29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 ARALIK 2003 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER AHLAK ARANIYOR TURHAN SELÇUK DÜRÜST- TA3İATLI ÎSTASBÜL EF2KDÎSİ ABDÜLCAKBA21 MACERALAEI Çalışmalanyla Avrupa'nın dikkatini çeken çevreciler, Türkiye'ye önemli bir ödül kazandırdı Sangermeülkeningururu CDP: AKP Batı'yı yüreklendrîyor • ANKARA (Cumhuriyet Biirosn) - Cumhuriyetçi Demokrasi Partisi'nin (CDP) yapfıgı yazılı açıklama- da, iktidann bilim özgürlüğünü ve üniversite özerkli- ğini ortadan kaldırmaya çahştığı belirtilerek açılacak Kuran kurslan ıle egitim kunımlanna "din kılıfi" aJ- tında bilim dışı dinsel bir nitelik kazandınlmak isten- diği belirtildi. AKP'nin uygulamalannın 'sömürgeci' Batı'yt yüreklendirdiği belirtilen açıklamada, "AB, Atatürkün demokratik Türkiyesi'ne sürekJı demok- rasi dersi vermeye çalışmaktadır" denildi. CHP'li Batu'dan vize sorusu • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Hatay Milletvekili tnal Batu, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül tarafindan yanıtlanması istemiyle TBMM Başkanlı- ğı'na verdiği soru önergesinde, belli başlı Batılı ülke- lerin Türk yurttaşlanna yönelik vize uygulamalannın adeta işkence haline geldiğini kaydetti. Batu, Bakan Gül'e vize uygulamalan konusunda herhangi bir giri- şimde bulunulup bulunulmayacağını sordu Sezer: Knlar bilinçlendîPîlmeli • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in eşi Semra Sezer Gönüllü Ku- ruluşlar Ulusal Kadın Sağlığı Komisyonu tarafından "kız çocuklannın eğitimi. sağlığı, cinsel istisman ve töre cinayetleri" konusunda düzenlenen sempozyu- makatıldı. Sezer, Atatürkünoluşturmakistediği çağdaş toplum modeline ulaşmak için, kız çocukJan ve kadınlann hak ve sorumluluklannın bilincine var- malannın sağlanması gerektiğini söyledi. Bütçe görüşmesi 18 Aralık'ta • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Gene! Kurulu'nda. 2004 Mali Yılı Bütçe Yasa Tasansı'run görüşmeleri 18-23 Aralık 2003 tarihleri arasmda ya- pılacak. AKP Grup Başkanvekili Fanık Çelik, bütçe görüşrnesinin aralıksız 6 gün süreceğini söyledi. Çe- lik, bu haftanın gündemi ile ilgili olarak Danışma Kurulu'na sunacaklan öneride, çarşamba ve perşem- be günleri TÜBÎTAK Başkanı ve Bilim Kurulu üye- lerinin Başbakan tarafından atanmasına olanak sağla- yan yasa, MGK Yönetmeliği ve kadrolannda gizliliği kaldıran tasan ile batık bankalardaki alacaklann tah- silini hızlandırmaya yönelik olan BankaJar Yasa Ta- sansı'nın görüşmelerinin yer aldığını söyledi. Emnryetten elçilere brffing • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara Emni- yet Müdürlüğü, 83 büyükelçılık görevlisine, büyü- kelçilıklere yönelik güvenlik önlemleri konusunda brifing verdi. Ankara Emniyet Müdürü Ercüment Yılmaz. toplantıyla büyükelçilere "ülkemiz güvenli- dir" mesajını vermek istediklerini kaydetti. Yılmaz, brifıngin. elçilik görevlilerine, Istanbul'daki bomba- lama olaylannın turizm sezonunu etkilememesi ve içlerinin rahat olması için verildiğini bildirdi. İZMtR (Cmnhuriyet Ege Bü- rosu) - Sangerme Yenılenebilır Enerji Grubu, eğitim bölümün- de *20<öy*AvnıpaGüneşEner- jisi Ödülü"nü kazandı Avrupa Yenilenebilir Enerji Birliği tara- fından 1994 yılından bu yana verilen ödüller arasına Türkiye- li çevreciler de girdi. Üniversi- te, yerel yönetim, kamu ve özel kuruluşlann temsılcilerinin ya- nı sıra halkın da katılımıyla 1997 yılında başlayan Sangerme top- lantılan, uluslararası alanda ün yaptı. Muğla'nın Sangerme belde- sinde her yıl gerçekleştirilen bu- luşma, yenilenebilir enerji konu- sunda, eğitim olgusuyla Avru- Universite, yerel yönetim, kamu ve özel kuruluşlann temsılcilerinin yanı sıra halkın da katılımıyla 1997 yılında başlayan Sangerme toplantılan, uluslararası alanda ün yaptı. Grup çevreci çalışmalanyla 2003 yılı Avrupa Güneş Enerjisi Ödülü'nü kazandı. pa'nın dikkatini çekti. Türki- ye'nin yanı sıra dünyanın çeşitli üllkelerinden katılrmcılarm yer aldığı Sangerme Gnıbu'nun ça- hşmalannın ardından, Türkiye 'de, yenilenebilir enerji olgusu gün- deme geldi. 2 Aralık'ta Berlin'de düzenle- nen törende, Sangerme Yenilene- bilir Enerji Grubu adına ohışumun Koordinatörü Marmara Üniver- sitesi Mühendislik Fakültesi Ener- ji Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Tanay Srtla Uyar ödülü aldı. Doç. Dr. Uyar, aynca, Sanger- me'de yapılan çahşmalar refe- rans alınarak, Dünya Rüzgâr Enerjisi Birliği Başkan Yardım- cılığı'nagetirildi. Doç. DT. Uyar, Sangerme Gnıbu'nun ihtiyaçtan doğduğunu söyleyerek "Dünya genetinde fosil ve nükleeryakıtia- ra 400 miryar doiarhk sübvanst- yon yapıkhğı bir dönemde, rüz- gâr, güneş gibi yenilenebilir ener- ji kaynaklarmı gündeme getiıttik ve çahşmalanmızla AvTupa'run dikkatini çektik" diye konuştu. . Uyar, Avrupa'nın, son yıllar- da yenilenebilir enerji kaynakla- nna ilgi göstermeye başladığtnı vurgulayarak şöyle devam ettı: "Farklı kesimlerden uzmanlar bir araya gelerek. bilgi paylaşımı başlatıİdı. Bunun da adresi San- germeoldu. ÜniversiteJer, meslek örgütJeri, kamu ve özel kuruluş temsflcikri. yerel yönetkiler,yurt- taşlar. \-abanci katılılmcılar San- germe'de buluşarak yeniJenebi- lir enerji alanında neleryapdabi- leceğini tartıştı. 6 yılda 400'ün üzerinde kaOumcı eğHfldL TVe,efus Nakipoğlu Zihins^l Engeffiler Okulu'nun üst katındaki müzede, sayılan 50'yi bulan el yapımı ahşap makineler de var. Miize 6 yüdan bu >ana fotoğrafseverlere hizmet veriyor. Müzenin kurucusu Nakipoğlu, özellikle gençleri ve öğrencileri müzeye bekliyor. îstanbul Bakırköy'deki müzede 1896 yılından günümüze 900 eser sergileniyor Asırhk fotoğraf makineleıi GÖKÇEUYGLfN Türkiye'nin ilk ve tek "FotoğrafMaldne- leri Mûzesi", 6 yıldan bu yana fotoğrafsever- lere hizmet veriyor. 1896 yılından günümü- ze geniş bir yelpazeyi kapsayan çeşitli mo- dellerdeki 900 fotoğraf makinesinin sergi- lendiği müze, Bakırköy-Osmaniye'deki Ne- fus Nakipoğlu Zihinsel Engelliler Okulu'nun en üst katında yer alıyor. Çoğunlukla Alman ve Japon malı fotoğraf makinelerinin oldu- ğu müzede, sayılan 50'yi bulan el yapımı ah- şap makineler de ilgi çekiyor. Pek çoğu çalışır durumda olan makinele- rin sergilendiği müzenin kurucusu \ e sahibi Hflmi NaJdpoğhj. "Müze, fotoğrafsanatma ve fotoğraf makinelerine Ugi duyan bütün yurt- taşlara açık. ÖzeDikle gençlerin ve ögrencüe- rin burayi ziyaret ernıelerinin yararh olacağı- na inanryorum" dedı. 1960 yılından ıtıbaren fotoğrafçılıkla ilgilenmeye başladığını belir- ten Nakipoğlu. "O zamanlar karanhkodam ve fotoğrafmakinem bilewkru. Birçeyizsan- dıgırukuDanrvordum'' diye konuştu. 1970 yı- lından ıtibaren fotoğraf makinesi topladığı- nı anJatan Nakipoğlu, "Bit pazarlanndan v« Sirked'deki Hayyam Pasajrndan makine top- luyordum. Hepsini de evimde muhafaza edi- yordum. Ve düşündüm ki bunlar arûk benim dışıma taşmah. Bö\lece bu müzeyi kurdum" şeklinde konuştu. Her gün saat 09.00-17.00 arası açıJc olan müzeye 0 212 543 09 20 nu- maralı telefondan ulaşılabılır. ENTERNET /MEHMET SUCU mehmet(« cumhuriyet.com.tr Irak savaşı sırasında haberciler sık sık yanlış bilgilendirilme ve kayıp bil- gi sorunuyla karşı karşıya kaldılar. Kaç kişinin canına mal olduğu hâlâ bir mu- amma olan savaşın bittiği ilan edildik- ten sonra da Irak topraklan üzerinde yaşam kayıplan bitmedi. Ancak bu kez haberciler açısından durum biraz dahafarklıydı. Çünkü işgal sonrası, ha- berciler sadece Bağdatta değil, Irak'ın hemen her yerinde bulunabiliyordu. Kısacası gerek Batılı ajanslar ve tele- vizyoncular, gerekse Ortadoğulu ha- berciler nispeten kendileri için daha güvenli olan bölgelerde mesleklerini yapabiliyordu. Ya da biz öyle sanı- yorduk. Ta ki geçen haftaya kadar. Geçen pazar günü Amenkalı askeri yetkililer, Samarra kentinde Ameri- kan güçlerine pusu kurma girişimin- de bulunan 46 milisi öldürdüklerini açıklamıştı. Daha sonra da bu sayı- nın 54 olduğunu bildirmışlerdi. Amerika bu açıklamayia, Irak'taki di- renışin, düşündüklerinden dahaorga- nize olduğunu, buna uygun karşılık ver- mek üzere organize olduklannı itiraf etmişti. Independent gazetesi hafta içinde olayı şöyle yorumladı: "Bu önemli bir itiraf. Önceden Amerikan güçierini öldürenlerin, Saddam reji- Irak'taki Hindi, Yalan Bilgi mininkalıntılan veya SuriyeileIran'dan sızmış yabancı savaşçılar olduğunu söylüyoriardı. Yani işgal güçleri ko- numlannı sağlamlaştınnca, bu hare- ketin zayıflayacağı izlenimi veriyor- lardı." Ingiliz gazetesi, ABD açıklaması- nın başka kaynaklarca doğrulatılma- dan sunulmasına da dikkat edilmesi gerektiğini dile getirdi. Gazetenin ıfa- desiyle, Amerika'nın iddiasının pa- ramparça olması sadece saatler sür- dü. Şehirdeki Iraklılar da yeni bank- notlar taşıyan Amerikan konvoyuna ateş açıldığını ve buna ateşle karşılık verildiğini doğruluyor. Ama Indepen- dent bundan sonraki bilgilerin çeliş- kili olduğuna dikkat çekiyor; Samar- ra'daki hastane yetkililerinin, sadece sekiz kişinin ölümünü doğruladığını, bunlann hepsinin sivil olduğunu, 55 kişinin de yaralandığını söylediğini aktanyor. Samarra hakkındaki birbaş- ka iddia ise şöyle: ABD askerierinin, burada yaşayan kızlan ve kadınlan toplayıp götürdükleri ve daha sonra geri getirdikleri öne sürülüyor. Orta- doğu kaynaklı internet sitelerinde yer alan savlara göre, bu kadınlann bir kıs- mı daha sonra ya intihar etmiş ya da namus cinayetine kurban gitmiş. Bu iki savın hangisi doğnj kestirmek güç. Ancak görülen o ki bölgedeki Bu köşede okurlanmızdan gelen ilginç e-postalan zaman zaman si- zinle paylaşıyoruz. Bu haftaki e- postanın gerçek bir olaydan alınmadığını umarak sizinle paylaşmak istedik. Güney Afrika'nın Cape Town şehrindeki bir hastanede devamlı olarak gizemli ölümler oluyordu. Hemşireler haf- talardır üst üste her cuma günü 311 numaralı yoğun ba- kım odasına yatırılan hastaları ölü bulmaktaydılar. Bu sır ölümlere uzun süre açıklama getirilemedi. Herkes mese- lenin çözülmesi için seferber oldu. Uzmanlar odanın ha- vasını bakteriyolojik olarak kontrol ettiler. Güney Afrika'nın önde gelen bilim adamlan, ölenlerin aileleriyle üç haftabo- Gizemli ölümlep yunca görüşmeleryaptılar. Hatta işin iÇİne polis girdi ve akla gelen her ih- timal tek tek değeftendirildi, ancak on- ların araştırmalan da sonuçsuz kaldı. Ve tabii bu arada 311 numaralı odadaki hastalar sebepsiz ölmeye devam ediyordu. Son çare olarak hastalann kaldığı 311 numa- ralı yoğun bakım odası sürekli gözetim altına alındı ve so- nunda odadaki ölümlerin nedeni ortaya çıktı. Sonuç çok trajikomikti. Cuma sabahı saat 06'da oda- ları temizleyen temizlikçi kadının, hastanın bağlı bulun- duğu solunum cihazının fişini çekerek, kendi elektrik süpürgesinin fişini taktığı ve işini bitirdikten sonra solunum cihazının fişini tekrar yerine takıp gittiği görüldü... yanlış bilgilendirme geleneği tüm hı- zıyla sürüyor. Propaganda tüm hızıy- la devam ediyor. Doğal olarak da ger- çek ve gerçek olmayan birbinne ka- nşıyor. Tartışmalı Samarra olayından önce Irak'a ani bir ziyaret yapan ABD Baş- kanı Bush son derece medyatik bir gösteri yapmıştı. Ta ABD'den kansı- na bile haber vermeden apansızın Irak'a gelen George Bush, burada askerferetepsi içinde elleriyle hindi ik- ram etmişti. Tüm TV'lerde ve gaze- telerdedeBush'un.elindetepsi için- de nargibi kızarmış kocaman bir hin- di, çevresinde askerler dolu bulunan görüntüleri yer almıştı. Hani görüntülere bakınca George Bush'u evde kansı Laura Bush'un el- leriyle kızarttığı hindiyi, ona fark ettir- meden tepsiye koyup uçağa atlayıp askerlerine ileten bir baba bile sana- bilirdiniz. Ama bunun da bir yanılsama oldu- ğunu belirten Independent, Bush'un Bağdat'taki askerlere sunduğu tep- sidekı hindinin, sadece pişmiş hindi minyatürü olduğunun tespit edildiği- ni yazdı. Bu ömek bile yaşanan pro- paganda savaşının boyutlannı göster- mesi açısından çok önemli. DUZYAZI ORHAN BİRGİT Ateşle Oynayanlar. Rauf Denktaş. her demecinde ortalığı biraz da- ha altüst etmeye meraklı olduğu tartışma götürme- yen AB'nin Genişlemeden Sorumlu Komiseri Ver- heugen için dört dörtlük bir benzetme yapıyor: "Zücaciye mağazasına girmiş fil." Attığı her adımda çevresini kınp dökenler için söylenmiş olan bu özdeyişin, tek örneği elbette AB nin Genişlemeden Sorumlu Komiseri değil. AKP ik- tidarında gerilim yaratma sevdalısı bir hayli politi- kacıyı da birer Verheugen olarak görmemiz olası. Istanbul'daki son terör saldırılarının zanlılarını üçer beşer DGM savcısının önüne çıkartmak gibi, kendi tabanına hesap verme açısından zor günler geçiriyor AKP iktidarı. Başbakan bu terörün isim- lendirilmesinde karşılaştığı o güçlük nedeniyle sı- kıntısını gizleyemeyecek görüntüler sergiliyor. Biraz bekleyelim. Hazırlık soruşturması tamam- lansın. Son tahkikat açılsın ve yargılama başlasın. Elbette açık duruşmalar yapılacak ve sanıklar, bi- rer ikişer hangi etkilerte bu vahşi saldınlan gözleri- ni kırpmadan diizenlediklerini anlatacaklar. Tabanın beklentilerini veremeyen AKP'nin öün- de şimdi, çok iddialı olarak hazıriandığı 28 Mart se- çimleri var. O seçimlere hiç değilse bırinci halka- daki seçmenin dinsel beklentilerinin bir bölümünü olsun gerçekleştirmiş olarak girmenin yöntemleri- ni devletin kurulu düzeni içinde gündeme çıkart- maya kalkışıyorlar. Tepki görmezlerse ne âlâ. Ya gö- rürlerse ? Tıpkı Mehteryürüyüşünde olduğu gibi iki adım ile- ri atıp bir adım geri alarak azar azar mevzi kazanma- yi surdürmenın yolunu yöntemıni aramayı sürdürmek. Bayram şekeri yerine Bu amaçla, Dıyanet Işlen Başkanlığı Kuran Kurs- ları ile öğrenci Yurt ve Pansiyonlan Yönetmeliği'nin bazı maddelerini değiştıren yeni bir yönetmelik ha- zırlanıyor. Ve Şeker Bayramı'nın öncesinde 'kutsal' arife gününe rastlayan 24 Kasım'da Resmi Gazete'de yayımlanarak bu yönetmelik yürürlüğe sokuluyor. Gazeteler bu yönetmeliğin anahtar hükümlerin- den kamuoyunu haberli kılmasalar, birinci halkada- ki seçmenin iki bayramı birden yapmasının önü açı- lacak. llkokulu bitirmemiş çocuklar, yaz kurslan adı altındaki Kuran okullarında dın eğitimi adı altında beyinlennin yıkanması için bağdaş kuracaklar. Yönetmelik degişikliği karşısında, düzenleyicile- rin kendilerini savunmak için söyleyebildikleri tek şey Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik in çelişkili demeci oluyor. Bakan, Diyanet'ten sorumlu Dev- let Bakanlığı'nca hazırianmış olduğu anlaşılan bu yönetmelik değişıkliğini hem henüz okumadığını ileri sürüyor; hem de "Eğer Türkiye'de din öğreti- mi diye bir şey varsa, sağlıklı ortamda yapılmalı- dır. Böyle kenarda kıyıda, bodrumlarda yapılma- malıdır" diyor. Bu tür yönetmelikler, Bakanlar Kurulu'nun ona- yından geçer. Demek Milli Eğitim Bakanı, üstelik ken- di alanını da yakından ilgilendiren bir değişikliğin yer aldığı bu yönetmeliği okumadan imzalayacak politikacılar sınıfından olduğunu itiraf edebiliyor. Kaldı ki, devlet devletse, sağlıklı ortamdayapılma- sı koşulundan önce, kendi anayasal dü2eninitersyüz edecek değişiklikleri, bodrumlardan bilimin aydın- lığına çıkartmak için üstüne düşeni yapar. lllegalli- ği yaptınmlanyla önler. Keza, sağduyulu birhükümet, yönetmelikleri Ba- kanlar Kurulu'nda ele almadan önce, sisteminde Danıştay denilen bir organın variığını bilerek, tas- lağı buraya göndererek görüş alır. Bunda gocuna- cak bir şey de yoktur. Nasıl biryasa taslağı TBMM'de anayasayaaykınlıksavlan açısından öncelikleAna- yasa Komisyonu'nda ele alınıyorsa, yönetmelikler de elbette Danıştay'ın incelemesine sunulacaktır. Diyeceksiniz ki, önceki günkü Cumhuriyet'te ll- han Taşcı'nın verdiği haberi okuyunca, 20 Ağus- tos 1997'de benzer bir yönetmelik ile o zamanın iktidannın, yani REFAHYOL hükümetinin gerçek- leştirmek istediği geri adım atışlan, Danıştay'ın ön- ce 8. Dairesi'nden vize alamamıştı. Daha sonra da dönemin Başbakanlığınca, yani Erbakan tarafın- dan yapılan itiraz üzerine 'temel eğitime ters oldu- ğu' gerekçesiyle Idari Dava Daireleri Genel Kuru- lu'nca kesin karara bağlanmış, 8. Daire'nin kararı onaylanmıştı. O halde ne değişiyor da, Erbakan'ın, evden kaç- mış çocukları olarak nitelendirdiği AKP, aynı girişi- mi bir kez daha vizyona sokmak için yeni adımlar atmaktan kaçınmıyor? Devlet Bakanı Mehmet Aydın ya da Diyanet Iş- leri Başkanlığı, elbette Danıştay idari Davalar Ge- nel Kurulu'nun daha önce iki kez aldığı iptal kara- nnı biliyortar. Ama kendi birinci halka seçmenleri için, özellik- le 28 Mart Yerel Seçimleri öncesinde verilmesi ge- rekli bazı mesajlara ihtiyaçları var. Bugünkü düzeni değiştirecek güçlü bir iktidar için yerel seçimlerin bile önemli birer uyan olabile- ceğini söylemenin fırsatı olarak değerlendiriyoriar bu tür girişimleri. Bu nedenie de zücaciye mağazasına giren fil ol- maktan bile gocunmuyorlar. Faks: 0212- 677 07 62 obirgit(5 e-kolay.net Konferans 11 Aralıkta başlıyor înternetin on yılı tartışılacak Haber Merkezi - 9. Türkiye'de İnternet Konferansı'nda, inter- netin on yılı tartışıla- cak. 1995 yılından itiba- ren her yıl yapılan ulu- sal boyuttaki konferans, 11-13 Aralık tarihlerin- de Istanbul'da Harbiye Askeri Müze ve Kültür Sitesi'nde yapılacak. Konferansa 1500 in- ternet uzmanı ve me- raklısımn katılması bek- leniyor. Konferansın bu yılld ana teması "e-Tür- krye" ve sloganı "Tür- kiye'yi internete taşı- mak". tnterneri tüm bo- yutlarını kapsamaya özen gösteren konfe- ransta. teknolojik ge- lişmelerin tartışıldığı bildiriler, Türkiye'den uygulama bildirileri, sponsor firmalanrı tek- nolojik sunumlan, eği- tim seminerleri, panel- ler, çalışma gruplan ve firmalann standartlan- nın yer aldığı bir sergi bölümü olacak. Konferansta Reha De- nemeç ve Kemai Derviş, partilerinin bilişim ve internet vizyonlannı an- latacaklar. E-devlet fo- rumunda yurttaşlar e- devletten beklentilerini dile getirecekler.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle