Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
&AYFA CUMHURİYET 29 ARALIK 2003 PAZARTESİ
8
Istanbul
HABERLERIN DEVAMI
TURKIYE
Edime
_Ş 9 Sinop PB 11 Adana
9 Samsun
Kocaelı
PB 10 Mersın B
_S V}_ Trabzon PB 12 Diyartoakır PB
Çanakkaie S 14 Giresun PB 10 Şanlmrfa PB 11
Izrnır PB 15 Ankara
Manısa
Aydın
PB 13 Eskişehır
_7 Mardın
6 Siirt
PB
PB
Denızli
PB 15 Konya 5 Hakkâri
PB 10 Sıvas
Zonguldak PB 10 Antalya
1 Van
B 16 Kars
Yurdun doğu ke-
sımlen ıle Marmara ve
Ege parçalı ve çok Qslo
bulutlu.DoğuAnado- Helsınkı
l d ğ k
DIS MERKEZLER
B -4 Berlın Y 6 Moskova PB
Helsınkı
lunundoğusukarya- S t o c k h o
| m
ğışlı. dığer yerler az
bulutlu geçecek.
K Budapeşte B 7 Aşkabat
Madrıd Y 8 Astana
K
PB -9
B 5 Viyana
BelgradMarmara ıle yurdun ıç Amsterdam Y 6
vedoğukesımlennde Brüksel B 5
yer yer sıs gorulecek. Parıs K 4 Roma
_Y 5 Taşkent
PB 9 Bakû
Sofya PB 7 Bişkek PB -1
Y 15 Tiflis
Hava sıcaklığı tum Bonn
I yurtta bıraz artacak. Münıh
B 5 Atına Y 15 Kahıre PB 19
5 Zürih K 1 Şam PB 11
Açık Parçalı bulutlu B'Jut L k
Çok buİJtlu ı Yağmurtu
w w
Kan, Gok gurültulü
Annan Planı'na rötuşlu 'evet'Baştarafi 1. Sayfada
olan belgeye "Türk tarafının tutu-
nra" başlığı konarak Annan Planı'na
seçenek oluşturacak başka planın ol-
madığı. Annan planı zemininde çözü-
mün olabileceği mesajı verilmesi he-
deflendi. "Tutum belgesinin" ana
hatlan, Annan planıyla karşılaştırma-
lı olarak şöyle:
TOPRAK: Annan Planı 'nda yüzde
29.2 oranında toprağın Türk tarafina
bırakılması öngörülüyordu. Dışişleri
bu oran temel olmak üzere, arazi dü-
zenlemeleri yaparak yüzde 28.7 ile
yüzde 31.8 arasında değişik 15 hari-
ta hazırladı. Bu haritalardan 5'i önce-
likli tartışma konusu olarak öne kon-
du. Bu 5 hantada oran, yüzde 29.22
ile yüzde 29.24 arasında değişiyor. Bu
haritalara göre, 45-53 bin arasında
Kıbns Tiirk'ü yer değiştirmek duru-
munda kalacak. Ana tartışma konusu
olan Güzelyurt'un öncelikli olarak
yansının Türk tarafina kalması hedef-
leniyor. 5 haritadan biri bu yönde çi-
zildi. Kalan 4'ünde ise Güzelyurt'un
tamamı Rumlara bırakıhyor.
Annan Planı'nda 57 binTürk'ün y-
er değiştirmesi öngörülüyordu. Dışiş-
leri buna yakın rakarnı kabul ediyor.
İNGİLİZ ÜSLERİ: Annan Planı,
ada yüzölçümünün yüzde 2.7'sini
oluşturan Ingiliz üslerinın tartışma dı-
şı kalmasını öngörmüştü. Tutum bel-
gesindeki haritalar bu görüş kabul
edılerek hazırlandı. Böylece, Türk ta-
rafina oran aynı kalsa bile miktar oia-
rak daha az toprak düşmesi kabul edi-
ANKARADA, KIBRIS POLİTİKASIİÇİN KARAR HAFTASI
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara, Kıb-
ns'ta çözüm politikasını bu hafta netleştirecek. Başba-
kan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında bugün top-
lanacak Bakanlar Kurulu'nda Kıbns politikası konuşu-
lacak. Erdoğan'a sah günü Dışişleri Bakanlığı tarafin-
dan Kıbns'ta çözüm hazırlıklan konusunda aynntılı bri-
fıng verilecek. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer
başkanlığında hafta içinde yapılması planan zirvede,
Ankara'mn Kıbns politikasının somutlaştınlması bek-
leniyor.KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın katı-
lacağı ayn bir zirve de gündemde.
KKTC'de seçimler sonrasında yeni hükûmeti kurma
görüşmeleri kitlenirken, gözler Ankara'ya çevrildi.
Denktaş, hükûmeti kurma görevini vermeden önce Tür-
kiye'nin stratejisini bekleyeceğini belirtirken, Ankara
yeni Kıbns stratejisini belirlemek üzere bu hafta önem-
li bir dizi toplantı gerçekleştirecek. Kıbns'ta çözüm po-
litikası ilk olarak Bakanlar Kurulu'nun bugünkü toplan-
tısında gündeme gelecek.
Dışişleri Bakanhğı, Annan Planı referans ahnarak ha-
zırlanan Türkiye'nin planı ve çözüm sürecine ilişkin
olarak Erdoğan'a sah günü aynntılı brifıng verecek. Se-
zer başkanlığuıda yapıbnası planlanan Kıbns zirvesinin
hafta sonuna doğru gerçekleştirilmesi planlanıyor. Ge-
nelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Ozkök ile Dışiş-
leri Bakanı Abdullah Gül ün de katılacaklan zirvede,
Kıbns'ta devlet politikasının somutlaştınlması bekleni-
yor. Dışişleri kaynaklan, KKTC'de hükümet kurma gö-
rüşmelerinde yaşanbilecek gelişmelere göre zirvenin
gelecek haftaya da sarkabileceğini belirtiyorlar.
liyor.
KUZEY'E GELECEK RUMLAR:
Annan Planı'nın 'kurucu anlaşma
temel maddeleri' bölümünde yer
alan bu konuda rötuşlar yapıldı. 3.
maddenin 4. paragrafina göre, Türk
tarafina yerleşecek Rum sayısı yılla-
ra göre şöyle planlanmıştı:
7. yılda nüfüsun yüzde 7'si, 10. yıl-
dan itibaren yüzde 14'ü, 15. yılda
yüzde 2l'ı. Tutum belgesinde bu ra-
kamlar sırasıyla, 6, lOve 15'eindiril-
di. Tutum belgesinde, Karpaz Rumla-
n ve 65 yaşını aşan Rumlar da bu ra-
kama dahil edildi.
MÜLKE GERİ DÖNÜŞ: Annan
Planı'nda beledıye ve köylerde mül-
ke geri dönüş oranı yüzde 20, Türk
kurucu devleti genelinde de yüzde 10
öngörülmüştü. Tutum belgesinde
oranlar sırasıyla 10 ve 5'e indirildi.
TÜRK-YUNAN DENGESİ: Tutum
belgesinde, Annan Planı'nda adanın
iki tarafina yerleşmesine izin verile-
cek Türkiye'den gelecek Türkler ile
Yunanistan'an gelecek Yunanlar içın
belirlenen yüzde 5 oranı aynen kabul
ediliyor. Ancak Türkiye'nin deAB'ye
tam üye olmasırun ardından bu oranın
da kaldınlması isteniyor.
Annan Planı'nda 1974'ten sonra
Türkiye'den Kıbns'a gidip yerleşen-
lerin sayısının 45 bin olarak dondurul-
ması öngörülüyor. Tutum belgesinde
bu sayı 50 bine çıkanlıyor. Tüm yurt-
taşlık haklannın AB hukukuna göre
belirlenmesi ilkesine dokunulmuyor.
RUM VEKİLLER: Annan Planı'nın
'AnaBaşlıklar' bölümünün 3. mad-
desinin 3. paragrafinda Kuzey'e yer-
leşen Rumlann, Türk parça devletin-
de milletvekili olması, belediye ve
köy yönetimleri için yapılacak seçim-
lere katılması öngörülüyordu. Tutum
belgesinde milletvekilliğine karşı çı-
kılıyor. Ancak belediye ve köy yöne-
timlerine Rumlann da katılması kabul
ediliyor.
OYLAMA ORANI: Annan Planı'n-
da yer alan anayasanın 5. bölümünün
25. maddesinde özel çoğunluk gerek-
tiren oylamalarda 24 Türk senatörden
asgari lO'unun oy vermesi gerektiği
belirtiliyordu. Tutum belgesinde bu
rakam 13'e çıkanldı.
ORTAK DEVLETİN HUKUKU:
Annan Planı anayasasının 19. mad-
Teskilat için için kaynıyor
Müli Görüş
AKP'leştne
süredndeMETtNGÜR
Köln - Almanya ve Avrupa'da Türkiye kökenli en
güçlü Islamcı kuruluşlardan biri olan, Islam Top-
lumu Milli Görüş (IGMG) bir yol aynmının eşi-
ğinde. Kendi verilerine göre, çeşitli Avrupa ülke-
lerindeki 30 bölgede toplam cami sayılannm 514,
teskilat 1.104, 18.039 idareci, kadın gençlik kol-
lan üyesi 3.857 ve 300 bin Cuma cemaatı. Bu ül-
kelerdeki üye sayüarını ise Milli Görüş Genel
Sekreteri Oğuz Uçüncü 22 Haziran 2OO3'te
Köhı'de yapılan genişletihrüş idareciJer toplanti-
sında yaptığı konuşmada şöyle açıklıyor: "Kaüp-
laşmış bir yanlışlıkla bazı basm organlannda
üye sayımız ısraria 27 bin olarak ifade edil-
mektedir. Işte bu tabloda görüldüğü gibi üye
sayımız 27 bin değil, 87 bindir." ÎGMG için için
kaynıyor; teskilat AKP'leşme sürecine girdi.
AKP'nin kuruluşuyla teşkilatta başlayan Erba-
kancılar, Tayyipçiler arasmdaki çatışmada Tay-
yipçilerin üstünlük sağladığı, tabanın AKP'ye
kaydığı, küçük bir fanatik grubun Erbakan'ı des-
teklemeye devam ettiği belirtiliyor.
Erfaakancılar İle Tayylpçllerln kavgası
Milli Görüş saflannda uzun yülar çeşitü kademe-
lerde görev yaprruş Kuzey Ren Westfalya eyaleti
eski bölge başkanlanndan Fikri Emanet geliş-
meleri şöyle açıklıyor: "Milli Görüş*ün idari
yönetiminde Erbakancılar ve Tayyipçiler ara-
sında kavga var. Erdoğan'ı destekleyenler şun-
lan söylüyorlar: 'Artık hoca yaşlandı, siyaset
yapamaz. Erdoğan bu karargâhta yetişti. Ileride
bu gençler bizi idare edecek bunlara önem vere-
lim, denilmiyor muydu? Şimdi, Erdoğan yetişti
başbakan oldu daha ne uğraşıyorsunuz onunla.
Erbakan gelse ne yapacaktı? Tayyip gelmiş daha
ne istiyorsunuz. Sesinizi çıkarmayın, oturun'.
Genel Başkan Yavuz Çelik Karahan, Erbakan
Hoca'nın girişimlerinj büyük ölçüde onayla-
mryor, kendi inisiyatifi ile buna yapıyor."
199O'lı yılarda Erbakan'ın, Milli Görüş'ü denet-
lemek ve etkinliklere katılmak üzere sık sık Al-
manya'ya geldiği sıralarda onun koruyuculuğunu
yapan ve aynı zamanda Milli Görüş Gençlik Teş-
kilatı başkanı olan, Haziran 2003'te Erbakan'ın
'olur'u ile genel başkanlığa getirilen Karahan'uı,
tabanda Tayyipçilerin güçlü oluşunun da etkisiyle
zaman zaman teskilat içi toplantılarda Erdoğan'ı
savunduğu belirtiliyor. Milli Görüş içinde Erba-
kan, Erdoğan tartışması başlayuıca camilerde si-
yaset üzerine konuşma, tartışma yasaklanıyor.
Cemaat arasındaki tartışmannı önüne geçmek
için Berlin'in Kreuzberg yöresinde bulunan Mev-
lana Camisi'nde televizyonun kapatılmasına ka-
dar gidiliyor. Bir hoca, "Milli Görüş eski Milli
Görüş değil. Artık teskilat açıkça Erbakan'a
sahip çıkamıyor. Çünkü tabamn baskısından
korkuluyor. Erbakan'a verilen hapis cezasına
karşıhk şimdiye kadar Milli Görüş yönericile-
rinden tek bir açıklama bile yapılmadı" diyor.
Urfa'dakonser izdihamıŞanlıurfa'nın \ iranşehir ilçesinde,
Borusan Oda Orkestrası'nın
verdiği konsere halk büyük ilgi
gösterdi. Belediye Kültür ve Sanat
Merkezinin açılışı dola>nsıyla
düzenlenen etkinlikler
kapsamındaki konseri. 400 kişilik
salonda yer bulamayan vatandaşlar
da izlemek isteyince izdiham
yaşandı. İlk kez konser izleyen
\ iranşehirlilcr, dinletinin sonunda
Borusan Oda Orkestrası'nı ayakta
alkışladılar. Konseri, \ iranşehir
Belediye Başkanı Emrullah Cin ile
sivil toplum kuruluşlarının
temsilcileri de izledi. (Fotoğraf: AA)
desinin 8. paragrafinda şu tümce var:
"Anayasada yapılan düzenleme-
lerin hiçbiri AB hukukuna aykırı
olamaz."
Tutum belgesinde bu maddeye rö-
tuş yapıldı ve tümce şöyle oldu:
"Anayasada yapılan düzenlemele-
rin hiçbiri kuruluş anlaşmasının
hükümlerine ve onun yaratacağı
yeni duruma halel getirmeksizin
AB hukukuna aykın olamaz."
Maddeye yapılan bu ekle ileride ya-
pılabilecek herhangi bir değişikJikle
ilk anlaşmamn ruhunun bozulmama-
sı hedeflendi. Ancak tutum belgesinin
pek çok bölümünde AB hukuku kabul
edildi.
TÜRK ASKERİ: Annan Planı'nda,
adadaki Türk askeri varlığının anlaş-
manın yürürlüğe girmesinden 29 ay
sonra 6 bine inmesi öngörülüyor. Tu-
tum belgesi 6 bini kabul ediyor ancak
sürenin 40 aya çıkanlmasını istedi.
Annan Planı'na göre Türkiye'nin
AB'ye tam üye olmasından sonra ada-
daki Türk askeri sayısı sıfirlanacak.
Tutum belgesinde sıfirlama yerine şu
tümce kondu: "Türkiye, AB üyesi
olunca adadaki asker sayısı yeni-
den gözden geçirilecek."
BARIŞ CUCÜNÜN ROLÜ: An-
nan Planı'nda, Bırleşmiş MılletlerBa-
nş Gücü, anlaşmamn uygulanması
için tam yetkili kılımyor. Tutum bel-
gesi bunu kabul ediyor ancak "tam
yetki"nın sonuna şu tümcenin eklen-
mesini öngörüyor:
"BM Banş Gücü, yetkilerini ku-
rucu devletler ve federe hükü-
metle işbirliği halinde kuUanır."
GARANTORLÜK: Annan Planı
anayasasının 6. maddesinin 2. pa-
ragrafinda, ada toprağının askeri
amaçlı kullanılması için Türki-
ye'nin veYunanistan'ın izninin ge-
rekli olmadığı yönünde bir düzen-
leme var. Tutum belgesinde bu izin
geri getiriliyor ve şu madde ekle-
niyor: "Uluslararası askeri ope-
rasyonlarda ada toprağının kul-
lanılmasında Türkiye ve Yuna-
nistan'ın rızası alınır."
Türkiye'nin garantörlüğünü ön-
gören uluslararası anlaşmalann ka-
deri tutum belgesinde de büyük öl-
çüde AB hukukuna bırakıhyor.
ÜÇ ÖZGÜRLÜK'E AB SARTI:
Tutum belgesinde, AB standartla-
n çerçevesindeki üç özgürlük, ser-
best dolaşım, yerleşim ve mülkiyet
edinme konusunda aynntılara gi-
ribneden şöyle bir çerçeve çizili-
yor: "Rumlann Kuzey'de ikinci
ev edinmesi, ekonomik ve sanayi
kuruluşlanna ortak olabilmesi.
tanm ve orman arazisi satın ala-
bilmesi, Türkiye AB'ye tam üye
oluncaya dek kısıtlanmalıdır."
Bu hafta tartışılacak
Dışişleri Bakanlığı'nca dar bir
kadronun hazırladığı "Türk tara-
fının rurumu" belgesinindevletin
üst katlannda tartışmaya açıhnası
bekleniyor. Bu belgenin hazırlıkla-
n 14 Aralık'taki KKTC seçimle-
rindenöncebaşlamıştı. Ancak he-
def seçim sonrasıydı. Seçimlerden
ne sonuç çıkarsa çıksın, Dışişleri
bu hazu-lığın yapılmasını benim-
semişti. Belgeye, "Annan Planı'-
nın dışında a>Ti plan var" hava-
sı verilmemesine özen gösterildi.
Hükümet, Doğu ve Güneydoğu ile ilgili bekletilen projeleri geliştirmeye karar verdi
AB zoruyla 'kalkmma' atağıEBRUTOKTAR
ANKARA - AB'nin 12-13
Aralık'taki Brüksel Zirvesi'nde
Türkiye'deki makroekonomik
dengesizlikler ile Güneydoğu'da-
ki kültürel soruna işaret etmesi-
nin ardından, yıllardır bekletilen
iki proje jet hızıyla raflardan in-
dirildi. "DoğuAnadolu Kalkın-
ma Programı" ve "Güneydoğu
Anadolu Projesi (GAP) Bölge-
sel Kalkınma Programı"nın
etüt çalışmalannı güncelleyen
Devlet Planlama Teşkilatı (DPT),
bu bölgelerdeki kaüanma için ya-
bancı uzman desteği almayı da
karara bağladı. Yabancı uzman-
lann belirlenmesi için DPT tara-
findan ihale açıldı.
AB'nin Brüksel Bildirgesi'nde
Türkiye'deki makroekonomik
dengesizlikler konusunda uyan-
lan Türkiye, yol haritasında deği-
şiklikler yaptı. AB'nin katılım
öncesi fonlanndan da yararlan-
mak isteyen hükümet, Türki-
ye'deki sosyo-ekonomik geliş-
mişliği araştıran DPT raporu çer-
çevesinde hazırlıklara başladı.
DPT, Türkiye"deki illeri, "nü-
fus, kentleşme oranı, hane hal-
kı büyüklüğü. doğurganlık hı-
zı, istihdam, eğitim, sağlık, sa-
nayi, inşaat, kişi başına düşen
gelir, yatırım, kullanılan araç
ve telefon, tüketilen su ve elekt-
rik" göstergelerine göre geliş-
mişlik düzeyleri açısından araş-
tırdı. Araştırma sonucunda, Kara-
deniz, Güneydoğu ve Doğu Ana-
dolu Türkiye'nin en yoksul böl-
geleri olarak belirlendi.
AB'nin katılım öncesi mali
yardımlannı da kaçırmak isteme-
yen hükümet, 2001 yılında çalış-
malan başlatılan GAP Kalkınma
Programı ile Doğu Anadolu Kal-
kınma Programf nı geliştirmeye
karar verdi.
Doğu Anadolu Kalkınma Prog-
ramı, Van, Muş, Bitlis, Hakkari il-
lerinde uygulanacak. Projeye,
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi
destek verirken yabancı uzman-
lardan da danışmanlık düzeyinde
yardım ahnacak. Yabancı uzman-
lann belirlenmesi amacıyla DPT
tarafindan ihale açıldı. 2004 yı-
lında yürürlüğe girecek bu proje,
2006 yılında sonuçlandmlacak.
Program, "tanm ve kırsal kal-
kınma, KOBİ desteği, turizm,
çevre ve sosyal gelişme" olmak
üzere 4 eksenden oluşacak.
AB'nin vereceği 45 milyon Eu-
ro'dan, 7.5 milyon Euro'su prog-
rama destek verecek yabancı ve
yerli danışmanlara ödenecek. 17
milyon Euro tanm ve kırsal kal-
kınma, 8.5 milyon Euro KOBÎ
desteği, 9.5 milyon Euro rurizm
ve çevre. 2.5 milyon Euro sosyal
gelişme projelerine kullanılacak.
Bölgedekı turizmin geliştiril-
mesi için öncelikle "Van Gölü,
Ahlat ve Bitlis "e yatınm yapıla-
cak. Tanm ve hay\
r
ancılığın geliş-
tirilmesi için buradaki çiftçilere
ayni yardımJarda bulunulacak.
Küçük Işietmelere hlbe
GAP Kalkınma Programı ise
Mardin, Batman, Şırnak, Siirt il-
lerinde uygulanacak. AB tarafin-
dan sağlanacak 47 milyon Eu-
ro'nun 24.2 milyon Euro'su kırsal
kalkınma, 7.8 milyon Euro'su gi-
rişimcilerin desteklenmesi, 15
milyon Euro'su ise kültürel mira-
sın geliştirihnesi için kullanıla-
cak. Proje için aynlan 34 milyon
Euro'luk ödenek ise GAP bölge-
sindeki küçük işletme ve işletme-
cilere hibe olarak dağıtılacak.
2006 yılında bitirilecek program
için, sulama dışında kalan yoksul
insanlara yönelik larsal kalkınma
için kredi verilecek.
• •
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
I Baştarafi I. Sayfada
yetiyor. Başbakana, bakanların kimi demeçlerine
bakınca, insan kendi kendine sormadan edemi-
yor:
"Arkadaşlar iktidar mı, muhalefet mi?"
Zira yerine göre hangisi gerekiyorsa onu uy-
guluyoriar. Böylesi az bulunur!
Asgari ücret, Türkiye gibi kayıt dışı ekonomi-
nin, kayıttaki ekonomiyi yakaladığı ülkelerde ay-
nca önemli. Ciddi bir dengenin oturtulması ge-
rekiyor. Aslında, gerçekten yapılması gereken,
tüm kayıt dışını kayda alıp ondan sonra denge
kurmak. Ancak hükümet, işin kolayına kaçıp ka-
yıttakilerie oyun kuruyor.
Başbakan geçen hafta boyunca sokakta baş-
ka, salonda başka konuştu. Mikrofondan mey-
dan okuyor:
"Getirin kardeşim şu asgari ücreti... Komisyon
bitirsin şu çalışmayı. Siz verin 507milyonu... 6te-
sine bakalım..."
Mübarek muhalefet lideri, bir an önce asgari
ücretin belirlenmesini istiyor. Oysa başbakan
olarak madem bu kadar müdahaleden yana, "bi-
zim çalışmamız şu ve işi bu rakamla bitiriyoruz"
diyebilir. Bu hafta asgari ücret Başbakan'ın dile
getirdiği rakamın altında olacak. AKP şunu ya-
yacak:
"Başbakan çok istemişti ama, olmadı!"
Âlem sersem, millet kör; devlet cimri, Başba-
kan bonkör!
Motorlu araç vergilerinde de şu yöntem izlen-
di:
önce çok yüksek rakamlar kondu. Sonra bun-
lar araçlann ağırlığına, gücüne, havasına göre
değiştirildi. Denge bu kez iyice kaydı. Pahalı ara-
badan az, ucuz arabadan çok vergi, haline gel-
di. Çok yükselttikleri rakamlan biraz daha düşür-
düler. örneğin, vergiyi önce 200 milyondan 700
milyona çıkardılar. Sonra 500'e indirdiler. Med-
ya korosunun eşliğinde şunu duyurdular:
Vergilerde indirim!
Poli-turka!
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde (AHİM)
devam etmekte olan türban davasına ilişkin hü-
kümetin tutumu da iç siyasetteki çok yüzlülüğün
dışavurumu... Davalı, Türkiye Cumhuriyeti Dev-
leti. Devleti temsil eden hükümet, davaya veri-
len savunmadan rahatsız.
Pek çok konuda olduğu gibi burada da işin
özeti şu:
Hükümet, devlete karşı!
Dokunulmazlıklar AKP'nin son günlerdeki en
hassas noktası. Her alanda sınırsız demokrasi is-
teyen AKP, dokunulmazhkta, neredeyse sınırsız
ayrıcalık istiyor. Dokunulmazlığın gündeme ge-
liş biçimini de şöyle yorumluyorlar:
Olay siyasidir! Bize çamur atmaya çalışıyorlar...
Baktılar ki bu da kendilerini kurtarmıyor. Şim-
di yeni bir arayış başladı:
Beraatle sonuçlanması kesin olan dosyalarda
dokunulmazlıklar kaldınlacak, ötekilerde kaldırıl-
mayacak!
örneğin, trafik suçlan, seçim döneminde gü-
neş battıktan sonra konuşma yapmak gibi, en
çok para cezasıyla sonuçlanacak suçlarda ve-
killere dokunulacak. ötekiler yine zırha! Bravo,
ben tam demokrasi diye buna derim. Hakkınız-
da ontarca dava var. Siz hangilerinden yargılan-
mak istediğinizi seçip, sadece onlar için yargıç
karşısına çıkıyorsunuz. Bunun adı ham, affeder-
siniz tam demokratik yargılanma hakkı olsa ge-
rek!
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın kendi iş-
lerini ilerletmesi, bu alandaki gelişimimiz açısın-
dan son derece önemli. 60-70 iktidarları sülale-
yi zengin ederdi, sülale devri vardı. 80-90 iktidar-
lan ailelerini zengin ettiler, aile devri vardı...
Şimdi artık bizzat başbakanlann kendileri iş
yapıyorlar! Toplum da yılların getirdiği kriz ve
umut yorgunluğunun altında kaldı, bunlara tep-
ki gösterecek reflekslerini yitirdi.
Erdoğan ve takım arkadaşlannın geliştirip bü-
yüttüğü bu politika biçimine başbakanın iş ya-
şamına da uygun bir ad bulmak gerek:
Poli-turka!
ankcunv» ktv.ttnet.net.tr
SÖYLEŞİ ATTİL^İLHAN
'...Sosyalizm'in IVeferi': Şükran...'
M Baştarafi Arka Sayfada
"...eşyâyı saran her
tebessüm / gördü-
ğüm bir aksisedâdır
ruhûmda / ne coşkun
histir güzelin renge ve-
dâı / saat on ikiden
sonra..." (Istanbul Der-
gisi, 1 Haziran 1946);
ikincisine örnek, çok
daha fazladır, meselâ
çok genç yaşında yazdı-
ğı 'Memleketim' şiirin-
den şu mısralar:
"...coğrafya kitaplann-
da gülen memleketim
/ bir sürü şehirlerini
dolaşıyorum akşamla-
n / kollanm yayla ba-
şaklanndan kuvvetalı-
yor / haykırarak tek-
rariıyorum tüylerimi
ürperten şarkılan / in-
sanlanm bulunuyor
hâfızamda / elinde
orağı, elinde silâhı,
elinde krtabı / ekmek
yetiştirmek için değiş-
tiriyor aziz kadınlar /
göz alabildiğine tarla-
lan / üç deniz arkasın-
da bir toprak var / şiir-
lerimin öz duygusu
memleketim / seni bir
zaman, beni beş ya-
şında tanıyan babam
bekledi / şimdi de ben
bekleyeceğim..." (Is-
tanbul Dergisi, 1 Nisan
1946)
Şükran Kurdakul'un
şiiri ve fikri, Mim Mim'-
ci babasından mevrûs
'Anadolu Ihtilâl'cisi ni-
telikleriyle; bu 'IhtilâJ'in
'Inkılab'a dönüştüğü yıl-
lardan gelen, 'Sosyalist
Sol' rüzgârıyla yuğrul-
muştur; kişiliğinde, her
iki devrimcilik, ödün ver-
mez bir senteze ulaş-
mıştır; sosyal yanı beşe-
ri yanına, beşeri yanı
sosyal yanına denktir;
onu handiyse yarım
asırdır tanıyorum, Sos-
yalist Sol'un yaşadığı
onca fırtınaya, onca
uyuşmazlığa, onca bö-
lünmeye rağmen; çok-
luk, ona göre ben 'Op-
pozitsiya'da (muhale-
fet'te) olduğum halde,
arkadaşlığımız asla bo-
zulmamıştır; ona ilk
günkü kadar güvenirim,
o bana güvenir.
O fakat, ayn bir bahis;
ayrıca konuşulmalı...