03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22 ARALIK 2003 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA DIŞ BASIN Hukukçular ve siyasetçiler THE GUARDiAN'a değerlendirdi: Irak'ın devrik liderinin davası ülkesinde görülmeli Saddam Halepçe'deyargdansınSaddam Hüseyin'i yakalaması sonrasın- da geçmişte hem kendi halkına hem de dün- yaya meydan okuyan devrik liderin bir çukur içindeki, saçı sakalı birbirine kanşmış, bitkin görüntüleri hiç şüphesiz yüzyılın fotoğrafla- n arasında yerini aldı. Kimileri, savaşın so- na erdiğinin açıklandığı nisan ayından beri ara- nan ve başına ödül konulan Irak'ın de^rik li- derinin yakalanmasının ABD Başkaııı Ge- orge Bush'un önümüzdeki yılki seçimlerde işine yarayacağını savundu. Kimileri ise Sad- dam'ın yakalanmasına rağmen Başkan'ın se- çimde işinin zor olduğunu savundu. Uzmanlar Irak'takı direnişin süreceği ko- nusunda fikir birliğine vanrken tartışılan bir başkaönemli konu ise Saddam Hüseyin'in na- sıl yargılanacağına ilişkindi. Irak'ta kurula- cak bir mahkeme mi, Miloşeviç gibi özel ola- rak kurulan bir uluslararası ceza mahkeme- sinde mi yargınlanması doğru olur? tngiltere'nin sol eğüimli, saygın günlük ga- zetelerinden The Guardian 16 Aralık'ta ya- yımlanan sayısında bu sorunun yanıtını ara- dı. Konuyu tartışmaya açan gazete; hukuk- çu, siyasetçiler ve halk temsilcilerinden olu- şan bir gruptan görüş aldı. Ortaya çıkan so- nuç, görüşüne başvurulan herkesin Saddam Hüseyin'in Irak yasalarına göre yargılanma- sı konusunda hemfikir olduğunu gösterdi. "Alkışlardan sonra şimdi sıra işin zor kısmın- da" yorumunu yapan gazetede yayımlanan gö- rüşlerin bazılanndan ahnan kesitler şöyle: Onu ölüm cezasını kaldırdıktan sonra yargılayalım Berham Salih, yerel Kürt hükümetinin baş- bakanı: Saddam'ın Mart 1988'de 5 bin ma- sum insanı katlettiği Halepçe'de yargılandı- ğını görmek istenm. Irak halkına geçmişte ya- şadıklan korkunç şeylerle yüzleşme, Sad- dam'ın vahşetine kurban olanlann yakınla- nnın yarasına merhem olma şansını verir. Hiç kimsenin adaletüı elinden kurtulamaya- cağının ve hiçbir devlet adamının soykırım Be r h a m Salİh: Saddam Hüseyin'in 1988'de 5 bin masum insanı katlettiği Halepçe'de yargılandığını görmek isterim. Bu, Irak halkına geçmişte yaşadıklan korkunç şeylerle yüzleşme, Saddam yönetimindeki vahşetin açtığı yaralara merhem olma şansını verir. yapma hakkının olmadığı konusunda da sinyal ve- rilmiş olur. Şimdi onun bi- ze hiçbir zaman gösterme- diği adil tutumu biz ona gösterebiliriz. Ben kişisel olarak ölüm cezasına kar- şıyım. Ve şimdiye kadar hükümetimin hiç ölüm ce- zası uygulamadığmı söy- lemekten gurur duyuyo- rum. Onun bize davrandı- ğından farklı davrabilece- ğimizi göstermek için ölüm cezasını yürürlükten kaldırmak ilginç ancak güçlü bir yöntem olur. PhiBppe Sands, uluslara- rası hukuk uzmanı: Sad- dam Hüseyin en ciddi ulus- lararası suçlan ve insan- lık suçu işlemiş olmakla yargılanmalıdır. Hatta bel- ki Irak nüfusunun belirli kesitlerine soykınm yap- makla... Ama hangi mah- keme onu yargılamalı? Üç seçenek var. Birincisi Irak yasalarına gö- re yargılamak, ikincisi yine Irak'ta, ülke ya- salanna göre uluslararası bir prosedür uygu- lamak. Uçüncüsü ise uluslararası hukukun geçerli olduğu, uluslararası nitelikli yargıç- lann göre\' yaptığı, yüzde 100 uluslararası bir mahkemede yargılamak. Yugoslavya, Ruan- da örneklerinde olduğu gibi onun için özel bir uluslararası mahkeme kurulabilir. Geçmişte uluslararası mahkemeler çok masraflı ol- duklan, çok ağtr çalıştıklan yönünde eleştiri aldı. Bir de ölüm cezasınm uluslararası mah- kemelerde geçerli olmaması dikkate ahnacak önemli bir unsur. Bana göre seçeneklerin han- gisinin geçerli olacağına Irak halkı ve önü- müzdeki haziran ayı sonrasında kurulması planlanan Irak hükümeti karar vermeli. Ian Kershan, AdolfHitler'in biyografisini kaleme alan tarihçi: Her şeyden önce Irak halkı ve diğer Arap ülkeleriyle Islam dünya- sı adaletin yerine geldiğini görmeli. Ian KershaW: Saddam yönetiminde komşu ülkeler de acı çekti ancak her şeye rağmen en çok zarar görenlerin Iraklılar olduğunu unutmamak gerekir. Bu nedenle ben Iraklılann geçmişteki liderlerini kendilerinin yargılamalan gerektiği sonucuna vanyorum. Tarih bu konuda çok fazla yol gösteremiyor. 2'nci Dünya Savaşı son- rasında, savaş suçlulan için kurulan Nürnberg Mahkemesi'nin bu du- rumdan bariz bir farkı var. Adolf Hitler yargılanma- dı çünkü Saddam'ın aksi- ne, o korkusundan kendi- ni bir kurşunla öldürmüş- tü. O günün şartlan ise el- bette bugün Irak'takiler- den çok farklıydı. Hitler'in kurbanlanmn çoğu Alman değildi. Al- manya'da kurulan, ancak yabancı yargıçlann görev yaptığı uluslararası bir mahkeme en geçerli şey- di. Özellikle Iran Sava- şı'nda Saddam Hüse- yin'in zulmünden komşu ülkeler de nasibini aldı. Ancak, Saddam yöne- timinde her şeye rağmen en çok zarar görenlerin Iraklılar olduğunu unutmamak gerekir. Bu nedenle ben Iraklı- lann Saddam'ı kendilerinin yargılamalan ge- rektiği sonucuna vanyorum. Ve belki de Bir- leşmiş Milletler karanyla diğer Arap ülkele- rinden birkaç yüksek rütbeli, saygın hâkimin gelmesi gerekebilir. Onlann varlığı davanın daha saygın bir şekilde görülmesini sağlamış olur. Ancak, bu karar alınsın alınmasın dava Irak- lılara bırakılmalı. Belki Saddam davaya ka- Rus halkı yolsuzluğa savaş açtiRusya Deviet Başkanı VTadi- mir Putin'in partisi olan mer- kezde yer alan Birleşik Rusya, sol eğilimli Anavatan ve aşın milli- yetçi Liberal Demokratik Par- ti'ye büyük başan getiren seçim sonuçlan, Putin' in siyasi başan- sının meyvelerini alması anla- mına geliyor. Deviet başkanı se- çimlerinin gündemi şimdi belli oldu. Putin, ulusal elektrik kuru- munun başına kendisinin atadı- ğı, sağcı AnatoK Çubais'e karşı kampanya yürütecek. Birleşik Rusya'nın yüzde 35'lik oyu bir anlamda Putin açısından halkın güvenoyu olarak algıla- nabilir. Bir de Putin, Rusya'run lideri olduğundan beri geçen yak- laşık dört yıllık sü- reçteülkeekonomi- sinin içinde bulun- dugu olumlu duru- ma güvenoyu ola- rak yorumlanabilir. Putin liberal bir eko- nomipolitikasıgüt- tü ve ülkenin ticari ortamında reform- • Rusya ilk kez bir seçimde Deviet Başkanı Putin'e yakın partilere oy vererek yolsuzluk durumda olduğu yorumu çıkan- labilir. Aynı zamanda sonuçlar, Putin'e kendi desteklediği parti- ye verilen desteğin de, muhale- fetteki solcu kesime verilen des- teğin de sürdüğünü gösteriyor. Ancak her şeyden önemlisi Pu- tin'in yürüttügü yolsuzluk karşı- tı kampanyasına verilen deste- ğin sürdüğünü gösteriyor. HodorkovsM'nln tutuklanmasına destek Halk, Putin'in reformlannı des- teklemeyebilir ancak yolsuzluk iddiasıyla hapsedilen işadamı Mihail Hodorkovski'nin tutuk- lanmasını destekliyor. Hodor- kovski'nin tutuklanmasından son- ra seçim kampan- yası şekil aldı ve bugünkü sonuçlar elde edildi. Liberal Demokrat Par- ti'nin lideri Jiri- novski ise haikın öç alma duygula- nnı körükledi. Ge- larvant, v e e ş k i y a l l ğ a karşi Çenonyada20yıl- laryaph. Vpcin tavir iH Ancak, gelişme- K e S i n t a v i r da acı çekenlerin ler hakkında yeter- li bilgiye sahip olan, bilinçli seç- menin 7 Kasım'daki seçimde da- ha şüpheci bir tavır takındığı açık- ça ortada. Putin'in evi sayılan St. Petersburg kentinde sandıga gi- den seçmenlerin oranı sadece yüzde 20'ydi. Moskova'da ise yüzde 3 5'in altında. 1999 seçim- lerine oranla ülke çapında katı- lım da yüzde 15 düşmüştü. Putin, dış politikadan ekono- miye birçok alanda kayda değer ölçüde başanlı olduğunu iddia edebilir. Ancak, ondan önceki li- der Boris Yeltsin'le karşılaşhnl- dığında Putin'in başansı pek bir şey ifade etmez. En azından ba- şansının birçok seçmenin gözün- de kayda değer bir başan olma- dığı sandığa gidenlerin sayısının düşük olmasından belli. Her şe- ye rağmen Duma için yapılan se- çim sonuçlanna bakıhrsa Yelt- sin'in görevde olduğu iki döne- me oranla Putin'in daha güçlü ^~"~"^^^™ kızgınlığını kullan- mayı iş edinen bir ucuz siyaset yapıyor. Aşınlığın, milliyetçili- ğin sembolü halinde yapıyor bun- lan. Belirli ölçüde bu tarz kin ve öfkeyle oy verenler Anavatan'ın seçmenleri arasında da var. Putin hem komünistlere hem de sağcı partilere siyasi partile- rin sıcak hava balonu ve ikiyüz- lü nesneler olduğunu gösterdi. Ülkeyi soyan haydutlara gereken muameleyi yapıp, ülkeyi liberal ekonomiye yönlendirirken Putin oyunu garantilemeyi ve Jirinovs- ki'ye verilen desteği yok etmeyi başarabilir. Uzun lafin kısası Rus- ya ilk kez bir seçimde yolsuzluk ve eşkıyalığa karşı kesin tavır al- dı. Bu, Yeltsin'in veliahtlannı ve diğer adamlannı da emekli et- meyi beraberinde getirdi. Bunu yapmak çok zor bir iş değildi. Zor olan Putin'in yoluna ısrar ve kararhlüda devam edebilmesi. (Russia Jourtuü, Rusya, 17.12) Mao HOyaşında Çin Halk Cumhuriyeti Mao Zedung'un 110'uncu doğum yılını kutlamak için günlerdir hazırlık yapıyor. Başkent Pekin 'de açılan sergi etkinliklerin en çok ilgi görenlerinden. Çok sayıdafotoğrafın yer aldığı sergide doğum günü 26 Aralık olan liderin yaşamı anlatılıyor. Bu hafta, özellikle genç kuşak Pekinliler ve turistlerin akın ettiği serginin yanı sıra çok sayıda başka etkinlik düzenlenecek Mao 'yu anmak için. •^•^•^•^•^•^••••|^|^H^H^___ (Fotoğraf: AP) dar sağ bile olmayabilir. Çünkü düşmanlan duruşmalarda ABD'li ve îngilizleri utandıra- cak şeyler söyleyebilir. Gitta Sereny, Nürnberg Mahkemesi 'nin ta- nıklanndan: Ben davanın Irak'ta görülme- sinden yanayım. 1946-1947'de günlerce du- ruşmalara katıldım. Almanya'da büyük yan- kı uyandınyordu. Biraz olumsuz tepki alsa da çoğunlukla olumlu tepki ahnıştı. Tüm ülke davanın parçası ohnuştu. Bu da Irak'ta gerekli olan şey bence. An- cak, Saddam Hüseyin'in katılacağı bir mah- kemenin güvenlik ve siyasi anlamda Irak'ta sorun çıkartacağı da göz önüne ahnmalı. Nürnberg, savaş sonrasmda bugünkü Bağ- dat gibi güvenli olmayan bir kentti ve mah- keme sırasında polis doluydu. Peki Irak'ta polisliği kim üstlenecek. Ame- rikalılar olmamalı, Irak polisinin de yeterli gü- cü yok. Belki en iyi seçenek Birleşmiş Mil- letler'den güvenliği sağlaması için birlik is- temek. Tabii, davanın görülmesi için Iraklı- lann uluslararası danışmanlık hizmetine ih- tiyacı var. Ama ABD buna izin verir mi? Ta- bii, ne olursa olsun Saddam Hüseyin'in sa- vunmasınm iyi yapılması lazım. Durusma güniine kadar yurtdısında tutulmalı Mkhael Portillo, Ingiltere'nın eski savun- ma bakanı: Saddam Irak'ta yargılanacak çün- kü doğru politika bu gibi görünüyor. Ancak, rrak'ta yargılanacak olması şu anda onu Irak'ta tutmanın doğru olduğu anlamuıa gelmiyor. Duruşma günü gelene kadar yurtdısında tutulmalı. Bu, özellikle Irak'ta her geçen gün kötüye giden güvenlik sorununu çözmek için iyi bir yol olur. Örneğin Lahey'e götürülerek duruşma gününe kadar orada tutulması uy- gun olabilir onun için. Siyasi geçiş süreci tamamlanınca ise Irak'taki mahkemeye ya da ülke dışında yargılanacaksa o ülkede kurulan mahkemeye götürülerek yargılan- malı. Terorizm bartşa engel oluyor Pakistan Deviet Başkanı General Pervez Müşerref e suikast girişiminde bulunan teröristlerin, eylemlerinde başansız obnalan rahatlatıcı bir durum. Şimdiye kadar bu güçlü adamın hakkında "bölgedeki şiddet \anhsı radikal İslamcılan himayesi altında turuyor" şeklinde bir genel kanı vardı ancak değişen uluslararası siyasi ortam Islamabad'daki bazı öncelikli konulann yeniden düzenlenmesine neden oldu. Müşerref, eğer ülkeyi demokratikleştirmek ve modernize etmeyi ve Hindistan'la olan sorununu çözmeyi başanrsa hiç şüphesiz iyilik timsali olarak anılacak. Geçmişteki liderlerin aksine General Müşerref tarih yazabilir. Biz, Hindistan'da terorizmin acısını fazlasıyla çektik, liderlerimizin suikasta kurban gitmesinin acısını da defalarca yaşadık. Deneyimlerimiz radikal Islamcılann herhangi bir başan elde etmelerinin bir ulusun yapılanmasına ve banşuı sağlanmasına zarar verdiğini gösterdi bize. Pakistan çok daha iyi şeyleri hak ediyor. Pakistan halkı Hindistan'la ilişkilerinde iki ülkenin ortak yaran için radikal adımlar atmaya hazır olduğunu dile getirdi. Terorizm belki de bu adımlar önündeki en önemli engel. Pervez Müşerref haklı olarak radikal gruplan kendisini ortadan kaldırmaya ve ülkeyi geri götürmeye çabalamakla suçladı. Ancak, Ravalpindi'deki patlamanın deviet eliyle yapıldığının iddia edildiği yayınlar kafa kanştırdı. Bizi kaygılandu-an şey terorizmin Pakistan'da başanlı, büyüyüp gelişen bir iş olması. (Hindustan Tbnes, Hindistan, 17.12) Ariel Şaron ABD'yi usandırdıYOELMARCUS Bir müzik festivaline ya da uluslararası diş hekimleri konferansına katılacağı için sevinmesi normaldir insanın. Ancak, tsra- il'de Herzliya Konferansı olarak bilinen, her seferinde ortalığı kanştıran toplantı yer- yüzünün en tuhaf şovlanndan biri herhal- de. Bakanlan ve hükümet yetkililerini art arda podyuma çıkarken seyredince, "Beni seç Şaron" adlı, televizyondaki eş bulma şovlanndan birindeki müstakbel damatlan görüyor sanırsınız karşınızda. Konferansa ilişkin en ilginç şey ise Baş- bakan Arid Şaron'un kraliyet ailesi men- suplannınkine benzer bir edayla yaptığı ül- kenin durumuna ilişkin konuşmasının ne- fesler tutularak beklenmesi. Neden, söyle- yecek önemli, ciddi veya dramatik bir şeyi varsa orada burada değil de bu konferans- tasöylüyor? Prof. RafiMetaickIsrail'in çok yönlü bir sorunu olduğunu savunuyor. Dev- İetin kurumlanna olan güven azaldı, milli- yetçihk seviyesi düştü ve ulusal ruh eskısı gibi değil. Bu sorun iki şekilde çözülebilir. sek bfle sonunda a>nada kendimize bakama- racağız" şeklinde kaygısını dile getirme- sinden sonra geçmişte Şin Bet'te yer alan gizli servis başkanlan hükümeti göreve ça- ğırdı. Amacına ulaşmayan güvenük koridor- • ABD yönetimi, medyası ve toplumu tsrail konusunda bıkkınlık sinyalleri veriyor. Amerikalılar, Şaron'un ikiyüzlülüğünden, Başkan Bush'un Filistinlilere jest yapma isteğini yerine getirmemesinden hoşnut değil. Ya hükümet başka bir yol çızer ya da halk önümüzdeki seçimlerde hükümeti gönde- rerek başka bir hükümet seçer. Genelkur- may Başkanı'nın hükümetin politikalanyla ters düş nesinden ve "Eğer FUistinlileri yen- lan ve duvarlanna ilişkin düzinelerce kitap yazılabilir. Vietnam'da inşa edilen duvardan Fransa sınınndaki Maginot Hattı'na kadar... Yeşil hattı takip etmeyen bir koridor oluş- turmak, Araplar'a bu duvara tırmanma ce- saretini verecektir. Konferansta ne yaptığı- nı bilmeyen, kafası kanşık bir hükümet gör- dük. Bir bakan tek taraflı müdahaleyi öner- di, biri yol haritasına karşıydı, bir diğeri ise Batı Şeria'daki yerleşim birimlerinden çe- kilme taraftanydı. Bu konferansta ortaya konulmayan ise ABD yönetimi, medyası toplumundaki bık- kınhk sinyalleriydi. Amerikalılar, Şaron'dan, onun ikiyüzlü konuşma tarzından, Başkan Bush'a Filistinlilere jest yapma isteği ko- nusunda yardım etmemesinden bıkmış gi- bi görünüyorlar. Banş ve güvenlik sözü ver- miş ve bunlan sağlayamamış biri Şaron. Bu nedenle önemli olan konferansta ne söy- lediği, açıkladığı banş planı ve bunlan ne kadar güzel anlattığı değil. Biz sadece yap- öklannı konuşacağız.. söylediklerini değil. l (Haare^İsraü, 19.12)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle