Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
29 ARALIK 2003 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde inceleme yapan müfettişleri merkeze çektirdi
DenetlemeyeengelİLHANTAŞCI
ANKARA-Recep Tayyip Er-
doğan'ın Başbakarüık koltuğu-
na oturmasının ardından ilk ic-
raatının, İstanbul Büyükşehir
Belediye başkanlığı dönemini
mercek altına alan müfettişleri
merkeze çekmek olduğu ortaya
çıktı. Mülkiye, polis ve sanayi
başmüfettışlennden oluşan in-
celeme ekibinin merkeze çekil-
mesine herhangi bir gerekçe gös-
terilmedı. Bu kararla, belediye
şirketlerinın katrilyonu aşan iha-
leleri de denetim dışı kalmış ol-
du. Öıaledeki usulsüzlüklere iliş-
kin müfettişlerin edindıği belge
ve bilgilerdeellerindekaldı. Bu
ıhalelerin nasıl denetleneceği ise
belirsizlığiru koruyor.
Kamu Yönetımi Temel Yasa
Tasansı ile tüm teftiş kurullan-
nı kapatmaya hazırlanan Başba-
kan Recep Tayyip Erdoğan'ın
denetim birimlerinden rahatsız-
lığı, büyükşehir belediye baş-
kanlığt dönemine dayanıyor.
Başbakanlık, Içişleri ve Ma-
liye Bakanlığı ile Cumhurbaş-
kanlığı'na, Ocak 2OO2'de Tayyip
Erdoğan'ın belediye başkanlı-
ğını yürüttüğü dönemde verilen
tstanbul Haber Servisi- Başbakan Recep Tay-
yip Erdoğan, beîediye başkanlığı döneminde
ağır ceza mahkemelerinde onlarca yıl ağır hapis
cezası istemiyle "yoisuzluk samğı" olarak yar-
gdanmışü. Erdoğan aleyhine açüanyolsuzluk da-
valan özetle şöyle:
İhale davaSI: Erdoğan aleyhine ihalelerde
yolsuzluk yapıldığı gerekçesiyle Temmuz 2002'de
İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı.
Ağaç yOİSUZİUğU: Türkiye'den ucuz fiyat-
la temini mümkün ağaçlann, Italya'dan birkaç ka-
tı fiyatla ithal edildiği ihalede Erdoğan'ın "gö-
revde yetkisini kötüye kuUandığT tespit edıldı.
Ta$ima yOİSUZİUğU: Taşıma ihalelerinin
Albayraklar'a verildiği olayda Erdoğan, ihaleye
fesat kanşhrmaktan yargılandı.
AKBİL yOİSUZİUğU: Bir numaralı sanığın
Erdoğan olduğu Akbil davasmda veriler siline-
rek trilyonlarca lira hortumlandı.
İGDAŞ yOİSUZİUğU: Belediye şirketi ÎG-
DAŞ'ta, şebeke inşaatlannın fahiş fryatlarîa yan-
daş şirketlere verilmesi gibi nedenlerle Eyûp
Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı.
ISKİ yOİSUZİUğU: 119 ihaleden 114'ûnün
yandaş şirketlerin davet edilmesiyle gizli olarak
yapılması nedeniyle dava açıldı.
MetTO yOİSUZİUğU: Metro ıhalesıru Albay-
raklar'a veren Erdoğan'ın "yetkisinikötüye kul-
landığT tespit edildi.
Çamur yOİSUZİUğU: Haliç'in ıslahında
belediye ile yüklenici firmalar arasında gizli pa-
zarhklar olduğu gerekçesiyle dava açıldı.
ve Sayıştay denetiminden geçen
ihalelerde yolsuzluk yapıldığına
ilişkinihbaryapıldı. Bülent Ece-
vit'inbaşbakanlığındaki 57. hü-
kümet döneminde, ihbar ciddi
bulundu ve harekete geçildi.
Ihalelere yakm izleme
İnceleme yapmak üzere lçiş-
leri Bakanhğı'ndan Mülkiye Baş-
müfettişleri Ozcan Erdoğan, Hu-
lusi Gülşen ve Fazıl Can görev-
lendirildi. Sanayi ve Ticaret Ba-
kanlığı'ndan Başmüfettiş Do-
ğan Atamer ile Polis Başmüfet-
tişi Tahsin Demir inceleme yap-
tı. Müfettişlere, elde edilen bel-
gelerde yardımcı olmak ama-
cıyla değişik denetim kurumla-
nndan destek verildi.
Müfettişler, belediye şirketle-
ri olan Kiptaş, Istaç, Isfald, Halk
Ekmek, İDO AŞ, Ağaç AŞ, Bel-
bim AŞ, Belpet AŞ, Kültür AŞ,
Ulaşım AŞ, Beltur AŞ, Bimtaş
AŞ ile Ikitelli Konutlan başta
olmak üzere belediyenin ihale-
lerini ve bunlan alan şirketleri ya-
kın izlemeye aldı.
Gerekçe bildirilmedi
Ocak 2002'de gelen ihbarla
oluşturulan ekip, AKP'nin ikti-
dara gelmesinin ardından, Er-
doğan'ın başbakanlık koltuğuna
oturmasıyla bırlikte merkeze çe-
kildi. Belediye ihalelerini büyü-
teç altına alan müfetrişlere, "ne-
den görevden el çektirikHği" ko-
nusunda herhangi bir gerekçe
bildirilmemesi de dikkat çekti.
Müfettişlerin incelemeye aldığı
ihalelerin büyük kısnunı Erdo-
ğan'ın belediye başkanhğı döne-
mini kapsıyordu. Erdoğan'ın
başkanlığını yürüttüğü İstanbul
Büyükşehir Belediyesi'nden çok
sayıda ihale alan şirketlerin ba-
şında AKP'ye yakınlığıyla bili-
nen Albayrak grubunun gelme-
side dikkat çekti.
Belgeler elde kaldı
Yaklaşık 1 yıllık çalışma yü-
rüten müfettişler, ihalelerle ilgi-
li çok sayıda belge ve bilgiye
ulaştılar. Elde edilen belgeler
üzerine incelemeyi genişleten
müfettiş ekibi, gelen talimat üze-
rine raporlannı yazamadan mer-
kezlerine geri döndü. Müfettiş-
lerin belediye şirketlerinin ver-
diği ihalelerdeki usulsüzlüklere
ilişkin olarak, kurum ve kuruluş-
lardan edindikleri belgeler ile
aldıklan ifadeler de ellerinde
kaldı. Belediye ihalelerine yöne-
lik inceleme, bu gelişmelerle ge-
rekçesiz olarak durdurulmuş ol-
du. Elde edilen bilgi ve belgeler-
le ilgilı ne ışlem yapılacağı ko-
nusu belirsizliğini koruyor.
'Yolsuzluk düzeni kuruldu'
Başbak
keııtlisiyle
çelişti
• Hakkında açılan davalan
görmezden gelen Erdoğan,
hükümetinin yolsuzluklann
üstesinden geleceğini ileri sürdü.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - tstanbul
belediye başkanlığı döneminde hakkında
birçok yolsuzluk davası açılan Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan yolsuzluktan
yakındı. "Bürokrasiden başlayarak pek
çok alana sirayet eden bir yotsuzluk düzeni
kurulmuşrur" diyen Erdoğan, devletin
yanı sıra işadamlannın da katüımıyla
millet aleyhine "düzenek"
oluşturulduğunu söyledi. Partisinin
genişletilmiş il başkanlan toplantısına
katılan Erdoğan, hakkında açılan çok
sayıda yolsuzluk davasını görmezden
gelen açıklamalarda bulundu. Geçen yıllar
boyunca, adaleti zedeleyen, refahı
halkından esirgeyen ve böylece ülkedeki
güvenlik ortamını bozan bir sistemin
oluşturulduğunu belirten Erdoğan,
"Siyasetin rant kurumu haline dönüştüğü
bu sistemde, bürokrasiden başlayarak pek
çok alana sirayet eden bir yolsuzluk düzeni
kurulmuştur. Bu sadece devletie suurh
kalmanuş, işadamlan da bu denkleme
kaülarak millet aleyhine adeta bir düzenek
ohışturulmuş" dıye konuştu.
'Çağdaş reformlar yapdmah'
Türkiye'nin bu sistemden kurtulması için
çağdaş yapısal reformlar gerçekleşrirmesi
gerektiğini söyleyen Başbakan Erdoğan,
"SiyasetsE siyaseti, nuDetsiz miIKvetçiliğj ve
halksız halkçılığı siyaset sahnesinden AKP
kovduysa yolsuzluk düzeninin tüm
kahnülannı da kaldırmaya kararhdn-"
diye konuştu.
Başbakan
Recep
Tayyip
Erdoğan ve
Dıştşleri
Bakanı
Abdullah
C;ÜL
Ankara'da
AKP il
başkanlan
toplantısına
katıldı.
(AA)
Erdoğan, "Amacımız 'derin demokrasi'yi güçlendirmek" dedi
'Rejimi değil sistemi değiştireceğiz'
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Başbakan Tayyip Erdoğan, "rejimi de-
ğil, sistemi değjştirerek derin demokra-
siyi güçlendirmek istediklerini", bu-
nun için 28 Mart seçimindeki sonucun
önemli olacağını söyledi. Anayasal re-
jim üzerinde hiçbir tartışma olmadığı-
nı savunan Erdoğan, "Seçimde par-
mak ısırtacak başanmız, demokratik
cumhurryete ve derin demokrasi bilin-
cine karşı her türlü provokasyonu da
akim (başansız) btrakacaknr" dedi.
Erdoğan, partisinin 28 Mart yerel
seçimine dönükkampanyasuıı dün ge-
nişletilmiş il başkanlan toplantısıyla
başlath. Kocatepe Kültür Merkezi'nde
milletvekilleri ve teşkilat yöneticileri-
ne seslenen Erdoğan, "Orgütierimizi
oluşturan bilinç. bunun alünı özellikle
çiziyorum; derin demokrasi bttincidir"
diye konuştu. Kendilerinin demokra-
siyi yalnızca biçimsel görmeyip "bir
hayattarzı olarak algıladıklannr söy-
leyen Başbakan Erdoğan. "Demokra-
si sadece bir usul rejimi değildir, bir
esaslar rejimidir de" dedi.
Başbakan Erdoğan, sıyasi alanın ge-
nişletilmesi için "derin demokrasi"
kavramına önem verdıklerinı, bunu
yalnızca sistemin kaslannın değil, tüm
hücrelerinin güçlü olması için istedik-
lerini, bu kavramı "Türkiye'nin ruhu
olarak gördüklerini" söyledi.
Örgüt yöneticılenne "Demokrasiye
karşı ovnanan bir oyunu huzurlannız-
da deşifre etmek istiyorum" diyen
Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Eski sistemden beslenenler, atnğunız
her adımı, sistem tarfjşmasından çıka-
np rejim tarbşması olarak sunma gay-
retindedirler"
Türkıye'de rejim tartışması olmadı-
ğını savunan Erdoğan, şunlan söyle-
di: "Türtdye, anayasasında tanımı ya-
pdmış rejiminden memnundur. Bu zo-
raki bir memnunhet de değildir. Defa-
larca kanıtlanmış, milJetin karakteri
haline gelmiş bir memnuniyettir" dedi.
'Havanda su dövûyorlar'
AKP lideri, daha sağlam bir sistem
kurmaya dönük adımlan "çıkar dü-
zenlerini konımak için rejim taröş-
nıası gibi pazarlamaya çahşanlann"
artık müşterileri kalmadığını belirt-
ti. "Kafalan bulandırmak için de-
mokratik cumhuriyete zam ya da ten-
zilat yapmaya çabşan, cumhurta hiç-
bir fıkir ve ruh birnkteBği olmayan
çıkar şebekeleri ha\ anda su dövmek-
tedirler" diyen Başbakan, "Halkı-
mız arük onlann şifrelerini çözmüş-
tür. Önümüzdeki mahalli seçimler
arük Türkiye sijasetinde geri\e dö-
nüş kapdannı da tamamen kapata-
cakûr" diye konuştu.
ISTlKLALCADDESt'NDEBROŞÜRDAĞITILACAK
CHP'li kadınlardan
dokunulmadık eylemi
tstanbul Haber Servisi-CHP Kadın
Kollan, AKP'nin dokunuhnazlıklar
konusundaki tutumunun gerçek ne-
denlenni, yarın saat 12.00'de CHP Be-
yoğlu İlçe Merkezi önünde yapacağı
eylemle kamuoyuna açıklayacak.
'CHP İstanbul Millenekili Güldal
Okuducu. "Onlann gerçek nhetini de-
şifre eden ve dokunubnazhklann mal
mülkkrini de kapsayacak şekflde ge-
nişletibnesini isteven acil yardım çağ-
nsıruCHP'tikadınlarlabirliktetümts-
tanbullulara duyuracağız" diye ko-
nuştu. Istiklal Caddesi boyunca yurt-
taşlara broşür dagıtacaklannı belirten
Okuducu, "Eyleme tüm İstanbullula-
n çağuTjoruz. Eylemimize kanlacak-
lardüdüklerini devanlannda getirsin-
ler" dedi. Hükümetin, yolsuzİuklann
üzerine gidilmesi ve dokunulmazlık-
lann kaldınhnası konusunda adım at-
madığı gibi. aksine dokunulmazlık
kapsammın genişletilmesini istediği-
ni savunan Okuducu, "Ama bunu açık-
ça drjemiyoıiar" dedi.
Yerel seçim çahşmalan sürüyor
CHP Istanbul'da yerel seçim çalış-
malannı, üç belde örgütünü açarak
sürdürdü. Çatalca ilçesindeki Ciftiik-
köy, Karacaköy ve Binkıhç beldeleri-
nin açılışlarını yapan İstanbul tl Baş-
kanı ŞinasiÖktem,dokunulmazlıkla-
nn kaldınlması konusunda kararlı ol-
duklannı vurgulayarak "Bu zırhı CHP
halkla bûiikte kıracaktir" dedi. Açı-
lışlarda yurttaşlara, AKP'nin doku-
nulmazlık zn"hma bürünerek yargıdan
kaçan millervekillerinin fotoğraflan-
nın yer aldığı broşürler dağıtıldı.
OGMATİK BİR İSLAMITEMSİL EDtYOR'
Ceyhun: Türban
politik bir üniforma
ADANA (AA) -Avrupa Parlamen-
tosu Üyesi Ozan Ceyhun, Fransa ve
Almanya'da olduğu gibi Türkıye'de
de türbanın "politik bir üniforma"
olduğunu. bu konuda kimsenin Av-
rupa Birliği'ndenümit beklememe-
si gerektiğini söyledi.
Ozan Ceyhun, Avrupa'da günde-
me taşınan türban konusundaki ge-
lişmeleri ve bu konuda Türkiye'ye
yönelik yaklaşımlan değerlendirdi.
Almarrya Başbakanı Gerhard Schrö-
der'in "Oğretmenlerin okullarda
türban takmalanna izin veremem"
açıklamalanna dikkati çeken Cey-
hun, sorunun oğretmenlerin tutu-
mundan kaynaklandığım vurgulaya-
rak "Devlet okullannın tarafsızhğı-
na inandıgmuz için bu ola>1ara izin
verihniyor" dedi. Cocuklan yetişti-
renlerin politize edilmiş dini sem-
bolleri taşunaması gerektiğini belir-
ten Ceyhun, şöyle devam etti: "Ffcan-
sa kunıkluğu günden bugüne ka-
dar laik bir devlettir. Bu nedenle
okuDarmda tarafsızhğı bozacak hiç-
bir olaya izin vermiyorlar. Bir kesim
rürbam politik amaçlarına sembol
olarak kullandığı için bu konular
tarüşıhyor."
Türkıye'de de bazı sıkıntılar bu-
lunduğunu ifade eden Ceyhun.
türbanın başörtüsü ile kanştınlma-
ması gerektiğine dikkati çekerek
"Türban, başörtüsü değil. Türban
politik bir üniforma ve tutucu, dog-
matik bir tslamı temsil edijor" de-
di. Ceyhun. "Türki>e'dekimseyan-
hş rüyalara kapılmasm. Türban gi-
bipofitiksemboDer için kimse AB'den
bir şeyler ümit etmesin. Çünkü, AB
içerisinde bunlara yer yok" dedi.
Olmayan KDV'ye istisna!
Hükümetin son vergi paketine
yönelik tasarısının Plan ve Bütçe
Komisyonu'ndaki görüşmeler
sırasında yaşanan ilginç tartışma
maliye literatürüne ve Meclis
tutanaklarına geçti. Yaşanan
tartışma, projeleriyle tanınan AKP
milletvekili Aziz Akgül'ün
mevzuatta henüz yeri olmayan
"gıda bankacılığı"na yönelik
verdiği önerge görüşmeleri
sırasında meydana geldi. Gerçi
gıda bankacılığı kurumu henüz
oluşturulmamıştı ama olsun,
Akgül'ün önergesiyle, yapılacak
mal, hizmet ve gıda bağışlanna
önceden vergiden düşme olanağı
ve KDV istisnası getirildi. Işin daha
ilginç yanı, CHP'li millervekillerinin
bu tür bağışlann KDV'sinin olup
olmadığını ve eğer böyle bir
uygulama yoksa, niçin bu tür bir
düzenleme getirildiğini sormaları
üzerine yaşandı. Bakan Unakrtan,
verdiği yanıtta, konuya ilginç bir
yaklaşım getirdi: "Fiiliyatta bağışın
KDV'si yok ama biz yine de işi
garantiye alıyoruz." Unakrtan'ın
"olmayan KDV'ye istisna"
getirerek işi sağlama alma çabası
pek anlamlı değildi.
Bakan'ın söylediğinin tersine,
bağışlardan KDV kesiliyordu.
Gelelim, "gıda bankacılığı''nın ne
olduğu konusuna. Unakrtan,
Akgül'ün bu ilginç projesini de
anlattı: "Mesela 5 yıldızlı otellerde
birçok yemek yapılıyor, ondan
sonra çöplüğe atılıp gidiyor.
Hijyenik olmak kaydıyla ve şartıyla
hiç kimsenin artığı filan olmaksızın
tamamen herkese verilebilecek,
sunulabilecek, ikram edilebilecek
fazla yemekler alınacak gıda
bankacılığı diye bir teşekkül
kurulacak. Kim buraya yemek
verirse onları vergisinden
düşecek." Görüşmeler sırasında
"domuz avcıları" konusu da
gündeme geldi. AKP'Iİ Mehmet
Emin Murat Bilgiç, vergi
konularıyla ilgilı önemli bir diğer
hususun da avcılara konacak olan
250 milyon liralık vergi olduğunu
vurguladı. Bilgiç, domuz avına
çıkan köylünün bu vergiyi
veremeyeceğini söylerken,
"Domuz avı Türkiye için önemli bir
konudur. Köylü vergiyi vermezse
domuzlar çok ürer, bu da ormanlar
için büyük sorun olur" diye
konuştu...
'Kavanozdaki peynir'
ekonomisi!
TBMM'de bütçe
görüşmeleri sırasında
iktidar sözcüleri
"pembe" tablo çizen
rakamları sıraladılar.
CHP Mersin
Milletvekili Mustafa
Özyürek, "Ekonomi
ekranlarda grafiklere
yansıyan rakamlar
değildir. Ekonomi
insan içindir" diye bu
tabloya itiraz ederken
bir öykü anlattı: "Fakir bir
babanın cocuklan, babacığım
hep çayla ekmekle kahvaltı
etmekten bıktık, bize bir gün
peynir alsan da peynirle,
ekmekle, çayla şöyle bir
kahvaltı yapsak derler. Baba,
çocuklarının talebini, haklı
isteğini karşılayamamanın
üzüntüsü içinde ezilir.
Çocuklann isteği öylesine
yoğunlaşır ki, bir gün sofraya
oturduklarında çocuklar bir
kavanoz görürler, kavanozun
içinde bir kahp peynir
durmaktadır. Çocuklar sevinir,
Mustafa Ozyürek
ne güzel peynir
ekmekle kahvaltı
yapacağız, derler.
Babaları, topu topu
bir kahp peynirimiz
var, onun için şimdi
siz ekmeği alın bu
kavanoza sürtün,
onunla kahvaltı edin,
sizde peynir yeme
hissi uyandınr, der.
Şu anda yapılan da,
ekranlara bakıyoruz,
işte borsa yükseliyor, faizler
düşüyor, dolar düşüyor. Fakat
o fakir insanlar, yani
çocuklanna peynir bile
sağlayamayan insanlann
sayısında bir azalma yok, o
yoksul insanlann çaresizliğine
bir çare yok. Bizi mutlu
edecek, CHP'yi mutlu edecek
gelişme, temel
göstergelerdeki iyileşmenin
yanında bu fakirin, yoksulun
sofrasına peynir, arkasından
zeytin, arkasından reçelin
konulabildiği bir noktaya
gelmektir."
Yaşar Nuri Hoca
'helalleşecek'!
CHP'li bazı
milletvekilleri, birkaç
"ünlü" arkadaşlarını
Meclis çalışmalarından
çok, basından
izlemekten yakınıyor. 3
Kasım öncesinde seçim
rüzgârıyla partiye girip
daha sonra parti
yönetimiyle ters düşen
bazı isimlerin
parlamentoya sık
uğramayanlar arasında
yer aldığına dikkat çekiyorlar.
Televizyon ekranları ve gazete
sayfalarında sert eleştirilerde
bulunan İstanbul milletvekili
Yaşar Nuri Öztürk de uzun bir
aradan sonra Meclis'te
görüldüğünde arkadaşlarının
eleştirilerine hedef oldu. CHP'liler
şikâyetçiydi Yaşar Nuri
Hocadan... "Bugüne kadar
diyalog kuramadıkları, kendilerine
Y. Nuri Öztürk
soğuk yaklaştığı" gibi
gerekçelerle yakındılar.
öztürk, buna çok
üzüldüğünü söylerken,
"kibirli" gibi
algılanmaktan yakındı:
"Böyle görünmek
gerçekten günahlann en
büyüğü. Ya bir de
bunlan öğrenemeden,
helalleşemeden
gitseydik!" Bunun
üzerine CHP'liler hemen
bir "helalleşme yöntemi"
belirledi. Yaşar Nuri Hoca'nın
ısmarlayacağı bir yemek buzları
eritebilirdi.
Tam bu sırada Zülfü Livaneli
sohbete katıldı. Ancak CHP'lilerin
Livaneli hakkındaki yorumu da
farklı değildi. Bir anda "Ikiniz
birlikte ısmarlayın" sesleri
yükseldi ve Livaneli de zorunlu
davet sahibi oluverdi.
nm >
KMMİMVM1
^^fcj**—-—-
Parlamento Muhablrleri Derneği Wen
SitesineHoşgeldlniz
www.pmd.org.tr
Parlamento Muhabirleri Derneği
(PMD) 40. yılına yenilenmiş
internet sitesiyle giriyor. Derneğin
web sitesi yalnız basın
mensuplanna değil, diğer internet
kullanıcılanna dönük hizmetler de
içeriyor. www.pmd.org.tr adresiyle
Anadolu Ajansı'nın günlük haber
akışına, yasama haberlerine, basın
etik kurallarına, Türkçe ve Ingilizce
sözlüklere, yazım kılavuzlanna,
parlamentoyla ilgili kaynakçalara
ve günlük yaşamda gerekli linklere
ulaşmak olanaklı.
Web sayfasının tanıtım kokteyline
katılan TBMM Başkanı Bülent
Arınç da genel kuruldaki bir
tartışmaya site aracılığıyla yanıt
aradı. Bütçe görüşmeleri sırasında
Başbakan'ın kullandığı "layüsel
(sorumsuz)" sözcüğüne CHP
milletvekilleri "Arapça konuşma
anlamıyoruz, Türkçe konuş" diye
itiraz etmişti. Genel kurulda
"Başbakan Türkçe konuşuyor"
diyerek Tayyip Erdoğan ı savunan
Annç, tanıtım sırasında sitede
yazım kılavuzu bulunup
bulunmadığını sordu. Arınç,
"layüsel" tartışmasına değinirken
Cumhurbaşkanı'na da gönderme
yapmaktan geri durmadı:
"Erek (amaç) ne kadar Türkçe ise,
layüsel de o kadar Türkçe'dir."
Türey Köse, Emine Kaplan, Bülent Sarıoğlu
tbmmcumattnetnettr