Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 29 ARALIK 2003 PAZARTESİ
HABERLER
Aksu: İşkenceye
srfr tolerans
• ANKARA (ANKA)-
CHP'liOnurÖymen'in
soru önergesini yanıtlayan
tçişleri Bakanı Abdülkadir
Aksu, işkence ve kötü
muameleye karşı 'sıfir'
tolerans tanıdüdannı
beiirtti. Öymen,
önergesinde, Izmir'de bazı
güvenlik görevlilerinin, bir
otomobilde bulunanJara
karşı şiddet
uyguladıklanna ilişkin
görüntüleri anımsatarak
bu güvenlik görevlilerinin
görevden alınıp alınmadığı
konusunda Aksu'dan bilgi
istemişti. Aksu, konunun
bakanlığı taraftndan takip
edildiğini kaydetti.
Mimarlardan
AKP'ye geçit yok
• İstanbul Haber Servia -
Mimarlar Odası 'nın
Bakırköy, Kadıköy ve
Kartal Şubeleri'nde
yapılan seçünleri Çağdaş
Demokrat Toplumcu
Mimarlar Grubu adaylan
kazandı. Çağdaş Demokrat
Toplumcu Mimarlar
Grubu'nun Bakırköy'deld
seçimi AKP'ye yakın
mimarlann çıkardığı
listeye büyük fark atarak
kazandığını belirten
Mimarlar Odası istanbul
Büyükkent Şubesi
Saymanı Sami Yılmaztürk,
"AKP'ye Bakırköy'de
gereken cevabı verdik"
diye konuştu.
Sami Selçuk:
Kırgınlığım yok
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - ANAP'tan istifa
eden eski Yargıtay Başkanı
Sami Selçuk, parti
yöneticileriyle çarışması
bulunmadığını bildirdi.
Selçuk dün yaptığı
açıklamada MKYK
listesinde ismine yer
verildiğini basından
öğrendiğini kaydederek
"Irademin hiçlenmesi
benim ilkelerimle
bağdaşmamaktadır" dedi.
Selçuk, siyaseti
bırakmadığını söyledi.
2004 bütçesi
ppotesto editdj
• İstanbul Haber Servig -
Kadıköy Iskele
Meydarîı'nda toplanan
Halkevleri ile Liseli Genç
Umut üyeleri, sağlık,
eğitim gibi hizmetlere
yeterli pay aynlmadığı
gerekçesiyle 2004 yıh
bütçesini protesto etti.
Grup adına yapılan
açıklamada, bütçe
oluşturulurken halkın
taleplerinin göz ardı
edildiği ve ödenen
vergilerin yüzde 75'inin
faiz ödemelerine
harcandığı ifade edildi.
İstanbul'da yerel seçim maratonu erken başladı. Partiler aday çokluğu nedeniyle sıkıntı yaşıyor
AdaylıkyanşıhızlandıOKTAY APAYDEV
Yerel seçimlerin en büyük he-
saplaşma alanı olan Istanbul'da
siyasi partiler bir yandan bırbir-
lerine karşı seçim mücadelesi
verirken diğer yandan da parti
içinde kıyasıya süren adaylık
yanşlannı çözme uğraşına gir-
di. CHP istanbul il örgütü ye-
rel seçımler yaklaşırken bazı il-
çelerde adaylann çokluğu yü-
zünden sıkıntı yaşamaya başla-
dı. CHP'nin yanı sıra AKP'nin
öncelikle büyükşehir belediye
başkanlığı için aday belirleyip
ardından ilçelere yöneleceği
bildirildi. Saadet Partisi de (SP)
tstanbul'da halen yönetiminde
olduğu 4 ilçe belediyesiyle bir-
likte yeni belediyeler kazan-
Secim takvimi
• CHP İstanbul'da büyükşehir belediye başkan adaymı belirleme çalışmalannı
sürdürürken özellikle Kadıköy, Bakırköy ve Beşiktaş ilçelerinde aday sayısının
çokluğu yüzünden sıkıntı yaşamaya başladı. AKP, önce büyükşehir adaymı, daha
sonra da ilçe adaylannı belirleyecek. SP ve DYP ise kaybettiği tabanını geri
kazanmak için îstanbul'a büyük önem veriyor.
mak içifl harekete geçti. kın ismin başkan adaylığı için çalışmalannı yoğunlaştırdı. Si-
Kadıköy'deikidönemdirbe- çekiştiği, Bakırköy"de de 17 livri, Büyükçekmece ve Çatal-
adayın bulunduğu bildirildi.lediye başkanlığı görevinı yü-
rüten CHP'li Selami Öztürk ıle
birlikte Kadıköy ilçe Başkanı
Şefîk Toprak da aday olduğu-
nu açıkladı. Toprak, Kadıköy'ün
yeni yüzlere ve yeni heyecana
gereksinim duyduğunu beiirtti.
Kadıköy'ün dışında, Beşiktaş
ve Bakırköy ilçelerinde de aday-
lann çokluğunun parti yöneti-
minde sıkıntı yarattığı ögrenil-
di. Beşiktaş'ta eski başkan Ay-
fer Atay'ın yanı sıra, 20 "ye ya-
CHP'ye yeni katüım
beklentisi
Avcılar, Küçükçekmece, Bah-
çelievler, Kartal, Üsküdar, Mal-
tepe ve Sanyer başta olmak üze-
re, birçok ilçede başkan aday-
lığı için büyük yanş yaşandığı
beürlendi.
CHP istanbul il yönetimi, par-
tiye katılmak isteyen belde be-
lediye başkanlan üzerinde de
ca ilçelerine bağlı bazı belde
belediye başkanlannın, önü-
müzdeki günlerde CHP'ye ka-
tılıp 28 Mart yerel seçimlerin-
de aday olacaklan öğrenildi.
Istanbul'da seçim çalışmala-
nnı sürdüren ve adaylık başvu-
rulannı kabul etmeye başlayan
AKP'de de büyükşehir beledi-
ye başkan adaylığı konusunda
belirsizlik sürüyor. Ilçelerde
AKP'li belediye başkanlannın
yeniden aday gösterileceğine
kesin gözüyle bakılıyor.
SP ve DYTde haarlıklar
SP ile DYP de yerel seçim
yanşı için hızlı bir çahşma tem-
posu içine girdi. SP'li Eminö-
nü Belediye Başkanı Lötfi Ki-
biroğlu, partisinin genel seçim-
lerin aksine tstanbul 'da yerel se-
çimlerin en iddialı partisi oldu-
ğunu \Tirguladı. Kibiroğlu, "3
Kasım'da AKP'ye giden oylar
fazlasıyla SP'ye geri dönecek-
tir" dedi. DYP'de Istanbul'da
aday belirleme çalışmalannda
son aşamaya gelindi.
MHP'nin ise Büyükşehir
Belediyesi adayı olarak Alı
Müfit Gürtuna'yla görüştüğü
belirtildi.
Bürokraside
istifahaftası
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK)
kararına göre 28 Mart 2004
Mahalli Idareler Genel
Seçimleri'nde aday olmak isteyen
kamu görevlileri ve TSK
mensuplan 30 Aralık 2003 mesai
bitimine kadar görevlerinden
aynlacaklar. Aday olmak isteyen
siyasi parti il ve ilçe yönetim
kurulu başkan ve üyeleri de 30
Aralık 2003 Salı günü mesai
bitimine kadar görevlerinden istifa
edecekler. Seçim takvimine göre,
l Ocak'ta seçime katılacak partiler
ilan edilecek. 5 Ocak'ta sandık
seçmen listeleri indirilecek.
Ön seçim 15 Şubat'ta
Sandık seçmen listelerine
yapılacak itirazlar 7 Ocak'ta
karara bağlanacak. 26 Ocak'ta
YSK'de siyasi partilerin birleşik
oy pusulasındakı yerlerinin
belirlenmesi için kura çekimi
yapılacak. Siyasi partiler 15
Şubat'ta önseçim yapacaklar. 27
Şubat'ta geçici aday listeleri ilan
edilecek. YSK, 6 Mart'ta ise kesin
aday listelerini ilan edecek. 18
Mart'ta seçim yasaklan
başlayacak. Türkiye, 28 Mart
günü ise yeni yerel yöneticilerini
seçmek için sandığa gidecek.
Otobanda
kafesli
gözaltı
F tipi cezaevterini protesto amacıyla E-5
Karayolu Örnektepe Köprüsü aituıda
saat 13.00 sıralannda toplanan Tutuklu
ve Hükümlü Aileleri Yardunlaşma
Derneği (TAYAD) üyeleri, yola 4 adet
demir kafes verleştirerek, Mecidiyeköy
yönünde rrafigi yaklaşık bir saat süreyle
ulaşıma kapattı. Demir kazıklarla
kafesleri asfalta sabitieyen grup, 5
kadının içine girdiği kafesleri zuıcirlerle
birbirine bağladı. "Sonuna sonsuza
sonuncumuza kadar direneceğiz",
"Yaşasuı ölüm orucu direnişimiz"
sloganlan atan TAYAD'lılar, polisin olay
yerine yaklaşması üzerine dağıJdı. Olay
yerine gelerek kafesleri asfalün üzerinden
yol kenanna alan poiis, içierinde 5
kadının bulunduğîı kafeslerin kitidini
açmayı başaramaymca, itfaiyeden
yardnn istedL ltfaiyenin gelişinin uzaması
üzerine yoklan geçen bir kamyoneti
durduran poKs, içierindeld kadınlaria
birlikte kafesleri bu araca yükleyerek
emniyete götürdü. (Fotoğraf: AÂ)
SODEV'in 10. kuruluş yılı panelinde, Cumhurbaşkanı Sezer'in veto ettiği yasa tartışıldı
Büyükşehirlere
4
soldan' öneriler
OKTAYEKtNCİ
Sosyal Demokrasi Vakfi'mn
(SODEV) 10. yaşıru kutlarken
27 Aralık 2003 günü Pera Pa-
las'tadüzenlediği; 'Yerel Seçinı-
lereGiderken Demokrasi,Yerel
YönetimlerReformu ve Sol' ko-
nulu açık oturumda hükümetin
'Büyükşehirleri Büyütme' ya-
sası da tartışıldı.
Çünkü, aynı gün Cumhurbaş-
kanı Sezer'in bu yasayı 'veto et-
tiği' haberleri okunurken, ko-
nuşmacılar arasında AKP'nin
bu düzenlemesini 'destekleyen'
Gaziantep Büyükşehir Belediye
• Sezer'in 'seçimleri siyasi müdahaleden koruyan' anayasal kurallara göre
veto ettiği büyükşehir sınırlannı genişleten yasa, aslında 'sosyal demokrat
ilkeler' açısından da ciddi sakıncalar taşıyor.
Başkanı Celal Doğan da bulunu-
yordu. Doğan "la birlikte Nuret-
tin Sözen. Safa Sirmen gibi sol-
daki 'deneyimli' eski başkanla-
nn da 'ohnnhı' bakmalanna rağ-
men, Sezer'in 'seçimleri siyasi
müdahaleden koruyan' anaya-
sal kurallara göre veto ettiği bu
yasa, aslında 'sosyal demokrat
ilkeler' açısından da ciddi sa-
kıncalar taşıyor.
Çünkü yasanın gerekçesini
oluşturan 'düzenü kentfeşmeyi'
sağlamak üzere en önemli koşul
olan 'bütüncül planlama' yet-
kisi büyükşehir belediyelerine
yineverilmiyor. Imar Yasası'nda-
kı. 'metropotitenplanlamayıBa-
ymdırhkBakanlığıyapar' kura-
lına dokunulmadığı içm de bü-
yükşehir belediyeleri yeni sınır-
lan içinde de 'Hükümetin imar
vesayeti' altında bırakılıyorlar.
Işte bu 'en önemli eksüiüği'
de görmeleri gereken eski sol-
cu başkanlann yanı sıra, Recep
Tayyip Erdoğan'ın da benzer
'unutkanhk' içinde davranma-
sı ise nedense hiç sorgulanmı-
yor.
Çünkü, Erdoğan'ı Istanbul'u
yönetirken 1995'dehazırlatnğı;
'l/50binöJçektiBü>ükşenirPla-
nı', Imar Yasası 'nda buna yetki-
si olmadığı gerekçesiyle Danış-
tay'ca iptal edilmişti...
AKP yasasına destek veren
sosyal demokratlann 'gözden
kaçırthklarT anlaşılan bir konu
da özellikle büyükşehir çeperle-
nndekı "yasacuşı imar talâm ve
kaçak yapuaşmaya karşı' artık
belediyeler yenne 'jandarma-
nnı engeJ obnasL'
O kadar ki Jandarma Genel
Komutanlığı, 22 Ocak 2003 gü-
nü Bursa'da düzenlediği bir 1ç
hizmet eğrtimT etkinliğinin ko-
nusunubile; 'kaçak yapılaş.ma-
ya ve arazi yağmasuıa karşı mü-
cadefc" olarak belırledı. AKP'nin
'pergeDe sunr genişletme' yasa-
sı ise aynı talan alanlannı sade-
ce "zabrtaya' bağlayarak, arazi
soygunu üzerindeki bu 'jandar-
ma engeiine' de son verecekti.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr
Pazar sabahı, geleneksel yürüyüşü-
müze başlamak üzere sabah evden
çıktık. En çok merak ettiğimiz Cumhu-
riyet Pazar'ın basılmış yeni haliydi. ön-
ce gidip gazeteleri aldık. Daha gaze-
teye bakmayafırsat kalmadan telefon-
iar çalmaya başladı. Herkes Ipek'i (Ça-
lışlaıj anyordu. Bütün itirazlar derginin
boyutunun değişmesi üzerineydi. Oku-
yucu alışkanlıklarından vazgeçmek is-
temiyordu. Eski Dergi'ye olan sıcak
duygulannı anlatıyorlardı. Dergileri el-
lerinden alınmış gibi bir njh haüne gir-
mişlerdi. Neyse ki gazeteci meslektaş-
larımız arayıp beğendiklerini dile getir-
diler. Okuyuculardan da beğenenler
vardı.
Okuyucuların neler söylediğini
Ipek'ten dinledikten sonra, ben de me-
rakla yenilenen pazar ekinin içeriğini
gözden geçirmeye başladım. Orhan
Pamuk'un kadınlara ilişkin düşünce-
leri ilgimi çekti. Pamuk, Ipek Çalışlar'la
söyleşisinde kadın konusunda şunla-
n söylüyordu: "Çok bariz şekilde be-
nim tannm kadındı. Iki nedeni var. Bi-
rincisi benim ailem, erkeklerin kendi-
Cumhuriyet Pazar Dergi
liğinden ayncalık elde ettiği bir ailey-
se de, iktidar merkezi kadınlardı. ..17-
18 yaşından sonra, ben tımak içinde
çok kitap okumaya ve bir entelektüel
olmaya başladım. Ama bu konuda iki
nedenden dolayı isteksiz oldum. Birde-
fa ben bir Türk erkeğiyim ve Türk er-
keklerinin bütün berbatlıklannı da içim-
de şekil değiştirmiş bir biçimde taşı-
yorum. Ama, erkek teşvikiyle yapılmış
feminizm bana hep kötü gelir."
Orhan Pamuk'un çocukluğundage-
çirdiği yılbaşı eğlencelerine ilişkin yaz-
dıkları da, aslında birazcık hepimizin o
çağlardaki duygulannı yansıtıyordu:
"Yılbaşı gecesieğlenceleh ile ilişkim her
zaman dertli, sorunlu oldu. Çocuklu-
ğumda da, gençlik ve orta yaş yıllanm-
da da sorun hep aynıydı aslında: Ye-
terince eğlenememek! Ya da daha
doğrusu: Yeterince eğlenemiyorum
dertlenmesiyüzünden yeterince eğle-
nememek. "
Jülide Kural'ın bir kaza sonrası ba-
şınagelenlerie, Fridaoyunundacanlan-
dırdığı Frida'nın çektikleri arasındaki
benzeriikler, bir tesadüftü ama drama-
tikti. Jülide Kural, yatağında kıpırda-
madan yatarken hep acaba bu yaşa-
dıklanm bir düş müydü, diye düşünüp
durmuştu. Kural, bu duygulannı Nilü-
ferZengin'eşöyleanlatmıştı: "Hayat-
ta birçok insanın başına gelen bir tra-
fık kazası mı geçirdim, yoksa bir tür Fri-
da'yı anlama sınavına mı tabi tutulu-
yonım diye düşündüm... Frida'nın acı-
sını kokladım biraz. Yatmanın, hiç kı-
pırdayamamanın ne demek olduğu-
nu anlamaya yaklaştım ve insan bede-
ninin nasıl çürüdüğünü yaşadım."
Müjdat Gezen'in, anılannı yazdığı
"Itiraf Ediyorum" kitabı magazin dün-
yasına çarpmıştı. Kitapta sözü edildi-
ği söylenen sevgililerinden yola çıkıla-
rak Gezen, magazin muhabirlerinin di-
line düşmüştü. Gezen'in bu olaylara
tepkisi şöyleydi: "Bunlann hiçbiriger-
çekdeğil. Kitapta bunlaryok. Bazıma-
gazincilerin bilmediği birşey var, ben
onlann istediği, arzuladığıyerde deği-
lim. Benim hükümetle bir ilişkim, birçı-
kanm, birborç ötelemem, kredim fa-
lan yok. Biz Aziz Nesin okulundan ye-
tişmiş, yani korku duvannı bir anlam-
da aşmış insanlanz. Böyle baskılarla.
böyle terörestirmelerte başa çıkabile-
cekgücümüz var." Gezen, Berat Gün-
çıkan'la söyleşisinde medyadaki çü-
rümeyle mücadele edecegini de ekli-
yordu.
Ömer Madra'nın Beatles'a ilişkin
yazdıklannı da merakla okudum. "Her-
hangibirmüzjkgrvbu için, 'BeatJes'dan
daha büyük olmak ulaşılması imkân-
sız birhayaldir" diyor araştırmacı Barry
Miles. ömer Madra da bu sözleri şöy-
le tamamlıyor: "Hemfıkirim. Ama bu
cümledebanaheranlamıile 'başaridan
çok, 'bağlam' kelimesiönemligörünü-
yorasıl. Zetigeist. Zamanın ruhu... On-
lan, yirminci yüzyılın -ve ola ki uzunca
birgelecek için dünyanın- son devri-
mi olan 68 hareketinin dünya insan
toplumunda yarattığı korkunç çalkan-
tılı değişimi hem mükemmelen yansı-
tan, hem de o değişimi derinden et-
kileyen bir fenomen saymak pekâlâ
mümkün: Bir 'ayna katalizör'." ömer
Madra Cumhuriyet Pazar'daki yazısın-
da Beatles'ın keskin mizah duygusu-
na, banş ve adalet arayışlanna vurgu
yapıyordu.
Türkiye'de ilk yılbaşı ne zaman kut-
lanmıştı: 1 Ocak 1926'da Adnan Işık'ın
Cumhuriyet gazetesinin eski yazı arşiv-
lerinden bugüne kazandırdığı bu bel-
ge, gazetenin o zaman yazdığı bir yıl-
başı yazısıyla renkleniyordu. Aylin Öney
Tan'ın yılbaşı sofrası ve mönüsü de
hem zevkli hem de iştah kabartıcıydı.
Dergi ekibinin yeni tasanm ve uygu-
lama için verdıkleri emeğe tanık ol-
muştum. Aynur Çolak yeni sayfa dü-
zeni için bilgisayar başında uzun sa-
atler geçirmişti. Ben Cumhuriyet Pa-
zar'ı okurken, telefonlar çalmaya de-
vamediyordu. Okuyucular, Ipek'eeleş-
tirilerini, övgülerini ve duygulannı
iletiyoıiardı.
2OOO
9
Lt YILLARDA
ERDAL ATABEK
Yeıî Bir GünüYaşamak...
Geçen gün gazetede Oktay Akbal'ı uzaktan
gördüm, içim hop etti.
Onu ne denli sevdiğimi bir anda daha iyi anla-
dım.
Sonra oturduk konuştuk, mutlulukla doldum.
Banş gecesinde sevgili Turhan'ın bir karikatü-
rünün özgün baskısını armağan ettiler. Şimdi otur-
ma odamızda, başucumuzda asılı. Gördükçe se-
viniyorum.
llhan Selçuk'la her konuşmamda hiç azalma-
yan bir sevginin içimde kabardığını duyumsuyo-
rum. Evet, sevgi.
Günlük, sıradan sandığımız yaşamımızın nasıl sev-
gi dolu, ne denli heyecan verici olduğunu pek fark
etmiyoruz sanıyorum.
"Daha uygarca yaşamak, daha mutlu bir top-
lum olmak, eşitlikçi, paylaşımcı biryaşamı bütün
insanlaıia birlikte tatmak" elbette çok güzel.
Amadostlanmızla, eşimizle, kardeşlerimizle, ar-
kadaşlanmızla, oğullanmızla, kızlanmızla, yakınla-
nmızla yaşadığımız şu dünya bize ne mutluluklar
veriyor, farkında mıyız?
Okuduğumuz kitaplaria, gördüğümüz filmlerie,
dinlediğimiz müziklerie, bunlann kattıklanyla, yo-
rumlanmızla ne denli zenginleştiğimizi göz ardı mı
ediyoruz?
"Daha iyi bir dünya-daha mutlu insanlar" gör-
me tutkusunun bizi hep eleştiriye, kötümserliğe,
karamsarlığa itmesine izin mi vereceğiz?
Görmek istediklerimizJ görememiş olmak, bizi bun-
lann hiç olamayacağı düşüncesine mi götürecek?
Hayır, bütün bunlara izin vermemeliyiz.
Yaşadıklanmızın ne denli degerli olduğunu, ya-
şamdan her gün daha çok sevinç duymamız ge-
rektiğini hiçbir şey bize unutturmamalı.
Sevilecek insanlaria birlikte yaşıyoruz.
Onlan sık görmesek de, birlikte olmasak da bir-
likte yaşıyoruz.
Hatta, onlar artık yaşamıyor olsalar da onlarla bir-
likte yaşıyoruz.
Beethoven, Mozart, Dede Efendi, Mevtana ar-
tık yaşamıyor mu?
Onlar, öyiesine yaşfyortar ki. Belki hepimizden da-
ha canlılar.
Onlan sevmek için onları görmemiz de gerek-
miyor.
Çok degerli bir yaşam sürdürüyoruz.
Bu yaşamı sürdürmek bizim seçimimiz.
Kimleıie yaşamak istediğimizi biz seçiyoruz.
Nasıl yaşamak istediğimizi biz seçiyoruz.
2004 yılına girerken bunlan düşündüm, bunlan
duyumsadım.
Yaşadıklanmızın gerçekten de kendi seçimleri-
miz olduğunu biliyorum.
Kazandıklarımız da, kaybettiklerimiz de kendi
seçimimiz.
Biliyorum, insan böyle düşünmek istemiyor.
Böyle düşünmek büyük bir sorumluluğu almak
demek.
Böyle düşünmek, pek çok şeyi göğüslemeye
cesaret etmek demek.
Ama yaşama sorumluluğunu almamız gereki-
yor.
Yaşamaya cesaret etmemiz gerekiyor.
"Ne yaşadımsa ben seçtiğim için yaşadım" di-
yebilmemiz gerekiyor.
2004 yeni bir yıl mı? Belki evet, belki hayır.
1 Ocak'tan 31 Aralık'a kadar sürecek bir zaman
dilimi.
Onu yeni kılacak olan da biziz, eskisinden fark-
sız yapacak olarrda.
İnsanın asıl kaybı, kendi seçme gücünün farkı-
na varamamasıdır.
Yaşadıklannı rastlantılara, yazgıya, bilinmedik
güçlere bağlamak..
Belki rahatlatıcı ama doğru seçimleri hep göz-
den kaçıncı.
Yaşadıklanmızın değerini bize kim anlatacak?
Elbette kendimiz.
Şimdi anlıyorum ki, ben Oktay Akbal'ları seçmi-
şim.
Onlan, onlann doğru dünyasını, yaşamanın ta-
dını, yaşamanın sevincini seçmişim.
İyi etmişim dostlanm.
Sizlere de söylüyorum. İyi etmişiz.
Bizler, bizimle birlikte olanlar, hep birlikte yaşa-
dıklanmız; doğru seçmişiz.
Hepinizle birtikte olmaktan mutlu oluyorum, si-
zi de kutluyorum.
e-mail: erdalatak(â superonline.com
Fax: 0 212 513 90 98
Astsubayın evinde cephanelik
• AYDIN (Cumhuriyet) - Aydm'da,
astsubaylıktan atılan Ûmit Kızıl adlı bir kişinin
evinde, görev yaptığı askeri birliklerden aldığı
11 el bombası, 2 TNT patlayıcı kalıbı ve 235
adet G-3 piyade tüfeği mermisiyle yakalandı.
Aydın Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve
Organize Suçlar Şube Müdürlüğü 'nden yapılan
açüdamada, gözaltuıa alınan Kızıl'ın herhangi
bir siyasi bağlantısınm bulunmadığı ifade
edildi. Kızıl tutuklanarak cezaevine konuldu.
M.K.'ye tecavüz iddiası
• tstanbul Haber Servisi - llköğretım okulu
öğrencisi, 15 yaşındaki M.K.'yi tehdit ederek
çeşitli kereler tecavüz ettikleri öne sürülen 25
kişiden 8'i gözaltuıa alındı. Polis, olayda adlan
geçen diğer kişileri de yakalamaya çahşıyor.
Bu kişilerden bazılannın askerde, bazılannın
da işledikleri başka suçlardan dolayı
cezaevlerinde olduğu belirlendi. Yaklaşık 1.5
yıl önce yaş gününü kutlamak üzere gitriği
arkadaşının evinde teca\öize uğrayan M.K'nin,
kuaforlük yapan bir kişi tarafindan erkeklerle
birlikte olmaya zorlandığı bildirildi.
Gecekonduda futıuş
• DİYARBAKIR (Cumhurrvet Bürosu) -
Diyarbaku-'da genelev olarak faaliyet gösteren
bir gecekonduya yapılan operasyonda biri
Azerbaycan uyruklu 7 kişi gözaltına alındı.
Gözaltma almanlardan bir kişinin daha
önceden küçük kızlara fuhuş yaptırmak
suçundan arandığı belirlendi. Evden çıkanlan
kadınlar kendilerini görüntülemek isteyen
gazetecilere de sözlü ve fiili saldmda bulundu.
Diyarbakır'da genelev sayısının son yıllarda
büyük ölçüde artarak 100'ü aştığı belirtildi.