27 Aralık 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SPORCumhuriyet Futbol Başkan Bilgili, Siyah-Beyazlı camianın büyük atılım gerçekleştirdiği görüşünde Gündem artık BeşiktaSABİHAKURTULMUŞ inamik, girişimci, zeki, se- viyeli ve entelektüel... Be- şiktaş'n genç başkanı Serdar Bilgili... Hedeflennin çoğunu gerçekleştirmiş, getirdiği yeni idare sistemi ve doğru seçimleriyle yüz yıl- lık mütevazı çizgisini değiştirmeden Beşiktaş'ı tekrar "yükselen değer" yapmış, ama durmamış... Hedefi; Av- rupa'dan kupayla dönmek. - Sizi Beşiktaş'ın genç ve ba- şanlı başkanı olarak biliyoruz. Ser- dar Bilgili Beşiktaş dışında ne ya- par? SB: Beşiktaş beniım çok fazla zamanımı alıyor. Başka şeylerte uğ- raşmama ftrsat olmuyor. Kızımla da- ha fazla vakit geçirmeye, ona daha fazla zaman ayırmaya çalışıyorum. Spor yapmaya çalışıyorum. Kilomu korumak için fitness yapıyonjm. - Süleyman Seba sizi veliahtı olarak tayin etmemesine karşın kongreyi kazanarak başkan oldu- nuz. Geriye dönüp baktığınızda bu yanş hakkında ne söyleyebilirsiniz? S.B.: Aslında bu konu yanlış bi- liniyor. Ben Süleyman Seba'nın pren- siydim. Beni buraya getiren kişidir ken- disi. Başka hiçbir yöneticinin önünü be- nim kadar açmadı. Benim kadar yet- ki verip güvenmedi. Gerçi 2000'deki seçimlerde bana destek olmadı. Sa- nınm bir kırgınlığı vardı. Ama onun ve- liahtı bendim. - Beşiktaş son beş yılda sizin başkanlığınızda yalnızca sportif alanda değil sosyal alanda da yük- selen değer olmayı başardı. Trans- feıierde futbolcular "önce Beşiktaş" diyor. Bunu nasıl sağladınız? S.B.: 2000 yılında başkan olur- ken önümüzde koyduğumuz hedefler vardı. Bunlann başında da kurumsal- laşarak yapılanma vardı. Bu tama- men bitirildi. Ve ISO 9001 standardı- na ulaşan takım oldu Beşiktaş. Avru- pa'da bile çok az büyük kulübün yö- netildiği gibi, son derece profesyonel bir yöntemle idare ediliyor. Son dö- nemlerde Beşiktaş hep G.Saray ve Fenerbahçe'nin gerisinde kalan, daha pasif, hatta neredeyse 4. kulüp olma yolunda gidiyordu. Gazetelerin 3. ve alatasaray maçından sonra yaptığım açıklamayı son derece doğal buluyorum. Ama Türkiye'de insanlar hatalarını ifade etmeyi bir zaafiyet olarak gördükleri için açıklamamı garip karşıladılar. Ben bir hatamızı dile getirdim. 4. sayfalannda yer almaya başlamış- tı. 100 yıllık çizgisi, yaptığı işlerdeki öncülüğü ve liderliğiyle hem sosyal, hem sportif hem de ıdari olarak birçok açıdan diğer kulüplerin önüne geçe- rek en popüler, en takip edilen kulüp oldu. - Başkanlığınızın ilkyıllannda holding yöneticisi gibi kulüp yöne- tiyor deniiiyordu sizin için. Halbuki getirdiğiniz sistem sayesinde Beşik- taş kurumsallaşma açısından çok büyük ilerleme kaydetti... S.B.: Burayı sıfırdan yeni bir ku- rum haline getirdik. Bugün teknoloji- nin hertürlü olanağını kullanan, Türki- ye'nin büyük şirketlerinin yönetildiği gibi bir altyapıya sahip olan, sadece kaliteli, eğitimli profesyonellerden olu- şan kadroyla yeni bir hiyerarşik düzen kurduk. Bu sistem şimdi Beşiktaş'ı çok iyi idare ediyor. Beşiktaş'a baktı- ğımızda bünyesınde halka açık Futbol Yatınmlan A.Ş. var. Derneğimizin bün- yesinde birçok mülk var. Akatlar ve Ümranıye tesislerimiz, stadımız ve in- şallah önümüzdeki yıl bitireceğimiz Shopping Hall var. Diğer taraftan baktığınızda hiç- bir kulüpte olmayan "BJK TraveT var bizim seyahatlerimizi organize eden. Aynca BJK Sigorta diye bize ve kong- re üyelerimize hizmet veren şirketimiz var. Beşiktaş ciddi bir holding organi- zasyonuna girdi. - Futbolcular birbirleriyle po- lemiğe girerken özellikle son Gala- tasaray maçı sonrası siz dostluk mesajlan vermiş ve tüm Türkiye'nin desteğini almıştınız. Tribün terörü- ne karşı tavnnız devam edecek mi? Amigolannızın küfüriü şarkı beste- lemelerini yasaklayabilir misiniz? S.B.: G.Saray maçı sonrası yap- tığım açıklamayı son derece doğal bu- luyorum. Ama Türkiye'de insanlar ha- talannı ifade etmeyi bir zaafiyet olarak gördükleri için açıklamamı garip kar- şıladılar. Amigolann söyleyecekleri şarkılara ve tezahüratlara müdahale edebilseydik çok memnun olurdum. Ancak onlar bağımsız ve istedikleri gi- bi hareket ediyoriar. Tek çözümü eği- timdir ve yöneticilenn verdiği mesaj- lardır. - Ahmet Dursun olayı sizi üz- müştü. Soyunma odasmda yaşanan bir disiplinsizlik cezası mı, yoksa bi- riken sorunların patlaması mı ? S.B.: Ahmet Dursun olayı ile il- gili maalesef gazetelerde çok değişik yorumculann yazılannı okuyorum. San- ki Ahmet Dursun mağdur, bizler de acımasız, merhametsiz yöneticiler... Ahmet Dursun ve onun gibi oyuncu- lar bugün Türkiye'de milyon dolariar seviyesinde maaş alan profesyoneller. Bunlar çocuk değil, çocuk gibi düşü- nülmesi büyük bir yanlış. Bu kadar pa- ra kazandıkları kuruma ve mesleğe saygı göstermek ve korumak zorun- dad\r. "Çocukturneyapsayeridir" gö- rüşünde olunamaz. Allah yolunu açık etsin Ahmet'in... - Beşiktaş hep sevilen kardeş takım.Bu nasıl oluştu? S.B.: Beşiktaş Türkiye'de her- kesin ya bırinci, ya da ikinci takımıdır. Bunun oluşmasının sebebi de; Beşik- taş'ın 100 yılda oluşturduğu felsefedir. Sportif başanlann yanında Beşiktaş- lılık mütevazılıktır, hakkaniyettir, kimse- ninhakkınıyememektir. Dürüstlüktür, "tırnaklannla" çalışarak, hak ederek kazanmaktır. Herzaman birfikteçalış- tığımız kurumlara, çevreye, kamuoyu- na kavgacı olmayan, uzlaşmacı me- sajlar vermektir. Galatasaray'ın yanlışı bizim doğrumuz oldu K.vadroya Lucescu ve ekibi karar verdi. Biz mali ve idari olarak destek verdik. Sergen bizim için büyük bir şans. Yabancılarımız çok iyi. Beşiktaş'a bu zamana kadar gelen en iyi yabancı futbolcu grubu. - G.Saray'ın gözden çıkardığı Lucescu'yu alarak çok riskili bir kararla başan elde ettiniz. Lucescu'ya nasıl bir ortam sağladınız ki aynı başarıyı gösterdi? S.B.: Idari ve mali yapının sağlam olması, bir teknik direktörün ihtiyacı olan lojistik, stratejik ve enformasyon desteğinin kulüpte hazır olması, profesyonel desteği alabilmesi çok önemli. Beşiktaş bu altyapıyı sağlamış durumda. Herkes gününde parasını alıyor. Çalışma ortamı son derece huzurlu. Gazetede bir-iki haber çıktı diye hocayı uyarmıyor, onun işine kanşmıyoruz. Kamuoyu baskısı altında ezilen bir yönetim yok ve aynı zamanda çok iyi bir kadromuz var. Bence Galatasaray ciddi bir yanlış yaptı. Şu açıdan; takımı şampiyon yapmış, şampiyonlar ligi çeyrek finaline çıkarmış hem de sözleşmesi halen devam eden hocayı bıraktı. Onlann yanlışı bizim doğrumuz oldu. Lucescu'nun kimyası bize çok uygun. Duygusal zekası çok yüksek bir teknik direktör. Hümanist yaklaşımı, mütevazı çizgisi ve hep kazanmaya yönelik, kendi egosunu öne çıkarmayan yönetim anlayışı, üstün futbol bilgisi başannın en büyük etkeni. - Yine aynı şekilde Sergen'i de diğer yöneticilerin karşı çıkmasına rağmen yeniden yuvaya kazandırdınız. Avrupa'nın en iyi kadrolanndan birini oluşturdunuz. Nasıl bir sistem kurdunuz? S.B.: Kadroya Lucescu ve ekibi karar verdi. Biz mali ve idari olarak destek verdik. Sergen bizim için büyük bir şans. Yabancılanmız çok iyi. Beşiktaş'a bu zamana kadar gelen en iyi yabancı futbolcu grubu. Bugünkü başanda onlann da çok önemli katkılan var. Az para ile çok doğru oyuncular aldık, tabii biraz da şans yanımızda oldu. Direkt isimler yerine, doğru yere doğru kişi almaya yönelik çalışma yaptık. Popülist bir strateji uygulamadık. Daha önce bu stratejiyi kullanarak hatalar yapmıştık ama bu sefer bunu tekrarlamadık ve sonucunu da aldık. - Beşiktaş'ın yeni hedeflerini belirlediniz mi? S.B.: önümüzdeki dönem Avrupa'da bir kupa kaldırmayı istiyoruz. Bilgili Avrupa'da bir kupa kazanacaklannı söytedi. (VEYSEL BALKAYA) BÎRYAZAR İR KİTAP Anadolu Yıldızı Eskişehirspor Futbolda 'Anadolu Devrimi'nin başlangıcını ve sporun bir kentte yarattığı değişimi bu kitapta bulacaksınız. ÖZGÜR TOPYILDIZ ÜZSÛK TtlPYIlDIZ Anadolu Yıldtzı Eskişehirspor E skişehirK araştırmacı bir yazar Özgür Topyıl- dız.Yaşadığı kenti anla- maya çalışmış sonra da araştırmış bir yazar. Eskişehir'in geçmişiyle ilgili ça- lışmalannı üç kitap haline getiren 24 yaşındaki araştırmacı yazar, "Anado- lu Yıldızı Eskişehirspor" çalışmasıyia yaptığı işi ne kadar sevdiğinin mesa- jını veriyor. - Sizi, bir şehri ve sporun bu şehirde yarattığı değişimİeri anlat- maya iten nedir? ÖZGÜR TOPYILDIZ:Ben şeh- ri bizler gibi canlı bir organizmaya benzetiyorum. Şehrin kültür ve sana- ta ihtiyacı olduğu gibi spora da gerek- sinimi var ve bunlan gerçekleştirdiği anlar var. Eskişehirspor kitabı 60'lar- da kurulan bir takımın, halkla bütün- leşmesiyle nasıl atağa kalktığtnı anla- tan bir kitap - Eskişehirspor birçok ilke imza atan birtakım. Eskişehir Fut- bol Okulu bunlardan biri... Ö.T.: Doğru birçok ilke sahip. Is- tanbul hegemonyasını, futboldaki o üç büyükler kavramını sarsan ilk takım. ügde üç kez ikinci olarak bunu ba- şarabilmiş bir takım. Aslında Anado- lu'dan yükselen birses. Ismi hala Ana- dolu Devrimi olarak anılıyor. Kurulan futbol okuluyla da eğitime ne kadar önem verdiğini göstermiş bir takım. - 60'lar ve 70'ler döneminde şiddet olaylanna rastlanmazken, 1980'lerden günümüze birçok şid- det olayı var. Bunu nasıl değerlen- diriyorsunuz? Ö.T.: O dönemlerde futbolda şiddet yok, Eskişehirspor'un da şid- detle alakası yok. Dünyanın en büyük orkestra şefi ünvanını alan AmigoOr- han datakım takım korosunun başın- da. Daha sonra yoğunlaşan şiddet olaylannın temelinde 80'ler Türkiye- sinde yaşanan olumsuz dönüşüm. Kısa yoldan bir yeriere gelme isteği, köşe kapmacalar ve bu idealler uğ- runa sergilenen ilkesizlikler dönemi yaşanıyor. 2003'ün Fair Play Bilançosu ERDOĞAN ARIPINAR* Türkiye- miz'de "Fair Play" kavramıençokde- mokrasiye benzi- yor. Kullanan çok uygulayan az. As- lında toplumumuz "FairPlay"den, da- ha çok spor olaylarını veya onlar- da geçen davranışlan anlıyor. As- lında tüm dünyada aynen kullanı- lan anglo-sakson kökenli sözcü- ğün özeti "kendinden önce kar- şındakini düşün" diye ifade edile- bilir. Insanoğlunun hayat grafiği milat gibi "SIFIR" la başlar. Yapı- lan yararlı işler, srfırın sağınayazı- lır ve büyür. Soluna yazılanlar ise gittikçe küçülür... 2003 yılı ülkemizde "Fair Play"in sıkça anıldığı fakat spor alanlannda yöneticilerin ve seyir- cilerin çok az uyguladıkları bir ol- gu olarak gelişti. Bunun sonucu olarak da aslan terbiyecilerinin uy- guladıkları sistem: yani ceza ka- nunlanTBMM'yeyollandı. Bu, "Fa- ir Play" adına üzücü bir olaydır. Sporu spor olarak kabul etmeyip, onu başka alanlara çekenlerin se- bep oldukları, devleti yönetenle- rin de yapmak zorunda bırakıldık- ları bir davranıştır. Medya ve yöneticiler! Spor alanlanndakj daha doğ- rusu tribünlerdeki bu şiddet ken- di kendineoluşmadı. Bundaspor basınının eğitimsiz ama kalem sa- hibi bireylerinin, her olayı reyting konusu olarak gören televızyon- ların ve hatta tribünlerdeki anar- şistlere destek veren, spor alan- larına tesadüfen gelmiş yönetici- lerin de büyük payları vardır. Büyük kirlenmelerden sonra; kirlenme devam etmez ise; deniz- ler nasıl kendi kendini temizlerse; tribünleri dolduran kitleler de za- man içinde mutlaka eski özlenen benliğine kavuşacaktır umudunda- yız. 2003 "FairPlay" adına iyi olay- lar da getirdi. CIFP diye anılan "Dünya Fair Play Konseyi"nde ilk defa 3 Türk yer aldı. AIPS adına Togay Bayatlı, Türkiye adına bu satırların yazarı ve FIFA adına Şe- nes Erzik. Bunun yanı sıra Kon- sey 2004'deki ilk yönetim kurulu toplantısını da mayıs ayında ilk defa Türkiye'de yapmaya karar verdi. EFPM kısa adıyla anılan Av- rupa Fair Play Birliği de hem ya- yın organı Play Fair Gazetesinde, hem de Internetteki "www.fairp- layer.com" adresindeki sayfala- nnda, Türkiye'deki "Fair Play" ia- aliyetlerinegeniş yer verdi. 1995'de ilk genel kurulunu yaptığı Istan- bul'da, 2004'ün ilk yönetim kuru- lunu Nisan ayında yapmayı da ka- rarlaştırdı. Erzik, Canaydın,Bilge Dünya Fair Play Konseyi'nde iki Türk spor adamı Dünya ödülü- nü kazandılar. "Davranış" dalın- da Galatasaray Kulübü Başkanı Özhan Canaydın kutlama mek- tubu ile değerlendirilirken, "Top- luma Hizmet Fair Play" tanıtım dalında Karamürsel'deki çalışma- lan ile 1948 Londra Olimpiyat Şam- piyonu Gazanfer Bilge de şeref diploması ile onurlandınldı. Avrupa Fair Play Birliği UE- FA ve FIFA daki Fair Play çalışma- larından dolayı Şenes Erzik'e de büyük ödül verdi. Türkiye Milli Olimpiyat Komitesinin bünyesin- de çalışan Fair Play Konseyi, "Fa- irPlay KarikatürYanşmaları", ulu- sal ve uluslararası sergileri, "Fair Play Sınır Toplantıları" ve tüm ül- kelere örnek insanlarını ve olayla- nnı kamuya tanıtan Sosyal ve Spor- tif Fair Play ödülleri çalışması ile bu zor görevi sürdürüyor. Toplum- larda her konuda çoğunluğu sağ- lamak çok zordur. Ama Fair Play'ı yaşam tarzı kabul etmeye en uygun ülkelerden birisi olan Türkiyemiz'in, (verile- bilse ANTTİ- FAİR PLAYödülünü hak edenlerin kara çabalarına karşı) Fair Play'i en çabuk benimseye- cek ve SIFIRIN sağına artan rak- kamlar yazacak bir toplum görü- nümünde olması bizleri mutlu et- mektedir. Türkiye Fair Play Konseyi Başkanı , Dünya Fair Play Konseyi Üyesi E-Mail: aripinar@superonline.com 31 ARALIK2003 SAYI7
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle