Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SATFA CUMHURİYET 9 ARALIK 2003 SALI
HABERLER
DUNYADABUGUN
ALİ SİRMEN
Kıbms'ta Türkiye'nin
Kaderi mi Oylanacak?
ürkiye'nin tipik özelliği pek fazla atipik olma-
sıar. Bu yüzden de olaylara şöyle bir bakıp "bu
hstanın gûndemi şu olacak" demek imkânsız de-
ğike bile, çok çok güçtür.
3u saptamayı yaptıktan sonra belirtelim, eğer
çcx büyük bir gelişrne olmaz ise Türkiye bütün
haftayı Kıbns'taki seçimleri tartışarak geçirecek.
£ünkü Ada'daki 140.000 seçmen olağan bir se-
çin için gitmeyecek sandık başına.
' 4 Aralık seçimlerinde yalnız Kıbns Türk'ünün
değil, kimilerine göre Türkiye'nin de geleceği be-
lirtenecek.
Eğer seçimleri Mehmet Ali Talat önderliğin-
deci CTP kazanırsa veya CTP ile Mustafa Akın-
cı idertiğindeki Banş ve Demokrasi Hareketi ko-
aJisyon iktidan oluşturacak bir düzeye ulaşıriar-
sa Rauf Denktaş müzakerecilikten çekilecek
ve KKTC Hükümeti, Annan Planı çerçevesinde
bir anlaşmaya varmak üzere görüşme masasına
yeni bir müzakereci atayacak.
Bir noktayı vurgulamakta yarar var Mehmet Ali
Taat önceleri Annan Planı'nı kabul etmekten söz
edyordu.
Ama KKTC ile Türkiye'de oluşan tepkileri gör-
dtkten sonra, bir adım geri atarak, "Annan Pla-
nı'nı kabul etmek değil, onu bir görüşme zemi-
ni olarak alıp müzakereye başlamaktan" dem
vurmayabaşladı.
• • •
Kıbns Rum Yönetimi'ni, uluslararası anlaşma-
lara aykın olarak, kimi vaatlere bel bağlayan Türk
pdrtikacılannın aymazlıklannın da katkısıyla AB'ye
alan çevreler 14 Aralık seçimlerine çok bel bağ-
lamışlardı.
Sorunlu Kıbns'ın alınmasında beis görmeyen-
lerin hesabı, ekonomik güçlüklerie boğuşan, am-
bargo yüzünden dünyaya kapalı, pasaportu hiç-
bir yerde geçmeyen, Türkiye'den başka kimse-
nin tanımadığı KKTC'nin yurttaşlannın, özellikle
de genç nüfusunun AB'ye katılmak için her tür-
lü çözümü kabul edeceği, çözümün önünde en-
gel olarak görülen Denktaş'ın devreden çıkanla-
cağı ve böylelikle Kıbns sorununda, adil olmasa
da, bir çözüme ulaşılacağı varsayımı üzerine otur-
tulmuştu.
Işin Lefkoşa tarafını halledince, zaten bu ko-
nuda hizaya girmeyeteşne, ama kamuoyunun tep-
kisinden çekinen Ankara yanını çözmek de da-
ha kolay olacaktı.
Ama başlangıçta pek iyi düşünülmüş görünen
bu hesaplartutmadı, Brüksel'deki hesap KKTC'ye
uymadı.
Denktaş'ın kapılan açmasının da etkisiyle KKTC
yurttaşlan hem güneyi ziyaretlerinden, hem de gü-
neyden gelen ziyaretçilerin tavırlan ve konuşma-
lanndan önerilen çözümün kendilerine bekledik-
lerini vermeyeceklerini kavradılar.. Loizidu dava-
sı da olaylann üstüne tuz biber ekti.
• • •
AKP Hükümeti de, kendi kamuoyunun baskı-
sıyla, Denktaş'a karşı açık bir tavır sergileyeme-
di. Işbaşına geldiğinde, "Çözümsüzlük çözüm
değildir" diyerek Denktaş Politikası'na karşı ta-
vır koymuş olan Tayyip Erdoğan da tutumunu
değiştirmiş bir görünüme bürünmeyi yeğledi.
14 Aralık seçimlerinden Mehmet Ali Talat for-
mülünün çıkması olanaksız değilse bile ona ya-
kın derecede güç.
Denktaş, yine müzakereci olacak, Ankara ile bir-
likte yeni bir görüşme planı sunacak.
Rumlar bunu ne kadar kabul ederler, AB ve
ABD'nin Türkiye üzerinde yoğunlaşan baskılan-
nın bir bölümünü Yunanistan'a kaydırmalan, Ati-
na'nın Ankara'nın Ege'de vermeye hazırlandığı
ödünleri de göz önünde bulundurarak, Kıbns'ta
hiç değilse görünüşü kurtaracak bir çözümü ka-
bul etmesi olası mıdır?
Yaşayarak göreceğiz.
Ama sonuçlar ne olursa olsun, pazar günü
KKTC'de, Türkiye'nin AB üyeliği konusunda ka-
derinin oylanmayacağını görmek gerek.
Çünkü Türkiye Kıbns'ta ne yaparsa yapsın,
AB'nin Türkiye'yi üyeliğe kabulü şu an için ola-
naksıza yakın bir olasılık.
Sakın bu sözlerimden Türkiye'nin AB üyeliği-
ne taraftar olmadığımız sonucu çıkmasın. Çün-
kü görüşümüz tam tersi.
Ama bir gerçeği görelim artık: Türkiye'nin üye-
liği yalnız kendi isteğine bağlı değil, AB'nin de onu
istemesi gerekiyor. Bugün için ortada öyle bir
irade görünmüyor, hatta tam tersi açıklıkla sezi-
liyor.
Burada başka bir yanlış anlamaya da yol aç-
mak istemem, AB 2004 yılı sonunda Türkiye'ye
kapılannı kapayacak da değil.
Adamlar, havuç ve sopa politikasının en iyi uy-
gulanacağı her şeyin sallantıda olduğu bir orta-
mı değiştirecek kadar enayi değiller.
Bu ilişkilerde bir enayi anyorsanız eğer, onu
AB tarafında bulamazsınız, boşuna uğraşmayın!
SHP Cenel Başkanı Karayalçın
'Ittifak projesi
başarısız oldu
J
ANKARA (Cumhu-
riyetBürosu)-SHP Ge-
nel Başkanı MuratKa-
rayalçın, partisinin se-
çim ittifakı projesinin
tüm çekiciliğine karşın
başan ile sonuçlandın-
lamadığını bildirdi.
SHP Parti Meclisi
(PM), Murat Karayal-
çın'ın başkanhğında
dün Park Otel'de top-
landı. Karayalçın, top-
lantının açüışında yap-
tığı konuşmada,
SHP'nin bir süre önce
yerel seçimlerde ittifak
yapılması ile ilgili ola-
rak çalışma başlattığını
ve bununla ilgüi olarak
sol partilerle görüştük-
lerini anımsattı.
Sol partilerin, yerel
seçimlerde ittifaİan ya-
nı sıra mutlaka bir pro-
je ile halkın karşısına
çıkmalan gerektiğinin
altını çizdiklerıni anla-
tan Karayalçın, ancak
seçim ittifakı projesi-
nin, tüm çekiciliğine
karşın başan ile sonuç-
landınlamadığım söy-
ledi.
Büyükşehir belediyelerinin sınınnı 28 Mart yerel seçiminden önce genişletmek için harekete geçti
AKP'nin 'varoş'planıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
AKP iktidan, büyükşehir belediyele-
rinin sınınnı 28 Mart seçiminden ön-
ce genişletmek için Meclis'te bekleyen
yasa önerisine hız verdi. İstanbul ve îz-
mit'te büyükşehirin görev alanını coğ-
rafı sınırlarla eş tutan öneriye göre,
yalnız istanbul"da 1 milyon dolayında
seçmen daha büyükşehir seçimine ka-
tılabilecek.
AKP îstanbul Milletvekili Mustafa
Baş'ın Büyükşehir Belediyelerinin Yö-
netimi Hakkında Yasa'yı değiştiren
önerisi Meclis Içişleri Komisyonu'nda
dün kabul edildi. îçişleri Bakanı Ab-
dülkadir Aksu, öneri olmakla birlikte
düzenlemenin bakanlık çalışmasryla
hazırlandığını vurguladı.
Yasa önerisine göre, nüfusu 5 mil-
yondan fazla olan Istanbul'da büyük-
şehirbelediyesi sının coğrafı sınırla ay-
• tstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin sının mülki sınırla aynı olacak.
Sultanbeyli, Büyükçekmece gibi büyük ilçelerin de katılımıyla büyükşehir
için oy kullanabilecek seçmen sayısı 1 milyon dolayında artacak. Büyük bölümü
'varoş' olan mücavir alandaki seçmen de büyükşehir seçimine katılacak.
nı olacak. Ankara gibi nüfusu 5 mil-
yondan az, 2 milyondan yüksek olan
büyük kentlerde valilik binası merkez
kabul edilerek 50 kilometre yançaph,
nüfusu 2 milyona kadar olan büyük
kentlerde 30 kilometre yançaplı, 1 mil-
yondan az olan büyük kentlerde de 25
kilometre yançaplı hesaplama yapıla-
rak görev alanlan genişletilecek. Bu sı-
nırlar içinde kalan ilçeler büyükşehir
ilçe belediyesi, beldeler de alt kademe
belediyesi olacak.
Düzenlemeye göre büyükşehire ka-
tılacak köylerden de artık emlak ver-
gisi alınacak. Orman köyü olan yerle-
şimbirimleri ise köy statüsünü devam
ettirecek. Düzenleme yasalaşırsa, da-
ha önce mücavir alanda yer alan böl-
gelerin imar plam da büyükşehir bele-
diyelerince yapılacak.
Düzenlemeye göre, îstanbul ve Iz-
mit'te büyükşehir belediyelerinin sını-
n mülki sınırla aynı olacak. Istanbul'da
32 ilçe ve 72 beldenin tamamı büyük-
şehir alanına gjrecek. Büyükşehire ye-
ni katılacak ilçeler arasında Sultan-
beyli, Büyükçekmece, Silivri gibi yük-
seİc nüfuslu bölgeler dikkat çekiyor.
Böylece tstanbul Büyükşehir Beledi-
ye Başkanlığı için oy kullanabilecek seç-
men sayısı 1 milyon dolayında artabi-
lecek. 1999 seçiminde 6 milyon 174 bin
olan istanbul seçmeninden 5 milyon 537
bini büyükşehir için de oy kullanabi-
liyordu. Kasun 2002'de ise tstanbul 'un
genel seçmen sayısı 7 milyon 419 bı-
ne yükseldi. Daha önce "mücaviralan-
da" bulunup şimdi büyükşehir sının-
na katılması planlanan bölgelerde ''va-
roş" alanlannın yoğunluğu da dikkat
çekiyor.
Ankara'da Esenboğa, Temelli, Hasa-
noğlan, Elmadağ, Pursaklar, Bağlum,
Çubuk, Saray belediyeleri büyükşehi-
re katılacak. Adana'da Incirlik'in ya-
nı sıra 16 belde ve 40 köyün büyükşe-
hir sınırlanna gireceği hesaplanıyor.
16 büyükşehir belediyesinin sının da
yeni hesaplamayla çizilecek.
Komisyona bilgi veren îçişleri Ba-
kanı Aksu, mücavir alan içinde yer
alan ve büyükşehirle ilişkilendirilme-
yen bölgelerle ilgili sorunlann eski ya-
sada dikkate alınmadığını belirtti. Ak-
su, bu aynmın imarbütünlüğünüvebü-
yük kent yapısını bozduğunu söyledi.
Komisyona gelen Adana Belediye
Başkanı Aytaç Durak, Ankara Beledi-
ye Başkanı Mefih Gökçek, Gaziantep
Belediye Başkanı Celal Doğan öneri-
nin seçimden önce yasalaşması için
milletvekillerinden destek istedi.
CHP Kocaeli Millervekili Sefe Sir-
men kent planlaması, imar bütünlüğü
açısından gerekli olduğunu ifade ede-
rek önerivi destekledi.
Danışma Kurulu Başkanı Kaboğlu'na 'haber verilmeden' yönetmeliğin değiştirilmesi tartışma yarattı
Iıısaıılıaklankuruhında kavga• Insan Haklan Danışma Kurulu Başkanı
Prof. Kaboğlu, kendisine sorulmadan
yönetmeliğin değiştirildiğini belirterek
Başbakanlık Insan Haklan Başkanı Bıçak'a
tepki gösterdi. Kaboğlu, istenmemesi
durumunda istifa edeceğini söyledi.
İLHAN TAŞO
ANKARA - Insan haklan alanındaki ihlalleri
izleyen ve eksiklikleri gidermek için çahşan
insan haklan kurulunun tepesinde "yönetmefik"
kavgası yaşandı. Başbakanlık tnsan Haklan
Başkanı Vahit Bıçak'ın "devleti meşgul etmekk"
suçladığı İnsan Haklan Danışma Kurulu
Başkanı Prof. Dr. tbrahim Kaboğlu,
istenmemesi durumunda istifa edeceğini
söyledi. Bıçak'ın, Kaboğlu'nun "usulsüz''
harcamalar iddiasını soruşturduğu öğrenilirken
kurulda bardağı taşıran son damla, kurul
yönetmeliğinin "habersizce" değiştirildiği
iddiası oldu. Insan Haklan Danışma Kurulu'nun
olağanüstü toplantısında, İnsan Haklan Başkanı
Bıçak ile İnsan Haklan Danışma Kurulu
Başkanı Kaboğlu arasında tartışma sert
tartışmalar yaşandı. Bıçak'ın harcamalar
nedeniyle suçladığı Kaboğlu, Istanbul'dan geliş-
gidişleri sırasındaki 60-70 milyon civanndaki
taksi harcamalannı sorun ettiğini söyledi.
Kaboğlu'nun "gerekirse öderim" dediği
belirtilen harcamalarla ilgili Bıçak'ın inceleme
yaptığı bildirildi.Kaboğlu, Bıçak'ın daha
önce yanştıklan seçimi kaybetmiş olmanın
"•hıncını" göstermeye başladığını belirterek
"Kendisi yasa tanınıama biciminde görevini
^pmamaya başladı. Bardağı taşıran son
damla yönermeokte yapüan değişiklik oldu.
Buna dur demek zorunda kaldım" dedi.
Kaboğlu'na tam destek
Bıçak hakkında çeşitli iddıalarda bulunduğu
Kaboğlu kurula seslenerek bunun yasaya aykın
olmadığını, bunlann kendisinin kaçınlması için
yapıldığını söyledi. îstifasını isteyip
istemediğini sorduğu kuruldan çıkârak,
oylamanın yapıhnasını isteyen Kaboğlu'na tam
destek çıktı. Kaboğlu, kendisine sorulmadan
kurul yönetmeliğinin değiştirildiğini söylerken
Bıçak bunun doğnı olmadığını savundu. Bıçak,
iddialanyla ilgili inceleme yaptıracağını
aktardı.Kamuoyunda muhafazakâr yapısıyla
bilinen Hukukçular Derneği, Hukuki
Araştırmalar Derneği, Birlik Vakii, Kanal
7 televizyonunda yayımlanan programın
yapuncılannın kurduğu Deniz Feneri Derneği,
Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı ile Türkiye
Yazarlar Birliği kurula üye yapıldı.
opbuıbya
TBMM Başkanı
Büknt Annç,
Cumhurbaşkanbğı
Başdanışmaıu
NeahiÇakar,Ege
Ordu Komutanı
HurşitTolonUe
çok savida Türk
ve yabancı
temsilci katıidı.
(Fotoğraf: AA) .
NATO'nun geleceği tartışıldı
GÜRSUKUNT
ANTALYA- 13. Uluslararası
Güverdik ve Işbirliği Konferan-
sı Antarya'dabaşladı. NATO'nun
geçirdiği değişiklik ve NATO-
Transatlantik üişkilerindeki ye-
ni durumun değerlendirildiği top-
lantıda, Avrupa Atlantik bölge-
sindeki genel güvenlik durumu
ve bu durumun NATO'nun ge-
leceği üzerindeki etkileri tartı-
şıldı.
Belek Gloria Golf Otel'de ya-
püan toplantıya 24 ülkenin tem-
silcileri katıidı.
TBMM Başkanı BülentAnnç
toplantıda yaptığı konuşmada,
NATO'nun öncelikli konulann-
dan uluslararası terör ve diğer
tehditlerin, tüm müttefıklerle bir-
likte Türkiye'yi de ciddi biçim-
de etkilediğini söyledi. Annç,
tstanbul'daki terörist saldınnın
da bu gerçeğin son ve acı örne-
ği olduğunu belirterek "Bu sal-
dınlar üzerine ittifakm ortaya
kpyduğu dayuntşma memnunhct-
le karşdanmışOr" diye konuştu.
Toplantıda, Genelkurmay Baş-
kanı Orgeneral HilmiÖzkök'ün
mesajını ileten Plan Prensipler
Başkanı HavaKorgeneral Aydo-
ğan Babaoğiu. yeni güvenlik teh-
ditlennin ortaya çıktığını belir-
terek, NATO'nun devam eden
bir değişim sürecinde olduğunu
açıkladı. Müttefık ülkelerin bü-
yük kısmının savımma harcama-
lannın ekonomiye yönelttiğini,
ancak Türkiye'nin yeni dünya
düzeni içinde cephe ülke duru-
muna geldiği için harcamalannı
savunmaya ayırdığını söyledi.
Belediye başkan adaylarının ortak sözlerinin yer aldığı bildirge yayımlandı
CHP seçîm için düğmeye bastı
ANTCAR\(CumhuriyetBüroaı)-CHP'li be-
lediye başkan adaylan, yönetim, hizmet ve
kaynak konulannda halka söz verecek. Aday-
lar, u
OğrencUeritarikatyuvalannanitthtaçbı-
rakmamak için çaba harca>"acağına ve ortaça-
ğın iane devletine geri dönüşe prim vermeye-
ceğme" ilişkin yemın edecek.
CHP Genel SekreterYardımcısı OğuzOj'an,
CHP'de düzenlediği basın toplantısında, ge-
çen hafta sonu 400 belediye başkam, 81 il
başkanı ve CHP'li yetkililerin katılımıyla ya-
püantoplantıda,yerel seçimlere ilişkin "CHP
Söz Veriyor" başlıklı metnin oybirliğiyle ka-
bul edüdığim bildirdi. Oyan, "CHP. yerel se-
çim çahşmalanna ilişkin düğmeve basnuşür"
diye konuştu. Oyan, diğer sol partiler ile itti-
fak yapılıp yapılmayacagı sorusuna karşılık,
"CHP. bir ittifakçahşmasıiçinde değiL Ancak
sohın önder partisi olarak diğer sol partilerin,
CHP'nin hem adaylannın desteklenmesi hem
de ortakaday çıkarma gibi birtakun talepleri
varsa, bunlann CHP çansı içinde olabileceği
mesajını bir kere daha buradan iletmek iste-
riz" diye konuştu.
BüYültersen lcln temas sürüvor
Öte yandan kulislerde Eskişehir Büyükşe-
hir Belediye Başkanı Yümaz Bü>"ükerşen'in
CHP'yekatüacağı iddialan dile gehrildi. Bü-
yükerşen'in başka adaylann da çıkması halin-
de "solda oylarm bölüneceği'' endişesini taşı-
dığı bu sorunun çözülmesi halinde önümüz-
deki günlerde CHP'ye katılabüeceği öğrenildi.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyetcom.tr
1933yılındaAlmanya'nın Beriin'de-
ki Parlamento (Reichstag) binasının
yakılması, Almanya'nın kaderinin de-
ğişmesinde önemli bir dönüm nokta-
sı olmuştu. 0 zaman bu yangını çıkar-
dığı gerekçesiyle komünistlertutuklan-
mış veyargılanmışlardı. Komünist En-
temasyonal'in Genel Sekreterterinclen
Georgi Dimitrov da bu yangını çıka-
ranlardan birisi olduğu gerekçesiyle
tutuklandı. Dimitrov'un Alman mah-
kemelerindeki savunması komünistle-
rin ve Hitler faşizmine karşı mücade-
le edenlerin tarihinde önemli bir yer tu-
tar. Dimitrov'un bu ünlü savunması
daha sonra önemli bir tarihsel belge
olarakyayımlandı ve bütün dillere çev-
rildi.
Berlin'de Goethe Enstitüsü'nün da-
vetlisi olarak öncekı gün Alman Par-
lamentosu'nu (Reichstag) ziyaret et-
tik. Bu bina, 1933 yangını ve ardından
Ikinci Dünya Savaşı nedeniyle bir da-
ha parlamento binası olarak kullanıla-
mamıştı. 1933 bir dönüm noktasıydı,
çünkü o yıl yangın olayını da gerekçe
gösteren Nazıler iktidara egemen ol-
Alman Reichstag'mı Kim Yakmıştı?
dular. Almanya faşizmle bir karaba-
san içine girerken, dünyanın başına da
birfelaketçökmüştü.
Iki Almanya'nın birieşmesinin ardın-
dan, Beriin yeniden başkent oldu. Ber-
lin başkent olunca, Reichstag da ye-
niden pariamento binası olarak gün-
deme geldi. önceki gün Reichstag'ın
kapısından girdiğimizde bütün bu ta-
rıh bir anda karşımıza çıkıverdi. örne-
ğin 1933-1945 yıllan arasında Hitler dö-
neminde faşizme karşı çıkan yüz ka-
dar millervekili öldürülmüştü. Kapının
girişinde bu milletvekillerinin anısına bir
kitap hazırlanmış ve konmuştu. Yok edi-
len milletvekilleri fotoğrafları ve yaşam
öyküleriyie anılıyordu.
Reichstag, 1884 yılında ınşa edil-
meye başlandığında binada mimari
olarak şeffaflık esas alınmıştı. Güne-
şin tepeden ve arkadan toplantı salo-
nunayansıtılmasınaçalışılmıştı. 1991
yılında restorasyon başladığında bu
mantık yeniden gündeme alınmıştı.
Almanlar, bu binayı Almanya'dayüzyir-
mi yıl önce demokrasi geleneğinin
başladığına bir örnek olarak göriiyor-
lardı. Restorasyon sırasında binanın
kubbesi yeniden yapılmış ve ışıklan-
dırma için özel bir şeffaflık sağlanmış-
tı.
Bizi gezdiren rehbere Reichstag'ı
kimin yaktığını sorduk. 70 yıl önceki bu
kundaklamanın hâlâ tam anlamıyla
aydınlanamadığını söyledi. Ancak, Hit-
ler'in sağ kolu Göring'in bu kundak-
lamayı örgütlediğini sandıklarını be-
lirtti. Çünkü Reichstag'ın altındaki tü-
nellerin bu tür bir kundaklama için kul-
lanılmış olacağı inancında bulunduk-
lannı sözlerine ekledi. Sonuç olarak
Reichstag'ın kimin yaktığı hâlâ aydın-
lanamamıştı. Ancak kesin olan birşey
varsa o da bu kundaklamayı komünist-
lerin yapmadığıydı. Bedelini iseen ağır
şekilde komünistler ödemişti.
•••
Almanya'daki bir haftalık gezimizin
hedefi, Islam- Hıristiyan diyaloğu çer-
çevesinde Almanya'da yapılanlar ko-
nusunda bilgi sahibi olmak. Dışişleri Ba-
kanlığı'nda Türkiye, Kıbns ve Malta
uzmanı bayan Gudrun Sraga, Alman-
ya'daki Türklere ilişkin ilginç bilgiler
verdi. Almanya'da Türkiye'den gelen
56.000 işyeri sahibi oluşmuştu. Bun-
lar yanlarında 300.000 insan çalıştın-
yorlardı. Türkiye'den gelenler arasın-
da 24.000 üniversite öğrencisi vardı.
Bunlardan 18.000'i Almanya'da doğup
büyümüştü. Ortaöğretımde ise 500.000
öğrenci eğitim gorüyordu. Bu arada 2.5
mityon Türkiyelinin 565.000' i Alman
vatandaşı olmuşlardı.
Bu rakamlar, Almanya'daki Türki-
yelilerin giderektoplum içinde daha et-
kili olmaya başladıklannı gösteriyordu.
özellikle Alman yurttaşı sayısının art-
ması Türklerin Alman seçimlerinde gi-
derek bir ağıriık oluşturabileceklerini
gözler önüne seriyor.
Alman Dışişleri Bakanlığı, Aiman si-
yasetinde Türkiye'nin AB üyeliği ko-
nusunda bölündüğünü, sağcılann ke-
sinlikle üyeliğe karşı olduklarını söyle-
di. Sosyalistler ve Yeşiller Türkiye'nin
üyeliğinegörüldüğü kadanylageçmi-
şe göre daha fazla destek veriyorlar-
dı. Görüşmelerimiz sırasında konuş-
tuğumuz önemli konulardan birisi de
Almanya'da başörtüsü sorunuydu. Fe-
deral Alman îçişleri Bakanlığı yetkilisi
Joachim Henkel, başörtüsü konu-
sunda aynntılı bilgiler verdi. Almanya
Anayasa Mahkemesi, başörtüsü so-
rununu eyaletlerin belirlemesine bı-
rakmıştı. Ancak bir noktayı vurguladı:
Devlet memuru ve öğretmenlerin ba-
şörtüsü ile resmi kurumlarda görevle-
rini yapıp yapamayacağı konusunda
bir kesin karanmız yok. Ancak genel
eğilim, başörtüsünün dini bir simge
olduğu, bu nedenle devlet dairelerin-
de bu simgenin kullanılamayacağı yö-
nünde.
Başörtüsü konusunun Türkiye'den
Almanya'ya sıçradığı gibi bir izlenim
edindiğimi söyleyebilirim. Izlenimleri-
mi sürdüreceğim.