28 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 30 ARALIK 2003 SALI OLAYLARVE GORUŞLER EVET/HAYIR OKTAY AKBAL Bir Gün Bakacağız ki... ''Yaşayaşa, gor temaşa" derdı annem Her şe- yı gordum sanıyordum Şu altmış yıllık yazarlıkta çok ılgınç olaylar yaşadım, çok ılgınç ınsanlar ta- nıdım, çok çırkın gerçeklerie karşılaştım Bu kada- rı da olmaz, denılecek şeyler' Ihanetler doneklık- \er çırkınlıkler, ayıplar, rezaletler, utaç vencı durum- lar Ama boylesı, evet boylesı kırk yıl duşunsern ak- lıma gelmezdı Bır ulkenın Dışışlerı Bakanı yargı- ya çıkmaktan korksun1 Bır ulkenın Içışlen Bakanı da aynı korkuyu yaşasın1 Yalnız onlar da değıl, mıl- letvekılı arkadaşlan da dokunulmazlık zırhına bu- rünup yargıdan kaçsın1 Refah Partısı Genel Başkanı, devletın, partı ça- lışmalan ıçın verdığı tnlyonlan oraya buraya harca- mış, sahte belgelerie kanrtlamaya çalışmış Tek ba- şına değıl, partının ust yeriennde olan arkadaşla- nyla bıriıkte Bu sahtecılık ortaya çıkmış, mahke- meter, derken Yargıtay, sonuçta partı lıderı ve ar- kadaşlan suçlu bulunmuş üder, mılletvekılı olma- dığı ıçın, seksen yaşında olmasına karşın hapse gır- dı gırecek1 Ama kendısıne aynı sahtecılık ışınde ortak olanlar serbest1 Hem de ulkenın en onemlı ıkı bakanlığının başında1 Bır de hıç sıkılmadan 'yargıya guvenımızyok' de- mezler mfi Kendılennden once ıktıdar başındakı- len Yuce Dıvan a gonderıyorlar bır de1 Hanı yar- gıya guvenınız yoktu Başkalanna gelınce yargı gu- venılır, sıze gelınce değıl1 Arada bır Meclıs goruşmelennı ızlerım öğutle- nm, sız de kaçırmayın Ne lyı oldu da Meclıs TV'sı kuruldu1 Kım kımdır, kım nedır, ne değıldır apaçık ızlıyoruz Kımı zaman sıkıntıyla, utançla, gulerek, eğ- lenerek, kendımıze, ulkemıze, yargımıza acıyarak Dışışlen Bakanı, kendını savunmak ıstedı1 "Ben yargılansaydım aklanırdım" dedı Ceza davasında başkan dışında otekıler aklanmış, yalnız hukuk da- vası varmış 1 O hukuk davasının konusu ne'' Sah- tecılık değıl mı? Şımdı o yok edılen devlet parası bu kışılerden alınmayacak mfi Kısacası butun bu Refahçılar, Erbakan'lar GüTler Aksu'lar sahtecı- lık suçunu ışlememışler mı 9 Dokunulmaz oldukla- n ıçın cezaalmıyorlar' Değışen bırşey varmı' 7 Sah- tecılık yaptıklan ortada değıl mı'' Bır bakan boyle bır suçlamanın altında görev yapabılır mı'' Yapa- bılıyorsa ona artık kım ınanır? Kım onun sozlenne, kararianna, davranışlanna guvenır? Yalnız bu da değıl 1 Dışışlerı Bakanı Gul Bey'ın turbanlı eşı tutmuş Avrupa Insan Haklan Mahke- mesı'ne başvurmuş' Unıversıteye turban taktığı ıçın gırememış, ugraşmış, dıdınmış, mılletvekılı eşı- nı de yanına alarak fakultenın kapısına dayanmış, ama olmamış 1 Bu kez AİHM'ye başvurmuş Turkı- ye Cumhunyetı Devletı'nı dava etmış Ordan karar alacak, Turk Devletı'nı mahkûm ettırecek 1 Mahkemeye Turkıye adına savunma yapan dev- let gorevlısı, "Turban bırpolıtıka aracıdır" demış Ama davacı hanımın eşı, TC'nın Dışışlen Bakanı Gul Bey, emır vermış, o savunmayı hemen gen çektır- mış, "Bızım kanımız öyle değıl" dıye buyurarak 1 Bır de Mıllı Eğıtım Bakanı var, ne yapıp edıp la- ıklık anlayışını ortadan kaldınmak uğraşında 1 Ne kadar Cumhunyetçı, Ataturkçu gorevlı varsa ora- ya buraya dağıtmış, musteşarolarakda yanına, "La- ıklık değıl, bıze Islam gerekır" dıye nutuklar atan bınnı almış Tam kadro-tıalınde sınsı sınsı, derken açık açık, laık Cumhunyetı temelınden yıkmaya ça- lışacaklar 1 - — Butun bunlar hepımızın gozlen onunde oluyor Fethullah efendı ne demıştı ">4ce/e etmeyın, bu ışleryavaş yavaş olur, önce yennızı sağlama alın, sonra ılerlemeye bakın, bır sıçrayın durun, sonra bırdaha sıçrayın" Şenat devletıne adım adım, son- ra koşa koşa' Bu ulkenın sağlam guçlen, zınde, aydın, uyanık, bılınçlı ınsanlan bu yolun nereye gıttığını, bızlen ne- reye surukledığını ne zaman gorecek 1 Bır gun ba- kacağız kı, bambaşka bır dunyadayız, bınlerce yıl oncekı ılkel bırtoplumun ınsanlanyız O unlu tıyat- ro oyunundakı gıbı, toplum olarak gergedanlaşmı- şız, bırbınmızı tanıyamaz, kışılığımızden kopuk ro- botlar halıne gelmışız 1 6BB. KURUL DUYURUSU Turkıye Genel Hızmetler Işçılerı Sendıkası (GENEL-İŞ) 13 Olağan Genel Kurulu, aşağıdakı gundemı goruşmek uzere 17-18 Ocak 2004 ta- rıh ve saat 10 00-17 00 arasında Ivedık Cad Yenımahalle/Ankara adresındekı Yenımahalle Beledıye Sarayı Toplantı Salonu'nda toplana- caktır Çoğunluk sağlanamaması durumunda 2 toplantı 31 Ocak - 01 Şubat 2004 tarıhınde aynı yer, saat ve gundem ıle toplanacaktır Delegelere ve ılgılılere duyurulur DİSK/GENEL-İŞ SENDİKASI GENEL YÖNETİM KURULU GUNDEM: 1) Yoklama ve açılış, 2) Genel kurul Başkanlık Kurulunun oluşturulması, 3) Saygı duruşu 4) Genel Başkan'ın açış konuşması 5) Konuklann tanrtımı ve konuşmalan, 6) Komısyonların seçımı a) Tuzuk değışıklığı komısyonu, b) Karariar komısyonu, c) Hesap ınceleme ve butçe komısyonu, 7) Genel Yonetım, Genel Denetım ve Genel Dısıphn Kurulu raportarının okunması ve goruşulmesı 8) Genel Yonetım, Genel Denetım ve Genel Dısıphn Kurullannın aklanması, 9) Komısyon karar tasanlannın goruşulmesı ve karara bağlanması, 10)Seçımler a) Genel başkan seçımı b) Genel yonetım kurulu asıl ve yedek uyelen seçımı c) Genel denetım kurulu asıl ve yedek uyelen seçımı d) Genel dısıphn kurulu asıl ve yedek uyelen seçımı e) Konfederasyon genel kurulu asıl ve yedek delegelen seçımı 11) Dılek onenler ve kapanış BİTIİS ASÜYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Dosya No 2003 147 Dunışma Gunu 27 01 2004 Duruşma Saatı 10 30 Bıtlıs \lerkez Y umurtatepe Kovtı Harebe Han meıkımde ka- m kuzevı Sıddık \.eman ın e\ı dogusu De\let Hastanesı bına ın^aatı \e arsası gune\ı kuru dere \e dağlık. arazı batısı ıse dağ lık arazı ıle çe\nh vaklaşık 12000 donum arazı hakkında dava cısı Nuremn \ eman da\alısı Yumurtatepe Kovu tuzelkışılığı \e Malıve Hazmesı olan davada yukanda \en \e sınırlan belırtılen ta^ınmaz uzennde bır hak ıddıa edenlenn ıtırazlannı bıldırmesı \e goreslı mahkemede da\a açma hususunun bıldınlmesı ılanen tebfığolunur 09 !2 2O(B Basın 64116 Yazgı Duvarı... Yazgıyla baş edebılmek çabası ıçıne gırmek tum aydın ınsanlann sorunsalı olmuştur Doğal olarak ıstencenın yengısı behrlı koşullara bağhdır Aydınlık bır kafanın yazgının tuzaklan karşısındakı tavn, kendıne olan ozguvenden oturu bambaşka seyrederken karanlık kafalann daha ılk ağızda yazgınnı egemenlığıne sıcak bakmalan ve yazgıya boyun eğmelen soz konusudur Pnof. Dr. Necdet ÂDÂBAG DTCF Dekonı • nsanlann yaşamlannda kımı aşamalar I ya da kımı yaşanmışlıklar rastlantılara bağlı olabılır Dahası, bu rastlantılar tumuyle ınsan yaşamını değıştırebılır Beklemedığı bır anda karşısına çıkan ıyı ya da kotu bır rastlantı olumlu ya da olumsuz yaşamını altust edebılır Oyle ınsanlar vardır kı yaşamlarını tumuyle rastlantılar ustune kurmuşlardır Bu olay kendı oz ıstencesıne bağlı olabıleceğı gıbı ıstencesının dışında da gelışebılır Rastlantısal başınagelenlerkotu de olsa kabullenmek zorunda kalabılır, ıyı de olsa lyı olmasını herkes ıster Yaşam çızgısı rastlantılara dayalı olsa da renklılığın ya da varsılhğın hıç kımseye zaran olmaz dıye duşunuyorum Yoksa Musluman toplumlar daha çok mu rastlantısal yaşıyorlar0 Islam felsefesınde u Bir lokma bir hırka" duşuncesı ınsanlan yeterlılık anlayışına mı ıtmıştır9 Başka toplumlara gore daha fazla çoğalmalan yıne bu rastlantısal yaşamın sonucu mudur9 Kendılennı yazgının cıh esıne terk etmelen yoksa ıçınde yaşadıklan toplumsal koşullara mı dayahdır9 Istenceyle yazgının çatışması ınsan yaşamının her donemınde karşılaşılan bır olgudur Yazgıyla baş edebılmek çabası ıçıne gırmek tum aydın ınsanlann sorunsalı olmuştur Doğal olarak ıstencenın yengısı behrlı koşullara bağlıdır Aydınlık bır kafanın yazgının tuzaklan karşısındakı tavn, kendıne olan ozguvenden oturu bambaşka seyrederken karanlık kafalann daha ılk ağızda yazgının egemenlığıne sıcak bakmalan ve yazgıya boyun eğmelen soz konusudur Yazgıya tutsak olmak cehaletın ışıdır Avdmlanma doğal olarak kendiBğinden geien bir evre değUdır. Toplumsal koşulsuzluklar ne kadar cehalet ve ardından yazgıcılık getınrse, toplum ıçındekı ekınsel devınım ve bılgı bınkımı o denlı yazgıya karşı durmanın yollannı gostenr Sanıyorum Batı toplumlannın yazgıya karşı koymak ıçın kullandıklan sılahlar daha etkın boyuttadır En ınançhlannın bıle en azından kolay kolay pes etmemek ıçın kendılenne ozgu kışısel guvenlen ve kamusal guvencelen vardır dıye duşunuyorum Bu konuda ekınsel devınım ve bılgı dağarcıgı kadar ınsanın almış olduğu aılesel ve toplumsal terbıye ve eğıtım de o denlı belırleyıcıdır Koca \lachiavelti,yazgı'nın ınsan yaşamı ustundekı ışlevı konusunda yazgıya yuzde ellı gıbı bır şans tanır Yazgıyı (ya da şansı) akarsuya benzehr Sel olup aktığında onunde hıçbır şey duramaz der Ancak onlemlı ınsanlar buna karşı durmasıru bılır, çunku zamanında bent yapmıştır, onune engel koymuştur Bu satırlan her okuyuşumda, manzaralı olsun dıye herhalde, dere yataklanna ev vapan yurttaşlanmı duşunurum Yazgıyı başka bır açıdan kadına benzetır ve bugunku deyımıyle "maço" erkeklerden hoşlandığını yazar Ortaçağdan yenıçağa, bır başka deyışle, karanlıktan ışığa uzanan yollarda yehşen Machıavellı'nuı yazgıya yuzde ellı şans tanıması doğaldır Oysa Leopardi, "An Doğa Ahhh (Belkı Ah Felek Ah sozu daha doğru) /Neden bir 7amanlarverdığin sozu/sonradan tutmuyor? Neden kendi/çocuklanm boylesine aldatryorsun" derken sankı ben sana gostennm demek ıstemektedır Sen bıze sonlu bır dunya değer gordun, ama ben sana seçenek olsun dıye kendıme sonsuz bır dunya yarartım Leopardı kurnaz mı yoksa 9 Aydınlanmacı aklı ve romantık duyarlılığıyla aklı one çıkardığı da bır gerçek Aydınlanmayı yaşadığı ortada Bılınmezlıklere karşı gardını almıştır Sonlu sonsuz eytışımınde sonluya seçenek olarak sonsuzu koyarken elındekı malzeme ımgelem dunyasıdır Daha yığıt ve daha gozu pek Leopardı, doğaya (yazgıya) karşı ınsanlan bırleşmeye çağınr (Katırtırnağı) Carducci'ye gore onun bu çağnsı sosyalist bir çağn'dır Eğer Leopardı yazgıya karşı koymak ıçın ımgelem dunyasını kullanıyorsa, yazgının da başvurduğu malzeme vardır Ya da kullandığı malzemeler ıçınde ınsan da vardır tyılıkte, kotulukte ınsanlan karşı karşıya getırmış olması bır oyun olabılır mı9 Ya da kendı payına bu oyundan çıkanlmış bır eğlence9 Manzoni. Nışanlılar adh yapıtında Renzo ve Lucia nın don Rodrigo ıle aynı yer \ e aynı zamanda yaşamış olmalannı rastlantıya bağlamıştır Aynı zaman ve aynı yerde yaşamamış olsalardı karşı karşıya gelemeye- cekler ve don Rodrigo, Renzo ve Lucia'nın yazgısı ustunde soz sahıbı olamayacaktı Ve belkı de boylesı bır başyapıt gun ışığına kavuşamayacaktı Burada Leopardı'nın tersıne, ınsanla ınsanın değıl, ınsana karşı ınsanla, yazgıyı yonlendıren (Machıavellı'ye kulak venrsek, en azından yuzde ellı oranında) Tann nın dayanışması soz konusudur Tann'nın yardımıyla mutluluğu arayan bu ıkı gence karşın, kendı çıkannı kollamak ıçuı Tann aşkını one surerek ınsanlan zora sokan ınsanlar da vardır Bu ınsanlar, ınsanın babası da olabılır Tıpkı rahıbe Gertrude'nın (Monzalı Rahıbe) babası gıbı Gertrude, zorba babasının baskısı sonucu manastıra kapatılmıştır Başını ortmemek ve rahıbe olarak tum yaşamını manastırda geçırmemek ıçın yazgıya karşı verdığı savaşım sonuçsuz kalmıştır Çunku "Bizim taühsiz kızcağızın geleceği daha annesinin karnındayken değişmez biçimde belırienmışn. İş, yalnızca rahip mı yoksa rahıbe mı olacagına karar verilmesine kalmıştı; karar için çocuğun nzası değfl, dunyaya gehnesi yeterlh di" dıyor Manzonı Gertrude nın yazgı duv an "ustü kınk cam parçalanyla" doluydu Sankı butun sılahlan ehnden alınmış ve yazgıya boyun eğmek zorunda bırakılmıştı Oysa Gertrude olumsuzluğu yakalayarak yazgıya çalım atmayı bılmıştı Sankamış Faciasının 89. Yılı Sankamış'ta Enver'ın karşısında savunma yapan Çar Ordusu generah Maslovski "Böyiesine kahraman ve özverili bir Türk askeriyle savaşmakla gurur duydum" dıyecek kadar gerçekçıydı ADLI AYTERfmeA/; Oğretım Gorevlısı Halkbılımcı -S- stanbul'da ılk kann yağdığı I bugunlerde, çocukluğumun J_ geçhğı Sankamış'ı anımsıyo- rum Bu mev sımde Soğanlı dağ- lannın doruklanna sıs çöker, ha- valar soğur, tum goçmen kuşlar kaybolur, yeşıl çam ormanlan kış uykusuna hazırlanırdı Dereler donar, kar yorganı tabıahn ustu- ne beyazlığını sererdı Yollarka- panır, değırmencı Molakan Droş'un uç ath zankasından baş- ka yoldan geçenlere rastlanmaz- dı Yenıgazıkoyünunkahvesın- de yığışan koyun yaşlılan sıgara- lannı tûttururken Karakış (aralık) kara gıder, Zemhen (ocak) kuru gıder, Gucük (şubat) azdır, mart yaz- dır dıyerek kendılennı tesellı ederlerdı Bırbaşkasıbunaceva- ben Martta merek (ot, saman kılen), Abrelde (nısan) yan gerek, Mayısta da on beşbağ ot gerek dıyerek alh ay muddetle kar altın- da ulaşımdan ve ıletışımden yok- sun yaşanacağını, tedbınn gerek- h olduğunu vurguluyordu. Doğa- nın acımasız gerçeklen karşısın- da asla metanetını kaybetmeyen bu koyluler fılozof bılgılı anf ın- sanlardı Eksı 25/30 derece soğuklarda yaşar o yorennı ınsanı O orta- mın şartlannı bılmeyen yabancı- lar bır suru sakatlıklara neden olurlar Tıpkı 1914 kış aylannda Enver Paşa'nın yaptığı sakarlık- lar gıbı' - Butun uyanlara rağmen laf dınlemeyen Enver ıle bacanağı Hafiz Hakkı paşalar, on gun zar- finda bu kar ve buz cehennemın- de 120 bın askenmızı kaybetmış, III Ordu'yu tamamen tuketmış- lerdı EnverPaşa,Ruslannehn- den Sankamış v e Kars'ı kurtara- cağım dıve Allahuekber ve Soğan- lı dağlannda 90 bın askenn duş- mana tek bır kurşun atmadan açık arazıde donarak obnesınden so- rumlu bu- komutandır Koyu bu" Alman hayranıdır (Germanofıl) Aralannda Kâzım Orbay'ın da bulunduğu bu- keşıf kolu dolaşır- ken Yenıgazı koyunun Dağıstan goçmenı yerhlen, "Asken sakın burayavunnayıa Kimseyi sağÇH kartamazsmız'' dıyerek uyarmış- lar Ama Enver Paşa, koylulenn bu uyanlannı dınlememış v e bıl- dığını okumaya devam etmış 1 Mo- lakan komlannda -Kurt Dere- sı'nde- Hızar Boğazı'nda Enver Paşa'ya yol gostererek kılavuzluk eden dedem \Iaksut Kıhç ıle bu- yuk amcam Tahir Yargıç v e obur yaşhlardan dınledığun uıanılmaz olaylar, hayatım boyunca aklun- dan çıkmamış, benı dev amh meş- guletmışn Sankamış dramı hak- kında araştırmalara ortaokul sıra- lanndayken başlamıştım Enay- nntılı bügıler Enver'uı Kurmay Başkanı Kur Yrb Koprululu Şe- rif Bey ın "Sankamış HarekâtT adh esennde bulunuyor Şenf Bey bu knabında şöyle dıyor "Enver cahiktir. Enver, hasta- hkhbirhav-alethırshbirşöhretde- üsidir. (Enver bir haris-i şöhret, bir mariz-i hav-aldir.) Her şev, ama her şey, hatta ülkenin hayaü bile Enver'in gozunde bir hiçtir. Her şeyi yönetunı alona almava. her- kesiküçuk gormeye mahkûm bir yaratıhştadır. -Başkomutanbk makamma ge- çince. işin buyukluk ve genişüği onun dar kafasının kavrama çem- beriniçattatü,.,Sağasotasakfarma- ya ve tum maivet komutanlannı korkakhkla suçlamaya yoneltti. Sankamış faciasında gerçekten eyiemhaKndev-akalandL Kendin- den uzak tutmak için işi valancı- hğa, aldatmaya ve ifriraya doktu. Enver bir ihnial ve isyan âşığHtar. Neredebirihrilalbelirrİsihisset- se Enver sonsuz bir istekle oraya koşar. orgüt kurar. tumenler ya- raür ve günun binnde bir gece hücumuyla tumunu bir uçuruma atar, kaçar, kurtulur ve yine Ber- tin'deki eniştesinin evine gelip pu- suv-a yatar!_ tşte biam için en teh- BkeB zaman o zamandır. Çunku Enver o zaman el altmdan çahşır. hafîyeler oluşturur, rutbekr sa- çar_ Tum istediği bizi bir kez da- ha pençesine geçirmek, bir kere- cik daha mahvetmektir. - Biz tum miBet, vanhş varabt- nuş bir adamın arkasında kurtu- hış aradığmuz için feleğin dediği guneduştuk— TürkOrdusu cahil bir komuta- nın hırsıvla Allahuekber ve So- ğanlı doruklarmda kara kışın ti- pishle Rusun guDesıve kurşunuv- la uğraşa cebeDeşe tumuyk mah- voldu da tek bir er art çevirmedL Sankamış'ta hiç panik olma- nuşü." - Bu buyuk cınayetın tek yara- tıcısı v e tek sorumlusu Env er Pa- şa'dır Dıvınıkkoyundenesıredıl- mek uzere ıken kılavuz Mehmet Yargıç'uı (Avcı Dayı) sayesuıde kaçarak kurtulup Bardız'a gelen Enver, ŞenfBev'ın tabınvle "Bil- gisiznk ve inatçıhğuun hıyanetten beslenen dik kafasıyla on beş gun içinde şu karh dağjara ve buyük onnanlara gomduğü 90 bin baht- SE vatan eviadmı çiğneyerek yal- nız başına, dişlerinden kaniı sal- yalar akan bir ydgın canavar gibi kaçarken hain, ıirkek ve sinsi ta- vuianyla defolup gittL Harbiye Nazın ve Başkumandan Vekfli Enver, kızakla Sıvas'a doğru ka- çan bir hain, Türklukveinsanhk erdemJerinden soyunmuş,Atanan tmparatoru'nun ucretiyamağı, ai- ksme layık ofanayan kanb katil ve uğursuz bir bernU" Kur BşkYrb Şenf Koprululu "Soğanh dağJan vana devrflir, askerin ustune Opı &av nılur. nice analann bağn kavrulur, ağbuna kısmetse geürim ana, canım kur- ban olsun aziz vatana_" 89 yıl once bugunlerde cere- yan eden Sankamış facıasını ve 90 bın Mehmetçığe mezar olan Sa- nkamış'ı 70 mılyonun kaçta ka- çı bıhr 9 Bılenlenn ne kadan bu cınaye- te kulak asmış ve ılgüenmışnf 9 Ye- nı kuşağa bu cınayet neden öğre- tılmez9 Hâlâ Enver Paşa'yı kah- raman olarak gostermeye çalışa- rak Turkıstan'dan getınlen ke- mıklennın Humyet Şehıtlığı'ne dev let törenıyle gomulmesının anlamı nedır 9 Mubarek şehıtlere hakaret etmek mı 9 "Şeker de bir tuz da birL" Vatan uğrunda can v eren de bu-, 90 bın Mehmetçığuı katılı de bu-' Tanhte gorulmemış, duyulma- mış bır boyutta zayıat Donarak v e tıpıde boğularak olenler 80 bın askerdı Dahası ellenayaklanko- pan, kesılenler Çılduânlar, delı- renler ve bıtler tarafuıdan kernı- nlerek tıfusten olenler 12 bın kı- şıydı 10 Kolordu'yu Allahuek- ber Dağlan'nda Mauser tufekle- nyle 'inarşmarş" koşturarakbu- zullar arasına gomen Hafiz Hak- kı Paşa da tıfusten olenler arasın- daydı Dunya savaş tanhınde böyle bu- hezımet kaydedılme- mıştı Çerkezkoy'deYağbasan'da, Molakan komlannda, Dıvınık'te, Yenıgazı'de, Selun'de, Başkoy, Beykoy v e Allahuekber'de 40,60, 80,150,250,800,1200,2000 b - şılık yûzlerce şehıt mezan vardır Mezar olduklan da bellı değıldır Nebu-kıtabenebırışaret' Meç- hul asker1 Sankamış'ta Enver'uı karşısın- da savunma yapan Çar Ordusu generah Maslovski "Boylesine kahramanve ozverfli bir Türkas- keriyle savaşmakla gurur duy- dum" dıyecek kadar gerçekçıy- dı 90buışehıdımızemartayın- da başlayıp hazıran ayma kadar mezarlar hazırlatan General Mas- lov skı, salgnı hastalıklan onle- mek ıçın bır araya toplatıp ıstıfha- hndekı cesetlen kıreç üe kapata- rak etrafına taş duvarlar ordur- muş, pek çoğunu hazırlarağı ka- nallara koydurup ılaçlatarak gom- durmuştu Sankamış koylennuı butun Turk ahalısı seferber ol- muş, bu gorevde aylarca çalış- mıştı Enver ıpohpohlayarakSanka- mış'a kadar suren kurmaylan Al- man generallen Bronsart v e Fel- deman da Enver ıle bırlıkte kaç- mış ve gıderayak Hafiz Hakkı'ya - Tous a perdu sauf l'honne- ur 1 (Onurlan dışında her şey kay- boldu) dıyecek kadar kustahtüar Tıpkı bugunku Verheugen gıbı PENCERE ANKARA 6. AİLE MAHKEMESİ'NDEN EsasNo 2003/315 Karar No 2003/356 Karar Tanhı 12 112003 Davacı Fatıh Kılıçhan vekılı tarafından davalı Serpıl Kılıçhan hakkında açılan boşanma davasının mahkememızde yapılan açık yargılaması sonunda, Davanın kabulune, Ankara ılı, Balâ ılçesı Şentepe Mahallesı Cılt 2, Hane 5 Bsn 42'de nufusa kayıtlı Remzı ve Yuksel'den olma 1955 dogumlu Fatıh Musa Kıhçkan ıle aynı yerde nufusa kayıtlı Osman ve Mevlude'den olma 1968 doğıımlu Serpıl Kılıçhan'ın TMK'nun 166/son maddesı gereğınce boşanmalanna, muşterek çocuk Remzı Ahmet Kılıçhan'ın velayetının davacı babaya verilmesine Davalı anne ıle kışısel ılışkı tesısıne ışbu karann adresı tesbıt edıleme- yen davahya ılanen tebhğıne karar venlmekle Karann gazetede yayın tanhınden ıtıbaren 7 gun sonra davalıya teblığ edılmış sayılacağı ve teblıg tanhınden ıtıbaren 15 gun sonra kesınleşeceğı ılanen teblıg olunur 17 12 2003 Basuı 64111 Kadının Yüzündeki Kırışıklık... Kadınlar aamasızdır; geçen gun Nımet çok onem- lı bır şey soyleyecekmış gıbı Zuhal'e eğılıp fısılda- dı - Geçen gun sokakta Dûrdane'ye rastladım, çok bozulmuş - Kendısıne söyledın mı?. - Soylemez olur muyum, ah Dürdanecığım de- dım, ne olmuş sana? - Ne dedı? - Toparlanm, dedı - Hıh, topaharmış, bangımıztopariayabûdıkkP • "Asmalı Mescıt- 74 "te Fîkret Adil bır Fransız ge- zısınden soz açar, uzun yıllardan ben Pans'te ya- şayan bır dostu yazann onune duşer, gezmeye başlarlar, Maksım'e gıderier Fıkret Adıl anlatıyor "Burası Pans'ın eskı bahanndan bırıdır Içen gı- rerken arkadaşım kapıda duran 'chasseur'un elı- nı sıktı Kendısıyle çok samımı konuşmaya başla- dı ( ) Içen gırdıkten sonra tezgâha gıttık, arkada- şım oradakı adama, bır deftere, ısmını yazdırdı - Yarınkı Longchams koşullan ıçın bahse gır- dım Kazanma umudu çok Barcıya dönerek - öyle değıl mı? ( ) Burada hoş bır şey oldu Arkadaşım barcıya bır kenarda oturan kadınlan gostererek - Azızım, dedı, buraya yırmı senedır gelınm, bı- lıyorsun, eskıden guzel kadınlar vardı, halbukı şım- dı? Barcı gülümsedı, zekı bırbakışla cevap verdı - Hakkınız var beyım, ama, bu kadınlar yıne ay- nı kadınlar " • Pekı, barda oturan kadınlar yırmı yıl oncekı ka- dınlar mıydı'? Hem evet, hem hayır Çunku bır ınsan hem yırmı yıl oncekı ınsandır, hem de yırmı yıl oncekı ınsan olamaz Geçenlerde bır magazın gazetesınde -şımdı bu- tun gazeteler magazın gazetesı oldular ya- bır Ye- şılçam 'yön'unun eskı ve yenı fotoğraflannı gor- dum, bır zamanlann unlu ve yakışıklı sınema yıldı- zı ne dıyordu - Aynaya bakamıyorum Demek kı yaşlanmak yaJnız kadınlann değıl, er- keklenn de derdı Pekı, bu dert nasıl çozulur"? Insan, yaşamının kısa bır gençlık suresıne odak- lanıp sonra butun hayatı boyunca ah ıle vah mı ede- cek? llkellık değıl mı bıP Kışının ömrü bır bütun değıl mı? • "Estetık" bayağı guzellık duygusundan başka bırşeydır, zarafetı ıçerır, sanatı kapsar, sıradan de- ğer yargılannı aşar, kımı zaman bır kadının goz ke- nanndakı kınşıklıklann guzellığını algılayacak duze- ye ınsanı taşır Insan hayatı butundur, ancak kım- lığın algılanmasında zamanı aşan bır gerçek orta- ya çıkar Kışının, her anını tartabılecek bır butunsel yak- laşımın ortalamasında, gerçek guzellığı anlaşılabı- lır Kımı zaman yuzundekı çızgıler dennleşmış bır ka- dın, gençlığınden çok daha guzel olabılır Kınşıklıklan yok etmek ıçın bunca uğraş, çaba, zahmet, masraf, emek harcayanlann pek hoşuna gıtmeyecek bu tur bır mantık ve yaklaşım, hayatı- nı bu yola vakfetmış olanlan kızdırabılır, ama gu- zellık ıle estetık arasındakı sırlan faş eden bır sa- nat kulturunun ımbığınde damıtılmış felsefeye âşı- na olanlar guzellığı aşan estetığı duyumsayabılır- ler Herkesın bıldığı ozdeyıştır kadın demış kı - Yuzumdekı çızgılen çok sevıyorum, çunkü on- lan çok zor kazandım TEŞEKKUR Sevgılı Babamız, Dedemız, Albayımız, Em Top Kur Alb SÜLEYMAN EKİNCİ'yi 09 12 2003 gunu sonsuzluğa bızlerle bırlıkte uğurlayan, acımızı ve anılanmızı paylaşan, tum yakınlanmız, dostlanmız, hemşenlenmız, ve çalışma arkadaşlanmızla bırlıkte, Sılahı Kuvvetlenmızm vefalı komutanlanna, Cumhunyet Gazetesı emektarlanna, Mımarlar Odası'nın ve ÇYDD'nın genel merkez ve yurt duzeymdekı yonetıcılenne, Tanhı Kentler Bırlığı ve ÇEKUL'un yonetıcı ve mensuplanna, meslektaşlanmıza ve okurlanmıza aılemız, akrabalanmız ve Albayımızı tum sevenler adına teşekkur edıyoruz Oktay Ekinci Olcay Yezdani TEŞEKKUR Onurumuz ve canımız Turkçe öğretmenı FATMA ŞAHlN'ın hastalığmda tedavısını yuruten Sayın Doç Dr SERDAR TURHAL ve çalışma arkadaşlarına or SAADET BÜBER'e, acımızı paylaşan tum dost akraba, yoldaş ve oğrencılenne teşekkur edenz ŞAHİNveKUTUR aılelen
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle