeti için sıcak deniz- lere çıkış güzergâhı, Istanbul-Çanakkale boğaz- lan üzennden Akdeniz'e ve okyanuslara, Kafkas- ya üzerinden de Basra Körfezi'nden Hint Okya- nusu'na ulaşmak idi. öte yandan, günümüzde ise yine hatırlanaca- ğı üzere, 1980'lerin ortalan ile 1990'lann başla- nnda Rusya'nm Afganistan'da denediği ve ora- da hâkimiyet kurmaya yönelik girişimleri de As- ya'run güneyine ve dolayısıyla Hint Okyanu- su'na atlama stratejisinin bir göstergesi olmuş, ancak ABD'nin el altından oradaki direnişi, yi- ne aym engelleme stratejisıne uygun olarak,' des- teklemesı suretiyle başanya ulaşamamıştır. Soğuk Savaş'ın sona ermesi ile Sovyet tehdi- di ortadan kalkınca. kütlesel tehdit yerini risklfr- re ve risk bölgelenne bırakmış olup, Balkanlar'da Yugoslavya'nınparçalanışı, Bosna-Hersek olay- lan ve Makedonya'daki gelişmeler ile bunlann önlenmesi çabalanndaABD'nin rolü,Kafkasya"da- ki Gürcistan, Ermenistan-Azerbaycan ve Çeçe- nistan'daki olaylar zincirinde yine ABD'nin hâ- kim tavnnda, geleceğin dünya hâkimiyeti müca- delesi için verilen örtülü-açık savaşm belirtileri bariz bir şekilde görülmektedir. îşte, Ortadoğu petrollerinin kavşak noktası Irak, Hazar petroUeri ile Avrasya kaynaklannın Hint Okyanusu'na en kısa yoldan açılmasını sağ- layan Afganistan ve İran üzerinde oynanan ve oy- nanacak olan jeostratejik oyunlar... S Ü R E C E K AVRUPA'DAN GURAYOZ Paylaşım Savaşının Bilinen Sırları Donald Rumsfeld, ABD'nin 70'lik şahini, haf- ta sonu Münih'teydi. Uluslararası Güvenlik Kon- ferana'nda dostlan ve hasımlanyla tartıştı, esti, gür- ledi. Almanya ve Fransa'nın tutumunu eleştirdi, Bel- çika'ya yumruk gösterdi. Son dakikalarda ortaya çıkan ve henüz ancak genel çizgileriyle bilinebi- len Alman - Fransız ortak planı ise fena halde ca- nını sıktı Rumsfeld'in. Süddeutsche Zeitung'a verdiği demeçte ise ye- min billah ederek amaçlannın Irak petrolü olma- dığtrtt söyledi. "Bazılan", dedi, "petrol yüzûnden- savaş istediğimizi sanıyor. Bu büyük bir aptallık- tır. Bazılan ise bunun dini motiflere dayanan bir savaş olduğu iddiasında. Bu da Saddam'/n iddi- ası. Bizim amacımız ise Irak'm silahsızlanmasını sağlamaktır." Inanırsanız. Inanmazsanız, kanıtlanmış gerçeklere bakacak- sınız. Frankfurter Rundschau'da 6 Şubat tarihinde yayımlanan uzun makalesinde Dr. Michael Ehr- ke, petrol konusuna ağırlık veriyor. Onun tezi, 70'li yıllarda petrol fıyatlannın yükselmesinin sa- nayi ülkeleri için şok etkisi yarattığı ve kısa da sür- se ekonomileri krize sürüklediği, bundan sonra ise kalıcı çözümler için çare arayışlannın hızlandı- ğı yönündedir. Petrol dışı enerji kaynaklan için ça- balann yoğunlaşması, Arap ülkeleri dışında, öme- ğin Rusya'ya ve eski Sovyet cumhuriyetlerine ya- kınlaşma, Kolombiya gibi ülkelerde uyuşturucu ile mücadele adı altında, petrol boru hatlannı güven- ce altına alma gibi çözümlerdir bunlar. Bunlara büyük petrol rezervleri olan Venezüella'da sol ik- tidann "genel grev"\e devrilmesi girişimini de biz ekleyebiliriz pekâlâ. • • • Aslında gerekçeler, Mayıs 2001 tarihli Cheney Raponj'nüa yazıyor. Bu raporda Irak petrollerine de değiniliyor kısaca. Irak petrol yatakları hem zengin hem de çıkartılan petrol kalitelidir. Körfez savaşı ise sonuçlan bakımından, belki de yanm kal- dığı için, ABD açısından pek olumlu sonuçlar do- ğurmadı. Uygulanan ambargo, Irak petrolünü neredeyse tümüyle piyasa dışı bıraktı. Peki savaş yerine, ambargonun kaldınlması ve Irak petrolünün yeniden piyasada değeriendirilme- si daha iyi, daha banşçı olmaz mıydı? Olurdu kuşkusuz. Ama bu soruya ABD petrol te- kelleri "anlaşılır nedenlerden" olumlu cevap ve- remiyorlar. Ambargo kaldınlsaydı, onlar değil, şu anda Irak petrollerini işleten fırmalar yararianırdı bu durum- dan. Yani; TOTAL, Fina, ELF gibi Fransız firmalan, Rus LUKOIL, Italyan ENİ ve Chine National Pet- roleum Company gibi fırmalar kısacası. Peki şimdi, Alman - Fransız ortaklığının, bu or- taklığa Rusya'nın destek vermesinin, Çin'in savaş tamtamlanndan hoşlanmamasının, Italya'nın kur- tuluşu ABD yamaklığında bulmasının nedeni an- laşılmıyor mu? ABD'nin destek falan istediği yoktur. Başmdan beri, sadece ve sadece gölge etmemesini istedi Georga W. Bush'un şahinleri Avrupa'dan. Avrupa yaşlı olabilir, ama aptal değildir. Rusya ve Çin de öyle. Irak'taki Fransız, Rus, Çin firmalan oradan sü- rülüp çıkartılmaya niyetlenilmişse, orada ve tüm dünyada etkin, ABD merkezJi bir yeni düzen ku- rulmak için harekete geçilmişse, paylaşım savaş- lannın eski ustalan kolayca pes etmeyecek, selam çakıp, eyvallah demeyeceklerdir. Peki onlar paylaşırken, bunun için tepişirken, ABD'ye kapılannı açan, öte yandan Avrupa'dan NA- TO savunma şemsiyesi isteyen Türkiye ne du- rumda? ABD'den ölümün ve kanın bedeli, NATO'dan "Patriyot", yani "yurtsever" füzeleri alınabiliyor mu? Yoksa biri savaşa sürüklüyor, öteki destek vre- mek yerine rest mi çekiyor? Ne kadar üzücü, ne kadar yüz kızartıcı bir du- rum bu. Gerçekten yurtsever olmak ve yurdu korumak mümkünken üstelik. MERSİN 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN EsasNo: 2002/1049 Davacı Zeynittin Demirel vekili Av. Aslan Küçük tarafından davalılar Cengiz Dalgıç, Kilgün Dalgıç, Volkan Dalgıç, Mehmet Recep Samer ve Cavit As\an aleyhine açılan tescil, müdahalenin men'i ecrimisil davası Yargıtay 14. Hukuk Dairesi'nin 18.12.2000 ta- rih ve 2000/8142-8535 sayılı üamı ile bozularak mah- kememize gelmiş, mahkememizin 2002;1049 esasına kaydedüdiği. yargıtay üamı ve yeni duruşma gününün davalılar Recep SameT, Ca\it Aslan'a (daha önce du- ruşma günü adresleri tespit edilemedığinden ilanen tebliğ edildiğindeıı) yargıtay ılamı ve yeni duruşma gününün adı geçen davalılara ilanen tebİiğine, Dan ta- rihinden itibarcn 7 gün sonra tebliğ edilmiş sajilacagı, teblığden itibaıen 15 gün içerisinde cevap verümediği takdirde c^~ap vermemiş sayüacagı, bozma karanna uyulup uyulmayacagı konusunda yokluklannda karar verilip dunışmaya devam edılecefi yokluğunda de- vam edilip karar verileceğı (HUMK.nun 213 mad.) ve duruşma gününün 26.3.2003 günü saat 09.45'e bıra- kıldığı tebliğ yerine kaim olmak üzere ilan olunur. 30.12.2002 Basın:2113 MALATVA 2. SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Sayı: 2002/109 Cumali Tohma vs. vekili Av. Murat Ak tarafın- dan davalılar îbrahim Galip Vaizoğlu mirasçılan vs. aleyhlerine mahkememize açılan izale-i şuyu davasının yapılan yargılamasında verirlen ara kara- n gereğmce; Malatya merkez Hidayet Mahalle- si'nde kain ve tapunun ada: 1814, parsel: 8 numa- rasında kayıtlı dava konusu taşınmaz maliklerin- den Ayşe Maraşah (Vaizoğlu), Ayten Öğüt. Hamit Öğüt, Adile Öğüt. Sevim Öğüt ve Hamit Öğürun adresı tespit edilemediğinden, adı geçen davalda- rın duruşma günü olan 11.03.2003 günü saat 10.00'da bizzat duruşmada hazır bulunmalan veya kendilerini bir vekil ile temsil ettirmeleri, aksi hal- de yargılamanın yokluklannda yürütülüp karar ve- rileceği hususu davetiye yerine kaim olmak üzere ılan olunur. Basın: 5822
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle