07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
30ARALIK2003SALI CUMHURİYET SAYFA INCELEME AHU\KARANIYOR TURHAN SELÇUK DUKUST TABÎATLî ÎSTANBÜL El Kaide'ye yön veren Selefîlik, Suudilerin mezhebi Vahhabiliğin de kökenini oluşturuyor Bağtıazfağm kleolojfeiMEHMET FARAÇ Önce El Kaide sonra da bu örgütün Türkıye hücresinin Istanbul'daki in- tihar eylemlenyle gundeme gelen Se- lefı-Vahhabi ideolojisini Islamcı ör- gütlerin bir bölümü referans alıyor. Suudi Arabistan Krallığı, Selefilerin devamı olarak tanımlanan Vahhabıli- ği resmi mezhep olarak benımsiyor. Bu ülke, Türkıye'de özellıkle Antal- ya, Ankara, Kayseri, Konya ve Gazı- antep'teörgütlenen 'cihadaşaması'n- daki "Seteffler" adlı şeriatçı gruba pa- rasal kaynak sağlamakla suçlanıyor. Selefilik en kısa anlatımıyla Islam dünyasının tarihteki köktendinci ana akımlanndan biri olarak nıteleniyor. îlk kurucusu Alunet Bin Hanbel olan, tbn Teymiyye'nin yenı fikirler ekle- diği ve 14. yüzyılda güçlenen Selefi- liği, dünya Müslümanlanrun yüzde 12'sibenimsiyor. Muhallfler: Mezhepslzllk akımı Isim köken olarak 'selerten geli- yor. Ideolojisı ise Müslümanlann ilk nesli olan Sahabelere dönüşü içeri- yor. Ideolojinin temelındekı tez Ku- ran'a, dahası ilk kaynaklara dayan- mayı öngörüyor. Bu düşüncede, Ku- ran ve sünnet dışındaki kaynaklara sert eleştiriler yöneltiliyor. Dini literatürdeki Selefilik, Islamın çıkış noktasındaki bilgiler, ayet ve ha- dislerdeki ifadelerin net anlatımını kabul eden ehli sünnet topluluğu ola- rak da geçiyor. Muhalifler, Selefiliği mezhepsiz- lik akımı olarak tanımlıyor. Günü- müzde Islam dünyasındaki çatışma biraz da buradan kaynaklanıyor. Selefîler sadece kendilerinin izle- diği çizginin Kuran yolu olduğuna inanıyor. Bu düşüncenin mimarlan ve destekçileri akıl ve bilimle ilgili yo- rumlara kesinlikle karşı çıkıyor. Gü- nümüzde kimi radikal dinci örgütle- rin dayanak aldığı bu ideoloji, son de- rece bağnaz bir düşünce yapısını ba- nndınyor. Terörün küreselleşmesl îdeolojinin destekçileri yüzyıllar boyunca her türlü modernleşmeyi din- den sapma olarak yorumlayarak kar- şı çıkıyor. Bu düşünce yapısından bes- lenen gruplar, ideolojiyi tüm dünya- ya yaymak için şıddeti kullanmaktan kaçınmıyor. Terörün küreselleşmesi biraz da El Kaide'ye yön veren Sele- •/'slam dünyasının tarihteki köktendinci ana akımlanndan biri olarak nitelenen Selefilik'in temel tetiKuran 'a, dahası ilk kaynaklara dayantyor... Yüzyıllar boyunca her türlü modernleşmeyi dinden sapma olarakyorumlayan düşünce yapısından beslenen gruplar, ideolojiyi tüm dünyayayaymak için şiddeti kullanmaktan kaçınmıyor. Terörün küreselleşmesi biraz da El Kaide'yeyön veren Selefdiğin, vatan, mület, toprak gibi kavramlanyok saymasvndan kaynaklanıyor. Türkıye'de, özellikleAntafya, Ankara, Kayseri, Konya ve Gaziantep'te örgütlenen "Selefiler" grubunun mali kaynağı olarak Suudi Arabistan gösterüiyor. Türkiye Cumhuriyeti rejimini "tagut" (despot) olarakgören grup, ülkeyi, "darül harp" diye niteliyor. Örgüt üyeleri, devletten maaş alan imamın ardında namaz hknamayacağını savunuyor, Diyanet'in Müslümanlan temsil etmediğini düşünüyor, mezar zjyaretleri ve din bilginlerine bağulığı küfiir sayıyor. filiğin, vatan, millet, toprak gibi kav- ramlan yok saymasından kaynaklanı- yor. Selefiler dört hak mezhepi kabuJ etmedikleri için dini yanlış yorumla- makla suçlanıyor. Selefiler ise mez- hepleri kabul edenleri günah işlemek- le suçluyor. VahhabHer Selefilik akımı Suudi Arabistan'da etkin olan ve resmi mezhep olarak kabul edilen Vahhabiliğin de dinsel kö- kenini oluşturuyor. Bu ülkede yaşayan topluluk "Vahhabi" ya da «Vehhabi- ye" olarak niteleniyor. Mezhep, adı- nı kurucusu, Muhammet bin Abdül- vahhabdan alıyor.(1703-1792.) Vahhabi mezhebinde Kuran ve sün- net dışında dinsel ve hukuksal kaynak kabul edilmiyor, diğer mezheplerce be- nimsenen akılcı yöntemler geçersiz sayıhyor. Osmanlı döneminde Hilafet nedeniyle Vahhabi hareketiyle sert çatışmalar yaşandığı tarihte geçiyor. Islamcı örgütlerin Mısırlı teorisyen- lerinden SeyyidKutup'un, Ibn Teymi- ye ve onun güçlendırdiği Selefılikten önemli ölçüde etkilendiği biliniyor. Selefi-Vahhabbi düşüncesi, Afganis- tan'daki bağnaz uygulamalanyla terör estiren Tah'ban ve ABD'deki 11 Ey- lül saldınlanrun miman Suudi köken- li Usame Bin Ladin'üı örgütü El Ka- ide'run hareket noktasını da oluşturu- yor. Türkiye'de egemen olangeleneksel Islam anlayışının dokusuna uymayan bu düşünce sisteminin, Anadolu'ya 1960'h yıllarda tercüme eserler ve Suudi Arabistan ile Mısır gibi ülke- lerde ilahiyat eğitimi almış kişiler ara- cılığıyla girdiği tahmin ediliyor. Pakistan ve Afganistan'daki kamp- larda eğıtim alan binlerce Türk ise El Kaide'nin yönlendirmesiyle bu ideolo- jiyi Türkiye'ye taşıyor. Istanbul'da 15-20 Kasım'da intihar saldınlan ger- çekleştiren hücreler de bu kaynaktan besleniyor. ı ı Selefiler" örgütü Selefiliği isim olarak benımseyen dinci gruplar da Türkiye'nın çeşitlı kentlerinde son beş yıldır yapılanma- ya çalışıyor. Gaziantep'te 29 Ekım 2001'de gerçekleştirilen operasyon- da yakalanan 14 Selefi'nin Afganis- tan'da savaşa katıldığı anlaşılıyor. Antalya'nın Akseki ilçesinin Yar- puzlu köyünde yakalanan Selefilerin Türkiye sorumlusu Ebu Said El Yar- puzi kod adlı Mehmet Bakıoğhı ce- zaevinde bulunuyor. 2000 yılının or- talannda Ankara 2 No'lu DGM'de "Laik deviet düzenini yıkmak için si- lahh örgüt kurmak. izinsiz patiayıcı 2002yıimda Kayseri'de "Selefüer" adlı şeriatçı gruba üye olduğu iddia edilen 23 kişi gözahma ahndi. Elebaşlannın TacetünZ. olduğu öğrenilen sanıklann ev ve işyerierinde yapılan aramalarda çok sayıda örgütsel doküman ele geçirildi. (CUMHURİYET ARŞÎVÎ) ve bomba ünal etmek" gerekçesiyle, 4 yıl ile 15 yıl arasında hapis cezala- nna mahkûm edilen 5 kışi arasında üst düzey yetkih MehmetEmin Akin dik- kat çekiyor. Mahkeme Başkanı Meb- met Turgut Okyay'ın o dönemde Akin'e, Suudi Arabistan Krallığı'nm örgüte gönderdiği paranın makbuzu- nu sorarak, "Üç kunış için ntemleke- ti saüyorsunuz" demesi unutulmuyor. Darül harp Selefiler Türkiye Cumhuriyeti re- jimini "tagut" (despot) olarak görü- yor. Ülkeyi, "darül harp" (Islam ka- nunlanna göre yönetilmeyen) diye ni- teliyor. örgüt üyeleri, devletten ma- aş alan imamın ardında namaz kılına- mayacağını savunuyor, Diyanet'in Müslümanlan temsil etmediğini dü- şünüyor, mezar ziyaretleri ve din bil- ginlerine bağlılığı küfür sayıyor. ENTERNET /MEHMET SUCU mehmet(a cumhuriyet.com.tr Avrupa Birliği Komisyonu tarafın- dan hazırlanan ve 30 Ocak 2003 ta- rihinde parlamentonun onayına su- nulan "Korsanlık ve taklit ürûnlerle mücadele etme ve fikri haklann ko- runması için etkin yasal düzenle- meler" konulu "Enforcement Di- rective" taslağı AB Parlamentosu Hukuk Işleri Komitesi'nde görüşül- dü. Fikri hakların etkin korunmasını sağlayacak önemli değişiklikler ya- pılarak taslağa son hali verildi. Fikri haklann korunması konusun- da dünya genelinde devam eden yasal düzenleme ve uygulama ça- balan, AB'de de devam ediyor. Ha- lihazırda, bu konuda etkin bir yak- laşımın sergilenememesi nedeniyle, Avrupa ülkelerinde ticari amaçla kul- lanılan yazılımın yüzde 35'i korsan. AB adayı ülkelerde ise bu oran yüz- de 70'lere yakın. Üye ülkelerin ya- sal düzenlemelerinin uyumlu hale getirilmesi, resmi makamlararasın- AB'de, Korsanla Mücadele da bilgi değişimi ve işbirliğinin sağ- lanması amacıyla hazırlanan direk- trfîn, öngördüğü hükümler çerçeve- sinde, bazı ülkelerin korsan ve tak- lit ürün cenneti olmasının önüne ge- çilecek. AB direktifinde yer alan önlemler- den bazıları şöyle: - Taklit ürünler üretilmesini sağla- yan makinelerin kullanımının yasak- lanması... - Hak sahiplerinin yanı sıra mes- lek birliği ve ilgili kuruluşlann yasal işlemler başlatabilmesi... - Yargı makamlarına, korsan ve taklit ürün satan kişilerden, bunlan temin ettikleri kaynaklan açıklama- ya zoriama yetkisinin verilmesi. "Milli his ile dil arasındaki bağ çok kuvvetfidir. Dilin mHli ve zengm olması milli hissin inkişafında başlıca müessirdir. Türk dili, dillerin en zengin- lerindendir; yeter ki bu dil şuurla işlensin" (Gazi Mustafa Kemal, 1930), diye başlamış gönderdiği e- postaya Sayın Baykara Dadaşbilge. Mektubunda tabelalardaki, radyo ve televizyonlardaki yabancı sözcük egemenliğine değinen Dadaşbilge şunları yazmış: "Hızla gelişen teknolojiye ayak uydurabilmemiz ve topluma mai edebilmemiz için Ingilizce olan kavramlar ve terimlere Türkçe karşriıkSann bulunması kaçınılmazdır. Kuypuklu a Buna en çok gereksinim duyulan bilgisayaralanındaçokileriadımlar atılmışbr. Bu konuda çalışanlan başta bilim adamlarımız olmak Cızere yürekten kutlamak gerekir. Ben de Türkçe konusunda duyariı biryurttaş olarak kannca karannca bu mücadeleye katkıda bulunmaya çabaJıyorum. örneğin elmek (e-posta, e-mail) adresi verilirken "@'' işaretinin bizJere bir şey ifade etmeyen "et" olarak değil, "kuyruklu a" diye söylenmesini TDK'ye önerdim. TDK bana verdiği yanıtta bu söyleyişi benimsediğini bildirmiştir." - Fikri hak ihlallerine ilişkin yargı karariannın yayımlanması... - Masrafları fikri hakkı ihlal eden kışilere ait olmak üzere, korsan ürün- lerin toplatılması... AB Parlamentosu Hukuk Işleri Ko- mitesi tarafından yapılan en önem- li değişiklikJerden biri de direktifte dü- zenlenen ceza ve tedbirlerin sade- ce ticari amaçla yapılan fikri hak ih- lallerine karşı değil, her türlü fikri hak ihlaüne karşı geçerii olacağının be- lirlenmesi oldu. 2002 yılında dünyada korsan ya- zılım kullanım oranları da şöyle: Almanya yüzde 32... Fransa yüzde 43... Yunanistan yüzde 63... Israil yüzde 37... Mısır yüzde 56... Lübnan yüzde 74... Kuveyt yüzde 73... ABD yüzde 23... Tayvan yüzde 50... Türkiye yüzde 58... DUZ1AZI ORHAN BİRGİT Erdoğan Çook Çalışıyor Milletvekillerinin, yasama görevi dışında başka bir iş yapmamalannı ısraria ileri sürenleri yılgınlığa dü- şürecek bir oluşumun en büyük temsilciliğini Baş- bakan ve AKP Genel Başkanı Erdoğan yapıyor. Erdoğan'ın kartvizitınde bu iki görevinin yanı sı- ra yazılmayan bir üçüncü uğraşı olduğunun altı bu- günlerde öne çıkıyor: "Emniyet Gıda AŞ'nin önemli paydaşlığının ya- nı sıra, holding patronu olmaya doğru hızlı adım- lar atıyor Recep Tayyip Erdoğan." Hürriyet'in Ankara Temsilci Yardımcısı Şükrü Kü- çükşahin, dün Erdoğan'ın Başbakan olmasından sonra, Emniyet Gıda'nın satış cirosundaki kâr pat- lamasına gönderme yapıyordu. 2000 yılında 73 mil- yar lira zarar eden Emniyet Gıda, bütün şirketlerin çöktüğü 2001 yılında, o zararla biriikte yılı 726 mil- yar lirayla kapatmış. Bir yıl sonraki kân ise 876 mil- yar lira olmuş. Bu tatlı kânn Erdoğan'ın ticaretteki hırsını kam- çıladığı, yeni bir şirketin kuruluşunda da yer alma- sıyla anlaşılıyor. Daha çok Cola Turca'nın dağıtımı- nı omuzlayan Yenidoğan Dağıtım Şirketi'nde, Tay- yip Bey, kardeşi Mustafa Erdoğan ve eniştesi Zi- ya Ülgen ile biriikte yüzde 30'luk bir payın sahibi görünüyoriar. Bir kez daha anlatmıştım. Ismet Inönü'nün 1938 öncesindeki Başbakan- lık yıllannda, kardeşi Rıza Temelli, Zonguldakta Fran- sızlaria biriikte maden işletmeciliğine soyunmuştur. Rıza Be/in bu uğraşından Ankara'ya "pis kokular'tn gelmesi üzerine Ismet Inönü, kardeşine gönderdi- ği haberi kamuoyuna da açıklar ve kendisinden bu tür ışlen bırakmasını ıster. Aslında, soyadı yasasının kabul edıldiği o yıllar- da, geniş bir aile yapısına sahip olan Başbakan'a 'Inönü' soyadı verilirken, annesi dahil ailenin öteki bireylerinin 'Temelli' soyadını almaian da özel biran- lam taşımalıdır. Bir soyağacından gelen daha sonraki kuşaklann, elbette aralarından politikaya adım atanlar olduğu ve o adımlann sahiplerinin daha yukan merdiven- lerin basamaklarını tırmandığı zaman, öteki aile bi- reyleriyle her türlü ilişkilerıni kestiği gibi bir varsa- yım geçerii değildir. Ama, başta Türkiye'nin bugünkü Başbakanı ol- mak üzere herkes şunu kabul etmelidir. Ya ticaret ve ışadamlığı; ya da politikada belirii bir mevki sahipliği. CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, dün TBMM Başkanlığı'na verdiği bir soru önergesi ile Erdo- ğan'a "siyasi etikle bağdaşmayan, haksız rekabet yaratmaktan öte, nüfuz suiistimali yoluyla kamu görevinin veyetkisinin kötüye kullanılması anlamı- na gelen bu ticari ilişkiye bir an önce son vermek gerekip gerekmediğini" sormuş. Erdoğan'ın yanrbnın "gerekmiyor" olacağından kuş- ku duyanınız var mı? Tam aksine, bir tek şirketle yetinmenin anlamı ol- madığını, dostu Beriusconi'nin uygulamalanndan öğrendikleriyle iyi bildiği anlaşılan Erdoğan, Emni- yet Gıda'nın yanı sıra şimdi soyadını da çağnştıran bir ikinci şirket ile pazarda boy gösteriyor. Yenido- ğan şirketi ile holdingleşmeye doğru güvenli adım- lar atmış oluyor. Atilla Kart'ın, Başbakan'a yönelttiği soruda, bu uygulamalann Rekabetin Korunması Hakkındaki Ya- sa'nın 4 ve 6. maddelerinde değinilen Hakim Duru- mun Kötüye Kullanılması açısından da Recep Bey'i rahatsız edip etmediğinin öğrenilme isteği de var. Ayinesi iştir kişinin... Başbakanımızın bu soruyu da "elinin tersiile" "la- fı güzaf" diye tanımladığı sepete atacağından zer- re kadar kuşkum yok. Kendisinin AKP'nin Genişletilmiş ll Başkanları toplantısında önceki gün söylediği Derin Demok- rasi kurma çalışmalarının, bir bakıma ülkenin baş- bakanlannın aynı zamanda işadamlığı kimliği taşı- ma koşullannı da içerdiği böylelikle suyun yüzüne çıkıyor. Birçok kamu kuruluşu, o arada THY de artık Co- la Turka ikramına özel ağıriık vererek Emniyet ve Ye- nidoğan dağıtım şirketlerinin pazar payının arttırıl- ması için üzerlerine düşen görevi yapmaya çalışı- yoriar. O arada sadece o kurumlar değil, Başbakan'ın makam otomobili de bu şirketler için -elbette fah- ri- tanıtım görevi yapmak için bagajını Ülker Gı- da'nın ürünleri ile dolduruyor. Korumalar, bu ürün- leri otomobilin çevresinı saran çocuklara dağıtıyor. Gazeteler ve televızyonlar, önce devlet işinden bu- nalmış Başbakan'ın bu ürün tanıtımında özel görev yüklenerek bir tür meditasyon yaptğını gösteren poz- lannı yayımlıyoriar. öytelikle Erdoğan'ın şirketlerin- ce dağıtılan ürünler, bilinçattlannda yerleştiriliyor. Sayın Başbakan, 2004 yılına "İş bilenin, kılıç ku- şananın" atasözüne uyum sağlayarak adım atıyor. Bu adımları atarken, Başbakan'ın bu ciro ve kâr patlaması yapan şirketlerinde çalışanların ücret or- talamaları, sendikalı olup olmadıkları ve toplusöz- leşme yapıp yapmadıkları hakkında da bilgi akta- ran bir hayır sahibi çıkarsa, yapacağı açıklamalara bu köşede yer vermek isterim. Faks: 0212- 677 07 62 [email protected] Türkülerle yaşayan, türköleri yajatan Ruhi Su'nun 27. albümü Beni Ağlatırsan YoJuna Ağlat Ada Müzik'ten çıktı... BENİAÖLMTRSAN Y01UNA AĞIAT Daha önce yayınlanmamış 10 türkü iik kez bu albümde... Sıdıka Su Öğrencı pasomu kaybettim. Hükümsüzdür. BURHANETTtN YÜKSEL DÜLGER
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle